8 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

8 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Yazı Çok Olduğu icin Bugün Kanamadı Akıl hastanesi yeni bir paviyon kazandı (Baştarafı 1 inci sayfada) o kâh şöhretli bir mütehassıs, kâh müteva- Zi bir meslek adamı edasile konuşarak, ilmi, edebi, içtimai, sıhhi bir müsahabe yaptı. Akıl hastalarının bütün dünyada git- ikçe çoğaldığına işaret eden kıymeti doktor, aklı kıtlara İtalyada yüz bin, Al- manyada üç yüz bin, Fransada yüz e bin yatak ayrılmış bulunduğunu, bizim için de makul haddin on sekiz bin yatak, halbuki Bakırköyde 2200 yatsk olduğn » nu söyledi. Manisa, Elâzığda da bir miktar hasta barındığını ilâve etti. Hükümetin akıl hastanesi ile yakından alâkadar ol - duğunu şükranla kaydeden Mazhar Os- man, yakında da beş milyon liralık büyük bir tahsisatla daha şümullü bir faaliyet sahasına girileceğini müjdeledi. Çok eski yıllardan başlıyarak timarhanenin bir İ tarihçesini çizdikten sonra, doktor olduğu zaman, hatti Tıbbiyede ders verirken © mecnun yüzü görmediğini, bunun ancak hükümetin yakın alâkasile çok yeni bir tarihten mümkün olduğunu an- lattı ve hastanenin 12 yıllık faaliyetini £ tebarüz ettirdi. İ Bunları mütevazı bir eda, fakat ese « | rinden emin insanlara hâs bir tonla birer birer sayıp döken başakıl doktoru, mi #afirleri hastaneyi gezmeğe davet etti, Â- deta şehir içinde, şehir olan büyük mü- X esseseyt davetliler otobüslerle gezdiler. Evvelâ yeni yapılan paviyona gidildi. Bu- Pası iki katlı zarif bir bina idi. Her tarafı X bayraklar ve dallarla süsle: ti © firler kapıya gelir gelmez İstiklâl marşı İ çalmağa başladı. Maslesef pek çok mü- © nevverler İstiklâl marşını bilmedikleri İçin müsahabelerine kemeli hararetle de- vam ettiler. Kapıdaki kordelâyı Sıhhat Ve İçtimat Muavenet Vekili Hulüsi Alâtaş hümuna, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Ve- for Ekrem, mille; ve memleket için ha - yırlı olması, temennisile kesti, paviyon gezildi. Bundan sonra Mazhar Osman mi- safirlerini yemeğe davet etti, Bu sırada bir arkadaş: — Üstadın yaz rejimi, zeytin, peynir, kiraz ekmektir, dedi. Yaptığı listeler böy- edir. Acaba bu uzum dolaşışlan sonra bunları mı ikram edecek?., İM Üstadın sofrası bu arkadaşı her halde Ke mahcub etmiştir. Kuş sütüne kadar her & şey vardı. A Lâboratuarı gezerken Mazhar Osman W şöyle derd yanıyordu: — Kimyagerlerimiz idrar, kan tahlili. mi bir tarafa bıraktılar. Süt tahlili ile uğraşmaktan vakit kalmıyor ki. Hile ie mücadeleden bıktık.. Mazhar Osman müessesenin, harb za- manında hükümete muhtaç olmadan ken di kendini yaşatabilecek bir hale gelmek için çalıştığını söyledi. Bu maksadla ara- 7i ekilip biçilmekte, 190 bin kütük ye - # #ştirilmekte, meyvacılık yapılmaktadır. Misafirler, akli kıtlar beldesinin birçok görülecek mahallerini ve beldenin şayanı dikkat tiplerini gördüler. Mecnunlar â - İm ear a li © mmın yabancısı değildir, sanıyorum. Biz © otobüse doğru yürürken mecnunun biri © bağırıyordu: W — Beni buraya Allah gönderdi. © Kendi kendime şöyle mırıldandım: a ae eş a zallah akılı diye dünyanın bu halinde dışarıda olsaydın ne yapardın?. Nusret Safa Coşkun Adanada su sporları Adana, (Hususi) — Yakında şehrimiz de su sporlarına başlanacaktır. Şimdiye kadar bir yer olmaması yüzünden Adana gençleri şehir içinde su sporu yapmaktan Mmahrumdu. Haziranın ilk haftasında, Belediyenin yeni yaptırdığı modern yüzme havuzun. da, yarışlara başlanacaktır. Beden Terbi. yesi Umum Müdürlüğü bu husustaki ta- lmatnameyi bölgeye göndermiştir. İkdleti içtimaf muavenet şubesi reisi dole| Yakında ekmeğini de kendisi yapacaktır. | SON POSTA Resimli Makale: Franklin'in bir tavsiyesi: — Yaptığınız bir alış verişten pişman olmamak m istiyorsunuz? Almak istediğiniz bir maddeyi evvelâ gi- dip görünüz, sonra bir başkasının elinde ne fayda! temin ettiğini tetkik ediniz, bu tetkikten sonra da lüzumuna kanaat getirirseniz kendinize 24 saatlik bir düşünce pe- yı ayırmız. Ve en nihayet o maddenin bir başka malja- zada daha ucuza satılıp satılmadığına bakınız. Fakat u- nutmayıız ki, hayat zevkin bu kadar tehir edilmesine ve zamanın bu kadar israfla harcedilmesine müsande edecek kadar uzun değildir. e Hayat denilen rüya.. e İhtiyat ve imkân hududlarının en aşagı yuzde 42 ge risinde kalmak şartile meşru ve makul olan bütün ar - zularmızı yerine getiriniz. Hayattan kabil olduğu kadar çabuk istifade ediniz, neş'e alınız, neş'e veriniz, ve bü - tün bunları yaparken daima İstical gösteriniz: Zira ha- yat denilen rüyanın ne kadar süreceği malüm değildir, | bir dakika sönra hayatı ölüm takib edebilir. Fakdt şü - Tasmi da unmtmayınız: Hayattan (istifade hususunda | göstereceğiniz mübalâga, fazla sür'at, ifrat da ölümü biran evvel getirecek âmillerin başında gelir. SOZ ARASINDA Aslanlarla Çarpışan Adam 3 kitabı işaret etti, peği ölmış seninle kirli olanı mesi için ikaz etti, hiz Eiidir? l bahçesinin aslan Londra hayvanat bikıcısı, çok sevdiği aslanlarınm hü - cumuna uğramış, uzun müddet fki as- İlanla çarpışmak medburiyetinde kala- râk, birçok yerlerinden yaralanmış - tır. Ameliyat edilen bir maymunun hırçınlığı Mısır hayvanat bahçesindeki meşhur maymunlardan birinin başında bir ur çıkmış. Hayvanat bahçesi baytarı ame-| yata Hizum görmüş ve hayvana beş ergün bir fıkra Zeki köpekler i Mübalâğacı bir Marsilyalı köpeği » 5| nin zekâsını mathediyordu: ; — Bir gün bir kitabe dükkâna girmiştik, alacağım kitabın ismini ; söyledim. Raflara baktı ve ayağile © Bir başka Marsiyalı: — İnanırım, dedi, o gün ber de kö tim. Hattâ senin köpeğin, o kitab İ kabı biraz eskicerini işaret ediyordu Benimki havladı, ve seninkini kab göstermeyip, yanındaki kabi temiz olanı göster Bu el kimin Bu parmakları sarılı el kimin diye sorarsanız hemen haber ki, son günlerde Amerikaya giden İn - Sinema yıldızları Arasında yeni Bir izdivaç ... beraber gelmiş onun beri Sinema yıldızlarından Cary Grant «mini gördüğünüz genç sinema ar - wsti Phigilis Brooks İle evlenecektir. Artist Londrada bulunmaktadır. Cary Grant'ın arkadaşları, ilk aldığı karısı- İmn boşmarak bir konta varmasından kinaye olarak, «bakalım bu da hangi orda sahib olacak?» demektedirler. İngilterenin en yaşlı kedisi öldü İngilterenin en yaşlı kedisi olduğu verelim iğ Çallının K lemi pek çok yazıldığı için okuyucula -! i — Sen bir ye, bin şükret o Allaha, Maa tar. , klorfom iğnesi yaptığı halde fayda et - imediğini görünce bir şişe şumpanya i - girmiş. Maymun bayılır gibi görünmüş. | Ameliyat esnasında can acısından, dok- torun elinden şırınga iğnesini kaptığı gibi zavallının sol eline saplamış, Fa - kat doktor, uru çıkarmağa muvaffak olmuş. Hastanır. yaralarını sardıktan sonra kendi elini tedaviye koyulmuş - Maymunların başlarında ur çıkma - sının sebebi gıdalarının değiştirilmesi ve muz ve diğer nebatlar yerine fazla giltere Kralınındır. Kral, hususi vapo - nuna girerken parmaklarını kapıya 8i- kişlırmış, buna rağmen binlerce Kişi - nin elini sıkmışlar. İngiltere gökyüzünde görülen ateş manzumesi İngilterede Kentten 200 kilometre me - safede bulunan bir vilâyette, ahali, geçen söylenen ve Charing'de bir dul kadına aid olan Granni, 25 inci doğum yılım kutluladıktan bir hafta sonra ölmüş - tür. Kedi Granni, 1914 senesi Mayısında Charing'de bir çiftlikte doğmuş idi. Ha yata gözlerini açtığı gündenberi bu - radan âyrılmıyan kedi, köyün en meş- hur hayvanı idi. Her cenare, düğün alayında bulunur, merasimleri sonuna kadar takib eder, ahali dağılmağa baş - gece saat 1l de bulutlar altında top $€k-|layınca kuyruğunu kaldırarak kaçar, linde yeşil ateş manzumesi görmüşlerdir. | i#tliğe saklanırdı. Çocuklarla oynama Alâkadır makamlar, bunun bir meteorİsını pek sever, sokakta dolaşan köpek miktarda et verilmesinden ileri gel - mektedir. . ISTER İNAN, İstanbulda 9 lane gündelik gazete çıkar. Bu güzetele - rin 9 u da gözlerimizin önünde, birer birer bakıyoruz. Belki tesadüf olacak, istisnasız hepsinin de başmakale- leri dış siyasete alddir. İSTER İNAN, olması ihtimalini Teri sürmektedirler. İSTER İSTER yavrularına yemek taşırdı İNANMA! Pariste ve Londrada kaçar tane gündelik gazete çıkar bilmiyoruz, fakat gözlerimizin önünde 8 tane Fransız gazetesi duruyor. İçlerinde baş yazıların dış siyasete tahsis etmiş olanların sayısı 2 dir. INANMA! Haziran 8 Sözün kısası adası E Tetv Y üksek san'atkâr İbrahim o geçenlerde yaptığı Mili şe portresine mukâbil Halk Partisinden dığı para ile Marmarada, Kınalırın şısındaki «Kaşıkadasız nı satın almak bu ufacık adayı meslekdaşlarının İsti” hat ve sıhhâtlerine vakfetmek istiyoti” Dostum Çallının biraz dürüşt gö bal ve tavrına zağmen ne ice duygUi taşıdığını bildiğim için pok te istiğraP karşılamadığım bu haber ne de olsâ katime dokundu. Bizde, meslek tösanüğü denilen Fİ hemen hemen yok gibidir. Ayni mensub insanlar ekseriya birbirlerini! gözlerini oymak için fırsat bile kollsr lar. En mütesanid bir meslek olması 18 zım gelen hekimlik bile bizdeki bu um mi ve kölü havanın tesiratına tâbidirle Nerede kaldı güzel san'at erbabi? i Bir muharririn, diğer bir muharrir bö #kında yazdığı . sitayişkâr yazılarda, ! dekkik bir göz, satırlar arasında gizli Vİ istirkabın izlerini kolayca seçer. Ve b” nun içindir ki hiç bir şubenin esasi, Bö tün manasile bir yardım cemiyeti, bir b” liği yoktur; ve varsa da, hiç bir işe YA” mıyan ve nizamnamede tasrih gayeden uzak kalan lâfzi murad bir t8*, şekkülden ibarettir. Bunun sebebleri hepimizce malüm O makla beraber, tascihi uzun ve #4yd3 sızdır. İşte, Çallı, bu elim an'aneyi bo muş, bizlere örnek olmuş oluyor. Kem disini salt tebrik değil, tebeii edelim. Hakiki san'atkâr, bazı mümtaz ve mü lü ülkeler müstesna, hemen her Y fakirdir, garibdir. Şöhretle servet, bilh8* Sa san'at vadisinde, nadiren beraber jiğinden, ilkine ulaşanlar, ikincisine xi pi l erişemezler. Gençlikte ve bazan orta yağ. ta, san'at aşkı ve güzellik heyecanı İ yaşatmağa kâfidir. Kafanın dolgunlUğü gönlün emel zenginliği, ruhun ideal se veti, midenin boşluğunu telâfi eder. LİSİN ihtiyarlık çöküp te maddi inhitat man metanete galebe edince ressam, mubaf * rir, musikişinas, heykelraş dünyanın *# bedbaht adar olur, En bedbaht giyoru” Çünkü duyan kalbin, işliyen dimağın 1” tırabı daima iki, üç, beş mislidir. Ressamlarımız, bu insan arkad. civanmerdliği sayesinde, istikballerisÜ” bu cepheden olsun karanlığından kurtu £ lacaklardır. Tabiatin en güzel, en V manzaralarına sahne olan mavi Marro3 * Fanın bu lâtif adacığında son günleri İâsüde yaşamak, tasavvuru bile ruha şirah veren bir şey değil midir? Aferin Çallı! Hayırsız adayı yapmakla hem «Prens adaları» tsril de, hem de güzel san'atlar erbabının 0” kadderatında hüdapesendane bir inklö yapacaksın. Gene o civarda, kabili iskân iki 1517 * dacık daha var. Zavallı muherrirle” müsikişinaslar mütehassir gözlerini dü * lardan yana çevirmiş, içlerinden mürüvvetkâr «Çallı, nın çıkmasın! pe liyorlar.., Z. Tali, aşlarını hayır mi SonPostaniın TARİH MÜSABAKAS

Bu sayıdan diğer sayfalar: