4 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RADYOLARLA Propaganda Harbi Dünya radyoları dün yece neler söylediler? Birler Alman radyosu söyledi: pa n ariy « ei Pronsaya eririlen z tank ne yörmü ia getirilen İngike tank - İ bir tesir altınd ğu anlaş p nda Mile takin Riyot, ckat heyret etme vardı? İngilizler eymomna ne lüzum elbette safopakierge Sizi mamafâtını 1 Gelecek oönü “pi Yeter ki kurşuna göğüs Franszın olsun!» * Alman raya #debiyatımı maalesef tanımıyorum, e İn ben muharrir ve gazetecileri HRİYOLUM . fakat şayed varsa ne bunlardan birini al- mi in 1sdyo spikeri - Cümle, v e ekrar ettiği he i £: İngiliz codüstrisi ve DNA göğsü! 7 * z gün süren bayram ya Alman radyosu söyledi: arşovamın . içindedir. yap?" Münarebetile halk M Yapaca) mıştır. 7 gün neş'e şehir ık Hatır; X sebetile ya e bu Varşovanın zaptı müna- batması Eeldi, 39 olan bir başka bayramın €8 Land 2 kadar oluyor, bir ge- askerierile neşr 210e uğramıştım, Alman amli hire doluydu, Varşovanın mi 1! tarafından zaptedildiği ha- önümde çe KöPüklü bira kadehlerinin ban bir ağı be Bir taraftan da İn der nahr. 2 yi der nak Derken bi ka <Aörede eğlenen bizin olomobi taburunun gençlerin neş'elerine teşrik et — reden bileceğiz, hez. neden söy)iyeceğiz? Fo- kat birden bi?im arkadaşların ayni makam üzerinde türkçe bir marşa bâ ıklarını işiterek şaşa kaldım: l Paldır küt. Paldır küt . Paldır küt. Şunları buradan... Almanlarda bir alkış, havaya kalkan kö - püklü bira kadehi ve prosit sesleri. Aradan 25 yıl geçti ve Almanlar Varşova - nın zaptını gene tos'ld ediyorlar. Fakat ik defasının Üzerinden çok geçmeden ağlamış- lardı, bakalım, bu defa ve olacak? * .. Evet amma eser kimin? Alman radyosu söyledi: bür taraftan da İtalya ile yaptığı işbirli- gi sayesinde Şarki ve Cenubuşarki Av - rupada sükün tecessüs etmiştir. tanda yeni idare kurulmaktadır, bir va- kitler dünyanın en uğultu Bakan bugün sulkün ve istikrürin nü - menesi hafndedir.» * Lehistanın süküna kavuştuğu iddiası her ne kadar münakaşaya değer ise de Bal - kanların vaziyeti üzerinde şpikerle eyni fi- kirdeyiz. Yalnız bu sükün ve istikrar kimin eseri? Şpiker biraz munsif clarsl yeri olan Lehis *İ ga | — Türkiyenin “we komşularının diyemez Soir gazetesinin bir mu -| mek ktediler. Yalnız biz Alman marşını ne- | miydi? * Balan gemi deniz üstünde Londra radyosu söyledi: — «Alman ajansı bir tebliğinde ikinci İngiliz tayyare gemisinin de batırıldığı İm söylemişti. Amerikanın deniz ataşesi iki gündenberi İngiliz filosunun misafi - dir. Pu arada battığı iddia olunan ge - miyi de ziyaret etmiştir.» * | Mademki gaye propagandadır. Ahran â - Jansını idare edenin yerinde olsaydım simde yanlışuk var, batan gemi 4 söylemiş olduğumuz değildir, f) teşe yanılmıştır, derdim. Esasen Büyük Har- bin meşhur Skajarek muharebesinde de bu- İna benzer hir hâdise olmuştu. Fakat ne o - Jarsa olsun İngilizlerin iddiayı tekzib için çok «vvetli bir yol oulmuş oldukları inkâr cdi- Jemez. * | — Almanyanın bir taraftan Rusya, ö) Gorçekten bitaraf bir radyo. Belgrad radyosu söyledi: — «Bugün Majeste Piyerin huzurun- Akademi talebelerinin diplomaları Belgrad radyosu harb harici kalmış muh telif devletlerin radyoları arasında bitaraf Bı en iyi tatbik edendir. evvelâ kendi mem- leketine ald haberleri verir, sonra harb ra- porlarını okur, vak'aları birer birer sayar ve Alman, Fransız, İngiliz ajanslarının sirf pro pagunda için tertib etmekle oldukları «mü- r kenara bırakır, bu suretle karmak tamamen size niddir. Yeğeninin, geni rüldüğünü haber SL orka. onun uğruna ” men de, ulduğunu saklıyamamış- ge Abdülhak Tiümidi üşürmüy olnasna pe N kadını in t Onlar gi- kendi hare- mai tetalandırır. anda bu üç ka - Tülyeti gö ii a ç İki aile beynindeki ördirecek Pukat Ro- birini öldütemi öldü - Buna ami yeniden bir ucusnm ermiyor çi Yet sevdiği Ro- Tap Yor. Ramea sürgüne yön Tülyetin tin avli olduğunu iie duğunu bi) - 2 Alü; rı meoyla gi deriliyor lendiren rahibin yeşgağlk Tülyeti ev - vi Tülyei rami dokunacâk. Rahib ölmüş olduğu pe YUsüyer. Bu Waç Jülyetin VA haber gö “sini veriyor. Rahib Romeo- Mearde ei Hülyet gömülecek ve bulacak, Rom it zaman Römeoyu yanında Bi pid pe oradan çıkaracak ne e in Otellosündaki ili meselesini yn; bal e anderir, yanına” gider, EiEderdi ada Romeonun Veba), e kü bir er z bal oi uğ Uçtu ev da Kapat si Yazan: İsmet Hulüsi Temsilden bir sahne #ötürememiştir. Romeonun uşağı, Romeoya, Jülyetin öldüğünü bildirmiştir. Romeo me - zara gidip orada İntihara karar verir. Rahib mezarı geç gider, o zamana kâdar Romeo İ zehiri içip intihar etmiştir. Jülyet yanında Romeonun ölüsünü bulur ve kendini hançer ler, Römeo - Jülyet; rahibin, Jülyete uyku Hâcım verdiği sahneye kadar çok güzel bir aşk masalı; bundan ötesi de sun'üiği göze çarpan bir #iyatrodur. Eser; aile kinlerinin, hayatta ne büyük zararlar tevlid edebile » ceğini ayrıca göstermiş olur. * ri sane Romeo - Jülyetin ıkları: ayrı mü - İsercimler tarafından yapılmış iki tercüme sini okumuştum. Şehir Tiyatrosunda Romeo - Jülyet Her iki terciimo arasındaki ayrılık kü - tübhanemizde bir Romeo - Jülyet eksikliğini pek belli ediyordu. Şehir Tiyatrosunda ten sil deilen Şükrü Erdemin tercümesini oku - madım. Yalnız tiyatroda dinledim. Lisan bazı yerlerde biraz İkübaliliğe kaçıyor. Ba- zan da cümleler artist ağyında girifi bir hal pr Güzel, fakat ufak kusurları var, Ku- surlar tashih edilirse daha güzel görünecek Romeo - Jülyet dekoru için fena, demiye- ceğim, fakat pek iyi de denilemez. Masra tan kaçılmış gibi görünüyor. Şu da ver ki, İbiz bu tarz eserleri Şehir Tiyatrosunda çok muhteşem dekorlar içinde geyretmiye alıştık. Göz alıştığını arıyor. Temsil için kısaca şunu söyliyebilirim: / Müşkülpasend olmıyanların güzel bula - cakları bir temsil, Temsilin en büyük mu - vaflakiyeti İstanbul Şehir Tiyatrosunun bu eseri genç elemanlara bırakmış olmasıdır. | Sehir Tiyatrosunda ehemmiyetsiz rollere çi- kan Suaviyi birdenbire bir Rameo olarak sahnede görüyordue. Yeninin yetişip ebem- miyetli rol alması tiyatro için en ümid veri- İci bir hâdisedir. Suavi rolüne çalışmış, ya- İdırzamadı Jülyet rolünü Cahide yaptı. Böyle rollerde muvaffakiyet gösteren Cahide Jülyeti de pek iyi yaşattı. Rahib rolünü yapan Hadi. Gene gençlerden, fakat rolünü çok iyi yapıyor. Talât, Şaziye, Hüseyin Kemal, Emin Belli ve Zihni kısa rollerini muvaffakiyetle başa- zıyorlar, Sütnine rolünü yapan Neyyire hak- kında fazla bir şey söyliyecek değilim. Bu rol Neyyirenin yaptığından daha iyi yapılamaz. İsmet Hulüsi | ÇOCUK TERBiYESi o | Çocuğun el hareketleri neyi ifade eder niçin kıymetlidir ? Fiziyolojinin tabii çocuk neşvünema- a deli) saydığı iki büyük © merhale —yürüme ve konuşmanın ikisi de esas! ile birer harekettir ve ilim bu iki İmuharrik kuvveti insanım istikbaline bir mehehk farzetmektedir. İ Filhakika bu iki tezahü de ve faaliyet vasıtaları feridir, Söz düşüncenin ifadesi olduğu için— an karakteristikdir. Yürüme tekmil anlara şamildir. «Vücudün mesafe Jiçinde yer değiştirme rüyüş; insanda dün) çocuğun ifa- üzerindeki ilk ya hökim olmayı İzekânın mümeyyiz vasfı & İrsanı diğer canlıları ayıran mu - arrik vasıta, zekâsına hizmet eden ve İişini başaran elidir, İ İnsanin tarihten evvel var olduğunu elinin ilk eseri olan © yontma taş isbat « Ve bu suretle el yer yüzünde can - lının biyolo tu taş üstüne kazdığı * vesikası haline koydu. El, kol serbestliği ve onları «mesafe içinde yer değiştirmek» yerine zekâya let olarak kullanmak... İşte insanın ka rakteristiğinden biri. Carlının tekâmülünde insan, ellerile yeni bir mevki alır, ruh ve hareket ara sındaki işleyiş birliğini onunla gösterir. E!, bu çok ince, çok karışık uzuv; ze- |kâya kendi kendini ifade kudretini ver- sana muhiline hâkim (olmak, İmuhitini zekâsının rehberliği altında de- ğiştirmek böylece büyük cihan çerçeve- si içinde kendine düşen vazifeyi görmek imkânını bağışlamaktadır. Şu halde çocuğun ruhi ink , da - ha ilk «entellektüel kımıldanış: larının Madesinde yani çalışmak için çırpınan el lerinin faaliyetinde aramak en mantıki bir iş olur. Zira insan; tahteşşuur bir sevki tabii- e zekânın bu iki muharrik te zahürünü, insanlığın bu İki ekaraktersini İbirleştirmektedir. Evlenme gibi haya - tın en mühim bir geçidinde bile söz ve el istenmez mi? Evlenecekler arasınd. denberi «söz kesilmez mi?» Almak nen kızın «izdivaç elis taleb edilmez mi Öyle dili mazinin bir ise çocukta bu «insan kım inkişafından daha fevkalâ ola Onun minimini elinin eşyaya doğru uzanışı en yüksek bir te - İcelli ve tezahür diye | bekler onun dünyaya nüfuz yulundaki (o bu hamlesi hayvanlıkla karşılanmalıdır. o Halbuki böyle olmuyor. > bu küçücük elle rin kıymetsiz, ehemmiyetsiz eşyaya iliş meşinden korkuyor ve o eşyayı yavru - sun korumaya kalkışıyor, «Sus., «dur, kımıldanma»caki bü Şesi bu defa da «ilişme, dokunma: (o sözlerinde toplanıyor. Bu endişe içinde bir müda - faadır 'Tahteşşuur ranlığı içinde, güya malına mülküne bir feca - vüz eden varmış gibi başkalarını yardı- ma Çağ; Or. Görmek ve işitmek yani mantal kuru- luşa lüzumlu unsurları muhitten topla - yabilmek için bu unsurların orada mev cud o'ması icab eder. Çocuk bu kuruluşu tamamlamak için kımıldanir ve ellerin- den yardım umarken harici eşyaya muh- taçdır. Muhitinde «faaliyet esasları» bul İmağa mecburdur. Ne yazık ki aile bu ih tiyaca kıymet vermez. Yavrunun etra - fındaki her şey büyüklerindir, Erginin - demek olan yü-| temin eden bir kıymet olmasına rağmen, ik tarihine yeni bir yol aç) | İ dir. Ve hepsi ona yasaktır. maz. Zarardır. Bir «dokunma yasağıs çocuğun inki - safı gibi bir hayat (o meselesinin halline &âf; görülmektedir. Şayet yavru #uzara eline bir şey geçirirse ona kemik parçası aşırmış bir köpekten fazla sahib olan Sindiği köjeden çıkmayı göze alamaz. Oysa ki çocuk rastgele kımıldanmaz İçinden gelen ilca ve tesirle harekete der. Bu «deruni benliks»dir ki yeni makta ulan ruhla ifade unsurları arasın da —mütemadi tecrübeler ( pahasına— birlik yaratır. Mühim ve kıymetli olan; çocuğun, jest lerini tam manasile kendiliğinden seçe - bilmesi ve başarabilmesidir. £ Bu yapıcı İkamıldanışların kat'i bir karakteri ve: - dır. Gelişi güzel, karmakarışık ilcâlar « İdan doğmuş değillerdir. Çocuk rastgele koşmak, sıçramak, elir ne geçene dokunarak ortalığı altüst et - mek için kımıldanmaz. Yapıcı jestlerini büyüklerden gördüğüne uydurur. Bina - teyh içtimai muhitinde, aile içinde ne jestleri de ona göre değişir: Ton bulaşık yıkamak, su taşımak, ye kanmak, taranmak, süslenmek... ilh is ter. Umumi olduğu için bu hale etaklib deyip geçiyoruz. Tabir doğru değildir. Zira bu; meselâ maymunun düşüncesiz aklidinden tamamen âyrıdır. Çocuğun apıci hareketleri ruhu tarafından dikte İedilmekte ve bir bilgiye dayanmakta - dır. O hareketleri idare eden ruhi hayat çocukta daha evvelden mevcuddur. Ya - Bİ çocuk kımıldanırken © pe yapacağın bilir, Yapacağım evvelce görmüştür. İ“ Dil irikişafında da ayni şeye şahid © İluyoruz. Çocuk etrafında konuşulan di: benimser. Söylediği her sözü €vveldes duymuş ve beilemiştir. Fakat onu kendi o ardaki ihtiyacına göre kullanmaktadır. Onun kelimeleri öğrenişi ve kullanış papağan gibi bir taklid işi değildir. Öğ senmesi bir müşahedeyi zapt, bir bilgiyi zanma demektir. Kullanması ise ta - amen serbest ve müstakil bir hareket- İtir. İ Çocuğun faaliyetlerini hakkile kavra« yabilmek için bu esaslı farkı gözönünden İayırmamak lâzımdır. Çeviren: Neyyir Kemal mm a L Birgideki sel felâketinden intıbalar da Birgideki sel felâketinin tafsilâtını vermişlik. Ege ve havnlisi muhabirimizin gönderdiği yukarıdaki resimler, seylâbdan sonra nahiye çarşısını, yıkılan evle, rinin acıklı halini göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: