15 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

15 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1S Birincikânum “Son Posta, nın Hikâyesi Beyaz kadın tüccarı Çeviren : Nimet Musta, Vakit gece yarısı idi. Körsiki apartımanın önünde bir oto- Mobil durdu. Perdeyi aralayıp baktım. m Orta kata taşınan yeni kiracı ol-İSokaktan âkseden ışıkim kadın ogene)şeref stadında Ipk Lisesi, Erkek Muallim 'Ta kendisi idi. Gündüz de görmüş - » Adamı gözüm hiç tutmamıştı. Et- bilhassa sokaktan gelip geçen ka- ra garib bir bakışı vardı. Kadın bağlandıktan sonra erkek 0- anın içinde birkaç kere dolaştı, birkaç ere kadına baktı. Elektriği söndürdü. d k görünüyordu. Hiç kımıldamıyordu. Na- sıl kımıldayabilir ki. Bir parça hareket edecek olsa boynundaki ilmik onu bo. Zacaktı. Buna nasıl tahammül edilebilirdi. Mektebler arasında bu hafta yapılacak maçlar Lüseler arasında yapılmaksa olan (futbol maçlarına bu Cumartesi günü de Şeref ve Fenerbahçe #tadlarında devam edilecektir. mmektebile, Taksim Lisesi, San'at mektebile karşılaşacaktır. Fenerbahçe stadında yapı - lacak maçlar; Vefa Şişli Terakki, Hsyriye - Kabataş Liseleri arasındadır. Işık , Erkek Muajlim ve bilhassa Hayri - ye - Kabataş Liselerinin yapacakları maçlar Otemebilden indi. Otomabilde bir de|içeriki odada amcam uyuyordu. Eski |alâkalı ve zevkli birer karşılaşma mahiye im vardı. Oturduğu köşeden kımıI-| amıştı. Acaba meye inmiyordu kek otomobile baktı: > Paydi gülüm, geldik sen de in! adın gene kımıldamadı. — Ben sizi zorla indirmey!i de bili - Erkeğin sözlerin vazih olarak işiti. Yordum. Fakat kadm çok yavaş konu- rd ki, hiç bir dediği işitilmiyor . z — Kendini fazla zorlatma haydi bs. kalım, 2 Sotüre döndü: — Sen de biraz yardım et de şu bas- 7 eve atalım! Şoför de aşağı indi. İkisi birden ka. yakaladılar. Elektrik ışığında ka- dme Pek iyi s#örebildim. Arkasında pe bir tuvalet olan sarı saçlı, çok Z yüzlü bir kadındı. Karşı apartı- Mann veni kiracısı bas tarafından, şo. * #yaklarından yakalamıştı. Zorla a- rÜlanın dış kapısından içeri soktu. a Kapı kapandı, şoför, dişarıda kal eş örlüğüm manzara zihnimi kurca- işti. Karçı apartımanın yeni Kira. * beyaz kadın ticareti yanan bir a- darı mıydı Bu kadın kim oluyordu ? yikasında tuvalet olduğuna göre va Mg, odan; ya bir bardan kaçırılmıstı. pa *ünle mi uyutmuştu? Yoksa kadı - N elleri, bacakları bağlı mı idi? Soför kkak, karşı &varlımanın kiracı. m cürüm ortağı olacaktı? Bir mkddet kımıldamadım. Gözleri- TSI apartımanın pencerelerinde” taradım Biraz sonra orta katta elek dn açıldı. perdeler açıktı. Apartıma. İçini iyi görebilivordum. Evvelâ kik odada gezindikten sonra çıktı. dine getiriyordu. Bir an odanın or. Le durdular. Erkek kadını sımsıkı Yin mış bırakmıvordu. Erkeğin vii- dük förüyordum. Kadının arkası dö - Ye o Cirpinacik mecali bile kalma: Yi Merakım gittikçe artıyordu. Po- İekyiaber verecektim. Fakat sonunu Yordum. Erkek kadını fa vence. ehe 5 «e ip vardı. Kadın vencerenin önü- Baya zaman kadını iple sarm:ya «:- İin ucunu ilmik yavıD boynu. üni Kadın ufak bir hareket vap. arkası pencereye dönük bağlandığı Kat gene yüzünü görmüvordum: Fa. Sarışın başı gözeldi. Vücudü narin Sok muntozamdı. ie kimseler bir erkek için arkadaş olmek üzere en 27 üc ka- zem olduğumu iddia ederler, Siz de! de misiniz, bilmem. Fakat son za- 8 takib etmekte olduğumuz vol, Migy Di dakıtmak. aileniri felâket Meg emek gibi bir metice ile karsılaşt- anınızla benim arsmeia hicbir yakın 't mevend değildir; metresinize, Tdi zevklerden delavı minnet. e dutumu söylersem. kadın bahisle. e bivesizce zevzoklik etmis bir er- "bitirim. fskat yuvanızın saa- Iki kücük bir hizmette bulun-| Pek; beenii b e Lâtin eta sörü vareer- Hema! NDUS, (İnsan insanın kurdudur) Mahma İZİ yemek: hirhirimizin . canını, 26 kwrd gibi saldırmak: zl mhbatinrle; servetindâ sonde-' an, neler acarak vıkrnağa urasmak Ber, eş hakim olan tek hakikattir. 171 sadece arzu ettim. şkorkak'ıbı “xin aman vermez! in pek ilerive varmavı-| baslanşıcından bir adım da-| da mesine imkim verdi. Su hal- Ts Dimitrivadı. netice itibarile, | Ded e ça dikkat ediniz... | 2 a'datmaması için nas! Siman kâfi değildir. Canmm s>| ik? Yalnız kalmaması, daimi alâ-| mahrum olmaması, kendi ken-! Mücibes bulmağa mecbur lâzımdır; diğer taraften bazı! bir polis âmiri olan amcam bena buna benzer birçok vak'alar anlatmıştı. Onu münasib buldum. Amca- gördüklerimi anlattım. Oda- ürüp perdeyi araladım, kadını rdim. Amcam gözlüğünü taktı, dikkatli baktı: — Evet müdahgle etmeliyiz. — Polise haber verelim. Eski polis âmiri, polise haber vere. m dememden hoşlanmamıştı. — Seninle ben kâfi değil miyiz? Robdöşambrının cebine tabancası - nı koydu. Bir tabanca da bana verdi. — Haydi karşı apartımana. Ne yalan söyliyeyim. Dizlerimin tit- rediğini hissediyordum. Amcam karşı apartımanın kapisini çaldı. Neden sonra kapıcı kapıyı açtı. Amcam sordu: — Orta katta kim oturuyor? Kamc: uvkudan şişmiş gözlerini uğuştura uğustura cevab verdi: — Bovün taşındı bilmiyorum. — Zaten siz ne bilirsiniz Amenm önde ben arkada merdiven. Ter! çıktık. Ameam kapıya bir iki defa| vurdu, iceriden bir ses: —K'mo — Kim olduğumu şimdi görürsün; kanımı net “ Bana döndü: -- Tabancanı hazırla! TTabancam elimde idi. Kavıyı, kadım getiren erkek actı, Tabancalarımızı 0-! na doğru çevirdik, amcam bağırdı: — Fer vnkarı!. Eskek ellerini vukarı kaldırmıştı... — Benden ne istiyorsun? Dive kekelivebildi. — Seni alçak seni, seni beyaz kadın tüccar: seni. — Ben mi, ben mi beyaz kadın tüc. carı? — Yürü önümden; fakat veri deri yürüyeceksin. Bir hareket yapacak o- Tursan kendini ölmüş bil. Adam geri geri yürüyordu. Sokak! etindeki odanm kanısını ben setım. Mi na bord. — Elektrik düğmesi nerede? PI yerdomile duvardaki düğmeyi "dım. Flektrik acılmış oda aydın- ik sıkışacak boğulacaktı. Kadı-|lanmıstı. Ötede beride kovalar içindeİmankenleri tami alellar vardı. Kadın bağlandığı yerde duruyordu. — Hav Allah müstahakını versin. Amcam gülüyordu. Adam. şaşırmıştı: cins kadınlar da vardır ki onlar için ted- bir almağa kalkmak faydasızdır. Mâdam Dimitriyadu, hassasiyeti sevgi e beslendikçe derin bir bağlı'ık ve esü- ret havası içinde rahat yaşamaktan zevk alan bir kadındır Racine'in dediği gibi esir olmak sat detine eren ruh boyunduruk altında hu- zurunu bulur, akan ve asla bitip tüken- miyen bir sudan içip kanar. Madam Dimitriyadu'da cemiyetin ni- zamlarına karşı isyan fikirleri uyandıran evinizde sarılı olduğu daimi yabancılık havasıdır; bu takdirde dahi kafasının içindeki düşünceler hiçbir zaman fil haline gelmiyecek ve seneler geçip te güzelliği aziz bir hatıra halini almca büsbütün sönüp giderek, anneniz o 22- man sağ olursa, kış günlerimde onun kar- şısına geçerek bir yandan ocskiski ateşi seyredecek, bir taraftan da yanı başında- ki komüdinin üstünde yığılı romanların birini bitirip ötekisini açacak. Dostum Yorgi Dimitriyadis, genç ve'bizim ailemizin de büyük çiftlikleri, ve-İterancan oteline bıraktıktan, bize ayri dikkatli |'4* »i jti tin. taşımaktadır. Erkek Liseleri arasındaki voleybol maç larına Cumartesi günü Beyoğlu Halkevinde devam edilecektir. Maçlar sıra ile: Pertevniyal , İstiklâl, Galatasaray - Da - rişafaka. Haydarpaşa - Yüce Ülkü, Boğaz. isi . İstanbul Erkek liseleri arasında yapı - aktar. Küçük klüpler msçları Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Futbol Ajanlığından: 17421530 isşihinde yapıla. cak maçlar; Bakırköy stadı: İstiklâl Akınspor saat 1230, Halıcıoğlu Feriköy saat 14,30. Şeref stadı: AHsar . Karagümrük sast 10,30, Anado. li . Feneryılmaz saat 1230, Şişli . Kale saat 1430, Fenerbahçenin sokak koşusu Fenerbahçe atletizm şubesinin tertib ettiği İsokak koşusu Pazar sabahı össt 10 da Ka - dıköyde yapacaktır. Müsabaka Fenerbahçe stadından başla yıp, Altıyoldan Modaya kadar gidilecek, ay. 1 yoldan dönülerek stada kadar gelinecek. Ir, Müsabaka takım halinde olmadığı için her Atlet iştirak edebilecektir. Birine'den, beşineiye kadar kazanan ai . letlere mükâfat verilecektir. İstanbul - Balnrad maçı Belgrad muhtelitile İstanbul muhteliti a - rasındaki futbol maçı 4 Kânunusani Perşem be günü İstanbulda yapılacaktır. lar 7 en mm 15 Birineikânun 999 Cumartesi akşami Taksimde abide karşısında Kristal gazino - sunda Cümhuriyet Halk Partisi Taksim O. cağı şerefine İstanbulun en meşhur alatur. kn alafranga artistlerinin iştiratile çok eğ. lenceli bir müsamere tertib edilmiştir. Buat 1830 da başlıyacak olan alaturkaya Safiye, Nezihe Oybar, İstanbul Darüttalim musiki incesaz heyeti ve bu heyetle beraber JNezihe ve Cevdet, Sadi ve Beler salonlarının artistleri iştirak edecekler ve Kristal, Sadi, Beler salonlarının İncesaz heyetleri bir kü. ime sam halinde en nadide parçaları çala - caklarıır. Alafrangeya Macar kadın orkestrası, Pa. ramunö Viyana baletleri, Turan barın çok enteresan numaralarile meşhur artisti Bta. Ysla, Maksimbar balesleri ve diğer bar nu - maraları iştirak edeceklerdir. Her mevsimde olduğu gibi bu kere de İgüzlde ir halk tabakasını bir araya topl - İyacak olan bu mileamere, yorgun bir günü siye bir eğlencedir. << —— — Sen necisin? Cevab verdi: — Manken tamircisiyim. Eskimiş ir ederim. Pencerenin önünde bağlı duran ka. dm yakından görmüştüm. Bir mağaza vitrinindeki mankenden başka bir ş değildi. güzel olduğu müddetçe, karınıza dikkat ediniz. Ayşeden Lizaya mektirb Kardeşim, Mekteb sıralarından başlıyan arkadaş- lığımızın tatlı hatıralarını uyandıran son / Atina seyshatim ve orada senden gördü- ğüm destluk münasebetile teşekkürleri- mi bildirmek üzere mektub vazmağı dü- şünürken senin mektubun geldi. Yolculuk rahat geçti. Vagon restoran- da akşam yemeğini yedikten sonra her- kes kendi kompurtimanına çekildi; kimi uykuya, kimi okumağa daldı. Gece oldu- Bu için etrafı görmek mümkün olmad. Tesulya kıt'asını baştanbaşa (karanlıkta igeçtik. Ne Larissayı, ne de öteki şehirle- Ti göremedim. Halbuki bizim buralarda pek çok hatıralarımız vardır. Buraları yakın bir mazide Türk vatanı içinde idi; İsyanın ilk — Biz padişshımızın tuzunu, ekmeği nİ yemiş kullarıyız... Amma biz veziri istemeyiz. — Müftüyü istemeyiz.. bize işret eder gerekmez. — Hasan Halifeyi istemeyiz. bize nev- ç civan ağalar gerekmez. — Melek Ahmed ağayı istemeyiz. kul isteğini gizleyip hünkâra arzetmiyen si- lâhter makbulümüz değildir. — Bizim Çekmecede işimiz yoktur. —.Bre yiğitler Çekmeceye tabur çıka- İrırlar koşun yazılın*... — Sabaha şurada ne kaldı ki... — Bre bizim Sultan Murad ile dava- mız yoktur. Sultan Murud da sağ olsun, varsın Çekmecede, Silivride otursun.. sa- rayda büyük şehzadevi saadet ile tahta oturtmalıyız... — Bre sus... Böyle şey olmaz... Biz padişahımızdan boşnuduz. etrafındaki müfsidlerdendir şikâyetimiz. — Bre size yeni bir haber... Bre sa- rayda sesler, bağırışmalar vardır. avlu- da meşsleler yandı. ve bülün saray &- yaktadır şimdi... — Yalandır... Saray uykudadır... — Vallah billâh Ayasnfva minare: den su gözlerimle görmüşümdür! Bütün .İsaray ayaktadır şimdi. — Sultan Murad gelmistir belki Çek. meceden... — Bre şehir kapıları kapalıdır... — Denizin kapısı yoktur, kayık ile gelmiştir. — Bu fertmada, yağmurda kayık ile gelinir mi? — Sultan Murad gelir... — Bre kıyılmaz böyle te, — Sultan Muradın kılına hat sini İstemeyir... — Yanmdeaki'er parslansın.. hal'a rızamız yoktur.. a gelme- amma — Daha Sultan Osmanın kanı boymu- |” İmuzdadır.. — Kan üstüne kan olmaz. — O zaman hain Ahmed Paşa fessdi- na hizmet ettik... Simdi bir kere daha padisah katili olamayız... — Bre bu yağmur sabah ta dinmezse saraya vürüyüs olmaz.. — Yarın tellâllar çıkacak, çarşı açıla” cak imis.. — Camide karar vermişler: Dükkânını açmıyan esnafı dükkümnin kapısı önün- de asacaklar imiş... — Doğrusu odur zâhir... İstanbula dolan bunca ümmeti Muhammed aç ka- lacak değildir. — Hem esnafın bizde parası mı kala- ii caktır; bugün borca alır isek, yarın hepi- imiz para pul, mal sahibi oldukca borcu- muzu ödiveceğiz... — Bre müjde... Yarın da ayak divanı olmazsa deftere yazılı devletiülerin men- Önüne kadar sürükledi. Erkeğin (Mer ücürnüz odaya girdik. Amcam ba-|neş'e ile nihayetlendirecek en şayanı tav -İzilleri için talandır diye izin çıkacak imiş. — Biz Hafız Pasa sarayına varalım... — Hafız Ahmed Paşa akce ve mâl tut- maz verirdir.. defterdar saravına vara um... — Bre biz müftü saravına varalım... — Hep müftü saruyına varırız... Yah- ya efendi hanedandan maldar adamdır. — Bre o adamda bizim aradığımız mal o akçesini kitaba vermiştir.. Bize kitab yarama; Yazan: Refik Ahmed Sevengil rimli toprakları, sulak yaylaları bırakıp buralardan çıkarak Anadohiya geçtiğini annem anlatır durur, Babamın at koştur- duğu düzlükleri karanlıkta bir bülya &- lemi içinde gözlerimle okşayıp öptüm. Gece yataklı vagonda kendimi trenin sarsıntısına uydurarak uyurken her is- tasyondaki tevakkulta uyanıp tren ha- rekete geçince gene dalarak sabahı ettim. Parça parça bitip tükenmiyen bir rüya rağmen devam etti. Uykumda hep dedelerimin evlerini, annemin genç kızlığını, Yenişehir kırlarmda gezip do- laşmasını görüyor gibi idim. Sabahleyin Selâniğe geldik. İşte bir şehir ki hatırası /Türk tarihinde ebedi ve muazzez bir ver i tutmaktadır. En büyük Türkün doğduğu, büyüdüğü ev burada, | Atinadaki futbol temaslarından sonra Arkara - İstanbul takımı yarın da Selâ- İnikte Tesalya muktelitile bir meç vapa- cak. Bugün serbestiz. Eşyalarımızı Medi- kurbanları — Bize şalvar, çaksır, top kumaş Id zamdır.. - Kadife, diba ve atlas lâzımdır. — Mücevher kılıç, hancer lâzımdır, — Tüfek ve tabanca lâzımdır. — Bre bize altın ve gümüş ve mücev- her lâzımdır... — Bre bize kızcağızlar ve oğlancıklan, “ hizmetimiz görmeğe köle ve cariye İd“ İzmmdır.. — Sine bülbülleri lâzımdır, — Koyun kuzucukları lâzımdır. 4 — Bre biz gazayı ekber etmeğe gel mişizdir dört günlük yoldan... — Biz de geldik tam on günlük yoldan yayan... Bre biz pabucsuz çıplak ayak gel — Bre biz çıplak ayak ve baş açık ve | laç geldik... — Bre yiğitler, Sultan Murad cömerdi dir diye işitiriz.. onun âkçesinin, ihsanın ahp yurdumuza dönüp dağılalım, bize gerekmez böyle davalar. — Vurun casustur!, — Öldürün casustur!... Bre komayın kâfiri, söyletmeyin kâfirit... Bre yiğit tut kaçıyor... Öldürün... Koku ve çubuk dumanından ve meşt» le isinden müteaffin bir in halinde olan © bu uğultulu kahvehaneler, bazan, en us fak bir şüphe üzerine korkunç bir şekile de karısıveriyondu; ve: — Vurun casustur-... Diye gösterilen adam, kaçamadı m, hicbir sorguya Jüzum gösterilmeden, ew VA bi ikta yere yıkılıyof üne, koluna bacağına, Tasmele fnen hançer darbeleri ile öldürün * Tüverivordu. Bir müddet te ö'üsü etre» fmda bağırısılıyordu: 4 Bre bu casustur, Hafız Paşa adame Jarmdandır,.. — Yok, ben tanırım, bu müftü kollar rındendır... i — Bre bu adam casus değildir. masum kemı dökülmüstür.. bu bizdendir. Hacer İlvas derler, dört evlâd sahibi viğittir... — Rre bu benim komşumdur... Benim ayaktaşımdır, yazık olmuş yiğite... 4 — Bre tınmayın... Akacak kan das marda durmaz. şehidlik yazılmış alna; 5 — Tutım kaldırıp götürelim... , — Götürüp gömelim yakın bir mezar kta... z — Namazını kılalım... — Bre bövle ölüye gusül ve namaz ol. maz... Onların namazı pesin kılınmıştır. - Bre gömmek olmaz.. koyalım bir a, rabavn . götürün denize stalım... — Bre çabuk kahve uşakları yikavmf su karları... — Bre açıkta olmaz. kovun bir çe vale... — Hey yiğitler... Hey yiğitler... Des © veyi gördünüz mü?! a — Vallah billâh yavrusunu bile göm İmedik Ian odaları gördükten sonra toplu ol gidip Atatürkün doğduğu evi ziyaret e& tik. Koca bir milletin kalkınmasını tes İmin eden büyük adım gözlerini hayata | bu küçük evde açmıştı. Selânik belediye “ si bu evi satm alıp Türkiyeye hediye e& mekle büyük bir nezaket ve kadirşinas. ık göstermis oldu. Öğ'e yemeğini otelde yedikten song İkenamla balkonda oturup denizi seyrefe ş Wk. Selânik limanın: süsliven mamur Tile *ımın üzerindeki otelimizin balkonu, use " wz bucaksız denize açılmış bir pencare Gibi. Bir tarafta suların üstünde sallana gemiler. yelkenliler, hantel mi sulara ahamp vatan vapurlar görülü j #te tarafta rıhtımın ucunda beyaz kul sisman «övdesile yükseliyor. Selâ n İcerilerint öğleden sonra ?eceğiz: otelin Tae aörüleği manzara bu kadar, . Koranla ararazın düzelmesine sevis jdm. O matmazel Ritanın evinizdeki meye İki ve mahivetini ben zaten kendi kem dime izah edememistim. | Gözlerinden öperim. Bireok sevgiler, Krema selâm vesaire vesaire... Not: © Az kalsın unutacaktım. Hüsevin Gen çek trende bi be simdi de burada, ayni oteldeyiz. Sen galiba mele tubumu bana onun ne olduğunu sorup haber almak icin yazınıştın. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: