30 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İYATI Bir mecmua nasıl çıkar? (M. Turhan 'Tan)ın ve yeni bir şairin eseri etrafında düşünceler Yazan: Sermayesi bulunur, matbaası temin «| dilir, yazıcıları seçilir, İş artık mecmu-| Yı çıkarmağa gelmiştir. İmtiyaz $ reklâmları hazırlar ve yazı işleri mi rü kolları Oh! Yeni k bu, evvelu gere çık muyaca var, yazı besi var v ları ve ge Oh! Du aişl lar ve eski Babiâ dan şişen göğüsl mia çıkıyordur. Hem | ileri çıkan, batan,: ze batan mecmualardan ol-) aye sahibinin itimadı) ri müdürünün az çok tecrü- ni muharrirlerin yeni san'at! k aleşler En güzel mecmua çıkarmak... varla işl var, yokuşunda heyecan > . San'at di | Yeni bir güneş... Fakat?. Bu “faka ten sonra dekorun arkasını çeviriyorum: Yeni bir mecmua çıkı gür | ve bu yeri mec raber yeni | tüler, anla, ar, kaprisler de| almış yürümü Ne gibi?. Onu da, €- mektar bir muharririn hatırat levhasın » dan çıkarayım. sirleri, hikâ-| e başla -| ıkan mecm yecileri en güzel y mışlardır. Ren nız. Bu böyle de meğe ve yeni ni ib rlar gibi - sağdar st mıştır. İşte ba nüshasından itibaren ac kapris müdürüne tanımadığı pi satırlar; Mecmua beğenmedim sunuz, bens sebebden protesto & fta kapak Siz vapur resmi koymuş - Bu izdeki yazı- n hoşlanırım. sr ve $i kat naçar, istenilen yaziyi Hu halde geri gönderir. Ara geçmiştir. Son nüshanın kapağına, neşredilen bir kitabı münasebetile eski bir muharririn resmi konulmuştur. İşte bu resim de yeni bir protestoyu celbe der. Mecmuanın başka bir genç yazıcısı bir mektub gönderir. O da alâkasını kos- son | | net Güneş seni, Lizbet| Zeydele benzediğinden muhabbeti sadır. Dü ye seviyor; ana değil, senin şahsında « üncelerine, o mühakernelerine | gilsin. Liseyi bitird ler de aldın. Fakat bir i irşada mecburum. Hayattaki tecrübele - rim elbette senden fazladır. Sende Lizbet Zaydelden fazla bulduğu cihet, babanın servetidir kızım.. tuttuğunuz is - tikamette hedefe yaklaşıyorsunuz. Bu hedefe varmadan evvel, her türlü hisler- | den tecerrüd ederek, gayet esaslı düşün| Necli; son pişmanlık fayda vermez. Be - nim arzum, hattâ yegâne emelim sen aadetindir yavrum; bu sözlerimde başka hiç bir maksad ârama... Dedim. — Cevab vermedi mi7. — Verdi; «teşekkür ederim babacığun; seni dinliyeceğim ve kat'i kararımı ver- miş olmama rağmen vaziyeti tekrar göz- den geçirerek muhakeme edeceğim: de- di. aba sıf le seni| Affınızı rica ederim; size ıztırab ve- riyorum amma bir sual dal — Estağfurullah, — Kızınız üstünde mücevherat mıydı? — Boyrunda ve parmağında benim iki yadigirımı daima taşırdı. Diğer mücev- taşır resminild vazzuh etmiş Halid Fahri Ozansoy mektedir ve sebeb olarak ta kapağa r6s-İile takib e sipan i İ ; z i yl mi «onulan muharrirle merhum ğ ii 1 li manzum a lar ve y geri İz sık sık olağan işlerdend r başka tablo... Genç edebiyatçılar) kıt'alar hatır alesi- hafi - una, intiba bırakan bu > , Yeni bir şiir kitabı: Şehir bir M. Hulüsi dru, bir şekilde basılmış bir şiir ki- tabi neşretti: Şel Şi ce Tabloların sonu gelmez. Fakat bir ta -İşinaslıkla ban dü yolla ei m ne daha gösterelim katle okudum. İçinde, cic Filân bay, hem rirdir. Yulnız bir merakı her işlerine galibdir: Yazısının bir da muhakkak bir sayfaya, yahı akil olarak konulmasını sek birbal mi?.. Yazısı bazan bir sayfa-|, dan fazla, yahud eksik gelir. Bozan sayfayı taşar. Fakat kasalard icad edere bir şiirin etrafında çok tatlı bir —M zuk şiirler ya artık çalışamam Ve sonra, sel miki bu mecmüs bo- , © halde ben burada Ger ç Şair vermeden çıkar gider. | çok zar r var, ım şekli neden- bir musiki hissi veremedi nn bu şiirlerdeki kadar dağı- ması, öyle semıyorum ki her Yâ'nız kullandı se bana fa Serbest nâz Fakat en evvel şiirdeki ahengi öldürü or da şleri İV kesik siz. ke oln en sekiz putu- | Mi i ritme de, irü İse n huru-İ İşte bir m ar dizdirm mecbursu -| Kopuk hir o zatın yaz sayfa - amma ? Bu 1. ie 4 i ir? Bu hu N bir impressinmisme! Bulutun yanlarını İğrt & | dürst | Hem r bize bunu düsün - Fakat o, bunu vapmı ; yor. d batar Turhan irliği ve hafızası |al Bu haf Sonra dilse hesikle Birr Işık kk k belâMasması Var | Son mısraı tek hece birdenbire bir ses kısık geliyor, geli » Ybaret oluşu, iniz garib fikir tedafle- e de sebeb olmuş Kırk Asırlık gözlerinden, dan Sıyırma sını, Yormasını... t a, onun asıl is- Ss Çünkü bu rlerimi neş unutturamaz. yirmi yedi yıl evvel ilk m Rübab mecmua - $ipda onun eski tarzda, fakat ç lam bir örüşle yazılmış şiirlerini zevkle rdum, Fakat meğer üstad da benim * heveskârlık m lerımı alâka «Son Posta» nın fefrikası: 46 ından 3 r, «uryan ihtiras» diyor. Neden sağ -İ «uryan»? Çıplak kelimesi çok mu çıplak Hele karınca'arla mans arasında : (Devamı 10 uncu sayfada) ile kulağa ha-| yir ZE RL Yazan: CEVAD FEHMİ darı saçlı Rumun peşinde Bokağa çıkınca gerkomiser bir eda ile sor. — Bir hissi kablelvuku bana art memnun ğil, hakikat gür idis isimli serseri Ru- un mücrim olduğuna şimdiden yüzde doksan kaniim — Pek acele ver gil mi? Deliller? miş bir hükü — İstediğiniz kadar. elâ isim mü- İşabeheti; Vasko de Goma, Vafidis Gav - riyeloğlu mâşabeheti; #ki- &i de sarı saçlı ve uzun boylu,.. Kehribar ağızlık, Portekizli mühendis İle eski el - bise tüccar ıyni şahıs oldukları- İni isbat ediyor. Binaeneleyh mevcudi - akit inanmadığım | Portekizli mühendisi bir kalemde betra- avi elmas? | — iki şık var. Bu elmas ya mevcud- dur, yahud da değildir. | — Elmas me İrin sebebi de or — Nasıl kalkar, hocam? Raif Beyle şe- riki arasındaki kini r musun? He- rifin işleri de pek kötü gic 5 İ öld decek bir sebeb diye öne sürülebi — O halde mavi elmas mevcuddur, de- ğunu kabul | linin Por. kabul etmi eri de bo-|# ve faaji- ile ga - Raif Be - tiği dest- esinde günlük vukuattan da ha - ktadır. iyeti iyi kurtardın Osma , diğin diğini sor - ie söphele- İmiya hazırlanıy rin devam ediyor, E, devam et! — Katil Necdetle vaki olan mükâle - meleri neticesinde Raif Beyi katle, zev - cesini yaralamıya muvaffak oluyor ve vaktile Raif Beye yaptığı gibi bu sefer de Necdete ihanet ederek cinayetleri ona İyükletiyor. Malâm ya Vafidisin de tıpkı! dum. Demek ir ote” Necdetin kullandığı otomobil gibi bi söy i de biliyor da söylem ce ikisi şeriktirler ve bu şirkette fuka basmış bir ortak ziyetidir. Necdetin, meselâ Raif BEYİ” kardeşinin katlinde rel almadığı ne MA“ anı başka bir ebe atfe © iş görmüs N ünsızdır. Rıdvan Sadullah sustu, Serk! hak veriyor mu idi? Onün noktai naza ne idi? Onları öğrenmek kabil olnaö” Dalgın bir vaziyette yürüyordu. Tabl? © tini bildiğimiz için biz de bahsi kaps mayı ve susmayı tercih ettik, Tabii e lıkta görmek imkânı yoktu amma, na öyle geldi ki serkomüserin dudak? ri mağrur ve muzaffer bir teb dolaşmaktadır. Cinayet masası şefi, w tadı olan bu harikulâde adamı ilk İĞ” iskât etmenin neş'esile kabına sığaİ maktadır. ö Bizim sokağın başında, taksi du” mahallinde tevabku? ettik. Müddelu” mi mu i. adliyeci otomobile yapılan müşavere neticesinde şeri serin yarın sabah erkenden Voafii c şine düşmesi ve akşamüstü bizim Mi kadaki apartımandı ıluşup (vari? kere etmekliğimiz kararlşatı. ye Tuzak Ertesi gin saat altıda serko müddelumumi muavini beraberce $ geldiler. Serkomiser memnun görül Yaptıklarını bir solukta hikö? isert miseri Je? nberi uğram kirasını muntazaman gönd muş. Komüsyonculuk falan yaptığı muş. Herkes eböyle bir iş y. haberimiz olur» diyor. kendisini şüpkeli bir ad yor. Hiç bir işine yaramıyan yazına”? inde bulundurması da buna delil ei liyor, Maamafıh | tüccar #“ zancının yolunda olduğu hs&k”” da bir rivayet dölaşıyor. Dillerinin 410” da bir şey var amma bir türlü öğrene”. dim. Hiç biri sarih bir şey söyliyemi” gün kadar evvel bunlar", biri Vafidisi Osmanlı Bankasına part tırırken görmüş, Yatırdığı para 30-40 lira varmış, ra (Arkas var) 0 m m a ön > mm İ ME aim DÜRMEDİM 1. N. markalı bir pantantif.. mağında?. |kasına da yaratmamak için bu cinyeti ir- İtikâb etmişti. — Pırlanta bir yüzük. Tek taşlı. İçinde |, Bunları olduğu gibi anlatsa mahkeme Nİ (N. D.) markasile <1933» tarihi yazılıdır. | Pelki bir tahrik, bir baş dönüşü; ne bi - , İleyim, hafifletici bir sebeb görebilirdi. İ Fakat Haşmet Güneş: — Ben öldürmedim! Den başka hiç bir şey söylemiyordu. Jandarmaya ve polise birer müzekkere “A 'yazarak eN.» markalı pırlanta işlemeli bir pantantifle içinde «N. D.3 markalı ve «1933» tarihi bulunan tek taş bir pırlanta bil yüzüğün her yerde ve bilhassa cinayet Zaten vazıh gan vaziyet büsbütün ta-|mahalline yakın yerlerde, lüzumu fakdi. . Kızın aklı selimi hissine İrinde, şüpheli görülecek toprak kabartı- galebe çalar gibi olmuş olacak ki düğün- İlarını kazmak suretile, aranması ve pan- den ayrılırken Haşmet Güneşe «sana söy- | tantifle yürüğün evsaf ve eşkâli hakkım- liyeceklerim var» demiş ve sözlerine vu-)da icab eden mahallere malümat verilme- zuh vermemişti. Parkta buluştukları ta- İsi Hizumunn bildirdim. man Haşmeti yelse ve kıskançlığa dü -| Artık yapılacak iş kalmamıştı. Evrakı, için bunları daimi şekilde taşırdı Bunların ikisini de mücevheratından bir kısmını boz-| dursrak yaptırdığım için dalma taşıması. ni ben arzu etmiştim. Bilâhare on dl itiyad haline geldi. Teşekkür ederim Bay Daniş; gide - NİZ... esinin eski heratını icabında kullanırdı, — Boynundaki neydi, inet mi? şürecek bazı şeyler söylemişti. Haşmet te | iddinnamemle beraber Ağırceza mahke- kendisinden uzaklaşacak bir saadeti baş-İmesine tevdi ettim... Yazan: Zeynel Besim Sun Mahalli gazeteler bu cinayetin taf - silâtile dolu oldukları ve günlerdenberi hâdise etrafında muttasıl neşriyat yap- tıkları için halk vak'a ile pek ziyade alâ- kalanmıştı, Gazetelerin bu husustaki ya- zılarını ve muhabirlerin hususi tahkik - lerine aid malümatı ben de dikkatle ta- kib ediyordum. Birçok vak'alarda bir gazete muhabirinin yakaladığı ipucu ad- liyeyi aydınlığı götürmüştür. Mesleğine âşık muhabirlerin, bu gibi (ovak'alarda, bir dedektif Uhassasiyetile (çalıştıkları bence meçhul değildi. Hüviyeti halkça| nmiyen muhabir, en umulmadık lere dalıp çıkarak ve her sınıf halkla te- mâs ederek umumi! kansatten bir netice istihsal edebilirdi. Hattâ çok temasın ya- rattığı imkânlar içinde eline kuvvetli de- iller de geçirebilirdi. Bu sebeble mat - buatın neşriyatını ihmal edemezdim. Hâdiseyi rmuhtelif safbalarından tahlil eden gazeteler dönüp dolaşarak benim | İ | er- fikrime geliyorlardı. Muhakemeden - £. gün evveline kadar bu yazıları harfi İize okuduktan sonra gazetelerin $© muhabirlerini toplu olarak davet et” Meslek aşkile sabahtan skşama ve e şamdan sabaha kadar didinen bu fera$* ve kıymetli gençlere kahve söyledim gara ikram etti Sonra sözü hâdiseye getirdim. ciddiyetimle: — Arkadaşlarım; dedim, gazete vel kın gözü, kulağı ve dilidir. Gazete, İ camianın medeniyet dünyasına karşi ve seltilmiş hürriyet bağıdır. Matbusti © olan memlekette hürriyet olamaz. G tesiz hür bir memleket olabileceğini * kabul edemez. Hürriyetle gazete İS 5, girmiş tek varlıktır. Cümhuriyet bük“, meti matbuata karşı azami itimad, © niyet ve hürmet besler. Bilmukabel? # zetelerimizin de vatan ve millet ba” de eşsiz bir ovatanperverliğin har : içinde bulundukları mefharetle gö” mektedir. Memleketimizde bir t4 zümre gazetesi yoktur; hepiniz zil memleket gazetesisiniz. Bu itibarla ” zinle açıkça hasbihal edebilirim: e Zavallı Neciâ “sanişin nalçali bir Kii dura altında ezilmiş bir gül goncasi © hasıl solup gittiğini hepiniz biliyorsu””, Memleketin en güzel, en kibar, ev ““, muslu, en masum bir kızının bu (€“, kibeti karşısında âmme vicdanı #8 mıştır. (Arkası vw jet

Bu sayıdan diğer sayfalar: