10 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa SON POSTA Bitaraf devletlerin harbden gördükleri zararlar gibi Usküdar hapishanesinden kaçan katil muhakeme edildi 18 sene hapis cezası olan Şileli İbrahim hapishaneden Hangi memleketlerde ne maddelere vesika kondu, ne gibi maddelerin resimleri artırıldı Bugün Avrupada yekdiğerleri ile harb halinde bulunan devletler yalniz Alman- ya, Fransa, İngilteredir. Harb başlıyalı! altı ay olmuştur. Bu harbin muharib devletler kadar bitaraflar üzerinde de| pek büyük bir tesir icra ettiği ve etmek- te bulunduğu muhakkaktır. | Bahri bakımdan bitara? devletlerin ks- | yıbları şunlardır: Norveç: 112,000 tonluk 32 vapur kay- beylemiştir. İsveç: 52,000 tonluk 25 vapur kaybey- lemiştir. Danimarka, Holânda, Belçikanın ka - yıbları hakkında sarih bir rakam henüz! mevcud değildir. Maamafih bitarafların kayıbları yekünu 478,443 ton olarak tah- min ve tesbit edilmektedir. Bu kâyıblar dolayısile bitaraf devlet - lerin pda maddeleri, kömür vesair Jü- rumlu şeyleri tedarik eylemeleri sdama- kıllı güçleşmektedir. Bu vaziyet karşı | tında bitaraf devletler birkaç aydanberi mekülât ve mahrukatı kontrol altına al- mak mecburiyetinde kalmışlardır. Bu yazımızda bu devletlerde tatbik e- dilmekte olan rejimleri bildireceğiz: İsveç: İsveçte kömür, gez, elektrik vesikaya tAbi tutulmuştur. Ekmek flatı arttırılmıştır. Münakalâ »; tın güçleşmesinden dolayı yakında vesi- kaya tâbi tutulacaktır. Hayat pahalılığı şimdiden yüzde onu geçmiş bulunmaktadır. Memleket dahi- linde çay ve kahve hemen hemen bulun- #mamaktadır. Başheca şehirlerde bu mad- deler mevcuddur. Fakat mal) azdır. Şekerin fiatı yüzde elli nisbetinde art-| mıştır. Norveçte şeker, kahve, un vesikaya tâbi tutulmuştur. Bira ve petrol rüsumları son günlerde! arttırılmıştır. Miradân fazla olan iradlar üzerin- deki vergiler tam yüzde elli nisbetinde arttırılmıştır. İ Şeker falında yüzde otuz beş nisbe | tinde fazlalık vardır. Yağ mebzuldür, Kö mür azdır. Almanlar tarafından torpillenen bir kaloriferler son günlerde işlememekte « dir. Holânda: Şeker vesikaya tâbidir. Adam başına 18 günde bir (bir kilo) şeker verilmek - tedir, Pazar günleri araba ve otomobillerin seyrüseferi yasak edilmiştir. Kahve, çay büyük müşkülâtla tedarik edilmektedir. Belçika: Sarfiyatın azaltılması için benzin fiatı misline çıkartılmışt Et, çay. kahve ithalât: bir hayli müş- külât arzey'emektedir. Gün geçtikçe bu! müşkülüt artmaktadır. we. İsviçre: Büyük şehirlerde bile kahve ve çay| bulunmamaktadır. Bazı mıntakalarda| yağlı maddeler nedreti hissedilmektedir. Bazı mıntakalarda dâ şeker vesikaya tâ- bi tutulmuztur. Diğer bazı mıntakalarda konserveler bir nevi vesikaya (tâbidir. Pazar günleri otomobillerini ku'lanma - maları sahiblerinden rica edilmektedir. Danimarka: Danlmarkada şeker vesiksya İiâbi tulmuştur. Aile başına haftada ancak kilo şeker verilmektedir. Kömür tahdide uğramıştır. Bu yü İkimet perde arasında, locanın arka bölmesinde birkaç ahbat ken, en tabil bir neşe izhar etmekte idi. Jak da gelmişti ve divanın üstünde Ro- zelin'le gevezelik ediyordu — Sevgi'l mubibbem, bu akşam bil - hassa bahtiyar görünüyorsunuz. Rorelin, şetaretle; — Öyleyim. dedi. nı kabul eder - Ve ona, yelpazesinin arkasından safi- yele suyun kenarındaki sahneyi nakle - diyordu. Kız, vaktile Galete'ye Asiv'le Sik - kop'un baktığı gibi kendilerine loşluğun dibinden bakmakta olan baronu görmü- yordu. (*) Jak'ın kendisine bir mülâhazası Üs - üne Rozelin kahkahayı attı... Mavi Sakalın elinde tuttuğu ve du - daklarına yaklaştırmak Üzere olduğu ka- deh, parmaklarında kırıldı, parçaları ha- hys düştüler, (91 Bu cümlede, Yunan mitolojisindeki bir #isaneye telmih yardır. Tepesinde sek gözü olar ve Siklop denilen devlerden biri, Poli, fem, Bicilyal genç çoban Asla ile dilber kız Galate'nin seviştiklerini görerek kiskahır ve bir kaya yuvarlıyarak Asist öldürür. Tercüme eden Macaristan: Üç aydanberi sade, tere ve zaytiny: lar, çay, kahve vesikaya tâbidir, Bu mad- deler ancak büyük şehirlerde bulunmak- adır, mmm «Sen. Postannm edebi tefrika: bitaraf gemi sulara gö: Büyük şehirlerin hariçlerinde «emar » n» de vesikaya tâbidir. 'Tenezzüh ve eğlence maksadile oto « İmobil kullanma menedilmiştir. Romanya: Benzin fiatı pek azdır, güç zı yerlerde hayat yüzde kırk nisbetinde artmıştır. artmıştır, tedarik edilmektedir, Ba- Yugoslavya: Benin fiatı fazla a İden münakalât pahalılaşmmıstı fikdanı hissedilme tirmekt İ Haftada bir iki gün et bulunmamakta- Jdır. Seker fiatırda tereffü vardir. Yağ - Bulgaristan; Bulgaristanda haftada uç tırı'mamaktadır. Beş aydanberidir kö mür ve ya tâbi bulu dr, Çay, kahve er pahalıla İtalya: Üç sydanberi benzi tâbi tutulmuştur, Ki gön et sat - sik nak az ve güç bulur şrcaştır. maktadır. yatı tahdide e otomo - (Devamı 9 uncu sayfada) Çay ve kahve < l benzin ve- ne suretle kaçtığını Geçen Kurbaz bayramının ik günü Us. kdar haplsanesinden 7 seneye mubküm arkadaşı Aksaraylı HulüM ile birlikte ma, jFangoshanenin pencere demirlerini esmek İve duvarını delmek suretile firar eden ve 65 gün Kaçak gendikten sonra İstanbul zabıta. sı tarafından Kabataşta yakalanan öldür , mekten 18 yıl hapse mahküm İbrahimin bu firar suçundan dolayı dün 2 nel ağırocza mahkemesinde duruşmasına . başlanmıştır. Gilenin Yaylalık köyü halkından olduğunu öğyllyen İbrahim iatintak (okararnsmesin! okunmasını inüleakıb firar hâdisesini şu 8 retle anlatmıştır «— İstanbul haplssnesinin İcine ceza müddetimi ikmal etmek İküdar Cezaevine gönderildim. Hapisarede aşçılık yapiyor Ve bu suretle ası üze. Us. | seçiniyordum. Hale kaçak bulunan arkadaşım Hulüsi, marargozhanede çalışıyordu. Bir gün ha - an, marangörhanede beraber teklif ekti. Ben de kabul Mehmed Alinin müsaade Birkaç gün bu sur i sarap ben #irdim, Senin de Dersber kaçalım. dedi, Hakikaten pencere demirlerini ettim ve kesilmiş olduğunu gördüm. Cezam çok ağıdı, Kimsesia olduğum için gelenin gidenim yoktu, Hulüsinin bu fikri ban uy gün geldi ekaçalımı dedim. O gece sabaha İkargı Koğuslarımızdan çikip mürangozha - neye geldik, Hulüsi tarafından Kesilen de .|* mirleri yerlerinden ksldırarak açilan delik. İten evvel o, sonra ben, sokağa çıktık İ Kaçuğamız gün Kartalda Hulüsiden ayri, Jeys gittim, Burada bir müddet or - İgüu Kaçak gerdi İdan Kabataş vapur iskelesinde yakalandım in be demi ne zaman ve han, saifle kestiğini hilmiyorum. demiştir, Yunun fira; bidisesi etrafındaki bu ık. n sopra yakalama zabıt varakası 0. şahidlerin celbi için başka bir -İşüne tetakmiğtir Bir dokter ölüme sebehiyet vermek suçundan muhakeme edildi İkinci ağırceza mahkemesine dün bir ö. lüme sebebiyet davası intikal etmiştir. HA - İdisenin suçlusu Dr. Vasil Leonişndisle Ma. ciks adinda genç bir kadındır. İddiaya nazaran Büyükadada oturan jpsmamseık Yüpan Ahdüllahla $ senide ri kân Work hayatı yaşıyan Fatma sü bir kadın hamile olduğundan komşusu bu. lunan Marikanm delâletile Dr. hiyadise mveyene olmuş ve ani gün ken - disine saat ve ti ma birdenbire fenal Idirıkmıştır. adın ertesi Şiki hastanede ve be, ış ve Haseki hasta. ölmüş muayenö| pi “ nda | Vasi) Leo -) mahkemede anlattı /ve bu surstle hâdise adliyeye intikal etmiş, tir. 2) Dünkü duruşmada suçlu mevkiinde bulu. nan Dr. Vasi Leonldiyadis hakkındaki bu 1ddinları reddetmiş, böyle bir kadın mua iyene etmediğini söylemiştır. Diğer taraftan Fatmayı doktora götürdüğünü söylyen MA, nka da bu Bususrl malimattar olmadığını a ile bır gün Adadan be. raber İsta lık, Fakat o gün ben Ha, malbaşındakı teyzeme gıtmek Üzere kendi - İsinden köprüde ayrıldım. demiştir. İ Vak'a etrafında malümatları olan şahid. lerin eelbi ıçın duruşma başka bir güne bıra, İ kalmıştır. /Sahta bono suçlusu Ankaradan | İstanbula getirildi dere md sahte bö ara ve İstanbul Zi o tarzını ede - Banraların, ekten dan Ankarada bLevkif edi. 1 işlerile meşgul Ba, kararımı di sulh ceza ur 8uşin Ankara rad delumuml suç bakkır ve İştanbul Cümhuriyst lerinde kendine isnad olu. aki verdiği Mfadelertı doğ. ara (mlâve edecek bır dini söylemiştir. ıraf karşısında Nihad Öz - İkoyuncuyu tevkif ederek, kendisini Terkifa, göndermiştar. Bir düzeltme 31 Mart tarihli nüshamızin birinci say , fasında Ankarada sahte mübadil bonosu satmağa teşebbüs cürmünden Mehmed NI. âd Özkoyuncu ile Topal Şadi adında Wi kişinin tevkif edildiklerini yazmıştık. Ankarada Bendderesi, Yeniçay sokağın... İda 3 numarada Bay Şadi Topçu'dan aldı . ğımiz bir mektubda: 454 denelik Oo mazim ve dürüsi hareketim ve hayatım sahile işlerle değil, sahtekörlik iile alâkadar olanlarla temasa bile mânl » dir İkbarın yanlış olduğunu ve İstanbula bu gibi işler zımnında asla uğramadığım gibi, serbest bulunmaktayım, Hakkımda böyle bir takibat ve tahkikat dabi vaki değildir; de, nihnekledir. Basen Şadi Topçu adında bi , n değli Şadi Topalın tevkif edildiğini yas mştık. Maamalıh isim utibasının da dir vatandaş hakkında fena zan uyan masını asla terviç etmediğimiz için ariesa veçhile keyfiyeti tavzih ediyoruz. Davet İstanbu Cümhuriyet Müddelumemilğin . İdeh: Bilâmazeret vazifelerine devâm etini yen ve ikemelgâhlarında bulunamıyan İye ikinet hukuk mahkemesi zabıt Kâtibi - rından Sevket ve 8 ıncı hukuk mahkemesi za, bit kâtıbl den Galib Varlığın tarihi Yân, dan tharen 3 gün zarfında vazilelerms gel medikleri ve adilye ercimenine müracaat et medikleri takdırde terki vazife etmış addo lunarak yerlerme başienları tayın kılına caktır, z AŞKA İNANMAYAN ADAM Baron, tamamile değişmiş bir sesle: — Ne beceriksizim! Diye söylendi. Birisi komik derecede Ja: — Bu, bir ölüm alâmetidir. Bir başkası; neş'elisiniz bu akşam! to Dedi. Rozelin, aralarını bulmak için şt: — Bilâkis, bu beyaz şarab. Bunun #aa- det getirdiğini işitmişimdir. Ve kadehini doldurarak barona götü- rüp takdim etti, Baron kadehi aldi ve: — Noel Babanın ve bütün yalanların şerefine içiyorum! Diyerek şarabı içti. Hiç kimse niçin bu sözü söylediğini an lamamıştı. söze mağmum bir; TERCÜME Dehlizlerde perdenin açılma zili ça - lıniyordu. Herkes yerine oturmada idi. Lejyondonör kravatı, suare elbiseli bir ihtiyar; — Bugün bu babacan Petrof'un pek a- cayip'iği var, öyle değil mi? Dedi, Yalnız rozet taşıyan başka bir ihtiyar: — Evet, dedi. İnsanın bazan biraz de- liliğine hükmedeceği geliyor. Biraz sonra salonda oişıklar söndü, Gawbert ota sehpası önünde göründü ve orkestra üçüncü perdenin prelüdünü çalmağa başladı. Baron, alnı elleri içinde, artık yalnız musikive alâkadar gibi göründü. * «Benim uğurumda ölmek sörü pek er- ken söylenmiş! daha akşamında bir $i - . . EDEN HALİT FAHRİ OZANSOY Yazan: Jorj Delaki golo ile flört yapılıyor! gülüyorlar! şüp- hesiz benim için, beni «kefeses koyduk - larından! fakat dür, kahbe, kafese ben| #eni koyacağım! masken düşecek, köçük şeytan! kalbinde doğru olan ne varsa öğreneceğim, Sen ya içeceksin onu, ze - hirli kadehi, yahud daha doğrusu içmi - yeceksin, “ben de müsterih olacağım. Ya- lanci suratın çöktüğünü, kukla bebeği - nin porsuduğunu, haslı bu riyakârlık yığını altında nihayet bir engerek yılanı| gibi hakikatin dimdik baş kaldırdığını göreceğim! Hah! hah! göreceğim. Ben bunu ve anlaşılacak ki dünyada ne gül- meğe, ne ağlamağa değer hiç bir şey yok tur. Bereket içkiye! Ve Mavi Sakal, etrafında dönüp dur «| duğu bir kafesi andıran küçük odasında, yalnız başına içiyordu. İçiyor, sigara tüt- #ürüyor, durmadan sövüp sayıyor, tıpkı Jakhabasile pençeleşen Promete şüphesile saçança başbaşa mücadele edi- yordu, Ah- bu suretle karar verilen şey; pek afak “bir iş değildi, Birazdan, evet biraz- dan, yemekten sonra, konağında küçük madam baronla aşklarının ikinci yıldö - nümi şerefine verdiği ziyafetten sonra, hiç şüphesiz Parisin ve dünyanın en sa- dık kadınını nihayet anlyacaktı, Hah! hah! bu defa, adamakıllı o güleceklerdi! Ve bu da, mukaddes Rusyanın patronları Sen Piyer ve Sen Pol aşkına, zahmete de- ğer bir şeydi! (Arkası var) (99) Burada da Yunan esatirindeki meş - hut efsnieye telmih vardır ki, bu efsnneden Yunan trajedi ştiri Eklilas dünya edebiya- tinin şüheserlerinden biri addolunan «Zin tire vurulmus * Prometes isimli faciasının mevsuunu çıkarmıştır. Bu efsaneye nâza İtun, yarı ihr Peomete NAblar ilâhi Zewin (Romalılarda Jüpiter'in) o şimşeğinden bir büzme çalıyor ve topraktan yaptığı bir in - sân beykeline bu ışıkin hayat vermek isi , yor, Bu Hursızlığı farkeden ve dehşetli zaza. İba gelen Zevs hemen arza inerek Prometeyi yakaladığı git götürüp Kafkas dağında bir kayaya bağlıyor, üstüne de bir akbabayı çul. lamdırıyor. Akbaba Promete'nin mütemadi - yen bağrını delip ciğerlerini yemekte ve ci, İlerler hep yeniden peyda olmaktadır. Zeve bu suretle Promete'yi ebedi bir ceza ve iş. kenceye mahküm etmiştir. o Terelime eden

Bu sayıdan diğer sayfalar: