Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
7 K ir VaiT caek el a. bti T 8 Sayfa SON POSTA Son Postanın zabıta romanı, 12 £ KELİMENİN FERAR İ Kırda bırakılan otomobi! — Canım, kızım elbet gelir. Onu me- rak etmiyorum. Fakat ben böyle şeyle- ri hiç sevmem. Rica ederim. zile basıp uşaklara söyleyiniz. Kendisini arasın - lar. Biraz sonra bir hizmetçi kadın içeri girdi. Hulki sordu: — Jülide geldi mi? —- Ben görmedim. — Gatraja bakınız arabası orada mı? Eğer gelmiş ise, kendisini derhal gör - mek istediğimi söyleyiniz. Hizmetçi kadın gitti, beş dakika son- vra döndü. — Bayan Jülide henüz gelmemişler efendim. Hulki saatine baktı. Öğle yemeği za- manı gelmişti. Jülidenin şimdiye kadar eve dönmüş olması lâzımdı. Atâ sordu: — Kızım arebasile gitmemiş miydi? Tulki cevab verdi: — Evet arabasile gitmişti. Vilmaz konuşmuyor, AtÂA ile Hulki- nin konuşmalarına dinliyordu. Kızın Mmeydana çıkmaması işe büsbütün esra- rengiz bir mahiyet veriyordu. Ercirgâ- na geldiğine iyi etmişti. Burada' bir 1p ucu elde etmesi pek muhtemeldi. Kar- şısında hayret, teessür ve ıztırab içinde birbirlerine kararsız bakınan iki ada- ma acıyordu. Âtâ, biraz haşin tabiatli olmasına rağmen. tipi, sözü. sohbeti İtibarile hoş bir adamdı. Hulki de giyi- nisi. kibarlığı, nezaketile, İnetlizlerin dediği gibi tam bir centilmendi. Üç erkek cinayet üzerinde tefsirler- de bulunuyorlardı. Her birisi bu işi başka bir zaviyeden tetkik ediyordu. Vakit geçiyordu. Henüz Julideden bir haber yoktu. Arasıra konuşmayı bı- rakın da genç kız akıllarına gelince ü - çünü de bir telâş ahyordu. Bir aralık babanın merakı büsbütün arttı: — Çocuklar, dedi. Sakm kızımın ba- şına bir felâket gelmesin. Hulki atıldı: — Üzülmeyiniz. Allah saklasın, bir şey olmamısştır. Mutlaka yolda arabası bir arızaya uğramıştır. Onun için geç kalmıştır. Atâ başını salladı: — Ne olursa olsun bu kadar geç kal- mazdı. Yemek sanfi çoktan geçmişti. Tek - rar öteden beriden konuşmağa başla - dılar. Bu esnuda telefon acı acı çaldı. Atâ. elindeki sigarayı bırakarak telefo na koştu: — Evet, ben Atâ! Buğday kralı ile meçhul muhatabı arasında şöyle bir muhatvere cereyan yediyordu: — Burası, Zincirlikuyu — jandarma karakolu. Buraya iki kilametre mesa - fede kırda terkedilmiş mavi renkli bir spor otomobili bulduk. Numarası 439... Seyrüsefer merkezine telefon ettik. A- rabhanın size aid olduğunu söylediler ve telefon numaranızı verdiler. Arabanız kaçırıldı mı? Yoksa siz mi bıraktınız? Bize müracaat ediniz.» Bay Atâ bir şey söyliyemedi. Elin- deki ahize vere düştü. Ve kendisi inme inmiş bir adam gibi arkatındaki kol - tuğa yığılıp kalıverdi. 5 Telefon tekrar acı acı çaldı. Bay A- “tâ biraz kendine gelmişti. Ahizevi tek- rar aldı. Aymni jandarma karakolundan ar'yorlardı. Bir jandarma çavuşu: — «eBir şey söylemeden telefomu ni- çin kapadınız?» diye bağırıyordu. Atâ çevab verdi: — Telefonu ben kapamadım. Bir in- kıta oldu. — Bahsettiğimiz araba sizin değil mi? — Bu. kızımm arabasıdır. Onu bu- lalı ne kadar zaman oldu? — Ağağı yukarı üç sattl Atâ, derin derin içini çekti. Heyeca- nını güc zapntediyordu: — Kiızımi gören olmamış mı? — Biz arabadan başka bir şey gör- medik. — Peki, şimdi geliyorum. Yazan: İhsan Arif 'Telefonu kapadı. Şaşkın şaşkın ken- disine bakmakta olan Hulkiye döndü: «— Hulki yavrum! Gördün mü ba- şımıza geleni. Jandarma, Julidenin o - tomobilini Zincirlikuyuda — boş olarak bulmuşlar, kendisi meydanlarda yok.» Yılmaz da hayret içinde idi. İlk ka -| naati, bu vaka'lar üzerine tezelzüle uğ- ruyordu. O, polis şeflerinin ani karar -| larla yanlış yollar intihab ettiklerini| bilirdi. Fakat, meşhur Haşmet bu sefer | işin tam üstüne mi basmıştı acaba? kendisi Julidenin bu işteki rolünü iyi takdir edememek gibi bir hataya miı düşüyordu? e w Yarım saat sonra. Hulkinin otoma - bili İstinve yokuşunu süratle tırmanı- vordu. Arabayı Hulki kullanıyordu. Yılmaz da onun yanına oturmuştu. A - rabanın içinde bir kenara büzülmüş ©- lan buğdav kralı fevkalâde mütehey - yiç bir vaziyette idi. Eski tavyareci Cevdet te Yılmakza ald araba ile arka - dan onları takib ediyordu. Zincirlikuyuda karakolun önüne ge- İnce durdular. Bir fandarma çavusu kapının önünde onları bekliyordu. Hep beraber kıra doğru yürümeğe başla - dılar. On dakika sonra Julidenin mavi renkli spor otamobilinin durduğu yol kenarına gelmişlerdi. Atâ evvelâ oto - mehili gözden geçindi. Arabayı sapa - saftlalm görünce dudaklarını ısırdı. A - rabada bir çizik bile yoktu. Lâstikler de sapasağlam duruyordu. Hulki ka - prvr açarak motörün düğmesine dokun- du. Makine derhal çalışmağa başladı. Jandarma çavuşu: — Arabada hiç bir sey yok. Hattâ biz yanına sgeldiğimiz zaman motör hâ- 1â calısıyordu. Ben durdurdum. Yılmaz atıldı: — Demek siz arabayı terkedilmiş bir vaziyette bulduğumuz zaman motör ça- lışıyordu, kapılar kapalı mı idi? Jandarma cayuşu biraz düşündük - ter sonra cevab verdi: — Hayır! Kapı açık bulunuyordu. Biz bir müddet sahibini bekledik. son- ra civarda aradık. Bulamayınca' tahki- kata başladık. AtA sordu: — Demek civarda da kimseyi gör - mediniz? K — Havır, ben buraya geldiğim za - man kimseleri göremedim. Yalnız o sı- tada şoseden birkaç araba geçti. gitti.. Gazeteci de sordu: — Bütün bildiğiniz bu kadar mı? (Arkası var) “ Harb Norveçte patladı, İta'yada da patlıyab lir,, (Baştarafı 1 inci sayfada) Ansaldo demiştir ki: Geçen haftanın hâdiselerinden sonra hiç bir Avrupa devleti harbden ayrı ka - lamaz. Bu, en uzak olduğunu zanneden - ler üzerinde bile her an patlıyabilecek müthiş bir harbdir. Vatanımızın sonuna kadar harb haricinde kalabileceğini zan- | neden her İtalyan hata eder, hayale ka < pılır, Harb Norveçte patladı, harb İtalyada da patlıyabilir. Bundan bir ay evvel çok uzak addedilecek olan bu ihtimal belki de çok yakın ve hattâ zannedebileceğiniz- | den de daha yakındır. (a.a.) Adana üğretmanleri_ ;Iataydı Antakya (Hususi) — Adana öğretmen- lerinden 55 kişilik bir kafile, sömestr ta- tilinden istifade ederek dün İskenderuna ve oradan şehrimize gelmiş'erdir. Maarif mensubları tarafından karşıla- narak otellere misafir edilen öğretmen - ler dün şehrin temaşaya değer yerlerini gezmiş ve akşam üzeri İsmetpaşa ilk o - kulunda şereflerine verilen ziyafette ha- zır bulunmuş'ardır. Ziyafette valimiz Şükrü Sökmensüer- le hükümet erkânı ve maarif mensubları hazır bulunmuş ve geç vakte kadar de - vam eden ziyafette milli oyunlar oynan- mıştır. Öğretmenler bügün Hatayı ter « ketmişlerdir. Norveçlilerin "mukavemeti gittikçe artıyor (Baştarafı T inci sayfada) bir taarruzda bulunmuş ve düşmanın ileri hareketini tevkif etmiştir. Gene Stokholm'dan gelen diğer bir ha bere göre de bir Alman kolu İsveç hudu- duna yaklaşmaktadır. İsveç üzerinde u- | gan 3 Alman tayyaresinin düşürüldüğü- 'nü Stokholm gazeteleri haber vermekte- | dirler. Stokholm 14 — Havas muhabiri bil- Almanlar, İsveç hududuna çok yakın bulunmaktadırlar. Alman kıt'aları, İs - veçte kâm Kongsvinger'e varmak iste - Almanların Holden şehrini aldıkları müteaddid defa söylenmiştir. Bu haber, 'artık doğru telâkki edilebilir. Buna mu- kabil, Norveçliler Eidsvold'da —muvaffa kiyet kazanmışlar ve Alman kıt'a'arını cenuba doğru çekilmeğe mecbur etmiş - lerdir. (a.a.) Alman tebliği Berlin 14 (A.A.) — Neşredilen bir teb liğde deniliyor ki: Trondheim mıntakasında Alman kıta- atı hiç rahatsız edilmeksizin yerleşmeye şimdi müdafaaya tamamile hazır bir ha- le konulmuştur. Oslo mıntakasının himayesi harekâtı süratle terakki etmektedir. Oslonun ce- nubunda Kristiania koyunun methalinde bu'unan Freddriksad işgal olunmuştur. Oslonun cenubu garbisinde de Alman kıta.ıtı Köngsvigviğeri ele geçirmişler - Danımırkndı düşmanın melhuz bir ih raç hareketine karşı Jutland'ın şimalin- de en mühim noktalar işga! ve tahkim edilmiştir. Buralara ağır topçular yer yerleştirilmiştir. Savyetlerin tekzibi Moskova 14 (A.A.) — Tass ajansı bildiriyor: İngiliz «Daily Telegraph and Mor - ning Post» gazetesile Lituanyanın «Li- etiivos Aidas» gazetesi. Alman kıt'a - larının, vaktile Munmarsk'da bulunur- ken oradan Narvik'e nakledildikleri hakkında haberler neşretmişlerdir. Tass ajansı, bunların hiçbir surette hekikate muvafık olmadığını ve tah- rikkâr mahiyette bulunduğunu bildir- meğe mezundur. Belçikada tedbirler Brüksel -!4 — Yalnız nezaretler ve askeri müessesat değil, telsiz istasyon- ları da askeri kıt'aların nezareti altı- na konulmuştur. Tahliye olunacak şehirlerin halkını barındırmak için Brükseldeki bütün boş evler ve binalar tesçil edilmekte - dir. Şu cihet kaydediliyor ki, bu tedbi - tTin enternasyonal gerginliklerde daima ittihaz olunan tedbirler cümlesinden - dir. (a.a.) “Amerikanın harbe girmek fikrine alışmak lâzım!,, (Baştarafı 1 inci sayfada) rikayı şimdiye kadar ittihaz etmiş oldu- ğu hattı hareketi yeni bir tetkike tâbi tut mağa sevkeder. Amerikan menfaatleri Groenland ve İslanda meselelerinin çok fevkindedir. Newyork Heralda da şöyle yazıyor: Bugün de 1917 de olduğu gibi, Ameri- kan milleti harbe girmek fikrini redde- der. Fakat bugün — 1917 de olduğundan fazla harbin Amerikan menfaatlerini teh did ettiği görülmektedir. Bu menfaatleri koruyacak yegâne şey müttefiklerin ga - lib gelmesi ve Almanların ezilmesidir. Eğer, Amerikanın menfaatleri onun an - cak, harbe girmesile kurtulabileceği an - laşılırsa, Amerikanınm harbe girmesi fik - rine alışmak lâzımdır. (a.a.) Ruzvelt bugün bir nutuk söyliyecek Vaşington 14 (A.A.) — Amerikalı- lar konferansı beşincdi günü münasa - betile öğle üzeri Ruzvelt rndyoda bir nutuk söyliyecektir. İtalyada infilâk Milâno 14 (A.A.) — Milânoda Pi- relli fabrikasında bir İnfilâk vukubul- muştur. Birkaç amele yaralanmıştır. (Baştaraf 1 inci sayfada) torpillenmiştir. İ Bundan maada amirallık datresince bat.rılan 7 Alman vapuru hakkında ma ilümat verilmektedir. Bunlar arasında 4 bin tonluk bir petrok gemisi, 7 bin tonluk Riyo dö Janeyro isminde diğer bir gemi de vardır. Diğer taraftan Stokholmdan bildiril diğine göre, Baltık denizinde de bir Alman gemisi torpile çarparak bat - mıçtır. Deniz harekâtı devam etmekte- dir. Almanlar Narvik'i tahliye ettiler Stokholm 14 (A.A.) — Royterin bil- dirdiğine göre, İngiliz donanmasının Narvik limanına karşı yaptığı hareket üzerine Alman kıtaatı Narviki terket- miştir. Baltık denizine mayn döküldü Londra 14 (A.A.) — Amirallık, Baltık denizine mayn. döküldüğünü bildirmek - tedir. İsveç karasularına mayn dökülme- miştir. Fransızlar ne diyorlar? Paris 14 (A A.) — Fransız askert mah- fellerinde hâsıl olan kanaate nazaran Narvik muzafferiyeti, siyasi ve askeri sa- hada mühim neticeler verecektir. Bu mah fellerde distroyerleri — tahrib edilen Al - | manyanın donanmasınım üçte birini kay— bettiği kaydedilmektedir. Diğer cihetten ayni mahfellerde düş - man tayyarelerinin uçmasına müsalid ye- gâne hava meydımı olan Stavanger tay- yare sah bardı gibi hava hareketlerinin ehemmiyeti tebarüz etti - rilmektedir. Bu hava meydanı İngiliz tayyarelerinin hücumu neticesinde ciddi hasara uğramıştır. Bu cihet, esasen Nor- veçte neşriyat yapan Âlman radyo İstas- yonu tarafından teyid edilmektedir. Almanların 3 hedefi Bu mahfellerde Almanya tarafından sarfedilen gayretlerin üç hedefe teveccüh ettiği söylenmektedir: 1 — İsveç hududuna doğru. 2 — Oslo ve Trondhaym demiryolu im- tidadınca, 3 — Bergen istikametinde. Norveçte bulunan kuvvetlere gelince bunların 2 veya 3 fırka kadar olduğu, ya- ni 35.000 kişiden Ibaret bulunduğu tah - min edilmektedir. Mathuatın neşriyatı Paris 14 (A.A.) — Fransız matbuatı, İngiliz donanmasının — Navrik koyunda elde ettiği parlak zaferi sekiz sütuna ya- yılan başlıklarla haber vermekte ve Al - man distroyerlerini tahrib eden Wars - pite zırhlısının bu hareketini takdirle karşılamaktadır. Diğer taraftan, bütün Norveç sahille- rinin çelik bir ağ altına alan mayn tar - la'arı da teknik olduğu kadar bir sevkül- ceyş muvaffakiyeti olarak telâkki edil - Alman donanmasının üçte biri imha edilmiş Paris 14 (A.A.) — Fransız askeri me - hafilinde beyan olunduğuna göre mülte- fikler Alman donanmasının hiç değilse üçte birini imha etmişlerdir. Öyle zannediliyor ki, Alman'arın Nor- veçte takriben 35 bin askerleri vardır. Kısmı küllisi Oslo civarında bulunan bu kuvvetler üç istikametten İsveç hududu- na, Bergene ve Trondhaym'e doğru iler - lemektedir. Baltıkta yeni mayn tarlaları Londra 14 (A.A.) — Yeni mayn tar- laları. Almanyanım bütün Baltık sahil- lerini ve İsveç suları hariç olmak üze- re Baltık denizinin cenub kısmını ka - patmakta ve şimale doğru, Memel'in takriben 12 mil cenubunda kâin bir noktaya kadar gitmektedir. Bu yeni mayn tarlaları! Skagerak ve Kattegatta evvelce konmuş mayn tar laları ile irtibat temin etmekte ve kü - çük büyük Beltlerden geçerek asıl Bal tıka kadar oıkmaktadır. Baltıkdeki mayn tarlaları, hâlen, bü tür. Alman sahillerini ve Almanyanın işgali altındaki Danimarka sahilterini kapatmaktedir. Fevkadlâde cüretkâr bir hareket o - lan Beltık denizinin bu maynlenmesi hareketi, busgün şafakla nihayetlenmiş tir. Tehlikeli | mıntakalar Taondra 14 (A.A.) — İngiliz amiral- hk defresi, Baltık denizile bu — deniz civarında aşağıdaki yerlere mayn ko - nulmuş bulunduğunu tasrih eylemek- tedir: | —a pozisyonu: 57 derece şimal İngiliz filosunun faaliyeti arttı tulü, 10 derece 26 dakika şark 2 — b. pozisyonu: 57 derece tulü, 12 derece 24 saniye | 3 —c. pozisyonu: 55 derece 30 kika şimal tulü. 14 dereca 20 dakif sark arzı. 4 — d. pozisyonu: 55 derece 30 df kika şimal tulü, 21 derece 6.5 da Ki şark arzı. SI a, b, c. ve d. pozisyonlarını birbilf ne bağlıyan hatların cenubunda Kâf bütün Baltık suları ve civarı, dökül€ maynler sebebile tehlikeli mıntakâ! dır. Amirallık dairesi, İsveç kara su nın maynlenmiyeceğini de bildirm tedir. Almanlar 2 İngiliz distroyeri ve ' tahtelbahir batırmışlar Berlin 14 (A.A.) — Neşredilen V tebliğe göre, İngilizler büyük defi kuvvetlerile Narvik koyuna taarruz | mişlerdir. Buna re&men orada bulun makta olan hafif Alman gemileri mü harebeye girişmişler ve henüz kat"? N* ticesi almamıyan bu muharebe esn3 sında biri Crossak torpidosu olmak ü zere 2 İngiliz distroyeri batırılmış * diğer müteaddid distroyerler hasâf uğratılmıştır. | Diğer taraftan Schetland adaları & varında bir Alman denizaltısı Celas | cow tipinde bir İngiliz kruvazörüt torpillemiştir. Bundan başka Skagerak'da 2 si gü ve 3 ü de bugün olmak üzere 5 İngil" denizaltısı batırılmıştır. Berlin 14 (A.A.) — Alman istihba bürosu, Alman tayyarelerinin Şımal d& nizinde iki İngiliz tahtelbahirini batıf dıklarını bildirmektedir. Evvelki gün Norveç sahillerinde cel yan eden hava muharebeleri esnasın"”! A'manlar beş tayyare — kaybetmişlerd Buna mukabîl tngüizlerln 10 tayyart Pasif korunma Ieşkılâ (Bastarafı 1 inci sayfada) sının bir muharririne beyanatta bu' lunmus ve ezcümle demiştir ki: Türkiyede pasif korunmayı hazıli mak vazifesile mükellef olan otorit8 | lerinin işlerini mükemmelen bildikle ” tini ve hararetle çalıştıklarını müşa?” de ettim. Bununla beraber bu korunma ted? leri kendisi için ittihaz olunan ', zümresinin kendisine düşen vazift) ve esaslı prensipleri bilmesi ve lüzuf lu teşkilâtın meydana getirilmesi kâ dar emrolunan tedbir ve çarelerin * tatbiki için vazifedar makamlara yaf | dım etmesi lâzım geldiğini işaret eĞ Müessir bir pasif korunma için icf eden muhtelif ve müteaddid ihtiyaç'! ta cevab vermek için filhakika büy* bir el birliği lâzımdır. | Sığınakların yapılması ve yang” bombalarının tesirlerine karşı yardi ekiplerinin yetiştirilmesi gibi husu$ | larda meselâ halkın yardımı ve mev | zuubahs meseleyi iyice takdir etmiş © ması, esasen en evvelâ kendisinin İS'| fade edeceği büyük hizmetler görec” mahiyettedir. Bir bombardımanda ?| Bınağa girmek, asla sokakta kalmam?' evlerdeki ışıkları maskelemek emred"| misse ticart ve umumt tenviratı azâ' malk vesaire gibi tedbirlerin zam#? gelince tamamile yerine getıdlmesi z zımdır. Bu tedbirler en basit emniy” tedbirleridir. N Türkiyedeki vazifemin bittiği şu * vada beni büvük bir hüsnü kabulle "4 sılıyan Başvekille ve Dahiliye Veîd" İ Nne karşı duyduğum — derin minr” tekrar ifade etmekle bahtiyarım. — -| Parif korunma. tedhirleri almak İf ziyaret ettiğim muhtelif şehirlerde vaffakiyetle çalısan otoritelerle bi ', hafta beraher çalışmak benim için © zevkli olmustur. Ankara, İzmir, İstâf 44 bul gibi zivaret ettiğimiz şehirlere $ Hince, bilhassa buralarda mevdanı ı’ll tirilen muazzam eserleri bu şehirle! || insiyatif ve terakki zihniyetlerini M plânlarınm tanzim ve tatbikına 3) lan büyük hissenin gösterdiği cenli ve hayatiyetlerini hayranlıkla ten’, şa, ayni zamanda büyük şehirler 3 sında güzel eserler meydana getiref' eT barış mevcud olduğunu da müş ettim. | ei G ea —-—ı-ı ı r t I | l |