20 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

20 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MONOLOĞ Beceriksiz çocuk ün, &» Veridun. Dikkat edir Peri, ğrendiniz mi? Ben tokrar edeyim| f Günay... Feridun Günay, Feri-| İ Günay, Feridun Günay | * olur, ne olmaz unutursunuz diye ya dar çok tekrarladım. Şimdi de be) #öyliyelim. Hep beraber — Feridun Günay. H,İSP beraber söylememiz Boşuma gitti, AYI bir daha gene hep beraber, Hüydi haydi bir daha. Hani ne Feridun derler, > Feridun Günay. X oyun üç olurmuş. Hep beraber: > Feridun Günay. #mdi oldu. Benim için o ne. — Feridun Günay değildir. Onun adi başkadır. EN Derlerse irnanmıyacaksınız değil mi? — Başka na söyliyebilirler? i #yeceksiniz.. hiç, meselâ, şey, he bile- N- şey işte canım... — Onun adı beceriksizdir diyebilirler., | riX8izlikten bezdim. Hem ne B, z i ME kadar söylemişken tamamını anla - MA. 0f artık, İYim: Benim adım beceriksiz değil. «Cücelikten bezdim». Bana beceriksiz dediler. ben de bece - bezdim am- Bana beceriksiz derler. sanki m MiŞ gibi evde de mektebde de be - Tiksizlik Seriksiz diye çağırırlar, Jedi « —Becerikaiz aşağı. Bir g — Beceriksiz yukarı. kaladım — Beceriksiz tahtaya. — Beceriksiz oku. Güya ben hiç bir iş beceremezmişim. Kabahat benim mi canım? rim bir tabak verseler, götür de -| » neden tabak elimden düşüverip kı-| Mliveri yor. Babam sigara almak için bakkala gön- uu” #iğara almayı unutuyorum, kibrit Veriyorum. Hem bundan ne çıkar, Si-| kib almamışım da kibrit almışım, sanki! şer, it ie yaramaz mı? Kendime uçurtma yapsam, kuyruğu» | ters takıyormuşum.. Bunun ne zararı! E Kuyruğu ters takılmışsa he zararı <P Ben uçurmamı alıp sokağa çıkınca,, Şe bütün çocuklar kahkahayla gülü- nuyor da be Size bir şey soracağım. Sor Dedid. Dedi — Ben neye beceriksirim? Sord yım, dedi, liğin dikkatsizlikten ye d.kkat etm abi — Öyleyse bundan böyle dikkatli olu- i, artık her şe . Yavaş yavaş hakikaten ten kurtuldum. Kurtuldum ksiz adı üzerimde kaldı. b onu bir türlü atama: gitti. iniz, sırası gelmişken bir daha — Beceriksiz! Diye bağırıyorlar. Hele mektebe; sı-| fta beceriksiz, oyunda heceriksiz e» “ynarız; ben topu tutamadım n ki adaşlarım hep birden gülmiye baş Ki NK N : ünas vay. Haydi — Beceriksiz beceriksiz. şimdi hep beraber söyliyel âzifemde bir yanlış yaptım mı, öğ -) — Feridun Günar. ten hiddetlenir: Bir daha hep beraber: > Beceriksiz. — Feridun Günay. Hani bir şey var: Hak oyunu üçtür. “Bana cüce dediler», Kücük Ali görmeden bir bayana bayan hiddetlenmiş. küçük tokat vurmuştu. -— Ben bu tokadı senin ya» nina bırakmam, şimdi inti « kamımı alırım. Diye düşünmüştü. Aliye bir Tahtanın altına bir taş ve öbür ucuna da orada duran elma sepetini koydu. İkarganın ağzındaki peyniri kapsın, aklı- güzelse, eğer sesin de L Yeni bilmecsmiz 7 Size karga ile tilkinin hikâyesini anla- tayım: «Karga bir peynir parçası bulmuş, peynir parçasi ağzında uçmuş bir ağı cın dalına konmuş. Tilki uzaktan kar - gayı görmüş, sokulmuş. Nasıl yapsın da na hemen bir kurnazlık gelmiş — Karga, demiş, senin tüylerin çok! güzelse bu or-| Bunu duyan karg anlatmak için — Gak! diye bağırmak sesinin de için gağösin açması düşmüş, Tilki peyniri Kargays da: — Bütün dalkavuk er liyenlerin sayelerinde y Bu ders. | her halde bir parça peynire değer, demiş| ve uzak'aşmış» kapmış, yemiş kend ni din-| vi İ Kurtulmanın tek yolu bir daha bece - dun Günay, 'ş Yukarıdaki salın yorsunuz. Tilki gi orada, biraz arayın bı sanız resmi gazetede esi görü- e | oda Bülur- aksınız. ke'âde kâğıdlı büyük bir defteri, bir kişiye gene msroken kaplı ve| fevkalâde kâğıdlı bir muhtıra defteri, bir âltı kişilik elişi peçetelik, bir ki - ley albümü, diğer elli kişiye rı &yrı güzel ve kiymetli hediyeler Bilmeceye cevab verme müddeti on beş -İperde içeri: yüzlinden gagasında tuttuğu peynir yerela Hacivad (yalnız): — Hay hak!,.. Demek istediğim o değil, efendim, ben bendeniz, ben daacınız, ben isterim ki şu de kendime bir arkadaş | bulsam. O söylese ben dinlesem, ben söy- esem o dirlese. Bu suretle sizler de azı cik gülmüş olsanız. Bakalım zaman ne - ler gösterecek. Yar bana bir eğlence yar!.. Hacivad — (Yük; ğlence meded!, — (Pencereden) Defol dedim ya, — (Bağırarak) Bema bir eğlence yar. K. — (Gelir. Harivatla altalta, üstüste dövüşürler. Hacivad Karagözli yere yatı-| rıp gider) K. — (Yalnız) OL. aladım amına, ben de bittim. Amanın rım, şimendifer Omuz rım. kalın kaşlarım... Tap sakalım, . Diz kapaklarım, küp ka -|” V . Eski kılıklı ka yor yanı H. — (Ge'ir) Karagözüm, geçmiş olsun. saygısız adammış ki ot.. Amar zamandan 'amla omuz başlarım da ağrı - K. — (Tokat atarak) Seni de sansar! ! şar gelir), Canım ben böyle HH. , (Tokat atar) Evet, tatlıcı Şadan- (Bunun üzerine K. evin» gider, Haci - vad gene K. çağırır). 9. — ia) Kararörüm aşağı in. Arkadaşlar Gün doğmadan koşalım. Enginleri aşalım, Dere tepe ne varsa, Rüzgâr gibi aşalım. Dere gibi coşalım, Irmak gibi taşalım, Dere tepe ne varsa, Rüzgâr gibi aşalım. Şüküfe Şimşeker Cicek Can çekişti ufak çiçek, Aman aman o, ölecek, gündür. Bilmece cevabını bize gönderdi. giniz zarfın üzerine «Bilmece» kelimesini ve bilmecenin gazetede çıktığı tarihi ya-| | Bayan bahçede ye- mel yiyen bir bayla bayanın yanına otur- muştu. Bay ona ik - bir tahta uzattı. Bay iskemleye oturur oturmaz tahtanın öbür ucundaki sepet Lrladı. Aliye tokat vuran bayanın başıns geçti. fırsat, dedi ayağa kalkan bayın sandalyesinin altına Niçin böyle oldu Yarab, Ne günahı vardı aceb, Artık yoktur o burada, Etti dünyaya veda. Yahya Burgu | Aman,.. Herifi hir-| “1 sir a tencere İC Okuyucu'arımızın şir.eri |)! K. — (İçeriden) İnmem. H. — (Yalnız) Karagö. yeceğim var. K. — (İçeriden) Yiyecem de var, gis yeceğim de var. H. — (Yalnız) Ayol buraya gel im var — (İçeriden) Soğanım da var | ıya in bir di bir sare sağım da var. İL. — (Yalnız) Karagözüm nedense se- en geliyor. — (İçeriden) Evet, Hacivad kuyu mun dibi delinmiş onu tehimliyorum. H. — (Yalnız) Karagöz K. — (İçeriden) Tavan arasında çift İ sürüyorum. - (Yalnız) Birader, hele doğru söyle İ neredesin? K. — (İçeriden) Üzerime gelme kö « mürlükte çamaşır değiştiriyorum edesin? K. — (Gel pündeyim Havuza düsen adam $ Bay Nihad Varyemez evinin bühçesin- de bir koltuğa oturmuş. gazetede hava « dis okuyordu. Bahçe kapısını açık gören ihtiyar bir dilenci; — Her halde bir sadaka verirler. Diyerek bahçe kapısından içeri girmiş, Bay Nihad Varyemezin yarına kadar git» miş, şapkasını uzatmış: — Bana bir sadaka verir misiniz? Bay Nihsd Va z çok hiddetlen « mişti: — Sana sadaka vereceğim ha! Köpeğine bağırdı: — Tut şu herifi, Bay Nihad Varyemezin köpeği söz din- lerdi.. Sahibinin sözünü dinledi. İlemen dilencinin üzerine atılmak için koştu. Koştu. fakat Bay Nihad Vâryemezin ar - kasından dolaştı, ve zinciri Bay Nihad Varyemezin bacaklarına çarptı. Öyle hiz- h çarpmıştı ki Bay Nihad Vüryemez ken- dini ayakta tutamadı, Havuzun içine sirtüstü Zavallı fakir adamın gönlünü kır o nu korkutmuştu. Havuza düşmeyi bak etmiş oldu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: