22 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

STT ae e SON POSTA BU ç eli e " ze DEke Ti <ni Tnme di Beşiktaş - Altınordu, Vefa - Altay maçlarından iki gü zel enstantanı Beşıktaş Â. Orâuya yenildi, Vefa Altayla berabere kaldı MK kaç bin seyirci önünde, Vefa ile yaptı. Ovu_ — na Vefa başladı. İlk dakikalarda İiki takım da dağınık bir oyunla birbirlerini yokluyor- lar. İlk tehlikeyi Sulhi yarattı. Altay müda- faası kurtardı. Bunu Vehabın güsel bir pa., sını şüte tahvil eden Altay sol açığının hü . cumu takib etti. Top avut oldu. Bir dakika sonra kale önünde topa vuramıyan İlyas bir colfu'numhebııtd.mtın.lümümvl hücum ediyor, fakat kale önünde müessir olamıyorlar. Vefa daha muntazam hücum et — tiğinden Altay kalesine tehlike olmağa baş, ladı. Necib kalecinin vakitsiz çıkışından is- tifade edemedi. Topu dışarı attı. İki taraf da çok durgun oynuyorlar. Ne doğru dürüst bir pas ve ne de gürel bir şüt görmek mümkün değil.. Vehabın bir pasın. dan İlyas gene istifade edemedi. Altay o . yunda hafif bir hâkimiyet kurmağa muvaf. fak oldu. Vehabın soldan çektiği güzel bir şüt direğin bir karış üzerinden dışarı kaçtı, -Bunu müteakıb İzmir bir körner daha ka, -— zandı ise de istifade edemedi. Arkasından Vef: bir İbrahim kornerle|” kürtardı. Top Vefa kalesi önlerinde oynaniır- ken birinci devre 0-0 beraberlikle neticelen, di. İkinci devreye Altay başladı: Vehabın gü. zel bir pasını Hakkı müdafilere kaptırdı. Ve, falılar soldan tehlikeli hücumlar yapıyor - Jar. Altay kalesi bir korneri müşkülâtla at . lattı. Vefa kalesine inen Vehab topu aya - —— ğında fazla tuttuğundan bu fırsat da ölmüş oldu. Ömerin Vefa kalesine çektiği frikiği Va. hid koörnere attı. Korneri Vefalılar uzaklaş. — tırdılar. Bir Vefa hücumunu İbrahim feda- |— -kâr bir plonjonla kurtardı. 17 nci dakikada — soldan aldığı pasla Vehab Vefa kalesine ine. rek güzel bir şütle ilk gölü yaptı. Oyunun ti. Vefalılar büyük bir canlılıkla Altay mü. dafaasını zorlamağa başladılar. Ve 30 met, Teden sıkı bir şüt atan Suhi Vefaya bera - |— Sberliği kazandırdı. Bu göolle beraber Vefa | hlar Altay kalesini çember içine aldılar. |— Derli, toplu bir Vefa hücumunda santrhaf - durğgun cereyanı bu goölle birdenbire değiş -! e (ÇİEŞİ —. gee A Vefalı bir oyuncu Altay kalecisile çekişiyor Hakkı güzel bir hamle ile Vefanın ikinci gölünü —yaptı. Top Altay kalesi ön « lerinde oynanırken birden uzun bir vuruşla İlyasa geçti. Beki kolayca geçen İlyasın üze, rine kaleci Safa fırladı ise de topu tutama, dı. İlyas boş kaleye topu sokarak beraberliği temin etti. İki tarafın canlı hücumlarına rağ men başka sayı yapılamadı ve maç 2-2 be, raberlikle neticelendi. T. Özerengin Altıno-du 4 - Beşiktaş 3 İkinci maç gene Şeref sahasinda Altınordu ile Beşiktaş arasında yapiıldı. Rüzgârla bera, ber oyuna başlıyan Altınordu, Beşiktaş yan müdafilerinin aksaması yüzünden sıksık hü, cum ediyordu. Fakat 15 inci dakikada Be . şiktaşın bir hücumunda yere düşen Altınor, «|du müdafiinin topu elile tutması neticesi pe- naltı oldu. Hakkının çektiği şüt direğin ya- nından dışari çıktı. Beşiktaş kaçırdığı — bu Altınordu çok güzel bir oyun oynadı, Beşiktaş birinci üevreyı 3 0 maglub bitirmişti K Altay son maçını dün Şeref stadında, bir-, 'büyük fırsattan sonra canlandı. Sık sık Al, tınondu kalesine kadar inmeğe başladı. Şe. refin ve Hakkının yakaladıkları fırsatların kaçması Altınorduyu ağır bir mağlübiyet . ten kurtardı. Altınordunun bir hücumunda sakatlanan Tacinin biraz sonra oyuna gir- diği bir anda Beşiktaş aleyhine bir favul ol- du. Sol açık Hamdinin ortaladığı topa mü , kemmel bir vurüuş yapan Said 28 inci daki, kada Altınordunun ilk gölünü yaptı. 1.0 mağlüb vaziyete düşen Beşiktaş iki da- kika süren bir tazyikle Altınordu kalesini|,. müthiş bir çember içine aldı ise de heyecan- lı bir müdafaadan sonra Altınordu bu tehli. keli dakikaları atlattı. Süratli hareketlerle tekrar Beşiktaş kalesi için tehlike teşkil eden Altınordulular gene Said vasıtasile 36 ncı dakikada ikinci gölle, rini yaptılar. Gittikçe fevkalâde bir oyuna başlıyan Al- “ınordulular devam eden güzel bir anlaşma, an sonra topu merkezden Hamdiye geçir - diler. Sol açık Hamdinin ender görülür bir şütü çok uzaktan direğe vurduktan sonra 42 nci dakikada 3 üncü defa Beşiktaş kalesine girdi. Beşiktaş İbrahimi sol muavine, Fey. ziyi sol açığa almak Ilüzumunu hissederek müdafaasını takviye etti. Devre de 3,0 Be- şiktaşın mağlübiyetile bitti. Oyunun başlamasile Saidden pas alan Ham - / Milli kümed3 puan vaziyeti Gençlerbirliği $ o 2 n Fenezbahçe 2 2 1 n Vefa 2 2 1 n Galatasaray 2 l 2 10 Altınordu 2 1 2 10 Muhafızgücü 2 p 1 2 10 Altay l 2 3 8 Beşiktaş 1 1 3 g (Puanları müsavi olanların dereceleri gol averaje göre hesab edilmiştir.) Takımlar beşer maç yapmış bulun, maktadırlar. L / — L Ankaradaki maçlar Galatasaray G. Birliğ ın 1-0 mağlüb etti wt Ankara (Hususi) — Bügün 10 Mayis sta. dında yapılan milli küme maçları için 30.000 seyirci toplanmıştı. İlk maç Muhafızla, Fe - nerbahçe arasında yapıldı. Müuhafız takımı biraz durgun oynadığı hal- de, Fenerbahçe bu vaziyetten istifade edemi. yordu. Bilhassa Fenerin sağ açığı K. Fikret birçok fırsat kaçırdı. Fenerin toplu olarak yaptığı bir hücum . da Muhafız kalesi fena halde karişti, 33 ün, cü dakikada kaleyi boş yakalıyan Melih Fe- nerin ilk golünü yapmağa muvaffak oldu. Fenerin hâkim oyunu İle biten devre 1-0 ni. hayete erdi. İkinci devreye Muhafız takımı pek hâkim bir şekilde başladı. Sağdan ve soldan hü . cum yapan Muhafız 8 inci dakikada sol açık Turgudun ortaladığı topa yetişen İbrahimin Fenerbahçe birçok fırsatlar kaçırdıktan sonra Muhafızgücü ile 2 - Cumartesi günü karşılaşan Fener - Gençlerbirliği takımları bir arada 2 berabere kaldı uzaktan bir şütile beraberlik sayısını yâk tı. çi Muhafizın galibiyet sayısı için sarfetik gayretlere, Cihad mükemmel kurtarışlar * parak birçok defa mâni oldu. Oyun karşılıklı hücumlarla her iki Ki tehdid eden bir vaziyette iken Melih sür€' bir hareketle karşısındakileri geçerek 31 Wi ci dakikada Fenerin golünü yapmağa müvk fak oldu. Bu sayıdan sonra Muhafız taki mında daha büyük bir canlılık göze yordu. Bu çalışma da semeresini gösterdi Ali Rızadan pas alan İbrahim 39 uncu kikada ikinci golü yaparak gene beraberlk ği temin etti. Oyun da 2-2 berabere bitti. Fenerbahçe: Cihad . Ali Rıza, Orhan.Y” mer, Esad; M. Reşâd - K. Fikret, Yaşar; MT lih; Bülend; Lebib. (Devamı 9 uncu sayfada) ç d istifade ederek güzel bir şüt çekti_ topu direk kurtardı. Hemen soldan hü cuma başlıyan Beşiktaş İbrahimin ortala - dığı topla Şerefin şütile ikinci dakikada ilk golü yaptı. Beşiktaş gölden sonra oyunda kat'i bir hâkimiyet tesis etti. Bir müddet müdafaa halinde bocalıyan — Altınordulular her fırsatta .Hamdiyi düşünüyorlardı. Nite - kim uzaklardan kopup gelen topu süre süre Beşiktaş kalesine götüren Hamdi yere düş- tüğü halde pasımı vermeğe müuvâffak oldu. Hemen oraya yetişmiş olan Namık 11 inci dakikada Altınordunun 4 üncü gölünü güzel bir şekilde yaptı. Altınordu futbolün icab ettirdiği bütün enerjiyi sarfederken, Beşiktaş sinir içinde bulunuyordu. Oyun, dakikalar ilerledikçe hararetli bir şekil aldı. Beşiktaş takımının bütün enerjisi kesilmişti. Pakat 17 nci dakikada Şeref ko , layca atlattığı Altınordu müdafaasını geçe, rek ikinci gölü yaptı. Beşiktaş ikinci sayıdan sonra Altınorduyu iyice müdafaa haline sokmağa muvaffak ol- du. Altınordu müdafaasının ve bilhassa ka. lecilerinin güzel oyunu, Beşiktaşın bütün hücumlarını yarıda bırakiyordu. Devam eden bu tazyikler içinde Beşiktaş İbrahimin şütile 38 inci dakikada üçüncü go- lü yapmağa muvaffak oldu. Beşiktaşın top. ne tekme attığı için hakem Tarık kendisini sahadan çıkardı. Hücum Beşiktaştan Altın- di Beqilntu müdafaasının topu birbirine bi.|orduya geçtiği zaman da oyun Aıt,mordunv’ lu bir hücumunda Şeref Altınordu müdafil. 4.3 galibiyetile bitti. Altmordu takımını dünkü parlak ve 0“” den enerjik oyunundan dolayı tebrik eti lâzımdır. k; Altınordu: Necati.. Ziya, Halim , Fehil Nurullah, Ali . Namık, Sald, Mazhar, Hamdi, p Beşiktaş: Mehmed Ali . Taci, Hüsnü * Hüseyin, Ri_!at, Feyzi; Hayati, Hakkı; dil; Şeref, İbrahim. Hakem: Tarık Özerengin, Ömer Besini Beşiktaş Halkevi kır koşusu — Beşiktaş Halkevi tarafından tertib edil'“ı 1 kır koşularının 4 üncüsü dün 5.000 metrel bir mesafe dahilinde yapılmıştır. 4 i 28 atletin girdiği bu müsabaka Beşiktâf klübünden başlamış, Yıldız yokuşu, Ihlamüle dan dölaşılarak Halkevi önünde bitmi$ tir. Neticede, Artan bu mesafeyi 16,32,2 dl kikada koşarak birinci olmuştur. İkinci s len Hüseyin 17,06, üçüncü gelen Habib 17 ü dakikada uçüncu olmuşlardır. ü Ankarada yapılan maraton birinciliği Dün Ankarada maraton müsabakası yâ pılmıştır. Neticede Ankaradan Şevki üç Söe at, 16 dakika, 33 saniyede birinci olmuştUl Ankaradan Ali ikinci, Balıkesirden Hasan Ü çüncü, Çanakkaleden Hakkı 4 üncü, den İbrahim 5 inci olmuşlardır. zanile Bu ise uzun — olacak. .. En fazla bu yanda çalışılacak. Maamafih fikrini- zin beni alâkadar ettiğini isbat için. sizin hab fabrikanıza tahsisat — vereceğim. | Böy'ece, mesleğine gönülden bağlı kim- yagerlerle, koloni halinde kendinizi işe verir, daha büyük tecrübelere girişebilir- /— Siniz. İşin pratik cihetini idare için size bir de vekil tayin edeceğim. Fas hoşu- — nuza gider mi? Orada benim işinize yarı- — yacak arazim var. Ne lâzım bunun için si- . ze? 2, 38 milyon?.. — Aşağı yukarı, mösyö... — Pekâlâ. Haydi 5 milyon olsun. Bu | para, emrinize mevdudür, fakat pek ta- — bil olarak, tevkil edeceğim kimse tara - fından idare edilerek. Sizin şahsınıza se- nede 180,000 frank.. nasıl işinize geliyor — —mu? Eğer iş büyürse, temettü hakkını “korumak için sizinle bir mukavele yapa ; _"nz. Şimdiki halde: işte avans olarak bir — yıllık. Sonra görüşürüz. Kâtıbim sizinle da ma temasa gelecektir. Orövuar, mös- — yö, ve iyi muvaffakiyetler. — tahsis etmiş olan bir ihtiyar geldi. Kâi - — natta ihtizazi bir iz bırakan bütün hâdi - | selerin fiilen ölmez olduklarını ve fev - — kalâde bir incelikte yapı'mız aletler sa- — yesinde (hepsi, neticede, enerjiden başka /— bir şey olmadıklarından) bir nevi ihtiza- K ziğ hususf mecrası bulunursa bu ihtizazı e bizzat vücude getiren sebebe hdı:' çıkı- Bundan sonra, hayatını garib bir işe. «Son Postaynın edebi tefrikası: 32 AŞKA INHNMRUHN ADAM TERC ME HALİT FAHnl OZANSOY 3 EDEN:* labileceğini iddia ediyordu. Ve meselâ birbirini takib eden bir seri terkiblerle, pek yeni veya eski sözleri, jest'eri ve hat- tâ şahısları ve hâdiseleri bile tamamen tekrar vücüde getirmek kabil olacaktı. Bu, ölüp de dirişilin, fen tarafından te - kid edilen prensibi iktızasındandı. Baronun huzuruna iki üç âlim daha geldi ve her biri bir hayat gıdası ve bir ümid'e tekrar çıkıp gittiler. Bunlardan biri, güneşin huzmelerini zaptetmeği ve bunları sınai ve bayaği bir şekilde kul- lanmağı tahayyül ediyordu; diğeri dün - yadaki bütün fenalıkların membai oldu- ğunu söylediği hususi ticaretin yerine kaim olmak üzere umumi mağazalar tesi- sini kafasına koymuş, bu fikri mübalâğa ile ortaya sürüyordu. Bir üçüncüsü, ro- mancı Wells'in (Jules Verne bunu da- ha evvel düşünmüş olmakla beraber) nâ- mer'ilik prensibini büyük mikyasta tat - bik ederek bulduğu harikulâde fikre, ya- ni muharebe zamanı orduların görünme- den bir yere toplanmasına ve onların bu suretle düşman ordusuna karşı daha ilk anda ezici bir faikiyet elde etmesine im- kân verebilecek olan tasavvura kapil - maşti. Dosyalar baronun gözleri önünden ge- çip duruyordu. Doymak bilmiyen insan zekâsını en safiyane, yahud en hayret verici şekillerde ebedi süretlte sarsan bü- tün bu garib ve hayırhah insani arzular- daki, bütün bu cennet hülyalarındaki saf- derunca ve mukavemet edilmez kudrete hayran kalıyordu. İşte bu suretle bir madamla da tam bir çeyrek saat konuştu. Madam, kendisi- ne, ikisi de psikiatr ve fizikçi olan kocası ile oğlunun yardımı sayesinde, son derece hassas bir âlet, en karışık vicdanların di- bindeki iradi, yahud gayri iradi riyakâr- lıkları zaptedecek bir nevi psikometro keşfettiğini teminle bildirdi. İnsanın umumi, yahud hususi hayatın- da münasebette bulunduğu — kimselerin Jorj Delaki samimiyeti hakkında böyle kat'i surette Yazan: ilmi kestirme bir usulle malümat alma -! sından herkes için ne esaslı, ne hesaba sığmaz menfaat husule geleceğinde da - ha fazla israr etmiye lüzum yoktur sa - nırım, mösyö. Bu, hakikaten, bütün iyi davaların zaferi, sahte görünüşlerin mas- kesi atılışı ve yer yüzünde hakikatin em- niyetle hüküm sürmesi olacaktır. Baron, bu fikre müpheri surette işti- rakle: — Hakikaten öyle, diyordu. Yalnız şu var ki, aziz madamcığım, hakikatin böyle hüküm sürmesi ihtimal sizin zannettiği- niz kadar arzu edilecek bir şey olmasa gerek! Sizi, temin ederim ki hakikat kor- kunç bir şeydir ve onu son derece ihti - yatla kullanmalıdır. Fakat bazı hâdise - lerde bir şahidin, bir siyasi namzedin, bir müttehimin, yahud bir talebde buluna - nın hüsnü niyetini ciddi surette kontrol etmenin faydalı olıcığmı da tnsdik ede- rim. — Yaa, öyle değil mi, mösyö? Memnüf niyetle görüyorum ki, bizim keşfimizil ne dereceye kadar ehemmiyet alabiJB g. ceğini inkâr etmiyorsunuz, ş Baron, hülyalı bir tarzda: M — Şup’hsız dedi. Yalnız ne yazık £ biraz geç geldiniz! İ — Fakat mösyö:, iki yıldan fazla olu yor ki'size... p — İki yıl mı dediniz?.. Evet, şuphesi!ı alâkadar olabilirdim, olmalı idim.. kadar tetkik sahasında işlerim var ki Hem sonra, düşünülürse, dünya ahvali nin böyle olması ihtimal daha iyi.. kikat, hakikat ha!... Ve saffetle kendisini insanlara k kıyam ettirmek hülyasını kuran madâ ' mi teşyi etti. ' Bir kişi daha geldi ve mahvedici küdrete malik bir şua keşfettiğini söyl' di. Öyle bir şua ki bu sırri elde eden let derhal dünyanın hâkimi olacaktı. zamanlarda bahsi geçen muhtelif — öl şuaları, hattâ temin edildiğine göre Ha '; ) beş harbinde Markoni'nin İtalyan tabur” larına askeri kudret vermiş olan şuat İ le, kendisininkinin yanında çocuk OY'”F caklarından başka bir şey değildi.' — Keşfinizin bütün tesahüb hakki kaça satarsınız? — 50 milyona. Fakat bunu Fransnd başka hiç bir memlebete satmam. — — < * (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: