15 Temmuz 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

15 Temmuz 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iğ h a vie VEE GEMİ ea li Ki İDEA yama lm re Türk milletinin siyaseti Yazan: Muhittin Birgen ürkiye Başvekili Dr. Refik Sayda- mın samimi olduğu kadar o vazıh mutkundan sonra, Türkiyenin takib ettiği ve edeceği siyaset, artık herkes içim otam 'bir vüzuh kesbetmiş bulunuyor. Bu siyaseti, günlük meseleler arasında arada bir izah ve tasribe hacet olsa bile, onun muhiyet ve bünyesi, çıktığı kaynaklar ve aktığı istika- metler, bütün Türk milletince malümdur. Eğer Türk milletinin haricindeki dünyada bu siyaseti iyi anlamamış olanlar varsa, on- ar da, muhterem Dr. Saydamın yeni be- yanatı vesilesile bu husustaki noksanlarını İzsle etmiş bulunacaklardır. Bundan üç gün evvel yazmış olduğumuz | bir makalede de hatırlattığımız gibi, Türk milletinin siyaseti, bundan yirmi sene ev- vel Atatürkün kalemile yazılmış iki kelime ile çok güzel, çok veciz ve çok tam olarak ifade edilmiştir: Milli Misak. Bütün bir milletin müdafaası uğurunda kendisini fe- da etmeğe yemin eylediğini söyliyen bu misak, tamamen milli olan bir siyasetin basit iki esasa istinad eder unsurları ma- lümdur 1 — Milli hodud. 2 — Mill hakimiyet. Türkiyenin, yüzde yüz ka'iyetle takib etmeğe bundan yirmi sene evvel karar ver- miş olduğu bu siyaset, ke: ve hududunu, o zamandanberi ne azaltmış ve daraltmış, ne de çoğaltmış ve genişletmiş- tir. Milletin, bu iki prensipe karşı göster- diği bağlılık ta kuvvet ve kesafetini ne ar- tırmış, ne de eksiltmiştir. Atatürkün kendi kalemile yazdığı bu kelimenin delâlet ettiği mana, o kadar kuvvetlidir ki yakın ın milletler tarihinde milli bir da- dar haklı, bu kadar meşru bir © budud içinde bu kadar kuvvetli bir şekil ile ifade etmiş hiçbir milli sar mevcud olmadığını söylersek mübal itham edilemeyiz. Muhterem Türk Başvekili bu siyaseti, gu kanşık devrin günlük hâdiseleri ve sür prizleri arasında da bu süretle ifade ettiği © zaman, elbet bu memleketin bütün kalbine © ve kafasna tercümanlık etmiş bulunuyor- du. . * Türkiye, istihale halinde bulunan bu dünya içinde her yola gider ve her ahenge İştirak eder. Karışıklığı artırmıyacak, ateş ii a ile aliyette Türkiye hakkın, meşruiyetin ve milli davaların müdafii olarak, kendisine düşen her dürüst ve normal vazifeyi ifa e- der. Türkiye, her iyi gaye için yardımcı ber fena şeye alet olmaktan muhteriz bir memlekettir. Bunu yirmi senelik dünya vu- kuatı arasında her zaman isbat etmiştir. Onun, üzerinde hiçbir suretle, o tahammül edemiyeceği tek bir şey varsa, o da Milli Misak prensiplerine el sürmek veya dil u- zatmak nevinden» herhangi bir mübalâtsız- hktır. Türkiye, devlet halinde de, millet şeklin- de de dünyanın büyük bir tarihinin ve in- sanlığın temellerinden olan bir ırkın mü- messilidir. Türkiye, en sekiz milyonluk bir pöfun kütlesinin vatanı olan bir memleket değildir. Türkiye, kendi bayrağının gölge- si altında taşıdığı bir tarih emanetinin mu- hafızı, bir ırk adının sahibidir. O bu ta; İekesiz yaşatmak ve bu soyadını, asırlar arasında, nesilden nesle taşıyacaktır. Bu- Bun içindir ki Türkiye siyaseti, o Misak si- yasetidir. Misak, bugün yaşayan bizlerin miskin hayatlarımzın bekçiliğini yapmak siyaseti değildir. Bizim miskin hayatlarımıza sid endişelerimizin üstünde, asıl büyük bir der- 'dimiz vardır ki, o da bir tarihin şerefini yaşatmak ve, bir ırkın yeryüzündeki adını silinmekten syanettir. Bunun içindir ki, iye, Misakına bütün varlığile ve ica- n varlığını masürun üzerine at- arile bağlıdır. Dostlarımızın ve düşmanlarımızın bu si- yaseti böyle bilmeleri, böyle tanımaları çok lâzmdır. Dastlukta ve düşmanlıkta Türkiye ile muamele yapmak için berkesin bilmesi ab eder ki Türkiye, milli ve tariht hududuna ve en geniş manasile milli höki- yaiyetine, bu esaslar içinde ve bu sebebler- den dolayı bu kadar derin bir bağlılıkla . Bunun haricinde her bilgi yanlış, her hareket hata olur! mintakasını yaymıyacak her hareket ve fa-| tnda bir kitab yazarak görüp geçirdikleri milletinin meziyetleri ve kusurları üzerin göre Almanyaya yoktan böyle bir kuvv. veten şey bu iki haslet olmuştur. İzzetin merakı: © Etem Etem İzzet Benlce bir yazısında, paraşüt. çülüğe dair, ötede ve — ride verilen konfe ranslara işaret ederek, meydanlarda tatbikat yapılmasını, nasl at - landığının gösterilme sini istiyor. Bu yazıyı Ereümend Ekrem okutmuş: — İşte bu tuhaf, de di. Etem İzzetin extlamak» hakkında esaslı Bkri ve ekzersizi olması lhzıml, © Bir zayi ilânı: Bu zayi ilânı gazeteye gönderilmiş; bedeli tediye edilmediğinden o konmuyordu. Ben ebemmiyetine binaen kendi sütunumda yer veriyorum? «Rdebiyat mahallesinin Şiir çıkmazında aklımı düşürdüm. İçinde kimsenin işine ya- rıyacak bir şey yoktur. Bulanların edebiyat namına iade elanelerini rica ederim. Aksi mt yoktur. İmza Oh mani Padme kum (3 kere) Kot — Bu ilânin yeni şairlerden birine a:d olduğunu zannetmekleyiz. © Necib Fazılın ehramı: air Necib Fazil Dilmece nesir, diye tabir ad edebileceğimiz tarzda yazdığı fıkralar. dan birini şöyle bitiriyor: «Ehramın zirvesinden okaidesine inen çizgiler dört tanedir sanırım.» Acaba hakikaten öyle mi? «sanırım. dedi. ğine bakılırsa mütereddid.. Maamafih Nec'b İFazlın ehramm tepesinden kaidesine inen doğru müneccim; kesilen sevimli sir, teşbihini «Bhrams İle yapmış. Maazallah şibih mün. harif veyahud mudalla 06 yapmıya kalk - saydı hali nice olundu? © Spikerlere türkçe dersi: Ankara radyosu spikerleri için bir türkçe kurs açılsa fena olmıyacak. Burada radyo, muzun spikerleri türkçe okumasını ve ko - muşmasızı öğrenirler ve tablatile ikide bir «Pardon öyle değil efendim, doğrusu böyler demekten kurtulurlar, Ayni Kurslara münavebe ile Londra, Ber. in, Roma, Belgrad radyolarının türkçe spi- kerleri de devam ederlerse herhalde istifade ederler. «Tekzibel «Tenzip», (Hasarlı (Haas. dar. şeklinde okumasar ve: (Düşman ağır hasâra malik olmuştur) demezler. Nusret Safa Coşkun İSTER basmış. Altına da: kaldı, cümlesini yazmış. ritasına ilişti. Baktır ketine döndükten sonra «Hitlerin yanında yaptı. Bu tahlil esnasında üzerinde en fazla durduğu nokta, areşkilâtçilik kuvveti» ile «vazife aşkın dir. Sefirin kanaatine takdirde yenisini alacağımdan eskisinin hük.| İNAN, Gazetelerimizden biri deniz, plâj ve kır mevsimi münase - betile eğlenceli bir kamp hayatını canlandıran bir fotograf — Avrupa bu yıl çok sevdiği kamp hayatından mahrum Gazeteyi okurken gözümüz duvarda asıl; olan Avrupa ha- — En şimelde İsveç seferberdir, kamp hayati yaşıyor. Ya- mıbaşında Norveç harb gürültüsünden henüz kurtuldu, fakat İSTER INAN, SON POSTA iki yıle başlığı ak ini anlattı ve Alman de büyük bir tahlil hissin ile k hatvelerle mütemadi et yaratmıya imkân — Teşkilât kuvveti — «Teşkilât kuvvetio yahud bir başka sözle «bir program ya- pıp tatbik etmek imkânını hazırlama kudreti milletlerde ol- duğu gibi ferdlerde de en büyük kuvvet kaynağıdır. «Vazife ği dakikada insanı hiç değişmiyen muntazam, iyen ileriye doğru götürür, terakki belki yavaş olur, fakat muntazamdır, Hayatınızdan azami istifade- yi temin etmek isterseniz işinizi programa bağlayınız ve yaplı- ğınız programı da muntazam tatbik ediniz. Kont Cianonun Ber- line giderek Hitlerle görüşmesi, bu görüş mer Balkanların ettiği hakkında ortaya birçok faraziye rivayetlerin çıkmasına sebebiyet verdi, Balkan yarımadasına ve Balkan ya- rımadasında yaşayan küçük milletlere ni- çin bü r ehemmiyet verildiğini a: bilmemiz için, kısaca Balkan yarımadası- mn umumi vaziyetini, buna bağlı (olarak ta, Balkan yarımadasında yaşayan millet- leri gözden geçirelim. Balkan yarımadası Avrupanın o cenubu şarkında ve Avrupanın o muksdderatında rol oynıyan en mühim denizlerin birleetiği bir noktadadır. Karadenizden - Akdenize; Akdenizden de - Süveyş kanalına ve Ce- belüttanka giden yollar, Balkan yarımada- sından geçer. Balkan yarımadası, Avrupa, Asya | Afrikanın birbirlerile temas ettikleri sahadir, Balkan yarımadasının bu mühim coğrafi İ vaziyetinden maada tabii zenginlikleri de ve ve bir İ aynen, onun ehemmiyetini ve rolünü bü- İ yütmektedir. Bogün Balkan yanmadasında bulunan hükümetler: Bulgaristan, Romanya, o Yur goslayya ve Yunanistandır. Birkaç ay ön- essine kadar Arnavutluk Ota mü Balkan hükümeti olarak sayıla! Fa- ket bugün Arnavudluk fiilen İalyanın iş- gali altında bulunduğu için, ondan, müsta- kil bir Balkan hükümeti olarak bahsetme- mize imkân yoktur, Bugünkü Balkan hükümetlerinin simdi- ki hududları 1914-1918 Dünya Harbinden sonra tesbit edilmisti. o Meselâ Romanya, geçen Dünya Harbinden sonra, Avustur- ya - Macaristandan Transilvanya, Bukavi na ve Banat mıntakalarını; Rusyadan Be- İ sarabyayı almak suretile 2-2.5 misli kadar çizgilerini sekiz tane zennetmesi de müm . büyümüştü. Yugoslavya da Karadağ, Bos- kümdür. Şükür ki, od günlerde eSiyasiina - Hersek. Dalmaçya, ve Hırvatistanı, Slovem Banat mintakasının bir kımi- İm arazi ilhak ederek birkaç misli bü- İ yümüşt Bulgaristanın nüfusu 6.273.700 dür, Gene 1937 yıl istatistiklerine göre Bulgaristan- da kilometre murabbama isabet eden nü- fas miktarı 60.5 tur. 1912-4913 Balkan Harbi arifesinde Bulgaristanın atazisi 96.346 kilometre mu- rabbaı idi. Balkan Harbi neticesinde, Tür- kiyeden aldığı 23.187 kilometre murabbal ve Romanyaya terkettiği 7696 kilometre murabbai araziyi hesaba katınca Bulgaris- tanın arazisi 111.837 kilometre murabbaı- nı buldu. 1915 yılımda, Bulgaristanın müttefikler (Avusturya, Almanya, Türkiye) lehine harbe girmesini temin maksadile Türkiye- ESER gökünün yüzü elan yaşıyor. Biraz aşağı akil bir) Bulgaristan: Bulgaristan 103.148 kilo-| metre murabbut genisliğinde bir o memle- kettir. 1937 yık istatistiklerine o nazaran LLİKTİSADİ TETKİKLER) Balkanların ehemmiyeti > YALAN | asan Âli Ediz den Bulgaristan 2588 kilometre murabbas a- razi verildi. Bu suret- le Bulgaristanın ara - sisi 114.425 kilomet- ye murabbaıma kadar çıktı. Fakat Harbi Umumide Bulgaristanın mağlüb olmam üzerine Bulgar arazisinden 2566 kilometre murabba: Yuyoslavyaya; 8712 kilometre murabbaı da Yunanistan | verildi, Bunun neticesinde Bulgaristanın a-| razisi, bugünkü miktan olan 103.146 ki- lometre murabba: olarak kaldı. Bulgaristanda milli azlık olarak bilhassa | Türkler dikkati çeker. Bulgaristanda mev- cud Türklerin sayısı 61.268 dir ki, bütün Bulgar nüfusuna nazaran “b 10.2 kadar tut- maktadırlar. Bunun dışında Bulgaristanda bir miktar, Rum, Yahudi Rus, Sirp, Ak man, Franuz da vardır. Bulgaristanda mevcud azlıklar içinde nisbet itibarile, i- kinci çingeneler gelir. Bulgaristandaki çin- genelerin sayım 80.532 olup, umum nüfu- sa nazaran nisbetleri, 96 1,3 dür. Bulçaristan bir zirsat memleketidir. Nü- fusunun 9g 80 ni köylerde; geri kalanı da şehirlerde yaşar. Bulgaristanda a razi pek nisbetsiz bir şekilde taksim edil miştir. Köylünün 95 13,5 uğundaki toprak miktarı bir hektardan azdır. Gene köyki- İnün Sp 49,6 minin toprağı 1-5 hektar ka» İ dardır. Bulgariatanın başlıca mahsulü hububat- İir. Ekiler arazinin 1-3 ünde buğday ye- tiştirilir. Hububatın, bilhassa buğdayın bü- yük bir kısmı Almanyaya ihraç edilmekte- dir. Bulgarintanın başlıca ihracat o maddele- rinden biri de tütündür. Son Yıllarda Bul garistanda pamuk ziraatine de fazla ehem- miyet verilmeğe başlanmıştır. Bunun baş- hen sebebi, her geçen gün biraz daha inki- saf etmekte olan mensuca! sanayiine ipli- dal madde temin etmek düşüncesidir. Bugün Bulgarislanın mensucat sanayü İ pamuk ihtiyacının takriben 4 sini dahilden temin etmektedir. Bulgaristanda kerestecilik az inkişaf et- İ miştir. İ— Bulgaristanda sanayi hareketi de olduk- ça zayıftır. Esasen Bulgaristanda snnayileş- İme hareketi ancak son yıllarda başlamış- tr. Bulgar sanayiinde eenebi sermayesinin İroli çek mühimdir. Bulgar sanayiine yi İnlan sermayenin 9ç 51 inin ecnebilere aid olduğunu söylerek, Bulgar o sanayiindeki ecnebi sermayesinin rolünü daha iyi anla- maş oluruz. Bulgaristanda muhtelif maden cevher- lerinin ve bilhassa maden kömürünün bu- lanuşu, Bulgar snnaylinin istikbali üzerine müsbet tesir yapacak amillerden biridir. Bulgaristan kömür ihtiyacını o kâmilen dahilden terin ettiği gibi, bir miktar kömür ihraç etmek imkânların: bile bulabilmek- etdir. (Devamı 7 nel sayfada) iNANMA! tayyare bulutları ile kaplıdır, kamp bayatı ininiz, Danimarka, Felemenk, Belçika ay- ni haldedir. Sağa, sola, aşağıya bakınız: Bütün Almanya, bü- tün İtalya, bütün İngiltere seferber, Fransa da göçebedir. Bal kanlara gelince, aşağı yukarı onlar da ayni yolun yolcusu. De- nilebilir ki Avrupa, Avrupa oldu olalı hiç bir zaman bu yıl ol- duğu kadar geniş nisbette açık hava ve kamp hayatı yaşama - kikat bulunduğuna: ISLER mıştır. Binaenaleyh meslekdaşımızın kullandığı cümlede ha - INANMA! Temmuz 15 Sözün kısası Şehir harici E Ekren Tela anun, nizam yaparken, daima bir kısım ferdler, aleyhine onları müte- zarnr edecek pürüz bırakmak Osmanlı dev- etinin fena hususiyetlerinden biri idi. Kanunda, nizamda, hak, mantık, vüzük esastır, Cümhuriyet teessüs ettikten sonra bütün © eski haksızlık, mantıksızlık ve vü- zuhsuzlukları bertaraf edecek birçok ted- birler aldı. Türkiye Cümhuriyeti vatandaşı bugün kendisini bunun içindir ki her an bir emniyet havası içinde hisseder. Gelgelelim, bilhassa belediyeye taallâk eden bazı köhne nizamlarda İstanbul hem- sehririni garib sürprizlerle | karşılaştıran © bahsettiğim pürüzler, edilmiş olan şehir harici zammı meselesidir, (Bu zammı derpiş ederken, belediye İstan- bul halkının henüz otomobile binmiye alış- İmadığını, bu yüzden, uzak yerlere müsteri İgötüren taksinin ekseriya boş döndüğünü nazarı dikkate almış ve doğru olmamakla beraber böyle bir zam kabul etmişti. Bugün hemşehrilerimizin taköiye alış « tıklarını, otomobil sahiblezinin, Allaha bin bir» bereket versin, gündeliği / ziyadesile doldurduklarını, taksi adedlerinin, benzin, yağ, lâstik vesaire buhranına rağmen, gün günden artmasından anlıyoruz. Taksi ücretlerinin kifayetsizli da, sayın şoför yurddaşlarmıs, zarlığa yanaşmak ve işini bilen . müşteriyi taksinin yazacağı Ücretten çok aşağı taşı - makla bizzat cerhediyorlar. Gelgelelim herkes pazarlıkçı değildir. nra, bazan öyle vaziyetler olur ki taksiye binerken önceden kavilleşşmeyi mü nasib göremez, yahud ki dü: İşte o zaman yandı.. vay haline! Daha evvel başıma geldi. Be - bekten iğim 1940 numaralı taksinin şoförü, Tarabyaya kadar benden 745 ku- ruş aldı. Ne param? diye sormayın: Akıl parasıl Taksimetre 176 kuruş vazmıştı. Buna yüzde on bes benzin zammı ilâve edilirmiş. Nizami diye ses çıkarmadık, eyvallah de dik. Lâkin, bay şoför üstelik elli kuruş da şehir harici zammı almaz mı? Nazikâne itirazım, bir başbozukluk tav. rile karsılandı: — Böyledir! Kime isterien git, şikâyet «l Bu gibi şikâyetler kime edilir? Elli kuruş için kapı kapı dolaşacak değilim al Fakat sonra kendi kendime oturup dü- sündüm. Şoförün belki de kabahati yok. Münakaşa esasında bana bizzat dediği önceden kavletmeli idim, Yapmadığım için kabahat bende, Lâkin, sade bende mi ya? Şehir harici na demek? İstanbul belediyesi hududları dahi- indeki yirmi dakikabk bir yeri o beledi asıl sehir harici ilân ve kabul edebil Şehir harici dedikleri Tarabyadan birkaç fersah ötede, Büyükderede belediyenin bir | şubesi vâr. Demek oluyor ki p sube de şeh- vin hududları haricinde, Böyle mantıksız - ık ma olur? Bir belediye, bu inkilâb dev - rinde mülga meclenin: «Kadim kıdemi üzre terkolunur!» nazariyesine . sadık ka - larak kalübelâdan kalmış bir kaydi muha- faza eder de, asra uygun medeni bir ihti - yaç haline gelen seri bir vasita ile varacağı yere ulasmak istiyen bir bemsebrinin izrari- nâ nasil mesağ gösterir? Şehir harici belediye hududlarnın haris ci demektir. O hududların içerisi bir yı schir harici sayılamaz. Akıl, mantık, emsal bunu böyle emreder. Pek muhterem doktor Lütfi Kırdarın bü pürüzü de ortadan kaldıracağını ümid et- mek isteriz. ei Cb Ele Otomobilini köprü parmaklıklarına çıkaran şoför mahküm oldu Bir hafta evvel köprünün Karaköy tara, fında vukun gelen garib bir hâdise, dün ad. Wiyeye intikal etmiştir. Yorgi isminde bir taksi şoförü bir gece ya. ns Galaladan müşleri almış, köprünün Ka- dıköy iskelesi önünden geçerken otamobili tramvay yolcularına mahsus parke kaldırımı üzerine bindirmiştir. Seyrüsefer nizamnam6- sine aykırı Bareket ederek, caddede solu ta- kib eden've bu hüdiseye sebebiyet veren 90- “ör, bu defa büsbütün şaşırarak, direğsiyo. nu gene sola kırmıştır. Hata üstüne hata İş. Yiyen şoför, böylece otomobil! yayalara mah- sus olan esas kaldırıma çıkarmış ve bunun neticesi olarak da köprünün parmaklıkların çarpmıştı. Bu suçtan dolayı dün adliyeye verilen Yor. gi, Sultanahmed 1 İnel sulh cezada yapılan duruşması sonunda, üç gün müddetle çalış. mâktan mahrumiyete, 1 gün hapse ve 1 Mrs para cezasına mahküm edilmiştir. ddiasım nemez, Hatay Valisi Ankaraya gitti Bir müddettenberi bulunmakta olan Hatay Valisi Şükrü Sök“ mensüer dün akşamki ekspresle Ankaray$ hareket etmiştir. Halay Valisi Ankarada bİf kaç gün kaldıktan #onfa memuriyeki mezunen — şehrimizdö ..anua Vümemn ma mu SİS EFA BYE E >” Fo m ŞESpE 5 ge PEPE

Bu sayıdan diğer sayfalar: