July 20, 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

July 20, 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni nizam Dedikodusu Yazan: Muhittin Birgen vrupanmn yeni nizam dedi - kodumu devam ediyor. De- dikodü, biz pek iyi biliriz, içinde her şey bulunan geniş bir hazinedir; sihayetsiz bir devam içinde, ha yatla birlikte yürüyüp gider. «Yeni nizam dedikodusu» diyo Tuz; çünkü bu nizam tahakkuk edinciye kadar ancak bir dedikodu mevzuu olabilir. Hakikatte yeni ni! zamın Avrupada yeni bir nizam olabilmesi için, henüz halledilmesi in gelen büyük muammalar ör ir. Birinci muamma, Avrupa işlezin- den elini çekmemeğe azmelmiş olan İngilteredir. İngiltereye karşı yapı - lacağından o bahsedilen | taarruzlar — eğer hakikaten yapılacaksa « ne- tcesi alınmadan Avrupanın yeni ni- zamı, ancak dedikodu sahasında kalan bir nizam olur: Eski halk ta- birile, kendi kendine gelin ve güvey olmak. İkinci ümmma, Rusyadır. Av - Tapada yeni ve esaslı bir nizamdan bahsedilebilmek için, bu, nizama kâr g Rusyanın alacağı 'etin taay- yün etmesi icab eyler. i Avrupa*bütönlüğü tasavvur edile « bilir bir vakıa olamaz. Acaba, yeni Avrupa nizamnıda Rusyanın alacağı vaziyet ve oynıya- cağı rol taayyün etmiş midir? Evet, © zaman bir nizamdas bahsetmek mümkün olur; hayır, Avrupanın ye- Bi nizamı yarım ve binaenaleyh mu- vakkat bir nizam halinde kalır. * Bu iki muamma ve iki sebeb bize şanu gösterir ki Avrupanın yeni ni- zamı, halen, evdeki hesabdan başka bir şey değildir. Bu hesab çarşıya ve pazara uyacak mı? Bunu bize ancak yakın olan hâdiseler gösterecektir. bir nizam haline getirmek istiyen sirtem, şimalden cenuba, Avrupayı ikiye ayırmış ve tam ortada bir va- Ziyet almıştır. Bu ortadaki nizi coğrafi manasile de, siyas ikbsadi ve içtimai manasile de hakikaten de ortadadır, Fakat, bu nizam, esas iti- barile, her iki taraftaki nizamlarla ge ihiğâf halinde bulunur: Sarkta komünizm ve garbde kapitnlizm nizamlarile. Orta nizam. Bu iki mu halif nizamla, harben veya tulhan, hesablaşmadıkça . kendisini bütün Avrupaya hâkim bir nizam haline getiremez. Şu halde yeni nizamın hakikaten bir nizam olmasi için he- nüz yenilecek birçok firin ekmek var, demektir. Bu, muhakkaktır. * Fakat, muhakkak olan bir şey da- ha Ne olursa olsun Avrüpa ye: pi bir nizama doğru gidiyor Bu hi“ zam kimin olursa olsun, nerede ve kimin tarafından hazırlanırsa hazır- lansın, dünkü Avrupayı yeni bir ka- hba dökecek olan bir nizamdır. O- nun rengini ve şeklini, üç Avrupa parçası şu dakikada ayrı ayn görü- yor; bildiğimiz şudur ki yeni bir ni-| zama doğru gidiyoruz. Cihan Harbi dediğimiz geçen harb, bir devletler muharebesi idi. Bu defaki harb, hem bir devletler muharebesi, hem de rejimler müca- delesidir. Avrupanın alacağı yazın- ki şekil, bu muharebe ile o müra- delenin vereceği neticelere bağlıdır. Yaşıyan görür. Muhittin Birgön Fı rıncıların ekmeğe zam teklifi reddedildi Bir fırında belediys £ tarafından pişirtilen halk ekmeği nümunesi tah Bil edilmek üzere kimyahaneye gön- derilmiştir. Yeni ekmeğin iyi piş - mesi için İzmirde olduğu gibi uzun rai yapılması tasavvur edilmek- Diğer taraftan fırıncılar cemiyeti reisi belediyeys bir müracaat yap - muş, ekmek fiatlarına yeni zam ya- pılmâsını istemiştir. Belediye fırıncı- Yarın teklifini reddetmiştir. ! TEMMUZ Romi sene | Arabi sene 808 20 1350 Temmuz | Resmi sene | Hire 7 1940 n | | | SON mz yarn bir tavuk elde etmektense. POSTA Bugünün hakikati, yarının hayali Bugün biz yumurta E İktısadi Tetkikler | “Japonya Çin ile sulh yapmıya niçin mecburdur? Ş“ gelen telgraf haberleri, z Japonyanın, nihayet, Çinle bir anlaşma zemini aradığım gös - termektedir. Bu hâdise birçok O bukımlardan fevkalâde enteresandır. Japonyayı Çinle bir sulh O aktet- meğe icbar eden sebebler ne olabi- altı muht Yazan: çok dikkate dei eticelerle kargı. |Yon yen tutmuştu. Bu suretle 1931. da. 7 JOSE Yılları aranda, Matçiryamın Japonyayı Çinle sulh o yapmağa | itgali Japonlara yalnız işgal masrafı mecbur eden amilleri anlıyabilme- | olmak üzere | milyar 78 milyon ye- miz için, Japonların bir yıldırım) 0€ malolmuştu. harbile üç ayda bitireceklerini un- idi isti uklarını, fakat üç yılda bile bitire- Çini istilâ teşebbüsü medikleri Çin - Japon harbi üzerin-| Japonya (937 yılında, mihtatist de kısaca duralım. Ye ei harab olmuş Si tçe i i istilâya girişti Çin harekâtından evvel | Sonya tiraz daha mkacukı bir Japonya 193İ yılında hemen he. | yıldırım harbi ile Çini üç ay içinde men zahmetsizce Nançuryayı işgal | baştanbaşa istilâ edecek, ondan son- ediverdi. Mançuryanın “işgali, (o Ja-/ra da bu koca memleketi rakibuiz © ponyunın bütün Çini istilâ etmek /larak tek başına istismar edecek va için ileride girişeceği büyük harbin | çabucak bütün zararlarını Okapata- bir mukaddemesinden başka bir şey | caktı. İşte Japonlar üç $ıl önce < değildi. Çünkü Mançuryanın işgali! istilâya başladıkları zaman (böyle Japon emperyalistlerin: bir yandan | düşünüyorlardı. birçok ekonomik faydalar temin e-| * Fakat Japon hesabi bir defa d decek, diğer yandan 'da, müstakbel ha -Çin' pazara uymadı Çin işiçaline”bir basamak vazilesini| üç ay şöyle dursun, fakat görecekli, bile Çini istilâ edemediler, Mançuryanın işgal | taril olan kurtuluş savaşına girisen Ç 1931 yal ile Çinin Ja; lar tarafın. |tanım dişine takarak ve dan işgale teşebbüs tarihi olan 1437 | gün biraz daha kuyvetlsner; yılı arasında çok derin rabıtalar vardır, Japonlar bu müddet zarlm- da bir taraftan g Mançurya aras zisinin bütün »konomik kaynakları nı kelimenin tam manasile na kanşı müdafaa etti. Bazan v etti; fakat asla mağlüb olmadı ettiği zaman, bir zemberek gibi top- fanarak dü; darb ler süm “ meğe, diğer yandan da buralarda indirmesini b Bi'hassa Japan tayyare meydanları, benzin depola-| ordusunun ge: d-ki cet Barbi ile Japon ordusunu durm etti, münakale yollarını, cebhane kollarım keserek, ordastırm.' bazan aç, n, yollar inşasına koyuldular. | Fakat Japon emperyalistlerinin gizli hesabları Çin pazarına uygun gelmedi. Mahçuryayı kolayca” işgal ediveren Japonlar için; burasını ko- İnyca wtex'iri 'etmek biç ie müm « kün olmadı. Teşkilâtlanan ve siliha sanlan Matiçarya halki, sistemli bir çete harbile hiç durmadan Japonlar! rahatsız etmeğe başladı. Japonlar, Mançurya çetelorile basa çıkabilmek için, Mançuryadaki ordularını — hiç durmadan artırmağa mecbur kaldı- lar. Bu vaziyet, Japonların zaten fakir olan bütçelerinde derin sarsın- tlar vücude getirdi. 1931-1937 yılları armunda, Ja- ponların milli müdafaa bütçesi aMançurya hâdiseleri münasebetile munzam tahsisat» namı altında mü- kabardı, durdu. Münhasıran Mançurya Japon İszun müh matsız: bırakt.. Bütün bu müddit çinde Japonya, her geçen gün, biraz daha üssünden uzaklaşııak ve mi- temadiyen hırpalanamk iyice k vetten düştü, Hele Japon ordum hun malzemece ve insanca verdi, zayiat tasavvurların fevkindedir. Japonyanın bu üç yıl içinde ne kadar hırpalandlığım, iktesai Wa. kımdan ne kadar fena bir vaziy-t- düştüğünü anlıyabilmemiz için, son üç yil içinde Tapon maliyesinin, yal nız Çindeki harb masrafı olara 2: milyar yen sarfettiğini söylemek kâs fidir. En büy"k müskül Al belini bü- ve çetelerile| * Fakat Japonyanı mücadeleye, “ve Mançuryadaki Je-|ken. (Oharb O sanaylin: o yarayanin da Amerikadan tedarik © eder. İyasak etmeğe başladılar.» | pon ordusunun inşesine tahsin edilen | intidat madde: kıtlığı O idi.|1938 yılında Janonyanın Amerika-| Hakikat Tnporlerin zannettiğtinden| bu masraflar 1931 yılında 54 mil-(Harb sanayiine yaratan 22 ce|dan ithal ettiği bakır tutarı 17.6) de kötü idi. Cünkü değil yalnız mur yon yen, 1932 wlinda 288 milvon yen, 1933 te 197 milyon yen, 1934 yılında 158 milvon, 1935 yılında İSTER iNAN, | İstanbul sokaklarının birinden geçiyorduk. Bir otomobili çevreliyen ka- İabalık bir grup görüme çarptı. Serde gazetecilik var. Toplantının sebe, zini anlamak detedik. — Bu'ötomobil müzayede İle satılacaktır, dediler. Baktık, dört sene ev. velki modeldi, fakat az ve İyi kullanılmıştı. Bir bilene sorduk: — Alınış Gatı «2100» Ilradır, şimdi kaça satılacığı tabii belli olamaz, cevabını verdi. Şöyle bir düşündük. Dört yü evvelki model olsa da az ve iyi kullanıl. mış olduğuna göre hiç değilse 900, 1000 lira etmesi lâzımdı. İSE MAN madda arasında Jr- ik. pömek, alemin- vom, nikel, yün, civa, hiç yoktur Son günlerdeki sulh teşebbüslerinin mevsimsiz Keoçağn addedilmemesi lâzım geldiğini gösteren Hasan Âli Ediz Kendisini bütün Avrupaya hâkim |lir?. Bunu tetkik ettiğimiz zaman|18! milyon, 1936 da ise 200 mil | veyabud bunlardan bazıları Jepon “su rakamlar yözden geçirmemiz kâ- İŞTER Go 73 ünü İngiliz müs selerinden, geri kalan $5 27 si- ni de Felemenk Hindistanından ge- törtir. Dış ticareti azalıyor Japon harb sanayüne yarayan ip- tidai maddeler bakımından kısaca Japonyanın © vaziyeti o böyledir. Diğer taraltan Japonya, fevkalâde inkişaf etmiş olan ve bu ihracat e sasları üzerine kurulmuş olan men- sucat sanayii için gereken | iptidai maddeleri dejgepe, dışardan tedarik eder. Hiç pamuğu ol Japonya, 1934 yılında yada pamuk istihlâk eden devletle- rin en başında geliyor, Amerikadan i sonra ikinci oluyordu. Japonya pa- İpdai madde ihtiyacı 1936 yılının istatistiklerine naza- ran Japonya, kendisins lâzım olan demirin “© 76 sını, bakın Ye 4l k ni, alominyemua “£ 79 şipi, kalayın Sw 92 sini, kurşunun S5 71 ini, pet- İralün “© 92,5 ğunu, pamuğun 5 9B zini, yünün “© 95 şini; sun'i ipek yapmağa Oyamyan maddenin 94 90 sam, kauçuğun “© 100 ünü dışa" ndan tedarik etmsğe mecburdur. Çin muharebeği bu bazı değişiklik yapma; ir is Kömür, bakır. petrol ilh.. gibi harb maddelerine, tahminden çok daha fazla ihüyec olduğu anlasıldı. inaenaleyh Japonyanın hu bakım- dan dış pazarlara olan tabiyeti art- tukça arttı Japonya kendisine lâzım olan bu iptidai made Amerika, İngilte-! re, Fransadan ve ketlerin elif sebeb ihtiyacının ancak ©; 5 şini temin e debilecek bir vaziyeltedirler, Diğer taraftan petrol, kurşan, ,Sinke, fosfor, Japon ihtiyacını an- İcak So 10-15 nisbetinde karşi |bilecek kadardır. Japonların © harb sanayiine iptidai madde © baki- mından dış pazarlara ne kadar muh- taç olduğunu anlıyabilmemiz için fidir ithal eder. Japonya, hariğten getirdiği mal- ların bedelini ya dövizle (ecnebi pa- rası) veyahud altınla ödemeğe mec- burdur. Japonya normal şeraitte bu parayı, kendi yaptığı ihracattan te- min etmekte idi: Fakat Japon - Çin | harbi uzadığı nisbette Japonyanın gayri müstahsil masrafları artıkça arttı, Artık ihracatından elde ettiği para, harb sanayiinde kullanılan ip tdai maddelerin bedelini kapay mamağa, Japonyanın dış ticareti büyük bir açık göstermeğe başladı. Avrspa harb ile beraber Geçen yıl başlıyan harbi Japonyada sevinçle karşılandı. ti, hemen hemen hep bir ağızdan bu harbin Japon ekonomisine ve Japon endüstrisine yapacağı fayda- lardan bahsetmeğe koyuldular. Ja- yeti dünya ve açık bir apon gazetele- bu me kolonilerinden tedarik etmekte idi Meselâ Japonya petrol ihtiyacıma |pon gazetelerinin tahminlerine gö- iç 60-70 çini Amerikadan; “ie 20 si-İre, dünya pazarlarını ellerinde tu- İni Felemenk Hindistarından; “5 10-İtan, İngiltere, Almanya, Fransa & talya gibi büyük emperyalist devlet- İer muharebe ila mesgul olacakları |. Demir, nikel, bakır. alominy için? muhtelif memleketlere. yapbk- kursun, kalay gibi madenlesi de Ja-' İs racatı azaltmak mecbetiye ponya, gene Amerikadan, Felemenk | duyacaklar ve gayet tabii olarak'da- | Hindistanından ve İngilizlerin Uzak-| ponya bunların yerini tufacaktı sarklaki müstemlekelerinden öhal| OFakat Japonya bu işte de yanık İederdi. Taponvanın bu sahada A- sukutu gecikmedi: | merikaya me kadar tâbi olduğunu, İve bu tabiiyetin ne kadar artmak olduğunu şu rakamlardan anhval li Japonya 1933 yılında Ame İkadan 18 inilvon dolarlık horda ve (15 kadarını da Uzaksarktski İng. müstemlekelerinden tedarik ederdi. manki Japon ticaret nazın oHoto i-İ şöyle beyanatta bulundu: «Avrupada harb başladıktan son-! ra dünya piyasasındaki elisveriş biri ham demir ithal ettiği halde 1939İhayli canlandı. Fakat isin kötülüğü) yılının yalnız İİ #yında 30 milyon /surada ki, harb raitinde Obötün| dolarlık hurda demir ithal etmiştir. İmuharib memleketler harb eanayii- Japonya kendisine Ikzım olan bakı-İne yarayan iptilat madıle ihracatını milyon doları miktar 23,3 m Japonya kenrlisi harib memleketler, fakat - sayıları 70 şi bulan diğer bir yığın bitaraf; (Devamı 6 ne savfada) 1939 yılında bu İNANMA! Müzayedelerde bir mıknatıs kuvveti vardır. Başlayınca insanı mıhlar Durup baktık. Müzayedeye iştirak eden edene. Flat hakikaten bizim tah. min ettiğimiz gibi eşağıdan başludı. Fakat durmadan yükseldi. 1500 1600 0, 1700 © yet 1800 ü buldu ve bu miklarin biras üzerinde bir atla fazla iştih: olanın üyerinde kaldı. Biz hayret ediyorduk: | — Ne münasebet, dediler. Otomobil fiatları mubarebenin başladığı gün. denberi yüzde elli artmıştır, daha da yükseleceklir. Fakat dikkatli bü - lunmalı, sulu olduğu günde eski flatının yarısına, düğecektir. STER ;iNANMA! muğunu Amerika ve Hindistanda! EŞRR Sözün kısası Tesirsiz ceza Ve devlet otoritesi E Ekren Tola azeteci olduğumuza dair ak nımızda hususi bir damgö bulunmadığı için, bizi herhangi bif yabancıdan farksiz tutarak, tr: İvayda, vapurda, yanımızda çel imiycrek konuşanlardan çok şey şreniriz, İ © Dün de, idarehaneye gelirker nımda oturan iki kişi arasmda le bir muhavereye şahid oldum: Filân yerde gesini, farlarda ihtikâr yapıyor dit ye belediye üç gün cezaen kapat *İ işini uydurmuş. j — Nasıl? j Bir kers, keyfiyet kendisin#i henüz tebliğ edi in bu hatayi nasıl olen atlatıyor. Sonra, bu cez8* nn tatbiki için evvelemirde mah * keme karan İâzımmış. Mahkeme lerse tatil, Avukat demiş ki, nö İbetçi mahkemeye dahi verseler, beli ne yapar yapar, davayı iki üç ağ İlatırim; Temmuzün »'yarısı ille Demek olur ki mahkemenin kararı şa; Buse, Eylülü balur, O'vakit de” İmevsim geçmiş olur. Varsın o tarih? te kaç gün işterlerse kapatsınlar! | £ — Zaten, o me kurttur, ol, Böylece konuşanlar, | belediyeyi mat eden © kurtun daha (bir hayli meziyet ve marifetlerini sayıp dök” tüler Fakat ben, içimde meçhul bif elin” yüreğimi tutup sıkar gibi ol “ül duğunu duydum. Devlet otoritesini bu'derece istihfaf eden vatandaşlar bulunması gücüme gitmis, beni mü teemir etmişti. Ancak, kabahati münhasıran kendilerinde bul. rum, Cezanın müessir olabilmesi mutlaka süratle tatbiki lâzım gelet ceğini, o cezayı hükmedenler dü * şünmeli idilsr. Rahçe sahibinin met hud suçlar mahkemesine verile, derhal cezalandırılması mümkündü: Ve o ceza, ancak © zaman mucil ibret ve müessir olurdu. İ OBu yapılmadıktan sonra, beledi" yenin yasağından, kontrolundan 28 çıkar? Bilhassa, yılın ancak birkağ ayı zarfında iş göğe eazinacu - nun, becerikli bir avukâtla teşriki mesni ederek, kanunun o kacamakli yollarından bilistifade meseleyi save saklaması ve hükmolunacak ceza * nin infazını kör mevsime tesadiif eti irip asgari zararla sıyrılması da: mümkündür. ğ Devlet nüfuzu, devlet haysiyeti mukaddestir. Bu kudsiyetin korun ması da her işi önceden muhakem& ederek görmek ve süratle görmi Hazmder. E Elem Cal Sabahtan Ss baha 1 yıllık hatıra Geçen yıl bu aylarda Fran sanm cenub kıyılarında idim. İlalyan hududuna kadar bütün Corniche'i | dolaştım, Bütün © mavi sahiller mes'nd, şen İnsan- larla dolu idi. Fransılardan çok İngilizler ve Amerikalı'ar, hattâ Almanlar vardı, o Montekarloda birkaç zengin Alman diplomatı, Niste madam. “Göring; «Gan.» nes» dâ Dük dö Yindsor, Mister Baldvin, Titelesko, Suriç Yol , das ve, Maha hir çek politika — cilari spor kıyafetlerili ferab, fe hur gerip. dolaşıyorlardı. Gari » nolarda sinema artiştlerile gü - nün mühim siyasi sahsiyeleri lâtifeler edivor, plâtlarda yetmiş iki millet Âdemle-Havvanın ev » Idları olduklarını ilk defa an , lamislar gibi yanyana, cancana sevistyorlardı. " Paristen ve daha simalden ce, nuba inen yollardan : otomobil kafi'eleri bir trtil sürüsü gihi kıvor, sahiller, daftar insan a) mıyor. her ağne nltında mev'ad bir elftin sevistiği İgörülüyor, hattâ bu kamplarda tanışan. se- visen elitlerin alaminât nikâh « Tarımı kwrmak ielm sevyak nikâh memurları dolasıyordhı, Bugün oraları kim haldedir? Dünyaya nizam vermek icin Avrupanın bu en mes'ud verle - rini mahsere ve bütün Avrupa. yı eehermeme — çevizemerin © mevud nizam ve sandeti nasıl, nerede ve ne zaman yerecekle - rini sormak bize düsmer. Tarih bunu soracak ve cevabını vere, cek. Fakat gecen harbde olduğı! gibi mutlak bötön bir neslin en İsn yarar unsurları toprâk ol » duklan sansa! an Cali 4 el sen enie emen anl. li N bilir ne LL LL

Bu sayıdan diğer sayfalar: