29 Temmuz 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

29 Temmuz 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A İçel İsmubela geleli kir mev ki ve tabint vermiş. Onun İnsanlara başlıca verebileceği, yahud den bahsediyordu. Şöyle demişti: — «Ben sulh için çalıyorum, onlar harbe hazırlanıyorlar.» 'Tevraş 6 ıcı Süleyman Oo peygamberin mapbedi vermeyi âdet eylediği şey de bun -İ|yekdiğeri arkasından iki defa ydı, dan ibarettir. Üst tarafı, orada yaşa- yacak insanların bilecekleri şey. Mev kü güzel, tabinti mümüd, iklimi hoş olan bu şehirde yirmi asır müdde - tince iki büyük imparatorluk yaşa - muş. Bu iki büyük imparatorluğun burada biriktirdiği medeniyet ve umran da gözle gördüğümüz şey « İerden ibarettir. Mevsim münasebetile İstanbul ve Etrafını dolaşırken mevsime mahsus hayata bakarak bir takım düşünce - ere dalıyorum, Geçen gün N dan bahsetmiştim; Sade de- bütün İstanbul © ayni haldedir. irmi asır, iki İmpatatorluğun Omer kezi olan bu şehirde bugünkü Av - Tupa medeniyetinin alelöde her ki sabaya yığmış olduğu umran, m tam olarak mevcuddur. Acaba bu niçin böyle? # #onunda da yağma edildi. Süleymer. Peygamber sulh için çalışmakla bak, aydı. Fakat muvaffak olabilmesi için * döğüşmiye de hasır olması Jizundi, bunu ise ihmal etmişti. o Akdenizde bulunan iki şilebimiz 4 Mİ enarlrind vak öp Metenin bugün limanımıza gelmesi bekleniyor Akdenizde bulunan iki şilebimiz den «Demir» in ne zaman İimanı - Bir çok sebebler var: Geçen im-| mıza geleceği maldım değildir. Zan- Çizarlaklarn bünyelerinden ve İnolunduğuna göre «Demir» şilebi ulda yaşıyan insan cemiyeti -| Sicilya adası civarında İtalyan kont- BİN siyasi ve içtimai (vasıflarından dünyanın bir çok umumi şekillerine varıncıya kadar her saha ile alâka - dar olan bu sebebler | arasında bir tanesi vardır ki üzerinde hir lâhza durmak isterim: Bugünkü İstanbul da hâlâ, o eski mozaik bünyeli İs- tanbal yaşıyor ve halk, belediye, devlet, her üçünü de harekete getir Ten bir imar ve canlandırma ruha İ- ginde bir türlü birleşemiyorlar. Devlet istiyor ki halk yapam; halk istiyor ki devlet" teşebbüs et - sin, belediye, daima parasının kifa- bahsederek ni haklı göstermeğe çalışıyor. Para. m İse ancak aylık vermeğe kifayet #diyor. Halbuki, devletle beledi yenin, halkı canlandırıcı, iman teş - vik edici, İstanbul hayatın bugün- kü dünyanın şartlarına göre derin bir istihaleye sevkedici bir takım va- xifelere ve teşebbünlere | girişmekle mükellef oldukları muhakkaktır. Ge Bo ayni suretle (muhakkaktır ki bu bakımdan İstanbul halkının da va - mi hem de mühim (vazifeleri vardır. viçre gözümün önüne geliyor. re, bundan bir asır evvel, dağlar a- rasına gizlenmiş bir 'akım O küçük köylerden ibaretti. Bugün bütün İs- Viçre bir otel ve bir bahçedir. Vü - cuda gelen umran eserinde federas- m idaresinin de, Kantonlarm da, ilediyelerin de, halkın da ayn ay- rı hisseleri vardır. Yeni yeni usul - İlerle, yani kanunlar ve nizamlarin, muhtelif tarzda şirketlerle ve ceini- yetlerle bütün kuvvetler bir araya toplanmış. hüsüle gelen kuvvetler muhassalan birbirile hemahenk olan bir yaratma faaliyetine doğru mu - vaffakiyetler kullanılmıştır. İşte, İstanbulda ve Türkiyede mevcud olmıyan şey budur. * Bu noksanın bir zihniyet mesele- içuk aydanberi muhtelif İlanlardır. Bunlarin limanımıza ev - Bunları zihnimden geçirirken İs - İ vermiştir. İsviç-| İdare, Sıris - Çetinkaya yolu üze. rol gemileri tarafından durdurula - rak Palermo limana götürülmüş - tür. Vapurun bir müddet burada ka- lacağı ve İtalyan hükümetinin mü - sandesi Üzerine karasularından hurc-| ketle limanımıza geleceği zannolun-| maktadır. İ Birkaç gündenberi kömür almak üzere Pirede bekliyen çimento yüklü Mete şilebinin evvelki gece yarım Çanakkaleye vaml olduğu öğrenil - miştir, Vapurun bugün erken İima- nımıza gelmesi beklenmektedir. Me te ve Demir harbin Akdenizde baş laması Üzerine ağı yukan bir bu- limanlara srak nihayet limanımıza döne- ilen altı gemimizden en sona ka » 'detlerinden sonra Akdenizde hiç ge- mimiz kalmıyacaktır. Karlı demiryolu güzergâhı için tedbirler alınıyor | Devlet Demiryolları İdaresi, kiş! mevsiminde çok kar yağan mıntaka,! larda karların seyrüsefere sarar ver. İmemesi için tedbirler almağa - karar rinde ve Eskiköy « Karagöl istasyon. İları arasında 430 metre uzunluğun. da kar tünellerile Karagöl istasyo - nungaki piaktumalarm üstünün ka, patılması işlerini kışa kadar ikmal o. decektir. Trenlerde ditnkü izdiham Düm gene havanın boğucu sıcaf5 binlerce halkı sahillere dökmüştür. #abâhtan itibaren Sirkeciden kalkan ivenler bir izdiham manzarası göster. mekle iler. Bu yüzden ara istasyon. larda Florya frenine binmek adeta imilin hariei kli. Boğaz ve Ada vapurları ayni vaziyete Gerek 9 uncü İşletme, gerek Deniz . yolları ve Şirket"hayriye birçok MÂ- ve seferleri kalderınalarına rağmen önüme geçememişlerdir. si olduğunu kaydetmeyi de unut -İp;, 5 Anlaşıldığı Bir adam Üzerine dökü! göre İstan - güzel bir mıyalım. bulun mamur, medeni, İİ Avrupa şehri olması için her şeyden evvel bizim kafalarımızm mamur bir Avrupa kafan haline gelmesi lâzüm. kaynar su ile haşlandı Uzunçarsıda Sabuncu hanmda 0- ren Mahmud oğlu.LAKI, odasında- ki raangelda gu ısıtırken tensere ka. zaen devrilerek Üzerine dökülmüş Bu ise, ancak zaman meselesi -İçür. Nazif, vücndiinün muhtelif yoz d ir, Muhittin Birgen lerinden fena bir şeklide haşlandığın. dan Cerrahpaşa hastanesine kaldir. MUŞ$IP, . Nakleden: Muczzez Tahsin Berkand — Sizi aldatan, baska bir kar dımı seven kocanızla beraber ol - mayı benimle yalnız kalmağa tercih mi ediyorsunuz? Halbuki onun bölü ae ar vaz» geçmediğini, çocukluk aşkı na sadık kalarak Handan; sev - Zeynebin yüzü gurur ve azim- le parladı. — Bütün bu söyledikleriniz gerçek bile olsa gene dünyada en mes'ud olduğum dakikaların kocamla beraber geçirdiğim da - £ Kikalar olduğunu söylemekten beni menedemez. Turhanın yüzünün birdenbire ka- rıştığını, kaşlarımın çatıldığım deh şetle gördü, Gözlerinden ker - kunç bir ışıltı geçmişti. Ayakları- ni xurarak yerinden kalktı... Zey neb, lâkayd ve cesur görünmeğe çalışarak yerinden kıpırdamıyor, kirpiklerinin arasından onun en ufak harekât bile takib edi - yordu. Varlığının her zerresi u - Yanık ve gergin bir ha Turhan, karşısında dimdik du- rayordu... Bir adım daha att ve boğuk bir sesle: — Sizi bir defa öpmüştüm. dedi. Dudaklarım (sizin âsi du - daklarınız Üzerinde bir saniye kalmıştı. Bu kısa buse beni tat - etmekten Bilâ- idiler); Dilsiz ve $ ağırlar dün fevkalâde bir toplantı yaptılar İşaretle yapılan münakaşalar sonunda muhalif- lerde cemiyete iltihak ettiler, yeni bir dilsiz|de vesağırlar mektebi açılmasına karar verildi İstanbul Dilsiz ve Sağırlar Cemi » yeti azaları dün öğleden sonra E - minönü Halkevinde fevknlâde bir toplantı yapmışlardır. Dilsizlerin kendilerine mahsus h Kâzım ile bazı pzuların isifnler ti“ zerine husle gelen © vaziyet tetkik edilmiş, ve cemiyete muhalif olan bazı dilsizlerin de istekl, yap - mak ve dilsizler arasındaki ikiliğin kaldırılarak bütün dilsizlerin temi -| yete girmelerini temin etmek busus-| lari görüşülmüştür. Dünkü toplantıda hazır bulunan bir çok dilsizler işaretlerle araların- da anlaşmışlar ve mühalif © olanlar da cemiyete girmişlerdir. Dilsizler arasındaki ayrılık meselesi halledil - eni İdare heyeti inti- hı İdare heyeti reisliği - ne Mehmed Tamtürk, ikinci teisliğe “Tahir, umumi kâribliğe Hayri, mr- bhaseberiliğe Nuri, müfettişliklere Sü! Teyman, Turhan, yedek - nzalıklara da Burhan, Salamon, Cemal ve Ab- med seçilmişlerdir. İntühabı mütca- kib yeni reis Mehmed Tamtürk isa-| retle bir söylev vermiş ve seneler - denberi çektikleri © elem ve iztrabı anlatmış, çocuklarının iyi yetişme - lerini temin için tam bir otessnüdle çalışmalarını İstemiş (o vs cemiyetin dilsizlerin bir ana abası olara - ğım, azaların ber tü bak ve ihti yaçlarını temin edeceğini , bildirmiş” tir. Reis dünya yüzündeki bütün mil İetlerde dilsizlerin çok ileti bi kide bulunduk 1 söyliyetek Türk İsetlerle dilsizlerini de medeni milletler dil - sizlerinin seviyesine yükseltmek için <l birliğile çalışmalarını temenni et- miş ve kendileri için çok faydalı e- lan bu cemiyet etrafında toplanarak kültürlerini grükseltmelerini ve tem bir insan olmalarını istemiştir. Bundan sonra bir çok azalar işa- isteklerini o atlatmışlardır. Dilszler cemiyeti dilsizlerin tahsil - leri için gece kursları açmak ve en ları okur yazar ve malâmat sahibi bir hale getirmeğe çalışacak ve dil - siz mileleri bir rile evlendirilerek bunlardan doğacak çocukların tah- sil ve iaşelerini temin edecektir. Ekserisi birer san'atta - usta olan öhizler bir araya toplanarak atelye) İAMMUE.... ve müeseseler açacaklar ve arala - unda wkı bir iş birliği yapacaklar - dır. Cemiyet memleketteki bütün dil sizleri okutmak için” yeni ve büyük bir mekteb açmağa teşebbüs ed. cektir. Değişmiyen kaide & iki Aliler arasında geçen kanlı kavga Bir sene evvel kendisini yaralıyanı © da: yaraladı Evvelki gece eski bir kin yüzün | bile | İmandan aişan veren ve biri diğe Ali Erdem isminde birisi Rizeli (25 al .. Sözün kısası G —ğ...— Il E. Elem Talu - K »yefetler, içtima daha birçok şeyler " semtler de modaya tâbi oluyo. Babamın, yeni harflerle basil” makta olan «Araba sevdasu 10 »ını son günlerde bir daha gö? geçirirken Çamlıcaya gidip bir sıla hevesine düştüm. Biz zamanlar, Çamlıca ne kaf revaçta idil Bugün İstanbul b nın akın ettiği (Suadiye) in yokken, Kalamışin M nklerle meskün birer be ü» nden -İbaretken, o Âsii adetin bütün kibarları erevzai € ei den leziz ve nefis &bihayat pınaıMij rile atşâza iadel can eden» Çamlıe8ii Bun mamur ve mergub devi bilirim. O zamanlar, Çamkea, emsali az bulunan tabii güzelliklerile, gü zel manzarası, havasi ve sulazile isminde bir adamı Eminönünde muhtelif yetlerinden bıçakla yara «! Tas: şar. Kanlıcada oturan Ali Erdem bir) sene kadar evvel bir kavga esnasın-! da kendisini biçakla omuzundan ya- rahıyan Rizeli Ali isminde bir adam- la kavgalı bulunmaktadır. Evvelki gece Eminönü civannda Rizeli Ali» ya tesadüf eden Ali Erdemin kafa-| sında eski kavga canlanarak İ hissi uyanmış ve bu tersla rakibinin üzerine atılmıştır. Rizeli Alinin mü- dahalesine rağmen Ali Rizeliyi ba- çağından ve kaba etlerinden yara - lamıştır. Zabita derhal hüdiseye vaz - yed etmiş ve mçluyu elindeki bı - çakla yakalamıştır. Yazalının ilk te- davisi yapılmış ve tahkikata baş - Fazla yüklü bir araba devrildi, bir kişi ağır yaralandı Beyoğlunda Fimadağında Yedik. | Yular sokağında oturan Yorüi, çifi! tı farla yüklü arabasle Ye Bir mimar çatıdan düşerek atin fken, tramvay deposu önün. | ağır surette yaralandı Sarıyerde olurmakta olan Samih isminde bir mimar, dün Yeşiiköyde Bademlibahçede müteahhid Yusufun köşkünün inşa işlerine nezaret et - mekte iken çatıya çıkmış, fakat bu. rada birdenbire müvazenesimi kaybe- derek düşmüş ve vücudünün muhte. Y! yerlerinden ağır surette yaralan muştır. Yaralı derhal ilmdadı sıhhi o, twmobü'le Gureba hastanesine Sak. Jedilm: İSTER Neşredilen bir istatistiğe gö - te, 1940 yılının ilk altı ayı için- de dış piyasaya saltığımız mal oradan getirttiğimiz mala naza - ran 26,075,243 liralık fazla bir kıymet göstermiştir. Bu netice sarih şekilde İchimizdedir, mem- runiyetle kaydedelim. Ancak bi- ze öyle geliyor ki,bu mrranuni- yetin derecesini tayin edebilmek için elimizde hakiki bir ölçü mevcud değildir. Zira hesabda her rakam bir kıymet ifade eder, z | İNAN, İSTER İNANMA! iymetin dere - cesi diğer bir rakama nisbet e - dildiği zaman meydana çıkar. Bu vaziyette ise ölçü ve nisbet edile- cek rakam meydanda yoktur. Komşularımızdan o Romanya, Rulgaristan, Yunanistan, ve biraz ileride Yügoslavya ile Macarista; ayni müddet zarfında ne yaptı - lar, bilmiyoruz, bilmediğimiz izi de hakiki vaziyeti ölçmek imkâ - nından mahrum kaldığımıza ina - niyoruz, fakat ey okuyucu sen: İSTER İNAN, İSTER İNANMA! kis, aç karnına, büyük fet sofranna yaklaşın ufak bir a- pertif almış bir insan gibi istiham büsbütün arttı, gece gündüz sizi düşünüyorum. Lâkin artik anlıyo- rum ki bügüne kadar size karşı duyduğum his henüz bir kıvıl - cım halinde imiş, Bu kıvılem gimdi müthiş bir alev halinde be- hi sardı. Bu dakikaya erişinek i - cin sabırla, itina ile çalıştım. Si - zin bütün - hakaretlerinize, ağı müsmelelerinize tahammül ede - rek hiç bir şiküiyette bulunma - dır. Şimdi bu uzun sabrın mü» kâfatını hak ediyorum. Artık biç bir kuvvet sizi benim olmaktan menedemez. di O konuşurken Zeyneb azim ve cesaretle ona bakiyor. gözlerini kırpmadan ora meydan okuyor- du. Son kelimeler bakışlarında derin bir nefreti belirtti smma kalbi korkudan duracak Okadar hareketsiz kaldı, Turhan bir adım daha attı ve halının üzerine diz çökerek kol - larını ona uzaltı fakat Zeyneb, 4 bana boldy uri 3 bodur Mak lamel iie a enli ulamış imiş gibi, arkaya doğra bir bareket yaparak oturduğu koltu- ğu d ii ve kendisi de yerinden fırlay mütecavizin kollarının boşlukta sallanmasına sebebiyet verdi. Şimdi kalbi çılgınca çat - pıyordu. Turhan da ayağa kalkmıştı. Bir saniye kuvvetle nefes alarak başı önünde kaldıktan sonra ağir ağır gözlerini kaldırdı, kin ve hiddet dolu bakışlarile genç kıza baktı. Bu bakışlarda öyle hayva ni, öyle zalim bir parıltı vardı ki Zeyneb bilüihtiyar geri geri gi - derek arkasını duvara dayadı. Turhan. iki kolu yanlarında, başı öne eğilmiş, yumrukları w - kılmış, göğsünde biz hırıltı ile yar vaş yavaş ona doğru yürüdü. Zeyneb, başka bir ümidi kal « madığını görünce, kendisini bü - yük bir tevekkülle Allaha bırak - tı ve içinden şu dua yükseldi: «Yarabbi, sen bana acı, bu alçak düşmanının . elinde beni de birdenbire devrilmiştir. Bu dev , riime esnasında arabanın üzerinde bulunan Yorginin kardeşi Koço, ars. 'banın altında kalarak muhtelif yor. lerinden ve başından ağır surette ya. ralanmıştır. Vasiyeti ağır görülen Koço, derhal imdadı sıhhi ile Şişli hastanesine kaldırdarık ilik tedavisi yapılmıştır. Kazanın tedbirsizlik ve daresizlik yüzünden olduğu yapdan tahkikata anlaşılmıştır. | * *.. İ Hava Kurumu faaliyeti için vilâyette yapılacak toplantı, Türk Hava Kurumu faniiyetini ar. tırmak maksadile alınacık tedbirleri! görüşmek üzere yarın vüâyette bü -| yük bir toplantı yapılacaktır. Bu toplartıda Parti başkanı ve ka- za kaymaktınlarile, 'Mirk Hava Ku rumu kaza şubeleri başka bulunacak, ann adedini ve var al İtırmak Üzere slimacsk tedbirler ka . rarlaştırılacaktır. Otomobil bir kıza çarptı Ortaköyde Saadet sokağında otu ran seyyar börekçi Mai! kım Meryem Bankalar enddesinden geçerken Re - cebin ieeresindeki 1652 numaralı tak. sinin sadmasina mamur kalmış, ba - rette yaralanmıştır. bir paçavra olmaktan koru! Alla. hım sen bana bir kurtarıcı yollan xvi ğ O gün sabahtan akşama kadar koşup yorulmuştu, Evvelâ kendi işlerile meşgul olmuş, sonra da tekrar Mehpare Hanım meselesi hakkında araştırmalar o yapmıştı; fakat her şeyde bir aksilik vardı: | ne tarafa baş vursa, işi rai i- yordu. Nihayet erkence eve dön- mekten başka çare bulamadı ve gelirken, Şehir tiyatrosuna uğra yıp o göceki oyun için bir loca tuttır. Son zamanlarda (o kartsile akşamları yalnız kalmaktan müm- kün olduğu kadar tevakki ediyor, onunla kâh bir sinemaya, kâh bir konsere giderek başbaşa o kalp konuşmaktan kaçıyordu: çünkü onunla Turhan arasında bazı şey- ler geçtiğine dair kalbinde uya - nan şüpheye mağlöb clup Kıs - ton kendi - iç yüzünü araştırmak iç e emindi. »N İde, o vakitki Çamlıcanın Divan şairlerini pek bilmiye! amma, Tanzimattan sonrakiler bu meyanda Kemal,.Sami Pı Sezsi, babam, daha da “ Çamlıcaya ölmez seyfalar b | ler. Recüizade yazmış olduğu romanın kahramanlarına dekor'0 rak Çamlıcayı seçti. | Abdülüziz dewsi saz gairlerind şiktaşlı Gedainin şu manzuii göhreli Be gösterir: Meded! Ahelmenin ey bübülü Açar Oier râhı çemende ayşünâşm thar Düşer el semti yiza gün olur rehgüzür Ne cünbüşler olur arba gülisar Mele evvel bahâr olsun da 5 Üsküdar , Sürühtler olur sâfi şarabı berm Çeker mestânser sermest olup nlel yâ Çıkar bir bir temâşüya çeker GN deler Ne cünbüşler olar Bağlarb güler va Hele evrel bahar elenn dx Üsküdar Üsküdar iskelesine ayak b: öm andan, rayla Kesik 5 danma vardığım ana kadar, bö o eski Çemhen, gayri ihtiyari nef Jenen gözlerimin önüne geldi. Kemal gibi, Sezai gibi, Recsizi gibi, Gedel gibi o da maziye KE insan denilen hetcat mehi bugüh buralardan uzağı ika masıkaların peşip e enrhand dinliyen, nodül uruna “lektrik fanoslati nı tercih eyliyen, hakiki pla tavsif Hatırala Zavallı Çamlıca! İkim bilir gene ne kadar mes'ud Üniversite birinci d kampı Cumartesiye biti: Yüksek okulların birinci devre pı önümüzdeki Cumartesi görü V sından ve #ağ bacağından ağır su -|cektir. İkinci devre kamplarına $ Bustusta başlanacaktır. ediyordu. Zeyneb evde yo Birdenbire apartıman kend karanhk göründü, sabahtanb artan sâniri tahammül edilemi, cek bir dereteye geldi ve dünya boşalmış gibi kendisini #8 payalnız hissetti. a Eline bir kitab aldı, okuya?! dı, radyoyu açtı, bir şey dio. medi ve saniyeler geçip hava K#X rardıkça içine scryib bir en“ | düştüğünü duymağa başladı. HE) buki kansmın nereye gittiğini “2 liyordu, Eve geldiği zaman bi£ “8 metçi Zeynebin sözlerini tekeme lamak suretile onu meraktan KİRİ tarmıştı. O halde, içinde ber | feste artan bu sıkıntı, bu telâş PİŞİ dendi? Bir dakika oldu ki, peneer“İ gidip, sinirli bir kadın gibi, bur nunu cama dayatarak soka onun gelmesine intizar edecek dar iradesini kaybetmekte elf ğunu anlayınca, tekrar hizi yi çağınp bir kâkim tavrile tak etmeğe başladı, (Arkan

Bu sayıdan diğer sayfalar: