3 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Ağustos 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Iktısadi. istiklâl azan: Muhittin Birgen ir memleketin siyasi istik- Hâli, o memleketin ikimadi Setiklâli ile çok yakından o slökalı © bir haldir. Bunu, alelitlak bir siya) set ve cemiyet kaidesi olaruk hep biliriz. Fakat, şahidi olduğumuz bu, © defaki harbin cereyan tarzını takib © edecek olursak, bu kaidenin se ka- dar doğru olduğunu bir kere daha ü liselerin ilmi bir müta demek olacağı için aşağıdaki mülâhazaları kaydediyoruz: Norveç, Danimarka, Holanda ve Belçika bu defaki garbi Avrupa muharebesinde bitaraf kalmaya çok çalıştılar, Fakat, bir türlü muvaffak olamadılar ve nagihani birer bas o kınla istilâya uğradılar. Buna mu- kabil, İsviçre bugüne kadar bitaraf kaldı ve galiba 'onun bitaraflığım tehdid eden bir tehlike de kalma- © Enişter. Halbuki; İsviçrenin bir aralık bütün hududlari muharib o memle- ketler hududu olmuştu. Birçok de- falar, İsviçrenin ani bir şekilde iş galinden bahsedildi. Hattâ Maği- not'yu arkadan çevirmek. için en müsaid yolun o İsviçreden (geçtiği söylenildi. Buna rağmen İsviçre bi “taraf kalabildi, istilâya uğramadı da Norveç gibi deniz aşın ve Al manya için istilâ en müşkül bir saha, kısa bir zamanda, genişliğine ” ve yokurluğuna rağmen istilâ e- “dildi. Şunu da kaydedelim: İsviçre, nüfusunun üçte ikisi itiberile Ak © mandır. İsviçrenin en büyük hayat ve siyaset merkezleri, Bern ve Zü- © sig halis birer Alman şehirleridir. * Neden dolayı İsviçre bitaraf ka- Yabildi ve bir istlânın köprüsü ol maktan kurtuldu da ötekiler felâ- kete uğradılar? Hiç şüphesiz, bu wkderi bir tek sebeble izah edeme- b İNE İaeizrenin tarihi, İsviçrelilik şu- urunun teşekkülü (vesaire vesaire gibi birçok sebebler talihin » veya- hud, tarihin - bu inkişafında mües- sirdir. Ancak, bu sebebler arasında 'bir tanesi vardır ki bizim yukarıda bahsettiğimiz meseleyi çok yakm- dan tenvire yarar. Onu izah ede lim: Norveç, Danimarka, Holanda ve Belçika dediğimiz memleketler, iktınadi hayatlarının kuruluşu itiba rile İngiltereye çok bağlı idiler. Ba- ları daha az, bazıları daba çok, İnkat, hepsi de bağlı bulunuyorlar- dı. Bunlardan üç tanesinin yeryü- günde geniş müstemlekeleri vardı; küçük “memleketler arasında kim müstemleke sahibi olursa, İngiltere ile beraber yürümeğe o mecburdur. Müstemlekesiz *olan Norveçie “ise hem -iktısadi hayatta İagiliz sermta- yesinin rolü büyüktü, hem de Nor- vecin büyük bir deniz tcereti vardı. | p, semtlerde sivrisinekten | ziyade |senin dikkatinden kaçamıyacak Buna mukabil, İsviçrenin hariçle olan bütün iktisadi bağları, muhtaç olduğu gıda maddelerinin ve kımm iptidat maddenin ibarettir, İsvi * ve binaenaleyh harice, az muhtaç bir sanayi. Bundan dolayı — İsviçre kimseye iktisaden Bağlı değildi ve kimsenin nüfuzu. altında bulucmu- yordu. © Halbuki, ötekiler, bu / vaziyette değildiler. Her iki taraftan da iki iktımmdi tazyik altnda o bulunuyor. lardı. Bu tazyiklerin bönyeleri ve mahiyetleri ayn, fakat tesirleri kuv- > vetli ve hatt külli idi. Bundan do- ayıdır ki siyasetlerinde “müstakil olamadı ve nihayet istiliya uğra diler, İsviçrenin bitarallığını izah eder- ken en kuvvetli sebebin burada bu- unutmamak İizemdir. İl uhittin Birgen TAKVİM | o CUMARTESİ | İm Tasar tamamen ortadan kaldırıldı Senelerdenberi şehrin, en büyük derdlerinden birini teşkil eden siv- risinek salgını, kuvvetli bir müca- dele neticesinde tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu muvaffakiyet, o mlcadelenin iyi bir şekilde organize edilmesi ve halkın da kendi sağlığını korumak hususunda gösterdiği alâka ile te- min edilmiştir. Sıtma mücadele teşkilâtının şeh- rimizdeki faaliyeti hem halkın isti- rahatini temin gayesile sivrisinekle- re ve hem de sivrisineklerin taşıdı- ğı ve aşıladığı wtmaya karşı teksif edilmektedir. Kadıköy ve havalisi ile, Adalar, Florya, Küçükçekmece ve civarında hemen hemen hiç siv- risineğe tesadüf edilmemektedir. |. kinci cephe bilhassa Beykoz, Ön li Koçullu, Bozahane, Poyraz, A- nadolufeneri ve diğer birkaç köyde tesadüf edilen utmaya karşı yapı- lan mücadeledir. Bu köylerde pek az olarak tesadüf edilen sıtmaya karşı doğrudan doğruya aşı ve ki- nin mücadelesi yapılmaktadır. Mü- cadele neticesinde sıtma vak'alan pek ziyade azalmıştır. renköy ve havalisinde risi- nek yavrularının o yaşayabilecekleri büyük ve küçük havuzlarla kuyular va, boş ve hâli arazideki su birikin- tilerine dökülen ilâçlarla | bunların kâhil olmalarının önüne geçilmek- tedir. Şehrin bilhasın en kalabalık kı- sımlarını teskil eden Beyoğlu ve anbul cihetlerinde toplu sitmaya hemen biç tesadüf edilmemektedir. Paşa ile buna dal * İradeye gelen | hastalığı makamı yörüsürken onun Owmesanede taş İsitanatı ,çıkmasına © bir mi var. Mutlaka bir gün ameliyat M- ikarasineğe raslanmaktadır. Sıtma görülen yerlerde mücade- bir le reisliği tarafından açılan mecca-| bunu herkesten ziyade kendisinin de ihalinden ! ni tedavi yerlerinde hastalara bakıl- | anıladığında şüphe yoktu, Hattâ kaç ikusadiyatı, bir t8-|maktadır. Bozahane ve Küçükçek- | kere. daha bi Taftan otelcilik ve turizm, diğer ta-|mecede haftada yalnız bir gün açık |miyetin & raftan da bir kısım ince sanayi &-| duran bu tedavi yerleri, umumi Pa- (lan zevattan: &? zerine kurulmuştur: İptidaf maddelzar günlerine tesadüf ettiği için da-'zında sözler dinlemiytik. İhtiyacı mahdud. işçilik tarak ince|ha faydalı bir şekilde çalışmaktadır. | dini padişah yapmakta Aynca Kadıköyündeki O merkez Kilarak kendilerine kinin verilmek- İstanbul » Adliyesinden baı hâkimler terfian Temyiz mah kemesine tay'n edilecekler İstanbul Adityesi başmüfettişi Pah mi, 1 inei ağır ceza reisi Ref'k O . may, 1 inci Henret reisi Pas, Zet ti- taret eist Münür, 3 neti hukuk hA. kimi İrfan ve daha bazı hâkimlerin terflan mahkemei temyize tayin © 'dilecekleri anlamlmaktadır. Bu *ak. dirde münbal kalan 1 inef aöireem riyaseline aliyâ 1 inci ceza reisi Ce. milin getirilmesi mnhtameldir. Çöp müteahhid! kâğıdların toplanmasma İtiraz etti Dairelerde kullandın kâğe'irıni 7 atılmaması, Sümerbanka verilmek iü. zere kutularda toplanması “bildiri — mişti Bu karara sehrin çöplerini bir İlefinin, bem halefinin görmüş oldu, ve her ikisi hakkında İtanetle yatarak kendisini tabiblere|&t sene müddetle denize dökmeği ta ahhöd eden müleshhid itiraş etmis. çöplerdeki kâğıdların kendisine id olduğu idâlasında bulunmustur. Mü, teahhidin itirazı tetkik edilmekir - dir. İSTER Dün Cümhuriyet pazetesini okuyanlar: Müslakbel Avrupa üzerinde ba. zi düşünceler, başlığını taşıyan başmakalesinin altında Nadir Nadi imza- | sını gördüler. Fakat makalenin birinci sayfadan Iç sayfaya geçen kısmı. Hırs denilen, kuvvet kondini göstermeye başladığının ük günlerinde Geli“ Yi akılh, aptal zeki yapar; Pukat yürümesi müddeti kısadır, az sonra şid. det artar, o zama da insanın gözlerine siyah bir perde iner, düşmesini Sivrisinek salgını . | talar gibi e da kendi hafini takdir! TER bilâhare kendisi a M bir » YAZAN rem Halid Ziya Uşaklıgil Büyük Harbin ilk senesinde Yu- suf İzzettinin intiharı feciası vukua geldi. Kendisini | bizlerle beraber yakından görüp tanıyanlar, bu ka- bilden bir neticenin vukuunu istiğ- rab ile değil, fakat büyük bir tees - ya öğrendiler, Nasılsa bu gehza © İseesesesumeseerrermesezumsürezrmensnasi lenin melekâtı dimsgiyesini zehir- ve liyen ve onu her dakika canından |<Bedilmedikçe, yahud içtinabi bezdiren bir fikri sabiti, bir vehmi| münkün olmuyacak vesileler zahâr mu'akkıbı vardı. Öyle kanmat etmişti! çe »edikçe saraya gitmeğe kibarane ki hükümet kendisini velishdlikten | ir bateket pazarile bakmazdım. İsskat edecek. Bu kanaat nereden gel| Aktive davranmak bana bir nevi mişti? Hükmolumabilir ki cinne | mapklık kabilinden gelirdi. Pey- tin kenarlarında dolaşan bütün has-| gambârin kendisini İz'aç edecek ka dar sik sik, hemen her gün ziyaret edeh Ebü Hüreyreye «Züml geb > ben teğdlğ Hubbens büyürmüş ol duğunu Katirlıyarak © kendi İnziva köşemde kalırdım. Hünkâr da bu çekinmeyi takdir eder olmskyd: ki bire sebeb bularak © bâni sezdine| celbiiderdi. Hattâ atiyelerini aldık- yahnd sösizl vekilelerle özi teb kâtta bulunmak lâzım geldikçe bu| vazifeyi birer avize takdimile ifa e- derdiii Fakat öyle bir sebeb zuhür etti ki saraya kadar gidip iyadette be- İunmak hizm geldi, bumu yaln biz tetti. Gatibdir ki bu bedbaht adamı| v42i/ kabilinden değil, daha iziya- bilenler intihar. vak'asını hiç bir d€ © Yasta mühim bir tehlike ge - şüphe ile telâkki etmedikleri Kale |sirmiş olun hünkürn mhhat ve hac bu fecindân sonra türlü rivayetlere |Yatna samimi bir alâka ile yap - kapılanlar oldu. a p Yusuf İzzettinin vehminde elbet-| | Besinci Mehmedin mesanesinden İce bir men de va Onun iç Ke | pek ziyade muztarib olduğuna vi — Jediyor, ve, güden güne duha şid- | detle şöurunu istilâ eden tehlikeye karşı. çırpımarak mücadele. içinde hırpalanıyordu. Nihayet, bu müthiş! buhrandan çıkmak için tek bir çe- teye, intihara karar vermişti, O Bu maksada vüsul için birçok defalar teşebbüsleri olmuştu. Etrafindâ d ma siki bir ihtiyatın tedbirleri a - hama şiken bir gün nasılım bir tura ele geçirerek, aynile babası bi damarlarını kesmisti “Bu da, bil hassa intihar vak'alarında görülen, taklidi sarinin bir tesirinden iba - nm gelecektire dediğini de bilir - dim. Pek ziyade muhatara ihtimal - leri “çinde yapılacak olan bu eme -| liyat için Berlinden meshur cerrah! İsrael celbolunmüş te Cemil Paşa ile diğer tabiblerden icab edenler de | hazır bulundukları belde Yıldız sa -; rayında muvaffakiyetle amelyat ya- pılmıştı, Banu haber alincâ hünkünü ha -) tırın istifsar için Yıldıza gitmekte Tnüsarmat gösterdim, bermutad başi mabeyinci Tevfik Beyin odasına 0ğ-? radim, müteakiben seresvabi Sabit! Bey yi «Efendimiz izin | geldiğinizi işittiler, pek ziyade mem nur oldular. Kendileri yataktd yor- gun bir huldedirler, fakat mutlaka r sarayda iken, Ce için büyük bir tehlike görmekten İ binasında da hastalara hergün ba-| hali kalmıyanlar, bir asalık Sultan | Muradın oğlu Selâhattin . Efendiyi | düşünmüşlerdi. Fakat o Yusuf İzzet- İtinden evel vefat edinen artık çar- ' nâçar Vahidüddine karar veriliyor- İdu. Garibdir ki onun hakkında da fikilerde bir tehavvül* vuküa gel meğe baslıyordu. Zâhir, başka ya- pılacak bir iş kulmayınca bu müstak bel hünkâr mümkün olabilen iyi taraflarından kabul etmek zarureti; N İmen azimet buyurulmasın!ı sizi görmek istiyorlar, onun için he- dedi. kuatm ceceyanına nefsini teslim ©- den besinci Mehmedden 'sonm sw) Büyük mabeyinden hünkârn hu- altıncı Mehmedin vücudü vatan için | susi dairesine kadar epeyce uzun 'ne müthiş bir musibet olucağını ev-|bir yel vardır. Sabit Bevle görüşe - velden tahmin etmek mümkün olo-|rek yörüdük. O bana hünkâr te- mazdı, vekkülünden bahsetti. Ameliyat baş * Inmadan evvel kıbleye teveccüh e- Beylerbeyi sarayında hariçle ih-İderek duz etmis, #memlektt ve mik ülât etmeksizin yaşamakta devam |lee için muzır olacakmmm. Cenabı eden Abdülhamidin kısa bir has -İHak beni bu ameliyat masasından talk peticesile vefatı vukun geldi!kaldırmasın!» demi ve etrafında ve bu soretle Sultan Resad hem s0-İbuknanlardan istihlâli hukuk eyle - irtisallerini | dikten sonra kemali ersaret ve me cemazs merasimi İâyıkı veçhile icra | teslim etmis, edildi. Sultan Resadın ne kaı * devvin ve mütevekkil olduğuna bik Ben saraydan ayrıldıktan sonra, 'diğim için bu hikâyeyi hiç hayret et- İNAN, SER nın alımda Yımus Nadi imzası vardı. INAN Hüç denilecek kadar alçaktan başlıyarak tedricen yükselen insanı son bulunduğu xweevkie eriştiren kuvvet, © insanın içinden gelen sleş #nl uçuruma atan amil de kendisini lüzumu hâlinde dur - Yusuf İzzeddinin intiharı j meden dinledim. Benim de Sabit İzm süreceğimizi bilmiyen okuyucu " Sözün kısası Ayıbdır, diyorlar E. Ekrem Talu B izden meded uman, mef * hemimiz olsa kendi kafam” lar yazmaktan ustumadılar amm8e hep ayni şikâyeti dinlemekten bant gına geldi. Bir müddettenberidir. inhisar kibrit namı altında ortaya çıkardığı nesneden, anlaşılıyor ki, hoşnud ©* lan tek bir kimse yektur. Bir defa, kibrit çakmak tehlikeli bir iş oldu. Haniya, nerede ise gâra içenler ve binmetice sık sık kib” sit yakmağa mecbur olanlar, evle! si, barklarını, arkalarındaki elbis ve hattâ yüzlerini, gözlerini sigortü ettirecekler, — Gözüm! — Affedersiniz). Trsmvayda," vapurda, o evden yukunki muhavereye © külliyeymi şahid oluyoruz, Mübarek, sanki arat yıcı fişeği! Kutunun kenarına sür “ ter sürlmez, çat, pat ederek orada “aya yanar dahmele; saçmada. Ne ile yapılıyor? Kükürtle fosfor ye # e, ucuna barut mu bulaştırılıyof” Bu, facinnin birinci faslı, Bir ikin” cisi daha var: Okuyucularımdaş b ri bir paket kibrit satın almız.. «BU paketin içindeki kutulardan hiç bi dolu çıkmadı!» dyior, Bunu bizzat ben de defalarla müşahede eyle © Beyden bir ricam vardı: Hükümet beni Almanyada bir! tetkik seyahatine göndermek isti - yordu. Hemen hareket edecektim, | bu seyahat belki sekiz ay kadar sü-, reekti, «Tekrar vfendimizi yormak İstemem, onun için arzı vedaa gel miyecağim, siz bunu münasib bir zamanda söylersiniz.» dedim. Ve hünkürm yatmakta olduğu odaya girdik, O. pek yorgun, arkaüstü yatı -| yordu. Mutaden kuvvetle çıkan ka-| bih sesi örtülmüştü. Sabit Bey: «Siz izi yormayınız, ben başkâtib | beye anlatırıml..» dedi. “Ben hâlâ! başkâtib ünvanile yâdediliyordum. (Ve sabit Bey üzün tafsilât ile ame-| liyatın sureti icrasını anlattı, Hün -| kâr onu dinlerken gülümsüyor, sar- ki sişte bu cesareti ben gösterdim!.» demek istiyordu. Sonra bir işaretle | Sabit Beye bir şey anlatti. Mesane den çıkan taşların gösterilmesini ir- tiyorda, Sabit Bey bunları getirdi ve bana gösterdi, birer küçük kuş yumurtası hacminde iki taş... Bun- ları hünkâr mesanâsinde yıllarta ta-| gmişta. | Soöia Sabit Beye bir işaret daha| yaparak onu yanına celbetti ve ya- vaş sesle bir şeyler anlatı: o Sabit Bey bana: Almanya imparatoru İs- tanbula gelecekmiş, hattâ impar - toriçe ile beraber Avusturya im - paratoru gelmek istiyormuş. Efendi- miz, vaköle böyle © misafirlerden. hattâ uzun seyahatlerden yorulmaz | lardı; fakat şimdi pek müşkül olm| cak, Şimdiden bunun o korkusunu! çekip üzüülüyorlare dedi, ben de| mü birkaç cümle ile mukabele ettim. Sonm hünkâra: «Hükümet baş-) kâtib beyi bir vazife ile Almanyaya | gönderiyormuş. Kendisine bir em- riniz var mı?» dedi. Hünkâr biraz| düşündükten sonra: «Bana oradan sarı şekayik bulabilirs- getirmesini rica ederimin dedi. Hünkân pek! yorgun görerek bir üzüntü ile ya -! rrmdan: çıktım, Bundan sonta be -| ginci Halid Ziya Uşaklıgil Lokum yiyen bir ihtiyar zehirlendi Kurtuhnda Taratmute sokulnda 9 numaralı erde oturan 66 yaşların. da Mano adında bir ihtiyar ervelki #ksam civar gazinolardan birinde yediği okumdan zehirlenmiştir. Te. davi edilmek Üzere Şili hastanesine kaldınlan #htiyarın hayatı tehlike . dedir. 10 metre vüksekteri düşen bir adam yaralandı Şiside Bomentide Fransiz futirim. nesinde oturan Kirkor adında biri, dün fokirhane penceresinden soku - seyrederken 10 metre irtifsdan s1. kağı düşmüş, başmdan ağır surette yaralanmıştır. Yaralı baygın bir halde hastane,| ye kaldırılmıştır. | <İ INANMA! Ba vaziyetie hükmediebilir ki, eğer |, iş başmürettibin bir dalrınlığından ileri gelmedise, makale bir muharrir | tarafından yazılmış, öteki tarafından tamamlarmışlar, İSTER INANMA! Mehined iki seneden Fazla yar IÇ: dim. Önceleri kabahati tütüncüd! bularak, dükkün değiştirdim; kuto” lar gene yarı yarıya boş zuhür etik Devlet elile idare edilen bir işit böyle — İâübeliliklere | tahammi yoktur. «İki kuruş, bir kutu kibriti sermayesini kurtaramıyorsa, kutulat daha da ufaltılır, içlerindeki kibrit snyisı azaltlır, yahud ki fiatı me * selâ yüz paraya çıkarılır. Fakat bun” lar resmen yapılır ve halka ilân & ilir. Yoksa, Berhangi bir husus şirket tarafından yapıldığı takdird# hükümetçe takibi mucib görüleci bir filin resmi bir idareden suduü ayıbdır..» diyorlar. 4 Biz de bu mütnleaya iştirak edi” yoruz. Es Ekrem Taha, Sabshtan Sabaha Bir bardak limonata Belediye müfettişlerinin yiye - cek ve içecek maddelerini ole başadıkları, bir gün içinde ve yalnız bir semtte yirmi esnaf- tan on beşini cezaya çarptıkları sırada idi. Bir dostum söyle bir vak'a anlatir; — Adada oturuyoruz. Bir çün İstanbuldaki apartımanımızı uğ. İramıştık, Hava çok sıcaktı, Evde, ki sular içilir gibi dekildi, Kapi emın eline bir surahi tutaştar - duk: — Şa karşıki (o Himonatacıdan dolduruver! dedik. Karşıki Tima- ea limonlu olduğu için bararet mdürür diye bir yudum i

Bu sayıdan diğer sayfalar: