28 Eylül 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

28 Eylül 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dün ingiltere Üzerinde yeniden şiddetli hava muharebeleri o.du Düşen tayyarelerin Sayısı gittikçe artıyor aden 20 (AA) — Bugün 98 AL De in düşürüldüğü res - e bildirilmektedir. i gün düşürül Laden gün düşürülen tayyareler Zi (AA) — Revter: #ece.Alman tayyareleri İn gr muhtelif Kısımları Uümuşlardır. Bu hü İndi Land, La civarında ve Tenin gimali garbi mıntakasın. temerküz eimişlerdir. varajlarına gelişi gürel adalar atılmıştır. Evler, ticaret VE Mİ ni is Asin, caseseleri hasara uğramıştır. Gnişe Yangın bombalarından yan - 2 Çıkmıştır. Zayiat vardır. Hg) kıylarında evlere ve tica- uç Ütstselere hasar olmuş, yangın. Diğer imali garbi mıntakalarında ar m bu mmiakalardan şimdiye Alınan haberlere nazaran sa - Sedir, , Fa biz T kısımlarda şehir ve köylerde dey hallere bombalar düşmüşse Makina ve #ayfa$ olduğu bildiril. ti İmha edilen düşman tayyarele- sz Y dür, Eyvelee kaybolarak nn & talim çig pilotlardan ikisinin sağ ve Mh hikları şimdi anlaşılmıştır. bir tüccar soyu'du (Baştarafı 1 inci sayfada) m? Sağırarak şoföre: yükdereye çek» emrini ver- ado.udan gelen S ; yotür arabasında bensin kal Ye almak için de parası ol. Söyilyerek müşterisinden “- bir miktar pars islemiş, benzin almasi için çıka -. * lira vermiştir. ii işe, m £ lirayı alan ve cebine Meri, #01ör bu eler. de yanl maş tir; “$u yolda bir teklif yapmış - 7 bayım!. hiadem ki &ye gideceğiz, müsaade ve uğrayıp bizim refikayı da alim, © da sayenizde bir ” ii ir gp .. Alalım. ii ; ; Lİ 5 /n ; W ; j ? ? Hi uş ve hareket edilmiş- r arasında geçen bu otomo- ĞU esnasında Mehmedle ahbablığı bir hayit ilerle - Wi, Büyükdereye gelinin. bir gazinoda oturularak İş ve masraflar Mehmed ödenmiştir. a 7f mal olan bu samimi (1) KAN eye? geç vakte kadar de - Belen İnka; yatmak üzere öle- Mehmed, yeleğinin cebinde lirasının aşırılmış ol - üştür, Yet Müdürlüğüne müra- et, ga fidan geçenleri an- İN mahirane tertib e- “olandırıcılığa kurban git re İ5 Fi *p # £ ri Li 7 ş” 5 # £ 7 eden zabıta taksi gofö- olan kadınları ara - ri af 1 net sayfada) | e da bulunan gtkâyetçi | taki, DAA olmadığını lek) tam beş gün beş eee Yahtimiz © Silden yaya ola - da, Zelmiştir. ye geye rastiyan bir &- Hacivad — Vay Karagözüm se- ni hangi rüzgârlar atlı? Karagöz —— Poyraza Dinmiştim, lodosa aktarma olduk, derken ka- rayel, «ille de olmaz ben götürece- *İiğim» diye rar etti. Onunla bura - İva geldim. Hacivad — Bu ne saçma lâf Ka- ragöz, poyraza b lodusa aktar- ma olunur, sonra da karayel ister © der eseni ben götüreceğini der mi? Karagöz — Senin saçma sunline, bundan başka cevab verilemezdi ki, beni buraya hangi rüzgâr attı; sordun.. İmsan: bir yerden bir yere rüzgür atmaz, insan kendi gider, Hacivad — Kendi mi gider? Karagöz Hacivad Evet kendi gider. öster nerede? Neyi soruyorsun? Kendini. Karagöz — Ne demek istediğini bir türlü anlıyamadım Hacivad... Kendimi karşında görüyorsun ya? Hacivad — Merhaba bay ke: din... Nasılamız, iyisiniz ya?.. Gör- miyeli epeyce olmustu. Sizi biraz gözüm ımrıyor galiba, Karagöz — Bir kere benim a - dım bay Kendin değil. Hacivad — Ya ...Demek adınız, birkaç kere bay Kendin; birkaç ke- re bay Kendin nasılsınız, iyi misi- niz) Sizi gözüm tarıyor. Karagöz — Ay. aman, yandı. Hacivad »— Ne oldunuz, birkaç kere bay Kendin? Karagöz — Daha ne olsun ısı - ulan yerler çok acıyor. Hacivad — Vah vah, sizi ne isır- dı, sakın tahtakurum olmasın, Karagöz — Daha büyük. Hacivad — Anla. peği. Karaciiz — Ondan küçük. Hacivad — Anladım, pire... Karagöz — Canım © kadar kü- çük değil, Hacivad — Fil öyleyse. Karagöz — O kadar da büyük değil, ikisi ortası, Hacivad — Kuzu, Karagöz — Canım o da değil, sen söyledin yal. Hacivad — Ben mi söyledim Ka- yagöz? Karagöz — Sen söyledin. Hacivad — Tövbe büyük sözü- me. Karagöz — İster büyük sözüne tövbe et, ister ortanca sözüne... Sen söyledin. Hacivad — Ne söyledim ki? Karagöz — Gözüm ısırdı, de: beni ısıran işte o senin gözün. Hacivad — Canım göz »irir da hiç can yanar mı? Karagöz — Canım hiç göz ımirır mı? Hacivad — Karagöz sen de hiç bir şey bilmiyorsun, o öyle bir ta- birdir. Karagöz — Tabir ha... Her ne ise. sen gindi beni tanıyabildin mi. canım Hacivnd — Tanımaz olur mu - yum.. Kara kara kara. Karagöz — Kisa kes, bozuk gra- nofon gibi Karaları birbiri arkana dizme, | Haeivad — Göz. göz. Köz. Karagöz — Anladımsa kapkara olaya Hacivad — e kara, kara, İ 2, göz, göz dedim. ale Ne dedin ve dedin? Hacivad — Senin adını söyle - dim. Karagöz — Benim adım... Kara, kara, kara, göz, göz. köz mü? Hacivad — Onun kısası. Karagöz — Öyleyse sen de kı - #nit da adımı kendım de duyayım. Hacivad — Karagöz. Karagöz — Ha şöyle... Şimdi oldu. Hacivad — İşte Karagözüm böy- haneyi, eyledin viran va- ibine haber vereyim. ** İçüne barflerim zarif giyinen mana- sna gelir. Beş barfim bir araya gelin- ce, çorba içmek için elzem bir şey olur. Ben neyim biliniz. | ım. Kurt kö - Yeni bilmecemiz SON POSTA | | Açıkgözün canı bal yemek isti - yordu. Bakkala gitti, — Bal kaça? Diye sordu; bakkı — Kilosu yüz yirmi Cevabını verdi. Açıkgöz çok pa- halı bulmuştu. — Ben balı bedava da bulabili- rim. Diye düşündü. Yukın bir köyde bir köylünün arı kovanları olduğu- nu biliyordu. Dosdoğru köyün yo - lunu tuttu, Kovanları gördü. Bal yemek için yaklaştı. Elini kovan - lardan birine uzattı. Fakat elini kovana uzatır uzat- maz, kovandan anlar fırladı. Ve a- şıkgöze hücum ettiler, Apkgöz ne- ye uğradığına şaşırmıştı, Kaçmıya | başladı, kaçıyor. Fakat arılar da o- İns kovalıyorlardı. Kaçarken bir fıçı gördü. İşte, dedi, su dolu bir Pu şimdi içine atılır, arılardan kurtu - Tarum. Koştu ve fıçıya atladı. Fıçı su dolu değil, katran dolu idi, Âçıkgöz fıçıda katrana bulan- dı, ve fıçıdan çıktığı zaman 'ndeta bir zenciye dönmüştü. Bu yüzderi herkese gülünç oldu Geçen bilmecemizde kazananlar Geçen bilmecemizde kazananların isimleri Salı günü çıkacak sayımızda für edilecektir. ye tüç liralık kitab, bir kişiye büyük bir Şirley albümü, diğer otuz beş kişiye de ayrı ayrı gü- zel ve kıymetli hediyeler vere- ceğiz. Bilmeceye cevab verme müddeti on beş gündür. Bil - meece cevabını bize gönder - diğiniz zarhın üzerine «Bilme - ces kelimesini ve bilmecenin ç taraflı paktın akisle (Baştarafı i inci sayfada) zusunda olmadığını söylemiş olmak- la beraber, paktın imzası yakın ok duğunu bildiren sabah gazetelerinin son tabılan bu paktın Amerika ile İİngiltereyi istihdaf eylediğini bildir- mektedirler. Müşahidler ayni zamanda B. Ruzveltin demir ve çelik ihtacatı ü- ine ambargo koymak için intihab dakikayı manalı | bulmakta Ruzveltin sözleri Vaşington 27 (AA) — Ruzvelt bü. günkü gazeteciler toplantısında Mih. verin Japonya ile akdettiği pal kında tefsiritte bulunmaktan nab etmiştir ve buna sebeb olarak da bu hususta henüz resmi maalümat 21- madığını söylemiştir. Paktın beklenmedik bir şey mi ol duğu sorulması, üzerine cümhurreisi «hem evet, heri de hayırı ceva vermiş, fakat bu cevabı izah etme - miştir. Diğer suale cevab veren Ruzveli) İngilterenin yeni «uçan kale, inşaa- İnn yarısını kendi hesabına tamin ettiği hakkındaki haberlerden malü. matı olmadığını söylemiş ve petrol ambargosu veyahud ihracat isansla- rının daha sıkı bir kontrola tâbi tu- bulması hakkindeki sünllerin harici - ye nezaretine tevcih edilmesi edeceğini ilâve eylemiştir. Ruzvelt İngiliz sefirini kabul etti Güzetetiler, toplantısından biraz sonra, Ruzveltin İngiliz büyük elçisi lord Lothiani öğleden sonraki kabi. ne toplantısından evvel de mili mü. dafaa erkinmi kabal ottiği bildiril. miştir. 5 Amerikaya karşı Nevyork, 27 (A.A.) — Üç dev- let paktı hakkında Berlinden rad- yoda konuşan Amerikali (spikeri, şöyle demistir: Berlindeki o bitaraf o müşahidler, paktın Amerika Birleşik devletleri aleyhine o müteveccih (o olduğunda müttefiktirler, Amerikalı spiker, bundan sonra, Kont Cianonun tayyare meydanın- dan başvekâlet dairesine giderken| geçtiği yolun manzarasını anlatır ken, şunları ilâve etmiştir! Olacak şeyden uldığımız ilk ©- mareyi; ellerinde Alman, İtalyan ve Japon bayraklarını sallıyan mek- teb talebelerinin manzarası — teşkil etmiştir. Biz, bu bayraklar arasında İspanyol bayraklarını da göreceği- mizi zannetmiştik.. ilterede tefsirler Londra, 27 (A.A.) — Royter ajansının diplomatik muharrir ya- ziyor: Almanya, İtalya, Japonya ara- sında imzalanan unlaşına Alman ve onu takiben de bermutad. İtalyan propagandası tarafından zükmektedir. Bu hal Japonyanın lâkayıd oldu- ğu manasını tazammun etmez, fa- kat müşahidler bu anlaşma Üzerine herhangi bir şey elde edip edemi- yeceğini merak edebileceklerdir. edef propaganda Hülüma, anlaşmanın hedefi pro- pagandadir. Fakat Japonya için faydası fevkalâde şüpheli görünü- yor. Japonyanın kendisine hiçbir temin etmiyen bir anlaşma- ya sörüklendiği neticesine ovarma- mak müşküldür. Anlaşma maddelerinden birinin Amerikayı korkutmak için olduğu anlaşılıyor. Zira maddenin başka hangi devleti istihdaf ettiğini an- lamak zordur. Bir hüküm verm salâhiyetter mahfellerde kaydedildiğine — göre, anlaşma Amerikanın infiradda kal an ümidini tamamen terketmedi lerini göstermektedir. Almanların kendi etlerini w- zun bir harbe hazırlamakta olduk- ları anlaşılmaktadır. Te tefsirler Tokyo, 27 (A.A) —D.N.B. ajansı bildiriyor: Hariciye nezaretinin o beyanatta bulunmaya memur mümessili gaze- tecileri fev ir toplantıya ça- ğırmış ve Amerika (o gözeteleri tara- fından yeni paktın Sovyetler Birliği İtiştirici meri icab v Merinos koyunlarında süt verimi (Baştarafı 5 inci sayfada) bit edilmiş sürü miabetinin 74 30 kadar olduğu gö - rölmüştür ki, hu yaj dar, ana kanı ile sütün de (babada- ki kadar) mektedir: i Ka başlamadan nceki n 4992 kilo süt almıştır. Koyun başına 39 kilo demek. Ayni yetiştirici sene- lerce sonra üç kan merinoslaştırdığı gene 128 sağmalından bu defa cem'an 3870 kilo süt aldığını söyle- miştir, Bu da koyun başına 30 kilo demektir. mın noksanlığı sebebile gerek kıvırcıklarını, gerek sonradan edi diği merinoslatı ancak 3 ay sağabil miştir. Ayni mer'nda ve mutad ba - kım şartları altındaki iki sürünün süt Farkı 95 33 den ibarettir. Asıl hayrete değen - Ziraat Ve- kilinin Ağustos ayı içindeki seyaha- tinde ortara | atılan N erem Vekil Bursa Ziznat mel tel gezerken oranın oötedenberi merinoslastırılmasına devam edilen, hâlis Türk merinos sürüsünü de gör- müş ve bu yıl ne kadar süt alındı - ğini sormuştur. o Kendisine veiilen malümata göre dört kan merinoslaş- maş olan bu sörünün 109 sağmalın- dan cem'an #580 kilo, yani beher koyundan vasati 44 kilo süt alın - mıştır. Kanı hemen hemen tesbi lunmuş bir sürüde vasati*44 kilo si alınması mübalâğalı görünürse de resmi bir müessesenin kayıtlarından elbet şüpheye mahal yoktur. Ziraat mektebinin bu koyunlara son dere- ee İyi baktığı muhakkaktır. Yoksa alelâde bakım şartları içinde me » rinoslaşmıs bi: ün bu derece süt verebilmesi veraset kaidelerini aşmış bir vaziyet olurdu. Ön sene evvelki mekteb sürüsü koyun ba: 55 kilo süt vermis! Öyleyse azalma niabeti ancak “© 20 dir. Ziraat mektebinden sonra Hâ - midler köyüne giden Ziraat Vekili o rada da B, Alişin sürüsünü görmüş o (Baştaratı 1 inci sayfada) rihl varlığına lâyık zarif bir abide haline getirildiğini söylemiş ve: «— Şu dakikada Türk milletinin in- tantana i ir ei e ila edilmiş oldağı balde Japan |n20k, tarihle Maya Me ana tefsirah tersine olarak ihtiyatlı gö- rın maverasından bakan büyük kah- huzurunda » ramanlarından birinin yiz, diyerek Barborosun kudsiyetin! tebarüz eltirmiştir. Bundan sonra yüce amirslin Türk denizellik tarihinde başlı başına o bir kahramanlık destanı olan ve 1539 tarihinde cereyan eden Preveze deniz muzafferiyetinden bahseden Dr. Kır- dar: «— Bugün türbeşi etrafında hür - metle toplandığımız büyük amiral, kahraman torunlarından ve bütün Türk milleti, taziz ettiği güzide genç- İiğinden ümüdle, emniyetle bü tarzda asırlara hediye edilecek misilsiz 9€- hametler ve medeniyet sahasında ya- ratıcı zekâlarından bütün insanlığın minnet yilk eserler beklemektedir.» Demiştir. Vali ve Belediye Relslmizin çok &i. kışlanan bu nutkunu, deniz Üstteğ- Fahir Karayolin bir merlerinden söylevi takib etmiştir. Genç sübay, büyük Türk amirali Barbarozun kahraman şahsiyetini &. teşli bir hitabe ile cartandırarak ©z- cümle şunları söylemiştir; a— Ben bizim için mazi deği, bir istikbalsin.. Burada mukaddes meza- nın başında tek duygu ve bu duy- gunun yarattığı sonsuz heyecanla bir leşip, yekparalikte tunçlaşan kalbie- rimizle senin yarattığın eserler değe. lerde bile azalma ve kuzu ka- üşündürebi. | Vardır, Gayet doğru olan süt satiş pağının düzeleceğim müjdelediği ka- almıyacağını müjdele- alpaşalı bir ye -|/ Mararın darlığı ve bakı- i) memnuniyetbahatır. Gerçi Bay Ali ve şükranla selimlıyacağı bü- ve belki de bakımın faydalı netice lerini teyid için bu yıl! ü tini sormuştur. Bu veti kanlı 100 merinoas, 50 de kıvırcığı defterine göre ba yıl koyunları Zİ Kânunusanide sağmaya başlamış 30 Ağustosa kadar devam etmiştir Tam yedi ay kıvırcıklana bile bu kadar zaman sağılması ancak fev lâde müsaid sartlar içinde müm in olurken, merinoslaşmı; olanla” rın da ayni müddetle sağıma gele « bilmeleri cidden bosa gider bir şeys dir. B. Aliş sürüsünden top yekün 6200 kilo süt al; ir, Hesab eder seniz ko; aşına 41.3 kilo düş tüğünü gi inüz, Gerek mektebin gerek bu yetiştir sicinin aldığı süt miktarları gâyet şin bana bildirdiğine göre 931 den 935 e ki olan beş sene zarfın - daki vasati verimi koyun başına 61.3 kilo imiş. Yani bir azalma var > Fakat bu da “£ 33 den fazla de- ir. Esas dava da zaten budür: Süt verimi köylüyü korkutacak bir de « recede azalmıyor. Gerçi her hangi bir vasfın tezahüründe ne dereceye kadar irsi kabiliyetin veya irsi ole an harici faktörlerin (— bakım, ük mer'a) tesiri bulunduğu kes- tirilip atlamazsın da, merinosçulur Zumuzun ilk yıllarındaki bu müşa » hedeler, ümidli bir neticeye işaret snyilabilir, Tamdiğım koyuncuların bir çoğu rakam veremenekle beraber | bü noktada ittifak etmişlerdir. Bize gö” Te süt veriminin az çok soyda ek * silmesi asıldır. Fakat iyi bakım şart- en ile bu eksilmeyi azaltmak müm kündür. Her gecen vıl yapağı ve'et haslatım arttıracağı için bu eksilme tedricen hissedilmiyecektir. Her halde bir zamanlar menfi propaganda vesilesi olan süt verimlik nin diği kadar azalmıya - cağını müjdeliven müşahedeler mis bettir. Bununla beraber biz bu mev- zuu tetkike değer buluvor ve bu ya zımızla sadece mimliyoruz. Barbaros İhtifali danlığı, İstanbul Vilâyeti, Belediye Riyusoti, Parti başkanlığı ve şehri - rafırkdan gönderilen çelenkler tür « beye vâzedilmiştir. Merasim osnasin” da bir tayyare (ilomuz da uçmak Sü. retile tesahürata iştirak etmiştir. Meresime iştirak eden askeri kıt'a larla, harb okullarının geçld resmin. den sonra ihtifale nihayet verilmiş. tir. l Alman - Japon ve Italyan ittifakı (Baştarafı * üncü sayfada) Bıdaki beyanatta bulunmuştur: Bugün İlulya, Almanya ve Japon yayı birbirine bağlıyan pakt, dünya nın yeni tarihinin vücüde getirildiği bü senelerde, bu fiç memleket ari sında mevcud menfaat ve hedef te senddünü, siyasi, ekonomik ve 04 » keri bir iş birliği taahhüdü ie tem - hir eylemektedir. Bugün akdettiğimiz paktın hüzüm- leri vuzuhunu basitiik ve açıklarında bulmaktadırlar. Uç devlet hiçbir kime seyi asla tahrik veya tehdld niyetin. de değillerdir. Japon elçisinin sözleri Berlin 77 (AA) — D.N. B. ajan - sı bildiriyor: Uç taraflı paktın imzasından #on- ra Japon sefiri Kurusu da söz alarak dünya tarihi bakımından hakikaten mühim olan paktın imzasından do» layı sevincini bildirmiş ve üç memle- ket an'anesinin benzer ve müşterek | ve bilhasa Amerika #leyhine mü-İrinde eser yaratmak için büyük hu-| çizgiler arzetiğini kaydettikten sonra teveccih olup olmadığı hakkında İ- 7ad edilen İe cevab vererek ü güncü ve beşinci maddelerin olduğunu ve paktın antikomint, paktile hiçbir alâka (olmadığın bildirmiştir. hariciye nazırmın 2 Vaşington, 27 (A.A) — B. Hull bugün öğleden sonra gazete- ciler toplantısında yaptığı beyanat- ta, Japonyanm Mihver devletlerile ittifakının uzun zamandanberi mev- cud olan ve Amerika tarafından ha- ricl siyasetini tesbit ederken esesen nazarı itibara alınmış bulunan bir vaziyeti sarih hale koymuş olduğu- nu beyan etmiştir. İszir şöyle demiştir: İn edilen ittifak muahedesi, A- #imerika hükümetinin nazarında yık lardanberi mevcud olan bir. vazi- u nabi bir deği Uk yapm zurunda and İçiyoruz. Bu anda yıldönümünü büyük bir babalarımız! Bugün bir mezar sahibi değilseniz de hepiniz, hepimizin kalbinde ebedi olarak yaşıyor ve YAŞıydeaksınız. Kalblerimizde yaşıyan ve yaşıya - cak olan smiralim sen de, tsm bir güvenç, itminan ve Denizler kadar engin yat... Ustteğmenin bu nutkundan sonra İstanbul mebusu Abidin Daver de kısa bir hitabede bulunmuştur. Nutuklar; mütcakıb türbenin ö - nünde mevki alan Deniz Harb okulu talebelerinden bir miifreze tarafından havaya silâh endaht edümiş, bunn ihtiram resmi olmak üzere iki daki öküt takib etmiştir. Asya ve Avrupada tesisine çalışılan yeni nikumdan bahsetmiş, Üç memle: | ssiharla kutluladuğıruz eşsiz 7f€ «| kekin birbirine suğlam dostluk bağla TA İrin yaukaddes şehidler, kabraman ile bağlı bulunduğunu bildirraiştir. İyi Cinsden IRAN HALILARI Alınır, Müracaat: P, K. 261 Şişli Terakki Disesi müdürlüğünden: Esas talebe kadrolarımız dol- muştur, Devain eden mürac atlar karmsında (sınıflarımıza (Yeni Şubeler) açmağa karar verdik. Kayıd olmak isteyenle- rin acele etmeleri icab eder. mizde mevcud resmi teşekküller ta»

Bu sayıdan diğer sayfalar: