30 Eylül 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Eylül 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Bir devrin sukutu Yazan: Muhittin Birgen erlin ile Londra arasında - ki kanlı düello, dünkü müt tefikler arasında cereyan eden bâ- diseler - Oran, Dakar, Cebelüttn - “rik - ve nihayet Manş denizi sahil Ülerinde harab olan şehirler, kasa balar, sönen ocaklar, dökülen kam- Milar, bütün bunlar, o sukut eden bir #devrin alâmetleridir. «Devir» ke - MÖ limenile, bir hükümdarın, bir dikta- Mİtörün, bir imparatorluğun, bir reji- Mimin bayat meselesi değil, bütün geniş hududları ve derin anlayışla - İğile bir tarih devrini ve bütün ma- masile bir medeniyeti anlıyoruz. Son harb çıkıncıya kadar, insan bil isi ve insan elile, arzın hiç bir za- anının tanımadığı mamüre Vi - güzel iki merkezi arasında cereyan den amansız mücadele ile, kendi emdi ahrib ediyor. Hattâ b öz bir sembol bile değil, hakiki kıadır: Evet, bir medeniyet, ket ii kendisini mahvetmekle meşgul - daha iyi anlıyoruz ki, me- İeniyet ne bir bina, bir ruh ki, onun sağlam olduğu ve M yaşadığı devirlerde insan hakikaten medeni olur, yani kendi kendisine devirlerinde pek kısa za - irmüş olan bu ruh ortadan kal - himen, insan bütün hayvan ihtira: çile, maskesiz ve çıplak, kendi li ortaya atıyor. Bugün de ini bir tı illere, ihtiyara, kadına Mömuz omuza harbetmiş olan mil - İlerin birbirlerine taarrurları gös Mileriyor ki, artık bugünkü medeniye- çehresini öten maske düşmüş, MW kikasından, imansız, akidesiz, ah - İlüksız. boş bir insan ruhu çıkmış - Star. © Her medeniyet böyle battı, bu medeniyet de öyle batıyor. * Bu harb nasıl biterse bitsin, —e- saba kolay gün içinde ya Makidesiz medeniyet Knuhtaçtır. ve Bugün yapılmakta in yapılacak olanlarla beraber, tasfiyenin alâmetleridir. Her ev İikıldıkca, her medeniyet eseri tah- Mib edildikçe, karşılıklı atılan bom - Mbaların vücude getirdiği zelzele ile #nsanların bütün ruhları sarsılıyor. Bu sarsıntı ile hissediyorlar ki, mev- ud olan havat anlayış anlayış de - ğildir ve ahlâkta umumi bir tasfi - Üyeye ihtiyaç vardır. İnsanların iyi bir tarafları da şu: ie Yıkmasını bildikleri kadar pmasını da, kirletmesini bildik - ri kadar temizlemesini de bilir - . Bu insan karakterine güvenerek Smid edelim ki, insanlar, bugünkü İnedeniyeti, bütün unsurlarını tah - Sb etmiyecekler ve temiz bir vic » kurtarıp, fazilet vücude i tasfiyeye gelecektir. olan tahribat, lenileri dolu bir yenisini tireceklerdir. Ash, itin t Birgen 4 tomanyada 10 sene içinde © 390 nazır değişm'ş E Bükreş 29 (A.A.) —D.N.B İansı bildiriyor: Resmi bir tebliğde eski kral Ka» “ölün 10 sene süren 1daresi esmasin- İn siyasi fanliyetin istikrar ve de - amblık ruhundan âri olduğu kay - İedilmektedir. Bu tebliğe göre on Mene zarfında 390 nazir 213 müs - Yeşar değişmiştir. 5. s “ b. İkindi | Aieşmm | Yatı v.İ v 8 | 25 Ş 38 NET Şaban TEEİ | 28 (İ - İnetisesinde Cavid, vücudünün müte. görmek istersen takdire değeri olanların yanında yaşa. Kiminle konuştuğunu söyle, kim olduğunu #üyliyeyim, derler, Hem eski hem do doğru sözdür. Fiat mürakabe komisyonu yarın toplanıyor Fiat Mürakabe Komisyonu yarın Mıntaka Ticaret Müdürlüğünde top- lanarak zücaciye ve kâğıd satışların- daki kâr nisbetlerini tayin işile meş- tısında satışlarında ihtikâr yapıldı- ği iddia edilen peynir ve yağ fiatla. rını da tetirlir edecektir. Bunun için İpiyasadan malümn$ toplanmış ve is. tihsal mıntakalarından da vaziyet İ öğrenilmiştir. Komisyonun mangal İkömürü işini de tetkike başlaması muhtemeldir. Dünkü kazalar Şoför Enverin idaresindeki 2514 sa. yi otomobil, Nişantaşı caddesinden geçerken Kasım adında bir gence çarpmış, başından yaralanmasına se bebiyot vermiştir. Yaralı tedavi altı. na alınmış, şoför yakalanarak bak. kında takibata başlamıştır. Vetada Kahveci sokağında oturan Balihin 3 yaşlarındaki oğlü Cavid de evvelki gün evlerinin önündeki so - kakta oynarken şoför Abdülkedirin idaresindeki 2205 sayı otomebilin #admesine uğramıştır. Çok şiddetle vukubulan bu çarpma addid yerlerinden ağır surette yara. lam, bu arada bacağı da kırılmış. tir Bakırköy bez fabrikasında çalışan Zeliha adında bir işçi kış, evvelki gün İstasyon caddesinden geçerken, Hasan isminde birinin idaresindeki bisikletin çarpmasle vöcudünün mü. tenddid yerlerinden yaralanmıştır. Eyüb Halkevinde bir edebiyat toplantısı Dün akşam, Eyüb Halkevinde bir edebiyat taplantım yapılmıştır. Ka.) Iabalık bir halk ve gençlik kütlesinin bağır bulunduğu bu toplantıda, ar-| kadaşımız Nusret Safa Cöşkun «Ye.| ni nesilde şair buhranı, mevzulu bir. İkonferans vermiş ve konferansı Ev azalarinın hazırladıkları milli oyun. İlar ve Konser takib etmiştir. Vapurlara binen yolcu adedi SON POSTA e Yunan darbı mesei es Şehrimiz ortamektebleri kadrosu henüz dolmadı Dün gelen maarif müdürü tasdik edilen bir kısım mekteb kadrolarını da getirdi Orta tedrisat kadrolarını tasdik ettirmek ve yeni ders senesi ihtiyaç- ları ve hazırlıkları için OVeköletle temas etmek üzere bir kaç gün ev. vel Ankaraya giden Maarif Müdi rü Tevfik Kut, dün sabahki Ankara ekspresile şehrimize dönmüştür. Maarif Müdürü, taadik edilen bir kısım kadroları da beraberinde ge- tirmiştir, Haber aldığımıza göre, or- ta mekteblerdeki bütün o münhaller henüz doldurulmuş değildir. Mek - tebler yarın açılacak olmasına rağ - men, muallim kadroları ikmal edil - ç.İmiyen bir çok mektebler vardır. Bu sene, orta mekteblerdeki yardımcı öğretmenliklere münhasitan sitenin en az ikinci sınıfına de den talebeler tayin edileceği cihet- le, bu münhaller, yardımcı öğret - menliğe talib olan, ünivemite tale. belerile doldurulacaktır. Vekâlet, yardımcı öğretmenliklere İse me - Tunlarımn tayin (o edilmesini doğru bulmamaktadır. Bura rağmen yal - nız şehrimizden, yardımcı öğretmen olmak üzere 600 ü mütecaviz genç mlracaat etmiştir. mekteblere devam eden memurların vaziveti Dün bazı gazeteler, yüksek mek- kontrol ediliyor İzmir vapurundaki izdiham hâdu! sesinden sonra Mintaka Liman Re -| (liği bütün vapurlarda şiddetli Bir! kontrola başlamıştır. Evvelee vapur. ların hareketinden evel yapılan mu. tad kontrollar bu suretle daha siki yapılacak ve fazla yolcu alınmasına mâni olunacaktır. Eergün Ilmanımızdan muhtelif 15. kelelere kalkan gemilere yolcular sa- yılarak alınmaktadır. — — İbrahim bunu açıp da okumuğa başlar başlamaz, nevri döndü; yü- zü soldu; gözleri nerelendi.. Küğıdi tutan elleri titriyordu. O- radakilerin hepsi bunu görüyorlardı amma, Besime Hanımın ölüm,ha berine hamlediyorlardı. Ve hiç biri de sormağa cesaret edemiyordu. İbrahim Efendi mektubu okuyup bitirdikten sonra, katladı, cebine koydu. Hiç elemini belli etmeksi - zin, misafirlerile konustu. Evin içinde ağır bir hava vardı. Herkes kendini rahatsız hissediyor- du.» Bursadaki Hacı efendinin © beş eli muhiti zavallı Müjgânm gö- zünün önünden bir türlü Linye Akşam ği ayni - «Son Posta» nın edebi tefrikası: 63 YEŞİL TULUMBA Otoblis tıklım tıklım dolü, Top - İçeride, herkesin görebileceği bir İ yerde, büyük harflerle yazılmış bir gunu söyler. bekilyenlerder tam 10 kişi saldırdı. Ayakta duracaklar, öyle gidecekler. İ Yol döz disa haydi bir tehlike İğ çeden sonra dik bir yokuş Taksime $ brmanarak çıkar, fazla ağırlık ne. İ masa 30 yalevlu otobüsün son s0. Şoförün yanında bir polis me - muru otoruyor, fakat bu zat önü $ ya ax evvel fazla olarak kaç kişinin $ binmiş olduğunu görmiye henüz va. İ kit bulamamıştır. banenin önünde durdu. kâğıd bu arabanın 20 kişilik oldu. İ 20 kişi tamamdır, fakat durakta dir. 8 olamaz, diyelim, fakat Dolmabah - İ ücesinde motör çekmese, fren tut. ia nerede alacağı kestirilemez. yol istikametine müteveccih, arka. # Yazan: Ercümend Ekrem Talu rin bıçak açmıyordu. Hattâ, koca - sının bu türlü surat asmasına iç yü- zünü bilemediği cihetle, yanlış ma- na veren Şebime züm üzülüyordu. Biçare kadın kendi derdini unut. muş. evlâdlığının bu hald gibi bir istiskal anlamama: yapacAğını, ne diller dökeceğini bil- miyordu. Sofradan kalkınca, İbrahimi, bir parçacık insafa davet etmek mak- sadile tenha bir kenara çekti. — Ayol! Ne oluyorsun böyle? Suratından düşen bin parça oluyor. Kızcağız farkında olacak da alına- cak diye helecandan ölüyorum. İyrekin Efendi İSTER İNAN, İSTER im Üzüm ü - kendi için ne gul olacaktır. Komisyon bu toplan -| Yüksek mekteblere devam eden memurların vaziyeti teblere devam eden, lise mezunu , memurların senede 110 gün vazife- lerine yarım gün devam ettikleri cihetle, memurlar rasında müsa - i vatsızlık doğurduğu ve işleri aksat- tığından dolayı yüksek tahsil yap - malarma izin verilmiyeceği, yalnız mağdur olmamaları için son sınıfda bulunanların o mekteblerini ikmale müsaade edileceğini yazmışlardır. Ayni havadislere göre, aşağı sınıf - da bulunanlar, ya mektebi o yahud vazifeyi tercih edeceklerdir. Yaptığımız tahkikata yöre, me - sele bu şekilde değildir. Esasen son seneler içinde memuriyete (intisab edenlere, yüksek mekteblere devam müsaadesi verilmer -ktedir. Alınan İ memurlara, mektebe devam etme - İerine imkân olmadığı daha vazife- lerine baslarken tebliğ ediliyordu. | Hülen, yüksek tahsile devam eden- ler, bu karardan evvel tahsile kaş- lamıs olanlardır ki, bunlar için kinci, — üçüncü sem kaddar şelmis < bulunanlar © vardır. V. rilen karar, badema O memurlara, devam müsaadesi verilmemesine da irdir. Yokum, eskiden devam eden - lere bitirinceye kadar mlisaade edi. lecektir, İNANMA! Yolcular graspdan fazla me raklı veya müvesvis birisi elile me- murun omusuna dokunuyor: — Lütfen arkaya bakar mısınız? Kaç kişi gidiyoruz? Memur dönüp bakiyor, vaziyeli görüyor, görürcs de vazifesini yapı. yor: Fuzla yolcu inecek, şoförün de ismi alınacaktır. Bu vazife ya. pıladurşun, yolcuların kendi arala. rında bir hasbıhal başladı: — 10 kişi fazla binmiş ne çikar? Bu fakir şoför kırk yılda bir yüz kuruş fazla kazanacak, neden ö — pıması doğru mu? Belediye Ye zabıta, nizamname. yi tatbik ile mükelleftir, fakat her yerde hazır ve nazır değildir, ber #eyi dakikasında göremez, Onun işini lafbik edecek olan, bizzat kendi menfaati bakımından halk. tr. Fakat bazlarnın bu vazifeyi böyle anladıklarına: ISTER İNAN, İSTER INANMA! ışlarını yere eğmis, öyle Yuruyordu. Karısı üzerine di — Söyleseni iyerek rar & nca: — Çok fena! Çak fena!. dedi. — Ne imiş fena olan? Adam, karısının #simasında vere- zeği kötü haberin aksülâmelini mü- »hede etmek istiyormuş sibi ce - rab verdi: — Saim, Müjgünı boşamış! Şehime Hanım, gayri ihtiyari, ikt lini kilidledi. — Ne?)1 Ne diyorsun? — Öyle. Maalesef! Boş kâğıdını İn bana göndermiş. — Sebeb? — Uzun uzadıya sebeb göster - miyor. Sen kızı sorguya çek, daha iyi anlarsın. nüne geçmeli? Şimdi cezaya çar - İl geyket adında bir işçi dün kamyo İt yerlerinden yı 'İmi, kadınım? Herhangi bir bit ye- Aktör Galib, ; değil yn eğilim, diyor Gazetelerden biri, Şehir Tiyatro: su san'atkârlarmdan İ. Galibi k. rar Şehir Tiyatrosuna odöndi yazıyordu. San'atkâr Galib, dün O kendisile görüşen bir muhartirimize | şunları söylemiştir: «— Ben de bu havadisi gazetede okudum, hayret ettim. Ben Şehir Tiyatrosundan ayrılmadım ki, dön- mem mevzuubahs olsun. Dönüş, bir aynılışın ifadesidir. Ben yuvamdan hiç bir zaman ayrılmadım. Nerede olursam olayım, idealim için daima alıştım. Şimdi ise, Ankaradaki va- zilemi birakarak tamamile kendimi yuvama hasrediyorum.» Aktör Galib, OOtelloyu omü- tenkib (oynanacak (Opiyesle Obu seneki © çalışmasına (| başlıyacak - tr. Kısa bir zaman için de olsn sahnede göremed niz Gali - bin bu seneki temsiller, iştiraki, ken disini özliyenler için olduğu kadar Şehir Tiyatrosu için de bir yenilik teşkil edecektir. Aktör Emin Beliğin Sözün kısası Meraklı ile Vurdam duymaz E. Ekrem Talu A” harbi, ötedenberi es nevi insanın: «Meraklıs ie avurda# sen mevcud bulunan şu duymaz» ım karakterlerini büsbütüf tebarliz etiirdi Meraklıyı her an ya radyo başl da, yahud elindeki gazeteye lursunuz. Hangi Avrupa istasyon” nun hangi #aatlerde ve hangi didi İhaber neşrettiğini o bilir. Fransız&8* 8 yarım yamalak, ingilizcesi hiç, ME manenaı İse s:fırdan da aşağıdır. ÖN İle iken Löndranın neşriyatına sal uykusunu, Berlininkine öğle yemeği * ni, Rormanınkihe en mühim bir randevusunu feda eder. — Bir şey anlıyor musun? diye #8 rüralmiz.. — Spikerin sesindeki ahenkten go #ey seziyorum. cevabını verir. Rastladığı herhangi bir Aştraya O sözü — Harbden ne haber? dir. Umumi muhaverelerde ne yapöf , lâkımdinin mecrasını KS döktürür. o Gazetelerde, (İMO) şeyden evvel askeri o muharrir © lerin o makalelerini okur, muk$ yeseler yapar, mülalealar yürütür” i Evde, onun münhasıran harbe taai* lik eden lâflarından, büyük küçüğ herkes; eğllâllahin demiştir. Hatırın sormağa gittiği hastanın başı ucun” da, kendini zaptedemez: — Hazreti Ne dersin? Hangi tarsf galib gelecek? diye zevzekçe o suallef sorar, Meraklının ne uykusu uyku, ne yö” mesi yemeklir, Dünya kendisine b8“ yağı zebir olmuştur. Amma, bu düf künlüğün sebebini sorsanız o da mez. Zavallı, kendi kendini kapüıf mıştır. Bir kere. O, harb bitse de İf” IR olmıyacaktır! * Vardum duymaz, merakının t& * mamile zıddıdır. Harbe dair cu mö * heyyiç bir haberi Adam, sen de! nakaratile karşi” lar, Radyosunu, müzik neşriyatı biisf bitmez kapatır. Harbdenberi, yabAf” ci istasyonlardan hiçbirini » dinlemtf olmuştur, — Dün akşam Çörçül'in nutku) bilesi yapıldı Ban'at hayatının 25 inci yüdönü- mü münasebetle nktör Em'n Beliğ) gin tertib edilen Jübile, evvelki ak-) şam, Şehir tiyatrosu komedi kısmın. da yapılmıştır, Jübüede, Bayan İnö-| nü, Vali ve Belediye Relsi Dr. Lütfi! Kırdar ile muavinleri, güzide ve ka. dinledin mi? diye sorunuz. — Ben o satte küme faslının d€İ ötden ozuduğu rast besteyi dinliyofğ &um., der. l «Meraklis, Avrupa, Akdeniz ve ##| malt Aş haritaların ezbere bil” diği halde, ovurdum duymaz» lum'u kimyevi bir madde, Dakarı bi soy adı, Mersa Matruhu bir nevi ” labalık bir balk kütlesi bulunmuş - tur. Çok zengin programla kutlulanan bu san'at gecesinin en heyecanlı anı. nı, Eminönü Halkevi tarafından E- min Beliğe verilen san'at tacinın giy. dirilmesi leşkil etmiştir. Halkevi re- iisörü Dr, Celâl Tahsin Borun alkişlar| arasında san'at eklilini Emin Beliğin| başına koymuştür. Halk, Türk sah - nesine 25 sene emek verdikten son- ra doktorluk etmek üzere ayrilan E. min Beliği urun uzun alkışlamışbır. Bir amelenin üzerine odun yığınları yıkıldı Fındıklıda Kolordu caddesinde O - hannes'in odun deposunda çalışan dan odun naklederken üzerine odun yığınları dilşmüş, vücudürün muhte. muştar, Kömürden zehirlenmiş! Beşiktaşta Ortabahçede 46 numa- ralı Alinin dükkânında çalışan Hall oğlu Mustafa, kömürleri tamamen yanmamış mangalı odasına almiş, bu yüzden zehirlenmiştir. Baygın bir hakle Beyoğlu hastanesine kaldırı. maştır. Ben sana bir söyleyim niği olmadıktan sonra, bir erkek, rabistan yemeği zenneder. Ne Fransanın Iumihlâlini ne Öf Romanyanın kuşa benzetildiğini b nüz ya duymuş, ya duymamıştır. Haberlerin en şaşırlıcısını, en nemlisini biri araben, öteki de türk” çe, gu iki ibare ile ağzınıza tıkar: — Sallet Allahu. vs. yahut kiz — İş olacağına varır! i Der, başka bahse geçer. | Bana sorarsanız ne meraklıyı ne Öf vurdum duymazı takdir ederim. san, ikisinin ortası olmalıdır. Az galiba olamıyor. Yer yüzünde cet0 * yan edeğelmekte olan bâdisat ferd” Jerde. müvazene namına gilgide bi * şey bırakmıyor. Gidişi gayri tabil olan bir cemiyei te, normal adam aramağa çıkmak biraz gayri tebil olur. 2 , gi şaş als e ai ii A RR Zabıta siciline şimdiye | kadar 70 bin sabıkalı | kaydedildi (Baştarafı 1 inci sayfada) babındandırldr. Xslahıhal etmeleri imkân olmıyan bu mütereddi üfi “| renin içinde 40 senedir ayni suçü İf lemiş saçımı sakalını hapisine KÖ lerinde ağartnış ihtiyar sadıkalıli”” da tesadüf edilmiştir. Vaktile yafl & . 'urap dururken karısını o boşamaz. Herhalde aralarında bir şey geç - miştir, Sen Müjgânı sıkıştır. oi nan her şey meydana çıkar, — Bakayım. Bir kere ağzımı a -! rayım, Amman ben hiç zannetmiyo- rum. Kızın bir şeyden haberi vok - tur, Saim Efendinin boş kâğıdını hemencecik orada eline o vermeyip de sana göndermesi tuhafıma git - d. Bu işde, eminim ki Müjyânm su- çu yoktur. Gene mutlaka kocasının bozuk bir niyeti olmalı, — Zannetmem. — Yok! Ben kendi yetiştirdiğim ! çocuğu bilmez miyim? o Müigânin, — Müjgünın, lâkin, hiç haberi) sapına kadar ırz ehli ve iyi huylu ol- yek. — Olmaz olur mu? — Olsaydı, şu kadarcık çıtlatırdı. İbrahim Efendi dudak büktü, Şe- | Memuriyet, aylığı da artmış. Ne de bariz surette kendisini hime Hanıma gelince, çirpinıyordu. | oka, erkek değil mi? Başı havalan. metodu, devamli mesaisi cevab vermek hu-İ o — Eyvahlar oleun! Kızcağız nejdi zahir. öntern Ba-İ olacak, şimdi? duğuna yarın ahirette bilem seha - detlik getiririm. Halbuki Saim mi- ras yedi.. eline birkaç para geçti... | yar). likte etleri titremeğe başlıyan ve b yüzden de eskisi gidi kolaylıkla dan aşıramıyacağını anlıyan Atl bir yankesicinin oGalatada bir kiralıyarak burada genç sabıkalı? yankesicilik dersleri verdiği görü ” müştür, O tarihte”bu eri basan pe mürlar, bazı yerlerine küçük KÜf. çıngıraklar takılmış tahtadan mul bir mankenle karşılı İntiyar sabıkalı bu çıngıraklı MÜZ kenf talebelerini (!» imtihan ete üzere kullanmakta olduğunu söylÜÜ reki 4— Ancak bu çıngıraklı ahi. herhangi bir yerine ülştirdiğim O. cüzdanı, çıngırakları harekete meden aşırabilenler benden yanl eilik ieazelnamesi alabilirler» de | İtir. Zabıtamızın gün geçtikçe arta” ye Karisi bu tiplerin de tarihe cakları muhakkaktır. Ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: