4 Ekim 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

4 Ekim 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Avrupanın hörgücü: Afrika Yazan: Muhittin Birgen ibverin yeni bir Avrupa ha yatı tesisi bakımından, muh- telif unsurlardan mürekkeb bir gö- Büş ve anlayışı var. Eğer muvaffak olursa, Mihver, Avrupayı bu görüş ye nnlayış üzerine kurulan bir plâ- ha göre tanzim edecek. Henüz, ken- di kendine gelin ve güvey olmaktan Haha ileri gitmiyen bu plânın bir maddesi de Afrikadır. Avrupa, çok nüfuslu ve geniş bir Mmemlekettir. Dünyanın güzel kıt'a- arından biri olmakla beraber, arzın bu küçük par nülusu çeçindirecek ve bilhassa ra- bat yaşatacak derecede zengin d Bildir. Bunun için, Avrupa, mutlaka diğer kıt'alarla alış veriş etmeğe ve onların tabi servetlerini kendi iş kudreti ile mübadele eylemeğe mı burdur. Mihver bu mecburiyeti bi liyor ve Anglo-Sakson âlemi ile o- Jan mücadelesinin uzaması ihtimal- İerini de gözden kaçırmadığı bark böyle bir devreye girdiği tak dirde, kendisine yardımcı kıt'a ol - #mak üzere, gözlerini Afrikaya çe Virmiş bulunuyor. Mihverin Afrika hakkındaki plâ- uns, devenin hörgücü ile olan mü - pasebetine benzetebiliriz. Malüm ya, deve, hörgücünde kendisi için, ba - gan tabii surette bulamıyacağı gı - Haları depo eder ve icabında bu de- podaki gıdayı kullanarak, hayatın mahrumiyet günlerine göğüs gerer. ihvere göre Afrika da Avrupanın örgücü olmak lâzım geliyor. bilir. Fakat, harbin kıt'alar arı Uzunca devam ettiğini farzettiğimiz man, Afrikaya bu hörgüçlük vazi- i muvaffakiyetle ifa edip ede- Mmiyeceği çok düşündürecek bir me- © sele olur. Çünkü, Afrika, bugünkü dünya kıt'aları arasında servet ba- P sn en zayıf olan bir arz par- ir. Çölleri bol, Avrwpa ile ya münakale yolları mahdud, nüfu- su az, değerli, mahsullerinin nevile- Fi ez, cinsleri zayıf olan Afrika, Av- Mi Şupayı, belki günün birinde besliye- bilecek bir kudret sahibi olur. Fa - kat, bunun için çok emek sarfet - mek, Afrikadan hakkile istifade et- Emeği mümkün kılacak iktisadi bir hareket uyandırmak lâzındır. Bun- İer imkünsez şeyler değildir; ancak #amana ve senelerce devam edecek mesaiye muhtaçtır, Afrika, Avrupa vim faydalı bir hörgüç oluncıya ka- Avrupanın ölmesi icab edeceği tır, Avrupanın yakın istikbaldeki va- i in Uzun sürmemesine bağ- Ildır. Bir sene, iki sene, üç sene Av- İrüpa, kapal denizlerle harbe devam edemez değildir. Fakat, vzun süre - çek bir harbe, Afrika Körgücünün kifayet edeceği çok şüphelidi Muhittin Birgen ma müdürlüğü lâğvedildi Tienret Vekâleti İstanbul teşki - MS İAtlandırna müdürlüğünü lâğvetmiz- Teşkilâtlandırma müdürlüğünde vazife gören ihracatı mürakabe baş- kontrolörü Hakkı Nezihi mıntaka ti- #earet müdürlüğünde başka bir va - ifeye getirilmeitir. Tarihçi Emin Âliye otomobil t çarptı Şoför Hüseyin idaresindeki 1916 Bumaralı taksi otomobili dün ak - Şara Babsâli caddesi eski man -| bahçe işleri; ee a Er- i : İlimleri taribçi fçe ya - ille evi- SON Resimli Makale: İnsan ekseriya gâfından dolayi tin, korkaklığından dolayı da hareket eder, Düşman veya rakib karşısında haret onu ye'so kapılarak son müracaat edecek vaziyete memektedir, Kadın bakkalı soymak istemişler Fakat kadın boğazına sarılan dükkânda bakkallık yapan ve o mu- hitte paralı bir kadın olarak tanılan Zehra, evvelki akşam geç vakit dük- kânme kapamış, günlük | hasılatın çantasına koyarak evini yolunu tutmuştur. Selimiye caddesinden » geçmekte olan Zehra, yolun tenha bir yerin. de birdenbire meçhul bir şahsın hü- cumuna uğramıştır. Bu adam bağırmaması için ka - dın bakkalın boğazına sarılınış, © ar- rada peyda oluveren diğer bir şa- hıs da elindeki çantasını kapıp kaç- magtir, Zehra uğradığı bu nnf tecavüz karşısında soğukkanlılığını kaybet - memiş, hattâ boğazına sarılan kar manyolacı ile aralarında müthiş bir mücadele başlamı Bu esnada gü bıta memurları, kadının elinden ya- kasmı kurtarmağa çalışan soygun- cuyu yakalamışlardı Karakola g cının boşta gezer takımından Halid adında biri olduğu anlaşılmıştır. Zehranın çantasını kapıp kaçan soyguncunun da bugün ele geçiril - mesi kuvvetle muhtemeldir, Belediye kendi malı olan bostanı istimlâke kalktı mı? Dün, bazı sabah gazeteleri, bele- diyenin Aksaraydı zere istimlâk ettiği mile mafuf sahanın dörtte üçünün e- sasen belediyeye aid olduğunu, be lediyenin bu suretle kendisine ai bir yeri tekrar istimlâk etmiş vazi- yette bulunduğuna O yazmışlardır. Dün bu hususta belediyede yaptı - ğumnız tahkikat neticesinde, böyle bir teşebbüsün aslı olmadığını, salâhi - yettar bir zat muharririmize söyle - miş ge demiştir ki: «— Bostanın dörtte üçü erene istimlâk edilmişti. Geri kalan kıs - mın istimlâki için çalışılıyordu. Yok- İsa, evvelce istimlâk etmiş olduğu - muz kısmı da tekrar almış değiliz.» Diğer taraftan, belediye dünden | ibaren bostanın tanzimine başla - muştar. Cümhuriyet bayramma kadar ye- tiştirilmesine - çahsılacaktır. o Park 6000 metre mürabba bir saha üze- rinde yapılmaktadır. Belediye aynca, Beyazıd civa - rında halkın hava alabileceği bir olmadığını nazan itibara ala- rak, buraya da bir park yapmağa karar vermiştir. OSTA Hava Kurumunun gelirini artırmak için tedbir alınıyor Dün vilâyet idare heyetlerile kazalardan gelen mümessiller toplanarak yirmi beş kişilik bir komisyon seçtiler Hava Kurumunun İstanbul vi - İâyeti dahilindeki teşkilâtmın idare heyetleri ve uzak kazalardan gelen 3 er mümessili dün saat 15 de Par- ti merkezinde mi bir toplantı yapmışlardır. Son nl yarenin iktimb ettiği miyet karşında ve fevkalâde ohval de » Hava Kurumunun e gelir kaynaklarını art ırmak, bunun için de tedbirler al mak maksadile tertib edilen bu toplantıda vali, parti müfettişi, Ha- va Kurumu başkanı vesair zevat da hazır bulunmuşlardır. Saat 15 de toplantıyı latanbul| parti müfettişi Reşad Mimaroğlu aç- mış, çok uzak yerlerden gi lerek | toplantıya iştirmk eden azalara ve murahbaslara teşekkür etmiş, gös-| terdikleri yakın alâkadan duyduğu sevinci ifade ederek, sözü Hava Ku- rumu Başkanı Şükrü Koçağa bı - rakmıştır, ç Erzurum meb'usu Sükrü Kocak, tayyarenin o ehemmiyeti durmuş mağlibiyet ve gi de oynadığı büyük rolü tebarüz et-| tirmiş, toplantının memleket müda-| faası için çalışan Hava Kurumunun | meanisinin daha fazla (arttırılması, | gelir kaynaklarının çoğalnlması ve| İzem gelen yardımların temini için) esaslı tedbirler alınması maksadile park yapmak ü-| yapıldığını söyliyerek, arkadaşlarını Sütçü bostanı ma-; daha verimli bir faaliyet sahonna girmeğe davet etmiştir. Şükrü Koçağın. alâka ile dinle - silen izahatı sırasında gelir kaynak- kırınım eski zenginliğini" kaybetmiş olmam dolayısile yeni membalar bu- İanmas yolundaki İşareti, İstanbu - İun faaliyeti hakkında da bir fikir Feylesof düşünceleri & Eroini kuyuda saklamışlar Dün iki sabıkalı eroinlerile birlikte yakalandılar Sabıkah eroin (o kaçakçılarından Kel Hulüsi dün Aksarayda şüpheli bir vaziyette dolaştığı görülerek ya kalanmış ve karakola götürülmüş - tür., Burada üzeri aranan sabıkalı - nin ceplerinde mühim miktarda e - roin bulurmuytur. Kel Hulüsi satmak üzere üstünde bulundurdüğu bu eroinleri gene sa- bıkalı eroin knçakçılarından Arab Tahsinden aldığını söylemiş ve bu ifade üzerine memurlar Arab Tah - sinin Horhordaki evinde bir araş - İ İtirma yapmislardir. Hava Kurumu Başkam Erzurum meb'usu Şükrü Koçak dünkü toplantıda konuşurken İstanbulun Hava Kuru- muna: teberrü ettiği. fitre birçok yerlere nisbetle azdır. Meselâ, Ke- malpaşa tek başına İstanbuldan faz» ş İn hasılat temin etmiştir. Şükrü Kaçağı takiben. kizim ge - len tedbirlerin azı için 25 kişilik bir tetkik komisyonu seçikmesi tek - bf edilmiş ve bu komisyonun seçi - mine geçilerek uzalar ve mu! haslar arasından 25 kişi bu iş için in- tibab olunmuştur. 25 kişilikgietkik komisyonu der hal ilk içtimai akdetmiştir. Ko - misyon mesaisine buğln de devam edecek, yarın şaat 13 de toplanacak olan heyeti umumiyeye tetkiklerinin neticesini; arzedecektir. mia ki ie di öç Üs İSTER İNAN, İSTER İNANMA nl i Dün bir gazete idarehanesin - de yazı müdürü arkadaşlarına va- fe tevdi ediyordu. Bir gence hitab ederek: — Senden istediğim şey çok basit, dedi. Eminönünden Sirke- tiye, sonra gene O Eminönünden Yemişe ve mihayet Galatadan Taksime kadar yaya olarak do - laşacaksım, her semtte kaç dük - kün, mağaza kapalı, kaç tanesi a- İ «Son Postan nın edebi tefrikası: 67 'YEŞİL TULUMBA Yazan: Erclimend Ekrem Talu: Ancak imama emniyet telkin et-İ gitti onu buldu, Selâm verip, hal, |münhasırın kendi üzerine mukay-|li mek, onu inceden inöcye işlemek lzımidı. Yoksa, o, yanlış bir ma - nevra ile aleyhine dönebilecek bu ei dalavereli işlere giricilerden de- öildi. Bahumus ki, mahud baskın keyfi- yetinde uğadıkları hezimet onun cesaretini hayli kırmış olacaktı, İşte bu düşüncelerle, bakkal ima- m ne yapıp yapıp dairesi ittifakına almağa ve lâkin ürkütmemek için a- harekete karâr ver- efendinin zayıf olduğunu ve hele i parayi biliyordu. hatır sorduktan sonra; bütün. iş yerleri kapalı buluna - caktır, bir islatisiik yapmak is - tiyorum... Yazı müdürü bir saniye susta, tereddüd etti, sonra: — Vazgeçtim, dedi, bir baş- ka mevzu bulalım, İSTER İNAN, İSTER INANMA! oturduğum mahallede, sürre müj- decisi merhum Senih efendi haremi Eflâkinur hanım namında omüsinne bir hatun vardı o Mezbure, geçen Receb ayı içerisinde, sizlere ömür vefat etti. i, kimsesi yok. Müte- veffa 26 in de akraba ve tanllö- kat namma hanımın, zevcinden o rmüntaki yed, dokuz odalı, vüsi bahçeli kor — Hocafendil dedi; bir mişkü-| nak rusu mah'ül kaldı. Bundan, löm var. Senden yardım istemeğe | Evkafın henüz habesi yoktur. Fakir, geldim. Sen gün görmüş aklı erer hanımın sağlığında, tA ölümüne ka- adamsın. — Estağfurullah! Teveccüh bu- yuruyoramuz, dede elendi hazret İeri, Buyurun: Emriniz ne ise söy- leyin. Hüsnü efendi bir iki yutkundu; ve sözüne öyle devam etti: « dar, evine gider, gelirdim. Allah rahmet eylesin, kendisi muhibbanı|i mevleviyeden idi. Tenhada başma sikke giyip zikreder olduğunu bizim evdekilerden duydum. Birkaç defa mezbureyi, evini, kendisine bakmak — Lâkin şırasını önceden erze-| fârtile bana ferağ etmeye imale ey- dayim ki size bahsedeceğim bu me-| İsmek istedi isem de yanaşmadı. — Merak buyurmayın. Bizler derse yazık”olur. Şunun, elbirliğile gerçi ehli tarik değiliz amma, biz de| bir çaresini bulsak ta, üzerine otur. »er verip wr vermiyen derim, Ne ur? En gizli köşelerine varıncıya ka- dar arsnan evde memurlar biç bir şey bulamamışlar; fakat bahçedeki kuyuya gelince iş değişmiştir. Derin ve çok karanlık olan bu kuyuya bir memur eline bir karpit feneri alarak inmiş, suyun #nthında yüzmekte o - lan garib bir cismi kucaklıyarak yu- karya çikmistir. Kuyudan çıkarılan bu garib cis- win büyük bir lâstik torba olduğu iş ve acılnen da içinde mü- yuyu eroin deposu haline getiren Tahsin yakalanmış, emniyet müdür- lüğüne getirilmiştir. Her iki kaçakçı da bu, inci ceza müddeiumumül lim edi lerdir. Fatih cinayeti failleri tevkif edildi Fatihde bir gazinoda sarhoşluk yözünden çıkan bir kavga sonunda I yini bıçaklıyarak öldüren Ek » rem ile suç ortağı kardesi Mehmed dün adliyeye verikmişlerdir. Her iki suçlu da 4 üncü sorgu hâ- kimtliğince isticvab edildikten sonra, tevkif edilmişlerdir. ün asliye tes nazırı Bakkaloğlu ve Belçikada tah- silde iken harb dolayisile ayrılan 5 talebemiz gelmişlerdir. ÖLÜM Orman Koruma Genel Komutanlığı hâkimi Nazif Canay le Diş Tabibi Hilmi Canay ve Hayrünnisa Canay'ın anneleri, ve merhum Nazmi Canây'in eşi Fatıma Canay vefat etmiştir. Ce. nazasi buzün Beyoğlu Kalyoncukni - Yuk Topçekenler sokağındaki evle - rinden saat İl de kaldırılarak çile mezarlığına, defnedilecektir. çine baktı; bir lâhza düşündü. son- ras — Nasıl olur? dedi, Na yapabi- liriz?. Bilmem kil — Ne yapılacağını bilmiş oleay- dım size dai ğa mi hocafendi? Onun orası sizin malö- munuzdur gayri, — Vallah, benim de aklım bü: le seylere pek ermez. Mahlül si iü Ortada bir vasiyet, bir de yin senedi, fslan filân olan ne ise ne, İlle, bunlardan biri olmadıkça ek den bir şey gelmez smırım. — Aman, hocam Sen, şeytana a külâhı tera giydirir, olmı- leri, akla gelmedik yollar» dan yürüyerek başarır bir adamsın. iBu akıl ve dirayetinle hâlâ nasl o- isp ta bir Kenz mahallede imarst ettiğine, nasıl olup ta babı meşihat- te mühim bir makam sahibi olma » İdığma yaşarım. Benim sana teklif paraya kazşı|sele tamamile aramızda kalmalıdır. | Ev, hakikaten güzeldir. Mahlüle çi-| ettiğim iş bizim gibilere göre çetin- dir. Yoksa, sen onun pundunu buk maz olur musun? İcad al ranllah! LE | an 1 Sözün kısasi Mudanya Konferansının | Yıldönümü E Ekrem Talu Dün, Mudanya konferansının dönümü idi, 'Tam ön sekiz yıl ö de, Ebedi EE ERİ ves pailletin maküs talihini de düş beraber yenmiş olan muazzs7 Şefimiz, iz İngiliz, Fransiz ve murahhaslarına Marmara sahilleği rinde 3 Teşrinievvel 922 günü Iki olmuştu. ) O güne kadar bizim milli 4 ğırmızı inkâra kadar varanlar, b karşısında, bizimle müsavi dairesinde sulk müzakeratına # meğe kail olmuşlardı. kapatan meş'um Sövres munhi her tarafından yıpranmış, ğa hazırlanıyordu. Üç müttefik devlet mmurahh: nın karşısına muzaffer Tük ti, pek yakın bir atide dünyan © büyük diplomatlarından biri diy# nmacak olan İsmet Paşayı çık! 5 Konferans epeyce çetin oldu. bür taraf, kendilerile müzakere den zatın kim olduğunu henü? P miyorlardı. Ona, eskiden kalma alışkanlıkla, olmadık şartlar le En mahirane pe leleri, İşmetin o Yatanperveri g pıp beba oldu, pi O zaman anladılar ki, İnönü kaf Tamamı talihin sevkile muzaffer ol zim ve iradesini, istiklâl aşkını ke di şahsiyetinde toplıyan ve & di den yiğit bir maker ve tam mas, nan şahsmda Türklüğe büsmet ler. Ohun mantığa, tarihe ve vi sekiz gün süren kuvvetli mü: önünde haklarımızı tanımak 1411” Mudanya Lözanın mukaddes si oldu, Mukaddimenin de, Aziz Şetinden aldığı malzeme O, Lozanda ebediyete sürecek eşsiz binanin temelidir. Ozun işin bu büyük günü Gi mamahyız. Düşünmeliyiz ve W etmeliyiz ki biz, ml kabiliyetimiz'n bir nevi eleme , hanını verdik. Ve eğer © imtihsi, da muvaffak olduysak, bu mw ziyetlerinden başka, milletin 4 deratına sarsılmaz İmanna borçii” yuz, p » » her vesile ile yidedi” yoruz, nutmıyalım ki Lazana giden yolu Mudanyadan geçti, sında pek şerefli bir konaktır. 3 Teşrinievvel 922 tarihi, babi? nın evlâdını, öğretmenin talebesi ör, zi Ve önün yıldönümünde her v9 21 tandaşın kalbi, düşüncesi o mua3.J şik Türk azminin yarattığı Osnunh saltanat tarihini zelil mantığına ve seciyezine çarpıp muş bir kumandan değil, Türkün # sile yüksek bir devlet adamıdır. i elde ettiği zafere dayanan ve rna düştüler, et” rin de sahibi birdir.. İsmet foönül? Azzam bir eser yarattı, Mudany? Mudanyada, bür bir millet oi fakiyeti Mi fimizin her türlü aLoz! tes'id ediyoruz, Fakat © Mudanya. İnönü ile Lozan ###Ü) ne belletmesi İâzım gelen bir Milk Şefin varlığına teveccüh e“) melidir. ni Kendisini bir kere daha 3 içini, ği E. Elem Ca İstanbulun kurtuluş ba İstanbul kurtuluşunun 'yıldönÜğü müne rastlayan önümüzdeki P Kurtuluş bayramı günü Tesmi ve husus! binalar, vesaiti Jiye gündüz bayraklarla donatı : gece fenerlerle aydınlatılacak. Tire izci lal es ne İşli wf'alar, ol irlikler saat 9,30 da Sulkafsb” med meydanında toplanmış bi caklardır, al Öğleden sonra sat 16 da b diye reisi, Cümhuriyet Halk Bi başkanı ve Şehir Meclisi azalar", dan, Cümhuriyet yo Partisi reisleri ve esmiyetler müme: den seçilecek bir heyet İstanbul mutanlığı merkezine gidi ea Bükreş elçimiz gitti Mezunen | şehrimizde bul Bükreş büyük elçimiz Hamd Suphi, dün akşam vozifesinr İamak üzere Bükteşe hareket Gg li- miştir. Hamdullah Sephi vali vE reisi doktor kütfi Kıre

Bu sayıdan diğer sayfalar: