6 Ekim 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ günü geldiği zaman gö İstanbulun Kurtuluş günü Yazan: Muhittin Birgeti illetler, tarih içinde, bazan keridi küsurlarile, baran da kendilerini hiç alâkadar (oetmiyen sebeblerden dolayı ve v i sevkile müşkül vaziyetlere düşebü- Birler. Hanâ, diyebiliriz ki, bu gibi yaziyetlere düşinemiş olan millet, biç yok gibidir. En kuvvetli siyase- tin sahibi, yani en büyük askeri 've ktsadi kuvvetlere sahib milletlerin bile, tarih içinde müşkül zamanları olduğunu gördük. Bir memleketin, ber hangi bir çukur içine yuvarlan- mas - İster bir ayak kayması sure - tile olsun, ister, ber hangi bir gürül- tü içinde itişe kakışa sürüklenmiş! bulunsun - her zaman mümkündür. Eğer o millet, tehlike karısında korkmamasını - bilmiş, (o fedakârlık ünü bu duygu ile doldurmayı becsimişe, peticerde mutlaka onu kurtulmuş o- İarak görürüz. Hiç bir millet yek ki, müşkül zamanlarda - uçurumda, çur kurda ve hattâ kuyu içinde - ayağını siki tutmasını, ayağa kalkması ve çarpışmasını bilsin de kurtulmuş ol- İlleri varğır: Bunun en son mislini de, İstanbulun kurtuluş Ogününde, Türkiye bakımından hakızlarız. * Bugün İstanbulun kurtuluş günü- dür, Bu münasebetle bir takım morasim yapılacak ve bugün millet tarafından hatırlanacak ve yaşana- © çaktır. Biz de bu münasebetle birkaç mülâhaza kaydedelim, Osmanlı imparatorluğu, İstanbu - Man fena günlerini, daba evvelki © yamanlarda birkaç dela -anımıştır. Yani, İstanbul birkaç deta muha - taraya girmiş ve sonra kurtulmuş - Bur, Fakat, bütün o kurtuluş hare - ketlerinde; İstanbul kendi kuvvet- İerile canlanmadı. Daima, araya her bangi bir siyasi manevranın yardı- karıştı ve İstanbul, harici büyük inin müdahalesile kurtuldu. Bundan on sekiz sene evvelki kur - puluş böyle değildir. O, evvelâ ta - bakkuk etmiş bir sukotlan sonra yâki olmak, saniyen de Türk mille- tinin münhasıran kendisine aid kuv- vetlere dayanarak başaıdığı bir iş bulunmak itibarile, tarihin kaydet » ği büyük kurtuluş hareketlerinden biri olarak zikredilmeğe her suretle lâyıktır. Osmanlı o İmparatorluğu devrindeki İstanbul kurtuluşları ile bu son hâdise arasındaki bir fark da pi ki, evvelkilerde önce İstan - kurtulur, sonr da, o, bütün leketi kurtarırdı. Bu, yukan - aşağı bir kurtulma idi. Halbuki, pon hâdisede Türk mületi evvelâ kendisini, sonra da İstanbulu kur - kardı. Ba yukarı bir kurta; dedelim; Eskiden İstanbul kendi - sini kurtarır, fakat, her defasında) İmparatorluğun hürriyet ve istiklâl haklarından bir parçasını kaybeder- di. Son defaki kurtuluşda Türk mil leti, sade kendisini düştüğü uçu » rümdan çıkarmakla kalmadı, Os - manlı imparatorluğunun verdiği bü tün iyi, güzel ve mukaddes şeyleri de bir hamlede geri alınış oldu. Âşte, bugün böyle bir gündür. * Dünyanın bugünkü ahvali içinde p günleri iyi hatırlıyalkım ve kurtu - Tuşun sirrmi unutmuıyalımı Yekpare bir duygu, . yekpare bir Türklük, ikpare bir fedakârlik ve yekpare ir yaşama azmi... Bütün sr bura- dadır. Muhittin Birgen Beyaz peynir 50 kuruşa satılacak Fiat Mürakabe Komisyonu dün sa- bah yaptığı bir toplantıda peynir f. Sarı hakkında yeni bir karar ver -| miştir. Bu karara göre tam yağlı ve #n iyi einsden peynirin kilosu top- tan 42.3, perakende 50 kuruşa satıla. taktır. “TAKVİM Birincitesri Çocukik genç bir cemiyet yek. diğerine çok benzerler. Her fkisin de de his mantığa dalma takad - düm etmiş ve bütün hareketlerde hâkim olmuştur, His İs mantık arasındaki mü - Tazenayi daima olgun imanda ve müstakil olarak o asırlarca Kızılay haftası dün başladı Bu münasebetle Kızılay şabe- Kınlay haftası dünden itibaren başlamış bukunmaktadır. Bu maksad In dün şehrin muhtelif caddelerine Kızılaya yardıma davet eden alfiş- ve Kızılayın mana ve şümulünü ezulandıran vecizeler asilmış, vit - inlere tablolar konulmuştur. Hafta © e bütün Kizilay merkez ve şubeleri tarafından yeni azanm ya - zlmasına devam edilecektir. Birçok müessese ve mağazalara aza dnvet eden kartlar dağıtılmıştır. 63 üncü yılını idrak eden bu kıy- metli hayır milessesemizin aza ade- di bu sene birkaç misli artacaktır. Yalnız harb zamanında değil sulh zamanında da sosyal yardım saha - #rda büyük yardımlar görülen bu şefkat yurdunun halktan lâyıkı olan reğbet ve teşviki gördüğü yapılan teberrülerle anlaşılmaktadır. Hafta içerisinde Kızılay merkez va şubelerinde OKızlayın yardım maksad ve gateleri etrafında top - lantılar yapılarak yeni azalara M4 nlayın faaliyeti izah edilecektir. Di- ğer taraftan birçok mağazalar da hafta içerisinde bir gün kazançia - rından yansını Kızılaya teberrü e - deceklerdir. Kızılay memurlar &v ev dolaşarak yeni aza kaydedecek - lerdir. Dün iki ağır yaralama vak'ası oldu umpaşmda elbise satarken, Nuri n - dında bir müşterile kavgaya tutuş - müşlar, bu esnada Nuri bıçakla Ah- medi göğsünden ağir surette yata- lamığtır. Yarak Beyoğlu hastanesine kal - dınlmış, carih yakalanarak bakkın- da takibata başlanmıştır. Diğer bit yaralama vak'ası da dün Beşiktaşta o olmuşutr. Köyiçi caddesinde 20 sayılı dükkânda ya- tan Rıza adında bir çırak o civar sakinlerinden Süleymanla bir meselesinden dolayı kavga etmişler, Süleyman jiletle Rızayı vöcudünün müteaddid yerlerinden yaralamıştır. Riza, tedavi edilmek üzere Bey- oğlu hastanesine kaldırılmış, hâdi » seyi mütenkib fizar eden Süleyman yakalanarak hakkında takibata baş- lanmıştır. p Kurumun tevsi edilerek yeni şubeler açılmasına, kurban derilerinin kâmilen Kuruma terkinin teminine karar ve- rildi. Tramvay, tren ve vapur ücretlerine Tayyare için 10 para zam yapılması istenecek a Hava Kurumu İstanbul vilâyeti teşkilâtının idere heyetleri, Hava Kurumu mesaisini daha verimli bir hale getirecek tedbirleri tetkik ve tesbit etmek Grere oüç gündenberi çalışmakta idi. Kongre dün mühim ve İaydalı neticeler vâdeden karar. lar aldıktan sonra toplantılarma ni- hayet vermiştir. Alınan kararlar a- rasında en mühimmi, Hava Kurumu Başkanı Şükrü Koçağın' açılış nut - kunda söylediği gibi, yeni ve bü - yük bir programla çalışmağa baş - İamış olan Hava Kunumunun mun - tazam ve müştakar bir bütçeye ka- vuşmasmi temin sdecek olan aza kaydı mevrwudur, Kongre dün sabah sanat 10 da Parti vilâyet merkezinde toplanmış ve evvelki toplantıda seçilen tetkik enelimeninin verdiği kararlar okun- muştur. Kongre azaları bu kararlar üze - rinde minakaşalar yapmış bun- lan tasvib etmiştir. Verilen karan lara göre Hava Kurumu tevsi olu- nacak, birçok yeni şubeler açılacak. şubeler mıntakalarındaki O herkesin kurama aza yazılmalarını temin 8 - decek, kurban desilerinin Okâmilen Kuruma verdirilmesine çalışacaklar- dır. Hava Kurumu ticaret odâsında kayıdı tüccarların gelirlerine göre kendilerinden teberrü istiyecektir. Aza kaydı iğin halkın nezdine kader gidilecek, bu işde tahsildar kulla - nılmıyacaktır, Fitre ve zekât: ibtiva eden zarfların bayramm üçüncü gü- nüne kadar toplanması temin edi - Tecek, gayri; müslimlerden de 'dini İSTER İNAN, sirketin Bo- tesis etmek iste- diğini duymuş. Beçilen semt Boğa- an yukarı semtidir. Tenha ve şehir merkezine de çok uzak bir yer, Arkadaşımız düşünmüş, taşın muş, bayelinde daha iyi bir yer a. raştırmış ve gerçeklen bulmuş: — Kuruçeşmede kömür deposu olarak kullanılan küçük nda elbet. te daha münasibdir, diyor. Haklıdır ve ilâve ediyor: — Kömür depolar bu semti öL 4 günlerinde zarflarln yardım istene- cektir. Tramvay, banliyö trenlerile, Denizyolları, Şirketihayriye ve Ha- liç vapurlarında bilet ücretlerine on para Hava Kurumuna yardım pa - rası ilâvesi için hükümet nezdinde teşebbüslerde bulunulacak, Hava Kurumu pulları ancak pasaportlarla banka teminat mektublerma ve bu- na benzer evraka yapıştrılacaktır. Okullarda öğretmenlerin Hava Kurumuna yardım hüsüsunda tale - beleri tenvir etmeleri için Maarif Vekâleti nezdinde teşebbüslerde bo- Tunulacak ve her ayın ilk Pazartesi birinci dersinin Hava Kurumu sas- ti olmasın temini istenecektir. Pro paganda için 50 bin takvim para - wz olarak dağıtılacaktır. Kongre kurumun gelirini artır - sak maksadile bazı tâli kararlar da vermiştir. taraftan esnaf cemiyetleri larından topliyacakları teber- rüleri tesbit etmektedirler, Kunduracılar senede 30 bin, süt- çüler 2 bin, kahveciler 2500, bak - kullar 1500 lira daimi gelir topl - yacaklarmı Kuruma bildirmişler » dir. Moskova elçimiz yarın gidiyor şehrimizde bulunmak - ta olan Moskova büyük elçisi Hay - dar Aktay, yarın sabeh Svenetya vapurile vazifesine başlamak üzere, Rusyaya hareket edecektir. STER İNANMA! dürdü, İstanbulun en güzel yerle - rinden birini kurtarmalıyız, Bu da döğme. Yalnız yıllar var ki, bütün bir semi halkina ilâveten birçok gâze- teler ayni kanaati ihar etmişler - âir, Ayni temennide bulunmuşlar. ? dır. Vakitlerini ve nakidlerini har. cıyarak mahkemeye müracaat et. mişlerdir. İlk safhada hak da ka yanmışlardır, Yekat kömür depo. ları el'an orada durmaktadır. Şu! halde bu teienninin mümkün 0-5 labileceğine: İSTER INAN, İSTER INANMA! «Son Postan nın edebi tefrikası: 69 ——— ———— YEŞİL TULUMBA Yazan: Ercümend Ekrem Talu Dede, hemen cevabi yapıştırdı: — Bana uymaktan başka çıkar)la yol yok, hocam. — Peki amma, ne yapacaksın, İ| dede efendi hazretleri? — Sırası gelince söylerim. Sen bele, önceden şu bizim mahud mah- Il ev meselesi için bir çare düşün. — Olur. Herif mazbatayı kim- lere mühürletmiş, acaba? — Kime mühürletime mühürlet- sin. Hükmü yok. — Hükmü yok olur mu? — Ben sana nr diyorsam odur. Hem sakın bu mazbataya dair kim- rab Abdullahı, evvel Allah hale yo- koruz. — Güle güle, dede efendi bira- der. Güle gülel O, gün ayrıldılar amma, imamın da çakşırına kertenkele girmiş, etek- leri tatuşmuştu. İki gece mra ile sa- baha kadar göz yummadı, Bir yan- dan, aslı fash olmıyan mahlâl ev hikâyesini! zihninde evirip çeviriyor, bir yandan da Arab Abdullahın ge- ne tamamile uydurma olan mazbata masalı üzerinde fikir yoruyordu. Bakkal Hüsnü dede iss, o Arab Abdullahtan ziy Şel han suretini hazırlıyordu. mülâkatlarmdan üç gün sonra tekrar buluştular. Bakkal, hemen sordu: — Ne yaptın, hocafendi? İmam bir şeyler düşünmüştü. — İnşallahurrahman murad. ereceğiz, dedi. Mahlölât başk Abdülçalfar efendi, sizden iyi ok masın, bizim ahbabdır. O Kendisile vardım, bir yol görüştüm. Dede, cali bir telâş gösterdi. — Aman, sakm yerini yurduna söylemedin a?! — Kerem et, dede efendi haz- leri! Dainiz o kadar çiy bir nd. lim. Her ne kadar cahil i e — Yok. Sarki, ahbablığına fazla güveninin de.. Asla! Cihanda, bu gi oldu mu, kendi babama dahi güven- mem. — O halde, mesele yok. Devam et, bakayım, — İşte o zat bana akıl öğretti. — Ne gibi? e Bir müşahede... ava Kurumu için yapılan) Zengin dilenci toplantılar bitti Marika Müddeinmumi muavinine «Pa ralarımı sen aldın!» diye saç- malayınca Tıbbı Adliye gönderildi Zabıtaca yakalanan ve Üstünden 631 lira çıkan dilenci Marika, dün adliyeye sevkedilmiştir. Yapılan tab- kikatta Marikanın çingene olduğu, fakat kilise kapılarında dilenebil - sapan sözler söylemiş, bu arada tah- kikat yapan muavine de: w— Benim paralarımı sen aldın, inde eti» Diyerek, işi büsbütün azitmişter. Müddekemumilik, Marikayı aklt vaziyetinin tesbiti için, adli şahedehanesine sevi iştir. Kış saati dün geceden itibaren başladı Yaz saatinin tatbikine dün gece nihayet verilmiş ve saat 24 de bü- tün memleketteki saatler bir saat geri almarak 23 e getirilmiştir. Vali ve belediye reisi bütün dat relere dün bir tamim göndererek saatlerin gezi alınmasile mesaj soat- lerinde bir değişiklik o olmıyacağını bildirmiş ve bütün memurların ya- rından itibaren saat 9 da vazifeleri başında bulunmalarını emretmiştir. Askerlik işleri: Askerliğini yapmıyan 316 - 335 doğumlular çağırılıyor Yerli Eminönü Askerlik Gubesin - den: 1 — Henüz sakerliğini Yapmamış 219 ilâ 355 dahil doğumlu muhabere, istihkâm ve süvari eratı seykedil6ce. Binden toplanma, günü olan 15/10/540 Sal günü saat 9 da nütuş cüzdanla- rile şubede bulunmaları, 2 — Bu sınıflardan yoklama kaça. Bı ve bükays kalan oratın da ayni günde mürscaat etmeleri. 3 — Gelmiyenler hakkında kanu. mi takibat yapılacağı ilin olunur. * Tütün ikramiyesi alacak malül sübaylar Beyoğlu Yerli Askerlik Şubesin - den: Şubemizde kayıdı ve yalnız tü. tün ikramiyesi alan maldi sübaylar. dan teksld şubesineş istenilen” ve Haziranda gapetelerle de ilân edilen 3 totoğraflı cetveli henüz doldurup şubeye vermiyenlerin “tezelden ver- melerini ve bu cetvelerden almıyan. ların mesele şubeye gelerek birer tane almaları ilân olunur. hakanide takrir verdireceğiz. — Olur Eli ş — Neden olmıyatalımış? Bir il- mühaber, iki şahid, oldu bütü. — Kafa kâğıdı lâzm değil ml, be hocam? Onu nersdpen buluruz? — Diş ehlinin kafa kâğıdı ya var- i| dır, ya yoktur. İcabında;igöyed nra- nırsa, zayiinden bir tane çıkartıve- ririz. Sen öyle şeyleri gayri bana bi- rak, Dede efendi hazretleri. — Sana birakiyorum, Hocam. Bilirim, sen bu kabil işlerde üstadı züunanaın. Gelgelelim öteki mesele- ye, — Yat Sahil, Nasıl, bir şey tasar- ladın mı? — Dinle, Hocam. Dediğin gibi, arab Abdullah doğrudan doğruya vurmak bem zor, hem de tehlikeli olacak. Ebülhayir efendi, bıyık altından gülerek: «Yal Nasıl?» demek isti- yormuş gibi başım salladı. Bakkal sİsözüne devam etti: Sözün kısası Cümhuriyetin en * Büyük nimetlerindeli Biri: Medeni kanun E. Ekrem Tal FI aziye aid bazaların de tatlı olmuyor. l «Geçmiş zaman olur ki hayali han değer» sözünde mutlakiyet Bİ bası arıyanlar çok defn sukutu b yala uğrarlar. Geçmiş zamonin yali daima cihan değseydi, halin ve istikbalin hiç bir k olmazdı. Dün, kitablarımı yerleştirirki elime, tahsil zamanımdan kalmiğ (Mecellei abkâmı adliye) cildi Yıpranmış kapağı onun ne çok dezdiğine, > sararmış ve > burupü sayfaları ne çok karıştırıldığına | iyordu. Ban bu kitabi, bügün büsbliği lürumeuz bu caki arkadaşı niçin çök emsali gibi herhangi bir ssl dersleri gemi süsü | p< alar gömmemi di rüyet kabiliyetinden çok miş gözlerimin nuru var, yn gibi batırlarım.. İstanbuhun bain sald bir olan Unkapanında gene bir se şamızın evinde Bizi harab edecek kadar yoran zakerelerimizin mevzuu yalnız kitabdı; yalnız (Mecelle) idi. ve ceyyid di kavrıyor, hepsini ca hazmediyordu. (Mecelle)1. Onu bir türlü ânl miyor, hükümlerini kendi mani mızla telife muktedir ola; O hükümler yanlış mı idi? Eski idi.. küf kokuyordu.. kendi aramızda birkaç asırlık Gb mi. | ön İetken, devir değişti lâk kayıdları gev liğe hizmet eden ve nihayı bir esmianın umumi zamana uygun bir medeni sahib olmak ihilyacım, yeni let kurar kurmaz, hepimiz di 4 Teşrinievvel 1926 da mef mevkiine giren medeni kanun on dört yaşına bastı, On dört tecrübemizde, eski mevzuatı tirmiş olmaktaki isabeti lamışızdır. Medeni kanun, hükümleri tatbikatı ile, Cümbhuriyet vals: na ber türlü haklara sahib, hür ve medeni bir ferd olduğu KAM ni vermiştir. Kaman huzurunda müsavat lfızdan. İbaret olmadığını DİZİĞ bat eden de gene odur. Âlemi hayretlere garkeden lâbımızın sayısız başarıları 8* medeni kanun, ön safda geli”. aata karşı rüşdümüzü onunİs, ettik. o Osmanlı devrinde, Pİ mahkemenin huzuruna m. girmiyen, herhangi bir velbe İğ yahud ki bir ilâma itanı için konsoloshânesinden izin ta ecnebi bugün hakkını uramek gi Türkün adalet divanlarına, mesini tescil ettirmek özer€ memurlarına koşuyor. ş Bu sene on dördüneli yıl ği eden Türkiye medeni kanunu huriyetin, şü, iz en büyük lerinden biridir. E Elsen Cs Roma elçimizle Rusyâ * Polonya konsolosi Valiyi ziyaret ette” Şehrimizde bulunmakta ol gil ma büyük elçisi Hüseyin Rat, öğleden evvel vilâyete gele Kİ ve belediye reisi doktor LöV darı ziyaret etmiştir. Sovyet Rusya ve Polonya” tanbul konsolosları da “ii makamında ziyaret ederek det görüşmüşlerdir. Müayyen füsılalaria nü” yıumı yapmak artık mediii., larda bir ihtiyaç ve kald? almıştır. Biz de üçüncü nüfus i önümüzdeki İlkteşrini! Pazar günü yapacağı. Sayan ve ayten en yüksek ihtimam göstermeleri bir medeni yurd öderidir. ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: