22 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Aralık 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askeri mektebler boks maç'arı Dünkü müsabakalar çok heyecanlı oldu Askeri mektebler boks şempiyons - Ba dün Beyoğlu Halkevi salonunda | Mialandı, Harb okulu, Deniz, Koleli| MW Maltepe kaeleri boksörleri arasın “li bu müsabakalarda İstanbul Ko- i nı, mekteb müdürleri ve Bir - Vk talebeler bulundu. Rülkevi reisi Ekrem Tür bir hitabe Maçlar: Demiz Iinesinden OMtaraâ) — Kuleli Hisesinden (Osman). Birimei devre çok sıkı yumruklarla K İkinei devre yumruk yağmuru Münde başladı. İki boksör de iyi dö- Mürtü. sen ravund çok dermansız Ying ! ve öylece bit. Son bir ravund daha tihve edildi. Kirad hâkim dörüştü ve sayı benm — Ve e ib sayıldı. Külehdm (Zeki) —pin'tepeden Our) y7Aki hasmını, şaşırtıcı yuraruklarla dakika istirahate sevketti iti ravund birer kaçış, biraz da pitndele de geçti Zeki hâkimdi. Son pu iki beksörfn sıkı vuruşlarde; ki ba tan, ğ m daha iyi dövüşmüştü, Zeki bir. Tavul yapmıştır. Denir Lirerinden (Bülend) — Maltepeden (Cemal) aga ik ravandda çok yumruk! ,» Bülend garib bir şekilde hep mü-| ha farla atak yapan Zeki sayı de| sayılar a ii 7 SİN ravunddu Billendin menecerle ee sünger attılar iin edildi, Maç çok sert başladı. Sermedin vu. Ken kaçışları iyi idi, bu yüzden ii hllkim bitirdi. İ kinet devrenin başında ma. $ oldu. Sermed iyi dörüştü. Ser. Ki net rTavundda her kolla İk We yumruk ata, ata maçı ka Hekbiyetle bitirdi. Teyar. (Seyf —Kaleliden GHatid) # ük ravandda hâkimdi. A, i ravund müsavi denecek hü. Ma Yuruşlarla bitti kg, üçüncü rarundda Seyfi hi. Müt, Hakem maçı bir tavund daha ig, Hand nakavut oldu. Neticede Balibiyeti dün edildi. (Af) — Kuleliden Ap Sabahattin) hâkim varuşlaria b - . Babahattin kendini wi müdafaa bâkimiyeti esasen bütün ra "da muhafam etmiş olan A - &ilen 4 üncü ravundda da bir çarpışmadan sonra hak et “ağu galibiyeti elde ederek urun) AMuşlandı. (Bedi) — Ewleli (Sabri) Maç üzerinde büyük bir ehem.| aitediliyordu. Kulekden Babri “* hâkim vurmağa baştadı ki birine ravundda müsmbakayı) birinci yavundda mfisahakayı ti Maçlara bu sabah 10 da de. Hilecektir, ke stbol şar'piyonası Pep Halkevinde yapılan şam-| a bugün saat 1 de devam odi.| ei kategori: Magi aray A — Galatasaray B ea, ver — Kurtuluş A. ka Kurtuluş B. — Kurtuluş. ri: € 7 Sir, ISE A Oo Nakleden: *glar. Selimin başını a- A, sa: Die sark gibi o dolamı La e Kia, arçamımı örtmüştü. Bu kos- Ns sank altında yaralının yü- N müş, dudakları büsbütün gözleri kaşlarının kavsi al mülmütü. Bu gözler, maa- Ki ii Mama yaklaştı, karyola ar > ve elini büyük H* Selimin elinin üzerine İmam | şk Ss ON POSTA (İKTISADİ TETKİKLER Mısırın stratejik ve iktısadi ehemmiyeti Mısır için bugün ve dün cereyan eden mücadelelere bir bakış Yazan : Hasan Âli Ediz Geçen Dünya Harbinde olduğu gibi bu harbds de Almanyanın en fazla ehemmiyet verdiği yerlerden biri Mısıdır. oAlmar izm safhasına girdiği ren, önceleri el altından, sonraları açıktan açığa, Mısır için mücadele etmiştir. Almanyanın şarka yayıl - ma plânının en basında Mietr gel İtalyada Fasizm iktidma geldiğin - deni İralyanın yakın hedefi, Akdeniz niyeti ve Misirin isti lânıdır. Şü mağlâben İngilizlerin önünden çekilmekt: olan muazzam Graziyani ordusu Misin fethetmek için teşkil edilmieti, Misir bundan 60-70 yıl önce Fransa ile İngilterenin de bir mü - cadele mevzuu idi Görülüyor ki wzun bir tarih bovunca Mısır, daimi olarak büyük devletler arasında bir mücadele mevzuu olmustur. Basta İngiltere olmak üzere bütün büvük devletlerin Mısra bu kadar fazla ehemmiyet vermelerinin sebe- bi nedir? Mıstra hu kadar fazin ehemmi - yet verilmesi birçok sebeblerden ile- ri gelmektedir: Avrupa, Asya, Af- rika gibi #; mühim kıt'anın birles - #kleri bir noktada bulunan Misir, stratejik bakımdan fevkalâde mü » him bir mevki fexal etmektedir. He le 1869 linda, Akdeniz, Kımlde- nizle ve Hind Okyanusile birleşti - ren Söveyş kanalım acılımndan son va Mısrm stratefik ehemmiyeti büs- hötün arttı, Süveyş kanalından bahseden bir diğer yazımızda mufasmalan izah e- ki Üzere, İngiltere, 1878 yılın - da, Misir Hidivinin elinde bulunan eyş kanalına aid hire senedle - m İ 40 ından fazlasını satın a - nca, kanahn Gilt ve hakiki sahibi oldu. Süveyş kanalının açılışından sonra gerek Mısırm, gerekse Ak » deniz havzasının iktsadi ehemmi - yetleri de, eskisile | ölçölemiyecek derecede artn. Bu vaziyetten en fazla istifade eden Düyük Britanya imparatorluğu oldu. Cünkü elinde ynanmaz! Muazzez Tahsin Berkand dığı anlaşılıyordu. Derhal onu ça- ğardılar. Şahid mfatile içeriye giren doktor genç kızın elinden tutup kal- dırdı. Şimdi odada nişanlıların an- nelerinden maada nikâh O memuu, Hulki ve doktor vardı. Nesrinin ilk gördüğü kimse, Ha- Bide hanım oldu. Zavallı ana iki gün içinde ibtiyarlamış gibiydi. Fakat bu dakikada onun hareketsiz vücu- dünden, bembeyaz yüzünden, ateş saçan gözlerimden yalnız bir kin ve nişanlısının yaklaştı-| hiddet alevi fışkırmakta olduğu işti. Bu tatlı temasla) kesin gözüne çarpıyordu. Bu nüi açtı, zayıf bir sesle: | vacı menedememişi ! dedi ve büyük bir|hak veziyordu. Bundan maada, ö- kini de? her- izdi- ti. Kanun oğluna Uzakşark pazarları bulunan Büyük Britanya İzmparatorluğu, ans Uzakşarktaki müstemleke a mevcud muvasalayı, ancak Afrika- yı ve Ümidburnunu dolaşarak te - İ min ediyordu. Halbuki Süveyş ka - Balının açılışından sonra, Uzak - şark ve Hindistan yolu, İngiltere i- gin 10 binle-ce mil kısaldı. Harb başlamadan önce, Hindis - tanın bütün ihracatının *. 70; A- vustralya il n e S0 si, itha- İitnin vey» kanalından İ geçmekte iri. Ter yıl Süvevş kana- Imdan gelin geçen gemilerin mec - mu tonajı 35 milyonu buluyordu. | Bu miktarın *5 50 sinden © fazlası İngilizlerin hissesine isabet etmek - te idi. İngilizlerden © sonra Süveyş kanalından en fazla gemisi geçen millet İtalyadır. Mısır, 1382 yılına kadar ismen Osmanlı imparatorluğuna aiddi. 1882 yılın İngilizler tarafından işgal edildi. O tarihten 1914 yılı - na kadar Mısır, o fülen İngilizlerin, hükmen de Osmanklarındı. 1914 - 1918 Cihan Harbiri mütsakib Mi - , hükmen de İngilizlerin eline geç ti ve 1922 yılına kadar bir İngiliz müstemlekesi olarak idare edildi İ Uzun bir takım mücadelelerden son İra, Misir, 1922 yilindn öztiklülini &| İlân etmekle beraber, İngilizlerle her sahada şümulü olan geniş bir en - laşma ve ittifak akdetti. Mısırın messhası takriben | mik yen kilometre murabbaı olup nüfu- İsu 16 milyondur. Bu muazınm Mr İ sr arazisinin ancak © 4 ü meskân olup, “4, 96 sı çöldür. Mısırın mes - kün olan kısmı Nil sehri kıyıları ve Nilin denize dökül, Deka har- zasıdır. Mımrin bu kısmında nüfus) İ kenafeti pek faladır. Kilometre mu rabbama 400 kişi isabet etmekte -| dir. Nilin garbında, şimdi İngiliz ve| İtalyan ordularının çarpışmakta ol-| duğu garb sabram mevcuddur Bu) kısım, 600 kilometre murabbamda bir sahayı işgal ederek Libyaya ka- dar uzanım. Nikâh memurunun kalın ve 20r-| j imemleketidir. Mezru arazinin mik- tarı 35 bin kilometre o murabbamı bulmakatdır. Mısırın ziraat tekniği oldukça ileridir. . Memleket kurak olduğu için, mezru arazisinin sulan- ması, sun'i sulama tertibatile yapıl- maktadır. Bu sahada istilade edi - len memba Nil nâhridir. Mısırın başlıca mahsuli: Pamuk, buğday, mısır, arpa, pirinç ve muh- telif cins bakliyattır. Mer'a ve otlak bulunmadığı için Mıurda sığır ve davar kasablık hayvanlar pek azdır. 1956 yılında yapılan istatistiklere nazaran Mısırda 30 bin beygir ve katır: 155 bin deve; 995 bin sığır ve manda; 2 milyon kadar da koyun ve keçi mevcuddur. Mısınn en dikkate değer ziraat mahsulü pamuktur. o Denilebilir ki Mısır, baştanbaşa bir pamuk tasla - sıdır. İklimi pamuk yetistirmeğe fev kalâde müsaid bulunan Mımır, İnği- Viz pamuklu mensucat sanayiinin baş ca iptidai madde ambarıdır. Pa - muğun, Misrin iktisarli o hayatında oynadığı muazzam rolü tebarüz et- #irmek için valnız şu kadarını 48y - lemek kâfidir: Pamuk, umum Misir ihracatmın *, 92 sini teskil eder. Fakat, bu keyfiyet Mimr iktisadi- yatı için için bir yardan müsbet bir tesir yaparken, diğer yandonda menfi bir tesir yapmaktadır. Çünkü Mısırm mezru arazisi mahdud oldu- ğu için, pamuk ekimi arttığı nisbet- te, diğer zirmt o maheullerin ekimi, bizzerure, azalmakta. ve Misir. en iptidal maddesi olan buğdayı bi - le dışından tedarik zaruretinde kal maktadır. Binaenaleyh, oMrsr. her #ene kendi yiyeceğine müteallik gı- da mahsullerini, oHindistandan ve Avustralyadan getirir. Misir, sanayi itibarile geri bir memlsekettir, Mevcud Mesir sanayii, umumiyetle Kahire ve İskenderi; de toplanmıştır. Mısırda (o sanayiin inkişafı, tıpkı Osmanlı İmparator - luğunda olduğu gibi, kapitülüsyona benzer bazı kanımlarla, bililtizam inanırız. Bu yapılan hayırlı merasi- gibi süt ve! Hâdiseler o Karşısında Hususi otomobil derdi Dişciler Vüâyete müracaat etmiş - der: — Mademki doktorların hususi © - tomobilerine müsasde ediliyor; biz de doktor sayılırız. Biz de hususi oto. mobillerimizi kullanabilmeliyir, de - mişler, vilâyet, dişcilerin ba müracaatını a. lkadar Vekülele bildirmiş, cevab bek. Jeniyormuş. Dişeilerin o haklı mi, yoksa hakez mi olduklarını düşünecek (değilim Yalnız onların fena bir çığır açroış olduklarına kanaat Şimdi baytarlar da müracaat ede -! birler: — Besim doktorlardan ne farkı - var ki... Onlar insan denüen na. bayvanm an mis < tk tabibi iseler, biz de in. sandan gayri bütün hayvanların ta. Bibiyiz... Bizim de hususi otomobile . rimze müsaade edilmelidir. Baytarlardan gören eczacılar da geri kalmıyacaklardır; İşportalı doktorlar Lu <. Çinde bazı doktorların kabine - leri yoktur, seyyar esnaflar tarzın - da sokaklarda tahta kerevetler ü - zerine aletlerini koyar, ve hastaları sokakta muayene ederler. * Yerde yatanlar ekseriyette | — Doktorların, bay rin hususi olamobillerine müsaade ©. dildikten sonra biz bu haktan mah . rum birakmak doğru olmaz. Gi doktor değiliz, dizci değiliz, baytar da değiliz amma, her öçünün de sağ kok ları sayılırış. Biz ilâç yapmıya) ba. kalım onlardan bir fayda gelir mi? Bu kadarla kalsa mesele deği Edebiyat, felsefe, hukuk, & iktisad, İfsinn teşmekün doktorları da mürg « İcaat <ioveklerdir: | — Doktorların hususi otomobile » rine müsaade edildiğine göre, js olemaebillerimizi serbestçe kullan - mamır, doktor olmamız sebeble sari hakkımızdır. Ve nihâyet (o üfürükçülerin emek doktor, berberlerin emekli dişci, Mi sırçarşısı atlarlarının emekli eczam olduklarını ileri sürerek hususi 09 mobil müsaadesi için müracaat etrak. yecekleri ne malâmi... imal Sntali | Bunları biliyor mu idiniz ? 7 Dağ aslanı kediye benzer Puna denilen dağ azlanı kedi: © | ye pek benzer, Yalnız evlere gi- * remiyen, kucağı #” alınamıyan ve okşanamiyan cinsten bir kedi. * Amerikada bir tek yanardağ Birleşik Ame- rikada haki fna- liyette bulunan yegâne o volkan Kaliforniyadaki Lassan dağıdır. ” Pomba ırk nedi Bizim beyaz wk dediğimiz, Avrmpa ırkına ir? N İ Dünya nüfusunun öçte ikisinden fazla yerde yatarak uyurlar. | Genç okuyucum Bayan P. D. derâ yanıyor: Orta tahsilini bitirmiştir, ber genç kız gibi artık yuva kurma zamanının geldiğini düşünmektedir. Fakat bunu nasıl yapacak? Ale muhiti dar mı dardır, müna - #ebette bulundukları dostların sayısı yarım düzüneyi geçmez, onların de erkek çocukları yok, köşesinde, kendi muhitinde sönüp giden bir genç kız bulunduğunu kim bilecek de gelip arı yacak, alelhusus bu genç kızın servet denilen bir şeyi de yok ki, duyulsun, miknatisi birini tutsun! Mektubu okurken kendi kendime: İşte bir mesele, diye söylendim ve üzerinde düşündüm. Macar köylerinde, hattâ küçük şehirlerinde bir evlenme günü vardır, | 0 gün köyün veya şebrin bütün be. kâr erkek ve kızları bir eğnlence ye.! rinde toplanırlar, birlikte yeyip işer. ler, dans ederler, takışırlar, bir de bakarsmız ki, bu toplantıdan birçok anlaşmalar çıkmış, birçok gencin ni. sarı irk mansub- ları pembe Owk adını vermişlerdir. Iste bir mesele... kâh ve düğünleri bir günde yapıhr, bu da yeni tanışmaları sebeb olur, Memleketimizde böyle bir tanışma vesilesi yoktur, toplu hayat ise mah. duddur. Fakat, bu hemen bir nevmidiye mi sebeb olmalı? Toplantı vesüelerinin hiç bulun » madığı, tanışma imkânlarının batıra bile gelmedi eki zamanları düşünü. nü bugün en dar hayat yaşıyanla. nm bile o zamanlara nazaran el « bette daha müsnid vaziyettedirler, Ve nihayet kısmetle karşılaşmak bir gün, bir zaman, bir tesadüf me: selesidir. Genç okuyucum Bayan P, D. ma» dem ki, bu meseleyi düşünmüştür, mekteb arkadaşları (ovasrtasle 216 muhftini genişletmek ihtimalleri öze. rinde de işliyebilir. Sanra bir Hse tah. #ülne malikür, belki kendisi için aile, sinin muvafakati ile bir çalışma ha - yatı hazırlaması da mümkündür, Bu dakika için kendisine verlebile. dek başka bir lavsiye göremiyorum. TEYZE — HAlA burada nasamız? Kuzu | nin, Kocasğln “ yakında © balmağl Ja kılan sesi odanın sükütumü ihlâl | min baslamıza şila getireceğine, o- etti: nun birkaç gün sonra nekahat ha- — Müsaade edereniz hemen line girdiğini göreceğimize eminim. başkıyalım. Doktor merasimin ka-| Bu sözleri söylerken gözlerini bil olduğu kadar kısa olmasını iste-| Halide hanıma dikmişti Ona, ni diği için fazla söz söyliyecek deği-! Kn, Selim bey, Nesrin hanımı kendi arrunuzla zevceliğe kabul ediyor musunuz? Yaralının ıztırabla incelen cevab verdi: — Evet, — Şimdi size soruyorum Nesrin hanım: Selim bevle evlenmeğe razı olhuvor musunuz? Gene kız heyecanla titriyerek: — Evet... dedi. Allahtan sizi mes'vd etmesi- ni dilerim. İnsallah Selim bey ya- kımdua indei afiyet eder. Nikâh memur gittikten sonra kimse bir şey söylemedi. Ortalığa derin, matemli bir süküt çökmüştü. Bu müşkül vaziyeti kurtaran gere doktor oldu. Nesrini kolundan tu- dg? EA a Aa © karşı Af İda Dar kâhin oğluna şifa getireceğini, ma- neviyatını o kuvvetlendirerek onu kurtaracağını anlatmağa (çalışıyor, enün kin ve intikamla dolan kalbi- ni yumuşatmak istiyordu. Tam o dakikada, güya doktorun sözlerini tekzib etmek içinmis gibi, hasta hafif bir baygınlık geçirdi. Ni-| kâhi beklediği müddetçe ve mera- sim esnasında ümidin fevkinde bir metanet ve tahammül göst amma sonradan, vazifesini olduğuna kani olunca birdenbire a- sabi gevşedi Doktor hemen omun yanına koş- muş, nabzmı eline almıştı — Bir sey değil, ufak bir baygın hık, hemen geçer, siz dısanıya çıkın. Halide banım bunu fırsat bilmiş- ti. Mediha hanımla kızının arkasın- VERE zl, ge İka Ali yi du İleri EEOK eüp Li Zap bir | ni tuttuz Air a, alıp götürmek için ne bekliyor. sunuz? Yoksa nikâh oldu diye onun burada, oğlumun yanında O kalma- sna müsaade edeceğimi mi sapıyor- sunuz? Hayır efendim hayır, onun yerisburası değildir. çabuk evinize avdet edin; Zavallı Nesrin kocasının vanında kalabileceğini zannetmişti. Bu ze - hirli sözler birdenbire bütün ümid- Pp ni mahvetti, gözleri yaşla dol « İ du. Hulki Halide hanımın söyledik lerini işitmişti, Nesrine yaklartı. eli- — Geliniz Nesrin, oher şeyden evvel Selimin üzülmemesi, heye - canlanmaması lâzım. Burada kalır - sanız kaymvalidenizle aranızda da- imi bir mücadele olarak bunu anlıyacak. Yarın gene gelir o- nu görümünüz. Haydi kardeşim şimdi gidelim. Burada durmaktan ve hasta TOR AY Li hakkı olduğunu söylemenin biç bir fayda vermiyeceğini azilamıştı. Kal bi ümidsizlikle doldu, göz yaşlarını silerek FN indi. — Hansinefendinin emri var » mış, hanımefendinin emri varmış... Bu emirler benim için değildir, ben Nesrin hanımı göreceğim. Hastane. de mi? Zaran yok. beklerim. Vak - Gn var. Hayır bana Selim beyin na .İsil olduğunu söylemeğe lüzum yok, her şeyi biliyorum ve bunun için geldim. Biraz sonra Meziyet hanım da gelecek. Burada buluşmağa ka - rar verdik. Onu da içeriye Sanâ tekrar ediyorum ki aldığın e- mirler bizim için değildir. Bu sözleri Sacide Nesrinin hiz - metçisine söylüyordu. Bir hafta « danberi hiç bir ahbabı eve sokma » mak, kim gelirse: 7 JAYE

Bu sayıdan diğer sayfalar: