27 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

27 Aralık 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MW büyük, en nüfuz kesimli Makale: Bir inkılâb İlmihaline ihtiyac Vardır Yazan; Muhittin Birgen ekteblerin bir y inan talihsiz bi bahsettim. Zan - ster, misal, ewek emsali için VD örik bilgisi k devlet tarifin metmiyelim k gerek bu kitab v münferid bir n ibarettir. Ma- alesef, hangi kitab: o karıştırmak içinde böyle garibelere O tesad dilebilir. Fak bugünkü derdimiz bu nevi smisallere sr kalsaydı, gene kendimizi mes'ud farzedebilitdik. Hakikat böyle de gildir; karşımızda daha acı bir me. sele vardır: Yeni neslin manes terbiyesi meselesi. | Hep biliriz ki bir m nın selâmet ve saadeti, lar arasında erühim bir şartın da ta- hakkukuna bağlıdır: Mânevi inzibat şartı. Herhangi bir cemiyet yaşıyan ferdler, ha-eketleri manevi | bir takım duygulara göre ölçerek yas| şamazlarsa, 9 cemiyet içinde selâ-| met ve saadet denilen şey tahak » kuk edemez. En güzel zabıta, en güzel bayat kılavı en kuvvetli teltiş ve mürakabe, insanların vic danlarında yaşıyan manevi duygu- Jarın kontrolu altında teşekkül eden mürakabedir. Eğer, insanlar, kendi # vicdanlarının — emirlerini o duyarak | kendi hareketlerini kendileri tanzim ve ıslah etmiyecek olurlarsa onları doğra yola sevk için hariçte bileceğimiz ime k ve müdahal hiç bi lamaz. Bizi, mi rl bir selâmet ve saadet mefküresi 5 terbiye ünha - Amerikanın en büyük psikoloji profesörü Villam Jams şu nasihati verir: — İnsanda hareket, hissi takib eder görünür, bakikntte hareket ie his her vakit yekdiğerine bağlıdır, birlikle yürürler Ziraat Bahisleri : | Yerli sığırlarımız Ta Yapılan tetkiklerden anlaşıldığına göre, muhtelif sebeb - lerle bugünkü halini almış olan Orta Anadolu sığırlarında her bakımdan çok yüksek kabiliyetler gizli bulunmaktadır e el (“Son Posta, nın ziraat mütehaszısı yazıyor) > lindeyd Avru; akın bir maziye kadar biz-| | de yerli dar ü l aileye: ve hâkim de, birbirimiz mutlaka bizim demizin sesid disini bu kai maz ve bı cemiyet içinde tan hâli , ken. Bir çokli da bulunaca an gelmiyen sey kötülük, Bu zşvallıların kansatler rupalı olan her şey asil, yerli olan her şey mütereddidir. Onun için herhangi bir tera Hamlesi mevzuubahs oldu mu, akla gelen de, memleket malini bir| kenara atarak, yerine o Avrupadan , | Yenisini getirmek f'kri olurd. İ ey etmek bir esad uyandırmak - bir ge kala * Düşünüyorum bundan kırk » bugünkü mektebe kendi kendi: O zaman, devrin hayat anla göre mekteblerde bir il: l dı. Bu ilmihal, bir hayat cümleden olarak, bir ahlâk sistemi. vücude, getirirdi. | »leh ve inkisafı bah O sistemin o devirle berabe -) yerliyi ihmal ederek Av miş olduğunda şüphe yok mızlık getirmek zihniy küm, devir ve sistem eskimiş olduğ içindir ki o zamanın mektebi dahi bize istediğimiz mahsulü ver yordu. Devrin ve onunla b sistemin de değişmesi zaruri idi, Ni- tekim, devir kendiliğinden yıkıldı ve o hayat felsefesi va ahlâk sistemi de | birlikte çöktü. »İnkılâbu O dediği şey de işte bu hüdisedir. Fakat him olan nokta sudur ki, biz © yıki- Jan devrin inhilâle uğrıyan ahl Bu evvelki bakımda, mekteb, elbet felsefesi ve hâkim ol yurdumuza bu maksadla çeşid. ç damızlıklar ber | sokulmus ve parlak havallerle bun- lara bağlananlar bulunmustur. İ Hat esefle itiraf edilmek lâzımdı muayyen bir iklimin ve O munvyen| sartların malı olan bu damızlıklar, İher defasında da bir yıl yası İ dan ölm beklenilen | muvaffabiveti © gösterememislerdir. | leştirmeyi düşünmüş ve | böylelil | Buna rağmen ve modern zootekni iklim ve gıda şartlarına daha yi ilmi «her memleket icin en elverisli bir nesil elde edilebileceğini ileri mğır ırkı, ancak © toprağın ez-lden| sürmüşlerdir. Filhakikn dikkatli bir İberi barındırdığı ırktıra dive barbar | surette devam ettirilecek tesallübler İ bağırırken gene, vakit vakit tecrü-| de her iki fm bazı iyi kabili- hele» kalkısanlar bulunmus, sene bir araya getirmek inüm- bir takim yabancı klar memiska-| kündür. Memleketimizdeki devlet izde üretmek sevdasına düsenler | yetiştirme müesseselerinde, bu usul İile elde edilmiş yüksek evsafta hay- da) van nümunelerine raslanabilir. cak, hemen ilâve edelim ki yabancı rklardan birile yerlilerin melezleş- i çok büyük dikkat ve itina- siyenleri islah vol icab ettiren bir işdir. Gelişi gözel benzetmek — tatzıdır. | bir melezlemeden hiçbir zaman ha-| Yüksek hasılatları ve söslü görünün-| kiki manasında (bir soy) beklene- eslbaden yervü-| mez. ancak de-| (Bu sebeble, büyük zaruretler ol assa bakım madıkça, hayvan n ıslahında! ndirilmesi — #aye-| tesallübü, yerli ırkın stıfa ile ıslahı) İ sinde elde edi erdir. Yokna, ya-İna tercih etmek doğru g bâncı bir ırkı ele alarak müsbet bir! | Ehemmiyetle gözöni iy İ neticeye varmış tek memleket gör |lâzımdır ki, hayvancılıkta lah, nız ırkın aafiyetini teminle tamam- lanmış olmaz. Kabi erin kendi- vıllara muhtac ve bu bakımdan ye-(ni gösterebilmesi; bakim şartlar nilik yapmak istiyen mütesebbislerin | rile de sıkı sıkıya alâkadardır. Mo- heyecanlarını bir #rava © getirerek, neşesini kıracak gibi ise de, hhki-| dern ıslahcılık, herbangi bir irki is her küçük viedanda hökim tek ve) katte ve hasatan memleket dava-| lah ederken onu yalnız kanca değil, müşterek bir akide ve ahlâk si ilamda böyle bir sev mevzuwbahs 06-| ayni zamanda memleketin iklim, vücude getirmeğe muhtacız. Sö: ir mi? Çünkü #ye, sadece hoş| mes bakım şu ve bu muhte İemeğe hazet yoktur ki, eski siste - nen ve böyene 3 zarar # bermsiyetlerine göre yükseltmeyi min Allah korkusu, cehennem aza - de gözetir. Zaten yabancı ırkların bı, öteki dünya saadeti üzerine ku- İ veya melezlerin yurdumuzda mu- (Devamı 7 nci sayfada) emin| vaffak olamayın da, bunların ana yatanlarındeki iklim, toprak, mes ken, bakım, gıda ve ilh.. gibi sart- ları yadırgamaları değil midir? O- mun için bugünkü zootekni ilminde le mümkün olur) her muhitin kendi hayvanı, o mus hitin icablanna € #lah etmek, tam yerlici olmak, en makbul (Devamı 6 met sayfada) müz koymuş değiliz ve bugünkü ce- miyetimizin en büyük derdi de bu- > temi, esas z öndeki hayatı tanzimden £ ziyade | ökteki, maveradaki, öteki dünya. hayatı ıslah temeli üzerine ralmuştu. Çok eski zamanlar için belki de daha faydalı olan bu usul, artık bugünkü dünyanın ihtiyaçlarını © © tatmine kifayet edemezdi. Bütün dünyada hayat gökten inerek yer üstüne o kadar kuvvetle yapışmıştı ki, söteki dünyanın saadetini» temi ne çalışan bir ahlâk nizemı ile bu - #ö0kü dünyanın, yani toprak Gs -| tünde yasadığım «? hayatın saadetini tesise imkân olamazdı. O sistem bu- nün için yıkıldı. Fakat, biz de fel siz ve akidesiz kaldık. Halbuki dü: saml volan: eldeki beğeni yabancı memleketlerin hos görünen rı da, nesli sartlarının dü sistem - * Su halde, mektebe yeni bir hayat felsefesi sokmıya, orada, küçük gö- nüllerin müphem duygularla - dolu Gerci verli sığırlarm o ilah; isi için kendisine lebilecek yüksek kabiliyetli, bir hayvan nesli yetiştirmektir. Hiç şüphesiz bu da ancak modern 700- knikin aydınlattığı yoldan yörü verek, o beğenilmec ğırlarmı islah etmek Razıları yabanci s leketimizde d İ karak bı İSTER iINAN, Salı zamanında, bark harb içinde, ti Yenanlranın ateş dairesine sürüklendiği dıkikaya kadar: Krdpü dileri Lisel te iç ed gele 27 , Mesel birişrede bugün bömlrap olan bir gazekiyi üş &i İstarbulda okumak kabil olurdu. SE ÖR İİİ O znmandanböri bu emüddet 3; göüden 12 güne ekme; ümelik ga- EEE ——— kz intizam. da Giz İ | |! gün sonra |tifededen geri İSTER İnsanda bareket, doğrudan doğruya iradenin kon ekseriya kanun ve bağ lanımaz, fakat irade kuvveti ile hareketinizi da tanşim edebidiğinz takdirde Mirai: bunu unutmayınız. İTEDEBİ Şehir Tiyatrosu his ise i yok dolayısıle hissinize de hâkim olabi - IYAT | Dramaturguna lü altındadır, Açık Mektub Yazan : Ha'id Fahri Ozansoy Aziz dostum, Şehir Tiyatr » defterleri müzesinde huzi sükün içinde Shakes; in ki lir hani bir piyes B dan bir tanesini de imz yollamak lötüf ve kadirşi bulunduğunuzdan dolayı hiç şüphe- siz ki size müteşekkirim manda cevabımın gecikmesinden dolayı da çok mahcubum. Maama-| fih son zamanda Şehir Tiyatrosunun mecmüasmda bu mektublara verilen cevablardan bir başka dost vasıta haberdar oldum. Onlar ne yaz- dılar, bilemem, ben ise yalnız bu hafta komedi kısmındaki «Pasa haz- retleri» ne bir gece Her ne kadar ne pasadan, ne de pa-| sanın pek köhne ve tatsız macera- sından hoslanmadımsa da | muzun bu yil da nelerle mesgul ol duğunu görerek kendi hesbıma is- kalmamış oldum! talihi, nin aksili- & sun mına kapılmaşsınız. tiyatro-! Ancak şu var ki, »den olacak, o gece dukları son mecmu tuba sorduğunuz sw. cevab veren yoktu. mek- re yeni Din o balde, benim cevahım secikmis te | Son Posta da va- dim, sa ziyanı yok, Meli mecmuanıza geçirir. «iniz. Dostum! Önce « esesevi karar tebrik kaç «edebi matineler tertibine vermlesiniz. Evet, hepinizi etmelivim, zira Bvatromuzun yıldır bir ebülhevl gibi ve sessiz du- fan edebiyat dili birdenbire çözü- lecek. şakır sakır siirler Uofnsadma başlasak! Bu mucizeyi nasıl olar da tebrik etmem. Ne sandet, dostum! Demek bundan sonra, tiyatromuz türe ka- nılarmı kaplamıs, sade ü kırdı ediyor diye oüzülmiyee Artistleriniz manzum konuşacaklar, manzum derdlesecekler, nefesler, ilâhiler, gazeller, kasideler, koşma lar, maniler ve hattâ destanlar oku- yacaklar! Bir de sevgili rejisör Er- tuğrul Muhsin bunları manzum ko- nusturmaktaki güclükten bahseder, yıllarca manzum piyesler ilân eder. di de bir türlü sahneve çikarmafa kendisinde cesaret bulamı Hele 1 Artik onun da vir gülecek nek. biz zavallı sairlerin de... Cünkü Sehir Tiyatro manzum dile nlemis, şir matineleri o hazırkvor. Allahtan daha ne isteriz? Bu haber, "at havatımız için iz mı sevine- cek bir hâdisedir! Ancak görüvorum ki, bazı nok- taları henüz halledememissiniz. Ma-| amafih aklım erdiği kadar mekti bunuzdaki mallere cevab vereyim. | nce şunu soruyorsunuz? ve ediblerimizin nasıl bir" Bu, Yunanistanın | tutmuş olursunuz? | min edecek sil INANMA! muharebeye girmesini takib eden ilk hafta için tasnife tâbi tutulac. daki fi kirleriniz? Doğrusu bu suale bir cevab vermek o kadar kolay bir â iş ! Malüm ya, ed imizde muayyen âmiyetten evvelki Tü irk li atı, islâm Türk edebiyatı v serb tesir ile Türk edebiy; Bilmem ki bu tasnife muvafık reket ederseniz plânı pek mi i ayır derseniz ç ilik seanslarda belerinden ve onu taki iben de Kudatkobilik veya Dede Korkut hikâyelerinden parçalar o- kutmakla işe başla Bunlardan ko- varsınız: meselâ Xİll üncü asırdan Sultan Veled. Yunus Emre, XIV ün- © zaman artistleri Orhon k Nesimi, XV şairi Ali Sir Nevayi vı Hepsi iyi amma, ğatey, azeri veya Anadolu lehcesi mahsullerini haftalara ve aylara serpiştirirken bunların doğru okunmasını nasıl te- min edeceksiniz? Divan O şeirlerin- en bir Füzuliyi, bir Bakiyi, bir Seyh Galibi vessireyi okumak ayrı bir mesele, hele iyice anlamak büs- | bütün rı bir davadır. Bir taraftan İ dramatureluk, diğer taraftan k makamları bunu ke irli bir peri deyneği- İne mi maliktir? Malkse sözüm yok, o takdirde böylece hemen işe baş- larnmz. zaten gecikmişsiniz bile Okunacak parcaların intihabı hu sasundaki fikrimizi de soruyorsu- miz. Hakkımız var, bunları hem seç- meli. hem de mutena mısra veya bevitlerini matine günlerinde güzel yazılarIn vazdımp tiyatronun iç ve dış salonlarına vecizeler pibi asma- Meselâ, ilk Tnatinelerde per- ortasına Ahmed Paşadan şu Çağatay Teji- ca te İsmız. denin mara? En muhiti keremin Kkatresi uwm- manı kerem Ve gene meselâ rejisörlük od sının yanma Nesimi'den şu mısm: İnler def-ü çeng-ü ney enelhak Hâsılı işte buna benzer güzel ve manalı misralari her tarafa dağı sınız. Bunları sahneden dinlerken duyacağımız zevk, gözlerimizle du- varlarda seyrederek ( duyacağımız zevke karışarak fevkalâde bir yeni- Hik olur! Eski veya yeni şairlerimizi kan- sık olarak mı, yoksa ayrı ayrı, nesil nesil mi okutalım diya tereddüdü- püze gelince, bunda da haklsınız.| Öyle ya, ilk hamlede eskileri mi iyi okutabiliriz, yoksa yenileri mi? Fa- kat o zaman da ilk sunlinizdeki tas- nif davası ortadan kalkar, vaziyet büsbütün halite halini alabilir. Bu- rada en çok korkulacak cihet, eski) #airlerin şiirlerini okutalım derken, canlarına okutmaktır. İşte bakm. buna gönlümüz razı olamaz. Manmafih size bu işin en kolayı- Ş de, tren seyrüseferinde intizamsızlık görülmesile izah edilebilirdi. Fa- kat bilâhare seyrüsefer nında kalkıyor, kış icabı bir fevka nında geliyor. İntizam yolundadır, fakat gazete eski intizamını buldu. Tren buradan zama - lâdeliğe çatmazsa buraya zama - gene 12 günde geliyor. e; Pirince, y yağa İl Vesaireye narh iv | K onuyor. dükkânlarda, baş » köşeye ME çip otururlar, o Öyle bir kuruluğ nlarına varırken âdetâ ei i mek ihtiyacını duyarsınız. Meselâ zerzevatcıda navda Trabzon hurması. uykuluk., Sorarım size: Bayağı zamandi © saydığım şeyleri salın alıp da mek, yılda kaç defa aklımıza gö Amma şündi öyle deği, (Pah yükseldikçe, her biri, aç gözlü 7 nizde, Sarki kalüb hasret uyandırıyor. Varsın böyle şeyler Şahsen benim umurumda deği > velâkin pirincin, kuru fasulyenifi hudun, meteimeğin alabildiğine lamalarına tahammül edemiyo! Galiba herkes de benim gibi cak ki, bu işe en nhayette hüKü el koydu. Şuyed bakkal elendilf bızı bizzat önlemiyecek olurlarsi lediye bu gibi şeyisre narh di “ miş Bence geç bile kaldı. Atı sis9 küdar yolunu tuttu. İbtikâr red N gibidir. E yet verilmez, al htikâr da kendiliğinden durma durulur e, havayi mozadıDa artırnna! diyet azanan müstahağ olsa, ok. Türk köylüsüne, ının &k sütü gibi be | Fakat kazm ayağı böy! nüstahsi, ne müstehlik! İaat gören yalnız muta ler, Bu vaziyette ezlien atla ezen de eşektir. Gihet bul , bir bakkal anan nı seyrediyordum. | Acı gelen Geçen camel g uğrıyabildim. İe ü asırdan Kadı Bürhanettin veya |şallah zengin çeşidi bir dükkândi ve İNeler yok, neler! Lâkin insanlf eder gibi orta yere oturtulmuş 7 rada pazarlıksız satış yapılıri) 1 sınan etrafındaki fiat etiketleri &8 lantı müşterinin cesai i mi yette idi. Aklıma meşhur bir fıkra si «Zavallının biri bir kış zama aç ve billâç bir bakkal girer m dan içeriye girip ciddiyelle gari” — Sade yağınız var mi? Bakkal en zarif tebesşümü 1€ ni övmeğe başlar: — Var, efendim! En birinci HA — Alâ! Şekeriniz? — Ekstra ekstra, kele! — Güzel! Torba ununuz? — Odesanın.. üç sıfır markal İ Zavallı, bakkalın yüzüne teki İzün uzun bakar. — Sahi, bunların İsende? — Var, efendim. bakın, çağ — Öyle ise, ne diye helva OY” da yemiyorsun, herif?! İşte, hükümet (el koymasa, Pi İyakında o adama dönece © İ değmediği, gücümüz yetmedi tn alamadığımız yağla pi: — Ne diye pilâv yapıp yemiyf İlabile, bakkalın kı hepsi zi Nahl Buy çin de edebiyat nıatineler” lerin şiirlerini ok0' ye erin bir kısmı esasen YÖ siz, kafiyesiz ve hattâ manasi? © zılmışlardır. Bu sebebden yasi kunmaları tehlikesi mevzuubal Iâkis, her yanlış bir def Bundan hem ye" , hem de Sehir T” rosu bir tasfiyeci rolü oynamıf * Bu hizmeti de artık kim takdif mezl di Netice olarak, güzel teşebbü! ze nereden baslıyacaksınız bi evvel ondan baslamanızı İ yerle temenrö: ederim, Yalı korkum var: Acaba o mektal diktan sonra bu şairane siz de unuttunuzu mu? Ü: Akif Pasanm torununa yazdığı * har mersiyeyi hatırlayınız 2 nazeninim, unutma Aylar, günler değil, gecti yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: