April 9, 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

April 9, 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resmi Tebliğler İngi tere üzerinde Londra 8 (A.A) — İngiliz ha- va ve dahili emniyet nezaretlerinin tebliği! il Dün gece İngiltere üzerine tev - cih edilen düşman hava hücumu mühim mikyasta yapılmış ve bir- kaç sant sürmüştür, Her ne karar mübtelif mıntakalara karm siddetli hücumlar yapılmışsa da bu hücum - Parkın onun SON POST deki otomobil Tercüme eden: İsmet Hulüsi Kadın caklarmış. — Yaşadık desene, bir kişi ile konuşmıya başlar, biz gideceğimiz almaktan kurtulmuş oluruz, * Erkekler arasında: — Sizin bayanın mesleği? — Doktor. Ya sizin (o bayanın — Kadınlar tramvay biletçisi ola) yolculardan | şapkacı, terzi & yere kadar könuşması bitmez, bilet) nefos ulacak, biletçi istemeleri karpea memnudur. Kondüktörün kocası geniş — Karım kondüktör olduğ İdanberi çok şükür rahatım, gi İdüzleri sabahtan akşama kadar ewlarla kavga etmekten yorulu Eve gelince benimle kavga eti ların hiç biri bir mıntaka üzerine gi teksif edilmemiştir. Fakat faaliyet Yazan: O. Henry geniş okmuş ve İngilterenin bir çok| (Vakit akşamdı. Genç kız parkın kısımlarına Mm dil İskoçyann cenubu garbisinde şehirde mütenddid kimseler ölmüş- tür, İskoçyanın o cenubu şarkisinde bir şehirde az mikterda yaralı ve öki vardır. Mütenddid evler yıkıl - miştir. “ Dün gete avci tayyarelerimiz 5 düşman tayyaresi düşürmüşlerdir. Alman tebliği Berlin & (A.A) — Tebliğ: 7 Nisan günü mühim Alman kuv Vetleri İngikereye ve İngiliz vapur İanna hücumlarını büyük bir mu- vaffakiyetle devam etmişlerdir. Dün İngiliz adaları etralındaki deniz mıntakasında cem'an 8.000 tonluk iki vapur batırilmıştır. Di - ğer üç vapur da ciddi surette hasa- Ta uğratılmıştır, Dün gece yüzlerce muharebe tay yöresi İngilteredeki askeri hedeflere şiddetle höcum etmiştir. Gissgow civarında Clyde man » sabında (iki liman muvaffakiyetle mbardıman ediknistir. Deniz tez| gâhlarile liman tesisaına infilâk ve yangın bombaları isabet etmiştir. Bristol, Liverpool, O İpswich ve Harwich limanlarına da bücuna e - Silmistir. Münferiden uçan bir Almari tay-| Yaresi merkezi (İngilterede mühim bir tayyare fabrikasına çok alça) tan hücum ederek infilik ve yen - &m bombaları atmıştır. Tayyarenin mürettebatı büyük yangınlar çıktığı- m gör, 5 Gündüzün düşman. isgal altın - da bulunan sahiller üzerinde birkaç noktada uçmakla iktfa etmistir. Gresleyin düsman tavysreleri şi mah Almanya sahillerinde köin ba. zı kasbalara yanım ve inlilâk bom böları atm Simali Almanyada köin bir sehrin halkla meskön ma ballelerinde iaabevler vukubulmu? - tur, Burada çıkan yangınlar süratle söhdüsülebilmistir. Sahil üzerinde) “diğer. bir sehrin kezalik hella meskön mahallelerine bom- baar atılım erir. İtalyan mİ Tİ Röma 8 (A.A) İtalyan or - düları umwmi karargihınn 305 nu- maral tebliği: İ © Atravndluk'a Yeposlav cephe - sinde ileri müfrezelir faaliyette bu »murlardır. Yunan cephesinde dokuzuncu er du mentakasında kıt'alarımız mev- Tİ taarruzlanı geri pürkürtmüğlerdir. Bircek esir nhınmıştır. Tavyareleri Miz düsman mevzilerine bombalar 'mislardır. . © Nisenda Alman hava kuvvetle Yine menmb esvyareler > Yugoslav tomraklarında hava üslerine, cep - ane eno kıtaların toplu la 30 sene evvel Tobruk, Dorne, Bingazi Tefrikamızı bundan sonra 7 nei sayfamızda bir daha açmamak üzere,.. Muhar Temin bu arzusu son arzusu, vasi- | ket ediyor, hemen (hazırlanın... sayı, çekmeleri sıkı sıkı kitidledi, Yeti olabilirdi. Balıkçılar cemiyeti |deyip odayı terkeden cemiyet &- bir iskemlenin üzerinde kurumak- âzası hemen cemiyet binasına koş- tu, muhasebe odasına daldı ve Şet- Yana derakab hazırlanıp İstanbu. hareket emrini verdi. Dünyanın yıkılacağı, kendisi- hin de altında kalacağı haberi Şet- Vânı bu derece sarsamıyacağına Zerre kadar şüphe yoktur... Bir saniye sesini çıkarmadı, fukat hn gözleri yerinden dudağı uzamıştı, Siyah kıvır. Cik ve seyrek saçları başında di- diken olmuştu. Şotvaü şaşkın e la cemiyet azalarmın her| birine ayrı ayrı baktı: > dav ila m?. Ben mi?... Ma mi. İstanbula mı?,.. i ve yirmi yedi senedir bi- Mfasıla we mezuniyet, isgal et- #ekte olduğu koltuğa kendini bi- Takiverdi. O dert: şaşırmuğ, © kapısında göründü. Oturmayı iti. yad edindiği boş sırava doğru yü- rüdü, oturdu. Şapkssmdan inen kalın pecevi kaldırmadan okuma- ya basladı. Bir saat çaldı. Ağaclıklı yolda bir genç erkek göründü. Birkaç a- dım attı, Bir fırsat Okolluyormuş gibi bakındı. Bu esnada (tesadüf her işi vo- luna koyar) kitab düştü. “Gene er- kok üzerine atıldı )kitebın üzeri- re) yerden aldı sahibine iade et Peçesinin sitından dikkatli & katli genç erkeğe bakan genç — Oturunuz, dedi, bu bert çin bir zevk olacaktır. Ne diye saklıyayım. Gece oluyor. Okuya- mıyorum. Konuşmayı tercih ede- rim. * Onun yerinde olsanız #İz ne va- parsanız genç erkek te nvni seyi yaptı. Hattâ daha iler gitti: — Bilir misiniz, dedi. siz simdi- we kadar hiç ! sadiif edemesi bir kadınsınız, İki cün“ür sizi cö- Tüvorum. Aksamlar: güzel vücu- dunu eözlerile orsavanınn farkın- da değil misin? Cevab versöre be- nim ©'ei tavsan'm. Genç kız *ofuk bir tavır takım. — Kim olursanız olun, size ev- velâ sumı sövlivey'm... Ben na “İ muslu bir kadınım. Yantığınız ha» tayı bu seferlik afledivorum. Ger çi oturmanızı ben rica ettim. kat sizin #lemin'zde böyle bi: vet, beni c'ci tavşanım, dive etmenize hak karandırır m? le şeyler söyvlenmemiz farzedelii — Özür dilerim. varklardı, sey; cene kızlara cok sik tesadüf edi- lir de, affediniz. — Bu bahsi kapayalım. Bsna su önümüzden geçip gidenlerden bi ii ii ütün bu gördükleriniz (baş ka bir sey düşünüyurmuş gibiyd') hayatın harikulâde roman'dir. Bu adamlar evlerine giderler. oevle- rinden çıkarlar. Neler olabilir. İn- san bilmek ister. Belki de biime- mek daha ividir. — Ban sizin f#ikrinizde değilim. Ben burada, çalısan insanlara da- ha yakın olabilmek cip oturuvo- rum, Tesadüf beni halktan ayrı bir muhitte dünvava irdi, Size söylüyorum... Müsvö — ... Mösvü Perşatiına. (cene erkek eğilmişti) ben de #izin is- minizi?... — İsmimi söylivemem. İsmi söylemem kendi kendime ihanet olur, Nasıl ki vizümdeki heni ta- nınmaz hale kovan. bu peçevi de kaldıramıyorum. o Famdösambri- mn pecesâ'r, Ben'm ismim söyle bövle kimselerin zihinlerinde sor. vet cennetlerini canlandıran bir ism. Size sövlesm,.. Mösmö...? Genç erkak tekrar etti: — ... Persapuna, — ... Sizin mibi birin tanıma- yı çok istedim. Hayatımın mana- sız sasaslarından bizar oluyorum. — Vapur üç saate kadar hare- zasını kapıya kadar teşyi eime- mişti, Şetvan efendi hayatında ilk de- fa olarak böyle bir hürmetsizlikte bulunuyordu. Fakat mağrurdu. On yaşında terketmiş olduğu İs- tanbul şimdi kendisine o derece yabancı, o derece korkunç görü nüyordu ki nazarında “İstanbula re gitmeğe bedeldi. Dünyadan eli her günahtan âri, her fani'ktean uzak yaşayan Şetvan iç'n İstanbul her türlü kötülüğü, günahı, küfü- rü, kendinde cemetiniş bir şehir- di. Uzaktan gelen bir vapur düdü- ğü sesi Şetvanı İstanbul hakkın- daki düşüncelerinden çikarıp ona zsmamn darlığını hatırlattı. Şetvan yerinden fırladı; masa- “İpanya bardakta değil de, şişede — Siz neve henüz işinizin ba- şında değilsiniz? Servetten bizarım, İlt'fatlardan bizarım. — Ben ise parayı herkecin ar. zu ettiği bir şey sanırdım. — Dolarlar parmaklarınızın » rasından aksaydı ne olduğunu an- lardınız. Ko'larından su akıyormuş gibi br jest yaptı, Öyle günler oluvor ki şam- panya bardağımdâki buzun sesi bana ölümün zevkini hissettiriyor, Perşapuna gittikce daha alâka- dar görünüyordu: — Size bir sual şorabilir miyim, dedi, ben sizin hayatınıza adeta | perestiş ederim. O hâyata dair ya- ilanları susamış gibi okudum. En küşük teferrüsta kadar. Ben şam- yim? — İhtimal, perkin kapısında katinizi celbetti mi? —ssisi kırmızı olan değil mi? yaobilim. Şoförüm Piyer beni yo- lun öteki tarafındaki bir mağaza- da zannediyor. Bakın ne kurnaz- Hklara mürasaat etmem lâzım, Bonsuvar möşyö! — Yalmz mı?.. Cok karanlık; parkta tuhaf insanlar vardır. Mü- saade ediniz de... —Benim için biraz olsun dostluk hisleri besledin:zse on dakika geç- soğutulur b'livordum. meden bu kanapeden kalkmıya- — Siz bildiğinizi öğrendiğinizi! caksıruz. Sizden şüphelenmek kak zannediyorsunuz. Halbuki bu âle-| sızlığını göstermek istemem. Bi. min en karakteristik taraf'nın cap) lirsipiz ki otomobillerin o kepıla- hilisiniz. Bizim için oyapılmamış)rinda armâlar vardır. Allaha is- olanı yapmak hayatın (zevk'dir.!marladık. bafta Valdol otelinde bir Ta-| Ağaçların oltını girdi. Kapıdan a şaraba koymak! çıktı. Otomobile doğru ilerledi. fikrini ortaya attı, moda oldu. Bu| Genç erkek te yerinden bırladı. mora da bir hafta sürer, Evvelki| Koştu. hafta Madianda zevtin venilsceği| Meçhul kadını uzaktan takib e- zaman davetlilere yeşil oğlak de- dendi Otomobilin o yanından risinden eldvisnler dağılıyordu. Her tarafta mods olmuştu. Amma sekiz gün. Acı acı güldü. (Bu kinef yordu) Yavaş sesle; — Eğer bir gün sevecek olssm, sabahtan akşama kadar çalışacak asağı takabadan “rini severdim. Size bunları niçin söylüyorum bil- mem mösyö... Pertapuna,., Bil - seniz ne kadar hassasım. Mesle - ğiniz nedir? — Bir lokantada çalışırım. Genç kız titrer gibi olmuştu. — Garson olarak deği ya?. Ger çi her meslek hürmete lâyıktır. Fakat başkalarına hizmet?,.. — Masalara hizmet etmem, kâ- sadarım. (Biran düşünür gibi dur- du, etrafa baktı). Hava tamamile geçmişti. Bir kere arkasına baktı. Işrklı ilâm olan lokantaya girdi. Genç erkeğin merakı artmıştı. Camlı kapıya koştu. İçeri baktı ve gördü; olu. mayanların gözlerine hoş görüne- bilecek sahte bir lüks olan ucuz iokantalardan biriydi. Genc kır, salonun nihayetinde kaybolmuş ve biraz sonra şapkasız, yüzü pe- çesiz olarak *ekrar ortaya çıkmış- &. Camlı bir kafes arkasındaki ta- burede oturan çilli yüzlü bir ka- dın, yerini ona bıraktı. İki müşte- ri girdiler. Belli ki oranın müda- vimlerivdi, Gene &ız onlari te- bessümle karşıladı. Genç erkek parka doğru yürü- Arm bilmez tarzda bir iki adım Baheeve yakın bir yerde karanlık| attı. Kararını vermisti. Beyaz o.|luk çocuk içinde ışıklı bir ilân belirmişti: «Öğle yeme", akşam yemeği, fiat maktu, bütün gece açıktır? Bu manzara gneç kızı yavlan- mış yibi yerinden fırlattı, Sordusl #omdb'le yaklaştı, bindi. Yastık- Tara gömülürken armalı kapıyı da kapıyordu. Ses aletini aldı. Şofö- rüne seslendi: - KTübe Hanri. Yoksa basta mısın?... Hayatında ilk defa olarak van akşam namazından vine avdet etmişti, sorrsa,,. diyerek merdivenden yu- karı çıkmağa başladı. — Aman efendi. dur!... Pıworsun!,. e YAZAN : EKREM REŞİD Dedi ve gözlerini kapadı. Belki kadar vurulmuşa dönmüştü ki: ;sının üzerindeki kâğıd yığınlarım nereye gidiyorsun!... — Sahi karıcığım!... Hakkın var... yalan yanlış derledi, topladı, ka- ta oaln aptesi bavlusunu devşir- İdi, duvarın bit çivişinde asılı du- ,Zan kasketini kaptı, dışarıya atıl! kalkmıştı... Şetvan evine koşuyordu. Fazla uzun #övdesinin altındaki kisa VE! yığıldı. biraz paytak bacaklarının müsaa-| F de ettiği kadar süratle koşuyor rumi... du, Yolda rastladığı kimseler onun fırlamış, | gitmek Sedum bilâdına veya Gum 'ilk defa olarak koştuğunu görüp bu derece heyecan ve ümmidsizlik- ihavret ediyorlardı. Nihayet, nefes le verilebilirdi. eteğin! çekmiş, nefe, soluk soluğa evinin o kapısı! — Ne diyorsun?... İstanbula dife koltuklarla iskemleleri, du- önüne geldi. Asıl: tokmağı birkaç 'miı?... Niçi kere kaldırıp indirdi. İçeriden ok! İdukça haşin bir ses; İ“ — Kim 0... diye sordu. — Aç... Aç Didar... Benim... Ben!... Kapı süratle açıldı. Şetvan ken- dini kğ attı. is hasta... Beni gönderiyorla Didar biran kaşlarını çattı düşündi hü. itmesem olmuyor mu?... — Ben yalnız geceleri calışrİğüktör atamnda tarzda k - rım, Şizl bir daha görebilecek mi)malar olandır. PM yiOeN — Evet, en hoşuma giden oto-İş5r arasında korumalar olacak: Zevklerinde müşkülpesend ol.|splatıyor. tafsilât veriyor, metice mecali kalınıyor. * Gazetelerde - şöyle bir hav çıkacak: «Tramvaylarda kadın bilet çahşmıva başlırlığındanberi ta n verilen mavi le rin sarfiyatı arttığı görülmüştür. pe yaka kadın kondük! erin bu kalemleri makyaj yap larken göz kapaklarını Dizel kullandıkları anlaşılmıştır. Bu | mâni olacak çareler aranmakta; ze; Mita Darüşşafakanın 68 inci yıldönüm Memlekete maarif sahasında zun yillar büyük hizmetler ifa miş olan Darüşmfakanın 68 yıldönürüü önümüzdeki Pazar nü mekteb binasında (zengin programla kutlulanacaktır, me saat İÜ da başlanacak, fasul pilâv ve çöplü üzüm hoşafında baret an'anevi yemek hep ben yenecek ve saat 18 e kadar de stinek - ümre £ twhtehif eğlence tertib edilecektir. Darüşşafakalıların davet Darüşşa'uke o Mezunları Kw : mesleği? — Sizin bayanın mesleğine çok — Dişçi mi? — Hayır kondüktör. # — Ttamvaylarda bundan böyle izdiham azalır? — Ne münasebet? — Münasebeti şu: Kadınlar' bi- letçi olacuklarmış. Bundan böyle kıkanç kadınlar kocalarının tram- vaya binmele hoş görmiyecek, onam gidecekleri yere yaya git- melerini sıkı sıkı tembih edecek - lerdir. Kadınların ekseriyeti kıskanç ve erkeklerin ekseriyeti de kılıbık olduğundan tramvaylarda izdiham- day eser kalmaz. * Evvelce tramvayda yolcu ile kon- Numaramı neye alıyorsun? un Anlarsın. duran beyaz otomobil nazarı dik-| Yolcu yamndakine dönerdi: — Müdürüne şikâyet edeceğim. Şimdi de gene yolcu ile kondük- — Numaramı neye alıyorsun? — Anlarsın. Yolcu yanındakine dönecek: — Annemi görücü gönderece - ğim de... Mektebimizin 18 inci yıldöni * Parar günü saat 10 da zenşsih Tramvaylarda İevhslar asılacak:| programla kutlulanıcaktır. Bu — Biletçilerin iş başında aynayn|lantıya bütün Darüşşafakalı ar) bakmaları, rujları tazelemeleri, 'daşlar davetlidirler. Bu derdin ilâcı yortur İstanbul semtlerinin birinden bebleri osaymıyalım, bir (tanı mektub aldım. Altında öyle bir im-İsöykyeyim, tabii insan ömrünün za var ki, müstenra benziyor, fa -İdeğilme yarım geçmiş kara kat gerçek de mlabilir, bu korku ile|sevgi kitabının ise sema va kendisini teşhis edecektir. o dâ, orta yaşta olsun dinlenet meram şikâyeti a İmei ben de görüyorum ki 6 imeteliğinden, den, Vak ii , olarak dar a Eu ban a gr adil meye erlere, daha ves |, Hldizenin Ve tarafina geli nedim * düşünmedin? : seklinde bir) boyoklarımız için değişmiyen bank soyurya hakka yk i#mema kordelâsına benzer. Ce Bu okuyucum henüz genç olmas» | Yalarmda ekseriya hatamıza, dü. Bir sizara yaktı. Ne yapacı- | Şet-| — Sus efendi sus!... Öyle sey-İyim! mülenile vel e-İleri ağzına alma,.. Şeytanın kula-| bestelemekte a a hal ea esi İşten çıkarsan | Dek remzi Sus... Sus... Sorma hatun.|neyle geçiniriz?... Ayol sen kendinilsin!... büsbütün kaybetmiş, serseme dön-| (Fakat muhasebeci kalıbı altın- müşsün!., Lâstiklerini çıkarmadan|da hassas bir san'atkâr ruhu teşi- Sahi!,..İmek fikrini bir türlü kabul ede- Şetvanın, hayatında ilk Gefa| acayibde ne yapardı, nerede barı- olarak, taştıktan lâstiklerini çıkar | nırdı, bali nice olurdu?,.. Kemali madan yukarıya çıkmasına ramak | emniyetle Didar: Şetvan, kendini oturma odasın-İrinden esirgesin... dâ bulur bulma, minderin üzerine) o Diyordu, fakat Şetvan bu dus- d — Hanım!... İstanbula gidiyo-| selli,.. Gözlerini, sanki bir daha görmiyeceği o sü En büvük felâket haberi ancak İ zerinde gezdiriyordu. Beyaz örtü- — Ne bi im ben... Bir va-| zerindeki lâmbayı, vozodaki yap- pur,.. Müzayedeye girilecek... Re| ma çiçekleri nasıl terkedecekti!... vel nasıl bırakacaktı?... Çünkü Şet- olduğu — Nasıl olur!... Belki maaşım-| » Kendi Efendi! Ne 07. Hayro-'dan terzilât yapariar, belki, neu-İbestelerdi. İki senedir nakaratı: ğ z -İzan de aksilikler zincirinin ge kema amm a lay gem ağ devirlerde ve inizi muhitte evlenmiştir. dil — «Hatayı çabuk anladım, di .İbizi aralarına almıştır, ondan yor, fakat tashih etmiye imkönltelup fırlamak imkânını ya b bu yolda, daima tadsız, daima z0-İmuz olur, o zaman da oturup hirli olarak geçmiş. şimdi muhak-İdosta derd yanarız, Teyzeye n kak ki yıllarca evvel bulunamamış|tub yazarız. Teyze de bu de olan tashih imkân: bugün hiç kel.lilâcı yoktur, der, mamıştır, zira düzineleri aşan se - zubillih, behi işten çıkarırlari... hoşlanmadığı, ü diye tavsif ettiği bu san'at hürlerine Etli, canlı, irâde sahibi, evin ara değil erkeği Didar kararı vermişti. va ..! — Gözü dışarıda olacağına, Pekâlâ... Ne çare, gider. de BY bezene çirsini,.. Derdi. Komşuları da Dx makta olan Şetvan İstanbula şüt- 'darın her sözü hikmet dolu bir cizeydi. Didarın, eşi, dostu rindeki bu nüfuzuna sebeb el fek bir şüpheye bile mahal bı mıyan namusu, esirgertesini k yen bilmediği lisanı olduğu tavukların altına koyduğu her murtadan behemenal bir ci çikmasıydı. Tavukları kuluç! yalanlar Didara gelip kendi yumurtaları yerleştirmesini ederlerdi. Bu itibarla Didar nevi ebe addedilirdi. Kendi hoca hanım diyenler de çoktu. komşu veya kari koca arasını kavgalara da hakem tayin ed #i ek sk vakidi. Hülâsa D rın itibarı mâhallede pek yü H. Hattâ muhtarın karısı bu münfail olurdu. (Arkası var) miyordu. İstanbul gibi bir diyarı — Rabbim seni şeytanın şer- an ne cesaret buluyordu, ne te- İ ği odanın her eşyası ü- lü minderi, işlemeli köşe yastığı- nı, evlenirken almış oldukları ka vardaki el yazısı levhayı, masa ü- Ya tamburunu?. teki e tekâr. A: " vak ağı Meürleri > kendi

Bu sayıdan diğer sayfalar: