April 10, 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

April 10, 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resmi Tebliğler Kiel'e yapılan hücumuna tafsilâtı Londra 9 (A.A) — İneiliz ba Bemreti istihbarat bürom bildiri — Yor: > Salı akşamı Kiel üzerine yapılan icem esnasında bombardıman tay Yarelerimiz şimdiye kadar Alman- Yaya karşı yapılan akınlarda bir ge- $e içinde taşdıklarından çok fazlı * bomba hamulesi nekletmişler - dir. Kie'e 100 ton kadar yüksek İnhilk bombası ile 30 binden fazla) (Nazif evlendi. Karısı o kadar Yanpın bombası atılmıştır. Deklar)tatlı, uysal, sevimli bir kadın ki, Ve deniz tezgâhları tamamile kızıl| bekâr olarak ihtiyarlamağa evvel. bir «lev halini almıstır. Şehrin mer-|ce karar verdiğimiz halde izini, her köşesini bir kilotnetre w-| evlenmesini affediyorum. Zunluğunda bir alev tabakan kap-| (Nazifle Maltepede küçük birer İhiiştır. Hücuma uğrayan mıntaka-| köşk yaplırmıştık. İçiçe denilecek m bir çoğunda pilotlarımız tek. |kadar birbirine yakın evler... İki r bomba atacak alevsiz saha bu -|sinin de önünde birer bahçe. İsmamışlardır. Şiddetli bir rüzgür) Her Sabah iki arkadaş muayyen alevleri körüklüyordu. Bu yangın -jsâatle evlerimizden çıkar, İs İnn itfaiye tarafindan kâkim olu.)bula iner, akşam da ekseriya va- Bamıyarak kendiliklerinden sönün-|purda buluşur, beraber dönerdik. “iye kadar yandıklan muhakkak -| Eve gelince, ikimiz & tr bardıman tayyarelerimiz bir Taşırdık. Ağaga, çiçeğe takiben dalgalar halinde beş Mat Kiel üzerinde uçmuşlardır. Bir “enizaltı tezgöhinm büyük (zarara Uğradığı aşikâr olarak görülmüş — onun sanmışken Nazifin birdenbire de- Rişmesini adeta arkadaşlığımıza ir hiyanet oaddetmiştim; Müzehheri tamdıktan sonra işti. O, gençliği ve nı İyatımızı senlend'm Londra 9 (A.A) — İngiliz tayi sö a j z YİNazifi bekliven b'r kadın n dün gece yeniden GÜL A kadan mes'tudd. Nazif mes'uddu, fakat onun ye- rinde ben olsam, bilmem ki bu hayat içimin boşluğunu doldura- İbilir miydi? Hay di başka bir kadın! miyen hırçın kalbimle, ebediyen bekir kalmağa mahküm bir âda- mum. Nazifin ömrü bana bir misal olamaz. Nazif evine daldı, bebi ve bah- çesini yavaş yavaş ihmal etmeğe başladı. Yakında baba olac anladığı için daha farla çalış İakşamları geç vapurla dönüyordu Onun “arkadaşlığından o mahrum kalınca ben de kendimi büsbütün bahçeye, çiçeklere verdim, O yav- rusunu beklerken ben de Avrups- ya yeni gül fdianlar: sipa: bahçemde bunlara yer h Deutseh Werke tezgâhlarında bü Yiik bir binanın yıkıldığı ve şehirde Yukun gelen hasarın dokların uğ - dığı zatar kadar büyük olduğu #örülmüstür. e 9 (AA) — Resmi teb. Bingazi mıntakasında Alman ve İtalyan kuvvetleri tarafından ya - pılan hücum harekâtı esnasında Af vikadaki Alman kuvvetlerine men - mb kiralar 7 Nisanda Derne'ye vasl olmustur. Alman hava kuvvetleri İngiliz deniz nakliyatına ve İngilteredeki #akeri ehemmiyet haiz hedeflere arm faaliyetine büyük bir muvaf- fakiyetle devam etmistir. Silâhb keşif tayyareleri İngilte » Tenin şark sahillerinde 4 bin ten - tuk bir şilebi batırmışlar ve diğer üs böyük vapuru bombalarla ha- me uğratmıslırdır.. Skezness'in sorkında çok alçaktan ir ke Bİ tavyareri ngil ine biyik 'çapts”2 bomba de bir bebek hırkası N fle kon mağa koyulurduk; fakat o esl £'bi benimle münakaşalara gi mizedi, Artık onun politikadan, ti- caretten, ilim ve fenden dahs çok alâkadar olduğu bir şey vardı: Çocuğu Benimle o konuşurken vakit başını Müzehhere çe- one bir söz söyler, tebessüm ederdi. O zaman bütün diğer zular bir tarafa bırakılır, onki uçan 2 muh isabet ettir - Bu gece yüzlerce tayyare, mü - tevali dalsalar halinde cemubi ve n tevisatına ve ama hedeflere hü - Som etmiştir. Baslica darbe Co - Ventry sntakasındaki tayyare fab- Ytalarına indirilmiştir. Brlerce in - İlk ve yanım bomba sanayi mü #meselerinde mühim tahribat yap -| küçük yolcudan bahsederler, ben peitter. Portsmouth limanı ile dok -) yeni gelen gül fidanlarını anlatır- vında da bir cok yangınlar çika-(dım. nda İmüstür. 9 Niran gecesi düsman tayva- ptleri isgal altındaki sahil mintaka- "na bazı akınlar yapmıstır Daha bövük bir İngiliz hava kuv Yeti imali Almanyanın sahil m ası üzerinde uçarak bir çok “ir yangın ve inflük bombaları Atemiştır. Dümmanın baslica hücümü Kicle eveih edilmiştir. Fabrikalara ras Şefilen bazı hasarlar m e miyim has allerde kav , #rasnda oldukça fazla Yaralı vardır. Arke İdi. Müzehher bilhassa güllerimle slâkadar oldu. Katalogdan bir ta- ne seçti, onu en güneşli bir yere dikmemi rica etti. — Bü'gül benim olsun. Çocu- ğum kız olursa adını «Gül, koya- İrim. Erkek olursa siz bu çiceğe oğlumun ismini verirsiniz, olmaz mı? Narifie ben güldük. Bu teklifi kabul ettim. Müzehherin kız dünyaya geldi. ği gün, tesadüfen benim fidanım da nefis bir kül verdi, Bunu ko- las Didar: «Kocalara fazla yüz ver-| Kalbim bir şeyler oluyor!... Bak, €ğe belmez. diyen kadınlardan | Didar, bak nasl çarpıyor! Blduğu için Setvana müşfik, fak Temiz çamaşırlar getiren Didar $yni zamanda sert bir nazarla bak-| imdadına yetişti. ra ne 2 n İstanbula — Vapur neredeyse Kalkacek, hi sordu. Bu susl Şetvanı| karışmam Bazının muhayyel sadaları arasın-( — Karıcığım, dizlerimde b'r ke- ki hülyalarından hakikate av-İgiklik var!,.. rdi, | — Haydil, e zaman mı?... Buğüne.) geyim Sağa « Vapur neredeyse kak). Pek iyi amma neden teis bu iş için beni seçti?... — Çok söylenme geç kalacak- Evvel Allah hiçbir Hz, NE duruyorsun öyleyse! Aavdi, camasır değiştir Yola İZ camrasıris çıkmalı, dünvanın | “7 ü var... Ben de bob-| Didar nrlayım, eva İs Stvanı, birdenbire, çılgın bir| dizleri | glâs aldı. Ne care, olan o! , sanı bulamadı, » Simdi vapuru kaçırmamak | kaybetti, odanın içinde Şi Daha reise gidip vedalaşacak, |dört döndü, çırpındı, dövündü “falet akcesile harcırahını ala.) Nihayet hazırlanabilmişti OAy- Işatı, Yerinden fırladı, fakat fır. |rılık zamanı da gelmişti. Şetvanın #ssile tekrar olurması bir oldu | gözleri doldu, titrek bir sesle: Gidemiyeceğim!,..İ — Kaneığım... Ben artık gur- hazırlarken Fakâ i e Gül fid Yazan : Muazzez Tahsin Berkand vardı.| İ Bir Pazar gin bana gelmişler- SON POSTA iğim fidan üstünde nefis bir çi. çek verdiği İk İki gül, birbrlerile yarış ceşine güzel ve sıhhatli t i onun et- rafında endişe ve telâsla toplam yorduk. Bazan benimkinin va: < sararıyor. e ücümü merak ve alâka ile Jediyorduk, Üçümüzün iki çocuğu- İmuz vardı. sene geçti. Sarışın, naklı gül, sabahtan ak- sama kadar iki bahçeyi kahkaha- larile dolduran canli ve sevimli İbir kız olmuştu. Ben bahce merdiveninin mış, hemen hemen bi mızı goccalarile evi resti, Bir Mayıs gecesi idi. Nozif ka- prmı çaldı. — Gel Arif, Gül Yavrucuk ateşler ordu — Sana ne oldu Gülüm? Küçük yavru cevab veremiedi, Sarışın başım salladı. gözlerini züme dikti. Minimini elile bo- ını gösterdi. — Çocuğun boğan ağrıyor ga- Koştum, doktoru getirdim. İlâç- İarı eczaneden aldım. Sabaha ka dar üçümüz hastanın başında bekledik. Yavrucuk boğulaca| gibi güçlükle nefes alıyordu. — Anne su! - Anne, başım ağrıyor. Omun her «annes Geyişinde üc baş birden yatağa doğru eğiliyor- İdu. Bir ara gözlerinin banâ Gikil diğini gördüm. Sordum: Gül beni tanıdın mi canım? şenlendir. Kıpkırmızı yanakları parladı; fa- kat adımı sövliyemedi. — Güle ben si kadar octi bek alacağım. Bunu cok istediği h-lde vâdim onu alâkalandırmadı. Gözleri bu dünyadan uzakları görüyor (gib! idi. YAZAN : EKREM REŞİD bete gidiyorum... Hakkını helâl et! | Dedi ve kolların açtı, Sus... Ağlama... Vallah a- İyibr... diyerek Dider flerlemişti. Kar, kora kucaklaştılar. Şetvan bir türlü Didarı bırakmak istemi» yordu, Sıkı sıkı boynuna garılmış- ta. Didar güç bal ile kendini kur. tardı. Birdenbire aklına bir şey gelmişti Pek iyi, yemek?... dedi!... Yemek ne olacak?... Yolda ne yi. veceksn?... Hiç böyle ansızın yo-| İla çıkmak ta görmedim... Hube- İrim olmuş olsaydı sana soğuk köf- *İte veya kavurma yapardım!. Şetvan, karısının ne sevgili, ne üşlü olduğunu bir defa daha takdir ederken kalbinin par. çalandığını, eridiğini bissetti. Ce vab vermek istedi, fakat gırtlağın- İ dan bir türlü sesi çıkmıyordu. El lerile: «Ne yapalım, ne care!; gi- bi tevekkül dolu sözleri ifade €- anl sı büsbütün &#apandı. Kızıl yana ları sarardı, boğazındaki huy! durdu, Ölmüştü. * Nazifin Gülünü küçücük meza- rına bırakıp döndükten sonra ev me gelirken kalbi biraz da isvanla Ç nim gülüm her Zamandan sıhhatli, k ndan dal zeld pırıl pır) parlıyordu. O günden zifle ben, zav: ta bağlamak ii mizle calıstık. Zavallı bir bebek gibi mövazenesi betimişti, avakta duramıyor. zavallı ananın kederi yürekleri parealıvordü. if bir gün onu, bi le, bizim eve kadar i M işke arka kapıdn gülü gör- kten sonrs lün karşı. O aksam, onlar git dakikalarca kermin smda duyup künden w atmak istivordum. Piwlenhira slime baska bir ser geldi Hemen bir bahçıvan çağır - dim, fidanı itina ile yerinden ci- Aiktirdim. Kabrini cevreleven de maklık kırmız güllerle sari ar- a Düm yapılan ihracat 460,000 li- dır. İhracatın en mühim kısmını İngiltereye sevkedilen 360 bin bk Hftik teşkil etmektedir. Diğer ihracat arasında, İsviçreye findik, “İkaya av derisi ve lüle taşı, Filisti. İne pestil bulunmaktadır. Kara yo - tile Avrupaya nakliyat kesildiğin - den, ihracat daha ziyade deniz yoli- le yapılmaktadır. Amerikaya yapı- lan ihracat da Basra yolile yapılmış |den bir hareket yapabildi. Bu ha- reket esnasında elindeki bohça yere yuvarlandı. Didar derhal te miz ev kadınlığım takındı: — Dikkat etsene bohçan tozlar. )da. topraklarda yuvarlanıyor... | Bereket versin ki iyice iğneledim de açılmadı!... Şetvan böhçayı verden toplar- ken yemek meselesini zihnen haj- tetmişti. — Vapurda elbet yiyecek bu - u . ded Setvan ne yaptığını biliyordu, ne ettiğini, Tekrar, ve son defa ol- mak üzere, karısını kucaklamak istedi. Fakat Didar geriye çekil. mişti, — — İlâhi ef. . Sen İstanbu- la değil, bu akılla vapura kader gidemezsin?... Hani ya kas . Haydi, çabuk. Kasketi buldu, getirdi, kocası- nın başına iyi kötü geçirdi, sonra, Setvanı ite kaka dışarıya ati. Fa- pesinden dökerek: — Su gibi Rit, gel Dedikten sonra, Şetvan koşa kosu uzaklaşırken, arkasından o- kuyup üfledi. Şetvan relse uğradı, vedalaştı, harcırahını ve kefalet akçesi olan xİhand is a pencil Yo kaysJun my chair, On this side of your İthe woman karttım ve onu Gülün ayak ucuna|7 kat hazırlamış olduğu su İbriğiniİr Dördüncü derste verilen ivazifelerin doğru şekilleri Exercise; e Türkçeye tercüme ediniz: 1 — Masa, kutu ve sandalyanın arasındadır. 2 — Ev 3 — Elime m. 4 — Sigerayı ağ; Diz. 5 Çocuk, erkek ve Jarasındadır. 6 — Sol m büküktür 7 — Sağ kolunuz doğrudur. yanımdadır. z ve ben masarİşyız, >ek ve kedi bahçede- evinize bir i al za koyarsı-| kadının 8 — Çocuk .—S 10 — dirler. S ım eğiktir. Bsşinci ders - Lesson fiva! Text (tekst) — Metin: © | At tha table z and. your body is a tal site your hin, i i is atmy si your rigbi tte is in my mouth. left hand is at İthe side of your nose, İn my riçht| head is an esr and on this side of your face is an eye. Your left car is on the oppasite side and your left eye is on the öpposite side, Your right hand is off the table. On the table isa t A cirarette is in the box. You, İ. the man, and are at the table, Tercümesi: Masada Benim ve sizin vücudunuz arâ- sında bir mass vardır, Çenem sizin çenenize karşıdır. Bir adam sizin tarafızında ve bir kadın benim ta- rafımdadır. Sol elim sağ elinizin) In: r. Bir sigara ağzımda: Sel elinizin bir parmağı burnunu- Jzun tarafındadır. Sağ elimde bir kurşun m vardır. Sol ayağınız iskemlemin üzerindedir. e Başinı- zın bu tarafında bir kulax ve yü- zünüzün bu tarafında bir göz vör- dır. Sol kulağınız ve sol gözünüz mukabil taraftadır. Sağ eliniz ma- sadana ayrıdır (cekitmiştir). Ma- sanın üzerinde bir kutu (o verdır. Bir sigara kutunun içindedir. 'Siz, ben, adam ve kadın masadayız, Vocabulary: Bread (bred) — ekmek. İ have (av hev) — benim var (ben malikim). You bave — Sizin var (siz ma - liksiniz). Plate (pleyt) — tabak. Potato (pteytou) — Patates wi k on bin lirayı koynuna yerleştirdi, sahile koştu, vapura atladı. Vapur hareket etmek üzereydi. Son düdük ötüyordu. * İ Deniz kenarında haberler şehir- den şehre havret verici bir sürat- Je gidip gelir. Bunu hatırlıyarak, İ Antalya balıkçılar cemiyetinin Gü vapurunu Satm almâk üzere İstanbula bir murahhss gön derdiğini Of balıkçıları cemiyeti- nin duymus olmasından - hayret etmemek lâzımdır. Ancak bu haber Temel reisin İ hayretini mucfb olmuştu. Haber! getirene: — Ne dedin?... Ne dedin?... Anlalya balıkçıları mı?... Kimdir bunlar?,.. Kim olüyor bunl Antalyada balık var midir k lıkçı olsun?... d radenizde olur, bi var mıdır dünyanın bir verin. de!... Ne imis bü Antalya bah ları cemiyeti?.. sil oluy. Demişti. Sonra, Antalva balık-| cılar cemiyetinin müzayedeye gir- mek niyetinde oldukların o öğre- nerek: — Müzayedeye Eye 2, var) isimleri Evde e m plate » Anızdadır. | masam; iband İnizd İpla var, the ta sanın ekmeği plate hatlarımız arasındadır. A fiatlarına bu zammın kaloriferli kira bedellerine in'ikâs tayin edecek bir kararname neşri mevzuubahstir. MüW korunma ka- nunu hük i fatındaki (“Son Posta, nın lisan dersleri | ikm > ayda pratik usulle giliz HAZIRLAYANLAR : Prof. A. R. Thompson ve İrfan Konur Sinciders Rice (rays) — pirinç, Salt (salt) — tuz. Spoon. (spun) — kaşık. Gramer; Ekmek, pirinç, tüz, şeker, kah- su Vesaire gibi daha büyük rarm cüzleri olan şeylerin » bu miktarların e malâm bir istenmedikçe kullanılma; Gihe) İ have bread in the house — k The bread is on the table — (0) İekmek masanın üstündedir. Malüm olan, sorulmuş bulunan, uayyen ekmek parçası). You have rice on your plate — i Tabağınızda pirinç var, You have the rice on your (Belli olan) pirinç taba- Text and translation: Bread is on”the teble — Ekmek üstündedir. A piste is between the bread and the table — Bir tabak ekmek İve masanın arasındadır. Bread and & plate and a spoon are on the table — Ekmek ve bir tabak ve bir kaşık masanın üstün- dedirler. İ bave bread in my mouth — Ajzımda ekmek var. A part of the bread is in your - Ekmeğin bir parçası eli- r. (Malüm ve muayyen). A potato is on your plate — Bir patates tabağınızdadır. i Rice is in my spoon — kaşığımdadır. A part of the rice is in your İmeuth — Pirincin bir kısmı ağzı- zdadır. ikkat salde İ (on) kullanı! düz olması, kaşığın ve ağzın Çu- kur olmadır. söyle olmak Tâzımdı: r. Sebebi tabağın 'Tam tercümeleri Bir patates tabağınızın üzerin dedir. Pirinç kaşığımın içindedir. Pir'nein bir kısmı ağzınızın & Tİ çindedir. and rice on my İ-bave salt bağımda tuz ve pirinç Ta İ put the bread und the salt on e Ekmeği ve tu ma- üstüne koyarım, (Muayyen tuzu). İ put bresd and salt on your 'Tabağınıza ekmek ve tuz oyarım. (Lâalettayin ekmek ve tuz). Exercise: İngizesye terctime ediniz: Tabağınızda pirinç var. Pirinci tabağınıza koya i çe 35 rm. i NE Bi Elimde ekmek var. i (Malüm ve muayyen) ek- mek elinizdedir. Masanın üzerinde tuz var, mığızın İçindedir. yy 6 — Tuz (Malüm ve muavven tuz). z F'imde bir kasık var. 8 — Kask elimdedir. (Malim kasık). 9 — Masanın üstünde ekmek ve pirinç var. 10 > Emali'aitin ve ben'm ta Kaloriferli binaların kira belelleri si) — Kömür yapılacak zam üzerine binalarda nsbetini nleri mucibince kömür üle göre bu ni hükümetçe &kararlastırılarak edilecek ve kalorifreli bi - nalarda kira bedellerine bu ni bet dahilinde bir zam yap:Isbil cektir, İ Amasyada şiddetli bir zelzele oldu Amasya 9 (A.A) — Dün mat ,5$ de şehtimizde kısa süren çok dedin?.., İşiilerii bir sarsıntı oldu Hasar ve zayini yoktur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: