11 Nisan 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Nisan 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b» r Nasa Mühittin Birgen saf ünya vukuatı, hâdisat rüz- © gârlarının birbirlerine ek- İeyip saraladığı bir zincir baikala- ri halinde uzayıp gidiyor. Bu uza-| yıp giden vukuat arasında Türki.| yenin vaziyeti bir müdafaa vazi- yetidir. Kimseye karşı bir tecavüz eneli olmıyan Türkiye, kendisini her şeye karşı müdafaa edecektir. Bu, cümlece mslüm bir hakikat olmakla bereber bu hakikatin cümlece tamamen malüm olmiyan tarafları da bulunması mümkün- dür. » bu noktaya temas ede ceğim, > Bir milli müdafaanın muhtelif unsurları vardır: Siyeset bunun bir unsurudur; askerlik diğer bir unsuru okluğu gibi. İktisadın bir mili müdafaada oynadığı rolü, ar uk herkes iyi anlar oldu. Bütün bunların arasında, bir milli müda İaa sisteminde ruhun oynadığı rolde çok mühimdir. Şu fark Me ki, siyaset, askerlik, iktesad Sahalarındak! müdafaa hareketi nin idaresi devlet elinde toplandı. ğa halde, ruhi müdafaanın bütün kuvveti dönüp dolaşıp ferdlerin kendi kendilerini terbiye etmeleri esası üzerine toplanır, Demek istiyorum ki, eğer, Türk ler vatanlarını seviyorlar, Türk ölarak kendi kendilerine hem elendi hem köle olmayı istiyorlar sa kendi kendilerinin ruhi müda- İaalarını tanzim işinde gayet dik- katli hareket etmiye ve yüksek bir şuur içinde nefislerini daima TEA EŞ SON POSTA Sözün kısası Ücretlilerin vaziyeli aldi e Ekren TAN ea ümhuriyet hükümeti ye bütçeyi . Büyük Milk | Meclisine ya vermiş, yahud vermek üzere bulunuyor. Yakınd | bunun müzakeresine başlanacak tır. Bu husustaki lâyihada ve eş babı mucibesinde ne gibi seyle bulunduğunu henüz O kitöyeti bilmiyoruz. Bununla beraber biz İkadar akseden haberlere | göre İ doktor Refik Saydam hükümet | 6u sene maaşlı ve ücretli memur İlar arasındaki ikilM tamame | değilse bile kısmen, fakat mühin bir nisbette bertaraf etmek ta . «ten giyeceğe kadar her çeşid malı satan ve sattığı malı müşterinin evine kadar yollayan umumi mağazayı ilk defa olarak bir Amerikalı tesis etti, derhal bü yük bir rağbet gördü. Herkes 0- nun müuvaffakiyetini sâdece müş teriye gösterdiği kolaylıkta sanı- yordu. Bir gün gazetetiler adamın kandisindn sordular, güldü ve: — Kolaylık göstermek muvaffa kiyet için kâfi değil- dir, daha mühim bir âmil vardır ki, adına dürüstlük derler, ceva- bini verdi ve vazihabesinin karşı duvarına asılı olan büyük lev- hayı gazetecilere gösterdi. meettemesisememnesasezansenraaronsesseszasazn Tarihten sayfalar Cermen - İslâv Kavgası Ticarette muvaffakiyetin sebeb ini araşlıran gazeteciler lam #mu- vaffakiyet kazanmış olan bir tüccarın kendi kendine verdiği şu nasihati okudular: — Farzedeceksin ki, her müşteri hakden anlar, aldığı malın fia- tanı bilir, üstelik fevkalâde titizdir, malın en iyisini bulacak, en ucuz İlata vereceksin. Farzedeceksin ki, her müşteri nin evinin kapısı arkasında bir terazi vardır. Eve gelen mal mutlaka bu terazide tartılır, bu tera- 3i ise maalesef bozuktur, biraz eksik gösterir, teslim ettiğin malı mutlaka biraz fazla olarak yölhy acaksın. İngilterenin bu harbe naml huzir- Eksz bir halde girdiği o herkesin nalümuder, 1939 Sylâlünde Fransa iyor ki | ve İngiltere *le d. Çörçilin nutku ve bazı acı hakikatler Atfak akdetmeği tercih ederdi. Kezalik Japon. Ya, kendi donan -| vurunda imiş, Eğer bu husustaki duydukları mız doğru ise, sayın hükümetimi. zin bu tasavvurundaki isabeti şük ranla karsılıyacağız. Devlet hizmetinde çalışan va » tandaşların ücret alan kısmı bu . güne kadar kendilerini birkac ba kımdan mağdur addediyor ve bu yüzden ıztırab duyuyordu. fa ücretli sıfatı bunlara dev i pısınde bir siğretiliks hissi verdiği gibi, ileride ihtiyarlavıp da istira. hat hakkını kazandığı zaman a? çok bir tekaüdiyeden de mahrum bulunmak düşüncesi şevkler'ni Ki riyor, hallerini zehirliyordu. Bun dan başka, askerlik hizmetini Ha. a giden, ihtiyat sınıfına mensub ieretli bir memur, maaşlı arka » daşlarınm zıddına olarak aylık » azlaşarak yeni bir! larının kesildiğini de görüvordu. Bu farklardan ve mahrumiyet » lerden doğar bir değil, türlü ifadesini kontrol oltmda tulmıya alışmalı-| 4 dırlar. Bu umumi prensibi çok kü|$ çük bir misal ile izah etmeyi fay- sl Cenub İslâvları 27 sene evvel Belveder sarayında oturan masının İ914 ten! kiinde bulunan bir gazeteci serde- beri bir misli art | dilen kuvvetli delillerden ve su - YAZAN masina e ma iye i sarayda yapılan paktı yırttılar hayat ve i $ mücadelesine girdiler i de çoktur. Binaenaleyh, bu tirya- m e mlm kiler, kahve bulamadıkları gün) Cenab lslâvları dör asır Türk rahatsız olurlar ve bu rahatsızlık hâkimiyeti altında kaldılar; bunlar. onları bedbinliğe sevkeder, etraf. İdan Sırplar bir asırdan fazla bir za. Jarındaki hâdiseleri fena görmiyeİman kan ve barut kokuları içinde başlarlar. İste, bir milli müdafaa|boğuştuktan sonra istiklâllerini ka- dalı buluyorum: Meselâ, son 2â. manlarda kahve bulmak” müşkül. dür; bizim aramızda -ben de dahil olduğum halde!- kahve tiryakisi Emekli general H. Emir Erkilet Tağmen nin elinde donan- ingiltere ninkinin masından o başka günden güne za - #hemmiyetli as - yıfladığım ve İn- keri bir kuvveti yoktu. Bu donan -İgiliz hava kuvvetlerinin kâfi olmak- İma bile 1914 tekinden daha zayıf|tan pek uzak bulunduğunu görmesey İdi belki, me Çini istilâya teşebbüs jeder ve ne de Almanya ile işbirliği e. İngilterenin harb sanayii de, bü ederek uzak doğuda İngiliz müstem İyük bir kara ve bir hava ordusunu sisteminin ferde taallük eden ru- © © Mi bir bozukluk unsuru da budur. Halbuki, bizim istediğimiz za- mar istediğimiz gibi kahve bula- mamamız, dünyanın başına çök- müş olan harb afetinin tabii ve za ruri bir neticesidir. Şimdilik kah. ve bulunmadı li j, bi bulunduğu zaman “Fakat. harb uzayıp gittiği takdir- » çde belki de bir gün gelecek kah- veyi hiç görmek nasib olmıyacak. Öyle bir devirde yaşıyoruz ki kah wenin kokusunu bile hatırlıyamı- yacağımız bir zamanı bile tasav- vur etmek kabildir. (Fakat, bun- dan ne çıkar? Kahve bulamamak Is, itiyadlarımızdan birini tatmin edememekle neden dünyadan şi- küvet edelim? Neden etrafımızda "bâdiseleri kara bir gözlük srka- Ço asndan seyredecek kadar basit duygu düşkünlüklerine Kendimizi terkedelim? Zikrettiğim bu misal, çok kü- çük, çok ehemmiyetsiz bir misal- dir, Fakat, insan psikolojisi bakı- mından bunun çok büyük ehemmi yeti vardır. İtivadlarının esiri © lan insan, bunlardan birimn tat- — min edilemediği gün fena gören bakan, fena duyan, hülâsa, kuvvetini karbeden, mukavemet. /şü — den düsen bir insan olur. Su hal de vazifemiz, sade kahve bahsin - « de değil, daha mühim bahislerde dahi, kendimizi bizim icin nahoş olan, istenilmiyen şeylere karşı ogayet sağlam bir ruh mukaveme- © Gine hazırlamaktır. Bunu biz, kü- dük seylerden başlıyarak, en mü. him şsevlere kadar, kendi nefsimiz © de tatbik edeceğiz. * © Ben dünyayı karanlık görmi meyleden insanlardan değ Daima nikbin bir insanım, Bunun Ja beraber, dünyanın gidişine bak tıkça sunu görüyorum ü zünde hayat gittikçe her şey daha karışacak ve insan Olar büyük bir ruh mukavemeti. ruh müdafaası imtihanı gecir#cek — fir. Bu ruh müdafaasını erd halin © de kim daha kuvvetle yaparsa o © ve kütle halinde hangi milli ew oimia iyi yaparsa o millet. ta- -rih dalgalarının üstünde yüzmiye muvaffak olacak, ötekiler bala - caklardır. Bu kanaatledir ki vatandaşla rımın dikkatlerini bu mühim nok ta üzerine celbediyorum: Biz bu «müdafaavı hem kendi ruhumuzda © hem de muhitimizde mütemadi - yen takviye ile mükellefiz. Ken- dimizi her türlü mahrumivetlere ve fedakârlıklara ahstırmak bah- sinde her hüdiseden istifâde ede — rekisıkı bir mukavemet duygusile Öteehize çalışmalıyız. Sade keni » mizi değil, günlük temaslarımızın| “içinde, bütün muhitimizi, herke zanmışlardı. Fakat Sırb istiklâli on- ları tatmin etmiyordu; bu sefer kan kardeşlerinden birçoğu Cermçn bo yunduruğu oltna geçmişti; Avustur ya kartah, Lombardiya ve Almam yadan kovulduktan sonra kızıl göz Terini cenuba, atını daha yumuşak -İzannettiği İslâv milletine çevirmiş - *İti; uzakta ve bu milletin ötesinde, Makedonya dağlarının o arkasında mavi Egeyi görüyor; oraya doğru kanat açmak; © yerlere kânat ger- İmek, pençelerini Akdeniz kıyılarına İatmak istiyordu. Sırplar conub İslâvlarının bayrak tarlığını yapıyorlardı; şimal İslav - ları olan Ruslar onlara cesaret ve- riyorlardı; eğer Avusturya kartalı.; İm yere seremezlerse kim bilir kaç İasır sürecek olan başka bir zincire vurulacaklardı. Bundan yirmi yedi sene evvel Arşidük Fransuva Ferdinand Viyananın meşhur Belveder sa - rayında oturan Veliahd Bosna Sa- Tay'a gelmişti. Fransuva kaba, sert İmağrur, iri yarı bir adamdi. Haya. Bom Sarayı Gini ve benm ba a RAL genç arkadaş baş başa vermişlerdi. aşk uğ yarmelıkei ölenlere dö O sırada bududa yakın yerlerde onİğldükten sonra bu hak Ferdinand'a birinci ve on altıncı Avusturya kok). er aiddi; o zaman yirmi yaşında ya- orduları mahevra yapacaklardı; bu N imanevraların sonunda Velahd Fran| man bir avçi olan, saray hayatından İsuva Ferdinand sekeri teftir ede -Jsetei, er manen eğlenerleren Sema İlm eler avan zorla hak- vazgeçirdiler; | hastalandı; hızla teslih edebilecek bir durum ve teşkilâtta değildi. Yani İngiltere sanayini yakın bir barbde uçak, top, tank vesair silâhlar ve askeri malzemeler yapabilecek surette ev. velden hazirlayip teşkilâtlandiırma- İngiltere, Fransanin kâra askeri kuvvetine güvenerek ve Almanya - nın, Hitler hareketindenberi geçen dör yıl gibi az bir zamanda vücude getirebildiği harb mekine - sinin muazzam olabileceğine inan - mayarak, muharebeye girmişti. Hal buki Fransa da kâfi hava ve tank kuvvetlerine malik değildi; - çünkü Fransiz parlomanı, tıpkı İngiltere - ninki gibi, harbin pek yakın oldu- ğunu ve hazırlıksız savaşa girmenin büyük tehlikelerle dolu olabileceği- ni düşünmek istemiyerek, teslihata âfi para vermekten çekinmişti. EL hâsl İngiltere de ve Fransa da Ak manyanın büyük hazırlıklarından İtamamile haberdar olmiyarak, ya - İhud -bilemem neden- kendilerine üzumundan fazliâ güvenerek ve nihayet harbin harb geldikten sonra da düşünülebileceğini ve onun için hazırlanmak kabil olabileceğini zan. nederek o Avrupanın ve dünyanın üzerine büyük bir âfe: gibi çöken harbi ne menetmek ve ne de böyle leke ve domünyonlarina karşı bugün kü tehdid edici vaziyeti takınırdı. (Onun deniz, huva ve karadu kuv - vetli bir İngilterenin ittifakından ayrılmam düşünülemezdi, O harb hazirlğı itibarile zayıflayan İngil -| tereden ayrılmıştı. İngilterenin, — askeri | hazrehiklar itibarile, zâfmi ve bunun müessif| neticelerini, 1935 İtalyan - Habeş harbi sonlarında ve daha sonın İs-| panya iç harbi yıllarında bütün dün ya görmüş ve hayretlerini göster - mekten — geri durmamıştı, Eğer İn- giltere, 1935 Habeşistan harbi es - nasinda, İtalyanın önünde ric'at et- miyerek Süveyşi Ok niş olsaydı;! belki daha o zaman İtalyan donan-| mamnı imha edebilecek ve o bugün Akdenizde ve Atlas denizinde bam İbaşka ve çok daha rahat bir durum. da bulunacaktı, Fakat İngiltere, böyle bir harbi 6 zaman yalnız başına yani Fran- snsiz yapınak mes'uliyetini üzerine alamamıştı; çünkü İtalyanın o za - manki hava armadasından (1) ürk- müş ve İtalyanın Libyadaki ordusu. mun Misarı istilâ etmesinden kork - müştu. Çünkü kendisinin yalnız kuv vetli bir donanması vardı ve fakat bu donanmayı koruyacak kâfi bir hava kuvveti olmadığı gibi hatta can düşmanımızdır; cenub İsi nın birleşmesine engel idama mahküm etmiştir. Henüz Belgrad Jisesinde Mi ve Ferdinand ya ap msi orrmub İslaviayı|ve 9efih bir hayat süren Otto öİdü| vecibeleri yapmamışlar, yani lâyı -İlecek kadar kuvvetli bir kara ordu.) 58 vimak isi yor. O idama mahkümdur: zira bi talebe | Otuz altı yaşında iken imparatorla olan genç Gabriyel Prençip son za-| veni bir ihtilâf çıktı; çünkü Sofi is-İden kurtaramıadıkları manlarda cemiyete girmişti; verem.|minde Bohemyalı bir kontesi sevdi;|Fransamın kendisi dahi solyundu; hayalinde Miloş KaJancak, ondan doğacak çocuklarının|ve kat'i bir mağlâbiyete düçar ol -|hükümeti İtalya ile ölecek sanıldı: lâkin yerine geçen) ir harbi karşılamak için İzem olan Mısırı kat'i bir emniyet altına alabi. iz Allah bu adamın mutlaka veli-İyile hazırlanmamışlardı. d olmasını istiyormuş gibi bu 1-İ Bunun için onlar a : e " > , garanti ettiklef | Onun İngiltere, İtalyaya kar. dam mevkiine Eccti'İni orta ve küçük devletleri mağlâbİşe hella nie Üni Dağ olmak ve istilâ edilmek felâketlerinletti. Ancak o zaman iktidar mevki- gibi bizzatlinde bulunan. o Almanya ve İtalya &n müthislile iş birliği etmek Otaraflım, Laval harb çıkarmak zişli şikâyetlerden edindiği intiba ve kanaati alâkalı makamlara ar- zetmekle bir vazife ila eylediğine kaildir. Memleketimizde içtimai taavü- ne ve sigortaya esaslı bir düzen verilmedikçe memurun tekaüğ meselesi bütün ehemmiyetini mu- hafaza eder. Devlet kadrosunda i ücretli memur namı altında istik- bali gayri müemmen bi | bırakmak âmme hizmetleri! İyikile görülmesi obakımından da zararlı olabilir. Eminiz ki, hükümetimi mahzurları nazarı itibarâ bu mesele üzerinde imkânin mü v sm - âmiller yüzünden bu davanın bü vi! için- de tamamen halli kabil olâmazsa, alâkalılar da bu zarureti takdir et- meli ve yeise düşmemelidir. Z Cümhuriyet idaresi daima me- murlarını düşünmüş, onların Je - hine hateket etmiştir, Bu mese - lede de öyle olacağından şüphe et* memeliyiz. Her hal ve kürda, bütçe müza- kerelerinin başlanması için önü - müzde daha bir hayli gün var. Muhterem * Millet Vekilleri. bu müddet içerisinde ücretli memur ların mütereddid ve muzlarib va ziyetleri üzerinde bizzat tetkik - lerde ve teemmülde bulunmağa bol bol vakit bulacaklardır. Ve inşallah elbirliğile çıkara - cakları kanun bize hallerini bildi- rerek tazallümü hal eden yurd - daşların yüzlerini güldürecek ma- hiyette olacaktır. Cömhuriyet: Adlin, mülkün €- sas ulduğuna kani bulunan bir re- jimdir. E Elm Calu lunabilecek başka dostlar bulunabi- lirdi. v Elhâsıl İngiltere, o zaman gerek Fransanın hareket tarzı ve gerek biloviç vardı ve onun crnubdan ge-İtabt üzerindeki haklarından vazgeç muş ve bir parçası müstesna, (op -İistememiş ve güya sulhü kurtarmış. İbizzat kendi askeri hazirlıksizlikle. i-İmandanı, gümrük memurları ve bir , Boşnak demiryolu memuru: onların len istilâya karşı gördüğü tarihi ro-İmek şartile evlenebildi; üç defa ba lü kendisi de şimalden gelen istilâ.İba oldu; kansı sarayda hakir görü. ya karşı yapmak için sonsuz bir ar-)lüyordu; lâkin Bosta Sarayda omun İzu duyuyordu, Gençler silâhlandı -İla birleşecek, ziyaretlerini beraber ilar; komiteye zmensob bir Sırp ku-|yapacaktı, Kosova muharebesinde yıldönü yolu ma mü idi: Sırplar Miloş o Kabileviç'in Avusturyaya girmelerine yardım et|kahramnlığım takdis ediyorlardı. tiler. O sırada Aşram mevki ku-İBoşnaklar parlak renkli bayram el bap rin yüzü: İvetli — olmamaları ponya gibi. rakları işgal altına alınmıştır. İn -Jt, Halbuki Fransa, o zaman gilterenin, bugün çektiği MY tere ile iş birliği ederek, hazirlıksızlıkların ve etle (harbi kabul ci .alniz Milletler yüzündendir. İngiltere ile Fran. ime sanin kâfi derecelerde hazir ve kuv- onları tabil ve|kurtulmiyacak, bizzat Fransa dahi İkudreti, mütteliklerinden bile rab İbugünkü fo5 bale düşmekisi Yan rum etmişti. Meselâ Rusya ve Ja <İdini kurtarabilecekti. İngil-İrnin verdiği manevi cür'etsizlik se- ile İbeblerile, İtalyanın hakikaten tak - dire şayan bir sürettç tatbik ettiği o muazzam askeri ve siyasi biğf önünde ric'at etmekle, tarihte - her zaman en acı kritiklere maruz ka - İacağı, bir hata işlemişti. Öylr bir (Arkası sayfa 7 sütun 6 da), Cemiyetinin azam ve müstakil bir İdevlet olan Habeşitan istilâdan Kezalik İngiltere, Fransanın har- mandanina imzasız bir mektub gel di; bunda komitecilerin hüviyetleri ve maksadları bildiriliyordu. Mek. tub Hırvat hükümeti dan Bu dapeşteye gönderildi: lâkin cevab ve emir gelmedi. Agram avukatla- mından iyardi polise gitti; ih. barda bulundu; zabıt varakası tot - turdu; gene netice çıkmadı. İSTER Sirkecide 80 otel varmış ve bunlardan 15 tanesi biselerini (o giyinişler; (sokakları ve meydanları doldurmuşlardı. Şehirde fazla bir tedbir göze çarpmıyordu. Veliahdla yanındakiler dört otomo bilde ve şehrin kenar mahalleleri den hizla geçiyorlardı, Hi yel) diye bağırarak Arşi: kışliyordu. Bu sesler ve bu parlak (Arkası sayfa 6 sütun 5 te) INAN, i sıhhi şartlara riayet etmedikleri için kapatılmış, Evvelâ bu otel bolluğuna şaşmamak elden gelmiyor. Sonra da bir başka nokta İnsanı derin derin düşündürüyer. 80 otelden 15 i ESTER VEN iNAN, v- İseyirei kaldıklarını görmeseydi beljO zaman Sr ER Sovyet Rusya, eğer İngiltere ile|be girmek istemediğine bakmayarak Fransanın askeri kudretlerine inan-|ltalya ile bir harbi, Fransasz dahi, saydı ve bu iki büyük devletin Mü-|kabule cür'et edeydi o vakit ge: nibteki o vaziyetlerini ve sonra dajmuzeffer olacak ve bugünkü felâ - Çekoslovakyanın . parçalanmasına |ketlerin önüne bile geçmi; olacaktı. ransanın — İngiltere ile ki Almanya ile harbi bilkuvve doğujharb iş bir pmaktan kaçınma- Tan o meşhur paktı imzalamaz velsina rağmen, doğu Akdenizde İn - bilâkis Fransa ile müttefik kalmağı!gfitereye kıymetli. yardımlarda bu - SFER INANMA! temiz olmadıkla için kapatıldıklarına göre diğerleri temiz otel « lerdir, demek oluyor. Fakat buna rağmen biz kendi kendimize acaba bunlardan kaçı «temiz ötels kelimelerinin, halâ yalnız «o tel: kelimesinin gözlerimizin önünde canlandırdığı şekle uzaktan olsun müşabihtirler, diye soruyoruz. INANMAİ TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: