23 Nisan 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Nisan 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> o... 18. ihanlürük SON POSTA ngılizlerin akınları Lendm 22 (A.A) — besiliz nezaretinin tel $ Avcı tayyarelerindsa mürekkeb kesif filolarımızla düşman tayyare- ri araanda dün mütenddid hava Sarpişmaları olmuştur. Fransız sa - hilecinde bir düşman avcı tayya -| *i düşürülmüştür. Avcı teyyareleri- Mizden biri ürsüne dümmemiştr. | tayyarelerimiz din gece) Yaptıkları muherebe keşif uçuşları simali Franandeki düş - Man tayyare mi mea Ni İvan etnişler ve 4 motörlü bir dü? Ban bombardıman tayyaresi döyü- Sahil muhafarı teşkillitima men muhafaza tı men - Mb tayyarelerimiz dün Havre dok- Marina İrücum ermislerdir. Rıhttmda İ Süsle o oyali Çeviren : İsmet Hu'üsi Yazan: Pierre Ghaine cuğum:s derdi. Bu bir iltifatı. Sev- giden ileri geliyordu. Hani cicim "nuşsa değil, konuşacağını hisset - : Bugün yapılacak futbol maçları 23 Nisan bayramı dolayısle be gün Kadıköyüde iki mühim fwtbel Dön klüb tarafından edilen maçlar şu şekilde dilmiştir: organize tanzim © çe R takimlari saat 13 te karşıla - lardan biridir. Aralarında ecnebi te vermiş geler gülüyorlerdi Hayatta gee kendine bir Yollsm birinci İle olark Galetaseray-Fenerbnh | İk çamuru elde edebilir g.bi. kuşum gibi, minnoşum gibi.' bulmuş, rahata kavuşmuştu. Ra « Hak'katte hiç de şisko değildi. hat ettikçe sikleti artıyor, sikleti sağlam bir tekimder. İki tekim sındaki bu maçı da hususi bir e - Bir çömleğin esrarı Kuru balçıktan su karıştırmaksızın çömlek yapmak kabil midir? Balçıktan çömlek © yapabilmek için her şeyden önce ur yapmamez İâzimdir. Biz balçık ça- murura, balçıkla suyu © karıştırmak suretile elde ederiz. Balçıktan çanak, çömlek yapabi dır, içi a islenilen şekli vere» bilmek için de dahu büyük bir taz- İyike ihtiyaç göstermektedir. i balçığı tazyik eder sdiğimiz şekli veriyoruz. Fakat iş yalız bununla bitmiyor. aryik ayni zamanda balçık zerra- tmm birbinne iyice yapışmasını da ir doğuruyor ki, bu vaziyet onu daba sağlam, daha sert bir hale getiriyor. Bu vazifeyi su da yapmaktadır. Balçıktan © yaptığımız O cizimler mümkün kuruduğu zaman bunların O içindeki ni tebahhür eder Bu vaziyet, balg- örilğm, serileşmesini #mucib olur. Su - yen tebehhiir etmesi, balçıktan ya- pilen eşyanın bir miktei küçülmesi. ni de mwcib olur. Fakat bunun bazı mahzurları vardır. Balçiktan yapılan esya, ku- rurken bazan çatlar, Netekim suyu çekilmiş bir nehir mecrasının dibi . İTanıştıkları zaman tiyatrolarda arttıkca meşher oluyordu. hemmiyet vermek İliztmder ijenprömiye roline çıkardı Adı! Tiyatrodan, sinemaya gecti, Aİ © izm hakem ; Fr&veldi. Bütün jonprömiyeler merikadan çağırıldı. Gezeteler bir) ; AtİStİZM kursu gibi *idan boylu, karınsızdı. İharika olduğundan bahsettiler. TAİ faşanbul mintakası Atletizm A- Günün birinde, yeleğinin düğ -itil amanında Parisin en meshur|- hğı tarafndan hazırlanan ha - ni tetkik ettiğimiz zaman, burada ie vaziyeti görürüz. Mecranta e kakış olan balçık, suyunu elimizde bu derecede ağır bir tazyik kaybetmek dolayısile muhtelif ver. vamlasi mevcui değildir. Elle böyle!lerinden çatlar. Uzun kuraklık dev- bir iezyik icra etmemize de imkân relerinden sona birçok topraklarda Nan gecesi şarki İngiltere İrerinde uçuş yapan hafif ve ağir teyyarelerimiz 5 teyyave perdanna bombalar | atmışlardır. he e m Ka apar e j Muharebe tayyarelerimir dün ve £* Bristol kanalında “ir kafile e irite ilerlemekte olen 8 bin to - mÜâtokek bir dümen tiesret vapu- Lİ . Ayni töyyare- *r İnsilterenim ermek garkt sahil - leri açıklanında diller biyik bir va! Pir ağır hasara wğratmeler ve bir karakol gemisini batırmislardır. 1 Avcı tevyarelerimin. tarafından "siz adalarına karsı yapılan hü - Sumlarda Manş denizi üzerinde ce. Teyan eden hava muharebeleri ee. - #ç düşman sv tevvaresile balon imha edilmistir. Manş de Brirtot Blerheim &- j # f dl e melerini biraz zor ilikliyebilmişti.| müzikhollerinden birine cağırıldı.İğem Terzisini yeleği! dar dikmiş) zikholde - i iie! olunakla Hhaz ett, kumağ' fabl": çapan alele GE De ee kasını kumas darahır cinsten yaD-) ver yoktu. Biletler daha vvlsr ön- < ie itham mera helena pe satılmıstı. Klare da een çe düğmeleri * Hani eski kücük Klara şimdi ki - ev önkikkte kendisi de malik: el-| 123 çeki Kürk Re ui di bar addedilen b'r kadın olmuştu. da. Sişmaniryordu. Halk memnundu. o Tivatroda Kodamı onun kazanç mmebat) kahkahadan başka ses duyulmu- #di. Şişmanlıyamazdı.. Sişmarl'a | vardı. Klara o dikkatlı © dikketli mak hakka değildi. elime BEİ baktı, Onu şisman vücudüne zAğ- .—, pek e e İmen gülüne bulmadı, Sempatikti, başladı. İçimin zerresini “ #RARA cana yakın belleri vardı. Heyhat pe rejim. me Hünel Bae e hik bir gey ze İde açılışta üç reveranstan otuz alt kursu 28 Nisan Pazartesi gü- nü saat © dan !öbaren mesaisine baş! layacaktır. Hakem Kurscuda ve Firitan muallimlik yapacaklar . dır. İlkbahar atletizm müsabakaları İstanbul Atletizm Ajanlığından: 27 'Nisan 941 Pazar şünü yoktur. bu hali görebiliriz. Bu vaziyet, bö- Tazyikle sw arasında ne müna .İvük zelzelelerden sonra toprakta İhami, Najhlsebet var? Yani, bir balçığı su ile görülen çatlaklıkları andırmaktadır. karıştıracak olursak el gibi wak bir Bize besit ve küçük görünen bu ya tazyikle ona istediğimiz bir şekli İriklar, çatlaklar, meselâ bir karınca verebildiğimiz halde kuru bir bal-Jiçin maaxzam zir uçurumdur. çağa neden bu kadar büyük bir taz- yike ihtiyaç var? Balçığın kururken © çatlamaması için, içine km koyazler. OBalçığm iti olan Berada suyun »olü, tıpkı maki.İyerasına burasna melerdeki yağın rolü gibidir. Yani,|kum zerreleri, balçık zerrelerinin Vü. sera | makinelerdeki yağ. nasl makine -|zumndan fazla birbirlerine girip edilecek olan ilkbahar müsabakaları!tin kaymasım kolaylaştırına, bu .| büzülmesine mâni olurlar, arkadaşla sabah saat 10 da Ka- diköyünde Fene'bahçe stadına teş On liğin aşağıda isimleri oyar'lı hakem)reda da su, belçik rerratinn kay rmaktadır. Balçı .İdikten sonra, kollarımızı mvayarak mesini ğin yumuşaması demek, balci yer Şimdi biz bütün bunları öğren- pekâlâ işe baslıynbiliriz. olmuyordu. hai #önprömive rollerine çıkıyordu. Fakat korsa ve usta terri sayesin- de. Ewwelce sevgilisi Klüranın iti - fat için kullandığı «Şişkocuğum. hitabı artık iltifat yerine geçmi - yor, aşağı yukarı hakareti tazam- liste Klara, <Şişkocuğum. dediği zaman Pröval boynunu büktü: — Biliyoruz, dedi, tekrerlama- na lüzum vok. Klara bu söze kahkahayla gül- dü, Ve bir daha «Şirkocuğum» de- medi. Fakat başka bir şey de de- medi, Frâval sahneyi terketti. Kendi- ni kapıp koyuverdi. Acıkınca Yi -| bir İngiliz tayyaresi düştiri -İ yor, susayınca içiyordu. Gün geç- P tikçe göbeği büyüyordu. Kolları bacakları; şişti. Dört köşe bir sey ; veveran« yaptı. Sahnenin arkasın- daki odasına etrdiği zaman kürk- ler, elmaslar içinde bir kadın onu bekliyordu. Bu kadın - Klara idi. Görür görmez boynuna atıldı. Ve| eskiden olduğu gbi, fakat başka bir kelime ile hitab etti: «Benim miniminim, nihayet s6- hi bulabildim. maraseeesenensanesman Şehrimizde yapıla- cak un stoku Hükümetin şehrimizde büyük bir ön stoku vücude getirilmesi hakkın İdaki kararı alikadarlara tebliğ © *| ilammuştur. Belediye bu hususta; İderhal fi geçmistir. Belediye Toprak Mahsulleri Ofisile temasa geçerek bu un stokunu kism bir Zar /Selim Duru, Yı rifleri Sen olunur. ratrn koleyca ka; başka Bir balçık tedarik Mübeccel, Jüle, Hidayet, o Adilbir şey değildir e balç'ktan şelBonn Biriz Mâve ae ni Giray, Naihi Moran Tevfik Böke,|veva bu şekilde, meselâ çömlek ve-İedeceğimiz suyun miktari, balrığın Hüsumettin Göreli, Cam Uzunoğ.|Yahud çiniyi yapsrken, bizim de is-Jüçte biri kadar bir şey | olacaktır, lu, Musa Kâzim Uzunoğlu, Firuzan |tediğimiz şey, balçık zerratimn ko-! Bunları iyice karıştıralım, Tekil, Zeki Yumuk, Dr. Nurewin,İlaycu kayması, bizim arzu ettiği -| Suyun karar olarak konması çel Zeki — Gökişik, C. Basaran, Sadık|ımiz sekli almasıdır. mühimdir. Çünkü su fazla olacak o Ceylân, İ. Bakır, Fethi Nadolski, Tazyik te bu vazileyi yapmakta- (Arkası sayfa 6 sütun 5 te) Süleyman, Mecdi, Şakir, Nuri Ors: z Hamdi Saver, İbrahim Hakkı, Ra-)- İskender Sungur, Kaya Ataku; Nasıl evlenmişlerdi, sonunda ne oldu ? sezmediklerini anlamak ister gibi daima etrafındakilerle alâkadar. Hâdiseyi tahlil edelim: Bilek; Andoi Zeynel dere; Davud; Klopstok; Rifi bahattin Duraz; Nedim Aydınoğ Hüsnü Cah; Cevdet; Fahri; Suad. «Bir bayanla tanışmıştım, Hak- kındâ biraz tafsilât vereyim: Gü- zelce idi. Göze çarpardı. Fakat &z Seri bisiklel yarışları İstanbul Bölgesi Bisiklet Ajanli . İtalyan tebliği Roma 22 (AA) — Remi teb Simali Afrikada Tobruk mta - topçu ve keşif kolu faali olmuştur. Münferid düşman tanklara çıkmağa teşebbüs et - Dedi üzerine bir kaç esir mhimmnş - Sollum'un şarkinde mevzilerimi- yaklaşmağa © teşebbüs eden bir kohu ağır zayistin geri püz- Dün, sabahın ilk setlerinde, dün > hava ve deniz kuvvetleri Trab bombardıman etmislerdir. ünmanin bir bombardıman tay Yarasi düsürütmüştür. Sarki Afrikada, Dassie mintaka- ndaki mevrilesimize karnı faali Yeis bulunan dünün kolları sd - detli makabıl taarrazlar seti NE nöskürtülmüntir. ir” 3 ? 2 / — Ayol ben içmem kit... — Aman sus, pek ayıb oluri... Aa lelpomeni bir kahkaha attık - ii #onra bir elile Şefvanın başını ktu, diğer elile de ağzına kade- İ boşalttı, Setvan bağıracak, tükürecek,| 4 yacak oldu. Rakı gerine kaç-| kay indi Fekat bir kadeh de - Bavatında ilk defa olarak rakının Yaşlı, tatması Şaşkınlığı henüz *L olmamıştı ki Melpomeni ayni Ya İiyeyi bir ikinci kadehle tek- r etti, Bu sefer Şetvanın gözle- b ateş fışkırmıstı. Fakat ba- irmak, ağlamak hisleri kaybol - hi. Hayat birdenbire kendisi - rakı midesine inmişti. mina) oldu. Bir akşam müteessir bir halde bir parkta oturuyordu. Eski br arkadaşı onu gördü, tanıdı. Şimdi bir tiyatronun müdürü olmuştu. Preval gibi bir aktöre ihtiyacı vardı. Sişman olmasına reğmen derhal tiyatrosuna kabul edecekti. Yalnız vereceği roller oFrövalin eski rolleri tarzında olmuyacaktı. Jönprömiyepe çıkmıyacak, komik yoller oynıyacaktı. Fröval işsizdi. Çarnaçar kabul etti. İsmini değiştirmeden komik rolere çıkmak izzeti nefsine sağır geliyordu. Afişlere Dik diye ya. zıldı, kendi kendine: «Ne hazin a- kibet» diyordu. Fakat vamlıyor - “İ “Daha ilk sahnelerde hülki gül-)dirmiştir. Süllerden sik sik nümu neticesinde| dürmive başlamıştı. Yürürse gü-İneler «lınacak ve kimyahaneye gön İüyoriar, oturursa gülüyorlar, ko- ne çek tatlı, çok neşeli, her türlü kaygudan âri olarak göründü. Te- bessimünü gören de mi?. Diye sordu, Dürrü iyi bir arka- daştı. Ona iyi bir cevab vermek — Doğrusunu istersen fena de- — Öyle ise bunu da içi... Diyerek Meipomeni bir üçüncü kadeh uzatıyordü. — Yok elmasım!.. Sen içirirsen içerim!,.. Böylelikle hayatının üçüncü raki kadehini de Melpomeninin kadehin elinden içti. Bu üçüncü manda hazırkiyaca zen yardım cemi- yetinin kongresi ğindan: İ — Seri bisiklet yanşlarımı 4 öncüsü 27/4/1944 tarihine müsa- dif Pazar günü sabahı Topkapı ie i Silivri yolu üzerinde ve 125 kile - İstanbyal, Öğretmenleri Yardım... ak bi; memafe dahillede yep iCemiyetinden: acili. Cemiyetimizin 1941 yil kongre-| “2 y, si 26 Nisan 1941 Cumartesi gönüyylame mı? cem saat 9.20 da sazt 15 te Eminönü Halkevi sale -| 3 —— Konuya iştirak edöcek bi - munda yapılacaktır. Arkadaşlarin; ;kleiçilerin hazırlanmış oldukları teşrifleri rica olunur. ihalde Topkapıda hazı bulunmaları ve isimlerini hal g “Sütler sıkı kontrol edilecek ieitizmeleri DE heyetine kay İ © Belediye son Mami — semtlerde görülen s#ütlen zehirlen - : a m en anına! Vatandaşlıktan iskat ve süt satışla siki bir şekilde! (O Ankara, 22 (Hususi) — Yaban kontrol edilmesini alâkadarlara bil)cı bir devlette vazife alan ve teb- iğlere rağmen bu vazifeyi terket- iyen Necati Akcan, Türk vatan- daslığından çıkarılmıştır. lerini karıştırıyordu. Setvan bu gözel kadının cilvelerine: — Elmasim, sultanım, canım, cananım... Demekle ve gülümsemekle muka r. d görgülü ve tahsili kıta. Evine, ço- cuğuna çok bağlı olduğu her ha - binden anlaşıbvordü. Şikâvet et - miyordu. Fakat kocasının kendini bir zamandır imal etmesinden muztaribdi. Zamanla dost olduk. Bana anlattı, Xocası genç bir me- murmuş, uzak bir vilâyette çalışı-| yormuş. Onu görmüş, sevmiş ve evlenmişler. “Orada mes'üd yası - yorlarmış. Kocasının memuriyeti İstanbula nakledilmiş İstanbula gelroieler. İşte kocanın ihmali ve bu vüzden tahaddüs eden geçim- sizlik bu zamandan başlıyor. Kocasını da gördüm. Fena ah - lâklı bir kimse değil, iyi yetistiril- miş, İyi görmüş ve İyi vaşamış. Karsına karşı başkalarının ya - nında iyi ve müşfik şörünmiye cebri nefs ediyor. Fakat onun biraz acemi hareketleri kendine eza veriyor, Başkalarının da sezip ses Ayol ismin neydi: Ayol neredesin?.. Şetvan masa başında yalnız kal mıştı, Melpomen; de Dürrü de si- Vinmişler, kaybolmuşlardı. Şetvan buna bir türlü inanamıyordu. Göz- bele ediyordu. Dürrü kadehini kaldırdı. — Setvan, haydi, Melpomeni- İnin şerefine... — Hav, ha Kı yin nberi bulanık ve çift gören göz- di. Bakı hakkında söyle bir muba”| er; tatlı bir bargınlık tesirile kaz keme vürütmeğe basladı: Banıyordu. Ömründe Şetvan ken- — Doğru söylemek icab ederse dini bu derece rahat nes'eli, ha - rakı tabir edilen bu nesnenin ilk! #i# hinsetmemişti. Titriven şeha- yudumu boğazı yakıyorsa da ikin- det parmağile Melpomeniye Dür | ci ve yudumları kalbe rüyü göstererek... neş'e ile karışık bir ferahlık ver.) — Ruhu revanım. diyordu, biz mekten geri kalmıyor... Nerede|bu zatla çok sevisiyo Pera - benim kadehim Dürrücüğüm?...|ber büyüdük... Ta çocukluktan Sen çok iyi bir çocuksun! a böyle olduğunu ötedenberi bilir -İoynadık... din ya... Şerefine... se bahçesinde cev! Masadaki samimiyet gittikçe bü| kilise oynadık... Senin anhysca- yüyordu. Melpomeni şimdi Set -İğın çok çok se ize Biz onunla vanı şpdıklıyor, ceketinin iç ceb-'adeta iki kardeşiz!... Değil mi?. İhavat!, l —İlar... Ne tatlı, me mes'vi anlar va-| İsiyordu. Hele su Sakrağın tatlı di- fi. ne oynadık,., Evet, ceviz bahçesinde |!er söv'üvordu: Beni burada gördüğüne şaşma... lerini açtı, kapadı, ellerile iyice oğuştu ö Dedi. Fakat ne Dür yü, ne Melpormeniyi görebildi. Şimdi ya- Bu genç yaşadığı muhitten, ta - mıdıklarından uzaklaştı, Genç kızı tanıdı, genç kız mühitinin güzeli, iyisi, mükemmeli idi, O muhif icine girmiş kenç erkeğin fikirleri de muhitip çerçevesile tahdid ç - dilmişti. İleride olacağı hissede - İmedi evlendiler. ği İstanbula döndükleri zaman iş değişti. Çünkü genç erkek esasen alısık olduğu muhitte bir an de intibak etmişti. Tabii kadın ede - memişti. Genc erkek bu muhitte 3 arak mükemmel bulmuyor - u. İste mes'ud bâşlıyen bir izdi « vaç, ve sonradan inkisar.» Bay Salim, Sizin bana anlattığınız ask hi - kâyesi tuna çok benzer, siz volum baslaneicındasnız. Yolun sönün - da her ikinizin bedbaht olmama- >divaçtan nız için bu vazdeçiniz. TEYZE © saat gittin? Bakalım ben hoşuna gi Hoşa gilmek de söz müydü!.., Setvan bayılıp ayılımıstı. rün de şu Şakrak kadar fındık kurdu çıtıpıtı kız görmemişti. — Öyle ise gel benimle bera ber, Gardenbara gidelim... Ora da numaram var... Beni numa remda gör de o zaman bayıla nında ufsk tefek bir kız oturmuş yl, gülümsüyordu. — Kızım sen kimsin?... — Ben Şakrağım, — Şakrak... Çok güzel isim... Sakrak... — Ya senin adın nedir tente - num!... Kız ona tontonum demi: ton ha”. Ah ne süzel hav Ne silveli kızlardı bu kız- ler eörlüvordu. durmadan ne — Sakrak devin geçme. Ben is- tikbalin en bövük wldizisim. Sakrak ka'lkmısı. Setvan da kalktı, fakat dizleri pek yumuşa- mıs, titrek olmuştu. Hafifçe sen- deledi, — Oldu olacak... Gidelim"... . Koço imdadına yet smiş, . Mevhaneciyi #ö- iilecek bir hesabın İolması lâzım geldiğin hatırlatı: — Evlâd... Borcumuz kaç ku - /ruş?. a dim... Madam ş a ! . Bi-

Bu sayıdan diğer sayfalar: