29 Mayıs 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

29 Mayıs 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Avrupa ve Amerika Muhittin Birgen erika harbe girecek mi, girm'yecek mi? Ya gire. cek, ya girmiyecek. Girecekse bir gün evvel girmeğe mecburdur; girmiyecekse, bugünkü tuttuğu siyasetin manası yoktur. Çünkü, bugünkü siyaset, bu siyaseti ifa. de ve müdafaa eden neşriyat ve mutuklar ve nibayet, meselâ Bay Roosewelt'in son nufku gibi hep birbirine benziyen nutukları, manysyı Avrupada zayıflatmak. fan ziyade kuvwvetlendiriyor. Adala, bir çoklarma garib gibi gö rünür; fakat, her kim &güzlerini etrafa gezdirip Avrupanm mühte- Mi sahalarındaki fikir tahammür. İerini tetkik edecek olursa çok vaz surette görür ki, Amerika. mn bütün siyaseti içinde yaşayan Amerika hâkimiyeti fikri, her yerde bir Avrupalı duygusunun reaksiyonunu yapıyor. Rusya ile “Türkiye müstesna, bugün Avru- Panın ber tarafında matbüat, eski Avusturya feylesoflarından Nau. mann ile onun balefliğini ve Bay Hitlerle Hessin hocalığını yapmış olan general Haushofer tarafın. dan neşredilmiş olan Avrupa itti-| hadı fikrimn naşirliğini yapmaya başlamışlardır, Amerika ile İngil terenin Almanyaya tevcih etmek. te oldukları müşterek hareketi, Avrupalıların ruhlarında manen çürütmek için, Almanya bu Avru- pa ittihadı fikrini çok mükemmel bir silâh olarak kullanmaktadır. Hatıra gelebilir ki muhtelif mem. leketlerde göze çarpan bu neşriyat Alman parasile yaptırılıyor; müm. kün. Fakat, Işin muhakkak olan Bu| Şark tarihleri şarkın meşhur o ekseriyetle şöyle derler; kullanır, bu iki lisanda da şiirler bir tarafı var ki o da bu fikrin her memlekette taraftarları yâşamış- tır ve gene her tarafta bu fikrin ya samimi ve kani müdafileri, ya. hod da bu fikirleri gitikçe munis bulanlar süratle artmaya başla. mıştır. * Bizi bu mülâhazalara sevkeden müşahedeler pek çoktur. Bunlar- dan herkesin gözüne çerpabilecek Kadar mühim bir tanesini z'kret. mek için, Fransada, Almanya ile anlaşmak ve onunla birlikte yeni bir Avrupanın temellerini kurmak fikrinin son aylarda yapmış oldu. mi ohatırlatabili- rim. Almanyada bu harbin bida. yetnidenberi çok kuvvetle yayılan bu tarzdaki fikirlerin Fransada da ötedenberi taraftarlar; vardı. Bu taraftarların o miktarı bugünkü Fransada süratle artıyor, Mareşal Pötan, Weygand, Darlan gibi, ha. kiki Fransızlığa derin bir bağlı- lıkla bağlı insanlar tarafından Fransaya resmi bir siyaset olarak kabul edilmiş olan bu fikir Hare. keti, bugün tereddüd devrinden teşebbüs devrine geçmiş demektir. Artık, Fransa bir gün politikası. nın değil, bir istikbal politikasının eteklerine yapışmış ve © tarafa doğru gidiyor. Bu gidiş, Fransavı Almanya tarafına geçip onunla birlikte, icab ederse o Amerikaya dahi karşı gelen bir harbe kadar götürecek olursa biç hayret etmi. yeceğiz; çünkü, kararsız Amerika, hazırlıksız Amerika, ikiye ayrılmış Amerika, mütemadiyen lâfla yap. tığı mücadelede, karşı tarofa mü- kabil propsgenda için bol bol va. Kit bırakmış ve ayn! zamanda, kendisinin yeryüzünde nasıl bir hâkimiyet emelleri taşıdığını gös teren delilleri vermekten de hâli kalmamıştır. Mütemadiyen deniz lerin hürriyetinden bahseden A- merikanın, bu bürriyeti iki misli (Arkası sayfa 8 sütün 2 de) NN e m TAKVİM İİ müzden uzak kalan, halleri ve is- Hastalık da sağlık da bizler için. dir; her insanın er geç hastalık ge- çirmesi mu&adderdir; hastalıklar Ta bilhassa çocukluk devresinde ol dukça sık rastlanır; burada çocu ğun vücudunun nazik olması, he- nüz mekroplara alışmamış olması ve mikropların çocuğun vücudu- Du sevmesi gibi birçok sebebler vardır. Hasta düşen çocukları, tedsvi| noktasından, iki sınıfa ayırabil'riz;| bunların bir kismı hemen veya hemen değilse bile hastalığına e&| re bir veya birkaç gün sonra he- kim önüne getirilir ve tedavileri bu suretle başlanmış olur, Ötekiler evinde ( kalanlardır; bunların birtakımı eve çağırılan bir hekim tarafından *edavi edilen ler diye, ikincisi ise hekimsiz ka- lan zaval diye birer kategori- ye koymalıdır; bahsetmek istediğimiz bu sonuncu sınıftır. Hekimi çocuğun yanına çağıra- bilmek ailenin hali vaktinin yerin. de olduğunu gösterir; çocuğu hek!- min yanına götürebilmek de öyle- dir: hali vakitleri yerinde olmi- yanlara gelince: bunlardan bir kısmının parası yoksa da edindiği bilgiyi vukuf ve tecrilibe, hasta - lanmış olan çocuklarını hekimin bulunduğu yerlere meselâ dispan- sere, hastaneye, polikliniğe, ba - kım yerine götürmeğe sevkeder, Burada çocuğun hastalığının nev'i ve şiddeti masvmuubahs değil Nihayet çocuktur. Cüssesi küçük- tür. Sırtlanır, yakında bulunan böyle bir sıhhat müessesesine ge- trilir; kliniklerde bu bale bergün şahid oolmaktayı. Bizim pe.| likliniklere kuşpalazı da, kızıl da, tifosu da, boğmacası da, kizamuğu da, pnömonisi de getiriliyor. Bun-| ların içinde hastaneye yatırılmak için getirilenler de var, Ve bunlar hemen hemen ekseriyeti teşkil et- mektedir. O hasta çocuklar mille - tin açılmış şefkat kolları arasına giriyor ve ancak tamamen iyi ol- duktan sonra evlerine, âile ocağı- na geri veriliyor; ne mutlu böyle Türk yavrularına ki hastalığında devlet yuvası onlara hali sıhhatte bulundukları zaman gülüştükleri aile yuvasını aratmıyor. Burada üzerinde durmak isle - diğim nokta bu değildir; asıl dik-| kat nazarımızı çeken çocuklar has- talıkları esnasında bizim gözü - tkballeti hakkında hiç bir şey bile mediğimiz çocuklardır. İşte asıl bu gibileri meydana çıkarmak lâ- Garb tarihleri ise kendi meşhur onların bıraktıkları eserleri anlatırlar; «— 'Tabda şa ilâcı buldu, mekanikte şü tısulün mucididir, elek- triği, buharı veya şu makineyi keşfetmiştir; derler. ocukları İşte bizim bugün), BUHAR MAKİNASININ, ,muci pı ELEKTRİK AMPULLERİMİM muş ülimlerinden bahsederlerken «> Çok geniş bilgisi vardı, arabcayı, acemeeyi kendi dili gibi yazardı.» simalarından o bahsederlerken YAZAN rofesör doktor İhsan Hilmi Alantar m zaman bu hastalığ: şifalandırınak için çocuklarını bizim önümüze getirmiyen annelerin yavruları - dır, Bir annenin çocuğu hekim nüne getirememesi için para, va - Sıtasızlık, tecrübesizlik, bi gibi bir takim hallerden başk yük bir derd daha vardır ve işte biz bilhassa bununla mücadele et- mek mecburiyetindey!z; bu, ih - malolr; teseyyübdür. Bu gibi . şef- katsiz demiyeceğim - ıhmalci, bu- günün işini yarına bırakan anne- leri hekime alıştırmak en başlıca ife olmalıdır; bu vazifeyi ise hekim yapmaz; bunun için ayrıca teşkilât ister. Hükümetimiz gerek bizzat ve gerek belediyeler ve kayır cemi yetleri vasıtasile bu işi de eline al- mmş ve senelerdenberi bununla da meşgul olagelmiştir; bu cümleden olarak büyücek şehirlerin muhte. 1if semtlerinde açılımş olan çocuk bakımı yerlerinde müracaat eden hasta çocuklar tedavi edilmekle beraber onlardan artık bir daha İSTER INAN, İSTER INANMA! Amerika Cümhurreisi Roose. velt dün beklenen nutkunu si ledikten sonra bir beyannâme ile: — «Fevkalâde milli tehlike hali ân etti. Bu «fevkalâde milli tehlike» kanunu Almanyada da vadır, orada harb arifesinde bulunul- duğunu ilân eder, askeri ma- kamlata mülki idarenin birçok işlerini devir almak ve yarım seferberlik yapmak imkânım verir. Kanunun delâlet eti Amerikada Almanyadaki: ni değildir, buna rağmen cüm. hurreisinin salâhiyetlerini ge- pişletir, ona borsayı muvakka. ten kapatmak, radyoyu tatil et- mek, fabrikalara ve havuzlara el koymak, ithalât ve ihracatı kontrol altına almak imkânla. is zamdır, Bunlar ne süt çocukluğu devresinde çocuğun #ıhhi durumu mızın sıhhati Çocukları korumada ziyaretçi hemşire teşkilâtının lüzumu İ Nazari bilginin kıymeti inkâr edilemez. Pakat faydası ekser ah- vâlde bilenin yalnız şahsıma inhisar eder, ölümü ile sönüp gider. Kütleye, kütleden geçerek evvelâ kütlenin mensub olduğu millete, sonra da bütün cihana faydası olan bilgi fen âleminde eser halinde gelecek nesillere intikal eden, balka fili ve ameli faydası doku nan bilgidir, garbden ayıran büyük kuvvetlerden bir *anesi, birin - Şarkı cisinin ilk yolda kalmış, iknicisin yolu takib etmiş olmasıdır. gelmiyenlerle hastalığı tinden sonra gelmesi ların tedavileri ya b tırılarak buralarda veyahud! evle- rinde yapılmaktadır; bu İş, yani hasta çocukların tedavilerini ev - İerinde tatbik etmek meselesi zi Yaretçi hastahakıcılar sayesinde *amamlanmaktadır Bu ziyaretçi hastabakıcılar kim İerdir? Yetişmeleri tesil oluyor? Ve ne gibi vazifeleri vardır? Bu kızlar veya kadınlar evvelâ hastabıkıcvlır yani orta o mekteb tahsilinden sonra hs ıcılık 0 kumuşlardır; ve mükmemel birer hekim asistanı olmuşlardır; bun - ların da tıpkı hekimler gibi ihti - sasları vardır; veremli hastalara bakanlar, yatalak hastalara bakan. lar, kötürümlere bakanlar, körler. le meşgul olanlar ve nihayet has- ia çocuklara bakan ziyaretçi bas- tabakıcılar var. Çocuk işlerile uğraşan hem. girelerimiz yalmz hastalarla değil, sağlamlarla da meşgul olurlar, İlk yaşlarımı yaşıyan çocukların ye -| meklerini, temizliğini, sıhbi duru.| munu kontrol etmek dispanser he-| kiminden sonra hastabakıcınn işi- bu hemşire, hekimin münasib gördüğü muayyen O zamanlarda - meselâ ayda bir -ilk yaşlarım (Arkası sayfa 6 stem 5 te) rını verir. Kanun Almanyadaki kadar geniş olmasa bile Ameri. ka hesabına gene mühim, fev. kalâdenin de üstünde mühim bir tedbirdir. Çünkü Amerika İevkalâdeliklere alışkın değil dir, tam suretiş normal, ger. ten demokrat memlekettir. İsterseniz Avrupa ile bir muka. yesesini yapımız, bu fevkalâde tedbirler (o Avrupanm birçok memleketlerinde de yapılır, hem normal zamanda yapılır, kanun çıkarılmasına, umumi efkârın hazırlanmasına lüzum yoktur, beyanname de neşredilmez. A- merikada ise hem vaziyetin fevkalâde ciâdi olmasına, hem de umumi efkârın hazırlanma. ji sına, üstelik yarım asırda bir defa baş vurulan fevkalâde be. || yannamenin peşredilmesine lü. zum vardır. Farkın küçük oldu- una: İn ise hem ilk yolu, hem de ikinci | E TETKİKLER 3 Pike bomba tayyareleri Pike ne demektir, nasıl yapılır, faydası ve zararı nedir? «Şekil No. 1) | Pike tayyarelerm 609 dan 909 ye ge-| gerek, yere tam amud bir vaziyelie | inişleri #ğekil No, 2) Tayyarenimi pikeye geçi ve pike. den çıkış anlarında İçindeki insanla, rin geçirdikleri muhtelif haller: Pilerye geçiş zamanmda tayyaredeki- ler şikletlerini kavbederler. 2) Tay- yöre alçaidıkça içindekiler tayyare - den dışarıya değen «bir çekilişe his, sederler. 1) Pikeden çık esunsunda tayyaredekiler ağırlaşır, âdeta yuka- rdam iidlelie basıiyorlarmcaş gibi olurlar, Bugünkü hava harblerinin en esaslı silâhlarından biri bomber- dıman tayyareleridir. Bugünkü hava #flolarında bombardıman fayyarelerinin nisbeti gittikçe art maktadır. Geçen dünya harbinin sonla - rında, muhtelif muharib memle - ketlere metisub hava #ilolarımdaki bombardıman tayyarelerinin nis - beti ancak “e 9 dan “5 13 e kadar- dı. Halbuki, 1933 yılında, belli İbaşlı büyük devletlerin hava filo. larındaki bombârdiman lerinin vasati nisbeti $e 48 di, Me. selâ: İngilizlerde $£ 88, Alman ğ TER iNAN, iSTER INANMA! “hakkında me de hasta oldukları da 9e 55; Fransızlarda Şe 43; yanlarda W 40dı. Bugünkü harbin tecrübeleri, ve bombardıman tayyarelerinin oy » 'nadıklari mühüm rol, bu tayyare. Sözün kısası Bütçemiz E. Ekrem Talu Meclisi, mus terem Dr. Refik Saydan hükümetinin 1941/42 yık için Bâs zırlap ta kendisin arzettiği bütçeyi kabul ve tasdik eyledi. bür senelerinkilere nisbetle fevkalâde sayılan bu bütçenin masraf yekünu dikkat nazarı ç€ kecek Kadar kabarıktır; ve bö mühim. farkı kapatabilmek, mü vazeneyi tesis etmek için hükü metimiz bir takım ve: > zam yapmak mecburiyetind? kalmıştır. İçinde yaşadığımz müşkül güt- Jerin bize yüklediği bu muvakkat ağırlığı taşımak, başka vakitlerde olsaydı ihtimsi ki pek 20r olurdu. Fakat şu dakikada, vatanım nazi durumunu idrak ve takdir eğdef her yurddaş tahammülünü ölç mekte ve tamamiyet ve istiklâl. mizin korumnasına matuf her fe dakârlığa katlanacak kudreti ken di varlığında bulmaktadır. Filhakiks, gazetelerimizde neş- rolunan rakamları gözden geçirin- ce, yeni fedakârlıklarımızı istik zam eden masrafların millf müda İsaya inhisar eylediğini görüye- Bi izin öbür kısımlarını da ise hükümet bazan, bittabi im- kân dairesinde tasarruf bile yap- muştur. En zengin gelir kaynaklırna sahib devletlerin dahi bütçelerini tevzin hususunda (uğradıkları müşkülâtı gözönüne getirecek o- lursak, hükümetimizin, cümhuri- yet rejimi kuruldu kurulalı, takib edegeldiği dürüst maliye siste. minden bu sene inhiraf etme. i iftiharla kaydetme. Devletin, camlayı yaşatmak maksadile, ferdlerden önümüzde, ki yil için dilediği fedakârlıklar da, başka mületlerin, altında ezik dikleri tekilife nazaran gene de 0 kadar ağır sayılmaz. Bahusus, hü- kümetimiz mülevazı halkın, kü. çük memurların, cüz'i kazanç $&- hiblerinin durumunu (düşünerek kendilerini daima olduğu gibi, ve mtamz vergilerden imkân o daire“ sinde hu sefer de İstisma”etimiştir. Bu gibiler, olsa olsa, bil ü denen posta, damga, tütün, tuz ve müskirat gibi şeylere konmuş İmunzam vergilerden müfeessir 0. lacaklardır ki, buruda bu «müte- es$r» tabirini en bafif manasile kullanıyoruz. Muhterem halkımızın müreffeh, kısmına gelince onların da, o Te- fahın devamı ancak vatanın selâ. eti ile kaim bulunduğunu düşü- ek bu yıl da o selâmet uğuruna ve binnetice gene kendi refahları. nın istikbali uğuruna birazıcık sıkıntıya katlanmaktan çekinme, yeceklerini umarız. Ata sözlerimizin içinde bir ta- nes vardır ki dilimizden eksik ol. maz: İki el bir baş içindir, deriz. Bunun manası şudur: Bu andaki vaziyetlerde eller - yani va- andaşlar - başı - yani hükümeti « her ne türlü olursa, mutlaka tak. viye etmelidirler, Böyle zamanda bile, kendi ya- Kımızla kavrulmak prehsipine ria. yet eden çok sayın hükümetimiz. den biz de bu elbirliğini esirge- medik, esirgemiyeceğiz! | e Elsan alis | lerin gerek okemmiyet, gerekse keyfiyet itibarile gittikçe artacak- larını göstermektedir. Diğer ta. raftan, gene bu harbden edinilen bazı tecrübeler, < bombardıman tayyarelerinin gittikçe tekâmül €« deceklerini de göstermektedir. Bu tip tayyarelerin tekğmülünü icab ettirün en mühim sebeblerderi ve Âmillerden biri, Almanların, Polonya, Belçika ve Fransa hare kitında, «pike bombardıman tay. yareleri> tabir edilen hususi bir gevi bombardıman tayyareleri kullanmış olmalarıdı Bugünkü hava silâkının en kor. kuncu olan pike tayyareleri he bi- gim tayyarelerâir?. Bunlar ne Zâ- man ve kimin tarafmdan lead edile diler?. «Pike» tabir edilen uçuş, çok eskidenberi malümdur. Pike uçuş demek, tayyarenin başaşağı, yere doğru dikine uçması dem Malüm olduğu üzere, bir tay - yare normal vaziyeflerde yere müvâzi olarak uçar. İşte pike tay- yarelerde pilot, bindiği tayyareyi, yerle büyük bir zaviye teşkil ede. (Arkası sayfa 5 sütun 5 te)

Bu sayıdan diğer sayfalar: