5 Haziran 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

5 Haziran 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“muzunu hiç beklemiyordu, 6 Sayfa Sivasta Yüksek ziraat enstitüsü talebeleri köylerde tetkikler r yapıyor Sivas (Hususi) — Ziraat Vekö. leti tarafından Orta © Anadolunun zirai kalkınması ve istihsalin artı - rlmam essalazı üzerinde yapılmak- ta olan büyük ziraat anketi tamam lamak üzere her yil tatl aylarında Yüksek Ziraat Enstitüsü | talebele- rinden köylerde yapılan gezilere bu yıl da vilâyetimiz çevresindeki köyler üzerinde devam edilmeğe MEDAŞ. Bu maksadla Ziraat Enstitüsü ta- İebelerinden üç grup şehrimize gele. rek üç ekip halinde mintakalarına hareket etmişlerdir. Talebeler burada üsistan ve zi- raat mualfimleri ile birlikte büyük köy davasının. önemli etüdlerini yapacaklardır. Birinci ekip Yıldızeli çevresinde Yüksek Ziraat Enstitüsü şeflerinden Bay Kâzımın riyasetinde 373 köyü dolaşacaklardır. İkinci ekip Zara, Suşehri, Hafik, Koyuthisar kazalarının 564 köyü üzerinde zirai incelemelerde bulu - nacaklardır. Üçüniü skip Ziraat Vekâleti zi- Taat muallimlerinden Hamdi Özka. nin başkanlığı altında merkez, Div rik, Kangal, Şarkışla o kazelerinin 46! köyüne giderek köylü ile yakın dan temas edecek, İstihanl ve zirai vaziyetlerini gözden geçirerek not- larını alacaklardır. Cümhuriyet hükümetimizin zirai sahada giriştiği bu mühim memle - ket işimde de köylümüzün yüzünü güldürecek ve onu daha bol bir ra. faha kavuşturacak esaslı tedbirleri alacağı kuyvetle tahmin edilebilir. Veteriner müdürünün teftişleri Uzunyayladakı aşım o durakleri ile oradaki aygırlann o durumlarını teftiş maksadı ile bu havaliye git- miş olan Veteriner Müdürü Abdur- rahman Eroğlu bu teftişlerini ikmal derek şehrimize dönmüştür. Trakyada bu yılın ilk arpa mahsulü Lüleburgaz (Hususi) — Lüle «| burgazin Oklali köyünden İsmail Komita bu yılın ilk arpa maheylü- nü şehrimiz piyasasına çıkarmiştır. Bu mahsulü, arpa demetlerile süslü araba içinde ve davullarla şehir 40. | kaklarında gezdirmişlerdir. 200 kilo kadar olan arpanin ki» losu 6 kuruştan Ömer Çarkçı tara- fından alınmıştır. Şehrimiz Ticeret Odasi bu ça « İışkan çiftçimize bir puMuk hediye! gitmiştir, Lüleburgaz icra memurluğu Akhisar (Hususi) — Şehrimiz icra memur muavini Sadi Sunar ter fan Lüleburgaz icra memurluğuna tayin edilmiş ve bugün vazifesi ba- gina gitmiştir. Sadi Sunar #ekiz senedir burada Henüz oturmuştu ki Sülün içeri girdi. Didar hayalının en mühim | Eğlencelerde İzmirden Bergama (Hususi) — Beşinci Ber gama kermesinin Kınık ve Kozak günleri de tam muvallakiyetle geçmiş, bu vesile ile bir sergi açıl- mış, muhtelif milli oyunlar oynan mış ve eğlenceler tertib edilmiş. tir, Kink günü 26 Mayıs Pazartesi günü ker- mesin Kınık günü, nahiye için bir bayram olmuş, halk sabahtan ak- sama kadar sokaklarda dolaşarak şenlikler yapmıştır, Sabahın ilk saatlerinde başta İzmir Valisi Bay Fuad Tukşal ol. duğu balde Bergama kaymakamı, Parti, Belediye ve Halkevi reisle- ri ve Halkevi mensubları Kınığa geldiler, Misafirler, o Kımıklıların landılar, Ege mıntakssının ilk defa açıl makta olan «köy dikiş ve “nakış kursu sergisi Vali Fuad Tuksal tarafından açılmıştır. Sergide tep hir edilen elişleri, dört aylık gibi kisa bir çalışma mahsul olmasına rağmen, takdire seyredilmiş vâ binlerce halk sergiyi ziyaret et- miştir. Kozak günü Kermesin Kozak günü, emsal siz şenliklerle kutlanmıştır. Ko- zak; Egemizin tabiat güzellikleri Je süslenmiş en şirin nahiyeleri. mizden biridir. Bilhasa üç mil yondan fazla fıstık çamlarile be zenmiş olan bu ağaç denizi yur. dumuzun en güzel yaylalarından biridir, Yurdda 19 Mayıs Bayramı coşkun bir lil kutlulanmıştır. Bu arada Battın ve Vizede de bayram | ist bareketile muhite| çok güzel olmuş, gençlik muhtelif hareketler yapmıştır. Resimler bu iki şehrimizdeki O bayramdan intiba- | Sülünün kullandığı tabiye yılj Bir anda Didar «İmdad... dırım süratini de geçmişti, Didar dönüm noktasına gelmişti. Fakat|o derece şaşırmıştı ki adeta nefes. bundan haberdar değildi. Birçoklsiz kaldı. © kadın için bazan bu dönüm nokta. sı Sülün gibi yakışıklı ve şık bir) sağlık! delikanlı tarafından #emsii edilir —A..A... A... Üstüme iyilik! O da resi?,.. — Sizi gördüm, beynimden vu- Cüâlı parkelerin üzerinde Sülün | rulmuşa döndüm. #deta kayıyor, uçuyordu Didarın Didar kendine gelmiş, iradesi-| karşısına gelince durdu ve derin| ne hâkim olmuştu. bir röverans yaparak; — Sülün bendeniz... Dedi, Didar bu yıldırım — Efendim?,., Sülün ismini tekrar etti, sonra Didarın oturduğu koltuğun kolu. na kondu. Tanımadığız bir deli- — Sus!... Ayıbdr Fakat Sülün bu ihtarı kat'iyen taar-İ kale almamış olacak ki Didara Şaşa-| doğru eğilerek; — Sevmek yo değildir!... Dedi. — Sizde değilse bizde ayıb! — Sizi seviyorum!,.. Bu kadari cidden fazla gelmiş- kanlı gelip koltuğunuzuh koluna! ti, Didar hiddetlendi; . oturduğu zaman ne yapmalı?... Bu suati Didar hayret ve heyecân arasında kendine irad ettiyse de| mim sizi sevmek!.. öövab bulamadı. Buna zaten vakit | sizi seveyim!... kalmamıştı, zira Sülün hemen sö-| mezseniz çok bedbaht olacağım!. . | kıymetini biliyor mu?.., Kim bilir, belki ümüdsizliğe kapı.| hayır, kat'iyan bitmiyor!,., Bilselöeğiz... Amma evvelâ terziye, ber-İmeti, terzilerin, berberierin yi ortadan bere öidelim, kılığını, kıyafetiniİdımile fevkalâde şik bir kadın ok ve başladı: — Sizi seviyorum!,.. — Haydi işinel... — İşim, gücüm, derdim, gü- Bırakın da Buna müsaade et- larak hayatıma kıyacağım! bulundu, geç vakitlere kadar eğlenildi cuşkun sevği tezahürlerile karşi- SON POSTA Memleket Elaberleri Bergama kermesinde Kozak ve Kınık günleri güzel oldu birçok davetliler hazır Kermeste &feler Kozak, bundan evvelki. devir- lerde, Perperen namındaki nefis şarapları ve çok lezzetli fıstiklarile ün almıştır. Bu müstesna güzellik- lerle dolu diyarın kermes günü de mutena olarak yaşanmış ve her ta rafı kaplıyan yemyeşil çam ağaç- ları arasında çok güzel bir gün geçirilmiştir. Bu, bucağın belli başlı hususiyetlerinden olan: ben- gi ve dağlı gibi toplu oyunlar, Ko- zak efeleri tarafından erkekçe oy- nanmış, bilhassa yüz elli kişi ta. Kurdderel il Yusuf Adalıya yaptığı Dilekler İhtiyaclar Bigalılar bu yıl niçin . parktan mahrum kaldı ? Biga (Hususi) — Her se. ne bu mevsimde bir: müsteci- te verilerek halkin istirahati- ne terkedilen şehir parkı, bu ve alık yıl isticar şartları ağır Ooldu- d > bili & & Z keş yununu biliyordu. Şak kündesini Bundan hali üzere barakıkme e e analmsedz bi eN Ky > ve müşekkel pazuları, ayak kadar mağa yanaşamamıştır. Bel ye tarafından idare edilen ve on bin nüfuslu bir kaza mer. kezinin yegâne istirahat oma- halli olan parkta oturacak yer, yalnız on kanupeden ibarettir. iri ellerile Mollamın şak kündesine elini geçirmemesine çalışıyordu. | Dakikalarsa, Molla üstte, Adalı alta uğraştılar... o Nihayet; Adah, alttan kalkıp kendini kurtarabildi. Bir aralık; Adali hem nefes al - mak için hem de gözlerine kaçan yağı silmeğe yürüdü. Etraftan başladılar: — Nefeslenmek yok!.. ği il zel bahçede mevcud kanape. lerde azami 40 kişi oturabil- mekte ve akşamlar; geç gelen. İer ayak'a kalmaktadır. Tan: 8 karşıkarşıya gibi gene boyunduruk vurmıya ve Kurddereliyi yormıya başladı dendir, Kurtdereli lâkabı bundan * dır. Bu köy, Balikesir şehrine bet alti saatlik mesafededir. Kurtdereli; o aslen, o Deliorman Türklerindendir. Koca Yusuf gibi sonradan mühacir olup Kurtdere köyüne iskân edilmiştir. O Okkasi, boyu Koca Yusufı benzer, Kolla. nı da Yusuf gibi uzundur. Kurtdereli Yusufla; ilk güreşini Tekirdağında yapmıştır. Bu güreş iddink bir şüreş olmayıp, tesadüfi Kavalslılar, bağırmağa! olmuştur. Tekirdağ beylerinden birinin dü. Göz sil.| ğününe gelen başpehlivanlar, eş tu- er ayal mek yok!., Güreş kıran kıranal,: | tuştukları zaman, Kurtdereli Koca Fan sallanan etelpa Ö|. Molla: Adalınn bu haline hiç) Yusufm düşüşü. ide olaki P bi imak. 5 468 çıkarmadı. Ona, silinmesi için) o Yusuf; Kwtdereli ile kırk beş ie rope İİ Sİ siisende etti ve elile de Kavalalı -| dakika güreşmistir. ta, oraya yazlık çiçekler bile Kurtdereli zamanı © pehlivanlar dfimediğindei — park ““idezu lara susmalarinı işaret etti, belirâiz bir hale gelmektedir. Belediyeci elemanlar, çar şartlarını biraz tadil etse. ler. Burasını tutacak olanlar pekâlâ imara başlıyacak ve bir büfe tedarik ederek halkın geceleri burada hava almalı- rı temin edilecektir. Vakit he. müz geçmiş değildir. Burasi- nin bir an önce icare verilmesi ve geçen seneki gibi -boğucu sıcak gecelerde. halka bir güzel toplantı yeri ihzar edil. mesi sabırsızlıkla beklemnek- tedir, da, gözlerini silmek için bir mendil getirdiler. Silmedi reddetti, rı Beylere güzel bir ders vermişti. ce, büsbütün teessür duyup ağlama ğu başladı. Adak, daha güreşin on beş da kikasında paçavraya dönmüştü. Güreş tekrar başladı. Her nasıl. sa; Adalı hasmını çaprazla altina bastırdı. Taraftarları ümidlenmeğe | inu başladılar... Adalı, sarmayı vurdu, Kündeyi doldurmağa mezdan kalmadan Mol la; ters dönüp altından kalktı. Bu rafından oynanan bengi oyunu,| davetliler Kozaklıların sicak alâ. İ ila; ai seyredenlerde üstün bir (inşirah) kalarile ağırlanmışlardır, Bu ve, la azapla hin uyandırmıştır. sileden istifa edilerek Kozak) Hoca; şakı oaramağa başladı. Kozakta kermes günü davetli-| köylülerile görüşülmüş ve kendi- lerile samimi hasbıhaller o yapıl pılan ayranlar ikram edilmiş velmıştır. lere yaylanın serin sularından ya- YAZAN : EKREM REŞİD Ölü“ yorum!,,.» feryadlarını duyar gi- il ş » de İbi oldu. Uykusunun arasında, rü. tir?. Dünü kocan takdir edebil benim aşkım olmalıdır! Ve öyle- yalarında bile ilırab o çekmekte | i$ i-- Ne gezer!,.. Etmiş ol-İdir de,.. Didar sana son derece ölan bu ümit EE dei faza |saYd! senin dizlerinden, ayağından | âşıkım!.... ye kâlkmazdı.... Tıpkı benim gbi...) O — Bu yaşıma geldim bâna böy- sert bir muameleyle müteessir ©-İ yvet ban senin dizlerine, ayağına |le şeyler söyliyen olmadı. S1 ipliğin Bir hareketin #aüebk, kapandım... Manen.,. Çünkü yer.| — Gençliğine yazık!... yet vermek çok insafsızlık olaca. ğını düşilnerek sesini yumuşattır- İ num barbad olar... Evet manen — Sana güzel, tatlı, kıvrak ve — Böyle şeyler söyleme... Ü-| ayaklarına atıldım... Beni orada|fıkırdak okluğunu söylemediler zerine böyle musibet kondurma.İpiir,.. mi? iyi değildir... — Sus... Sus... — Yoo... Hiç söylemediler!... Fakat Sülün, mütemadiyen a-| O— Hayır susmıyacağım... Gül! — Vah, vah, güzelliğine ya. kan bir şelâle gibi söyleniyordu. — Nasıl söylemem... Söyleme- mek kabil mi?,.. Üzerine aika & sabet eden ağaç: «Yandım, kül ol- İdum!. demez mit... — Süs... Sus... Ben evli bir ka- dınım!... Kocam kayboldu, kalk. tm Asitabyödan tâ buralara kadar| Söyle ism'n nedir geldim. Kocamı arıyorum.. — Ne yapacaksın?... ne yapacaksın?... Kocanı kaybolur muydu hiç?... Kim bilir hangi pespaye kadının peşindedir!... olduklarını bilmiyorsun, masum kuzum benimt!.., ğa kaçan, seni yalnız birakan bir heridi ne arıyorsun?... bir kadına malik olmak ne demek. Ter ham tozlu, hem cilâli, pantala- önünde bülbül susar mı?... bultular yok mu',. İbaştan çıkarmasını bi yorlar!,. Kocan senin İ yatımi.., Hayır, | olacak! mücadele epeyes sürdü. Nihayet; şaka elini geçirdi. Adalı İkurtulmak için, koca gövdesile öne atılıp duruyordu. Çolağın kolu tekrar dirsekten kırıhnah idi ki; kurtulabilsin idi? Ne mümkün? Molla; kararını ver. mişti. Yenecekü, Hem de çok ça: buk bu iş olacaktı. Nitekim; çok geçmedi. Adalınin koca gövdesi yirmi dakikada, bey- lerinin müzakrede iddia . ettikleri gibi, çivi yukarı itirazsız mağlöb ols; mugtu, Davul, zurna durmuş. ahali bir- birime girmişti, Adalı, bu hal karşı. sında ağlıyordu. Müminin babası, oğlunun yağlı gövdesine elbiselerile sarılmış göz. lerinden öpüyordu. İşte; size Mümin Hocanın Adalı ile güreşi... Hem tath bir hikâye, hem de Molla ile, Koca Yusufu mu- kayese ve mütalcaya değer bir sah- 0k ağiml Ş iZ Koca Yusutla Kareler dim Kös Yağılı Sakğlai; Karled: velinin güreşleri de oldukça entere. sandır. İ Kurdedereli, Köca Yuüsuf çapın da iri ve sallı bir pehlivandi. Kurtdereli elyevm £ berhayattir. Balıkesir Kurtdereli köyün - değiştirsinler, Güzelliğine, şanına lâyık elbiseler giymelisin!... Dün. yanın en güzel kadınısın, ayni 7a- manda dünyanın en şık kadırı ol- malısıı Bizi kol kola gördükle. Ti zaman bak nasıl nerkes hayran olacak, nasıl Naime ; çallıyacak, nasıl Apustol patlıyacak!,.. — O dediklerin kim?. — Eş, tanımazsın!... Onları düşünme... Senin tek düşüncen — Sus.., Susl,,, — Erkeklerin ne kötü mahlük zavallı — Sus! — Seni istemiyen, senden uza Senin gibi — Orası öyle amma... jzk!... — Doğru söylüyorsun!... — Baldan tatlı senin tadın!.. Bir bekışta beni Bak senin için şir yin iie > — Sus... Okuma... Söyleme... Adeta utanıyorum... Aman gü İs tanbullular yok mu!...:İnsan: deli ediveriyorlar, :. Şimdi Didar gülümsüyor, hattâ kırıtıyordu... Bir hafta sonra Sülünün him- — Aman yarabbim şu İstan- İnsanı nasıl — Susamam, sevgilim... — Tövbe de!.. 25 Demiyeceğim! İsmin?... — Didar.. — Didar, sevgilim, ruhum, ha- Bak hâyatımız ne tatlı Seninle nerelere gide- Mümin, bu hal ile Adalı tarafta-|tir. Mollanın bu halini görenler, ona)işinde sayılı bir pehlivandı. Fakat; Müminler, Adalilir gibi, Koca Yusufa karşi O koyamamış - “Tekiduğ güreşine © Cihan pehli - Mümünin babası; bu hali görün.) Yanı Kara Ahmed de gelmişti Rüx tem ve Adali da vardı. Rüstem; Kara Ahmedi O yenmiş derler... Bazıları da, Aliçonun bu güreşlerde, Adal: ile son güreşleri. ni yaptığını söylerler... Matâ; bu gire için bazı rivayetlerde de bu. i.e Sırası "geldiği zaman Adalı ile, Akçonun ihtiyarlığına tesadüf eden bu güreşten — bahsedeceğim. Şimdi, Kurtdereli ile Yusufu güreştirelim. Bimdan sekiz sene evvel; Aliço. E Mümin Hocayı, Adalıyı, Kara boyu ilâh... Tanımıyanlara orada, burada perakende yazdığım yazı - larla tanıttım. Zarmederim; ufak ve perakende de oha Türk spor tarihine naçiz Yusufla, Kurtderelinin güreşi kırk beş dakika hemen, hemen ayni a. yarda devam etmiştir, İlk hamilelerde, Kurtderelinin bir parça çekingen güreştiği görülüyor. du, Hasmı, tanınmış ve zorlu bir pehlivan olduğundan, genç pehli- van, güreşini idare etmek istiyordu. İki iri gövde, tos vuran koçlar gibi, birbirine giriyor, meydan ye- rini harmana çevisiyorlardı. İlk, hücumlari Yusuf yaptı. Has muna çapraz toplamak yanbaş oyun larmı tatbik etmek istedise de, Kurtderelinim zoru karşımında mu- vaffak olamadı, Fakat; beş on dakika sonra; Mehmed pehlivan: bastırdı. (Kuru derelinin ismi Mehmeddir.) Kurt kapanı oyununa âldi. ; kapandan kurtulmak dele etti. Ve hasmi, nın oyununa söktü, Sıra, şimdi Yusufa gelmişti, Meh- med pehlivan, hasmının gr bir ön çâprazından sıyrıldı, Ve bü- gülerek manialı bir surette yere o- turdu, (Arkas var) muş, nişanlısının - Didar Sülünle evlenmeği kurmuştu - kolunda Beyoğlunun o kabarelerine girip çıkmaktaydı, En cüretkâr “hare ketler çok zaman en mahcub kim- seler tarafından yapıldığı gibi en büyük çılgınlıklar da bazan en sağlam dimağlardan sadır olur. Didarın bu tebeddülüne fazla şaş, mamak lâzımdır. ze Oftan İstanbula geldiği gün denberi Dutmuş kaptan bir” gün durmamıştı. Temel reisin nereye gitmesi muhtemels» kendisini ora- larda aramişt. Şehrin bütün Ka- râdeniz otel, lokanta ve kahvele- fini gezmişti, En maruf tüccardan en İakir kayıkçıya kadar hemşe. rilerinin hepsini ziyaret etmişti Mes'ud bir tesadüfe inanarak gün- lerce sokaklarda dolaşıp geleni ge. çeni sıki bir kontrol altında bulun- durmuştu. Nihayet o her ihtimale kanı Temel reisi müşkül bir mev- kie düşürmeinek için kaç zaman. dır tehir ettiği zabıtaya müracaa- tı da yapnuıştı. Hattâ, «Bir kâyıb aranıyor» serlevhası altında her güzeleye Temelin bir resmile be. raber: «Bilen, gören, bulan insa- niyet namına haber versin!» sure tirde acıklı bir rica ile hitam bu. lan bir ci ay Fakat bütün y yi (Arms ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: