9 Temmuz 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Temmuz 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Binbir gece İ e Gönderilen ceval neşri devam ed ildem. İmzası «Ha. Ss dir | pp kine on kuruşluk ir de pul koymuş halbuki Mektubun altında sarih adresi yok. Hususi cevab istemediği anlaşılıyor, pl | göndermek ise ancak hususi mek. tubla cevab isteyenler için mec Yazan : İsmet Hulüsi : | | Arben bilmiyordum. Arab köyine kadar da uygundu. Lâh kisa! İerimi gezecektim. Bir tercümana) kesmek istemiyordum: #htiyacım vardı. Belediye reisinden| — Bu m adı nedir kızım? köyleri taniyan bir tercüman bul .| Ne dediğimi aelamamıştı. Gü mesini rica ettim. Bana Ömer is .|lümsiyerek beyaz dişleri arasinden| minde bir genç tanıttı, Ömer türk .İdilini gösterdi: Şesi çok kit bir tercümandı. Bele.| — Lâ hi, sidi. diye reisi: Türkçe bilmediğini, lâfımı anlama — Türkçesi kıtsn da size derdi.İdiğini izah ediyordu. Arabca, ne iyi ni anlatabilir, Köyleri iyi otanldığı)kızsın demesini de biliyordum. O. &ibi köy âdetlerine de vükiftir. Kı .İnu söyledim: İ.vuzlağundan memmin kalscak .| — Büneyye imti tayyip, siniz, Gülen gözleri o anda buğulan - Demişti, Ömer çok koşan, azldı. Bir yaraya dokunduğumu his . konuşun bir delikanlı idi. Hele hiç|settim, Filmezdi. Benimle çabuk anlaşmış. * Hi. Yalniz ona tuhaf gelen hitabım -| o Kulübeden epey uzakta oOÖmer di. Ben Ömer dersem, sanki ken.İbeni beklemişti Gördüğü Ozaman dine söylenilmiyormuş gibi bir ta.|yüzüme bakışında bir yayritabül Vir tekiniyordu. Muhakkak OÜmer| vardı: dermemi istiyordu. — Ne oldu Ömer? Bir gün Ömerle birlikte bir A » Fena sidi, menfure ile mü - Mb köyüne gidiyorduk. Daha kö.|kâleme çok fena. Şeyh bilirse fena Ye girmeden yol üzerinde sazdanlaidi... Yapılmış bir kulübe nazarı dikka -| — Şeyh bu güzel kizla konuş ü celbetrmişti. Köy toplu olduğu!mayı menetti öyle mi? belde bu kulübe uzakta kalmıştı! — Memnu sidi. min başını o tarafa doğru çe .| Köyde şeyhin misafiri olduk. Virdim, İ Mimfirperverlikte o kusur etmedi — Sidi, gitme o taraf. Menfure. arama, sözlerini Örer bana terc, m Anlamadım Ümer ne var me ettiği zaman, menlure ile konuş. mam yüzünden bana muğber ol » â Örer korka korka etrafına bak. ; duklarını anladim. Köyden ayrıl! dığım zaman Ömer bu bahsi uzun uzun anlattı, Kız yüzüne dövme yaptırmıyor. muş. Annesi babası köyün tarla s8- dem, Türkçede dövme dedikleri bibi ozenginlerindenmiş. Kızlarını tey... Hani bazi balıkçıların kol. | evlerinden kovmuşlar. o Yüzünde hırında, elleri üzerinde mavi resim, dövmesi olmiyan bir kadin namus lerdir ya işte onlar. Arab kabi. u addedilemezmiş. Dövme yap - lar — Bir kız sidi, Dakka yok, © Menfure Dakkanin ne olduğunu biliyor - rine ir âdeti İ arsaymış, onu şeyh oğluna alacak. dak air Mdr Gene imiş Şeyhin oğlu ileride geyh ola - n alinlarına; yanaklarına; çe, cak, © kiz da teyh karst.. Önerin vine dövme yaparlar. Ve ar -|aklimn ermediği bir nokta vardı. ke gı, pörleri oldukça yüzlerinde le, |Şeybin oğlu kiz seviyordu, Kız da rağmes kahır... Örnerin israrina m gidem ne ii ei G iğ ş öm sürdü e Tee Mİ da Ode meden merlimiyonin ki Ömezi hü irdiğind # # ilk defi mala ielerke ile 0? Bi yalniz bırakmıştı. sene geçmişti. Yolumuz gene ayni Kulübenin kapisi ömünde on beş köye düştü. Köye yaklaşirken, gü.| Yaşında kadar görünen genç bir/zel Arab kızını düşünüyordum. A. Arab kızı vardı. Saçlan simsiyah çaba el'an menfure mi, yoksa ni. Ve kıvırcık. Yüzü toparlaktı ve dak hayet o da razı olmuş bütün bir! siz; gözleri ışık dolu idi. Ben bu! güzelliği o mahvedecek (dövmeleri der ışıklı bir çift göz hayatımda yaptırmiş raiydı? Saz kulübeden e Vİ iç görmemiştim. Bir yebancinın!ser yoktu. Vİ aklaştığını anlayınca ayağa kalkz) : Yüreğimde sebebini bilmediğim ML. Çöl karınm o plak endamsna|bir sizi peyda oldu. Kendi kendi - yranlıkla baktım. Kaçacak san-ime: Miştm, kaçmadı. İşkh o gözleri —O güzellik mahvolduha. Mermuiniyetle gülümsüyordu, Ö .| | Diyosdum. Alimi O gayriihtiyari Mer yanımda olmadığı için kendim | evvelce kulübenin bulunduğu tara. Kanuşacaktım, birkaç kebmelik ar|fa söndüm. Orada üzeri çakıllarla! pe çare yoktu. — Onun mezarı olmasın. — İsmeyk. Yüreğim burkularak yaezarn ba Dedim. (İsmin ne?) sevab ver. |şindan ayrılmıştım, Bu bir muam. p ma idi, — LE'hA aldi. Gene şeyhin misafiri olduk. Ö. a sraben kelimeyi daha mek.İmere siki siki tenbih ettim. Dak. “ kıraat kitabından öğrenmiş. | kasız kıza aid tahkikat yapacak ve İnci demekti. Kem bu isimİbana anlatacaktı. imifade etmekten baş.| örtülü bir mezar vardı. 2 ağ den merak edeceklerini ak- ii bile getirmiyordu. Artık orun » dimya, ev, zaman, mekân Memivenli bir yokuş Oonü vay caddesine, tramvay cad. karşısındaki * karanlık yikak tenha bir deniz kenarma aki, Taya gelsene, burası çok rahat.» diyorlardı, Bir an düşünebildi? Bu dalgaların kucağından baş-! İka bir yeri olabilir miydi? Aldatilmiş, namusu çalınmış, #ahişe muamelesi görmüş bir in-! san olarak, fakir fakat temiz evle. rine gidebilir miydi? Günalunı kime söyliyebilirdi? Bu günahın tamiri kabil değildi. | ” Vöcudunun her tarafında bir kesiklik, başında bir dönme, ağ-| amda bir ekşilik hissetti.Beynine| doğru bir alev dalgasının hücumu. | nu duyuyordu. za e Hiç! şe görmüyordu. ir vapur pal bir yıldız akması ha. linde gözlerinden £ Zaten an- cak bir adım atmağa mecali vardı. Yanlış otıln bir sebeb olmuştu. Bu sefer Jan bir adım onu kv Doğrukdu, derin bir te Siyah dalgaların ucundakilinde #ikı sıkı tustu “Re Köpükler ne kadar güzeldi?)ve başndan k Ki ona kollarını uzatiyor, «bu.'bir şiddetle çektiği Serin bir rüzgâr, önünde kay- şan dalgalar biraz kendisine İtirrniyti, Karşı sahilin, gemile- & #ikları, siyah sulara yaldızlar "Piyordu, Bir taşın üstüne oturdu. y; Terden sirsıklamdı. Başını elle. Yaşı asma aldı. Düşünmek kabili. ei de kaybetmişti. Hızh hizk de, olayor. Önündeki karanlık Ya birbirinin üzerine (yıkıl. Big gemiler, karşı sahilde seçe. epi Evler, görebildiği ne varsa, 2) İ birbirine karışarak, mutta. e nüyorle rdı, ) izleri, yrpaştırarak a zlerini kırpıştırarak za oğru atı-| ecek sulara «recesinde şapkasını biri İrişmiş yarı çiplak bir erkek Yazan: Nusret Sata Coşkun İnel direktörü beyetendi aziz | göbeğini, sanki kucağına bir insen felâketine |< — Şeyhe veda edip atma bin - diğim zaman Ömere sordum! — Öğrendin mi? — Öğrendim sidi, şeyhin oğlu ile o menfure gizlice (evlenmişler, haber alırmış Menfure ile evlen - mek bu çok fena, bu küfür bu... Recim o lâzem. * Kızı recmetmişler. Ölmüş oraya gömmüşler, Şimdi de her geçen mezarı tecıneder, Biz de... — Sus şimdi, kamçiyi suratına indiririm. Özer yıldırıma vurulmuşa ben. zedi, Benim bu tarzda hiddetlen » diğimi ilk defa görüyordu. Biraz gittik, Saçları sakulına ka- elini uzattı: — Zekhtek. Cebimden para çikenirken, Ö . mer söyledi: — Şeyhin oğlu sidi. Kız öldü O mecnun oldu. Mezarin yanmdan geçiyordum. Bir kız çocuğu bizi görünce kaç . mak istedi. Yol kestim. Güzel kiz çocuğu imiş. Dövmeler yüzünü! harab etmiş, Onların alunda Lü'lu. yu görür gibi oluyordum. — Lü'lu Demekten kendimi alamadım. Kiz çocuğu boynunu büktü. — Kün hiye uhti. O benim ablamdı, tu; gözden kaybold — Atmi tut; dedim. | Mezarın üstünden bir kaç avuç çakıl taşi aldım ve uzaklara attım. dedi. ve koş eret İzmirde tren bir adamı parçaladı İ rdir. İstemeyenler için bu sü. tun tamamen mevcani. Sanıyorum ki, genç kız yanılmış olacak. Her neyse (benden: — Ne yapmalıyım? diye soru. yor. Size hikâye: Hülâsa olarak diyor ki: 22 yaşlarında lise mezunu bir genç kız senelerce evvel bir kasa beda 'maallim veki J 12 yaşlarında bir erkek tale yardımda bulunuyor. Çünkü bu talebenin ağabeysi katilden a. sılımıştır, fakirdir. Fakat aradan bir müddet yeçliklen sonra kusa. bada kasın aleyhina bir dedikodu çikiyor, «talebesile sevişiyor» di. ye, Kız bunun üzerine orasın terkedip ağabevsinin © bulunduğu gelire gidiyor. Ağabeysi de bir ka. mış, Genç kız bu va mül edemiyor, çilap hayatım kal zanmağa karar veriyor. Fakat nü. Ns tezkeresini 12 y dip almağa karar veriyor, Eve gi- diyor. Kendisini misafir oolasma alıp yalnız bırakiyorlar, Bir müd. det sohra içeriye “ri bir adam giryor. «Kızım. Oğlum kara sev- daya tutuldu, buna sebeb de sen. sin. Ya onunla evlenirsin, yahud da seni buradan çıkarken öldüre- Bir kurna; bul ediyor. yümüş olur: diyor. Aileyi ikna e. diyor, gene kurnazlıkla başka bir | şehre gideyim; çalışayım, çocuğu! Yarın akşam evde güzel bir içki da yanıma üldırırım, size de para İzmir (Hususi) — Evvelki ak. şam üzeri saat 19,30 susarında| Basmahanede feci bir tren kazası olmuştur. Verilen malümata göre, gar ci. varında manevra yapmakta olan makinist Ahmed idaresindeki lo - komotif, o sırada hattın üzerinden geçmeğe kalkışan Ramazan ismin. de bir ameleye çarpmış, zavallı a- dame iki parça yapmıştır. Tahki - kata devam oiunmaktadır. —— Yaş deri fiatları Fiat Mürakabe Komisyonu, yaş deriler gibi kuru derilere de fat koymak işi üzerinde meşgul olmak. tadır. Zira bazi kimseler yaş deri. leri hafif bir kurutma ameliyesine tâbi totarak kuru deri diye yüksek fiatlarla osetişa o çıkarmaktadırlar. Bu vaziyeti önlemek için Mürskabe Komisyonunun bu hareketi çok ye- rinde görülmektedir. Diğer taraf - tan Sanayi Birliğinin, derilerin bor- sadan geçmesi için yaptlğı müra « caat” emüsmele görmektedir. Neti - cerin bir iki güne kadar alınacağı tahmin ediknektedir. “Son Posta,, nın edebi romanı kenara fırlatarak, kendisim sulara bıraktı. Nevinin babası Beynelmilel inşaat şirketi ge.) vü. cudlannı yaslağıkları genş kol tuktan ayakların: kendisi kadar a- zametli yazı Be n üstüne al öolgun oturtulmuş gibi, kalçasından diz lerine kadar olan kısma yerleştir. mişti. Elinde, parmakları kaünlı ğında bir pro tutuyordu. Ortasın. dan yarılmış bir böbrek enindeki dudakları arasından tasasız du. manlar fışkırtıyor, diğer eli bur. nunda, deliklerinin kenarlarından çlnaş dalları koparın koltuğun görünmeyen bir yerine sürüyor. üç buçuk kat ger. anmış. mes'ud, t Sonra fakat enli bir me. iki un durdu. Kısa, ü andıran kollarım doğ şe İ zerdk gözden yollamm, diyor, Aile kanıyor. Kız vüfus te/keresini slip kaçıyor. Konyadan'da nişanı geri gönderip izini keybettiriyor. Fakat araden bir müddet geçin. ce bir alfbabının evinde otururken bir postacı bir mektub geti Bakıyor ki çocuğun el yazısı. Kor- ku ve dehşet içinde kalıyor, mek. tubu poslacıya geri veriyor, ora- dan Kaçıyor. Fakat bu korku yü. ünden hastalanıyor. Hastaneden çıkınca oeniştesinden Oo kend çağıran bir mektub alıyor. Ka gidiyor. Fakat ayni şehirde bul nen ağubeysi kendisini karşılı alıp eve göbürüyor ve evde hapse. diyor, ondan sonra da talabesile sevişip evden kaçtığı itkamile bir hizmetçi muamelesi görüyor. E den çıkarılmıyor. Evdekiler dişa- rıya götseler onu odasına kiliğli. yorlar. Kız cehennem hayatı geçi- riyor, halbuki gayesi okumaktır Ne yöpayım? di Bir tek *&eli ile cevab vere. ceğim: Masal söylemekten vazgeç. TEYZE )yana açarak 'gerindi. Ağzını eçü- bildiği kadar açtı, esnedi. Yukarı kaçan yeleğini göbeğ.nin üzerine çekti, uyuşan bacaklarını şilkele- di. Yazihanesinin başına, bütün nesiçleri gururla, azametle örül. müş hücrelerinin arasına, protop- lâzmalarının terkibıne kadar ken. ini ış bir insan jestile geçti yi Cebinden küçük bir not defteri çıkarmıştı. Son yaprağını, parma. ğile yukarıdan aşağı bir şakul çi. geçirdi. Parmağı bir noktada durmuştu, Defteri önüne | u; kapan. masın diye zerine kâğıd açacağı bıraktı; şişmanlıktan kavuşmayan rmeklerile telelonu kavrad.. Kadran beş drfa döndü. Cevat bekleiken saatin a! ki parmağına sony Beş rakamın birleş ceuab vermişti. i Bumara iMibablı bir kadın sesi: — Bet Anna! Diye cevab verdi. — Ha sen misin canım? nim... Tanıdm mı beni?... Göbeğini hoplatarak gevrek bir kahkaha attı. Telefon konuştu: — Şimdi tanumısımdır, Be- gülü. Za netices'mie 17 yaşında bir kız.; la evlenmek mecburiyetinde kal.| .İnisbette sa 9 kesmişti: “İyi bir t içki ak neşriyatla önüne © İzmit okı “İçki bütün memnu" iyet isteklerine rağmen daima baki kalacaktır,, , o İstanbul okuyucularımız- dan M. F.; T. Oktar; «— Her devirde, yer, yer türe. «— Bir mille yen mmazırızlarına teğmen; içki ka.İşüpbesiz ki on yıdsız ve şartsız dünya yüzünde|mesına ve iyi | kalacak, insanlar zararlarını müd.| tuftur. İçki den rik oldukları halde bu haspa ile) yeti teşkil ve t ültette devam edeceklerdir. cakları üzerinde içkinin ne tatlı bir belâ oldu.'olmuştur. Bir g ğunu uzun uzadıya i edecek de) vukuatın çoğaln gilim: Fakat anlataci hikâye.!daki sarf ve İ deki hoş telmihs dikkat buyuru-| bağlıdır. Eğer & İursa, içki y edilmeli ğünü kanlı birr İsüuline verebileceğimiz i ve eğer köylü s cevabına bir de tatl tebessüm ilâ.| kumara dai'yors ve etmek lâzım gelecektir. babasını ve ana Bir vakitler, delikanlının o birilöz evlâdı; öldü yakasını bu tatl iptilâye kaptır.|hep o menfur iç mış olacak ki; üç beş arkadeşilelğder bu menfur 7 buluşur, gecenin geç saatlerinelhale getirmek i İkadar meyhane köşelerinde onlar.) hissedilir bir şek İla kadeh butuşlururmuş... İşin! zaltıdmalı ve tedi farkına varan annesi bir gün ona: | dırılmalıdır. «— Oğlum demiş laşılan sen Asırlar boyun İşrete alıştın... Bu hareketinde ibi bir millet devam edersen seni babana şikâ-|g yet edeceğim. » Delikanlı babasını ' Keyif verici kt için değildir. «Tü sözü bunu her z5 tir, «Sağlam kafa bulunur: ve «O handa bir nefes me sözler yaşama bir mellet Bir cemyietin kurulan (kazanç) berâber göçmeğe rihte inkoraz bul hıkların akıbetler ye araştırırsak, İ him bir amil old © Bursa o dan Yusuf Ziyd «— Her nevi i zararkdır. Bu dfe Yarın. düştükleri £j şahmslarına değil, olacakirı cemiyete de ha gibi değil çarnaçar kırk yıllıkida burada kafi müteassıb ayaline baş vurmuş,Jbinbir rezalet Ç yalvarmış, yakarmış oğlunun bu|bence şuurlu bir J garib teklifine ihtiyarı o güçlüklelne edeceği kimse razı etmiş... . eğ mean eyi m kocasile oğ./ turan ımsan, ül ra keli içki sofrası cayib bir mahlükt hazırlamış delikanlı da ayrılık Hangi MİK gereline eve bir incesaz takımı | ki niza ist davet etmiştir. Kerahet va ge.|meğe, hayatını ve br gelmez, vaba oğul rakı sofrası. meğe mahkümdur. (Devamı 7 nci sayfada) o (Devamı Jen pasa JKalın kaşları göz j biraz dana inmiş, gıdı sever ve Ş, annesine şu Ce. vabı vermiş İ «— Peki anne... Emrini yerine getireceğim, fakat bir şartla, Son de. samla kar. : (karşıya İyevi Ondan sonrâ ikinizin hu sa tövbe edecek İve bir daha bu melun koymayacağım.» «— İyi amma oğlum... Baban bu yaşa gelmiş, ağzına işretin katresini bulaştırmamış, bir de islelik seninle karşı karşıya otu. irar da nasıl kadeh tukuşturur | «— Benim tövbekâr olmaklı. ğım için bu dediğim yapılmalıdır. | Aksi takdirde içkiden vazgeç. mem, ..> Kadıncağız, bakmış &i ası hazırlıyacaksı Is bu ner ağzıma sünden pasaz.m. — İyisin ya madam Anna". b — Sok iyiyim pasam... Sen de|diklenen ba et kaidelerin meğe başlamış! Biraz evvelki ii şimdi, otoriteyi çat buçuk kat g ği gözlerine taksim el iş adamı vardı. — Daktilo Muaj| ğr!... — Başüstüne e Daktilo Mua77 meden emri tebelljj »cak' ge iyisin?... v — Esik olma madam! Nawl iyi haberlerin var m?... «Ne döyorsun!. u ifade çden uzun bir gırtlak sesi... — Neler var pasam heler var. Sen yalnız emret... Genel direktör, sesinin tonunu biraz deha indirmiş, öğzmı biraz daha alete yak'aştırmıştı. — Ber bu akşam uğrayacağım. İcafb edenleri hazırla... Tertibatı. nı al, Y geçen defa hiç mem.|* nün olmadım. Bu seler az müstu. mel isterim, aklında olsun! Çok genç olsun hatiğ, Telefondaki muhatabı masında taze bilmişti, Paravanır İtarisini biraz data İbiraz daha yukarı madı. Muazzez hanım; “İnin ullümvü senab naklarile dujaklar yutmuş, dar robu bir vücud ta in, bir genç kız... Lâübali bir tavı İ börüm karşısında &â — Beni emretm Direktör, kaşlar daktilosuna bâktı, #iindeki sertlik el bir gemi gibi ikiye sözünü — Pasamin tabistini bilirim. Körpe piliçleri sever. Elmide bir parça var... 'T Müdiri u akıyordu. Üstüne ç masaya sokuldu, göbeği mâni ol. masa daha sokulacaktı. Deme madan k Telefonu kapadıktan sonro z'le bastı. Maroken kaplı, orta halli bir ailenin yarı senelik bütçesine Muaği bir para yutmuş haşmetlâ kapı açıldı. Paravanın ark hademe görünmüştü: — Efendim beyim!... Genel direktör, ciddileşmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: