17 Temmuz 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

17 Temmuz 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YENE re bütün cihanın yapılacağına inandı. İt bu tarruz yapılmamış, Almanya sadece İngiliz bünlerini önle - vermek mümkün değildir. Umumi kanaat için bir istilâ teşebbüsünün battâ tehlikesinin kat'i olarak geç.'der çoğaldı; birisi gelen hasta ç9 tiği merkezindedir. Almanya belki i sadece hava. işgal etmekle yolu ara. taahhüdünü o mütazammin olarak Rusya ile akdettiği muahede bu yol. da bir münia teşkil edemez sanırız. mm Tencere yüzünden yaraladı Şişlide, Halebli Şükrü sok: da â numaralı evde oturan Safâ ile aymi yer sakinlerinden Meh. med bir Lencerenin kalaylanması yüzünden kavgaya (tutuşmuşlar, bü'canada Safa, eline geçirdiği bir ekmek biçağile Mebmdi bacağın: dağ yaralamış'ır. Yaralı tedavi sline alınmış Safa yakalanrâk hakkında takibe. “| yaşmakla kaldı; n .İda hasta çocuklara wd bir İnsanlarin çoğu içten duyarak karar verdikleri bir işe önce dört el ile sarılırlar, tatbikatı süratle yapmak isterler. Bir anket yapımız. Yüz. de doksanı bu Hi haslette müşterek bulursunuz. Fakat bir müddet sonra ilk heves sarsılır, betaet, isteksizlik, ümidsizlik başlar. İşte ço- ğumuzda eksik olan kaslet budur, adına «Sebat» derirz. RE amana sena ada0öne0wâeb ön üheliuessenasananeyaznİsonantnağasıjc onalanana SDBUEMİSEDOUNUEA SON POSTA Çocuk dispanserleri nasıl çalışıyor ? Evvelleri, yani bundan elli yıl kadar önce hasta çocuklara bek - mak için hemen hemen hiç bir müessesemiz yokken o tarihten sonra bu gibi mücsseseler yavaş yavaş belirmeğe başladı; fakat bu gidiş o zamarlü her terakki ese , rine uygun olarak pek veriirli.ci. mad; şurada burada tek kaç müesses2 bu işi baş et yirmi iki yıl « yes in ley&i ortalığı aydınlatınağa başla dıktan sonradır ki - başka şube. lerde olduğu gibi . çocukları ko. ruma bahsinde de birçok teşek - küller meydamı konmuya başlar: Bvvelce hasta çocukları tedavi edebilmek için yalnız Şişlideki ça. bund “İcuk hastanesi vardı; bir de o Zö- man Kadirga semtinde bulunan Tıbbiye mektebmin bir çocuk Wkliniği du işi görmekte idi; yıl gçetikçe mevcud olan ve yeniden teşekkül eden hastanelere birsı çocuk polikliniği ilâve edildi; uzun yalar hasta çocuklar böylece bir takım hastinelerin içinde ya ken. dilerine mahsus olarak kurulmuş polikliniklerde can ciğer evlâd . veyahud da büyükler için olan | polikliniklerde - üvey evlâd mua melesi « görerek - tedavi edildiler. Bu işde bu suretle başarılabile. ceğine kani olmıyan cümhuriyet hükümetimiz kendini harb afetin. den kurtarır kurtermaz her şey gibi bu işi de eline aldı ve meim- leketin her tarafında büyük şehir. lerde ve bu mycanda İstanbulda dispanserler açmağa başladı lanin sayısı ilk zamanlarda, ancak bir iki iken yi geçtikçe bem » yılanı, hem de genişli evvelce şurada var, burada var di. ye elle gösterilirken şimdi artık ilk merhalede hupsi sayılamıyacak ka İculdarı *edaviye uğraşırken, diğe. ri o çocukları sinesinde saklıya - biliyor; öteki ise hasta çocuklara İ maddi muavenetlerde de bulunu- yor. (Bu çocuk müesseseleri yanı Hikmet ve belediyeler tarafin . dan değil, Çocuk Esirgeme Kuru- mu, Halk Partisi, Esnaf cemiyeti Tütün fabrikası gibi resmi veya tamamen hususi bir takım teşek - küller tara'ından da kuruluyor, o İhalde iş hor köşesinden kayran. mış bir halled'r demektir. Şimdi yeni teşekkül eden Yar. dım Sevenler cemiyeti de bu işi eline almış bulunuyor; ya bizzat veya bu işi esasen vazife edinmiş başka teşekkülleri tu yolda teşvik ederek daha yenilerinin kurulma. sına yardım ediyor, YAZAN Prolesör Doktor İhsan Hilmi lerden istifade & rer sihhat mües hasta çocuklar da g yeni doğan bir çocuğun ara buca. ğına ihtiyacı olduğu gibi ilk za. marında bu işler birer hâstaneye raptedildi; fakat gün, yal geçtikçe yeni teşekkül büyü - dükçe artık kök selmağa başladık- ça bu teşekküller birer sığıntı vaz) ziyetinden kurtuldular, başl ba. şına durabilmeğe başladilar; on - Jar için ayrı yerler aranmağa baş. Jandı ve bunun için de en münasib olarak 'eski medreseler bulundu. Medreseler hemen hemen her büyük semtis her kalabalık ve uğrak yerlerde bulunabilen bir ta- kım binalardı; bu binaler eskiden yobaz yetiştirmiye yarıyordu; fa. kat bunların - kelleleri değilse de hiç olmazsa - sarıkları başlarm - dan uçurulunca buraler: boş kaldı. Ötesinin ber'sinin tamirinden ve modern bir tarza ifrağından sonra yani Türk mimarlığı noktasından birer şahessr olan buralara konfor cihetinde de birkaç ek yapılınca bir takım güzel müesseseler mej- dara gel Şimdi buralara çocuklar için a. ramıp da bulunmaz birer yuva ku. rulmuştur; işte Edirnekapıda, Be. yazıtta, Üsküdarda, Tophanede ku *İrulsm çocuk müesseseleri bu cüm- A İSTER INAN, İSTER iNANMA ! Gazetelerin birinde gördük: imiz bir nesne var, sik- kiloyu bulmıyan bir ma. parçası. i ay, hatta daha fazla olu- İSTER INAN, ledendir; bunların bazılarında ç0- cuklar yalatz muayene edilir ve tedavileri için ellerine birer reçete verilse bile birçoklarınm da ilâç- ları, sütleri, mamalar: bedeva te. min edilir; bu dispanserlerin işleri yalnız bununin kalmaz; yani bu. râlarda yalnız hasta çocuklar mua yene edilmekle kalınmaz; bunla - hasta olap da evinde ted kabil olmazsa veya mahzurlu ise o vakit dispanserlerin hinter. Yöndi sayılan hastanelere de gön. derilirler. Bu çocuk disparserleri sağlam çocuklara da bakarlar; yalmz bu sonuncu vazils bile onların ne ka- dar büyük işle: gördüğünü anlat mağa kâfidir; hasta olmıyan çocuk daima sıhhatte demek değildir; o halde birçok sifhhatte tanıdığımız yavrular içinde hasta olanlar da bulunabilir; işte çocuğa hiç ol - mezsa ilk yaşlarmı oyaşıyanları deims sihhatte tutabilmke, onu hastalıklardan uzak bulundurmak için onu six sık çocuk müessesele- rine götürmek lâzımdır; ancak bu suretledir kı onun korunmuş ve büyümesi için lâzım gelen yola. Tanmış olur; işte bu işi başarmak da çocuk dispanserlerinin İşidir; böylece çocuk dispanserleri yalnız basta çocuklarla meşgul olan birer sihhi müessese olmaktan başka yavrularımızın shbatini koruyan birer yuva olarak da büyük işler gören teşe! suretinde mü. talca edilmeliğir; zaten hbüküme - imiz bu işi başarmış we bu başarı günden güne daha ileriye gitmek- te bulunmuştur. yor ki, gözümüz yoldadir. Hodbinliği büsbütün elden bırakmak ne de olsa mümkün olmuyor, | Gazetede gördüğümüz habe - rin bizi fazla sevindirmesinin se. bebi binlerce tonluk manifatura arasında bizim (beş kilonun da bir yer bulabilmesi ihtimalini dü- şünmekten doğdu. Fakat gördük ki, vapur henüz Amerikadadır. Oradan Basraya gelecek, boşal- tılacak, gelen mal tene yükleti. lecek. O halde kisa bir zaman içinde beklediğimize kavuşaca » ğmiza; “ISTER INANMA! rın hinterlândi da vardır; çocukjP (GÖRÜŞLER ) Aşk ve arkadaşlık Eönile Faguct gibi bazı müellif. ler, arkadaşlı,i, yinızlığın korkusu diye gösterirler. Ben bu fikirde de. öm. Arkdaşlık ruhun fakirliğinden değil bilâkis taykınlığından doğar, a “5 arzusu ile uyanır. ENİ gençken, epimiz. dınlardan behsetmek e - iler ze canden bir arkadaş aranız. Tabii, tercih etmek lâzim gelse, arkadaş tan ziyade, sevdiğimiz kadına aşk. tan bahsetmek isterdik, fakat, sev. diğimiz kadine, o yaşta henüz tanı. mayiz bilet Lisenin muttarii havasında ya - garken, kurduğumuz hayalleri, şbir- birimize anlattığımız emelleri kim hatırlamaz? Fakat bü arkadaşlığı değişmez, aynıdır. Mektebde, daşlık kelimesi büyük harfle yazilir; fakat sevdiğimiz ilk kdinin beraber! arkadaşlık kaybolur, o zaman, ma- jüskül ile yazılan kelime: Aşktır. İnsan daima, arkadaşını metresi. ne tercih eder amma, ikisi arasında seçmek İâzim gelse, hiç tereddüd! etmeden arkadaşina yüz çevirir. Anglo - Saxon memleketleri müstes na, oradaki insanların dahi arka. daşlarımı sevmek için çok (vakitleri yardır, belki de bu kadınları daha fazla sevmeyi bilmedikleri içindir. Aşk ve arkadaşlık (o arasında birçok farklar vardır. Bunların bir. kaçı: : dildir, aşkın iklimi ise firtinah. 2 — Aşk firtmaları olduğu gibi, tabii arkadaşlık firtinalari da olur. Arkadaşlık memleketinde (insan şemsiyesiz oçikabilir halbuki aşk memleketinde bunu unutmasak, da. hu ihtiyatlı davranmış oluruz. 3 — Arkadaşlığın devam etmesi için, karşımızdakinden emin olma. Miyiz- il mi? Bir erkek: «Karıma emniyetim var dediği vakit, ona itimadi vardırs| Bir kadın ise: uKocamdan eminim» dediği zaman, kendi kendisinden €- min olduğunu kasteder, Vesaire... vesaire. .. Ekseriyu arkadaşlık: Kendinden |'““ bahsetmek, içini serbestçe birine dö kebilmek demektir. İçini dökmek; Bir rahatlık, bazi kimseler için bir hastaliktir. Sırdaş renksiz bir şahistir. Bir tek meziyeti vardir. O da: Sadık ol masi, Güzel veya çirkin olması mev- zaubaks değilse bile iyi bir kulağa malik olması şarttır. Onun, kimse, hal ve vaktini sor- maz; esasen her zaman iyidir. Has. talik biçare için, bir nevi memnu w daş dinli Şansız arkadaş dinler. Fakir akraba daima (sirdaş rolü Mal benim, tasası) Ellere düşüyor | E. Ekrem Talu i K onu komşu birbirind miş. kocaman ölçüdi bedevi topu teşkil eden Ai milldtleri ana baba günü yi lar. İhtirasler, :deailer, yeni kinler, garezler, nefs ler, kuyruk acıları depreş; harlı mertebesine ermiş Çi yorlar., Ben bir kenerda seyi: Çünkü benim ne ihlirasım, nim, ne garezim, ne nsfsa ne de kuyruk acılarım var. yukarı yirmi yıla varıyer onların cümlesinden kurtu Yeni baştan kurduğum içinde elendi efendi cturuv Ve biricik idealim sulh ve sök; içerisinde 9 Kâşanevi imar eç etmex, rahaf ve huzur, ri ve kudretimi ileri mektir. Civarda Yangın çıkınca ka; rıma bekçi koydum. Öylesine şiler ki, bösa doğru ©l uzat, gafletinde bulunacakların vay Tine! O yaman: bekçilere baktı duyduğum einiyet hissinin y, yet ve deresötini ben bilirim, zırlığım tana, tedbirlerim kemmel, HSDEİ yanıma #öz çev sem çelikten dahs”daYanıkı b çember görüştüm Bu çemberi civataları İSKÂN aşkı ile ve o iş tiklâli behemehal karumak azm ile İşte vaziyet böyle iken, ikigi birde yabana s**ler yükseliyap w bana diyorix Ki: — Senin meh emniyette g Bil, haberin GW. Onda filân; veya falanın gösÜ Yar; saldı hazırlanıyorlst, mt Düşüm'yortun. Bi ifarı kim? Ne deme istör? Kendi eli birden Kızılkarda iken, beni malıman tasa gi eden dü yar? Bu suallerin çettilrini ber Ak ima, yi şeyi rkezi bendedi Otğa, mihakke VU'Aşk çsuiö benden ustası yoklyr. O kabil işlerde Pşlerig dığım gündenberidin ğV sma hazırlandım. Bi dosta da, düşmana da B* yeceğini bildiğimden dime güvenecik hale Sancağımın gölgesi mun yarlamaz cep &nda bütün azmim imanımla hekliyorun Hiç kinse benim tibalimden endişe © yorum. Vatanımız Lüzum hâsıl olursa koruyacağım. O işi mı da, dileyen, yas tarihden öğrenebil'f- Nesimi ad'nda şairi vardır. Onun, © şen meşhur bir meteö” Nesimiye sörjular hof Hoş olayını, olmayin beni , Yurdumun bir böl yn bir füzult alâka gös“ 20 de hemen hemen öyBİ eğim: : — Şu olacakmış, BUN Vatan benim, kime MİL O vatanı muhafazi &. rası gelince ben Bİ tasa düşmez!

Bu sayıdan diğer sayfalar: