26 Temmuz 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

26 Temmuz 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alman - Sovyet Harbi, iki noktai Nazar ve biz Ekrem Uşaklıgil #keri hareketlerin seyrini iki ta. rafın sabahh akşamlı neşet - tikleri resmi tebliğlerle takib ediyoruz, resmi tebliğlerin delâlet ettiği manayı da askeri mütehassıslamızın salâhj - yetii kalemlerile yaslan (tetkiklerden anlıyoruz. Müphem kalan noktalar, izah edil » miye muhtaç noktalar elbelir kalıyor. Bunların aydınlanmalarını da çaresiz #amana bırakıyoruz. Fakat acaba bu vzlyet karşısında ta- MmRRi olnaların düşündükleri ne- ir? Bu kısmın mülâhazası şöyle hülâsa edilebilir; — Sovyet Rusyanın tehlikeden kur- telmuş olduğu yüphesisdir. Vakıâ Hk hamlede 600 kilometre genişliğinde bir toprak, büyük miktarda o maizeme ve mühim bir orda kaybetti, Fakat sonra müsyyen bir hat Üzerinde durdu. On günden fazla oluyor ki tek kans gerile. meden dayanıyer, hati sa gene oldukça geniş mikyasla mn. kabil taarruzlar yapıyer, İstikbale & - midile bakabilir. zira tükenmek bilmi yen insan ve malzeme kaynaklarını hareket getirerek herrün biraz daha kuvvetlenebilir. Esasen (osimalde fena havalar başlamak üzeredir, kış yakm. dır, neredeyse Rus toprakları büyük bir ordunun hareketine imkân ver » miyeoek bir hale gelecekti, İkinel kısmın mülâhazası ise şöyle bülâsa edilebilir: — Alman ordusu Res kuvvetlerinin mühüm bir kısmını imha etti veya esir aldı. Stalin hatie gibi son derece de- rin ve müstahkem bir müdafas man - #wmesini de yararık geçti, Veksi on gündenberi durmaktadır, siper harbine girişmiş gibi görünmek. tedir. Fakat bu, bir hazırlık devresi nim mecburi kıldığı vasiyeliir, Lütfen Fransız harbinin iki safha « Sini hatırlayınız Birinci safha Almanyanm Lehistan. da meşrul olduğu zamana aiddir. Müt. tefikler o Majino Hatlını mevzii de ol.! bir gece Mahkümlar tarafından verilen müsamere Sus vapuru ile iki buçuk saat sü. ren bir yolculuktan sonra, ufukta, Marmaranin mavilikleri içinde yeşil bir toprak belirdi. Bu, İmralı ada- mümkünse 917. En ağir suçları işledikten sol İ biraz daha tahkim etmiye çalışırlar .|'â nedamet getiren, islahi nefseden ken, bü hatim gerisinde bir ikineisini| ve burada tekrar iyi bir insan ola - yaparlarken, askeri hazırlıkları her-'rak hayata karışmak için kaybettiği gün biraz daha ileri gölürürlerken Aİ-İ melekeleri kazanmağa çı manlar Lehistan seferini gün yıldırım süratile ileri atıldılar. Franer barbinin ikinel bitirdikten | kömlarin adı li : sonra da 6 ay daha beklediler ve bir ie Er safhası AL İişan mah. mücrim.. ler manastiri, man taarrazunun ilk kısmını takib e. |dıği zaman beyaz bir motörün s3 den ramana aiddir, Almanlar e vakit dan, soldan uçan martılar de Felemenk İle Belçikayı istilâ ve bir kısım Fransız ve İngüiz kuvvetleri mağlüb ettikten sonru çene durmus -|Esad Adil Müsteca etmiye. eekleri düşüncesi bile belirmiş, Fran- Mardı, Hattâ taarruza devam sızlarda ümid (başlamıştı, © General Gamlenin yerine getirilmiş olan Gene. ral Weygand ilk defa Atatürkün tat- bik ettiği «hattı müdafaa yok, üidnfan Yar» sistemini yulmuşta, istikbale ümidle | bakıyord Derken Alman taarruzumun ikinel sa hası başladı, yıldırım süratile başladı, yıldırım süratile bitti, Uzun mesafelerin icab eltirdiği daha| daya yaklaşıyoruz. uzun bir hazırlanma devresini İlâve &- derseniz bu defa da öyle olacaktır.» Görüşlerine, dnha dofrum tahmin ve ümidlerinde hangi taratm haklı ol-İoll, müd ile İmr İhnin en devamlı misafiri c: üfettişi Cemil Ayata Adliye Veki- i karşılamağa geliyorlardı, Biraz sonra vapurun uzattığı is taştığını gördük. Cezâevi boğlu sathı! keleden İmralı, motörüne geçtik. tatbika ko-| Şim, iki tarafımızda ve bir hiza. vaziyetinde büyük balıkçı kayıkları ve sandallar arasından geçerek, Saixlallardaki bütün mahkmlar ayakta, adalarina misafir olan Adliye Vekilini selâm İiyorlar; her taraftan yükselen «Sağ sadaları - tepemizde uçuşan, duğunu bize zaman gösterecektir. MİŞ| daireler çizen martıların sayhalari- şüphe yok ki bu zaman meselesi de bir| iki ay meselesi değil, wihayet bir iki hafta meselesidir. Kanaatimizce mu - harebenin müstakbel seyri gibi, burün na kerişiyor. İmralıya ilk defa gelen ve kâh bu manzaraya, kâh sarı ve zari İlerde en fazla bahsedilen Japon hattı | binalerile adada yükselen küçük ka hareketin hangi istikamette inkişaf |sabayu hayran hayran baken bir ar edeceği de gene » zaman belli olacak-| kadaş sordu: tır. Bu dakika; bir başka noktayı daha kaydedelim: tamamen bitaraftır, Wi; bir tarafın «— Peki amma, cezaevi nere Türkiye bu muharebede | de? Adanın daha içerilerinde mi?» «— İşte, dedim, bu gördüğün mağlhbiyetini, hil hir tarafın galibiye-| cezaevi.» G orrasunu izhar etmiyoruz, hâdise Fin uzak bir serireisiyiz. Bunun içindir ki sinirimiz tamamen sakindir. Bu AT. rupa kıtasında hemen hiç bir millete nasib olmıyan büyük bir mazhariyet tir. Yeşâne teessüf ettiğimiz yokta a- rasıra bir taraftan veva öbür taraftan O, inanamiyor, ayni hayretle yü- züme bakmakta devam © ediyordu. Hakki da vardı, Hayalimizdeki bü. yük duvarlar ve demir parmaklık. larla çevrikniş o hapishane fikrile, duvarları denizden ve damı gökten bini heyecana ve endişeve GüsüÜrmiYe| imyalı hapishanesini telif edebilmek matuf bir propaganda haberinin gelme. sidir. Fakat çok mühim bir coğrafi du. rumda bulundukça, kuvvetler müvaz&- nesinde büvlik tesir yapacak bir kuv- ilk anda ne kadar güçtü, Motör, iskelenin önündeki mey- danda iki sira belinde dizilmiş wet ağırlığına malik oldukca, ne kadar) mahkümlarin alkışları arasında is icessüf edersek edelim, bu propagunda| keleye yanaştı. Karaya ayak basan oyunu gene devam edecektir. Mereket| A düye Vekili Hasan Menemencioğ versin ki Türkive iki yeldanleri bumalı, e akkümlara sordu alışmıstır, sükünunu hiç bormadan, yolunu hiç şaşırmadan durmaktadır, «— Nasılsınız, iyi misiniz çocuk. harbin sonuna kadar da böyle duracak. |lar?» A Ekrem Uşaklıgil KE m m İtalyada Genelkur- mayın vaziyetini tayin eden bir kanun neşredildi Roma, 25 (AA) — İtalyan Kanun. larmı pegreden oültenin dilukü nüsha- Bında İtaiyan orduları genel kurmayı. yetini aarahalle tayin eden bir kararname çıkmıştı Bu kararnmmeve nataran genel kur- nk vazife, tanzim ve #çvkü idaresiie :nükellef olack ve Düçeye karşı mes'ul bulunmenktır. Her 00 ordunun da kurmay başkamları ge. nel kürmay' baştaninın etirinde o1n- taktır. Genel kurmay başkanı mili müdafaa komitesirin tebl azasıdır. e AŞ 00 mahküm, yüzleri ve gözleri güneş röngini almış, dinç ve zinde 900 adam bir ağızdan haykırdılar: «— Sağ ole Aralarından geçerken — dikkatle onları süzüyordum. Yüzlerinin ifa- desi öyle sakin ve öyle iyi bakışlı adamlardı ki, insan bir cezaevinde olduğunu unutuyor. kendisi Mar - maranın mes'wd köylerinden birin. de zennediyordu. Bu sakin yüzlerde e bu iyi bakışlarda ben Cümhu. riyet Adliyesinin zaferini selâmli yordum Mi İmrahda ilk gecemiz, Bizim ge leceğimizi evvelden haber alarak, #erefimize muhteşem bir suvare ter b eden mahkümlarin arasinda - yiz. 10 kişiden mürekkeb saz heyeti piyasanın en meşbür şarkılarım ça- (Arkası sayfa 8 sütun 1 de) MEL ilani | rahud Romi İbir ziya hüzmesi halinde bir menfex. İden sızarak kuleye girmesi ve Yunan! Vapurumuz İmralı önlerine var- arasin- İda, suları yara yara bize doğru yak da dizilmiş kürekleri havada, selâm | © SON Resimli Makale: Mareşal «Ney» Moskova seferi esnasinda bilgi ve cesaretile tema- yüz etmişti. Kendisine Napolyon tarafından «Cesurlar cesurun sıfa- b verildi, fakat saltanat iade edildiği zaman bu kahraman fevkalâde bir mahkeme tarafından hakeme edildi. POSTA mw Son arzu Mareşal «Ney» e kurşuna dizileceği sırada son arzusunun ne oldu. ğunu sormuşlardı. Şa cevabi vardi: — Ateş kumandası vermeyi bana bırakmanızı, bir de vatan için faydalı göreceğiniz işi ne pahasina olursa olsun mutlaka yapmak lüzumunu ölümünüze kadar hatırlamanızı isterim. L Bir röporlj 7 p—gz EBİYAT | imralıda Edebiyat Ve Kuleler Yazan: Halid Kulelerin lisan ve edebiyatla alâkası pek yeni değildir. En eski efsanelerde bunun izlerine Tastiıyabiliriz: Meselâ Yunan mitolojisinde bir Arkadya kralı. nın kısmı iMhiara mitgrederek bir ku- leye kapaması, m kapısını ve bü. tin delikleri kaması, fakat Zevin tabirle Jüpiter'in) neslin o xızdan bu balması gibi... Nasıl ki ayni efsane, ih. mal daha eski bir devre gidilerek Türklerde de vanlır. Birçok Uygur ef sanelerinde Bodkurdun muhtelif gekil lerde göründüğünü bilyorüz. oPakat bunlardan bilhassa birisinde, bir "Türk hakamı üç kızını gök tanrıya vakfe . derek bir kuleye kapa boz kurd gelerek kulenin örülmüş ka- suretle doğup ç0- örülmüş kap uyarak küçük bir ge adan girerek "Tür i Yunani ustürede olduğu gibi kurddan ve © Üç kızdan evlidlar ye. ve bu suretie bütün dünyaya yayılır. Kule bahainde, pek meşhur bir misal olarak Babli kulesini de halırlalalım. €Tebelbül-ü elsines malüm ya orada vukua geliyor, günün birinde birbirle. rinden başka şekilde konuşarak karşi. Hklı maksadlarını bir türlü anlatamı. yan ameleler birçok dilleri bir an için- de yaratıveriyorlar! Pakat bunlar, kule bahsinde pek es. ki efsanelerdir. Halbuki biz Eyfel ku. lesinden bahsetmek istiyoruz. Sözü ar. tik oraya getirelim. Simdi Üç tarih zikredeceğim: 1927, (1957, 1941. Bü tarihlere göre Wwfel kulesinin ke. Yam ve edebiyatla alâkasını tayin eder- ken, önce Malukovaky İsmindeki - #n- radan bir tabanca İle intihar eden - bir Sovyet esirinin birkaç mısraı franezcâ tercümesinden türkçeyp çe- virerim; yanıyor, Toprak yanıyor, Asan, Yanıysı Adria denebilir ki, Fenerler tekrarlıyorlar, Kerrai cetvelini... Ben eter Vandam sülunu alsaydım, Konkerd meydanile, Mataköveky'nin ba şiiri, Sovyet Rus yadaki rotmi veya gayri resmi edebiyat esreyanlarının ve edebiyat ekoilerinin hangi çeşkdli mazıriyelerinden birine uygundür bilemem. Çünkü bu acayib âiyarın acayib çdebiyat çereyanlara İSTER INAN, bir akşam bir| Fahri Ozansoy İgöre tasnif edilen şairlerinden bir me. hexle saydıklarım şunlardır* 3 — Construiste'ler, 4 — Eynboliste'ler, 5 — Centriste'ler, 6 — Bespredmetniki'ler (yahud ede. bi mevruu İnkâr edenler), 7 — Nitehevekiler o (her türlü şiiri yıkanlar), 8 — Napostovtay'ler, 9 — Koumitza'lar, 10 — İmaginiste” 11 — Egtuturlste'ler. Görüyorsunuz ki bü iislede bir eksi. $i ile düzlmeyi tamamlamış oluyoruz. İşte Ma'nkovsky'nin giri bu gruplar - dan keşfesmiz oluyor, Fakat Vandom sütunu ile Konkord meydanım evlen. dirinek arzusuna ne diyom? Derhal İ akla Eyfel kulesi de gelmiyor mu? Her İhalde bikâh dairesi de orası olsn Ge. rekt... İ Simdi diğer tarihe, 1937 ye'weciyo- Tum Seebolist bir Pransiz şairi olan Fer“ nand Öreşh o tarihte bir Cumartesi günü Eyfel kulesinin üstünde rrdyo - fonik bir konferans vermiş. Eonfe- ransın meveye pek tabii olarak şiire âsir.. O zamanlar bu havadisi yazan gazetelerin rivayetin: bakılırsa, şazrin sesi de fevkalâde rajyolonik imiş! Ve gene o gazetelerin kaydettiğine na - xaran, giir “perileri ilk defa bu kadar yükseğe çikmak masheriyeline ermiş. ler) Konferanz bitsikten sonra na his. ettiğini soruyorlar. O da çu cevabi veyjro: P —— Aşağı bakarken baş dünmesi, yu. karıya bakarken sökün! "Tarih ne acayil lenin talihi büsbütün gerlb are- kete sahne oldu! V ışığını bir gece o. rada ön parlattılar. Acaba Pers Gresh'in şiir perile. rinden hâlâ o dikte veuşanlar varsa bu yarıltıyı ne sanmışlardır? Bİr altın rehab ım şoksa? Zavallı altın rebab? şeklini gördük, fakat sesini ne zaman İşiteceğiz? İşte Eyfel kulesinin maceram. Fahı İSTER INANMA ! Taksilerde gün aşırı nöbetleşe işle. me usulünün kaldırılması kararı alâ. kadarları memnun etti, diyorlar. Bu idda hem doğru, hem de yanlış. | tar, Doğrudur, zira mal sahibi olm. yan şoförlerin bir kısmı, ihtiyaç a- zalınea açıkla kalmışlardı, geçinme zorluğu görüyorlardı, karar değişin. ce sevindiler, Tekrar iş bulacaklar. dır. Buna mukabil mal sahibi olan » ların canları sıkılmıştır. Zira bir gün. de Iki günlük iş yapıyorlardı, üstelik avdet seleri için müşteri bulunması süpheli olan yerlere gitmemek wsu. lünü çıkarmışlardı, bu şekilde be - lediyenin bir otomebiliin gittiği yer- den boş döneceği mülaleasile yapmış olduğu tarifeyi bir misli farlasma getirerek çifle kaxanç wsulünü bal. muşlardı. Kararın değiştirilmesi bu lemobil sahiblerini müteessir etdi, halka gelince o tabii bastan başa memnundı Bu vaziyetie bir Kara. rın herkes üzerinde ayni tesiri yap. masının mümkün olduğuma: İSTER iNAN, iSTER INANMA ! 7ey1 1041 de bu ku.) İL Söz arasında | Güle aid eisaneler Matbaacılığın tarihine kısa bir bakış tün çiçeklerim menşelerini Ber zaman bir efsaneye irca etmek mümkündür, Bunların içinde ye: ne ve milletlere göre en zengin ef. sanenin sahibi güldür. o Filvaki ilk insanlar, bu güzel kokulu çiçeği bi cennetin en kadim bir mümessili olarak tanırlar, | İngilterede halk arasinda şayi vayetlere göre asıl gül çiçeği. Haz- Teti İsanın başina takilmiş bir ya. bani gül çelengine . altından akan) kan damlalarından hasl olmuştur. ka ada İranın mukaddes kitab- Di ' v evvel dikerniş kalkerli EOAİRLA ki bu nefis çiçek sonradan © kenlenmiştir. Arak Hazreti Muhammedi: layan bir ter tanesinden hasil oldu- ğunu iddia ederler, Umumiyetle gül, ötedenberi sa- dakatin ,ketumiyetin bir remzi ola- rak telâkki oedilegelmiştir. O Orta çağda birçok milletler, bu çiçeği zi- yafet sofrasinin ortasina asar ve bu suretle sofra başında her söyle. necek şeyin gizli kalmasını murad ederlerdi. Gül çiçeğinin şark millet- leri gibi garb milletleri arasında da ne derece mergub olduğuna bir de. İbi olarak üçüncü asirda yazılan ve rönesansa kadar büyük bir şöh - ret muhafaza eden «Gülün romanin isimk eser fazlasils ispat o etmiştir. Güzelliğin ve bahar taravetinin bir timsali olmak bakimindan gül çiçe- ğü eski milletler arasında spor mu- vaffakiyetlerini o mükâfatlandırmak için en temiz bir hediys gibi veri- bir, ölülerin ruhunu şâdetmek için mezarları başına bilhassa gül çiçe ği konur ve fidanları dikilirdi. Matbaacılığın tarihine bir bakış Matbasctlık ve matbaa hurufu İhakkında dünyanın en zengin mü- Mayans şehrindedi yans meşhur matban hurufu muci- di Gütenberg'in doğdnğu yerdir. Mayans şehrindeki Gütenberg mü. zesi ahiren Japonyada bir matbaa. hir edilen çok eski ve nefis bazi! parçalar, matbaacılık san'atınin Av rupadan çok evvel Uzakşarkta ve bilhama Çinde malüm ve mevcud olduğunu göstermiştir. Bu sergide hassaten nazari dikkati, minyatür bir buda mabedi çekmektedir. Bu mabedin ortasinda bir delik vardır. ten fasılalı bir surette bir harf çık. maktadır. Uzakşarkta Pagod adı İverilen bu buda mabedinin milâdi İ(775) senesinde vücuda getirildi- ii gözönüne getirilirse matbaacili. ğın Uzakşarkta ta Şarlmayn zama- ninda malüm olduğu anlaşılabilir. İBlok şeklinde harfler yerine mün- ferid harf kullanıknak usulünü icad İeden Gütenberg'in usulle Japon. İsrın tabı usulu arasindaki fark pek cüz'idir. Çinde münferid harf urelünü bu lan Pi > Şeng ösminde bir demirei. dir ki ilk harfleri bakırdan yapmiş- e. ,” j cılık sergisi açmıştır. Bu segide tesİpa Bir mekanizma vasıtasile bu delik-|f Temmuz 26 Sözün Kısası Mercimek Pahalılanıyor E. Ekrem Talu eçen Paza: günü, çoktandır gör-, mediğim bizim Derdimend ikin di üstü bana misafir geldi, Derdimend böyle daima uzaktan u- zağa görünür ve göründü mü idi, mut. laka dilinin ucunda bir şey vardır ve bumu söyliyecek adam arıyordur. Bu sefer gene o, lâfı hayat pahalı « lığından açtı; geçiminin gitgide göç leşmekle olduğundan bahsetti, Derdimende fakir denemez; lâkin ka- sancı ve maişeti de pek o kadar geniş değildir. Şöyle böyle, kimseye muhtaç olmadan geçinir, ider işte. — Gücüme giden nedir, biliyer mu- sun? dedi, Meselâ muz fiatları düşü. yor da, domates olürdan, oluk beşleri aşağı kımıldamıyor. Lüks diye belledi. ğimiz kuşkonmazla şu birim mahud ayşekadın fasulyesi, bamre, filân falan fiat bakımından omuz öpüşüyorlar, : — Tabl değil mi, Derdimenâ? Muzu, kuşkonmazı sotratırımızdan ekarta ei. mak mümkündür amma, ötekiler çar- naçar alınacak, yenecek. Bunu çok İyi bilen emaf, fırsat bu fırsattır, diye bunlara yükleniyor. t — Kuru fasulye?. , — O da öyle, Malâm ya: Hekimler kuru fasulyeye fukara bifteği | derler. Kalori bakımından en ükemmel ete bedeldi Mele kış mevsiminde, yağlı koyun döşli ve bel biberle yenir mi, ye, nir mübarek! Sonra meselh haklava - dan bıkılır da, ondan bıkılmaz, Mek - teblerde, evlerde, halk lokantalarında, sotraların ziyneli, midelerin kuvveti - dir. Biz onu, kendi kendini nimetten sayar diye tezyif ederiz, amma, elhak nimettir? İşte bu kiymelinden dolayi e dı tamahkâirların ve muhtekirlerin hırsını çekti; fakat bereket ki hükümet bu işe de el altı da bu kış hastısız, yahnisiz, pilâkisiz ve piyarsız kalmak tehlikesinden kurtulmuş gibiyiz. i Derdimend düşündü, düşündü. ! dedi, miereimeğe ne oluyor? Cevab verdim: Ke mi oluyor, Derdimend? Beni seni, bu snalin cevabını kendi kendine verecek kadar zeki sanırdım. Bak sim: di yaz, Plâj, sayfiye zamanı, Mu mev; simde mercimek çak Istihlik — otunun) günkü mercimeği fırma verenlerin 509 yısı artlıkça artar, Anladım mı iki Gö süm??: Y EM leş ' gülün, Liman memurlarına veri all gece ücreti Münakalât Vek mesai yapan mıntaks 1 rna verecek gece me ye kında bir talimalnam? hazırla Bu talimatanmeye göre; geneli, bette kalan amtaka Ilman gti ( sube şeflerine 100 kuruş, Jirmaf rolörleri ile elmel sınıf imes rine 15 kuruş, iman nöbetci” pg lsrile ikinci sınıf kontrolörler v “ Tuş, diğer Iman memurlarına kuruş fazla mesai Şereti yeZE i 5 Demiryollarında zam Ağustosta başlıyo” Se Devlet Demiryolları tarifeleri. yi siyeti hazıra dolsyısle yapisi. ın tatbikatına 18 Ağa ie başlanacaktır. Zam yalnız # gi liyatile banliyö m mösi mak zere diğer bütün edilecektir. İzmir enter “e, bazı mıntaka rda de te olan tenzilâ tarifeler e, nisbetinde bir zam yapıl0© Basradaki iehalit eiliğ uhtelii halit eşyamızdan mühisü Diz Basrada bulunan m memleketimize ithaline Yalnız Suriye $ pratik bir şeklide henüz elde elik biraz uz Purtsaldde bulman V9 ithal edilmek üzere beki eşyalarının Kara ketimize getirilmesi © mektedir, Bu eşraların Ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: