Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ğ ' ğ. ( ö TTT TT p ÜLe di gaa eTT e'i M TÜT ÇOT FÇUT e ğ ON POSTA Haz'ran 1 ŞŞ ŞTŞ ŞŞ Ş ZEETEĞÜŞŞ YOT ÇEAŞARTEŞAŞK ŞAYA RŞŞ D ER W tit t t e t t t L ei t C e e n ti e ti eei eei ei ti Si Si Öi ti l — we tf — « e a ı M AAA AA AAA AAA AA AA AA AA a ARAAALA AAA AAA LA AAA AAA ŞAYA A ŞA AA AAA A NLLO GÖGAD PPP ĞAA AA SAA ' Antalya (Hususi) — İki yıldan. 'beri Antalya valiliğinde — bulunan #Hâşim İşcan'n devamli alâkasiI ve çalışmasile Antalya tamamlen de - ğgişmâş, miodem bir şehir olmuştur. Valimiz şehrin inkişafı için çok fay dalı olan bir teşebbüse girişmiş, «Antalyayı Tanitma ve Güzelleştir. (me Cemiyeti» ni kurmuştur. İstisna. fsaz olarak bütün halk cemiyete bol teberrülerde bulunuyor ve pehlivan güreşleri, müsamereler, balolar ha- Hsılâtile Antalya hergün yeni bir in. hkişafa kavuşuyor, ) —Antalyanın eskidenberi en bü - yük derdi içecek suyu idi. Bu sular ,çok kireçli, mikroblu ve gayrisıh - hi idi, Şimdi 1680 takımda ve An. ,m)yıya 60 kilometre mesafede Taş 'delen âyariında bir su bulunmuştur. Değerli valimiz Antalya halkınin )da yandımmı temin ederek mühim Ebir para toplamiş, «Antalyayı Ta- nitma ve Güzelleştirme Cemiyeti . nin» de gayretile suyun kanalları Modern Antalya Şehir hergün ve büyük bir sur'atla inkişaf ediyor, yeni içme suyu bir aya ş kâdar getirilmiş olacak Yeni Antalyanın cok güzel caddelerinden birl ve şehri boydan boya Ça.nkîrıda. ( $ ( - ( ( ( ( ç | San'ate dair (Baş tarafı 3/1 de) YJAcademie'de Kırk ci ölmezin - Bu Mmüessese âzâsi'na verilen nam- ilti. e'vv_el bu yeni kelimeler halkın rağ- betini kazanmış, onun dilinde yer Dericilik sanayii inkişaf edi - yor, yıkama ve harçlama idolabları ve tesisatı kurularak işe başlandı ( Çankırı (Hususi) — Dericiliğini inkişafı yolunda yıllardanberi bu! sanayi mensublarinin umüuümi arzu-' farı büyük bir derd halini almış bu-İ İunuyordu. Yegâne istekeri makineleşmek vef iptidat çalışmaktan kurtulmak, faz.f la miktarda verim vererek memle-f ket ihtiyacımni karşılamaktı, Bu arzıları büyük bir faı'brika' kurmak demek değildir. Basit do lablar vasitasile ayaklarile çiğne < tir. İktisad Vekâleti de bu işe husu. istedikleri dolabları ve tesisati gön dermiş ve kurulması için bir deri. 4Ğ'I.*ine ramolmaktadIır. 1.mhn!lan — |dikleri ve bu suretle deriyi yılmmaql | İve harçlama işini çabucak yapmak-'b tü ştur; öyle ki miHetin dili en. değil, ü milletin di- x ) Burada asil makalenin mevzuul olan lehçe darlığından bahsetmek ,sirasi gelmiştir.: " Ötedenberi kullanılan lisan bugün arab kelimelerini birden -silkip at. Çnak suretile cezri bir harekete kal. kışılamamakla beraber yazi yazan. lar da bunlardan kaçınmak ve on- İarin yerine şu veya bu taraftan tav Siye edilen Türk kelimeleri kullan.! mak için bir arzunun husulü tabii - ;dir. ve bundan dolayı her satırda arab kelimelerine bir müukabil bulabilmek için irkilip ka- Hnmaktadır. Bunun — neticesile bir yazı zorluzu, bin lehçe darlığı kar- şisinda kalınmiş oluyor, Hiç şüphe İyok ki bu muvakkat, ergeç bitecek si bir ilgi bağlıyarak dcricilerimizîn')bir sikintidir amma ne vakit? Mi- )sa.'l olarak terimleri tesbit edilmiş .olnn riyaziye, felsefe, lisan tabirle. d .fat nazarin! üzerlerine — çekmeden| «Son Herkesin gözü birdenbire Yıldı. remla Havzalıye çevrildi. Çünkü Havzalı Aldi acayib tutuyordu. Havzalı, Karakuçakta olduğu gi;bia ellerini yere vuruyor.. birbirine vuruyor, iyiden iyiye rüküa varır gibi süzülerek hücum ediyor, yağ güreşi gibi kat'iyen ense ense gel. miyordu. Yıldırım, hasmının üzerine yü- rüdükçe Havzalı, sağa snla kaçış- lar yapmakla beraber şiddetli de dalış vaziyetinde hücumlar yapı- İyordu. Yıldırımını Aliye ” sürün- mesine bile imkân kalmıyordu. Sonra Havzalı , Ali, iki taraflı güreşçi idi, sağlıdan ve soldan s0- laksız güreşiyordu. Halbuki ekse- riyetle pehlivanlar sağdan güre- şirler ve sol taraftan giriş yapa- mazlar. Yazı yazar gibi... Fakat Havzalı, hem sağdan ve hem de soldan hasmına mükem- İmel saldırışlar yapıyordu: Alinin maksadı hasmını bir Karakucak irine bir göz gezdirilince görülür ki cilik mütehassisini memur etmiştir, Bugün tamamile —kurulmuş ve bu sahalarda öğretmenlik edenlerin nasrl şaşirmiş olacaklariı kolaylıkla kateden kanaldan bir parça aç'lmağa başlanmıştir. Şimdiye ka- dar 40 kilometresi açilmiş ve 1000 küsur raklma çıkmıştır, Bir aya ka-i dar bütün yol açılacak ve memleket suya kavuşacaktir. Yeni ve modermn Antalya, yalniız tenub sahillerimi. zin değil, bütün Türkiyenin İzmir, Ankara ve İstanbuldan sonra en gü K, halinde çalışmak için icab edeni zel ve mükemmel şehri haline gel- miş — bulunmaktadır. senelerde şehir daha orijinal hale gelecektir. | Karamanda mahalle bîrh'hlerl'lcek ve bir fabrika halini alacaktır. ) kuruldu Karaman (Hususi) — Şehrimiz. de mahalle birlikleri teşekkül etmişi ve faaliyete geçmiştir. Halka şim«. ,, görünen dericiler; bu üşlerine dilik gaz, kahve gibi maddeler da-! ğgıtilmaktadır. Önümüzdeki' lüyı:n yapacaktır. Yarlm için ise bu Subaşı teşkilâtı dafıklarını her an İzhar etmekte SA âım'llıxetc geçmiş (_’_h" bu tesisatfAnlaşılır. Bugün elbette şaştracak - sayesinde hergün yüzlerce deri yl- lardır; fakat talebe ile beraber on- kanmakta ve harçlanmakta bu su-İJlar da bu yeni tabirlere retle verim de artmaktadır. aki bu bir zaman işidir « artık orta- Yalnız bu oanşıyı'm daha öneml:_i da bir zorluk kalmıyacak diye müs- iş yapabilmesi için elele vermesi(terih olabiliriz. Evet, ancak o za - alışınca Jüzumu açiıktan açiığa meydana çık| miş ve bir «birlik» halinde çalış -|.m.ckt& hayatiIndan ve talebe ile be. maları kendilerine öğüdlenmiştir. Çraber öğretmenlerin dilinden bu Öğrendiğime göre dericiler birag 'yeni kelimeler halkın diline ve her- İgünün kullanışına yayılasıya kadar İnasıl uzun bir zaman geçecektir, "Bu takdirde Çankırı dericiliğiğbunu kestörmek mümkün değildir. ö ; Görülüyor ki başlanan işin bir bugün fazla miktatda meşin ve ııh.(:_m“ NİN yer e? Bimirerdk Çcabır ile beklemekten başka yapı - labilecek bir şey yoktur. Arab kelimelerini - fars kelime - leri osmanl'cada pek az ehemmi - satl yarinın fabrikasinin bir nüvesi)$yet almiş olduğundan bunları bahis olarak kabul edebiliriz. Gmevzuu saymıyorum. kullanmaktan Bugünkü vaziyetten çok mem .'ınki'nımık kaygusu daha ziyade ya. zı r1 ilgilendirmektedir. Bu. ttar “Çgün o kaygu bir mecburiyet mahi - yetini alacak bllsa bilinemez hangi hazırlıkları yapmaktadırlar. küçük makineleşme tekâmül ede -) Bu ümid'e bakılan bugünkü tesi- derin ilgi gö here ı İ k ” -| teşekkül etmek üzeredir. ldumııdın çdw ırlar, İ.:İ;m “hfh.l'ml l.l’.“; Idei x_aml. l eı:u mediği bir lsanda meramini anlat. mak zaruretinde bulunan biri kadar bunalacağında, sıkılıp kıvranaca « ğgında şüphe yoktur. Bu lehçe darlığınin ehemmiyeti. ni takdir. edebilmek için en İyi çare tercemedir. Meselâ Fransizça bir edebi sayfayı, bir tenkid makale - 'man ne kadar sürecektir: hususilelsini bu dar lehçe ile terceme etmiye kalkışinca görülür ki aslına aid hu. susiyetleri, ince fikirleri, çeşid çeşid yenkleri ifade edebilmek imkânı yoktum, Bu imkân hasi! olmiyacak mi « dır? Elbette olacaktır. Arab keli - melerinin yerlerini tutacak Türk kelimeleri ile taniışmak ve onları benimseyerek kullanış çemberi için de toplamak ne zaman —müyesser olursa o imkân da o zaman hasil olacaktır. Şu halde bugünün, hele bugün « den ziyade dünün malı olan yazar. lar o vaktin hulülüne kadar sıkın « tiya katlanacaklar demek oluyor; 'Türk dilinin istiklâk uğruna çekile. sek olan bu zahmet herhalde boşa Posta» nin spor tefrikası: 64 Yıldırımın Havzalgan çeiği z DSN H Z LmRlRl oyununa düşürmekti. Bir teneşir — patlatanına... Teneşir patlatan.. çoban tekmesi — gibi oyunlar Anadolu Karakuçak güreşinde meşhurdur. Bir pehli. van bu, oyunlardan birini aldı mı? Muhakkak hasmını havada çevi. rerek takla attırır ve sırtüstü yere vuru. Havzalı Ali, mütemadiyen has- mının kolunu kapmağa çalışıyor- du.: Yıldırım, Karakuçak güreşin bu, dalgalarını bildiği için yağlı ve kaygan elinden ve bileğinden istifade ederek kendini siyırıyor. du, Nihayet Yıldırım, hasmını biçi. mine getirerek bir çapraz girdi. Fakat daha üç adım sürmeden bir yan baş kösteği oyunile - hemen hasmının önüne düştü. Yıldırım, hasmının altına düş. mekten korkmuyordu. Hattâ ken- dini kârlı addediyordu. Çünkü a- cemi olan hasmını alttan yenmek kolay olurdu. Nasıl olsa oyun a'a- cak ve gövde gövdeye gelecek. lerdi. Yıldırım, alta düşer e«üşmez a- çık durdu. Sanmayı açmişti. has. mına her yerini teslim ediyordu. Fakat Havzalıı Ali, hiç te yanaş. mamıştı. O, yağ güreşinin hilebaz. lıiklarını bildiği için müsbet öyun- lara kaçtı. Meselâ, sak kündesi al. dı. Şak kündesi Karakucak oyun. larından biridir. Anadolulular bu oyuna çeyrekleme derler... Havzalı Ali, şak kündesini ©- turttu. Zaten Havzalının hasmının çaprazını bozarak bir elde altına alması' şaheserndi. Üste de hasmi- nın üzerine gidip — bağlanmaması fevkalâde nazarı dikikati celbet. mişti. Kuşçu Hasan, kahkahayı bastı. Yanındakilere: — Tamam, Aldı acemi pehh_e'_vı. nı. Çıkaramaz vallah meydandan.