22 Temmuz 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

22 Temmuz 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cami önüne geldiler. OOrtalar meydanmda koca davullar birden. bire gümbürdemeğ? başladı, SUü. hını kapan yeniçeruer meydan y?- rine uğruyorlardı. Halt. cami önündeki musalla t8. gı üzerine çıktı, elinde yalın palayı kavaya kaldırarak gök gibi gürle- — Hey... Yoldaşlar. Yeniçeriler ibülâl başının bu. lunduğu tarafa koşuştular, Patro. pa palasile Havada bir ii daire çizdi: — Baka yoldaşlar, Milletin kanı. nı emen sülükler yatağı ve ateş © cağı köşkler yıktırılacaktır. i durman, kazma ve kürek üşüştü. rüp iaş üstüne taş konan! Yeniçeriler bağırdılar: — Yağmaya dahi izin var mi yoldaşım?, Patrona yüzünü buruşturdu! — Yok yağma yek yoldaşım. Yağmacı değilük! Binlerce ihtilâlci: «Allah Allah... İllâllah!...» diye meydanı titretti. ler, “ Guni efendi oğlunun koluna gir- Gi: — Haydin, son sular işimizi pör. meğe gidelim. — Beni nereye götürmek ister. #üz buba? İhtiyar adam genç adanın yağız yüzüne sitemli sitemli baktı: — Yo, kız karındaşın Nigârt bir duhi görmek istemez misin? İhtilâl şefinin yüzü sarardı: — Kız karındaşım. — Beli oğlum, Xız karındaşın! Patrona ibtiyarın kolunu çekti: — Benim bubacığım. —.. Dörtyol ağzıma gelmişlerdi. Pat. rona bie yeniçerinin yedekte iki atı götürdüğünü görünce durdu, geslendi: — Bre o beygirleri bunda getür! Yeniçer! ilkin dönüp öfkel; öt. keli baktı. Patronayı tan:yınca a. Yarı hızla o tarafa götürdü” << Buyurun Hall ağa. Patrona babasına dönüp hayvan. ardan birini gösterdi: — Pin buba, — hinne binmez kendisi de İmdi | sordı öteki hayvana atladı. «Aksaray . Beyazide yolu üze, riwdeki evin ard sokağında bekli. yen araba yanına geldiler, Arabacı Mestan hayvanların sırtını «egeb. re> liyordu, «Başını döndürüp si, tem etmek istedi: . — Çok geç kaldunuz efendi Abavlgani efendi şaşkın im bakan oğlunun kulağına eğilerek fısıldadı: — Şimdi: anlarsuz, Yürüdüler. Bahçe kapısından e ve girdiler, Elif bacıyı yukâmda solada buldular, Köse adam iti. yar kadının yanağını okşayarak iu: — Yükte hafif pahada ağır nes. neler hazar mı bacı? Kadın başımı şalladı — Beli efendi, anları bir araya denk eyledik. — Ya, Nigâr nasıldır? Kadın başını eğdi: — Büldüğünüz gibidir. i Patrona merdiven başında dw.! ruyor, bütün bu komuşularlardan hiçbir şey anlamamış gibi bön bön bakıyordu. Pencereden O srabacı Mestan seslendiler, Mestan yukarı geldi. Patronanin babes: merdiven başın da duran küçük dengi gösterdi: — Nakleylen imdi. Arabacı dergi yüklendi. Patrona babasinm önüne geçti: — Bubacığım, Ne yanmak ister. süz. İrfiyer cevab vermed:. Eşya a. rabâva yerleştikten sonra «Ni. gir» in İeracesin' giydirdiler, yaş» dılar, koluna geçip ara. Halil sıttını bahce kapısına da. yamış bakıyordu, birden sordu: — Cevab venmezsüz. Ya, bu ha. zerk nedir? İhtiyar nrsbaya bindi, Halili ya. nma çağırdı: — Gel gidelim Halil Kızanlıktı gül bahcelerim vardır, anda bir. likte ömür geçürürüz. Siz dah bunda kölman, — Kızanlığa mı gideceksüz im. di? — Beji oğlum, bizim bunda gö. rülecek isimiz kalmamıştır. — Bir dali dönmeyecek enisiz? İhtiyar gözlerini gökyüzüne kal dırdı, cevab venmeği, — Benim bubam beni bırakacak Masiz? — Gel beraber gidelim Halil, Haki sustu, cevab vermedi, A. raba sarsılarak hareket etti, Patro. Ba boş beygirlenden birine atladı, yanları sıra gilmeps başladı. 'Topkapıya geldiler, Güneş sur. Jar üzerine vuruyor, ucsuz bucak. sız mezarlıktaki serviler aydınla. seyordu, Araba durdu. Abdülgani elendi aşağıya atladı, Halilin “ya. ona gitti: — Gel beraber gidelim. Bunda seni cağ ömazlar! Dedi, attan atlıyan oğlunun eli. Bi tuttu. İleriden, vezir bahçesi i. çindeki «köşküs yakan yeniçerile. rin keyifli keyifli naralarını duy. dülar, Patrona başını vezir bahçe. sine doğru çevirdi! — Am dahi hedmederler! — Bel; oğlum. — "igin anda kapatmışlar 'di! — hu Genç adamın esmer yanaklarına bir iki &z yem yuvarlandı. Nisâr arabadan kendilerine doğru bakı. yordu. İhtivar bir daha mirıldandı: Gel birlikte gidelim, Patwna ar düsündülten sonra eğiterek. bahaspın elini örtü, dö. nün İstarfeyi tarafını göslerdi -— Bu dünvada nesneve #eteğimiz kolmadı buba, Anda yoldaşar bi. »! bekleri SON seresssrenmsasasme san saran saarenemme yese Havacılık bahisleri (Baştarafı 3/4 de) İlanın hava tanrruzlarına karşı has. İ sasiyetlerini azaabilir. 95 kilometre mürebba) mesahasi olan adan'n 500 uçağı o bulunmasi hiç de az değildir. Zira bu uçaklar daha ziysde müdafaa o makeadile teriğlenmis ev uçsklarıdır.1940 da Bzitanya adasını kehramaaca müda fan eden ve bir istilidsn kurtaran av uçak mikterinin 1200 olduğunu hatislarsak 500 sw uçağının Malta. yi pekâlk müdafaa edebileceğine inanmamız doğra olur, o H.U. Gözlerine inanamıyordu. Kırpığ.. tırarak dekrat baktı. Evet, yanii. meyordu, onun ve kızının isimleri, Derin bir heyecanla sarsıldı. Ha. yatinın en büyük sevinci... Etle kalbini bastırıyordu, Ooh, demek gelmişlerdi. Meservetinden, odada ları #ucaklamâmeak, O da geldi ve beni din. fakiyetimi, eserini gördü diye ba. ğmmamak için kendini güç zapie. diyordu, Ablasına elile buketi gös. terdi; zaten Meserret Hanım, sah. neden odâya taşınan sepellerle bu, ketlerin üzerlerin! birer bizer © kuyondu. Kardeşinin işaret ettiği bukete eğildi. Güz güze göldiler. Meserret Hanım, en içli bir şef. katle dok 'bükışla; — Gözün aydin! Diyordu. Alkış bütün şidöetile devam €. diyor. z Hikmet ve kurumun diğer azı. ları koştular. — Vedad Bey, halk sizi istiyor. Eğer buketin üzerindeki yazılı. rı okumumış, Semahatin o sâlonda mevcud olduğunu öğrenmemiş ol. saydı, bu ona çok azab veren bir iş olacaktı, Şimdi halk onu çılgm alkişlarile sahneye davet etmese bile, koşmak perdeyi aralamak a. vaz avaz baykirmek istiyordu: «— Artık, isteyin, isteyebildiğiniz kadar, sizin içn değil, fsket ara, »ızdâ bulunan bir tek insan İçin, sabaha kadar, ömrümün sonuna kadar, bir an dinlenmeden çalma. ğa hazırm!: N Hikmet, kolundan tutmuş çeki. yordu: — Haydi Vedad, ayıb olur, bir küçük şey deha çaliver, Kus şrasında, Hikmetin elin. den kumtularek içeri koştu, Hik, met şaşkın bekakalmıştı. — Nereye Vedad! Masanın üzerinden . Semâhatin buketini yakalamış, göğsüne bebe. ini sıkıştırmış bir çocuk gibi sıkı siki tutuyordu. Hikmet pendeciye seslendi: bulunan — Aç perdeyi... , Perde iıpırdadı. Hikmet onu © linden tutarak sahnenin ortasına getlemişti, Alkış bir gök gürültüsü! 5 belini almıştı. Hayır, ahtraklarda, Pİyarosunun başına yorgun ve Üz. gün dönen adam © değildi, şimdi çikan canlı, hereketir, yüzün. den meş'e fışkıran bir insandı. Hal kı selâmlarikken gözlerle salonu do. laşıyor, onu bulmağa çalışıyordu. Bir kısım hajk ayakta olduğu için bu simsiyah insan yığını arasında onu görmek ne mümkün... Buketi, piyanonun üstüne koya. rak neş'e içinde, oturdu. Taburada Eağının eteklerini düzeltirken göz ucile, ikinci Kat localara bakıyor. du. Hayır, orada da yok... «Geç kaldılar, muflaka arka “sıralarda 0. lacaklar!» diye düşündü. Fakat w. zun uzun düşünecek halde değildi. Hikmet, kulağına eğilmişti: — Çalacajın parçanın ismini söy le de halka bildirevim. Birdenbire irkildi. Evet, ne ças| isteği, Yacalaı; bir yıldırım süratile kafa. smdan bütün kommpozitörleri, eser. lerini geçirdi. Artık hepsin: zayıf buluyordu. Fakat halkı ve Hüsme. ti fazla bekletmemek İâzemdı. Ma. denki o buradaydı, mademki yal niz onun için çalacaktı, maderoki, bu isrâr üzerine çalınacak son par. çaydı, şu halide bir sonat olmayan «Ben! seven bir kadın vardie İsim. li eserini çalmakta bir mahzur vok tu, Ona ancak bu eserle hitab ede. bilirdi artık... — «Beni seven bir kadın vardi» isimli eserimi çalecağım! Dedi: Hikmet, rampa doğru yürüdü. Salon nefes almadan bekliyordu. Hikmet konuşmağa başlamıştı, — Muhterem dinleyiciler, üstad, şimdi son olarak size i eser. lerinden birini daha çalacak. Bu hepinizin çok iyi bildiği, Avrupa radyolarında suk sık dinlediğiniz. «Beni seven bir kadın vardı> isim. 4 morsodur. isti arasında titremiştir. Kendisine jthaf odilen eser çalınacak... O, kucağında gönderdikleri —buketle görülüüğü zaman, kızı sevinçle! — Bak ânne, bizim buket! Tekniği, havası, melodileri itibari, Je çaldığı Gğer eserlerden o çok Ma go halkı daha çok sarmıştı. ürk musikisinin rengi, Kokusu vardı. Vedad, saçları alnına o düşmüş, | bazan Mücudunu piyanodan Sil Jaştırarsk, bazan, piyanoyu kucak. Jayacskmış gibi, eğilerek bütün i, büfün san'atile o çalıyordu. Gözlerinde şiddetli bir yanma var. dı. Gözlerinin pınarlarında biriken damlaları yanaklarına yuvarlama. #ak çin kendini tutuyor, kalbinde bütün aşkı, bütün elemi, selond3 mevcudiyetini hissettiği sevgili in. sana hitab ediyordı. Balkondetl sevgili, artik kendini #utamamış tir. Herkesin veced içinde sahneye daldığını görünce gözlerinin ba | Tajların: açarak ılık yaşlara Yol vetmiştir. «Beni seven bir kadı e daki kadin kendisi deği Bu gözyaşları, hem ıstırabı, hen aşkı, hem gururu sürükleyerek & kıyordu. Ona hem en büyük aşk duyurmuş, hem en büyük müessi! olmustu. Vedadin istikbalini © defa işsret eden oydu. Hayatlar kırılmıştı. Aşkların sonu hüsran dı, Fakat b aşk birinin kollarındı diğerini, diğerinin şahsında öbürü yükselmişti, sü yü iz (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: