21 Ağustos 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA «Son Posta» nın edebi romanı: 85 Erkeği kadın | user Sara ck) Va tarihi tefrikası: 30 PATRONA — Baka çelebi, ya anı ne! muksadla bize hediye eylersüz?! «San Postam nın — Nasıl sultanım, simalmak islersiz? kangisini| «duhter» arayan bu kadın düş- künü ihtilâlci azmanını ele göçir Yarsı malâm olan bu. haki, Bu şüphesiz gülünç bir şey... İşeye her zamankinden dahu faz e e a a e m ge v Patrona Halilin sekbanbaşısı mez mi, saraya büyük hizmetler) (o Şüca Çelebi hiç bozmadan “atin meçhul kalan diğer yarı. Amma bu garib bir mesele... (la itina neye? Elm defa, gemimiz mma Si NN çil İ cek secili sını bulmak mümkündü. Farkın-| Erkekler, bir kadm tarafından! O Gülümsedi: — Ballu şoftalüyü isterük yol-|dan çok daha müessr olduğuna! —— Benim efendim, ne kasd je ole e anasına aid bu mevzuda sigaya çekildikleri, — Bunu sonra konuşuruz! daşım? — (Wüşünceli düşünceli) göre pos bıyıklı ve beli satağanlı| labilür? Bu devleti âliyenin sek. vir şir, hafriyatı yapıyordu. zaman, daima | hayatlarını, ve| Biraz havadis ver bakayım sevi sordu) Beş yü- altın istemez;Urlu yoldaşın elini ayağını bağ-| hanbaşısı ve Patrona Ağanın yol yid görünmeğe çalışarak! kalblerini bomboş göstermek is-İ gilim! Bugün ne yaptın! miydiniz? hyamaz mıydı? Bu yoldan use) damsız. Ellerini şeytan şeytan sordum: terler. Bu kadına karşı bir alâka) O Daha neş'eliyim. — Demek benim hayatımda! duysunlar duymasınlar. Bu 6 — Beli, pahası beş yüzdür. talıkla yürüyecek olursa o «Pat- — Sarraf <Mordolayı bazir-Irona Halili» de on parmağın gândan «kaldırıp» o gönderelim.! üstünde oynatmak fırsatı Ya, anı ne zaman teslim eyler. nabileceğini hesaba siz? — Ne vakit dilerseniz? — Ya, yarm? bulu- katıyordu: Patrona da bunun gibi kadın düşkünü ise?... Şüca Çelebi Urlunun önüne — Olur benim efendim. Ce-| geçip durdu: nabınız zahinet eyleyüp £ teşrif buyurman, Bunda «daye» heğun vardır, anım ile gönderür ilik. Nerede ikamet eylersiz? Urlu güldü: -— Düne değin Etmeydanın- daki ortalara postu sermi; idik. Bugün konak sahibi olduk! Şüca Çelebinin gözleri ladı: — Konağınızın mahallini söy- len sultanım. — Saraçhnebaşında, defter- dar Ali Bey konağı selâmlık kıs- mı bizimdir. «Sekbanbaşı Urlu ağa» deyü irsal eylersiz. Esircinin s-- rardı. Şıkkı evvel deftordarı Ali Bevin konağmı bizzat kendisi de biliyordu. Daha iktilâlden on beş gün evvel konağa iki Çerkes kızı da satmıştı. Merok içinde sordu: — Defterdar Ali Bey konağı buyurursuz, va Ali Bey merhum #u olmuştur? Urlu başını arkaya doğru oy- Batarak gözlerini açlı: — Yook... Konağı müsadere eylemiş idük. Selâimlik kısmını biz alduk. Harem kısmı dahi Patrona yoldaş içündür. — Ahsen sulinım. Hemen ak- çeleri tedarik edüp kerem eylen. Urlu artık gitmek için ayak- lanmıştı, Esirci Şüca Çelebi ani bir düşünceye kapıldı. Defterda- rın konağına yerleşir yerleşmez par- — Bakın ağa hazretleri «Sel- mayı» bilâbedel cenabı şer'fini- ze hediye eylemek ister idük. Urlu sevinçle gözlerini yuva- larından uğratarak sırıttı: — Hediye eylemek mi ister- siz7 — Beki sultanım. Cenabınız gibi yiğite bin «Selma» kurban olsun. Urlu çabuk çabuk kekeledi: — Selma mı dersir? BT şeftalünün adı Selma redır?. — Selmadır. Hizmetinden zi- vade memnun kalu» aslanım Hoşgü ve çtutis dilliidör, şive - sine diyecek yoktur. Edası ziya- de te nazı ciirrtuzdüur! Sekbanbası dilini dedekları a- rasmdes «oxdirerek vwelan. — Nikâhimıza dahi yoldasım, irci Şücanın o gözleri bütün bütün umudla parladı, mek için dudaklarını ısırdı: — Ziyade yaraşık alurdu be- nim efendim! bei Merdivenleri ağır ağır indi. ler. Geniş taşlıkta gene yüz yüze durdular, Urlu esistinin o böyle durup dururken kendisine beş yüz al tınlik bir kadını vermesinin boş olmadığını düşündü. «Bu köse sakallı ve yağlı yüzlü âdem kar- ulık ne isteyebilir? diye kafa yoruyordu, bir neticeye varama- yınca manalı manalı gülümsedi: aluruz gülme | oğuşturdul Bu kulunuz dahi e-|g, #ir ticareti ile nan pare kisbine|miş! Peki kimmiş bu kadın! İsây eylerüz. Bizi siyanetiniz ye. Dudaklarını büldü; ter ve canımıza can katar! Pos bıyıklı osekbanbaşı ku. rumlu kurumlu öksürdü; — Elem çekmen çelebi yolda.| vardır ve şudar, demedi, sm, biz dahi elimizden geleni & sirgemezüz!... * Kapıcıbaşı Ali ağa Doli Ha- #anla birlikte esirci Söca Çele - binin evinden gece yarısından sonra çıkmışlardı. Şehzadebaşın- da, eski ortalar önünde birbirle- rinden ayrıldılar. Ali ağa bütüm gece uyüyamadığı için sabahle-| yin geç kalktı. Topkapı sarayma gittiği zeman çoktan öğle okun- mustu, Kapıcıbaşılara mahsus o- dada tek başına yemek yedi. El lerini yıkarken İuzlar ağası Be- sir ağanın o hususi o hizmetinde kullandığı hadım ağalardan biri İ kapıyı aralayıp başımı uzattı; — Bunda misiz ağa hazretle- ri? AN Arabın ne maksadla geldiğini o bilmiyordu. Halkmki hadım ağası sabahtanberi üçün. cü defadır ki geliyor, kapıcıba- syı arıyordu, Arab bir şey söylemeden kız- lar ağasının odasına seğirtti: — Ali ağa undadır efendim. Dedi, oda kapısını sıkı sıkıya örtüp dışarıya çıktı, Kızlar ağa- sı Beşir ağa bugün odasında yal. nız değildi. Sadrazam Mehmed Paşanın kethüdası Mustafa Bey ile yeni kapıcılar kethüdası İb- rahim ağa da oyanındaydılar.|gitizlik gösteriyorum? (Arkan var) var-|beble mi memba ben de yalnız gözükmek istedim? Belki de, Fü- sundan duymuş olması beni in- rol oynayan bir kadın — Bilir miyin! kârımda ısrar ettirdi. — Kimden rivayet bu! Bu mevzu çok uzayacaktı, — Hayır, söyliyen mutlaka| Hemen derse başladım. Sema batlerden geç vakit, çok neş'eli, Gönül, farkında olmadan ya-| ayrıldım. Bu anne kızın yannda kayı ele vermişti. Demek bumu) çok rahatım. Her şeyi unutuyor, birinden duymuştu. saatlerin nasıl geçtiğini anlamı- — Demeyebilir... Lâkin bu|yorum. Ancak huzuru onların zanda bulunan kim kuzum? meclisinde buluyorum, Çenem a- Biraz evvel, ağzından sirin) çılıyor, ruhuma kasvet veren üi-| büyükçe bir parçasını kaçırdığı| züntüler kayboluyor. cihetle, tevil yolu bulamadı. Saadete, uğrayacağımı haber — Füsunla konuşuyorduk t4;| vermiştim. Kapının ziline basar lâf arasmda... barmnz karşımda Birdenbire yüzümün hatları| öeeölür örtülmez gerildi, suratı asmıştım. Füsün| hirbirkmisin kolları içinde bulk artık çok ileri gidiyordu. o | duk. Bir tarafta en asil hisler i- Merhametimi nefrete çevir-| inde huzur ve sükünetle geçen ve a e vi yapıyor. saatler, beri tarafta en çıl, öye döndüğüm zaman adam! arzular... Hislerin iki ki i akıllı haşlamağa karar verdira. ei bla — Bütün. genç kızlar gibi Fl-| , lenmiş mutena bir sofra ha mani “dale kl Sakman eleme — Hemen otur, mı? bahsetmiş olacak! Di sördak Niçin, hakikaten niçin, inkâr yoluna sapıyor, Gönülün önünde masum bir insari rolü oynamak istiyorum? — Evet, olabilir! Masanın başına geçmek svre- tile, bu sualini cevablandırdım. — Sabahleyin konser için ça” Tıştım. Öğleden sonra Semahat Hanımlara derse indim. İşte fırtına bu dakikada kop tu. Birdenbire yüzünü bulutlar kapladı, sağanak halinde kıs ” İkançlığın gök gürültüsü başladı. — Ders bahane Vedad! dedi. Senin ne için oraya indiğini bik miyor muyum sanıyorsun! Çok sakindim. Onun hayatım» da bir kadın olduğunu bildiği malümum., Bilmesinden o dolay! e endişem yok. Gayet soğuk a5 — Hayır, dedim, sadece ders için... Başka şey değil. Biliyor» e pa ie e Sert bir sesle konuşuyordu; — Nereden bileceğim. İlk de- İfa duyuyorum! Arama demin de gın | söylediğim gibi, ders bahane... O kadınla buluşmak için icad e Saadet, mevsim (o ciceklerile|'dilmiş bir bahane... Güldüm: — Peki canım, münakasa et- miyelim. Dediğin olsun, içiyor muyuz? Birdenbire, sivri tırnaklarının. boynuma battığını duydum. Vah. Fakat Saadet bu akşam ne ka-|$i bir bayvan hırsile gırtlağıma | dar güzel! Yahud gene bana| yapışmıştı. Gözlerinde dişi kıs Deseydim ne kaybederdim.| böyle gözüküyor. Semahatin ya-| kançlığın en korkunç şimşekleri Annesine söylemesi ihtimalile mi| mından çıktıktan sonra her şeyi böyle yaptım? Söyleseydi bile, | başka görüyorum. Beni arzular. dı) Şüphesiz derhal intikal ede-| (Saçlarının arasına bir cek! Bu taraümden yok! Sadece, benim ilik dofa bir endiy» ile tit; o kadar... Lâkin, niye ben, bü- | dizime oturda. tüm bu düşüncelerin üstünde bir gibi, o dal zamankinden daha çekici, itreyecek, akşam, Gönüle karşı zâfım mı var?ibir kere... Amma bu şece ia dolduruyor, lükin muhatabım | Sen başkası. rdu: ğ — İstemiyorum, diye bağırdı. | yalnız benimsin, bana aid sin anladın mı? Başka kadınla | arkadaşça daki konuşmana ta: siçek korkum | iliştirmişti. Kızıl dudakları her) hammül edemem. Bu kıskançik bana asla gu Kolunu boynuma dolayarak|rur vermedi. Nasıl olur da ben, Semahatle onu müsavi — Sende bir fevkelâdelik var |rim. Çok in viyede görmek tutabili. k, onları bir 4€ olmaz mı? (Arkas par) a riya iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: