17 Eylül 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

< den başslamis olsa bile FHransa| 3/2 Sayfa eeeti SA Cd D F A YA TER K 'Amııı SON 'kendisini «Ah vuruldum.. POSTA » o diye- İf * ve dııpannı.-lermde ycııı ge - AA ASAUA Ainlnma / Eylâl 17 - ıSuıPıılıi»ıuı—nhhhu 56 Deli Hasan birden cevab ve-| ğa remiyordu. Çünkü bu mesele et- rafında arkadaşlarile «bir şeyle- rev karar vefmiş değillerdi. K— zararak Halil pehlivanın yüzü düşürebilecekler miydi? çevik ve gözü kara adamlarını etrafına çemberliyerek hare- be meydanına gider gibi hükü- met | ğına gelen ihtilâlci başı baktı. Halil pehlivan da henüz bir şeye karar vermiş değildi, bu sebebden müsbet bir şey söyl- emedi. y “ Mehmed Paşa cevab alama- yınca titrek bir sesle tekrarladı: — İşi ocakta mı bitürmeği dü- şünürsiz? ÜĞ PEĞRRPE e v S LAREFİ| — Ocakta yapabilür misiz? — Çok müşküldür, müstehil olur. — Ya, serdengeçtiler muvaffak olamazlar mı dersiz? Halil pehlivan ellerini ovuş- turdu: — Külli mahzuru vırlır efen- dim. İzni şerifiniz olur ise bunda, vezir urıyıııdı yapılsun! | pehlivanın teklifi Meh- ned Paşı #çin çok korkulu lıır cağa| kapısına» hücum edip nesneye| elleri ve gözleri bağlı olarak kö- rü körüne faka basacak mıydı? Dıhı birkaç gun evvel ansızın En[ Mehmed Paşa sakallarını tu- tamlamış düşünüyordu. Koca - adam padişahın bilgisi altında bu raya kadar yürütebildiği teşeb- büsü, bundan öteye kendi kafası ile başaramıyacağına hükniedi- yordu. — Varın ıçenıde istirahat ey- girip adı lıı'ıııı eşerbet» bile içmelerine müsaade etmeyen bu kurnaz a- damı avlamak, Halil pehlivanmı düşündüğü kadar basit bir şey o- lacak mıydı? Mehmed Paşa endişe ile sor- du: — Yı, anları saraya celbede- Bbilür miyiz dersiz? — Gelürler mi Iııhneyü" sul- tıııım? — Ya gelmezler ise hariçte (kasd» edilemez mi dersiz? — İzlerine düsüp «naçalarını» boşlamamak lâzım gelür! — Süphe etmezler mi? — Sezün ederler ise Aakibet vehamet olur devletlü sultanım. len, bir t ıül eyliyelim. Dedi, üç kişiye şimdilik — izin verdiğini anlatmak istedi. Oda- dan çıkarlarken — Halil pehlivan dönerek sordu: — Serdengeçtileri gelürdelim mi sultanım ? Paşa sarardı, bir elini kaldıra- rak gözlerini açtı: — Teenni eylen oğlum, bu ge- ce olamaz! ÜÖtekiler odadan çıkarlarken Mehmed Paşa İbrahim ağanın ardından seslendi: — Baka İbrahim ağa, az gelür misiz? İbrahim ağa dönüp tekrar içe- riye girdi. Sadrazam Kırım Hanı Kaplan Giray Hanla görüşmek istiyordu: (Arkası var) CSon Posta» nın edebi romanı: 110 - Erkegği kadı n NUSRET SAFA COŞKUN | Çağında yaşanmamış macera- |ların hakkını mı ödeyorum? Bir fırtına.. Konser yaklaştı. Hazırlanan piyanoyu görmek üzere İstanbu- la inmşitim. Dönüşte, istasyon kapısında Sııdetle kırşılaştıuı izi görmek için is- tasyon kupılınııdı mı bekleme- liyiz! . Diye ıiteııler savurarak söze E".ıı - SF Za Hayretle yüzüne baktım. — Böyle ayak altında beyhu- de münakaşa etmiyelim Vedad! Herkes bize bakıyor. İtiraz yok, bize gideceğiz. Bir bahane lâmm. Elinden kur- tulmalıyım. İçimde birçok — za- manlar ihtirasla koştuğum apar- tımanına gitmeğe hiçbir arzu ta- şımayorum. — Hastayım, eve de haber bı- rakmadım! - indiğimi ıoylemışler, y uğrayacağımı sanmış, ümidi ke- since, istasyona gelerek bekle- miş. — Niçin Vedad! — Anlamıyo- rum, niçin benden kaçmağa baş- ladın! Telefonlarıma cevab ver- miyor, ırıııııımı-ıuı'! Yoksa baık- tın mı Onu kırçl-dı görünce <canım sıkılmıştı. Nefret ediyonıııı ondan artık.. Hayatımda meş'um bir rol oy- k kararını verdiğini oğren teklifti. Muvaffak ol takdirde, sadrazamın başı gıt- mek işten bile sayılmayacaktı. Paşanın daha şimdiden rengi sa- rarıp dudakları titremeğe başla- mıştı. Yavaşça: — Sarayı hümayun cümleden emindir! Diye murıldandı. 3 Evet Mehmed Paşaya göre Patrona ve arkadaşları bir defa yuk.ıek saray duvarlarından içe- riye ılındılır mı ırtık kurtıluş Halil pehlıvıı: — Andada olur, bunda da e- fendim, Dedi, «asıl halledilmek Tâz 41 gelen meselenin Patrona Halilin saraya düşürülmesi noktası oldu- ğunu» anlattı, Patrona bir kere saraya düşsün, alt yanı kolaydı, kozu pala ve bıçak ayırd. ede- cekti! Sadrazam Mehmed Paşa da bnln Hılil pehlivan gı'bı düşü- - Fakat Pı o yı tuıl— Nafia vekâ'eti Bursa su iş'eri birinci şube müdürlüğ inden: Eksililmeye konan iş: 1 — Bursa sa işleri birinci şube müdürlüğü mintatası dahilinde Bursa 0- vası sukuma kanalları hafriyalı ve smai imalâlı inşaatı keşif be. deli fiat vahidi esası üzerinden 105951 lira 93 kuruştur. 2 — Eksiltme 1.İlkleşrin.942 tarihine rastlayan Pmlıe ıüııa sant 15 de Bursa su işleri birinci şube müdürlüğzü bi komis. yonu huzurunda kapalh zarl usulile yapl'acaklır, 3 — İslekliler eksiltme şar l hağasi fenni şartnasme ve keşif hülâsa cedvelini bedelsiz olarak su işleri birinci şube müdürlüğünden alab'lirler. Mükavele projeleri her zaman lçhı merkür müdüriyet binasında ia, de edilmek Üzere tetkik edilebilir, 4 — Eksiltmeye z*rebîfına için lstıhhîzr!n 6547 Hra 75 kuruşluk murak. kal içminat yvermesi ve eisiltmeni: günden en ar üç gün evvel €i. lerinde bulunan vesikalarla birlkte bir istida- Me vilâyete - müracant ederek bü işe mahsus olmak üzere veska almaları ve bu vesikayı İbraz elmeleri şarttır. Bu müddet içerisinde vesika lalebinde bulunmıyanlar eksiltmeye iş'irak ede. mezler. : 5 — İstekl teklif t âxtnci âdede yazılı tten bir saat evveline kadar su işleri birinci şube müdürlüğüne makb ikabili leri W - ç Ka P ' ö e biğaL ğ K EKANI y : '.ükan sonra ona nasıl olur, eski yakınlığı gösterebilirim! Ondan hem bu sebeble, hem de Semahati, ikinci defa bir gü- nah işlemeğe sürüklediği için kıçıynrdum Semıhım buldu- ğum ka zevki, hey hisleri dı;ıtmımık. bunlara Sa- deti karıştırmamak istiyordum. İkinci kampana çıhyordu; en- dişe ile trene lııktı.gmu görünce: — Üç trendir seni hekhyonın. dedi. İmkânı yok — gid. ! Yaratır / Yi Ah, yarabbi. Namusla bir in: san edasile konuşuyor. Ben, san- ki onu iğfal edip birakımış, bir ahlâksızım. Eniştemin metresine bu dil hiç te yakışmıyor. Yavaş yavaş kan beynime çı- kıyardu. Hiç ötesi yok, istasyo- nun ortasında kaba ve çirkin bir hareket yapacağım. Beni apartı- mana götürmek için israr ettik- -| çe büsbütün nefret ediyor, bir an evvel elinden kurtulmak istiyo- rum, Birdenbire tırnakl kolü- Onu tokatlamamak iç'n ken- dimi nasıl tutabildiğime hâlâ şa- şıyorum. Nefretle yüzümü bu- ruşturdum : — Sözlerine dikkst et Saadet! Yoksa ben de hakaret ederim. — Bana hakaretlerin en bü- ünü yapt ! Bund. SAai dıh—nıııl hakaret edebilirsin? Arzunu aldıktan sonra fırlatıp attın beni Vedad! kilidi. ydim acısın dan bağıracaktırm ı — Beniml& beraber yürü Ve- dad! Kepaze olmadan buradan / İçikalım Tiksiniyorum. Adi tir ağzile konuşuyor. — Yoksa fena olursun! Savurduğu tehdid yabana atı- lacak neviden değil! Bu kadın nasil oldu da, simdi- ye kadar bana kendisini bambaş- ka bir hüviyette göstermeğe mu- vaffak oldu? İstasyondan çıkıp, tenha bir yerde elinden krtulmalı. (Arkası var) fahişe İstanbul Lise'er Alım Satım Komîîyonu Seninle mutlaka konuşmalıyız. meğe hiç niyetim yok. Sakin ol- mağa çalışıyorum. — 'Bugün çok yorgunum Saa- det! Başka gün konuşalım! O ne vahşi bakıştı. Şikârının üzerine atılmağa hazırlanan yır- tıcı bir hayvan hazırlığı.. Sert, emreden bir sesle: — Sen bugün köye gidemez- sin! Reisliğinden: i -Cinst Fiyatlı — Mikdarı İlk teminatı m“g_,w bedeli Kr. Kilo Lira m"' : Dağlıç eti 145 24000 ) sinirlen-| Karaman eti 185 34500 ) — 6602,50 Bd Sığır eti 125 21500 ) Komisyonumuza beğh 6 yatılı Jisenin 198271 mei Teştin, 2 nci Teşrin ve 1 nci Künun ayları ihtiyaçları olan ve müfredatı yukarıda yarıkı etler! kapalı varf usulile eksillmeye konmuştur. Eksiltme 29/OXJIDI? Sah gümü sar! 15 de Beyoğlunda Listler Satn Alıma komisyonu binasında yapılacaklır. — İslekliler teminat makbuzu, 1942 yılı Ticanet Odası vesikası ve tekliflerini havi kapılı zarflarımı sözü geçen saatlen bir sant evveline kadar — komisyon — re'sliğine makbuz mukabilinde vuıııdu'ı l'ııhlı Olacak gedinmeler kabıl edilmer. Te, t Lisesinde ko,

Bu sayıdan diğer sayfalar: