26 Ekim 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Ekim 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EDEBİYA çailı bir edebiyat kitabı Yazan: Halid Fahri Ozansoy m seeddüd edebiyatımızdan bugüne kadar yazılmış ve basılmış olan çeşid çeşid edebi- yat kitabları arasında zamanına göre çok iyileri ve ortaları oldu. ğu gibi pek üstünkörü ve mana- sızları da vardır. Fakat bu haf. ta bir kitabcı dostumun basmak zahmetine katlanıp bana da he- diye ettiği son bir edebiyat kita bı karşımında hâlâ kendimi hay. retten alamıyorum. Nasıl alabi- leyim ki, bu kitabın yapraklarını çevirirken, birbiri arkası sira a cayiblikler gözlerimin önünde diziliyor. Hem öyle ki, bazan a- a bir işle içimin burkuldu ğunu hissediyorum. Düşünün bir kere: bu kitabı tertib eden nasılsa İyi niyet sahibi bulup da bastıran kişi, bu edebi. yat işini kendisine meslek edin- miş bir gönüllüdür. e Öyle iken, galiba bir gün, edebiyat merak lısı ber hangi bir genç r gibi, şu veya bu, bü diği şairin hemen bütün manzu melerini söslü ve çiçekli defter. leri arasında tâlik yazı ile lamaktan usanmış, haydi şunları bir antoloji gibi neşredivereyim demiş! Fakat anlaşılan sonra şunu da teemimül buyurmuş ki, sadece bu giirleri neşretmekle ih. timal hakkı telif kanununa aykırı bir harekette bulunacak! İyisi mi, demiş, başka O defterlerimde bazı edebiyat notlarım da var, bönları da bu manzumelerin a- rasına karıştırırım, olur biter. İş-| te bu suretle liselerin birinci » nıflarında okutulsun diye acayib bir edebiyat kitabını ortaya at- mış oluyor. Nasıl şaşmamalı? Mübarek kitabın hemen yarısını Yahya Kemalin şiirleri dolduru. yor, hattâ üstadın köşede bucak- ta unutulmuş dağınık mısraları bile rastgele sayfalara inci gibi serpilmiş duruyor. Derhal şunu bir tâbi| i| tecrübelerimiz sayılan birer «İmune de var. Üstelik benim şii |bir şair de Ahmed Haşimdr. Na ml ki onun da yarıya yakın şiir- lerini Yahya Kemalin bütüne ya. kın serisi arasına (o karıştırm İBöyle yapacağına kitabı ikiye bölse idi de, bu tarafı benim yaz- dıklarım, bu tarafı da tâbiliğini ve nâşirliğini yaptıklarım dese idi acaba daha doğru olmaz mı idi? Fakat durun, gülünçlük bunun la da bitmiyor. Bu Yahya Ke - mal . Afmed Haşim antolojisi - nin edebiyat bahislerine Otemas eden bölümlerinden birinde vezin ler hakkında izi t vermek e - melile, başka şairlerden en akla gelmez, en eski ve kıymetsiz par çaları bu izahlara misal diye s- ralamış. Bu çeşid kötü siirler a rasında . acı amma itiraf ede - yim - Faruk Nafizle benim de isimlerini bile unuttuğumuz, çey- rek asır evvele aid ve ilk hece nü. rin bir mısra: da vezni bozularak nakledilmiş! Bilmem ki ne diye. yim? Bu azizliğe ve bu düşün cesizliğe kızayım mı, güleyim mi? Sonra bilmem siz bu isimde bir şair tanıyor musunu, ben !a- mmıyorum, yeni öğrendim: me ğer Orhan Şaik isminde ve Yah- ya Kemalle Ahmed Haşim değe. rinde meşhur bir şair varmış, Genç mı, yaşlı mı, onu da bilmi yorum. Ne yazık ki, yeni edebi- yat kitabına ondan da birçok irler iktibas eden bu snevzu we» edebiyat bilgini ve anto İloji mütehassısı, bu meçhul şöh- Jret hakkında bizi aydınlatmıyor! | Yalnız şunu anlıyor, daha doğ rusu şunu hissediyoruz ki o şair bu edebiyat allâmesinin dostu - İdur, allâme de onun hatırını say. maktadır, gönlünü hoş etmek i-- temektedir. İşte bunun için, ki. tabında onun eserlerine de muh- uda satafatlı köseler! SON POSTA e Savfa yat kitabı, hem de mekteblerde okutulmak iddiasile ortaya atı lan bir kitab, böyle sahsi dost lukların kutlandığı bir o bayram yeri olur mu? Ahbablar (sanki sözleşerek birbirlerini sayfalar. da buluyorlar, öpüşüp koklaşı - yorlar ve sonra da ihtimal bir *| in safra yolla, la birlerinin dehasını yedi cihana pusyle gelen bir hosta ilân ediyorlar. Doğrusu ü “ ve gülünç olduğu kadar manzara! Kitabdaki © edebi izahlar da şöyle: «Roman deyince aklımıza falan ve filân geliyor (üçüncüsü yok!). Hikâye deyince aklımıza falan geliyor (ikincisi yok!) Evet, bu kitabı tertib edenin aklına, her şey, yazarken geli . dir. Sarılık hemen daima mide ve be l | | Bu sırada sik sik görülmekte. l | | bilhassa barsakların ile İmikropların ekseriyetle (Koli Ba İsil) Fransızca Coli Bacile'dir | Sarılık bulantı, sıkıntı, mide ağırlığı gibi âraz şlar. İdra- rn rengi koyulaşır âdeta koyu hazin İçay rengini alır. Buna mukabil astada inkıbaz baslar ve defi İsale edgi de, binin, gili İolarak açık renk olur. Hattâ sa- ziyor: en başta dostlukları velra büyük abdest bembeyaz olur. sempatileri .. Öte tarafta, kıymetleri unutabiliyor. Kim bi.|ra safra yollarının tamamen ti. lir belki de bir-zamanlar Süley. kandığı ve safranın kana karış man Nazifin şahsını sevmedi -|tığı anlaşılır. Sarılık ilk zaman- ğim adamların eserlerini de sev.|larda gözlerde belli olur. Gözün mem» dediği gibi düşünüyor. Fa- akı sarı bir renk ahır. Gitgide kat Nazif, bu sözü yalnız söyler cildin her tarafı sarı olur ve has gezerdi. Bu ise, bu tezi edebiyat talığın derecesine göre renk git- İ kitabına malediyor. En âdi bir gide koyu sarı bir hale gelir. Bu tenkid bile bu küçüklüğe düş - renk bazan o kadar koyu olur mezdi. ki deri üzerine tentürdiyol sü. Evet, ne diyeyim? Hemen Al-'rülmüşe benz lah bu kitabı yazana insa ve bö! O Hastada sıkıntı, bulantı, dere san aziz kitabcıya da sabrı Ce. cei hararetin az çok artması, uy mil ihsan buyursun! kusuzluk ve bir nevi kaşıntı gö- rülür. Dil paslıdır. Hasta münkae- Not; Bu kitabdaki saheserlerden bir bızdır. Bu saydığımız Oârazdan ünnek isörmseniz, işe, İsme Kür (17) hastalığın safra vollarının bir il tens bir basn: tihabı nezlevi sebebile tıkandığı YAŞAMAK | anlaşılır. Ba yolun sağt solü, Sarılık bazan birkaç günde ei iyileşir. Bazan bir iki ay kadar Ufuklarda âhenk, İdevam edebilir. Dolu, Korkudan gelen sarılık da na Ne cazib şey yaşamak; diren vakidir. Fakst süratle ge Günesle güneş olmak, suyla cer. Eğer sarılık aylarca devam su olup akmak; ederse ve yapılan tedavi Maddeyi silkip atmak, karı *' nüd ederse o zaman âdi mak tabiata?-.| lıktan ziyade safra taşı,pankreas | SIHHİ BAHİSLER Bu mevsim yor ve aklına ne gelirse onu ya-/rılık tamamen tessüs ettikten son | nice | Artık bu vaziyete geldikten son: | «İbeler (8 . . |benzer daha mühim hastalıkları | düşünmek lâzımdır. | Sarılığın tedavisi: o Şüphesiz hassa a lması İaile doktoruna aid bir vezifedir. etler verilmelidir. Baharatlı İmeticesi barsaklardaki ınikropla-| Fakat yağlı yemeklerden vazgeç |ler, salamuralar, tur melidir. İlk günleri yoğurt süt e N &sız çorbalar, pirinc lâpa,' rımizdan 80 kişiye hoşlarına Soldan sağa doğ ru İ 1 isanbulda bir semi 7 vamın dibinde buz hanar (8) ? — Tarihi bir kavim (6), Böyük (0. Yabanet Maritet (5). 4 — Kinden vk sk kaza çıkan in. sn (0) $ — Demiryol 7 öy, an 5 İçin kullanılan bir 0, Su Tasdik kelim» 2). soru kelime « “iz Uzaklık Nakli vamlalarınn İürekei mite | Metesi 8 — Arslan saçı (4), 9 — Kurtaluş (6), Hürmet 10 — Amerikanın meral bak 14) Yukarıdan asağıya doğr, 1 — İzmir olvanındaki tarihi hana » Dolayı (5). (1), Bar emir (2). | 180.) 16), 3 — Bir hastalik 3 — Bir hayvan (9. Gülme de s görülen hastalık: Sarılı (“Son Posta, nın doktoru yazıyor ) ık sık patates püresi, bal, komposta, gibi şeyler, daha sonra da piliç eti, yağsız haşlama veya ıskara lar, sucuk alkollü rma, zeytin tanesi asta'ık'ır. Bu|hoşaf çay gibi şeyler daha sonra) içkiler aslâ çaiz değildir. (Devamı sayfa 4/2 de) “Son Posta,, nın bulmacası: $ - «o Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada yollıyan okuyucular gidecek hediyeler vereceğiz. Şa Gc Hak Ysnnanda gösterme valdası (3), i — Sen im. 5 — Hayal (), Yemek 6 — Bir Rum ismi (4), Samat (2). Nida 12), 7 — Günd San'alların bir şobesi (8). 8 — Asyada sıra dağlar (4). Maş - hak (8) 9 — Vilâyet (3), Mezayikli (6). — Kale duvarı (2), Bir hari (2. mw? (3),

Bu sayıdan diğer sayfalar: