23 Aralık 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Aralık 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MÜSAHABE Gerilere doğru YAZAN — —— Halid Ziya Uşaklıgil Bende, ara ğru gidiş ibi türlü tecellisi lâ musikide..- ukluğumdan, O ge şarkılar vi nırcasına, tekrar edi onlar beni yılları o zamana aid de yuvarlar. Sonra, garb mus'kis, detle cerbeden bir hr et mükemmel, iktından, elektrik İer, sesi bir radyo #' alp mekleder pek xengin bir mal'kim. Yala ir avunma vasi e ağa radyonun neşryi memnun edecek bir değilse, santlei hemen daima üstndlarımdek e Gück'den, ven'den yaa r mestolarak uyuzürum; de sızlarım, ve böy luncaya kadar içinde benliği derek bir İşte bu yen hâlet * ini bırakarak tadlarının haf Yiğimin şet da bir türlü tir. İşte dan şarir ni gençli ralanmamış babtiyar Yi gn dalgaları den canlandıran hoş eder. Bunların opârette' daa Hfenbach, Lscoca, Ve ette v. 8. birer birer ederi Ol le koşan çai O zaman | yaz, ği Fransız Eiları bulunurdu, ben d rn Ü ez, Türk m davimi idim. Gaşyolmuş ında, tenha dönerken nağme bakiye! kanarak gider, uykumun içir: ihtizazile rüya görür ları dinlerken hep on d i yaşında rüyalar gören | hükümet tarafından ta | ” “küle dolu bir gene hayatı rilerek idare olunurdu. Zannedi- amam gene on! alime dakikalarda uzun bir zaman, başka dünyan Eklerine dalarım. bir nevi yokluğa ahud bi beni on hayata türlü emeller- ğına götürürler. İzmirde idim ve her mevsimini ahallelerinden in: tıma kadar koşan bir 3x SON POSTA | —1— şu gerilere yacınin bir başka zühur eder: Mes gençliğim - ardır: Bun- içimdi urılda- işittirmeden cn geriye Dier ve tahassüslerin için "kisi, beni şd hazinedir: Ga a mam - bir gramofona ve plâk mecmuasına zlığımın başlıca tası olan bu âlet- beni mahiyette eşgul olur, ve ark rnsileisin'n meselâ Bach'dan, dan, Beciho - alarak kim'm- Mile vekisbir yoru- leziz bir sekrin varlığımı kaybe ın derin- benzi- birdenbire hamle kak e atar, O k üstadlar musiki- başka bir sınıf üs £ eserlerinde genç” lerini ararım: B erilere doğru gidiş da ki tırları yazarken dü: ali. hatıra gelen şeyleri işaret ediyorum! eyy sik wiçi'den deninileri » iğimin henüz acılarla ya- Waldteufel'den Myosotis, İvano- ine götürür ve ülyekâr bir vel inde sanki yeni - e döndürür, sar- arasında eski 22 “leri de beni cezb Ver - sekiz yirmi i bu güzel şehirde opârette kumpan e bunla- tâ uzak erek rh dık mü- yorulmaz, bir halde, gece ya- sokakları aşarak bunlardan ( kalan leri zihpimde çal yatağıma atılır inde bile onların düm. Bugün se Edebi romanımız: 42 Sı Yazan: Cevad Fehmi Bu|b yaşarım, ancak beş dakika... Fa- zevkine kanmak mümkün olmı. yan bir saadet oluyor. Bir aralık İzmire Gedikpaşa sahnesinin döküntülerinden mü - rekkeb bir opörette kumpanyası İgeldi: Oldukça dolgun bir röpar- toire ile... Eseri İ uKöse kühya saheserlerinden başka gene Ged'kpaşa sahnesin- de o zamanın meşhur Fransız İseur nezareti altında temsil e len eserler vaı iroflde Girof. la, Orpheğ aux enfers «Madam Anfonun kizin v.s, Bu kumpanyaya aid hatıralar rını başka bir yerde hikâye et - miştim: eKırk yılı kitabına mü. racast. Burada tekrar etmemek eserinde tevakkuf edeceğim ve Anfonun kızı vazifesini yapın Virginie Kareakaş idi, o belki kırkına yaklaşmış, serbest hayat. tan ne kadar kâm almak müm - künse o kadar hisse ve neş'e tap- lamış, hattâ oldukça yıpranmış bir kadındı; ben de hayatı henüz bir sahnenin alayiş ve füsunun - dan öle tarafı görebilecek kadar müşahede ve tecrübe ufkuna ge nişl'k gelmemiş on sekiz yaşında bir genç idim. Biri sahnede şak. rak, hoppa, kıpırdak bir san'at kâr, diğeri ötede müphem hülya- 'nde sinmiş bir çocuk olan unsurun böyle karşılaşma- sından doğmak zaruri olan neti ce kolaylıkla anlaşılır. Yarım ka Tan bu neticeyi de tekrara lüzum görmiyezeğim; yalnız ilâve ede- çeğim ki bütün opdrette hatırala mın #rasında en ziyade yaşıyan bu «Madam Anfonun kızıs eseri- dir. Ne zaman onu tekra” görmek vesilesi zühür ettiyse hiç firsat kaçırmadım. o İzmirde Bekyan kumpanyasından başka onu gene orada Fransız kumpanyalarında i kaç kereler gördüm. hemen baş- İlca parçaları İzmirdedir; ve ço- cuklarım, piyanoya çalışırken cid İdi eserlerin yanımda babalarının gülerek, yalvaran bir tebessümle onlara bu eserden tertib edilmiş İ(antaiale'ler, pot.paurri'ler uzat- tığını gördükçe, bem şasarlar hem onu kırmak-istemiyerek ar- zusunu yerine getirirlerdi. Şimdi bu esere a'd olan son ha- tırayı kaydedeceğim: Paris ikametlerimden birinde idi, yirmi beş otuz sene evvele sid bir tarihde... Bir gün bir yerde Triyanon Lyıigue sahnesin'n haftalık ilâ - mını gördüm ve bir öğleden sonra temsilinde «Madam Anfonun kı- sı» verileceğini farkedince he men o gün o temsil için yeriz te'min ettim. Bu temaşagâh Parisin bir caddesinde eskice bir b'na idi ve isat ve edi ye an r İsmi istiyecektim. izel almıya kalktığınız zaman unun jdavet ie . orada öğleyi zor ederek tekra: iie apartımanın İşval |kineine göz yayı dökecek ili li lan yane 20 |eri dönüyordum. Se İç itilderi katında bayat a İzi ihtiyarın yer in ğörün, dü, elçi ücudum sen iz izlerim-| odaya inhisar ğer | müz mü ki şimdi benden “iikah İs ani gözlerim yaşıyordu. Sy Gündüzler yalnız bu odan pen-| İşeri? Sabırlı mesi > Beyoğlu 14 Tem yp İde sür duyuyor yor-| cereleri açılıyor, geceleri yalnız! günü ben aradan çk A ba benim oil bir evin yan, | 09 ASM VEEE mermi yalnız | ba odanın elektriği yanıyordu. Bu nunla başbasa kalac örelerina dışında, yor EVİR pen-| gunluk... Bütün düşte oda her halde Nilüferin yattığı tün bunları anlatırsınız. İçinde nel şından bakarak © ev) bir noktaya mütev mi? İoda olacaktı ve hastalık belki ay- İhtiyar kapıya vii > rinde durup — Bu da ayai şey! diye covab| PBX en hemen Bikâi verdi. Hayır hayır ne söz, ne esine başlıyarunı srsltan hazıy yazı... Kararımı değiştiremem. etine pösiz de BİÇMAUS tezke Kızım nikâh gününe kadar yal Bız sizi görnemekle kalmıyacakı| Kizi hizmeti” hattâ buraya geldiğinizden ve bu pirakınız. Dek . *çecek diyorlar, hık torlar 8 onu bi. konuştuklarımızdan da haberdar Alak Ka za e olmıyacak. Bu sefer nemini e İris X. | amanda bu içi bi duğunuzu #öyliyecekriniz. Sea e)elden sizi ayı vamelesinin sey. onu falâkete sürüklemek, gitafİze 4, “zi adam yollıyarak ha; kadar ay sabrettinir Miles dilemek için de Birkee ablie | BU vasıta ile nikân gününü de leyin, ne olur. vie . ararlaştırımz. Bizzat gelmese - niyormuşsunu?» > le iyi olur. Facia gecesi yatak ZU» imkan, odanıza Şağırdığınız gazeteci ar- kadaşlarınızı ümid ederim ki ni- kâh günü mesarim salonuna da kat bu kısa dakikalar ne kadar) beklei .İkümetin diğer tahsisat o-/ her türlü kusur ve noksandar âri ./temaşagâhın geniş mermer mer- için | yalnız « Madam Anfonun kızı »| ! sa ki hâlâ öyledir. Onda: men hizme te rransız op& rette, Opdra camigue, repertoire- indan unutulmaması arzu edilen eserleri ara sira temsil ederek yaşatmak idi. Bu temaşagâkın dolgun bir san'atkâr zümresi oL malla beraber temsil olunacak eserde hariçten de muavenet gös terilmesine lüzum hasıl olursa hü an mü- b eden san'atkâr ilhak eder; ve bu müessesenin — temsilleri esselerinden i lar da ora suretle olur. Mu'ayyen olan gün ve saatte divenine yaklaşırken birden ora ya eski tarzda, bir kibar kona - ğından çıktığında şüphe edilemi. yecek mükellefiyette bir araba- nin yaklaştığını görerek böy'e o- tomobil devrinde bir dguipsze” İdam ne çıkacağını merak ile bek- İledim. Güzel atlar, zarif bir coupd,| vakur bir arabacı. Araba dusun. . Bacmm yanından o resmi kıyafetli genç bir uşak atladı. a- rabanın kapısını açtı, ihtiram ile elâmlıyarak kolunu uzattı, ve a. rabadan elini bu k-la d. arak Savfa 5» TETKİKLER Amerika Japon harbinin yıldönümü münasebetile Uzakşarkta müttefik ve Japon kara ör- duları vemotöriü kuvvetlerine bir b Yazan : Hasan Âli kdiz nu DB irinci yazımızda, Uzak - şarkta çarpışmakta olan üç büyük devletten Amerika ile Japonyanın kara kuvvetlerinden bahsetmiştik. Bugünkü yazımız. da, İngilterenin kara kuvvetleri. le, her üç devistin motürlü kuv- vetlerini tetkike devam edece - #z!. Bilindiği üzere, OUzakjarkta Japonyanın karşısında, Birleşik Amerikadan masda, bir de Bü « yük Britanya imparatorluğu bu . tunmaktadır. Büyük Britanya im paratorluğu denildiği zaman, ha. tırımıza oOher şeyden o önce, Hindistan, Avustralya Ove Yeni Zelânda gelmektedir. e Lüzumu halinde İngiltere, cenubi Afrika le Kanadanm insan kaynaklar, da seferber etmek imkânlarına maliktir. Fakat biz bu yazımız- da sadece Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelândanın insan kay -, ikt'fa edece Avustralya: Avustralyanın nü. fusu 7 milyondur. Askerlik ça . daki (18-45 yaşında) erkek siyah elbiselerle zayıf, çok yaş. ğin ; lanmış titrek bir ihtiyar kadın nüfusu 15 milyondur. Bunun çikti, ve bu defa 5 elini uzeterak| isinden askerliğe elverişli olmu - arabadan gene öyle siyah elb'ae. | Yanlarla, şu veya bu sebebden ö-| lerle bir ik'nci ihtiyar kadına yardım etti. İkisi de arabacıya bir emir verdikten sonra tin tn, seke seke, fakat pek arzu edilen br şeye kavuşmak sevincile mer- mer o merdivenlerden çıknınğa başladılar. Bu iki 'hiiyar kadın, muhak kak Fransa asaletins mensub, es. ki geleneklere merbut idiler; hiç tereddüd tmeden hükmeolunabi » lirdi ki Faubourg st, Germain'de eski konaklarının losluklarından çıkarak buraya gelmişler, onlar da benimle beraber gençlikleri - pin bir güneşini tutuşturarak o - nun aydınlıklarile gözlerini dok durmak, #icaklığile damarlarının donmuş kanlarını ımtarak eski zamanın bir iki saatini tekrar yaşamağa karar vermişlerdi. Belliydi ki bunlar çözülmez, çürümez bi la oskil'klere sıkı sıkı perçinleşmiş idiler. Onlar o- tomobile binmezlerdi, bir yüksek binada bir ziyaret indesine mee- bur olunca asansörü almazlardı, titriyen bacaklarile uzun merdi- venleri tırmanmağı tercih eder - lerdi, hele yeraltı demiryollarını hiç tecrübe etmek cesaretini lamamışlardı. Onun genç yaşlarının kim bilir nasıl zakta bir hatırasını dir'itmek zere buraya kadar eski zamanin bir arabasile gelmişlerdi. | karabilir. Almanya ile harb ha türü askerlikten geri bırakılanla. ri çıkaracak olursak, Avustral yada silâh altına alınabilecek in- tan adedi 1 milyonu bulur. Bu nun 20ü bin aded'ni, deniz ve ha- va kuvvetlerine ayırırsak, Avus. tralya kara ordusu 800 bin ola . rai kabul edilebilir, Yeni Zelândanın nüfusu bir milyon altı yüz bindir. B'r sefer. berlik vukuunda 250 bin asker çı inde oldukları için, Avustralya le Yeni Zelânda, Birleşik Ame. rikadan çok önce kısmi seferber. liklerini yapmışlar ve harb hazır. ıklarını tamamlamışlardı. Japon yanın harbe (girmesi üzerine, doğrudan doğruya anayurdları tehdide maruz kaldığı için, kıs- mi seferberlikler'ni umumi sefer berliğe çevirerek, bütün canl insan kuvvetlerin: silâh altına al. muşlardır. Bu suretle, İngiltere - nin bu iki dominyonu en aşağı Pasifik adalarına Amerika: «Anzaku namını alan Avus - tralya ile Yeni Zelânda asker - leri, yüksek harb kabiliyetini haiz, cesur ve fedakâr erlerdir. Onların bu meziyetleri, görek b. rinci dünya harbinde, gerekse bu harbin Mısır cephesinde herkesçe tekdir olunmuştur. : Hindistana gelince: 1940 yılın- da nüfusu 337 m'iyondu. Bu, muharib bir ordu için bitmez tü, kenmez bir insan kaynağıdır. Fa: kat gerek siyasi, gerekse teknik sebebler dolayısile, bu sonsuz! 2 inssn kaynaklarından tamamen 'stifade edildiği hiç görülmemiş. da: po be 3 | tir. hi İkinci dünya harbi başladığı) A zaman Hind ordusu 237 bi i. Bu ordunun subay kadr. hemen kâmilen İngilizlerden iba.|m retti. 1940 yılına kadar Hindis - tan ordusunu artırmak hususun-| tı bir alınmamıştı. Ancak 1940 yı lunın baharına doğru bu sahada <iddi bazı adımlar atıldı ve Hindi ordusu 700 bi ğ sağ ponlar Amerikaya tecaviz a i ma leri sırada, anavatan ordu da dahil oimak * ordusu 1 milyona Şiddet kep Denizaltı atlarının şid betmesi, Ja ku bir milyonluk bir ordu çıkara - bilecek bir vaziyettedirler, Geçen yılın Ağustos ayında A- vustralyanın süâhlı kuvvetleri 590 bin tutmakta idi, Bunun 90 bin kadarı, anavalanın lâk altındaki “77 ve Yata ŞE na id harb arb Onların arkasına düştüm, ile- ride, sahneye yakın bir yerde ©- —dı. Bunun dışındaki lar", ı, ustralyabılar, Fakat -elândalılar, ana. üzerime» 'urdular, ben de arka siraya, tâ|#erdEiğemiaki kuvvetlerinin büz ikisinin arasına geçtim. Etraf pek) vaşgır Kısmını, idi iireri çektiler. va ile Y. oyn ayrılarak evima dönüyor, fakat ©l8r cereyan uyacak Sir başka a Jar m1? Ben bu çayanı hayret me) ,. ekeyi on iki günlük bir devre)“ zarfında edindim. On iki gün s3- bahtan akşama ve akşamdan s8“ baha kadar bir apartımanın pen- cerelerine bakarak... oNilüferin oturduğu apartımanın karşısın — Va ei kaldırımında, bir ağa ca dayanın işgsi pencerelerinde bir Pera perdenin elektrik Midea pap sönmesirden manalar ç»! çalışarak..: > üst "On iki gün diyebilirim ki, j üste birkac sant uyku Wu Sİ dar sevdiğimi söyliyecektim. Diz ta, onun evi ön tim. Eğer yaşıyacak olursa » buna emindim. Yaşıya: İlah bana acıyazaktı. yaratan ,onlarda istiyen, insanlar gibi sz ve merhametsiz zalim, İnsaf. | bir Sabahları bu nöbet mahalli zakşarkta Ja; ların karşısına sıkarabileceği ka. Yurd müdafaası) ra ordusu hiç de büyük » Bugün Avus -İdir: Avustra &ni Zelândanın yurd) Hindistanm tenddid daireleri olan büyük bir İemen öracık-| Bina idi, kapısından her dakika münde icra edecek”| birçok kimseler girip çıkıyordu. Eğer bunlar arasinda tanıdığım Oo) simalar bulunsa idi tereddüdsüz caktı. Al .| yanlarına sokulacak, hastadan İnsanları | haber soracak, söylemeleri için olmalarını | yalvaracaktım. Nilüferin babası olamazdı. Ni.| Yahud çıktı a bu çıkış ondan! aktı, Ona kendimi|bir haber gelip gelmediğini an- De Dae her şeyi an | lamak üzere benim evime döndü- latacak, kendisini nasıl ve ne ka. ğüm saatlere rastladı. detli bir İngiltere hükü .İva ması meti, £ dom hdistand İngiltere, Yakınşark ve Mep! der harb sahnelerinde Ri.) harb sana ük Yeni Zak a) safa başlamış ve harice muhtaç|smda da olmadan Hind ordusunu techiz €- debilecek bir hale gelmiştir. İnsan kaynaklarının azemeti| müttefi e Haşlede., nazarı itibara (alınırsa, "“ Japonlar ancak Mançurin'n iş İngilterenin U Iya, Yeni Zelânda ve müştereken Japon - : inde bul - İ yakın idim Isi başımı uzateaiiyyez/ “irındalki cephelerde bulunanllara karşı ellerin — İsinin bam arasına sekr” kuvvetleri mahdud olup 50:60) dukları karm, ordurumun. sayı | caktım. Çok bekleri İhini sanmamektedir. 15/2 — ” Gi Allaha; lerine maziyi unutma defa olsun dışarı oçıkmadı.! bir Amerika general mekte olan iki mevcuddur ki bu ordu, dir. Çin ordusu, sayıca bir kalabahk olmasına rağmen .ncak Amerikanın bar? kişi |den sonra, bu ordü MâC | osu, | kımından du vetlerile İngil da İngibizlerce asaslı hiç bir ted-| Amerii, men eği der # *kısına tâbi ol.İsımda, Filipinlerde, Somatra, Car nyonlardı seri muvaffakiyetleri temin hu « aki Bark sie susunda Japon motörlü kuvvetler ZE enişletmek zorunda kalmış |rinin çek büyük bir rolü vardır. Hİ bunun neticesinde 1940) 1942 yılının ortalarına kadar Jar ren Hindistanda da! ponlar kara ordu. .asınd. dev ndımlarla inki-|duğu gibi, motörlü kuvvet saha. akış . n kuvvetleri çıkarılırken — Bunun dışında Birmanyada, nin kuman, karşı harbet- Çin piyade ordu- sında Japonlara mevcuddur. Ayrıca Çin cephesinde, Ja » nlara karşı beş yıldanberi har. den bir de mi Mi Ç'n ordusu nun sayisi milyon kadar tahmin edilmek. tedir. Bundan maada Japonların gerisinde harekette bulunan bin lerce Çin çetesinin mecmu says kadar zannedilmekte milyon zat bakımından çek ster, Görülüyerİ, |. 1 hesaba ka « arkta yalnız iz kuv cephelerini zâfa an Japonya kuvvetle 3 ,oik kuvvetler çıkarabilecek omdadırlar, ank ve hava kuvvetleri Uzakşarkta dövüşmekte olan ponlarla müttefiklerin hava vvetleri ne haldedir?. Japonların Malaya yarımada, Yrupa i ve diğer adalarda kazandığı hasımlarına faik b'r hal lann 1930 yı'ımdan > | Fransanın yıkılışı ve bu yıkıhşta linden sonra, İtibaren, ordularında tank bir « Hikleri ihdas etmeğe başladılar. 1930 yılında Japon ordusunda ancak 120 tank mevcuddu. 193€ yılınm başlangıcında ise bu mik © tar 700 tanka yükseldi. 1933 yı. Imda ise, Japon ordusundaki tank sayisi 1500 ze çıktı. 194( 7 yılında ise bu miktar 3 bine yük © seldi. Japon tank sanayiinin is « tihsal kudreti senede 5-6 biş tank olarak hesablanmaktıdır. Birleşik Amerikaya gelincei 1940 yılına kadar Amerika, tanl ların ordudaki wolünü pek de € kadar takdir etmiyordu. O de virde Amerika ordusundaki tanli sayısı 400 zi geçiniyordu. Fakal Alman tanklarının oynadığı rol Amerikanın gözünlü açtı. İşte an, cak 'bu tarihten (1940) sonradır ki Birlesik Amerika geniş bil tank sanayii kurmağa o başladı Uzakşark harbi başladığı zama Amerikanın emrinde 5 tav'c tij « meni ve müstakil olarak da 13 tank taburu bulunmakta idi, © Kudretli bir sanayie istinad © den Birleşik Amerikanın, ordu za tank boşluğunu kısa bir 4 zamanda gidereceki şüphesizdin Nitekim Mister Rwzveltin kabul (Arkası var) ettiği harb istihsalâtı programa (Devamı 7 nci

Bu sayıdan diğer sayfalar: