10 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

10 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Rasathane ısiah editiyor Memlekette yeniden 25 rasat istasyonu yapılıyor kâleti, İstanbul rasatha- kikler yaptırmış ve mües- er bazi aletlerin de alınma» tırmıştır. Bu aletler si- pariş ve celb olunduktan sonra İstan bul rasathanesi bir kat daha zengin- b »k ve bu emektar rasat müesse- rupadaki emsali derecesine Vekâletinin emri üzerine yapılan teçhizat ve tesisat tetkikleri arasında gecen ay ensolasyoh aletle rine lüzum gösterilmiştir. Güneş inşi- aatını tetkik ve tesbit eden bu alet» ler, Hollandadan memleketimize ge- tirtilmiş olduğu halde, maalesef vâk- e gümrüklerden çıkarılamaması yüzünden Uludağa yetiştirilememiş ve rasathane heyeti küsufta güneş inşiaatını kendi rasadatile teslâte ça lışmıştır. Rasathaneye bu sehe alınmasr lü- örülen diğer aletlerden biri: de nısfınnehar rasatlarını oyanebi mek için kullanılan Meridien aletidir. Rasathanede esen evvelce alınmış bir Meriden vardır.fakat bir tane de yeni sistem Meridien alınacaktır. Yi ne bu arada bir Meridien kubbesi pariş edilmiştir. Nısfmnehar rasadı- nı yapacak olan alet bu kubbe alında çalıştırılacaktır. Muht: hassıslarından bazılarının iştiraki! Ankarada toplanan hususi bir kom. yon, memleketin meteorolojik çalış- maları yolunda yeni yeni kararlar al maktadırlar, Bu komisyonun tetkik- leri neticesine göre, yurdda kâfi mik- darda meteroloji istasyonları bulun- mâdığı anlaşılmış ve her bakımdan memleketin menfaatlerini temin mak sadile bu istasyonların arttırılması kararlaştırılmıştır. Esasen şimdiye kadar bazı vilâyetlerde açılan birka Meteoroloji istasyonu, hususi maksat larla ve ayrı ayrı vazifeler alarak ku rulmuş ve memleket meteoroln noktai nazarından Türk çiftçisinin, “Türk denizcisinin işine yarayacak ma lümatı zamanında verememiştir. Bu Mibarla, memleketin Jimansız sahille. Vekâletlerin rasat muta» ! ri arasmda kış mevsiminde ve en zor lu hava gayri tabilikleri içinde deniz sayir ve seferinin intizammı temin etmek, deniz yolculuğunu emin bir ha le getirmek, ve hava yollarının 'mete- örolojik emniyetini arttırmak zâru- reti hasil olmuştur. Ancak, girai fa- aliyetlere de vaktinde bir istikamet vermek, çiftçinin çalışmasını tesa- İdüften kurtarmak için mükemmel lerle mücehhez 25 birinci sınıf Me teoroloji istasyonu açılması Kararlağ- İ tarılmıştar, İ Bu 25 istasyon, memleketin şar- kından garbına kadar sahil ve kara- İ nm muayyen noktalarmda o kurula caktır. İstasyonlar, her gün, denizci- ye, yolcuya, tayyareciye ve çiftçiy İlüzumu olan meteorolojik mslümatı İ verecektir. Ayrıca, bu birinci — sınıf istasyonlar arasın ük hava ta- | rassut mevkilerinin de tesisi mukar- rerdir. Fakat bu tarassut mevkileri: nin kuruluşu, şimdilik ikinci plâna bırakılmıştır. İstasyon ve mevkiler srasında toplanan malümatı kontro. için telsiz telgraf ve telefon irtibat- ları Yapılacaktır. Rasathane müdürü Fatin, o yeni den kurulacak bu meteoroloji istas- yonlarının teşkilât ve faaliyet tarz- larına Osit bir rapor hazırlamıştır. İ Yakında bu hususta çalışan: komis- yon, bir toplantı daha yapacaktır. Bu toplantıya Rasathane müdürü Fatin de davet edilmiştir. Meteorolo- ji istasyonları hakkında Rasat! İ müdürü, bir muharririmize şu beya» natta bulunmuştur: “— Meteoroloji istasyonların memlekete çok faydalı işler yapaca- ğına kaniim. Eu eksikliğin biran ev- vel tamamlanmasını zaruri buluyo- rum. — İstasyonların ( faaliyetlerini mütahassıs ellere tevdi elmek lâzım- dır. Şimdilik mütehassıs sıfatile; is- tasyonlardaki faaliyet ve çalışmala rm Jise musllimlerine kontrol rilmesi, çok yerinde olur; Ancak bir mütehassısın idaresi altmda ku ması lâzımdır. Yakında toplanacak Jan komisyonda bu husustaki “dü- çameli tada hemme. Kermeste beynelmilel bebek sergisi 8 Ağustosta Kermes vesilesile açılacak Beynelmilel Bebek sergisi için Kızılay Cemiyetine hergün mühtelif memleketlerden ve yerli bebekler için tertip edilen müsabakaya iştirak için birçok bebekler gelmiye başlamış- tr. Müşabakada birinciliği kazanacak bebeğe 100 lira ikramiye verilecek- tir. Müsabakaya iştirak şartları: 1 — Bebekler Kontrplâke, bez, mulâj ve saire gibi her türlü malzeme- den yapılabilecektir. 2 — Boyları azami seksen santimi geçmiyeektir. 3 — Nihayet 28 temmuz akşam, Eminönü Köprü başındaki şubesinde Yukarda gördüğünüz resim gelmiş ted a kadar bebeklerin Kızılay Cemiyeti sergi tertip heyetine teslimi lâzımdır. olan bebeklerin birkaçını göstermek- amm Rıhtımda vapurların yanaşıp kalkacakları yerler tesbit edildi Istanbul Liman İdaresi, Galsta ve Sirkeci rıhtımlarnda vapurların da- ha muntazam bir surette Yanâşip bareket etmelerini temin için bir talimatname hazırlamıştır. Bu tali - metname ayın on böşinden itibaren tatbik mevkiine konulacaktır. Bu talimatnsmeye nazaran, mu - ayyen hatlara işliyen vapurlar, rihtı- mın kendilerine tahsis edilen yerleri- ne yanaşacak ve oradan kalkacaklar- * dır. Hareket saatlerinde ks! intizam temini esas olduğu vasalat zamanlarında da ka ğu kadar bir intizam tem gilması alâkadarlara bildirilmi: Tbtiyaca kifayet etmiyen rıhtı YENI NESRIYAT Prşembe PERŞEMBE * nin 67 inci sayıst mühle Hf mevralara dair güzel ve meraklı yazı larla çikti, Dolgun mündericat srasmda İbrahim Alaettinin yazı meselesi isimli makalesi M. Tarhan Tanım Zalim ok İsimli yazısı, Kandemirin Üsküdar yarısı, Bizim Radyo mast işler, Olimpiyat seçimleri, Palamat, torik bolluğu — Üstat Edip bollağu isimli fikra, Şür, İlhan Siyaminin hikâyesi, Güz de Sabrinin edebi romanı, Seyyahat tefr kası, kariketörler, fıkralar ve zengin sine ma sayfası vardır. — ——— rm tevsji sas itibarile mukarrerdir; Fakat bu tevsiin projesi yapılıp inşa- atın ikmali oldukça uzun bir zamana | mütevakkıf görülmektedir. Bu zama- na kadar, daha sıkı bir intizam tesisi suretile, bazı şikâyetlerin önünü al- mak ve ihtiyaca cevap vermek im- kânları aranmaktadır. etti- | hira Yakoyu alan kayık, Kınaıa- 4 İ adlive vez | devam edilmektedir. İlaşamsmazlık yüzünden kavga 1 Poliste Sarayburnunda Bir sandal devrildi bir kişi boğuldu Evvelki gün Sarayburnu açi da feci bir sandal kazası olmuş sandal devrilmiş, içinde bulunan İkİ kişiden biri kurtulmuş, diğeri sular arasında kaybolmuştur. Hâdise söy- le cereyan etmiştir: Kuzgunc Icadiye caddesinde oturan ve T Yako,evvelki gün Kadıköyüne gide- rek bezi hurda demir ve saire satm almıştır. Bunları Unkapanına naklet mek için de Kadrköy iskelesinde bu- lunan ve Yağ iskelesine mensup 3783 numaralı kayıkçı iâz Mustafa- nm sandalını nat 16 bu çi da demirle: yükle « miş kendi de binmiş ve denize açıl. mışlardır. Kadıköyünden ayr pek'fağla ve havaleli görmüzlerse de hi rek yollarına devam etm kat sandal tam Sarayburnuna diği vakit akmtıya tutulmuş ve alâ- bura olmuştur. Akinti fazla olduğundan kazazede ler sandalı yakalamaya vakit bula- mamışlardır. Bir müddet ikisi de a - vazları çıktığı kadar bağırmışlarsa da seslerini kimseye işittirememişler- dir. Zavallılarm biraz sonra kuvvetleri | de kesilmiş artık bağmamaz olmuş. lerdir. Fakat tam bu sirada Yako'san dalın küreklerine tesadüf etmiş ve onları yakalıyarak denizin ortasmda kolayca durabilmiştir. Bir müddet böylece beklemiş, ve yanımdan gecen Hüseyin kaptanın idaresindeki pazar kayığına seslenmiştir. Kayık yakla. şarak Yakoyu kurtarmıştır. Yako kendi canmı kurtardıktan sonra de - mişitr ki: “- Bir de sandalet vardı. Onu da arıyalım Bunun üzerine Hüseyin kaptan bir andalm gel AN ——— GÜTLERİ Kekelemek geçer mi? Tikin, bana mektup yazarak, “rekâ- ket,, için durmadan soran okuyucu- muzdan özür dilerim. Vaktile -Tanzi mat devrinde. gâvura gâvur dene mezken, kekemeliğe de rekâket deni- Tirdi, adıyla anıldığndan kekemeliğin de türkçesini söylemekte mahzur görmü. yoruz, Bu tabir okuyucumuzun hoşu- na gitmediyse kusuruma bakinamağı ni rica ederim. Bu öoküyücumuz rekâketini büsbü- tün geçirmek için çare söruyor... Ah, sevgili okuyucum! O çareyi, kekeme- liği kökünden geçirmek çaresini ben bilmiş olsaydim, benim heykelimi ya- parlar mıydı, bilmem amma, herha' de insanlığa haylice büyük bir / hiz- met etmiş olurdum. Kekemelik insa- nr en yüksek hassasımdan, insanlığı hayvanlardan ayırt eden, cemiyet içerisinde en kuvvetli “vasrtai rabı- ta, olan hassasından hasta eder. O- nun için kekemeliği büsbütün geçir mek yolunu bulacak adam da insan- lığa hayliee büyük hizmet etmiş ala- caktır, Fakat ne kadar yazık kekeme- nüz bulurtantamıştır, Bunun sebebini anlamak fa pek güç değildir.Kekeme liğin nereden geldiği kat'i surette emez. Şimdiye kadar ileriye sü. rülen nazariyeler hep hemen hemen boş lakırdılardır. Onun için kekele- mekliğin tedavisi sağlam bir temele dayanamamıştır, Kekelemek bilebütün geçmezse de insan onu kullanmasının yolunu bula bilir, zaten kekelemekten dolayı de- rin keder tutmaya da lüzüm yoktur kekelemek Musanın peygamber olma- «ıma mâni olmadığı gibi,rahmetli Ab durrahman Şeref bey hocamız da tatlı tatlı söyler, hem de güzel güzel hikâyeler anlatır. sevimli bir hoca ol- masma mâni olmamıştı. Kekeme olan yaşlandıkça milddet oralarda dolaşarak sandelei | Mustafayr aramıştır. Lâkin bu arama bosh çıkmış, Mustufayı bulmak ka - bil olmamıştır. Ha karardi- aya giderek kurtulun kararedeyi 0- raya bırakmıştır. Hâdiseye. polis. ve iyet etmiş, Yako hastane» ye Kaldırılmıştır. l Mustafanın cesedi dün akşam geç vakte kadar aranmışsa da bulunama mıştır. Tahkikata ve araştırmaya Hesapta anlaşamamazlık Şehremini civarında oturan ve ka palıçarşıda terlikçilik yapan Bürhe- ettin ile ortağı Kemal, hesapta an - et. İ casını çıkararak ateş mişlerdir. Derken Bürhanettin taban etmiş, çıkan kurşun Kemalin kaşmı sıyırarak git- miştir. Yaralı hastaneye kaldırılmış suçlu yakalanmıştır. Arabanın okile Hatiçe Sultan mahallesinde oturan | dokuz yaşlarındaki Necdet, Karagüm | rilkten geçerken Abdüllahın idaresin deki arabanın sadmesine maruz kal- mıştır. Çocuğun başı arabanın oku- na çarptığından yaralanmış ve za - vallı hastaneye kaldırılmıştır. Araba cı yakalanmıştır. Trendeki yaralanma hâdisesi Evvelki akşam Haydarpaşadan Pendiğe giden ara treninde vagonlar arasında yaralı olarak bulunan Sü - leymanın sıhhati iyileşmektedir. Sü- leyman, ilk ifadesinde yaralanma « sm: doğru İzah etmemişti, Son yapı- lan tahkikata, sarhoş olan Süleyma nın o Sırada cebinde bulunan biça - Zin üzerine düşerek yaralandığı an - | laşılmıştır. Parlâmentolar Konferansı işini bitirerek dağıldı Budapeşte, 9 (A.A) — Parlâmen- tolar birliği konferansı dün kapan- mıştır. Konferans, bu toplantısmda. maliye kontrolü, ticaret mahkeme- leri ve işsizler meselesinin halli hak- kında bazı kararlar almıştır. Kızılerdu hava kuvvetleri şefinin seyahati Moskova, 9 (A.A) — Kızıl ordu askeri hava kuvvetleri şefi ordu kus mandanlarından Alksnis, 1935 del Sovyetler birliğini ziyaret etmiş olağ Çekoslovakya askeri hava kuvvetle: ri şefinin daveti üzerine 15 Temmu: | kekemelere - yardım edeceğim. kekemeliği kullanmak yolunu da ken disi bulur. Fakat okuyucumuzun he- nüz genç olduğu sözlerinden anlaşıl ğından ben kendisine - ve onun gibi Bir kere, kekemelik. havaya & değişir, rutubette, fırtınada artar, #4- bahleyin uykudan kalkınca pek ck- tur, sonra akşama doğru gittikçe aza lr, ler, bunlar sebebi simdilik belli de- ğilse de belki bir gün güneş ışıkları nazariyesile halleditecektir. Yorgunluk, zayıflık, hastalık, aç- lik kekemeliği artırır, Fakat işret çok olunca keme olmayanların di. lerini dolastırdığı halde - az olunca kekemelerin diline ferahlık verir. Kekemelik hemen utangaçlıkla bir gibidir, hangisinin hangisinden ileri geldiği belli değilse de kekemelerin hemen daima utangaç olmaları on- larm hayatta muvaffak olamamala- rma en büyük sebebtir. Onun için ke- kemelere en ziyade tavsiye edilen $8Y “yüzsüz” olmaya çalışmaktır. Yüz- süzlük kekemeliği geçirmese bile, hiç olmazsa utangaçlığın önünü alır. Za- ten içtima! hayatta en ziyade işe Ya” rayan bir şey yüzsüzlük değil mi- dir ? Öfkenin kekemeliği artırdığını hiç süphesiz bilirsiniz, onun için öfkelen- memeğe çalışmak ta ehemmiyetli kal delerden biridir. Bir vakit bizde kekemeliğe karsı ilân olarak, meşhur Arap şairi Asma. inin, Halife Mansuru bütün hayvan- larm dilile temas için tertib etiği “ vakvakiye” kasidesi ezberlemeği tavsiye ederlerdi. Bunu ezberlemek değil, bir kere doğru dürüst okuma bile mümkün değildir. Fakat tane ta- ne söz göylemek kekemeliği pek çok hafifletir. Nitekim kekeme Çinliler kendilerinin tane tane söylenen dille. rini konuştukları vakit hiç kekelemez ler de Avrupa dillerinden birini söy- lemeğe başlayınca kekeme olurlar. Bir de karşısında kekeme görmek, onunla konuşmak kekemeliği artırır. bir kekemeyle konüşurken kekeleme- lerle konuşmaymız!. HEKİM Graf Zeppelin altıncı seyahatine çıktı cı seyahatini lanmıştır. Bütün yerler tutulmüştür. za doğru Çekoslovakyaya gidecektir. cecekti: SAĞLIK Şimdi herşey kendisinin doğru | Wği kökünden geçirmenin çaresi he.! karanlıkta insan pek nadir kek&| Bazan hiç kekeme olmayanlar bile İ ye başlarlar. Onun için, sevgili oku- yucum, sakm kendiniz gibi kekeme- Rl Friedrichshafen, 9 (A.A) — Graf | rişlere başlanmıştır. Zeppelin kabili sevk balonu bu sabah saat 5.10'da Cenubi Amerikaya 6 ın- yapmak üzere hava- Balon Bale ve Rkone vadisinden ge- MEMLEKET MEKTUPLAR Giresundan Hopaya kadar sessiz bir de | bilet alan bahtiyarlar niz yolculuğu İskeleler arasında yolculuk yapanların da doğru arasına kaydedilmesi lâzım Giresondü son gecemi, şehrin cn İ güzel bir evinde ve mükellef bir dü- ğün davetlileri arasmda geç Ertesi sabah, bü neş'eli saatlerin sarhoşluğu silinmeden, Ankara va- puruna geçmiş bulunuyordum. Biletimi alırken Deniz Yollarını ye- mek fiyatlarına bir türlü akıl erdire- medim. İstanbuldan Hopaya bir bilet aldığınız zaman, beş günlük bir yol- culuğunuzda altı Jira gibi ufak bir yemek parası kesilirse de, bu direk gidenler için. Eğer bir kaç iskeleye inipte aynı yolculuğu yaparsanız ra- kam o kadar ylkselir ki, siz de şa- şarsınız bilet kesenler de. Meselâ siniz bilet kesenler de, Meselâ mdi, tam bir gün için Giresondan Hopaya 528 kuruş veriyorum... Ha- kiki fiyat 75 acaba bu fazlalık nedir diye vapurun kâtibine © soruyo” rum, o: —Liste mucibince aliyorum diyor. Bu Tiste şekli her tarafta ayrı bit değişiklik gösteriyor. Meselâ vemek yemeğe vakit olm Juğunuz esnasında an mayan eler için bile yemek leti kesiliyor. Niçin diye soruyorum —Efendim bu biletle yemek yersi- niz cevabımı alıyorum, İ İstanbuldan Hopaya kadar o ka| dar yemek bileti kesdirdim ve buna karşılık yine 6 kadar fazla para ver. dim ki,yekünunu buraya kaydeder sem, benim oburluğuma hamlederek | belki ayıplayacaksınız.. Her bi Deniz Yolları İdaresi'nin iskeleler a- rasında yolculuk yapa- cak müşterilerini de,| doğru bilet alan bahtiyarlar ara- sma kaydetmesini ve nakıs şekilde a İ inan hayâli fazla yemeklerin mas- raflarından kendilerini azüd eyleme- sini dilerim. Yolcular yolunda gerek biz de Tı- | rabzona kadar büyük bir kalabalık i- İ çinde geldik, Buradan sonra vapura | süküt ve soğuk çöktü, Artık kama» ralarda cinler top oynayor. Yalnız #ikınlıdan mütemadiyen önündeki ben kalmıştım. O üzmktan yüzünü! gülümsetiyor ben de görüşmemek İ- cin fazla mişkülpesent bu yordum. Bu uzaktan yaptığımız iş- veler her-ikimizi de masanm başına topladı. Rizeye kadar oda ben de ! İ zırdılarrmızı tülketineiye kadar gö- rüştük, Nihayet birbirimizden müsa- | ekserisi kahve, | kahvenin de isteyerek vapurun boş kısımların! dolaşmağa başladı. . Geminin ucün- daki güğerle yolcularnda da ayni sıkıntı devam etmiş olacüx ki, henüz askerden dönen birk .ç Karadeniz u* şağı akranlarından memleketli ço cuklara talim öğretiyorlar... Zabille- rin Türkçe isimlerini ezberletiyorlar. Uyku vaktinin yaklaşmasına daha fazla bakmadık hemen geri vakitle- rimizi de kamaralara kapadık. Gözü- mü açtığım zaman vapurumuz 5â“ kin bir denizde zincirini salıveriyor- du.Büyük lumbuz deliklerinden $8- hile baktım, yeşil bir dağın önüne | serpilmiş bir kaç bina görünüyordu. | Zile bastım garsona nerede olduğu- muzu sordum: — Hopaya geldik, dedi. Üst tarafımızda görünen bir iki te- pecik, Batumla bizi birbirimizden as yırıyıyordu. Düz bir cadde sahili ta- | kiben ilerliyor, fakat burun bir ta- raft deniz, diğer tarafında seyrek birkaç bina var. Bu binaların hemen otel, Çoruh, Kars, Karadeniz ve bü şakilde daha bir çok isimler almış binalar, Hopanın mev- cut ağırlığıdır. Ekserisi hükümet da- ireleri ve bir kaçı da Çarşı bu tek sıra binalarx arkası tesadiif ediyor, Dükkünların ekserisi | bep manifatura işi yapan mağazala- re ayrıl iyecek satanları kaldıs rıma sıralanmışlardı. Herkes varını yoğunu, #okağa sermiş, o mallarının isimlerini bile bağırmadan civarında biriken halka satiş yapıyorlar. Kimi yumurta, kimi yağ, kimi sebze alıyor | ve bu pazarlıklar hep büyük bir u- cuzluk içinde halediliyor. Hopanın asıl faaliyeti hep Artivin, Ardahan ,Kar. üzerine * İşleyen ara- balardadır. Bu mektubu yazdığım inünde mallarını tepelere yüklemiş kamyonlar; arkamızda da- ha karlarını üzerinderi atmamış dağ ların tepelerine timanmak için ha- sirlanıyor. Bagajlar arasinda bir iki peştemallı kadın ve erkekler de var, fakat bunlar yanındaki çuvalla» — ya N çi üsutla- mişlardı ki gidecökleri yere kadar s9 ni tahammülü göstereceklerine iti- mat edemedim. Hopanım bir İlk ve yine tek kalan orta mektebi var, fakat asıl şayanı dikkat ciheti. bu iki mektep içine de okuyan altı yüz talebesi mevcut. Sait ÇELEBİ ij Zecri yeli İtalya ile Türkiye arasındaki ticaret Italyaya karşı tatbik edilen zecri| tedbirler, Vekiller Heyeti kararile 15 temmuzdan itibaren kaldırılacaktır, Memleketimizden Italyaya ihraç edi- len malların başında hububat bulu - nuyordu. Hububat ihracatı zecri ted birlerle alâkadar değildi. Fakat ih » racat mevsimi geçtiği için, pok tabü| olarak Italyaya ihracat azalmıştıYal niz zecri tedbirler yüzünden, hurda demir, bakır gibi madenlerle krom ih racati menedilmişti. Zecri tedbirlerin | kaldırılması, Türkiyenin ihracat mev | siminin başladığı bir zamana tesu - düf etmektedir. İ Netice itibarile italyaya karsı tat. bik edilen zeeri tedbirler yüzünden, Türkiye ihracatı pek müteessir olma mıştı, Italyanın Türkiye ile olan ti cari münasebetleri bakmımndan tet- kik edecek olursa, zecri tedbirler 1 - talyanın aleyhine netice Zecri tedbirler yüzünden Italyanm bize olan ithalâtı azalmıştır. İtalya ithalât eşyasının başında manifatu » ra eşyaar, bilhassa pamuklu doku - malar bulunmaktaydı. Bu yüzden İ- talya malları Türkiye piyasasındaki mevkiini kaybetmiştir. Bunun üzeri- iyasada Italyan rakibi olan di- ger ithâlâlçi memleketler, pamuklu İdokuma ve manifatura fiatlerini ar- İ tarmışlari ' 'Zecri teabirlerin kaldırılacağı hak- kındaki haberler, Italyayla iş yapan ithalât tacirleri arasmda büyük bir alâka uyandırmıştır. Şimdiden sipa- ret anlaşmasının da müddeti bu aym 20 sinde bitecektir. Her iki memle - . ket arasmdaki ticari münasebetlerin inkişafı için, yeni bir ticaret anlaşma Türkiye « Italya arasmdaki tica -| İLBULMACAMIZ | 2345678900 SOLDAN SAGA VE YUKARDAN AŞAĞI : 1— Birader (6). Servet (4). 2—Tekdir (4). Kibarlık (6). 3—bBir hece (2). Yaramaz değil (4). Bir heoe daha (2). 4 — Yalan (4). Arkadaş (2). 5 — Nemli (5). 6 — Bir nevi kumaş (3). (4). 7 — Kabahat: (5). Bir Vekilimizin soyadı (4). $—bBir hece (2). Anadoluda bir dağ ismi (6). 9 — Kırmızı (2). Siyah (4), 10 — Kırmızı (2). Siyah (4). 10 — Kapının Üstünde döndüğü şey (4). Bir gemi (3). Lahim (2). 11 —Damen (4). Ced (3). DUNKU BULMACAMIZIN HALLI 1 — Horoz (5). kame (5). 2 — Arak.(4). Özel (4). 3-- Radyo (5). Uray (4). 4 — Okyanous (7). 5 — Onaylamak (7). 6 — Uyku (4). Ana (3). 7T— Ulus (4). Iken (4). 8—kKör (3). It (2). 9 — Azalmak (7). Tat (2). 10 — Meyhane (7). At (2). Belediye 8: yapılacaktır. 11 — Yed (2). Kanat (5). i |

Bu sayıdan diğer sayfalar: