21 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

21 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea 21.1.0837 TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'm hedefi: Haberde, fi-| kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri | | Biz ne teklif ettik? Hatay davamızı hal için Milletler Cemiyetine gitmeden evvel Fransa ile doğrudan doğruya anlaşmak İste. dik. Fransa evvelâ bizim bu arzumu-|- zu anlamadı, Pariste başlıyan müza- kerat inkıtaa uğradı. Bu Inkrta devresinde Fransa Baş- vekili meseleyi bizzat tetkike mecbur oldu ve bizim yaptığımız teklif üze. rinden bize mukabil teklif yapacağı- nı bildirdi, Biz Fransaya şunu teklif etmiş - tik: 1 — Suriye, Tibnan ve Sancak- tan mürekkep konfedere bir devlet teşkili, 2 — Bu üç devlet arasmda güm. rük, hariçte temsil, ve para birliği tesisi, 3 — Her konfedere devletin bir parlimentosu olacak ve konfederas- yon iera komitesi bu parlimentolar tarafmdan İntihap edilecektir. 4 — Hatay silâhtan teerit edilerek daimi bir bitaraf hale konacak ve bu bitaraflık Fransa ve Türkiye tarafm dan teminat altma almacaktır. 5 — Sancağm resmi dili Türkçe ve hükümet şekli de Cümhuriyet ola. caktır. ... Onlar ne teklif ettiler? Fransız Başvekili Blum bu teklifi tetkik ettikten sonra bir anlaşma 76- mini bulmak üzere şu tekliflerde bu. lunduğu bildiriliyor. 1 — 1921 tarihli Ankara muahe- desile İskenderun ve Antakyaya ve pü Gr var go alabilir, 2 — Sancağa münhasır olmak üze- re bir komiserlik ihdas edilebilir, $ — Sancak ve havalisinin harsi ve idari imtiyazlarile çayrlaskeri bir hale konması ve İskenderun imanın dan Türkiyenin istifade etmesi temin rik 4 teminatı İ.ame etmek kabildir. l bilir. po Sancağın Suriye Meclisine aza gönderip gündermemesi meselesini de Milletler Cemiyeti halletmelidir. sindi © Anlaşma imkânı Cemiyeti şimdi bu iki tek. Uf üzerinde iştiyecek ve bir hal çare- mıya bile yânaşmıyan Yranma bükü: meti, Blumun miğahalesinden be zihniyetini değiştirmiş. mi sız dostluğunu m bi dimiş tanmak Hizm geldiğini kabul tir, Cenevrede Bu zihniyet değişmesi Sereyan edecek milzekereleri Kolay: Füvaki ika hükümetin tekeri rasmda daha büyük farkla” tesisine, gune: bir konfederesyo”, id. iy bir konfedere de“ vermiye yanaşmıyor: Fakat ana haklarda ie ” Ta e “ başlıyacak olan yalnız hakkı ve hatkati göre Za hi; ve ve Fransa için değil. teş ve dünya min va *den bu mesele) San lecek bir meeeye ha San'atkârlarım Harişten tirtecekleri Eşyalar si opddesi- Rin kanununun 31 inci DA tün birinci icra; “Büyük ei 5 ii erbabmm getirecekleri “Se ipi atlarına mahsus esnaf ka ai maddelerin altı bin ray! KE dan miktarı gümrük resmi defaya mahus olmak özer? #9 Muhaliflerle Anlaşma H akkı Paşanın mem” leketten ayrılış da* kikasında bana bütün der- dini dökmek istediği belli idi. Biraz durup düşündü. Sonra sözüne aynen böy“ lece devam etti; K âmil Paşa avam na" zarında doğru, yanlış İngiliz siyasetinin Türkiyede bir icra vasıta” sı gibi tanınmıştır, muha- lif meb'uslarla onlara mensup gazeteler, bu va- dide İttihat ve Terakkiye rağmen ona kazandırdık» ları şöhreti hâlâ göklere çıkarmaktan © vazgeçmi- yorlar, Herhangi bir mesele maküs bir şekil ve netice alınca iş başında Kâmil Paşanın (o bulunmadığını ilk hamlede başa kakıyor” lar. Sait Paşaya itimat reyi veri: YE lumen YER ee le takip ettim. Onlarca, yegâne gaye, Kâmil Paşa idi. Ne olurdu, ekseriyet fırkası fedakârane bir fazilet daha göstererek onun ikti. dar mevkiine gelmesine çalışsa idi! Bugün uğradığımız bu büyük felâket çok acele cerrahi ameliye- ye ihtiyaç gösteren müthiş bir çi- bana benzer, Bunu hemen vaktin- de değip açmak, kesip sarmak, kudret ve cesareti Kâmil Paşsdan başka hiç birimizde yoktur. ağdan, soldan gelecek bü. tün tarizlerden çekinmez. Muarızların en ileri gelenlerinden birini çağırarak, kulağına memle- ketimiz hakkında çok hayırhah 0- lan İngiliz o Beşvekilinin, hususi surette öğrendiği fikir ve müta - leasına göre hareket etmiş oldu - ğunu fısıldar, Bir diğer muarızı- n& da İngiliz sefirinden hükümeti namına mall ve siyasi müzaheret ve hattâ bir itilâf aktine dair veat aldığını söyler ve böylelikle etrafi susturmasını çok iyl bilir. Benim korkum, kahraman ve fedakâr genç zabitlerimizin hay - ret verici bir sür'atle vücude ge - tirdikleri askeri mukavemetten İs tifade fırsatımm kaçırılacağı ve Millet Meelisindeki bu shenksiz . likle de hükümetin seri ve kati bir karara vâsıl olamıyarak İşi te. ahüre ve daha vahim ihtilâtlara düşüreceğidir. Bugün için artık Kâmil Paşanın iktidar mevkiine gelmesi mevzuu bahsolamaz, Fakat mevcut hükü- mete, hep birden zahir olmak için fırkalar arasında bir itilâf zemini olsün bulunamaz mı?.,, H akkı Paşanm bu çok sami. ml ifadelerini ilk mülâka- tımda Talât merhuma anlatim. Muhalif o gruplarla o ekseriyet fırkası arasmda bir itilAf zemini aranılmasına onu da taraftar bul. dum. Düşmanla harbe devam ve- ya sulh akti için hilkümetin meb'u san meclisinde umum fırkaların itimadma mazhar olarak tereddüt. süz harekete geçmesi İlzumuna kani bulunuyordu. . Arası çok geçmedi, İttihat ve mek tekli ve resimlerden yayar” Terakki fırkasının meclisteki top- İaatılarmın birinde idi; Merhum Teşebbüsü Talât, bu noktalara ehemmiyetle temas ederek şu #özleri söyledi; “Memleketin duçar olduğu hari- ci tehdit karşısında, millet me sinin içinde çalkalandığı bu men ruh ve vaziyete bir nihayet ver. mek lâzımdır. (Hükümet harici islerde daha serbest ve salim ça- lışmak İçin dahili münaki vi mızia faydasızca Uğraşmaktan kurtulmalıdır. Ekseriyet fırkasına dahil bütün meb'usların yüksek Bamiyet ve vatan duygularına hitap ediyo - rum: “ 'Tek düşmanla uğraşmak için muhaliflerle uzlaşma yoluna gir. memiz muvafık glur, Bu teklifin leh ve aleyhinde söy Byenler çok oldu, fakat da Talât merhumun teklifi büyük bir ekseriyetle kabul edildi. Ve mu. haliflerle müzakere için Üç kişilik bir heyet seçildi. Bu heyette Talât merhum İle Kastamonu mMeb'usu Ahmet Mahir Efendiden başka ben de vardım. Ekseriyet fırkasının Yatan aş- kımdan doğan bu teşebüsünü gü. nü gününe haber alan ni bu kararı, İttihat ve T. kası kendi nazarlarında gün . âöE“yane Vuştağu safa <A Geri olarak karşıladılar. “» uhalif gruplar ekseriyet M fırkaamın vatan duygu. sundan doğan bu itilâf temayülü- ne karşı, nihayet müsbet bir vazi- yet alıyor gibi gözüktüler; da aralarmda delegelerin etmek üzereydiler. Fakat ler durmayıp yilüyor, bir vak'a kapanırsa arkasından ikicinsinin. gürültüsiyle günlerce uğraşılıyor- du. Ne yazık ki, yurt tehlikesi meb- usan meclisinde yalnız heyecanlı sözlere güzel bir mevzu teşkil et. mekten ibaret kalmıştı. Düşman donanmasının Çanak « kale Boğazından bazka Suriye &a « hillerinde de gözüktüğü haberle » rini getiren muhtelif telyazılarm- Mejrufiyet devri sadrr da vatan his ve muhabbetini tah - rik eden kelimeli arada terket» nin si- i bildiren elimle » lâhlanma isteğir ler okundukça mecliste alkışlar eksik öln uyurdu, Ancak bu vatanperverane duy- gülün ve kizakllakmr sŞ0z sirmiyor. Osmanlı. İmparatorluğunun » Afei- ka kıt'asındaki varlığına son ve ren bu istilâ harbi mecliste bir baş- ka vadide açilan şahsi münakaşa ve mücadele rasında unutülup gidiyordu. anzara ibretle obak'lmıya lâyık idi; (o Memleketin harp halinde bulunduğu, âdeta ka» falardan si alıklı husus met ve adavı yle kırılacak şeref ve haysiyet neredeyse ona hücüm ve süaerua geçiimiş idi, Mahmut Şevket Paşa merhum 31 mart hâdisesinden #onr& ve - kayin sevk ve tesiri altımda olarak “Hareket Ordusu kumandanı, ün» neyzularımız hari- cinde kendiliğinden fevkalâde bir İktidar hâsıl etmiş idi, bu gayri E Istibdot ve Mesrufiyet sadrazamlarından Kâmil Pose Geçiyor di azamlarından Tolât Paşa tabii vaziyet, Hüseyin Hilmi Paşa kabinesi istifa edinciye kadar de- vam etti, Fakat Hakkı Paşa merhum bu kanunsuz durumun tadili şartiyle kabine te: kabul et- miş ve Hakkı Paşanın yeni kabi » | nesinde Mahmut Şevket Paşa Har biye Nezaretini deruhte eylemişti. Bu defa Hakkı Paşanın istifa. sından sonrü Salt Paşa kubine - sinde yine Harbiye nazırı olarak kalan Mahmut Şevket Paşa muha liflerin gözlerine artık fena bat- mıya başlamıştı, Yeni sadrazam, kabinesine kuvvetli hutkiyle bü - yük bir ekseriyetin itimat reyini kazanmış ve muhalifleri hakikat - te ağır hezimete uğratmıştı. Bu tecribeden ders alan muha- lifler şimdi sadrazama , cepheden hücum etmektense bal ve vaktin icabına göre kabinesinin şahsan da, mevkien de en ehemmiyetli rüknü olan Harbiye Nazırı Mah- mut Şevket Paşa ile uğraşmayı tercih ediyorlardı; zaten devam etmekte olan idnrei örfive İle örfi divanharplerin Mahmut Şevket Pa- şanm emir ve İradesi altmda vazi- fe gördükleri zannivle merhuma karsı bakışlarında bir ürkntüleri sesiliyordu, Bu sirada küçük bir mesele zu- i | ! | Tarihi Dedikodu | Padişaha Arzuhal aliba Ikdamcı Cevdet anlatmış. tı: “Basiret, çi Ali Efendi “Basiret,, gazetesini çıkarmak ister, Fakat parası yok, pulu yok.. Ne yap- sın? Aklına eser, Padişaha bir arzu. hal vereyim, der. Üstüne başma çeki, düzen verir, Alaturka setre © veya stanbolin tâbir olunan ve yeniçeri kıyafeti kalktıktan sonra Babâlinin resmi libası olan setresini giyer, ilk Cuma selâmliğma koşar. Sultan Abdülâziz, Cuma namazını kılmak üzere, debdebe ile, haşmet ile, eski usul teşrifat üzere mevkibi hümayun kurularr Dolmabahçe sa- raymın saltanat kapından açık fay. tona binerek çıkar, Dolmabahçe ca- mihne gelir, Sultan Aziz devrinde olsun, Sultan Hamit devrinde olsun, Cuma selâmlı. ğından sonra Padişaha sunulan arzu- halleri, boyunlarmda, sureti mahsu. sada yapılmış sırma çantalar asıl olan bir çavuş devşirirdi. Selâmlik bitince arzuhalleri — dev,irilmesi de biter, içerisine arzuhaller konulmuş olan çanta, başmabeyinci beye teslim olunur, o da huzura arzederdi, Basiretçi Ali Efendi, Dolmabahçe saraymın karşısında bulunan O sedin üzerine çıkmış, elinde, havaya kaldı. / rilmes arzuhali olduğu halde durunca Hünkâr çavuşu gelerek elinden arzu. halini almıştı, Selâmlıktan sonra ar. zuhal çantası Sultan Abdilâzize” su. nulunca açıp birer birer on beş arzu- hali okumuştu. Okumustu amma 0 kudukları kendini tatmin etmemisti, Çünkü Sultan Aziz Basiretçi Ali E- fendiyi sedin üzerinde görmüs, fakat arzuhaller İçinde bir Rahâli efendi. sinin lisan ve kaleminden çıkma bir arsuhni çıkmamıştı, Sultan Aziz merak etti, “Çantada bir arzuhal eksik,, dedi, Araştırıldı, taraştırıldı. Nihayet çantanın dibin- de unutulmas bir arzuhal bulundu. Bu arzuhal Basıretei Ali Efendinin #rzuhali idi, “Basiret , #nzetesini o karmak üzere Hürkirdan isin isti. vor, ve biraz da muavenet bekliyor. du. Abdülâziz Rusiretçi Ali Efendinin dileklerini yerine getirdi, Basiret gr- | zetesinin çikmasını irade etti, Puat Paşa da Hariciye Nezareti vermesin. den Rasiretei Ali Efendive tiç yiz ak tın verdi. Basiret gazetesi teessils ve Intisar eyledi, İkdamcı Ceydet bu hikâvevi, Me. rutiyetten sonra, Rasirstei AN Efen- dinin Tsanından dinlemiş, tezitezine bana da makletmisti, Bu hikive de mathmat tarihinden bir yapraktır. Fakat Padisaha arza. hal vermek bununla kalma. Padisa- ha arruhal vermek Türk tarihinde, öz Türk “töre,, sinde hivilk ve nek büyük bir tutar, Kevr Türlderi, nin hukuki bir lesidesini tetarliz et tirir, Onu Türk mwiver'hi AN Foot Rey merhum İle İseilir müverrihi | Rienut'un sözmdan bir baska dedi. koduda dinlersiniz, Abdurrahman Adil EREN hur etti; muhalifler çok iyi bir OKUYUCU MEKTUPLARI tertip ile bundan da bermutat a zami istifade yolunu (o buldular, ve meclisi âdeta ayaklandırdılar, Maliyeye bildirilen bır yolsuzuuk Imzasmın mahfuz tutulmasını İsti yen bir karilmiz, devlet hazinesini rar eden fuzuli bir para alma vaziyetinin devam ettiğini, Istanbul Defterdarlığınm 1556 numarasina ka. yet: 18 - 10 - 36 tarihli dilekçe ile Maliye Vekâletine bildirdiği halde he- vlz cevap alamadığını ve bu yolsuz. luğun da sürüp gitmekte olduğunu bildirme'tedir. Nazarı dikkati cel - beyleriz. . Bigada Türkçe Muallimi Yok Memleketimizin direktörü başka yere tayin olundu. Türkçe grubuna Jayrılan dersler kendisindeydi. Onun ayrılmasiyle o dersler de öğretmen. siz kaldı. Şimdi, bir daha geri gelmesi ihti- geçmektedir. . Bir an önce bir türke çe öğretmeni gönderilmesini Kültür Bakanlığının yüksek lütfundan bek. lemekteyiz. — Biga orta okul alebe. sinden H. Erdem. Iki Alman Vapuru Zahire Yükü Ile Gitti Bir haftadanberi Haydarpaşadan zahire yükliyen dörder bin topluk Cermanya ve Albinas Alman va parları Hamburga hareket etmişler: dir. Bu vapurlara buğday. çavdar, deri ve arpa yüklenmiş'İe. Zambiya admdaki vapur dahi zahire yükle. mali olmıyan kıymetli saatlerimiz bos | mekted'r.

Bu sayıdan diğer sayfalar: