25 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yola, Yordama Dair Fel — Şimdi bu vak'adan sonra si- 70 bir diğer vak'a daha anlataca- Muhterem samiin! I Ülema sesi z — Elhamdülillâh şu zatın düha!| nından bir türkçe kelime meymu- umuz oldu. Kısık sesli kaptan: İ — Vatandaş türkçe konuş! 1928 senesinde Holândanın Ams terdam şehrinde bulunuyordum. Yaşlı kadın: Felek: : e Ri i — Bugün salonu biraz tenha gö) şöyladiğin yer ime Neresi bu rüyorum.. Zannederim (havanın) ( *“7'9''ğn yer, — Hanım teyzeciğim! Senin an- lıyacağın Felemenkte bir şehir. — Haa. Hani şu Felemenk taşı dediğimiz mücevherlerin çıktığı müsaadesizliğinden olaçak. — Evet! Sesleri. — Bugünkü konferansımda si- 76 yola ve yolda yürümiye dair ba zı sözler söyliyeceğim. Demincek buraya gelirken cad- de üstünde kolkola girmiş dört tans genç kız bütün yaya kal- dırımını kaplıyarak manga kolu! nizamında ağır ağır yürümekte İs) diler. Caddenin ortası sulu bir kar tabakasile yürünmez hale gelmiş - ti. İşim de acele olduğundan a - dımlarımı kolkola tenezzühe çık- miş bu dört nazeninin ağır ezgi fıstıki makam yürüyüşlerine uy - duramazdım. Onun için birisini şöyle biraz iterek kendime yol aç- tım. Vay efendim! Sen misin bu. nu yapan. Ağızlarını açtı Biri- $i “— Yürümesini öğrenseniz olur. Dedi, Ben aldırmadım. Bir diğeri: “— Pardon bile demedi. Ne ola- cak kaba herif! Dayanamadım. Daha yaşları to- puklu iskarpin giyerken helecana uğrıyacak kadar küçük olan bu dört densizle başladım münaka - şaya: p “.— Hanum kızlar. Siz ham ka- bahatlisiniz, hem de diliniz biraz uzun, “— Neden kabahatli imişiz. Kos koca yolu görmeyip omuz vurana kendimizi müdafaa ettik diye mi? “— Hayır! Bundan dolayı de - gil! Evvelâ dördünüz bir sıraya yaya kaldırımını kapıyarak gelen göçöne yol vermemenizden dolayı, Saniyen dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi genç kızlar ve erkek- ler biribirinin koluna girmezler. Ayıp sayılır. Sokakta İâübalilik o- lur.. — Anladık anladık! O ahlâk dersini sen kendine ver de haydi yoluna! “— Küçük hanım! Senin boyun kısa amma dilin çok uzun! Sokak ortasında böyle gelene geçene çat- mak yakışık alır şay değildir. *. Aman aman traşınız pek hafif! Sükütunuz musiki yerine gelir. Susar mısınız? “— Şimdi işim olmasa sizi ebe- veyninizs şikâyet için... “« Aman amca beyciğim! Beni Anneme söyleme sonra kömürlüğe kapar. (kahkahkah) Böylece hem yürür hem de biri- birimizle atışırken âlem de etra - fımıza toplanmış bizimle eğleni - yordu. Ben hızlanmak istedim. Bi- raz adımlarımı açarken arkamdan biriz “ Voyvo! Diya bağırdı. Ken - dime alınmadım amma hemen yo- lumu kestim; uzaklaşırsam alay edecekler diye. Ve köşebaşında artık yollarımız. biribirinden ayrıldığı için bu mü- nasebetsiz kızlar, kolkola yaya kal dırımını işgalde devam ederek yü- rüdüler gittiler. Genç bayan: — Holândayı da bilmiyenler var mış. Ayol insan hiç bilmese pey - nirinden aklına gelir... Felek: — Amsterdam şehrinde bulu - nuyordum, Şehrin en şık bir cad- desinde karşılıklı gazların vitrinleri rederek yürüyordum. Birdenbire omuzuma bir el dokundu döndüm baktım. İki metre boyunda bir po- lis memuru yürümekte olduğum yaya kaldırımını gösterdi Baktım., Herkes aşağıya iniyor. Bir ben ters olarak yukarı çıkiyorum. U- tandım ve hemen benim gittiğim istikamette yürüyen karşı kaldı - rıma geçtim. Şimdi bu iki müşahedeyi birleş- tirip size râçizane bazı nasihatler | de bulunacağım. . Yollarımız dar ve fena kaldırım lanmıştır. Halk ta yürümek bil - mez, Onun-için hiç olmazsa sizler gibi münevver tabaka, halkı yürü- me âdetlerinde aydınlatmalı, ona rehber olmalıdır. Bizde fena bir lâübalilikle, cad- de mülâkat yeri yapılmıştır. Aklı başında kerli ferli adamlar cadde üstünde durup muhabbet eder, bi- ribirlerin ara, kibrit ikram &- derler. Genç bayanlarımızın üçü dördü bir araya gelip sokak orta- sında biribirlerinin halini hatırını sorâr, günün moda veya ev bârk dedikodularını anlatırlar, Gençler Fener - Galatasaray maçının mu- hayyel tafsilâtını naklederken da- lar, ayağile şüt atar gelen geçenin üstünü başını kirletir, Şoför yaya kaldırımına arabayı (o yanaştırıp müşteri bekler. Hamal tramvaya çarpmamak için yaya kaldırımın » dan yürür. Yemişçi küfesini yaya kaldırımına koyar, Tramvayı ya - ya kaldırımında bekleriz. E bun -! ların hepsi münasebetsiz şeylerdir. Yaya kaldırımı, sizin benim gibi yaya kalmış olanların yürümele - rine mahsustur, Orada herkes İs- tediği gibi durur, IAf eder ve eğ - lenirse sonra bizim halimiz ne 0- tur? Kısik sesli kaptan: — Bu kadar da yol parası veri- yoruz. — O da ayrı bir bahistir. Bugün kü konferansımız burada bitti, U- marim ki, artik kimse yaya kaldı- rimında muhabbet etmez. Ülemadan bir zat; — Amin! iyi B. FELEK —— > Eski Türk Eserleri Müzesi Müdürü Yaşlı kadın: — Allah ıslah etsin! Şimdiki| Haber aldığımıza göre, bir buçuk gençler... senedenberi Eski Türk ve Islâm E- Genç bayan: serleri müzesi müdürlüğünü yapan — Sizde ihtiyar doğmadınız| müdür muavini Abdülkadir Erdoğan ya! Kimbilir gençliğinizde... Jasaleten müzenin müdürlüğüne tayin — Bizim gençliğimizde nerede| edilmiştir. Abdülkadir Erdoğan eski böyle sokakta sürtmek!.. Alimal *| selçuk eserleriyle çok eskidenberi lah pencereden burnumuzu çıkara meşgul olan ve Konya Selçuk abide. mii e 4. İleri hakıında birçok neşriyat yapan — Onun için :saniaa çok... ir tariheldir. Ulemadan zat: a Ee — Gençlerin daha misin olan- lara karşı hürmete kusur etmele- İhraç Vesikaları ri mucibi elemdir. * Eski ihracatçılar için İktisat Vekâ. Kısık sesli kaptan: letinden gelen ihraç vesikaları tevzi ralanmış mas | geçeli sey- | İ mesi, hem de mevcut halkevlerine ya- TA Dağcılık klübü, senelik korigresini merkezinde âktetmiştir. Kongrede münakaşalar olmuş, nizamnamenin edilmiştir. Bundan sonra da reis ve Resim, dünkü kongreyi gösteriyor. DAGCILIK KULÜBÜND N E | dün akşam Taksimdeki Cemiyet idare heyeti raporu okunmuş ve usun bazı maddelerinin tadili de sözgelişi uhasip intihabma geçilmistir. Ziraat büyük | Bankası İkinci müdürü Halit reisliğe, Avni de muhşsipliğe seçilmişlerdir. Bugün Belediye ları içinde 135444 bina vardır. Büyü yapan : bir kadın tutuldu - Zabıta; büyücü bir kadını yakala. mıştır. Bu kadın, Topanede - Bostan. başı caddesi üzerinde bir evde oturan Ayşedir. Iddia edildiğine göre, bu kadın, çocuğu olmıyan kadmları, çocuk | sahibi olabilmeleri için büyü yapmak | suretiyle dolandırmaktadır. l Hurda demir gönderilmi- yecek Son zamanlarda demir fiyatları - nın yükselmesi Üzerine demir ve em- gali gibi maddelerin ne suretle olur- s1 olsun harice sevkine müsaade e - dılmemiye başlanmıştır. Bu hususta gümrükler ve diğer alâkadarlar ted- birler almışlardır. Ayrıca hurda de- mir ve demirden mamul eşya ile saç ve saire ihracatının da menedileceği | haber verilmektedir. Halkev'eri için bir karar Halkevlerinin çok faydalı hizmet- ler gördüğü gözönünde tutularak hem her kazada bir halkevi tesis edil. ılı aza adetlerinin çoğaltılması ka. rarlaştırılmıştır. Bilhassa hem san'at halkının ve meslek erbabının, mınte- kaları içindeki halkevleriyle alâkadar kılmmalarına fazla ehemmiyet veril. mektedir, Yapılan bir statistiğe göre, Iatan- bulda en eski halkevi olan Eminönü Evinde 479 kadın olmak üzere 3414 aza kayıtlıdır. Bunun yalnız on beşi avukat, 67 si doktor, 271 i muallim, 118 i tasir, 183 Ü güzel sanat erbabi olup 2640 da muhtelif meslek mensu. 135.444 bina vardır Geçen ay şehrimizde yeniden 25 ev, 4 apartıman, 7 dükkân, bir diğer bina olmak üzere 37 bina inşa edilmiştir. Belediye ta- rafından yapılan bir istatistiğe göre İstanbulda Belediye sinir- Istanbulda bir ayda 3/ | bina yapı'dı hudut'arı içinde Bu yekündan 89762 ev, 1444 apar- Liman, 67 pansiyon, 169 otel, 426 han, 491 bekâr odası, 3170 baraka, olmak Üzere 95.526 tanesi ikamete mahsus ve 35082 dükkân veya mağaza, 545 Büyük han, 356 fabrika, 140 hamam 3FO Tırm, 218 garaj, 1395 ahir ole. fak ta 38047 si sanat ve tçarcte &İT binalardır. Ayrıca yine bu 135.444 binanın i- çinde 1844 umumi ve resmi bina var. dır ki bunun da 481 i mektep, 30 u kışla, 303 ü hükümet binasi, 67 si be- lediye binaer, 49 ü hastane, 143 ü ka. rakol, 487 si eami, 192 si kilise, 41 i havra, Ye 51 i sinema veya tiyatro binasıdır. Bu yekündan 71708 | ahşap, 691,386 «r kârgir ve 5485 i de muhtelit ola- vak yapılmış bina olup bunlardan 1545 bina katsız, 46929 bina bir kat- Wi, 54.236 iki katlı, 23119 üç katlı, 5037 dört katlı, 1568 beş veya daha siyade katlı binalardır. 1927 Bumerotajından sonra Istan- bulda yeniden 10.935 yeni bina yapıl- mış olup bunun 8397 si ev, 1716 $i apartıman, diğerleri muhtelif bins- lardır, Bu statistikten de anlaşıldığına gö- re, İkamete mahsus binalar şehrimiz” de seneden seneye ehemmiyetli #U- rette çoğalmaktadır. Şehirde mevcut olan bu binaları kazalara göre taksim edecek olur İ sek, Adalar kazasında 4059, Bakırkö- yünde 5055, Beşiktaşta 9682, BEY” kozdü 4095, Beyoğlunda 35635 Emi. nönünde 22400, Fatihte 34908, Kad- köylinde 12090, Sarıyerde 5737 V€ Usküdarda 12675 bina mevcuttur. Ayrıca gehrimizde 34002 arsa, 628 bostan, 11212 bahçe, 33 park, $ SPOr sahası, 306 tarla, 351 mezarlık olmak üzere 47516 boş yer vardır. 25 Ikincikânun Bugün hava, sureti umumiyede dünkü karakterini muhafaza edecek. tir. Kar yağışı, şiddetle devam ede eektir, tipi ve fırtına muhtemeldir. Orta Anadolu ve Eğe mntakasında kar nisbeten hafiflemiştir. BAZ! Yer. lerde görülen kar, tipiye ©©VİTmesi budu vardır. Son bir senede halkevine kayıtlı ol. .— Hocam. Mahallebici dükkâ -|edilmiştir. Yeniden ihracatçılık yap- nında levha mı okuyorsun? mak istiyenlere de vesika verilmek. tn etmedim azizim! tedir. madığı halde muhtelif vesilelerle hal. kevine girip, herhangi bir mesele ile alâkadar olanların sayısı 222.250 dir. ihtimal dahilindedir. Karadeniz mun. takası, firtmalı olacaktır. Dünkü heva R Bir rasat merkezinden aldığımız habere göre, barometre 768, soğuk. a nini ek ba. Bugünkü Hav tar. Seli Saat on bırdö Sinemadan çıkan bu kadınla erkek, beraberce, Ruhsarın oturduğu eve gitmiş, orada güzel bir İrakı sofrası kurmuşlardır. Bu sırada ortaya Ibrahim isminde biri ve Ruhsar, bu adamın kocası olduğu nu söylemiştir. Bu şekilde tanışmayı müteakip tence ile Sarhoş olmuştur. Bu sar- sonra da karı, koca, Hüse- nin üzerine çulilanmışlar ve cebin. ieki paralarla #lbise ve çamaşırlarımı kendisini kapı dışarı etmiş Hüseyin, soluğu polis karakolunda almış ve başina gelenleri olduğu gibi anlatmıştır. Zabrta, karı kocayı yakalamış, Hü- Inkılâp Abidesi Hazırlığı Istanbulda bir inkılâp âbidesi ya- pılması için verilen karar Üzerine be. İ'ediyece yapılmakta olan tetkikler sora ermiş ve hazırlaran proje şehir- mütehassısı Prost tarafından da edilmiştir, Abide, evvelce ilk defa haber ver- iiğimiz gibi, Maçkada kurulacaktır. Mi Emlâk müdürlüğüne intikal eden Maçka mezarlığiyle, Dolmabah- 48 arasindaki aaha esasen satılığa çi. karılmış bulunmaktadır. Belediye de Yuradan mühim bir kısmını istimlâk *decek ve Dolmabahçe ile Maçka a- sanı kismen mail birhaldestark. ve tanzim edileçektir. Abide, eskiden böşlanan cilümlu ideleri üzerine kurulacak, etrafı ta- mamiyle modern şekilde süslenecek. tir, | Mühim, bir sahtekârlik tahkıkatı Müddeivmumilik birinci | tetkik bürosu şefi Sabri dört gündenberi mühim bir sahtekârlık #ahkikatına el koymuş bulunmaktadır. Bu tahki- katta kendisine bir maliye.müfeti- şi de yardım etmektedir. Sahte- körliğa mevzu olan vesika Beyoğlu noferliklerinden birisinde yapılmış- Ifir. Müddeivmumilik “evvelki gün iBir polis ve bir mübaşirle gönder- İdiği bir müzekkere ile bu vesikayı noferlikten aldırmış ve maliye mü- fetişi de bu sırada noterlike bu- Junmuştur. Tahkikatı güşleştirme- mek için haberi kısaca yazdık. Vejetalin Pahalılaşıyor Vejetalin yağları da son hafta için- de pahalılaşmıya başlamıştır. Evvel- ©? Perakende elli kuruşa satılan ve. Jetalin şimdi perakende 58 kuruştur. Toptan 56 - 57 kuruşa alınmaktadır. TIPİLİ .. m— — —— linciay Gün:31 Kasım: 79 1855 Hicr: 1352 Ruru Zilkade: 12 12 İkincikânun Güneş: 7,19 — Öğle: o 12,26 Ikindi: 15,00 — Akşam: Yatsı: 18,50 — Tmsâl 1745 505 luk derecesi en az 21—, en çok —5 #antigrattır. Rüzgür saatte 30 kilo- metre hızla şimal istikametinden ©8- niştir. Kar, Tasıla İle akşama kadar devam etmiştir. Gece yarısı bir erkeği soyup kapı dışarı atmışlar Dün sabah Üsküdarda garip bir soygunculuk vak'ası olmu#'ü iyede oturan Hüseyin isminde biri, evvelceden söğÜ leştiği Ruhsar isminde bir kadınla sinemaya gitmştir, ; ir çıkmış | 25.1-837 ğ Döçent Ahmet Faik Halkevinde Hatay Konferansı Hulkevi merkezince tertip olül haftalık konferansın birincisi, saat on dörtte Hataylı Ahmet F Cürkmen tarafından verilmiştir. Anlakya tarihini yazan Ahmet Fi ik Türkmen, Hatayın kısa bir tari Wi yaptıktan sonra demiştir kit “— Hatay ili, bir müstemle müstemlekesidir, Suriyelilerin de oyuncak ve Fransıziar elinde m temleke olan Hatay, zaman zaman zalim tazyikler altında bulunduftu muştur.” - Müteakiben hap, ma çi ş kayda yek İHieklelin kurduğunu sayay€ bu mıntakanin Anadolu ile olan © rafi birliğini de izah eylemiştir. Konferans, kalabalık bir dinle kütlesi tarafından dinlenilmiş vE bir alâka uyandırmıştır. Kartopu Oynamak Yasak mı? Sokakta, başkalarının zararın! dip olacak şekilde kar topu oyn polis tarafından menedilmekte Ve Eğ 1is, bunları takip etmektedir. Dün, Lâlelide 10 yaşmda Niy minde bir çocuk, Mustafa isminde ğer bir çocuğu kar topu ile yara” Mustafa tedavi altına almış, NE zi de yakalanmıştır. Bir Dolandırıcı Yakey! * Ele Verdi Kendisine koyun tüccarı ren biri, yanına çoban olarak dahanesiyle Koyluhisarm Eksi © yünden Hamit ve Ahmet iki kişinin 4 lira parasiyle müfu$ #di ve askeri tezkerelerini dol#M sırra kadem basmıştır. Zabıt len şekiller üzerine bu adami da, Ali Arif ismini taşıyan bu nihayet evvelki akşam, polis dan yakalanmış, suçunu da itin BİRKAÇ SATIRLA stanbul pol'si umumi de silâh vam etmektedir . Ss on günlerde camilerin K larını çalan birkaç WS” kalanmıştır » ğ s dimekapıda Kirkorun hanesinde iki kalanmıştır .

Bu sayıdan diğer sayfalar: