8 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

8 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ELEKTRİK ŞİRKETİ DAVAS Mahkemelerde Nafıa Müfettişi Kaçakçılığın | Nasıl Yapıldığını “Şirket, Bu Malzemeyi Bi- le Bile Kullanmış, Hattâ Bir de Listesini Yapmıştır, Elektrik Şirketinin gümrük kaçakçılığı davasına dün gümrükte yeni kurulan tek hâkimli ve numarasız Asliye mahkemesinde de- vam edildi. Celsede bütün suçlular ve avukatları hazır bulundu- lar, Muhakemeye eski zaptın okunması ile başlandı. Şirket, mah- kemenin sorduğu suallere cevap vermemiş, istenilen dosya ve tamimleri ve diğer dosyaları da göndermemişti. Yalnız, Gümrük ve Ticaret Odası mahkemenin isteğine cevap vererek üç ehli vu- kuf namzedi göstermişti. Reis B. Kemal zabıt okun. —————X—X—X———— duktan sonra şahitlerin dinlen- nesini kararlaştırdı. İlk olarak Gümrük müfettişi Abdullah din. lendi. B. Abdullah, şunları an- lattı: İlk tahkikat nasıl başladı? *— Bendeniz geçen sene eylülün 25 ve 26 sında Nefın Vekâleti tara - fından bu işin tahkiki için teşkil edi. len komisyona memur edilmiştim. E- lektrik şirketinin getirttiği muaf ba- zi malzeme hakkmda tahkikat ve tet- kikat yapılması lâzım geldiğini öğ - rTendim. Evvelâ elektrik şirketinin de- vir aldığı eski Sak Gazel şirketinin gümrük muafiyeti hakkındaki muka. velesini tetkik ettim. Teşrinlevvelin beşinci günü heyetçe Silihtarağa fb rikasına gidildi. Fabrikanm hava postasında bulunan bazı âletlerin nu- maâraları heyetimiz arasmda bulunan mütehassıslara tetkik ettirildi, Ertesi gin şebeke başmühendisi Hâşim Al - tandan bazı izahat alındı. . Hâşim Altan, havai postada bulu - Hunan barı âletlerin muaf olarak ge tirtilen eşyadan olduğunu söyledi, 1- tiraf ifadesi tahkikat kâğıtları ara » sındadır. Eşyayı kaçırmışlar 'Aym otuzuncu günü, Metro hanın. aki komisyona gittiğim zaman Sili | dik tarağa fabrikasının havai postasın - daki muaf âletlerin kaldırıldığını, de- #iştirildiğini arkadaşlardan öğrendim derhal faaliyete geçtik. Nafıa Vekâ- İeti hukuk müşaviri ve muavini Ta - hir ve telsiz telgraf mühendisi Emin- Je Silihtarağı fabrikasma gittik. Ev velâ bir arkadaşım mühendis Emin brikanın iş raporunu tetkik etti. naatimi kuvvetlendiren bir çok 5e - 'mıştır. Binaenaleyh, kendisi de suç! Delikanlılar hep askerde idi, Mevcut olanlar da bir kaç tebdili havalı veya sakattan ibaretti, İhtiyarlardan derhal yirmi otuz kişilik bir atlı ka- file hazırlandı. Gül Bekmün diz ağrıları üç günden 'beri tepreştiği için, obada kalmağa mecbur oldu, fa- ve sekiz yasında torunu kat ortanca kizı (Sevinç) Yalçın atlılar arasında idi, Atlı kafile kızların $ — Urha! Urha (1) Sonra hsvai postanın bulunduğu ye- re gittik ve buradaki kaçak Aletlerin tamamen söküldüğünü ve seksiyoner- lerden başkasının ds oradan kaldırı! dığını gördük, Orada bulunan şirke- tin sermühendisi Haşimden bunlarm Üsküdar tarafma nakledildiğini öğ“ rendik. Derhal kaçırılsmıyan seksi - yonerleri olduğu yerde kapatarak mü hürledik. Sonra Haşimin ve febrika müdür muavini Necibin ifadelerini &l- dık. Iki gün sonra da Usküdara geç tk. Oraya nakledilen âletleri de birer birer mtihiirledik ve kapattık. Bilâha- re gerek Usküdardaki ve gerekse Si- lihtarağa fabrikasmda müdürlediği miz öletleri getirterek gümrükler #a- tış ambarına teslim ettik, Dosyalar üzerindeki tetkikler Dosyalar Üzerinde yaptığım tetki- katta muaf âletlerden bir kısmının da Beyazıt ambarma verildiğini anladık. Nafıa vekâleti hukuk müşaviri Tahir ve şirketler komiseri İhsanla Beyazrt ambarına gittik. Kayıtlarını tetkik et tikten sonra şirketin Çapadaki mu- havvile postalarma gidildi, Oradaki Aletlerin de numaralarını tesbit et - tik. Dosyalar üzerindeki tetkikatımızı ilerletince daha birtakım muaf eşya- nin Rümeli tarafında Kullanıldığı — sirketin iş defterlerinden — öğren- İtiraf ediyorlar Bunları niçin kullandıklarını sir - ket başlarına sorduk. Onlar, bun'arın ghulen kullandıklarını itiraf ettiler, Fakat, bu kadar eşva zühul olarak kullanılamazdı. Çünkü bu kullanma Anlattı İbepier vardır. Birisi şudur: Şirketin şebeke (o memurlarından Corciyadis ve Hüsnünün Wfadelerin- den Rumeli tarafında kullanılan mu- af eşyanın 1984 yılında bir listesi ya- pıldığını öğrendik. Demek Ki, şirke - tin Bu eşyann şirket tarafından kul Yanıldığından haberi varmış. Şirket, bu malzemeyi bile bile kullanmış ve hattâ bir de listesini yapnustır. Eğer şirket, zihülen birkaç parça- yı kullanmış İse, bunu farkına varın- ca derhal hükümete bildirmesi lâ - simdi, Burada müddelumumi Hakkı Şük- rü şahide şöyle bir sual sordu: — Beyazıt amburındaki muaf e$- yayı nereden tesbit ettiniz? — Bunu şirketin sipariş dosyalarm dan, şeflerin suallerimize verdikleri cevaplardan, memurların itirafların - dan ve şirketin getirmiş olduğu €şy8 beyannamelerinden öğrendik. Çünkü şirket gümrliğe verdiği beyanname. lerde markasını taşıyan kâğıtların al ta sipariş numaralarını da yazıyor- du. Bu beyanriamelerden birisinde Si- Hihtarağa fabrikasmda tesbit ettiğim eşyanın numaralarını aynen buldum. Gümrük tetkik dairesinden getirtti - ğim beyanname ve faturalarda sipa - riş numaralarını ve teminat mektup- larile depozito akçelerinin reddedilâ'- ğini gördüm. Hattâ, Silihtarağa fa2- rikasmdaki kaçak dört antraktör nu- maralarmt da faturada gördüğümü hatırlıyorum. Müddelumuminin sorduğu suali de şahit şöyle karşıladı: — Şirket, memurlarından ve erkâ- ndan hiçbirisi bu muaf malzemenin nerede kullanıldığını ve bu emri ki- min verdiğini söylemiyorlar. Şirketin bu vazifesini kimse benimsemiyot; Hepsi de bu işi biribirine atıyorlar; Suçlular kim? Müddelumumi, reis vasıtasile şahi- | de şöyle bir sual Jaka sordu: — Yemiin ettiniz. Vicdanmızın em- rine uyarak tetkikat neticesinde suç hakkında edindiğiniz kanaat nedir? Şahit bu suale cevap verdi: İkinci TAN Sokakta Kumar Oynarken Polis, dün saat 19 da meşhut suç. lar müddelumumiliğine Haydar is- minde bir sabıkalı vermiştir, Suçu da şudur; Tahtakale bekçisi Cemil, dün öğ. leden sonra bekçilik yaptığı mahalle. lerin bekçilik paralarını toplamak i- çin evleri dolaştyormuş. Bu sırada sıkmaz bir sokağın içinde sabıkalı » lardan Haydarla 4 arkadaşmm zarla kumar oynadıklarını görmlş ve bunlâ rt cürmü meşhut halinde yakalamak istemiştir. Fakat, Haydardan başka hepsi kaçmışlar, bekçi Cemil, Hayda. rı yakalamış ve polise götürürken 0: — Senin ne vazifen? deniiş ve bek- çinin suratıma beş yumruk indirmiş - tir, Bundan sonra iş mücadeleye dö- külmüş ve hâdiseya Aİ isminde diğer bir bekçi yetişmiştir. Fakat, Haydar, Yumruk savurmakta ve sövmekte de- vam etmiştir. Meşhut suçlara bakan asliys ikin- Ci veza mahkemesi. suçlu Haydarı tev kif etmiştir. Mahkeme bugün kararını bildirecektir. Dört Mütecaviz Tevkif Edildi Dün polis, milddetumumltiğe Meh - met Ali, Abdülhamit oğlu Abdürra- hind, Yunus kızı Bedia, Hasan kızı Ne sibe ve Mümin oğlu Hamdi adlı dört Suçlu vermiştir. Bunlarm suçu zorla ırza geçmek ve bu işi harırlertıya te- şebbüs etmektir. Müddelumumilik, Suçluların dosyalatını kendilerile be- raber dördüncü istintak hâkimliğine göndermiştir. —— — ——————— dur, Sermühendis Gile, Haşim ve Ser- viyeri de bu eşyanın kullanma yerle rini tayin ettikleri için kaçakçılıktan pek âlâ haberleri verdı. Mütevaffa di- rektör Hansesten sorulduğu zaman bu işi teknik ve letazım daire gefleri- nin bilmeleri âzmı geldiğini söyledi- ler. Fakat onlar, her geyi inkâr elti- ler, Suçlular hakkmdaki kanaatimi yaptığım tahkikat “fezlekesinde'de LAypzig: gösterdim.,, Bundan sonra reis, tercüman Vası- tasile suçlulara #ahiğin ifadelerine karşı bir diyecekleri olup olmadığını surdu, bir diyecekleri olmadığını söy. lediler. Suçlularm avukatları buna itiriz etti, Sadi Rıza: .— Bu süküt, kabal telâkki eğitme. melidir. Bay Abdullahın şehadetinin — Kanaatime göre, birine! derece de suçlu direktör miiğeveffa Hanses- tir. Çiinkü biz tahkikata başlayınca Silihtarağa fabrikasmdaki #letlerin oradan kaldırılmasma o emir vermiş- tir, Sonra 932 ve 985 senelerinde mu- af olan eşyanm tesbiti için teşekkü! mahiyetini ve sorulan kansati sira- sındaki beyanatmm cevaplarını mit. saadenizle biz vekiller vereceğiz, de. si yarıma gelmişti. Avukatlar öğ leden sonra mazeretleri bulunduğunu söylediler. Gelen diğer üç şahit din- işi 1929 dan 1986 yılma küdar fasi- |eden komlayonda Jan Lâzayar da bu. | lenememişti. Muhskeme ayın on se- lasız devam etmiştir. Benim bu k* |lunmuş ve bunların listesini yaptır - | kizine talik edildi. Şahitlerden o gün — No. tekrar gelmeleri İçİn imza alındı. w— Radyo Bugünkü Program: Öğle Neşriyatı: 12,30 Plâkla Türk musikisi 1250 Havadis 13,05 Muhtelif plâk neşri yatı 14 Son. Akşam Neşriyatı: 18,30 Konferans Beyoğlu Halkevin den naklen Ihsan Arif (Cümhuri - yetçilik ve Milliyetçilik) 19,30 Kon - ferans Eminönü Halkevi neşriyat kolu namına Bay Hasret Sefa, 20 Belma ve arkadaşları tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları 20.30 Ömer Rıza tarafından arapça söylev 2045 Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve nalk şarkıları (Saat ayarı) 21,15 Radyo fonik dram (Ham - let) 22,15 Ajans ve borsa haberleri we ertesi günün programı 2230 Plâkla sololar, opera ve operet par- çaları 23 Son, Senfonik konserler 15,20 Prag kısa dalgası: Senfoni (Boceherini). (Ayni program gece sa sat 22,25 te tekrar neşredilecektir). 21 Varşova: Senfonik orkestra (şar- kılı). 22,15 Lâypzig: Hafif yeni sen- fonik musüli. Hafif konserler 7,10 Berlin kısa dalgası: Plâk kon- 8.6.0837 —— YENİ NEŞRİ Kapital Hikmet Kıvılcım, Kari Mars” Kapltal ismindeki eserini almancs 9 imdan Hirkçeye çevirmiştir. JEEİZ kütüphanesi bu eserin ilk f neşretmiştir. Diğer formaları - İlik her ayın ilk gününde çi Fiyatı deş kuruştur. BULBUL — Pazartesi günle kan bu siyasi, edebi mizah gesi” nin sekizinci sayısı da intişar © tir. ammına mapa Evlenme Emekli askeri mümeyyizlerdeR Ahmet Faik Erenelin kızı, gaze” muharrirlerinden Lâtif Erenelin K9” desi Hayrinnima Erenelle Istapiii detterdarlığı muhakemat direkt İ ğü memurlardan Ferruh Günün lenme merasimi, dün gece Tur” İPalasta yapılmıştır. Sendetler dit fakat yabancı gekerlerile YP” tığı Teçel ve şurup Adetleri! seri . 7/30 Orkestra (Marşlar). 10 Bükrşeş: Romen milli bayramı müna sebetile yapılacak merasimi nakil, sen yerli gekerile yapmakla Yi” çat, 10 Paris Kisa : Plâk musikisi, onogli 1045 : Keza, 1130 Holanda kısa Vini Zi dalgası (P CJ ) : Philips stüdyo - ve sundan eğlenceli program 13 Paris Arttırma Kurumu kısa dalgasi; Konser nakli. 13,10 Bük vey yi > ve kı sa dalgası; Konser nakli. 15 aPris iyi ii : kis dalgası: Konser neki 1520 Ro) O Türkiye Tıp Encümeni nd na kısa dalgası: Cetra orkestrası,| Türkiye Tıp Encümeni 9 16,20 Paris kısa dalgası: Plâk kon -| 1937 çarşamba günü akşamı s: seri 18 Bükreş - Askeri konser. 18,05) 15 30 da Etibba odası salonunds PP” Varşova: Şarkılı klâsik musiki, 15,30 lanacak ve profesör Kadri Raşit Prag: Bando takımı. 19.10 Bükreş: v Romen halk musikisi. 3010 Prag; |day tarafından çocuklarda rağ Askeri bando, 20.20 Bükreş: Koro) rhumatismale, profesör H. Brau konseri. 20,30 Holanda kısa dalgası :| Dr. Osman Şerafettin tarafında Phlips #tüldyosundan eğlenceli yeni | muafiyeti hakkında bazı tecrübti” musiki. 20,40 Milâno, Florans: Karı- tif. şik konser. 22 Roma: Bando muzika, | hakkımda tebliğlerde bulunulncai Doktorların bulunması ric8 22,05: Brüno: Orkestra. 22.10 Bel - grad: Büyük orkestra, 22,45 Bllkreş:| maktadır. Vasile Jüleâ orkestrası, 23,15 Bel-| mmm d: Kahvehane musikisi nakli. 23, 0 Viyana: Mozartın serenatlarından Operalar, operetler 20,30 ePste: “Mukâdderatım kuğ - reti,,- isimli *Verdinin operası. iy * “Katzen auf ilen dese - hern., isimli radyo opereti. 22 Milâ- no: Catalninin “Vally,, isimli opera- sı, 2230 Rennes, Strasburg: Opera- Oda musiksisi 15 Prag kısa dalgası: Kuartet ta- rafından bafif sensiki, 1615 Romaji Bunu hal için yegâne çaredir. kısı dalgası: Triyo konseri. 1745 Prag vesaire: Salon kuartetit. 21,05 > Prag kısa dalgası: Haff kunirtet kon seri, 23,20 Roma: Oda musikisi kon- İLAN Küçükpazarda karakol karş seri, Beliz 86 numaralı bakkel dükkünmi latyalı Tbrahimden 9, 6, 937 15,45 Prag krsa dalgası: yek halk şarkıları. 16,25 : Piyano - VİYOlen-İ den itibaren satın alıyorum. Mezkö” dükkün İle alâkasını kesen sel, 17,25 Varşova: Piyano Mr Pı : Piyam Ma » . iie 2110 P den alacağı olanların ilân tarihinde” itibaren on gün zarfında müracat” car eserlerinden) . 21,10 Prag: Ce nup Bohemya şarkıları, 22,45 Prag İrinin lâzım olduğu ân olunur. Urfalı Abdurrahman oğ” kısa dalgası: Şarkılar (opera artisti Martha Krasoya), 23 Lâypzig: Ro- bert Sehumannn şarkılarından. (Pi. yano ile) Ömer Pak tiska yenleri birer güverci anadı, çırpınıyor V? kendisi al kadife eğer üzerine mıhlanmış bir âbidey* benziyordu. Yalçın atın üstünde yok gibiydi. fkist ö9 atlermi hafif tokatçıklarla idare ediyorlar ve yüksö sesle atlarla konuşuyorlardı, Ve onlar süvarilerin? dillerinden pek güzel anlıyan birer sadık ve fe köle gibi, aldıkları emirlerden kıl kadar 8; koşuyorlardı. Erden, bir aralık, geri kalmak ihtimi” lile epeyce üzüldü, Fakat atı Bekirin dediği gibi kaçıyordu. Mahcup olmiyacağına kani olduktan 809 Niralarile ilgara kalktı. Erdene, karşı gidiyorlar. dı. Halbuki ayni zamanda Erden de güzel Türkmen kızmdan sonra İlgara geçmişti, Iki takım yirmi da- kika sonra Cevizli dönemecinde karşılaştılar. Biri- nin önünde Erden, diğerinin başmda Sevinç Beküm- le Yalçın Bey vardı. Erden incili mor fesinden taşan kırk örgülü, lepiska saçlı Sevinci birden tanıyamadı. Beyaz patiska gömleğinden saz renkli göğsü görü- nen, geniş sirma kemeri üzerinden yuvarlak meme- leri taşan bu on beş, on altı yaşmdaki Türkmen Bekülmü, oha takdirle karışık bir hayret verdi. Yan gözle aradığı Cebe Kâhya, yanına sokularak fısılda- dı; — Gül Bekümün ortanca kızı Sevinç Beklim, O- teki de büyük oğlu Alkayanm çocuğu Yalçm... Erden atını mahmuzladı. Genç kız bol yeninden, süzme kolunu çıkararak, gümüş bileziklerini şıkır. dattı: Yalçın sel elile çıplak ve yularsız atmm yelesini yakalıyarak bir cambaz gibi İleriye uzandı. Erğenin elini öpmek istiyordu. — Vay! Ne kadar blyümüşsün Yalçm! Yanık yüzlü, kesik zülüflü çocuğun yanakları ki- sardı. Şimdi üçü de atbaşı yürüyorlardı. Erdenin sağında Sevinç Beklim, solunda küçük Yalçm, Eş- am (1) Hurra'nın aslı Türkçe vur, ur ha'dır. kine bastılar, Sıcak kanlı, lepiska saçlı Türkmen kı- 21, kmalı parmaklarını; atının yelesinden bir tarak gibi geçirip boynunu okşıyarak, ağır ağır söylü - yordu: — Ninemin ayaklarında yel var. Gene depreşti de Onünuçdan karşı gelemedi, Obanm önündeki gölcük te kilim serdi bekliyor, Batır. — Başka bir hastalığı, kederi yok ya? — Yooo, yalnız küçük gelin gunnadi (doğurdu) azıcık keyfini bozdu da onunla uğraştı. Yalçın, gözünü Erdenin yüksek boylu, uzun bo. yunlu, geniş göğüslü atından ayıramıyordu. Bir âra- lık dayanamadı: — Kandayı ! dedi. Bu atm kuyruğunu kurt mu kaptı? Cebe Kâhya kahkahayı bastı. Çocuk söylediğine ttandı. Fakat bilmiyordu, böyle güdük kuyruklu, velesiz bir at ilk defa görliyordu. Esasen Cebe Kâh- ya da içerleyip duruyordu. Bu vesile ile gülmeğe başlamıştı. Erden çocuğun bu saf sorusuna; — Hayır yeğen, onu öyle keserler, dedi, — Ya yelesini? —Onu da kırkarlar, Çocuk sebebini sormağn sıkıldı. Cebe Kâhyaya baktı. Kâhya işi alaya boğdu * — Anlatsana oğlana! Sonra kendisi anlatmağa başladı: — Prenk isi oğul, frenk isi, Çocuk artık eskisi gibi hayret ve takdirle ata bakmıyordu. Soğumuştu, Dudaklarını buruşturur. ken, Erden gördü. Gülerek ; Beğendin mi yeğen? dedi. İstersen bir dizgin edelim. .Bu sefer Sevinç te gülümsedi. Çehrelerinden (hiç bu koşar m:?) diye şüphe ettikleri belli oluyordu. Erden tekrar etli: .— Denemesi kolay, Ikisi de (olur) diye başlarını salladılar. Cebe Kâhya : — Oha,, dedi. Bu yaştan sonra iş çıktı. Nitseniz geri kalmam İşte. Dizginleri topladı, üzengilere direndi ve hazır ol- du, Kafile kumanda bekliyordu. Yol dümdüz uzuyor, tâ ileride çadırlar #eçiliyordu. Erden genç kıza bük- t. Kız bekliyoru: — Hadisene Sevinç! Sevincin eli, atm Boynunda şakladı. Atm derhal yelesi kabardı ve uzun kuyruğu bir kartal kanadı gibi yelpazelendi. Yalçın küçük ayaklarına geçirdiği sart meşin çizmelerini atmın karnma mıhlanmış gis bi yapıştırarak yelesini sol eline doladı. O anda, dil. ber Yörük kızı neşeli bir ceylân gibi haykırdı. — Evil. Urba! Kırk st birden fırladı. s Erden ortada... Sağında Sevinç, solunda Yalçm... Sevincin incili mor fesini saran mavi başörtüsü, kü- şik bir bulut parçası gibi, arkaya uzanmış, bol pa- ra arkaya baktı, yüz adım geride kafile bir toz b“ Tutu içinde kendilerini takip ediyordu. Artık Oba 1 mamen göründü. Göleüğün etrafındaki kalabalık 89 giliyordu. Yalçm, iki minimini dizini, çıplak cidagusuna dayıyarak doğruldu. Sol bileği, uzun Y© lede... Sağ elini kuşağına soktu ve bir saniye #onfö üç tabanca Besi, rüzgürl havada gümbürdedi. Ob” ya selâmet müjdesi vermişti. Sevinç, ucu sirmalı çevresini başmm üstünde sal lamağ başladı. Uç silâh sesine, odadan üç silâh *” si cevap verdi. Sonra atlılardan bir yaylım 8te$ > Obadan yaylım cevap... Gölcük yanmdaki kalabalığa iki yüz adım kale uzun bir: — Sins sss! Kumandası, atların kulaklarını oynattı ve eli © ör kala kafile durdu. Önce Sevinç sıçradı, st boynunu okşadı ve sağrısma bir tokat vurdu. At d malla obaya doğru kişneye kişneye koştu. Yalçın: S. gülerek indi. Ve koşup Erdenin üzengisini tuttu. hareketler bir an içinde olurken kalabalık açılâr, Gül Beklim, kolunu büyük Deyi vermiş, hafif to bir iki adım İleril main ve diz çökerek ellerin! öptü. DYE Kadın bir elini Erdenin omuzuna koydu, diğerile şını çekerek alnından öptü: — Sağ ol Ne kadar blyümüşeün oğul! Tanrı 9* öve (Arkası ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: