15 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

15 Ocak 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milim, ihtiyarım... Sadakaya muhtacım!,, ç Masamıza yaklaşın kör #llenci- DİN Yüzüne baktığım zaman, tit. lim. Fazla merhamet celbetmek İçin olacak, gözlerine, daha doğru. $U Röz olması lâzım gelen yerlere R6 siyah bir gözlük takmış, ne de ir bez bağlamıştı. Kırcıl, çatık şlarının altında iki kızıl cukur- an İbaret olan göz evleri. don- iğ, ga htılaşımış birer kan çukuru ydi, > Alilim, ihtiyarrm, bir sadaka! imi cebime götürdüm. Lâkay. dane rargilesini tokurdatan arka. Sim, marpucun ucu İle koluma dokundu: başı ile de, sadaka ver. Memekliğimi isaret etti, Körü gü- &ocuk bizden bir şey cıkmadı- MI görünce; dilenciyi diğer ma- 2 doğru sürükledi. Arkadaşı. a merakla sordum: — Neye mâni oldun? — Kim olduğunu tarımadın ga. . Uzun müddet seyahatte bu- landuğun icin olacak; hem de İs- nbulun kuş meraklılarından ol Guğun halde unutmuşsun. O dile. kör, meşhur kuscu Hüseyin- dir.. Kimbilir sana ne kadar ma- karalı cermen kanaryası, papağan, Satmişter.. i — Ne olmuş buna böyle? — Ne olacak? Ertiğina uğradı. Refikim artık tütmeyen nargile. İn marpucunu matanm Üzerine raktı, kör dilencinin macerasını Anlattı. Ben de onu eski hatıratım karıştırarak yazdım: -— Akk Üseyin, kuşçuluk osanetinde servet yaptı, Vaktiyle Sul. tan Aziz devrinde saravdan gayet fasih konusan bir papağan aramış. “ O vakitler Hüsevin kuşbazlık er. çığırtzan İle, ağlar İle yaka. ladığı iskete, saka, ispinoz, florya İ. geçim kuslarını ki kaleslerle çendi. yaptı catı wazarlarda satar. miş. Sarayın arattığı geveze pamas Hanı bir tönbekici acemde bulmuş Ve © zamanki kuşcu bası Hurşit vamtasivle takdim etmis va. Pağan beğenilmiş. Hüseyin de ak dığı ibsanlarla Yenicamide bir dükkân acmıs. Ondan sonra artık İrili, ufaklı kafeslerini sırtlıyarak Püzar pazar dolaşmaktan rtul. Mus. Papağan meselesi, Hüsev'ne “büyük bir reklâm oldu. O zaman * İstanbulda meraklılar çoktu. KL Mi .Hint horozu besler, kimi Misir Ye Sakız koçlarına merak eder. ki. Mi rahvan at sever, kimi de Pal Rüvercinine merak ederdi. yı, BU meraklılar arasında kuş bes. iyenlerin Hüseyinden başka arzu- rini tatmin edecek kimse yok #ibivdi.. Onda, kıvırcık tüylü en Rüzel İrlanda kanaryalarından tu- tunda da, yıllanmış £isketeler, Sakalar, o sandıklanmış (florya. kedar neler (o bulunmaz O devirde kimsenin Avrupa- Ya gilmesine müsaade edilmezken, kuscu Hüseyin, her sene Marsi. Yaya gider, sıcak memleketlerden Relen kafesler dolusu Hint serçele- Bengaller, türlü türlü renkle İltular satın alır, İstanbula getirir. » Böylelikle yavaş yavas evvelâ vda kira ile oturduğu evi, Sonra da dükkünmi satın aldi; Ra. — taraflarında bir bağ edindi. u. b bir yazlık ev uydurdu, büyük vukluklar, kuşluklar © yaptırdı, Oğlunu paralı gece mekteplerine Yerleştirdi velhasıl kusbaz Hüse. . kuşcu Hüseyin efendi oldu. bulda bülbül merek da edir. Türkiyenin bülbülleri hiç memleketin bülbülüne benze- e Şa'rlere bitmez. tükenmez k rmaye olan bu kus, İstanbul de. anda büsbütün değisir. Mese. m; inde, haran bir valınm asinda yükselen korulukta öten ülbülün baska şahsiyeti, başka âzameti vardır. O gür, gümrah, Pürüzsüz seste öyle bir hâkimiyet ae N Sanki tablatı Dile Btu. ve durdurur; her şeyi yalnız Kendini dinlemeğe mecbur eder. y e kuşun bir hususiyeti de, Yuvasını yanlığı yere ge lerek. bütün konserlerini orada Yermesidir. buy udan dolayı İstanbulun bül ding eraklıları, semt semt bülbül bül: emeğe giderler. İstanbul bül. leri verdikleri konserlerin pro. Yamlarına dikkatle riayet eder. ii * Evvelâ ufak numaralar baş ei kisa süren şakırtılar. dem çek. iz er işitilir, birdenbire bütün bu Dor namzetlerinin arasından ge. $ipin sükünetini yırtan billörin ) T 868 vükselir. Acemiler, cırak. da hemen süküt ederek, üstadın erslerini dinlerler. Hocaları artık cosmuştur. Takdir edildiğini anlı- Ne iz artist gibi. sanatli gutlağı. ia tün inceliğile saatlerce tabi. Ata hitap eder. Bütün serveti, bir daldan, bütün lüksü yaprak. KÖR BÜLBÜL Yazan: N. U. ların arasında bulacağı bir tırtıl. dan İbaret olan bu büyük, fakst mütevazı hanende, alkış ta iste- mez, takdir nidasını da sevmez. Sanat icin, kendisi icin söyler. Bel. ki şairler güle âşık olduğunu söyliyerek, pek yanlış bir telâkki- de bulunuvorlar. Ben, zarnediyo- rüm ki, bülbül ancak sanatine â. şıktır. O zamanlar Eyünte, Tahtamina. rede bir bülbül, hepsinden zivade şöhret almıstı. Bütün meraklılar, ne Beykoz korusunda. ne Kanlıca koyunda, ne de Kavakcık sırtla. rında bu üstada cıkısacak bir bül. Wl olmadığına kanaat getirdiler. ün bu tenha mahallesi lendi, harap mezarlığın vanındaki köhne kahve, İstanbulun her tara- fından gelen meraklıların doldu. Üstat. kendisine sahne olarak me. zarlıktaki ihtivar bir citlenbik a. Hacının en vüksek dalını intihap eylemisti. Her gece kahveye do- lanlar doya, doya kohseri dinle- dikten sonra fenerlerini yakıyor. lar. bozuk kaldırımlı cârpik cur. puk sokaklardan evlerine ancak gec vakit dönüyorlardı. Uzaklar. dan araba ile gelip, arabayı saat- lerce bekletenler de oldu. Kahve- ci Hacmm yüzü güldü, dükkünm önündeki peykeler boyandı, ufak bir cardak vapıldı. gaz tenekeleri. »e kahkahalar, boru cicekleri di. kildi, bülbülü dinliyenler birbir. lerine: — Saydınız mı? Tam virmi beş defa dem çekti, diyorlardı, kkk MM» nazırı Ssmi Paşa da, bülbül meraklısıydı, fakat © bülbülü yalısınm koruya bakan penceresinden dinlemez. kafeste beslemeyi severdi. Kuscu Hüseyin paşaya en güzel öten bülbüller ge- tirir, sesleri açılsın diye di» ja dan asmarlanır. fakat atın iş dekoruna ihtiyacları © lan hayvanlar, kafeslerde nazlı ö. terler, veyahut her şeye küserek, hiç ötmezlerdi. Paşa, bunu bülbü- lün iyi olmadığına hükmeder. taminaredeki bülbülün söhfetini o da isitmişti. haber gön. derdi: — Bizim yalı komşusu Rakım bey anlattı... Eyüpte bir bülbül varmış, Hüseyin kendisine bir istifade kapısı acan bu tek''fe karsı: — Paşım, dedi. İstediğiniz bük bül olsun. Benim takdim etiklerim hoşunuza gitmedi mi? — Fena değil, Fakat dem çek. miyorlar. Rakım bey saymış: E- yüpteki yirmi beşi buluyormuş... — Emredersiniz, onu da getiri. rim. Biraz masraflı olursa da... — Masrafın ehemmiyeti yok. Bu bülbülü mutlaka isterim. Hüseyin ertesi günü Eyübe, Tah taminaredeki omehalle kahvesine Bitti. Bir kahve ısmarladı. Biraz tepeden konuştuktan son. ra kahveciye: — Hacı, dedi. Bülbül ne âlem. de? Kahveci: — O bülbül değil Allahın bana bir lütfu. Onun bereketiyle yü- züm güldü; kahvem şenlendi. İn. şallah gelecek yaza oğlanı sünnet ettireceğim. — Gücüne gitmesin, ben © bük bülü tutacağım. Kahveci Hacı sarardı: — Bülbüle kimse dokunamaz: O buranın gediklisidir. — Neden? Malın değil va. Alla. hin kusu, Kim acıkgöz çıkarsa, o alır. Mezarlıkta öten kusp sahinlik olur mu? Yoksa mezerlik bülbül lerinin mütevellisi mi oldun? — Ben mütevelli filân bilmem Bülbüle kimse dokunamaz. Hem bir daha benim kahveme uğrama. Sana kahve visirmem, Hüsevin gittikten sonra Ylacı, müsterilere vakavı anlattı. MahaL leii kıyameti kopardı. Hattâ Tah. taminarenin delikanlıları ellerinde sopalarla sabaha kadar kahvede kalarak mezarlığı beklediler. Ara. sı biraz gecti. Hâdise unutuldu. Hüseyin, nihayet camiin kayvu- munu kandırdı. Beş tane san lira 'vasdetti. Kayyum, bir sabah er- ken, citlenbiğe tırmanarak. bülbü. Yün daima konduğu kuru dala ök- Sevi yerlestirdi. Herkesin camide bulunduğu bir zamanda da kimse. ye görünmeden tekrar ağaca çıka. rak. ökseli kanatlarile kerdini bu yapısık madderlen kurtarmak cin çırpınan kusu yakaladı. (cebine kovdu ve Hüsevine getirdi. Bülbül meraklıları o aksam ve daha baska aksamlar, kahvede bö- şuna beklediler. İçlerinden biri: . — Hayvan va vek'tsiz karın ağ. rısma girdi. Yahut dut yedi, dedi. Yavas yavas kahveye bir tenba. ık çöktü. Kahkahs ve boru çiçek. leri sulanmaktan soldular. Hac nin çenesini bıçak açmıyordu. Ar. tık sabahtan aksama kadar bir fin. can kahveye ahcı iskambili oynı- yan bekçi ile sakanın nargilesine ateş tasmaklan başka bir işi kal- mamıştı. #*K yübün büyük sanatkârı sim. di Sami paşanın Beylerbe. yindeki valısında cir catı kafesin icinde düşünüyor. Hüseyin, kuşu getirdiği zaman pasa: — Aferin Hüseyin. memnun oL dum. Giderken kâhvavı gör! de miş; kâhya da Hüsev'ne bir kese içinde otuz sarı lira vermisti, Tah. taminarenin bu kuvvetli hanende. si. nazlı nazlı seceleri ötmeğe bas. ladı. B'r gün Hüssvin valıya geldi, karanlık oda icinde saklavan bül bülü dinledikten sonra pasaya: — Efendim, dedi. Bendeniz bu kusu avdınlıkta, hattâ gündüz bile öttürürüm. — Amma yaptın ha. Bülbül gün. düz öter mi7 sündüzü, gece senirsa: ma. den ötmesin? Benden'ze bülbülü veriniz. Birkaç gün sonra getiri rim. Hüseyin, kafesi aldı götürdü. Bu veni muvaffakıveti ile pasadan alacağı ihsanı düsünerek. hemen © aksam kusu kafesten cıkardı. Bir çuvaldızla iki nü deldi. Biça- re hayvan mini #nmasile çel. lâdının elini ıservor, kücücük vü. cudünün bütün kuvvefile sebebini anlıyamadığı bu iskenceden kur. tulmıya calısıvordu. Hüseyin bül- bülü getirdi. Birare havvanın ar. tık gündüzü yoktu. bütün havst ebedi bir cece olduu icin, müte. iven ötüyordu. Fakat hu ötüş, yıllık ağaların tepelerinde ta. Pol ile Prenses Olga, resmi bir ziya» rette bulunmak üzere dün biata karsı ulvi bır hitehe değildi. sanki maruz kaldığı belinin mersi. yesin Hüsevin, artık bunu is edindi, Meraklılara sattığı (o bülbüllerin gözlerini kör edivor. övle' sattyor- du. Bu canavar. kac birare havva. nin gözlerini oymustur? # basladıktan sonra, F birdenbire baz lu. Bir sa) bütün yetismis nad'de kanarvala- rının kafeslerde ölülerini topladı, En cins tavukları. horozları kole. rava tutvlarak. birkac #ün lelnde nü hırs bürüvor. herkese ve her. seye karsı bir düsmanlık beslivor- du. Bir gün kafesini değiştirdiği bir sakayı, s'nirli parmaklarilz s- karak ezdi. Elini ısırdığını bahane ederek, kiymetli bir paon&enın boynunu karardı. Kimseyle konus. mövor, herkes ile kavga ediyordu. Ramideki evi yandı. Yarı deli. ren ve kendini yansına atmak İs- tiyen Hüsevini güç zaptettiler. Yangın sandık odasından cıkmış, Hüsevinin banknot olarak cekme- cesinde sakladığı bütün parası mahvolmuştu. Aksaraydaki evini rehine koyarak. bir 1 yapmak 8 tedi; zarar etti, borcunu Oödeye. medi, evi satıldı Nihayet yavaş yavaş her dün biraz daha eökerek. biraz daha pörersk. herkes tara- fından metrük bir halde bir lokma ekmeğe muhtac kaldı Bos dükkâ- nın beykesine hir pösteki sererek, orada uyuyordu, Bir gece gözleri. ne bir vanma ârız oldu: sanki göz. bebeklerinder fışkıran alevler cü- zünü yakıyor gibiydi, El yordami- le çeşmeye koştu... Sabaha karsı mahalle bekcisi, Hüseyini çesme basında baygın bularak, karskola götürdüğü zi- man. kimse Hüseyinin göz yerin. deki patlak karlı çukurlara ba- kamadı. Simdi sokak sokek sürü- nerek dileniyor. Buna ettiği kötü. Tüğe göre ceza, demek pek hafif o- İur. Zira, bu bülbül cellâdının et- tiği cinayet kadar ceza görmesi lâ. zım gelseydi, pözlerinin yeniden tabii haline gelmesi ve birkac vüz defa tekrar patlaması icap ederdi. İyeni NEŞRİYAT : AÇIKGÖZ m Bu isim xlişnda, haftalık, halkçı ve mizahi bir gazete neşrine baş- Tanılmıştır. GÖRÜŞLER — Adana Halkevi terafın- dan çıkarılan bu aylık eültür dergisinin 33 üncü çayını intişar etmiştir. Toplantılar, davetler : Kitap Sergisi Beyoğlu Halkevinin tertip eylediği ü- çüncü Türk kitap sergisi buzün açılacak» tır. Sergi 31 kânunusaniye kadar halkın ziyaretine açık bulundurulacaktır, A Kurban bayrarm, üç milli cemiyetin gayelerine yardım için en uygun fırest- lardan biridir. ME 5, Oümartesi 13 ye kadar #karaya, Di Belgrad, 14 (A.A.) — Naip Prers okşam | Zagrebe hareket etmişlerdir. Zag- rebde bir müddet kalacaklardır. Prens ile Prensese Başvekil Svetko viç refakat etmekte idi. deri Yeni Japon Kabinesi Tokio, 14 (A.A) — Eski! Hariciye nazırlarından Arita, yeni Yanal ka. binesinde hariciye nazırlığını kabul etmiştir. Arita, 1936 danberi Hirota ve son. ra da Hiranuma kabinelerinde takip ettiği Çin siyaseti ile iştihar etmişti. Amiral Yoshida, yeni kabinede bah. riye nazırlığını muhafaza edecektir. —n— Rosenberg Gözden Düşmüş Londra, 14 (A. A.) — Havas ajan- sı bildiriyor: «Obterver» gazetesinin hususi mu. habirine göre, nasyonal sosyalizmin resmi mürebbisi Alfreo Rosenberg, Hitlerin, Sovyetler Birliği hakında ki siyasetine muhalefetinden dolayı gözden düşmüştür. Kros Birinciliği İçin İstanbul atletizm aianlığı tarafın. dan tertip edilen Balkan kros birin. , ciliğine hazırlık müsabakası dün 3500 ve 7000 metrelik mesafeler ü. zerinde Şişli sırtlarında yapıldı. 3500 metrelik mesafede Kalespordan Vlâ. dimir 1 inci. Süren 2 nel. Büyükada. dan Halit 3 öncü oldu. Takım itibari, | le de Kale birinci, Beşiktaş ikinci ol. | du. 7000 metrelik messfede de Besik. tastan Artan birinci, Galatasaraydan Osman fkinei olâu. Takım itibarile Doğuspor birinciliği kazandı. * Beyoğlu Halkevi tarafından tertip edilen voleybol müsabakaları dün Bayoğlu Halkevi salonunda yapıldı | ve Mühendis . Yıldırımı. Mecidiye. | köy - Sen Miseli, Sakarya da Sen Benua'yı mağlüp etti, >E TAN Matbaası Kitap, gazete, mecmua ve her türlü tabı, cilt ve klişe işleri yapılır. TAN Matbaası - İstanbul Telefon: 24310 I 2. 3? , , 4 , » 'ç sayfalarda TAN Gaoretesi İlân Fivatları ei İnci sayfa sanfimi 400 250 a3 a S z a ikkat : 11 santim: gazetenin İnce yazısile 2 satırdır. 2 — İânların fiyan o gazetenin tek sütunu üzerine hesap lanmıştır 4 Kalın vaplar de gazetedı kapladığı yere göre santım le Aleslr AAA AAA LAS AAA AZAŞAZ EAA EEASLİN Dr. HAFIZ CEMAL Pazardan masda saat (1430 den 18 e b V amam ARARLAR AYA AAA -N . 838S HARA TERA EZEREK SAA SAA SARA EMİ T. İŞ BANKASI 1940 Küçük Cari Hesaplar İKRAMİYE PLANI Keş'deler: 1 Şubat. 1 Mayıs, 1 Ağustos, 1 İkinciteşrin tarihlerinde yapılacaktır. id Kumbaralı ve kumbarasız hesaplarında en az elli lirası bulunanlar kuraya dahil edileceklerdir. » 1940 İKRAMİYELERİ “—— 1 Adet 2000 liralık — 2000.— Lira 3 , 1000 , —3000.— i 6 , 50 , —-3000.— , 2, 29 , —300.— » 0 , 100 , —4000.— » B u'B0 , —360.— 20 , 8, —680— Türkiye İş Bankasına para yatırmakla yalnız para biriktirmiş e'maz avni zamanda taliinizi de denemiş olursunuz. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI Kuruluş Tarihi: 1888 Sermayesi: 100.000.000 Türk Lirası Şube ve Ajans adedi: 265 Zira! ve ticari her nevi banka muameleleri * are Para Birikirelre 1480) Lira 3 İKRAMİYE VERİYOR Ziraat Pankasinda kumbarah ve (hbarsız tasarruf hesaplarında v9 aa 50 lirası bulunanlara senede 4 defu çel ecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıtılacaktır. al 4 Adet 1.000 Liralık 4.006 Lira i 4 . ei 200 Ye pi 4 - . 1000 > bi 40 . . 4.»00 ” “ 100 . . 5.000 . , 120 - . 4400 .. Y 160 ilg 2 . 3.2! ; ; DIKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene 'cinde 50 liradan aşa; ö düştniyenlere ikramiye çıktığı takdirde © 20 tazlasivle verilecektir, y Kuralar senede 4 defn. 1 Eylül, ) Bırincikânün, 1 Mari ve | İuzıren

Bu sayıdan diğer sayfalar: