13 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

13 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13.2.940 13 ŞUBAT 940 TAN ABONE BEDELİ Türkiye X Ecnebi © ei wo Kr 1 fena O 2300 Kr. a » sAy ww * “© » say m * “0 1Ay s0 * Milletlerarası posta ittihadına dahil Gliyan memleketler için abone bedeli müduet surasiyle 30, 16, 8. 88 liradır. Abone bedeli peşindir. Adresa değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Pul tüvesi lâzımdır. MDR Felâketzede Memurlara Yardım Meselesi erilen karara göre, zelzele fe. Jâketine uğrayan ve hiçbir İus başına - ayda dokuz lira verile. <ekti. Hükümet memurlarına yar. İa bulunulmasına da lüzum gö. şti. Dün aldığımız bir mek. tUP, isabetli sandığımız bu kararları etmesi bakımından hayli 52. tup sahibiz anı dikkattir. '— Ben, diyor, dört mdtusin Bir affa ve- İsiyim. Memurum. Erzincanın yerlilerin denim. Orada büyük bir evim verd Bu gin bir kımında oturuyor, dliğer kısmını veriyordum. Ayrıca, tarlam, bağım da vardı. Va Erzincan, İstanbula nisbeten ucuz olduğu için, geçinip gidi- Zelzele, evimizi yıka. Şimdi biz de Ts- tanbula gelmiş bulunuyoruz. Benim, ma- afundan elime geçen püra, sadece 34 llra- İbârettir. Bu paranın 12 İlrasnı, her *Y. €v kirası olarak vermek mecburiyetin- Artan 22 lira ile, dört nüfustan Müteşekkii bir aileyi geçindirebilmek gi- Mi bir mucizeyi başarmıya çalışıyorum Evimin yıkılması yüzünden, hem kira a: Mamak, hem de Üstelik, ev kirası verm: deyim. Bağım, tarlam da kalman di: İstanbulun Ersincendan - ber bakım. İNN - ne kadar pahalı olduğunu da nazarı Mibüra alırsanız, vaziyetimin ne kadar de» İri, ve ne kadar müşkülleştiğini ko- be takâlr edersiniz. Unutmayınız ki, e arayin. Şimdi. sörünm a “hiz pe yapab? Benim aklıma, bir tek eliyor: Memuüriyetimden isin (Dört Sütüm bakıyorum. Demek ki be- pimle beraber, beş kişiyiz... Hükümet, bay- larında bir memur bulunmıyan ailelere 7 Dü başina - ayda dokuz lira verdi. Bine göre, ban memuriyetten bslifa ettiğim Mikdirde, elimize ayda 45 lira geçecek de- Ppektie, Üstelik, ev kirsm olsrak ayda 13 ile, odun ve kömür de verecekleri için Taha nefes alabilirim. Fakat ben, şim- diki manşımla, 57 Hira arasındaki farka ve kömüre tamah etmek İstemiyo- Tum. Çünkü bunu yaptığım takdirde, here sahtekâriik etmiş olacağım, hem işsiz ve tüfesli bir serseriden farkım kalmıyacak, bem da, devletim, - benim kadar niçiz de Sin » hizmetini görmiye çalışan namuskâr Menurundan mahrum kalacak, Paksi sapmaktan kaçındığım bu bile m kurtulmak için me yapayım? Şu anda, zaruret içindeyim. Ve her an, ba kurcalıyan acıklı sual şudur: —— Memuriyetimde kalıp, osilemi ve Kendimi soğalete ve seleletin har çeşit Mabetine mahikâm mu edeyim, yokum, İstifamı verip çıkayım ve cemiyete yars- az bir parazit haline girip de nisbi bir Yefah içinde yaşamayı mı tercih edeyim?” o Vatandaşımız ve onun vaziyetin- de olanlar haksız değildirler. Vâkıâ, t, daha muhtaç vâziyette 0- anların daha fazla istifade etmele- Tİnİ temin gayesile, mevzuuhahs ka- Tarları vermek hüsnü niyetini gös. termiştir. Fakat görülmektedir ki, memurları, bu karardan istisna #tmek ve onları, zelzele felâketzede. karşı gösterdiğimiz şefkat ve yeden tamamile mahrum birak. Mamak zarureti vardır. Yukarıya kısmen iktıbas ettiğimiz. mektup, bize bu zarureti ihtar eylediği için. dir ki, alâkadarların nazarı dikkatle. Tini, bu makül şikâyet üzerine davet etmeyi bir vazife biliyoruz. Kapatılacak Dükkânlar İhtikâr komisyonu yarm toplana- Tak elde bulunan dosyaları intaç e- decektir. Bu dosyalar arasında yeni. den bir kaç dükkânın ihtikâr yap- malarından dolayı kapatılmasını İ- cap ettirecek kanuvi esbap bulun. maktadır. Pencereden Düştü Pendikte Gazipaşa caddesinde otu- Tan Hilminin oğlu bir buçuk yaşında Ergin evin ikinci kat penceresinden sokağa düşmüştür. Muhtelif yerlerin. den ağır yaralanan Ergin Şişli Çocuk bastahanesinde tedavi altına alınmış” tor. geliri olmuyan ailelere - nü. Muhabi TAN bu makalesinde müttefiklerin her ihtimale karşı, Orta Şarlı müdafaa için buralarda yaptıkları hazırlıkların mahiyetini izah ediyor: Orta Şarkta Müdafaa Tedbirleri ve Yeni Misir G arpta mütifik devletlerin” kara, denif ve hava kuv. vetleri arasında #iki ve hararetli işbirliği var. İngijlere ile Fransa. nın birbirine coğiya bakımın. den yakınlıkları vw görüş, hedef ve mukadderat bikimindan bağ. hlıkları da bumu İfap ettirir. Fa. kat İngiltere ve Fransa ile Orta şark memleketleri #rasında, mesa. fe uzaklığına ve tüflü türlü ayrı. hıklara rağmen eynİtesanüdün gö. Ze çarpması, az çok hayret verecek bir hâdisedir Bugüt gerçi Misir. da, Filistinde, İran, Irak veya A rabistanda harp oluyor, fokat bütün bu havalide ablan müdafaa tedbirleri, bütün bu memleketla. rin müttefiklerle betiber oldukla.. rıni ve müttefiklere ber yardımı göstereceklerini tebafüz ettiriyor. Harbin ilk sıralarında Misir ile komşusu olan memleketlerde en. dişe hüküm sürmekte İd. Çünkü hiçbir kimse, harbin ne derece ya. yılacağını bilmiyordu. Gerçi Mı. sir, Münih buhranındın başhya. rak müdafhasını yoluna koymak için çalışmaya başlamistı. Fakat bu tedbirler çok eksikti. Bugünse, her tedbir alınmışir, O kadar ki dünyanın bu kısmı, Mer ihtimali karşılamağa hazır bif Vaziyette. dir. Hee başlamasından önes Almanya sürekli Propagan.. da sayesinde Orta Şarkt3 bir sürü dostlar kazanmıştı. Fakst Sovyet - Alman dostluğunun tee*fÜsü üze. rine bütün © propaganğtlar bosa gitti, Almanyanın Kahire ile Kâ- hil arasındaki ü'ke'#Mankir tek dostu kalmadı ve bütün mem. İeketler her ihtimale karşı hazır. lanmak ihtiyacını hissetti, Zamanımızda, yalnız halkım ce. sareti bir tehlikeyi bertaraf etme. ğe kâfi değildir. Kuvvetli, dizip. linli, iyi techizatlı bir orduya ih. tiyaç vardır. İngiltere Üe Fransa. nın da yaptığı budur, İngiltere, İmparatorluk o muvasalsların, ko. Tumak için Misirda askeri bir kuv. vet bulunduruyordu. HBTP tehli- kesinin başgöstermesi üserine İn. gilterenin Akdeniz filosenun bü. Yük bir kısmı Misir sulaina ha. reket etti ve Mısırdaki askeri kuv. vet büyültüldü. Diğer tarsftan İn. gilterenin Mısıra gönderdiği aske. ri heyet takviye edilmiş v8 Misirin yeni ordusunu. kurmak İSİN âza. mi gayretle çalışılmıştır. Yakın Şark müdafansın! tanzim için atılan ilk adım, merkezi Ka, hirede olan Orta Şark bağuman. danlığı vücude getirilmesi İdi. Ev. velâ General İronside bu başku. mandanlığa tayin olundu V€ har. bin başlaması üzerine bu Kuman. danlık Sir Arehibald Wavel'e tey. cik edildi ve buradaki İngiliz kuy.. vetleri arttırıldı. Ayni sırada Ge. meral Weygand da SuriyeYe gön. derilmiş ve bu vazifenin ' &ynini deruhte etmiş ve Fransa da İngil. tere tarafından alınan tedbirlerin tpkısını ittihaz etmiştir, Fransız, lerla İngilizler tarafından tahşiş olunan kuvvetlerin miktar son derece gizli tutuluyor. Fakat Mi. sırda kâfi bir kuvvet bulundurul. duktan başka Filistin ve gudan da askor yetiştirme sahası olarak kul. lanılıyor. Nereden geldiği bilin. miyen askerler, meçhul semtlere mütemadiyen gönderiliyor. Birçokları, buralara gönderilen askerlerin Akdenizin ilik mmta, kalarında son derece Tahat yaşa dıklarım sanıyorlar. Bu telâkki, hiç de doğru değildir. Çünkü bu. radaki askerler de son derece güç işlerle meşguldürler. Sebebi, çöl. lerin kum fırtınaları ve müthiş yağmurları arasında çöl tahkimatı yapmann lâzun gelmesidir, Bura. daki İngilizlerle Mısırlılar bera. ber çalışıyor ve en İyi şartlar için. de yaşıyorlar. Bu İşbirliği İngiliz. lerin arapça, Mısırlı askerlerin in. gilizce öğrenmelerine sebep ol. muştur. yi Misir ordusuna germcâ, bu ordu Orta Şark müdafa. asın en mühim &miileri arasın. dadır. 1936 da İngiliz - Mısır mu. Ordusu YAZAN: Taymisin Kahire Muhabiri Yeni Mısır ordüsunun kumanda heyeti ahedesi imzalandığı zaman Misirin 12 piyade taburu ve 4 topçu batar- yası vardi vö bunların techizat eski idi. Fakat üç sene İç yük adımlar atıldı ve bugün Mısır ordusu tâhiyevi: ve stratejik yazi. fesini ifa etmeğe muktedir muva. zeneli ve en yeni esaslar dalresin. de yetiştirilmiş, en yeni sllâhlarla techiz edilmiş bir kuvvettir. Bun. dan başka hudut sahiller üze. rinde gayet kuvvetli müdafaalar vürude getirilmiştir. Ve bunların borçoğu münhasiran Mısırlıların LOKMAN. HEKİMİN ÖĞÜTLERİ VERMUT İLE LİKÖRLER İnhisarlar idaresinin geçen gün gazetede görmüşsünüz. dür: Vermüt ve lil kıtlığı olacak diye endişe etmenin yeri yokmuş, her istiyen bunlardan istediği ka. dar alabilecekmiş... Dünyada hiç bir şeyin kıtlığı hoşa gitmediği için bu tavzih vermut ve likör iç- miyenleri de memnun edecek bir şeydir. Zaten bizim inhisarlar ida. resinin gerek şaraplarında, gerek likörlerinde gösterdiği muvafiakı. yeti ve zevkiselimi, onlardan içen- ler gibi içmiyenler de teslim et- mektedir. « Sağlık bakımından, bu likörler. le vermuttan acaba içmek mi doğ- rudur, Hiç içmemek mi? Hepsine birden ve toptan hü. külm verilemez. Keyif bakımından hangilerinin daha üstün olduğunu takdir etmek onların meraklıları. ha nit isede sağlık bakımından likörleri bir tarafa ve vermutu bir tarafa ayırmak lâzımdır. Sebebi: Likörler & yemişlerden yahut güzel kokulu oilardan tak. tir edilerek çıkarılır. Halbuki ver. mut. —başta absent olarak— bir çok kokulu veya iştah verecek acı maddeleri su içinde tu- tarak hulâsalarını aldıktan sonra beyaz şaraba karıştırılarak yapı. hır, İnsana faydalı veya zararlı ol- maları da yapılış tarzına göre de. ğişir. En yeni tetkiklere yöre, ii bikte taktir ile çıkarılmış kokulu alkoller —tahli az miktarda ol mak şartiyle— çabuk uçtukları için insana zarar vermezler. Hal. buki su içinde tutularak hulâsaları alınmış ve şaraba karıştırılmış maddeler insana zehir olurlar... msana zarar verdiği hekimler ta. rafından haber verilen - içkilerin hep böyle su içinde tutularak bü- lâsaları alınmış maddelerin alkole karışmasından yapılanlar olduğu. na kimya mütehassısları çok dik. kat etmişlerdir. Vermut ile likörlerin bir farkı da birinelkinin iştah açar diye ye- mekten önce, İkincilerin hazma yardımı olur diye yemekten sahra içilmelerindedir. Aperetiflerle iş- tavzihini tah açmak, meşhur bir hekimin dediği gibi, insan çekmecesinin a- nahtarını kaybettiği vakit onü ya. bancı bir anahtarla açıhıya ben- zer, Çekmece açılır, fakat kilit bo. zulur, Aperetiflerden bir coğunun da kaybolmuş iştahı o açtıklarmda şüphe yoktur, fakat mideyi boze- rak iştah açarlar, Yemekten sonra içilen likörlere gelince, onların midede hazmi ko. laylaştırması gerçek olmaktan zi- yade hayalidir. Fakat hayalin gü. zelliği de haxme yardım eder, ki. körlerin barsaklar üzerine tesiri gerçektendir. Barsakları harekete getirerek «ğin önünü alırlar. Ancak likörler bu iyiliklerini mey- dana çıkarmak için yemeklerin ta. mam bazmedilmesini beklemezler. Onun için az ve hesaplı yenilen yemeklerdn sonra likör içmek pek de doğru olmaz. O zaman İnsan yediği yemeklerden tam istifade ederek vücudünü besliyemez. Zaten likörler de en ziyade, he. saplardan fazla olarak yemek ye- nilen ziyafetlerde, düğünlerde İçi- lir. O zaman likörler, zaten faz. la yenilmiş yemeklerin bir kısmı tam hazmedilmeden tesirlerini yap salar da bir iyilik olur. Uikörlerin güzel kokuları da ay- rıca bir iyiliktir. Kokuların hemen hepsi mikropları az çok uzun bir müddet içinde telef eden antisep- tik maddelerdir. Mide, mikropla. rı kendisi telef ettiğinden bu iş için kokulardan yardım beklemiye hiç ihiyaer yoksa da kokular m'deden aşağıya kadar gidince orada fayda- lı iş görürler. Bilhassa anason ko- kusunun bu işte pek faydalı oldu. ğu yakın zamanlarda iyi tetkik e- dilmiştir. Ancak anatonun kendi. sinden taktir edilerek çıkarılan li. körlerin... alkole anason kokusu karıştırılarak yapılan içkilerin de. gil, * Adapazarında Bay Idris — Bu. yurduğunuz bahis 20—1—39 tari. bindeki öğütte yanlmıştı Onu bulamazsanız bol bol yoğurt yer- siniz... idaresindedir. o Misırlı zebitler, bilhassa bunların gençleri çok eh. liyetli olduklarını isbat etmişler. dir. Mısırlı askerler de modern şartlara, slâhlara ve makineleşme şartlarına süratle uyuyorlar. Mısırlılardan ve | İngilizlerden başka Malta, Kıbrıs ve Filistinli. lerle diğer civar halkı bu kuvvet. lere iltihak etmişlerdir. Bunlar da Mısırda tâlim ve terbiye görüyor ve çok istifadeli bir eleman olduk. larını gösteriyorlar. Fakat en bü- yük kuvvet Hindi 1 » Ve bunların çoğu ni vetlere mensupturlar. Mısırda çok İyi bırakmışlar ve yüksek kaliteli asker oldu! nı da göstermekte gecikme! dir. Bundan başka Hintlilerin ço- ğu Müslüman oldukları için Mısırlı dindaşları tarafından hararetli bir kabul ile karşılanmışlardır. Mısır, Sudan Filistin, Kenya gibi memleketlerdeki İngiliz, Mısırlı vesair kuvvetler Orta Şark müda- İaasının nüvesini teşkil ediyorlar ve bu kuvvetlerin başkumandanı, karargâhı Kahirede olan General Wavel'dir. Bu karargâhtan çok ge. niş teşkilât idare ediliyor, sonra bu karargâh bitaraf fakat dost İran, Irak ve Afganistan ile; Suriyedeki müttefik kuvvetlerle, Arap mil. Jetlerile temas ediyor ve bunların müdafaalarile de meşgul oluyor. ahirede bundan başka, tay. yare karargâhı vardır. Ve ha- va mareşali Sir William Mitchel de garpta Maltaya, şarkta Ira y küdar uzanan ner ile Adenide ku. caklıyan bir saha ile alâkadar o. luyor. Mısır, her vakit çok'mü. (Devamı 6 mcıda) Peyami Safa'ya Açık Mektup Dün matbaamıza gelen birkaç Üniverri- te talebesi, arkadaşlarının da hissiyatına tercüman olduğu kaydile, aşağıdaki açık mektubu bıraktılar ve beğrini rica etiler. Mektup, şudur; “Üniversitemizin mürotaz bir si. ması olan rektöre karsı yazılarınızla İaldığımız cepheyi biz Üniversiteliler hiç beğenmedik. Bizleri müdafaa € der gibi görünerek kendi şahsi duy. gu ve zanlarınızı bu büyük aile yu vasi Üzerine dikmeniz, büyük bir yanlışlığa o saplanmanıza sebep olu. yor, Rektörün senede bir defa bizle- ri toplyarak samimi bir şekilde has. bihal etmesini neden çekemiyorsu- nuz? Her dile yuvasında oldeğu gibi eksik, fazla taraflar o afleyi teşkil eden fertler tarafından daima mev- zuubahs edilir, sebepleri araştırılır. İmkân bulunduğu nisbette de bu ek- sikler tamamlanır. Üniversitedeki bazı eksikliklerin sebebi acaba istek. lerin yapılmamasından mıdır, yoksa buna meddi imkân bulunamamasın. dan midir? “Siz bunlar düşünmediniz. Ünü versitemizi diğer büyük üniversite-|“* lerle mukayese ederken daha mun. s1f davranmalıyız. Hele yedi sene evvel kapattığımız Darülfünun ile mukayese edilirse aradaki büyük fark derhal görülür. “Unutmayınız ki Balkanlarda her- kesin üstün gördüğü ve bundan do. layı bizim de haklı olarak iftihar et- tiğimiz en büyük Üniversite işte bu beğenmediğiniz “İstanbul Üniversi. tesi,, dir. “Üniversitemizin bütün ihtiyaçla rma altı senedir çok güzel gören ve başaran rektöre itimadımız tam ve sonsuzdur, “Yazılarınızın bir yerinde “Bu rektör beni affetsin, diyorsunuz. Belki rektör her vakit gösterdiği büyüklüğü ile sizi affedebilir. Fakat biz Üniversite gençleri, bu şekildeki hareketinizi affedomeyiz.,, GÖPÜŞLEP Yeni Bir Hukuku 43. 2. YI Beşer Beyannamesi Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel VE bir Hukuku Beşer Beyan namesi fikrini Ji 5, Welles ortaya attı. Bu hususta üç te uzun makale yazdı. İngilterede teşekkül e. den bir cemiyet te, insanlığın müs. takbel haklarını tesbit için hazırlana. epk olan bu beyanname hakkında bütün dünya mütefekkirlerine ve sas lâhiyet sahibi kimselere fikirlerini soruyor. Londrada çıkan Daily He- rald gazetesi de bir anketle bu hu- susta söylenen sözleri neşred'yor. Hattâ Vakit gazetesi Başmuharriri Asım Us ta bu mealde bir mektup al- miş, İnsanların ve küçük milletlerin bütün haklarının çiğnendiği bu de. virde, yeni bir Hukuku Beşer Reyan- namesi cidden faydnlıdır. Fakat bu. gün harp içinde bulunan devletler. Ie, yarın harbe sürüklenecek millet. lerin mukadderatı harbin sonunda taayyün edeceğine göre, İnsanların hakları da ancak milletlerin ve ce- miyetlerin aldıkları şekillere göre ta- ayyün edecektir. Bugünden bunun bir beyanname İle tesbiti ne derece- ye kadar müsmir bir netice verir, pek şüphelidir. Jan Jak Ruso meşhur Hukuku Beşer Beyannamesini yazdığı zaman, İsviçre kantonları ayrı ayn büyük derebeylerinin — istibdadı £ altında inliyor, Fransız Kralların İstilâcı emellerine maruz bulunuyor, ye. »i teşekkül eden Prusya İmparator. luğu büyümek ve yayılmak için harplere girişiyordu. Büyük devlet- İlerin dünyayı paylaşmak için giziş Gği mücudelede bütün dünya bir hâ. kim devletler, bir de mahküm dev- letler, müstemlekede esir yaşıyan insanlarla, esirleri idare eden dev. letler halinde inkişaf ediyordu. Jan Jak Ruso, ekalliyeti teşkil eden, nü- fus itibariyle bir azlık olduğu halde, bir kendinden büyük ekseriyet teş- kil eden insanları istibdatla idare e- den, hâkim devletlerin tazyiki altın. da yaşıyan, hükümdarların zulmü altında ezilen esir insanlığa karşı İse yan etmiş, o meşhur Hukuku Beşer Beyannamesini yazmıştı. Jan Jak Ruso'nun ortaya koydu. Hu bu insani esasları o zamanki Fransız burjuvazisi büyük bir ehe» miyetle karşıladı. Çünkü bu yeni te- şekkül eden burjuvazi de di istibdadına isyan etmiş, daha insani bir cemiyetin esaslarını kurmak üze“ re doğmuştu. Jan Jak Ruso'nun bü. tün insanlara vadettiği hürriyet, müsayat, esareün İlgası gibi insani haklar bütün dünyada geniş bir hüs- nükabul gördü. Fakat cemiyetlerin son tekâmül seyirlerinde bu haklar gölgede kal. dı. İktisadi inkişaflarını yapmak İçin, dünyayı yeni baştan paylaşan, 1878 denberi mütemadi harpler içinde yu. varlanan devletler, kendi ülkelerinde kısmen bu hakları temin etmekle beraber esaretin önüne geçemediler, Şimdi hu esaret altında yaşıyan, bü. yük sanayi devletlerine pazar olmak için haklarından mahrum edilen in- sanlarla beraber, hayat sahası, nü. fuz mıntakası İsimleri altında yeni- den esarete sürüklenecek milletleri, kurtarmak, ve bu Kürenin üzerinde yaşıyan bütün insanlara hürriyet, müsavat, sdalet getirecek insan ee. miyetini kurmak hakikaten bariku. lâde bir iştir. Fakat yeni neşredile cek Hukuku Beşer Beyannamesinin bu arap saçı gibi karışan davaların nasıl halledeceği, nazariye olarak halletse bile, bu gayeye hangi vası- talarla erişeceği pek müphem bir me- seledir. Jan Jak Ruso'nun beyan. namesi, cemiyetlerin inkişaf seyir. lerinde nasıl gayesine | yarmadıysa, bu ikinci Hukuku Beşer Beyanname. sinin bugünkü şartlar içinde bu yı nasıl helledeceği merak edil cek bir hâdisedir. Bu beyannamenin de harp gürültüsü arasında bir pro. paganda beyannamesi akıbetine wğ- taması daha melhuzdur. İngiliz fikir sdamları konuşuyor. Fakat şimdi söz mütefekkirlerin değil, siyasilerin ve muhariplerindir. Bir Cevap: 31 Şübet tarihi Yenl Sabah gazetesi, hakkımda bir yazı Beşretmiş. Bır gazete, Tevtik Fikret meselesi yüründen TAN ga- zetösile mahkemededir. O zaman da çirkin iftirnlerin TAN'a hücum etmişti. Şimdi Ba tecavüzün hesabını mahkemede vermekten dir. Benim bu diva ile eldkam yok. TAN'a beslediği hıncını benden oçikermak için bir yazımı mecruubahs ederek bana da hörum ediyor, Diyor kt “Milliyetten, © sarenktan, © askerden, zaferden, (o çehiiten, (o hulâsa © manevi kıymet ve Inanışlara temas eden mefhum» lardan bahsettiniz mi, ânl bir teheyvüe buhtanını tutulur, eman frtlen bortluyor (Lâ*fen sayfayı çeviriniz) ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: