5 Mart 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

5 Mart 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Merhumun Oğlu Dr. Kâmil Yazgıç Ilk Musiki Zevki Bize “Ninni,, Ile Aşılanır iğ Bu vesile ile, biraz da babamın musikiye düşkünlüğünden bahs: mek isterim: O, bu düşkünlük yü. zünden Beykozdaki yalıyı âdeta bususi “Darüttalimi m çe Kemani Leon Efendi, daimi musiki hocasıydı. Yalıda orgdan, saksafona, piyano. dan uda varıncaya kadar, her çe- şit musiki âletinden müteşekkil zengin bir koleksiyon vardı. Bu sayede, hepimiz, iyi kötü, musiki terbiyesi alabildik. Meselâ, Ahmet Mithatın torunu Mihriban Hanım, alafranga kemanda. fev- kalâdedir diyebilirm. Diğer torunu Nigâr Hanımın maharetle beste- lediği şarkılardan bazıları, bugün bile en çok sevilen eserler orasin. dadır. Ahmet Mithadın büyük ke 1 Hacer Hanım, piyano ve org üs. tadıdır. Hattâ kendim bile, 0 Sira- larda, hemön her telden bir parça Çalabilecek derecede musiki ter. biyesi ve dersi almıştım. Vakıa, Ahmet Mithat, bir saz çalmazdı. Fakat Türk musikisinin bütün makamlarına vakıf, Çok hassas bir kulağı vardı. Hattâ ara. sıra, meselâ bir vapur düdüğü du- yunca gülümser: “«.— Hüzzamdan ötüyor!, Der, bir kodi miyavlasa, yine lâtife yol Yu: inden teşhisler koyardı. #l esnasında kulağıdan bir tek yanlış not kaçmazdı. Bütün eski kârları, besteleri bilirdi. Klâsik şarkıları sever ve davudi sesile o. kurdu. Bir gün ondan, alaturkayı mı, yoksa alafrangayı mı daha faz. la sevdiğini öğrenmek istemiştim. Bana verdiği cevap şuydu: *— Musiki, bir zevk, daha doğ- rusu bir ruh meselesidir. Bu zev. kin ilk tihumları, bizim ruhları- mıza, daha beşikte bulunduğumuz günlerde serpilir: Meselâ biz, ilk musiki zevkini analarımızmn bize söyledikleri ninnilerin ahenginden tadarız. Bunun içindir ki, daha © zamandan ruhlarımıza tohumu serpilen, ve sonra bize hâkim olan bir zevki değiştirmeye imkin var mı? una imkân olmadığı 'çindir içinde en çok sevdiğim mak hicaz makamıdır ama, alafranga teknik eihetinden, alaturka musi- kiden zenginmiş: Bize ne Nasıl iyi kalbini, olgun dimağını, ve sağ. Jam seciyesini takdir ettiğimiz fa- kir bir insanı, duyguları, düşün. celeri ve huyları bizimkileri üymiyan zengin insanlardan fa7'a seviyorsak, bizim olan fakir musi- kiyi de, bize yabancı gelen must. kinin zenginine bilâ tereddüt ter- cih ederiz: Nitekim ediyoruz da!,, Ben, ne yalan söyliyeyim: O za. man, bü sözlerin kıymetini lâyıki- le kavrıyamamıştım. Hattâ hiç u. nutmam o gün babam da, bilmu- kabele benden bir sual sorup, han- gi makamı sevdiğimi öğrenmek isteyince gülmüş ve: «.— Ben, demiştim, en fazlari- yaset makamı,, nı severim!,, Fakat aradan seneler geçti Ve biz bir aralık, alaturka dinlemek imkânından muvakkaten mahrum kaldık: İşte o mahrumiyet günle. rinde , babamın o sözlerini, esi idraksizliğimin nedametini âcı acı duyarak anlamıştım. . Babam, akşamları, yalıya gelir. ken, hepimiz bir deliğe saklanır, ve hiddetli olmadığını öğrenince. ye kadar gözüne görünmezdik. Babam eve girer girmez, soyu- nur, dökünür, entarisini giyip, kö. şe minderine oturur, kahvesini içer di, eğer o gün fena bir hâdiseye sinirlenmiş değilse, kahvesini içer ken —— Çocuklar.!...., Diye seslenir, hepimizi çağırıp etrafına toplardı. di Bn sevdiğimiz geceler, cuma m teleriydi: Ve cuma geceleri, bibam ekseriya, geç vakitlere kadar ©- turur, ve eğlence hususunda bize karşı çok müsaadekâr davranırdı: Meselâ, © gecelerde, bizleri, » y: ni oğulları ve damatları - baba- mızla kadeh tokuşturmak zevkini bile tadardık. Çünkü cuma gece leri, babam bizim arzumuzu sezer, çilingir sofrasını bazırlamamızı emreder, kendisi de başımıza ge. çer, neşemizi arttırırdı. Vakıa, kır. kına kadar, her türlü sefahati tat. mış, hatti zaman zaman ayyaşlık bile yapmış olan Ahmet Mithat, o sıralarda içkiyi bırakmıştı. Fakat cuma geceleri, “Servet,, ve “Me lek,, ânnelerimin ve bizim hatırla. rımızı kırmamak için, birkaç ka- deh, daha doğrusu büyük kadehin. den birkaç yudum alırdı, Ben, © si- Talarda, nargile tiryakisiydim; bu âdet bende, Arabistanda, Mekke. de Yemende bulunduğum günler- den kalmıştı. Cuma geceleri, rakı. nın tesirile gözlerim parlamaya başlayınca, babam hizmetçiye be- nim nargilemi getirmesini de em. rederdi: Ve o zaman; benim key- fim de tam kıvamını bulurdu. Yine o gecelerde Ahmet Mitha. dın kızları ve torunları da bulun- duğumuz odada toplanırlar, ve biz konuşa gülüşe demlenirken, onlar da sazlarını ellerine alırlar, hepi. mizi mesteden fasıllar yaparlar, besteler, kârlar çalarlar, şarkılar okurlardı. Ben, bütün bunları, hem baba- min hususi hayatı hakkında da bi- raz İikir vermek, hem de bilhassa onun, İaassuptan ne kadar uzak bulunduğunu anlatmak maksadile yazıyorum. Meselâ, onun böyle, ç6 duğu, çocuğu etrafına topluyarak onlara rakı içirmesi bazı mürteci. ler tarafından muzır bir “İşret â. lemi,, sayılır, hattâ daha müfrit mürtesiler tarafından, “Gayri ah. lâki,, bir lâübalilik telâkki olunur- du. Fakat babam, bir gün, bu hu. sustaki tenkitlerini kendi yüzüne karsı söyleyen bir zata şu sözler- le cevap vermişti: “ — Benim bu toplantıları yap- mamaklığım. çocuklarımın içkiye alışmalarına mâni olamaz. Binaen- »leyh: “— Madem ki nasılsa içiyorlar, bari gözümün önünde İçsinleri, Diyorum. Bu suretle, hem kendim avunmuş, eğlenmiş oluyorum, hem onları, evlerinde içmeye, evlerin. de eğlenmesini sevmeye alıştırıyo- rum: Çünkü ben, rakıyı meyhane. de içmenin kâfi derecede zararın gördüm: Onların meyhanelere a- lışmalarmı istemiyorum: Benim ö. mümde, benden çekinecekleri için az içiyorlar, Ve başlarına dert gel. miyor. Halbuki, yabancı âlemlere karışsalar, kimbilir ne felâketlere maruz kalırlar: Çünkü bana soru. lursa, meyhaneye alışmak, rakıya alışmaktan çok daha tehlikeli bir Babamın bu düşünceyle takip ettiği terbiye usulünden zarar gör“ mediğimiz, hattâ bilâkis fayda gör. düğümüz muhakkak; O, dalma: “— En büyük ders, görgü” ve tecrübedir! Derdi. Çocuklarını terbiye etmekte, bugün bile birçok kimselerin fazla serbest sayacak. ları kadar ileri bir zihniyetle day- ranması, ve ileri bir yol tutması da, tecrübelerinin tabil bir neti. cesiydi: Ne yazık ki, onun en kıymetli tecrübeleri, kendisinden fazla bize yaradı: Nitekim, onun tecrübelerin den aldığı ilhamla verdiği terbiye sayesinde, bizler, ilk gençlik gün- lerimizde meyhanelerin cazibesine kapılmaktan kurtulduk. Tevekkeli, Fransız şairi: “Tecrübe İnsana gençlikte lâzım olan, fakat maale. sef Ibtiyarlıkta gelen bir servet- tir!,, Dememiş: Babamın ilk genç. liğini yiyen, harap eden “tecrü- be,, ler de, bizim ilk gençliğimizi kurtardı) Devamı Vaz) Konyalının Dahiliye Vekili Davası Başka! Güne Kaldı Afrodit muhakemesi yüz çılan davalardan birine, asliye ceza mıştır. Davacı İbrahim Hakkı Konyalı- nm Cümhüriyet gazetesi aleyhine ğı bu davanın m ahke. h Lülfi tarafından söy. Eüzetesinde y lının gönderdiği neşredilmemesidir. Dün suçlu olarak Cümhuriyet ga- zetesi neşriyat müdürü Hikmet Mü- nif dinlenmiş ve avukat İrfan Emin ile Suat Kant ta, mahikemede hazır bulunmuşlardır. Hikmet Münif, o yarının Konyalı. yı tahkiri mutazammın olmadığı gi. bi, müddelumumi Hikmet Onatın nüfuz ve tesiri altında kalarak, ra- por verdiğinden de bahsedilmediği- ni ve gönderilen tekzibin çok uzun olduğu için, gazeteye konulmadığını | söylemiştir. | Davacı İbrahim Hakkı Konyah, avukatının burada olmadığını söyl. yerek, muhakemenin tecilini istemiş ve dava istidası muhteviyatını tek. rar ettiğini bildirmiştir. Avukat İrfan Emin, iddianame suretinin usulen tefhimi lâzım gelir- ken, o müvekkiline (& iddiahamenin tebliğ edilmediğini ve esasa bir ce. vap verebilmek için, evvelemirde iddianamenin kendilerine tebliği lâ. ım geldiğini bildirmiş ve bu tebli- gatın yapılmasını istemiştir. Mahkeme, iddianamenin tasdikli bir örneğinin Hikmet Münifs tebliği için başka güne kalmıştır. Kadıköy Cinayeti Davası Kadıköyünde arabada giden sev. gilisi Fatmayı bıçaklıyarak öldüren Araçlı Yakubun muhakemesine dün ikinci ağırceza mahkemesinde de İva edilmiştir. Dün şahit olarak dinlenen Hüse yin, Fatmayi tanımadığını ve evine hiç gelmediğini söylemiştir. Yakup, Hüseyinin şahadetine iti- raz etmiş ve şahidin Fatmayı tanı. dığin söyliyerek, mahkemeye bir çocuk fotoğrafı vermiştir. Bu çocu. ğun Fatmadan olduğunu söylemiş, fakat çocuğun vakadan birkaç gün önce Fatma ve Hüseyin tarafından zehirlenerek o öldürüldüğünü bildir miştir, | Mahkeme Fatmanın, Yakuptan ayrıldıktan sonra, nerede kaldığı nin tesbiti ve müdafaa şahitlerinin dinlenmesi için bugüne birakılmış- tar. Galip Efgani'nin Muhakemesi Gümrük İdaresi tarafından döviz kaçakçılığından dolayı aleyhine açılan davaya liye ceza mahkemesinde devam edil miştir, Şahit olarak dinlenen muayene memuru Burhan: — Bu adamı şahsan tanımam. Biz gelen yolcuları trende muayene &- der, Kıymetli evraklarını pasaport. larına kaydederiz. Bunun da pasa- portunda 1000 İngiliz liralık çek, di- ye yazılı olduğuna göre, mutlaka bu 1000 İngiliz liralık bir çektir. Yanlış yazılmasının imkânı yoktur, dedi ve kendisinin çek ile kredi mektubunu çok iyi farkedebileceğini ilâve etti. Galip Efgan! buna şiddetle İtiraz e- derek, bu memurun çekle kredi mek. tubunu birbirinden &ayıramadığını ve kendisinin gösterdiği şeyin kredi mektubu olduğunu söyledi. O sırada tesadüfen mahkemede bulunan Merkez Bankası kambiyo). şefi Fahrettinin bu husustaki malü- matma müracaat edildikten sonra, duruşma müddeiumuminin talebi ü- zerine tetkik için başka güne kaldı. Küçükpazarda Bulunan Ağır Yaralı Adam Dün akşam saat 19 da Küçükpa. zarda Hacıkadın caddesinde meçhul bir şahıs tarafından göğsünden bi. çakla ağır surette yaralanmış bir a- dam bulunmuştur. Zabıtanm yaptığı tahkikat isi) sinde ın Fatihte oturan İsmail | oğlu Hasan olduğu anlaşılmıştır. Hasanın yaram çok ağır ve tebii! İ götürülecektir. Heyet, köprünün te- Dahiliye Vekili Faik Öztrak, bu- günkü ekipresle şehrimize gelecek Faik Öztrak Pendikte trenden inerek doğru Kartala gidecek, ora- da rahatsız bulunan yal'desini zi. yaret ettikten sonra İstanbula ge. çecek, vilâyette ul olacaktır. | Sıhhiye Vekilinin tetkikleri | , Sihh'ye Vekili Hulüsi Alataş, dün Dariilâcezeye giderek mücs seseyi gözden geçirmiştir. Vekil yarın da Bakırköye gide. akıl hastanesini gezecekti Alataş, dün akşam Sıhi rek Maarif Vekâleti, bulda 2 orta, 2 il inin açılması vali ve belediye n günlerde İs- 22 köy mek. mesaisi görülen ine şu takdirna. Vilâyetiniz alikinidi yerden Siorta, 7'E 22 köy mektebi binası inşa ettirilmiş olduğunu memnuniyetle öğrendim, Memleket maarifin şafı yolun- daki değerli mesainizi takdirle kar- şılar, muvaffakıyetinizin devamını dilerim... ve Manrif Vekili Hasan Âll YÜCEL Mualilmlerin toplantısı İlkmektep baş muallimlerinin ay-| ik toplantısı, dün İstanbul birinci| mektepte yapılmıştır. Dünkü top-| lantıda, omekteplerdeki normal ve çift tedrisata göre, evkat cetvelleri incelenmiş ve halen tatbik edilmek- te olan cetveller muvafık görülmüş- tür. Bundan sonra, kuşluk vakti ye. mek yemek itiyadının takviyesi için alınacak tedbirler etrafında görüşül. müştür. Bunun da, gerek veliler nez- dindeki gerekse talebe arasında yapı- vronazanda ile mümkin ola. —- neticesine varmıştır. Joplant — son olarak sınıfların istiap had- di üzerinde görüşülmüş, yeniden açi- lacak sınıf ve şubelerin bu esasa gö- re açılmasına karar verilmişti Bu karara göre, sınıfların talebe mikta. rı 60 ı tecavüz ettiği takdirde iki şu- beye tefrik edilecektir. Gazi Köprüsü Gazi Köprüsünün muvakkat tesel- lüm müamelesile meşgul olan heyet yarın mesaisini, bitirecektir. Hazır. lanan evrak, Nafia Vekâleti Köprü. ler müdürü tarafından Ankaraya #ellümü için tetkikat yapatken mü.) him bazı kusurlar tesbit etmiştir. Bu| kusurların ikmali şartiyle bir sene sonra köprünün kati kabulü yapıla. caktır. m müte. madi tamiratı için bu seneki bütçeye 100 bin lira koymuştur. Gazi Köp rüsü yeni olduğu ve henüz tamire ihtiyaç göstermediği için bu para münhasıran Karaköy köprüsü için sarfedilecektir. Bu para İle köprü. nün dubalarından bir kısmı tamir e. dilecek, Karaköy cihetindeki avak- ları da bir miktar yükseltileçektir. Bir Adamın Kolu Koptu Makinist Ârifin idaresindeki 17 numaralı banliyö treni Ahırkapıdan geçerken, Erzurumlu 21 yaşında Ka. ramana çarpmıştır. Karamanın sağ kolu lokomotifin altında kalarak, dirseğinden kopmuştur. Yaralı Cer. rahpaşa hastanesine kaldırılmış, tah- meyi göndermiştir: İ dahilinde yakın| 5.3.9410 BİEN Bugün Şehrimize Geliyor müdürlüğünde Vali ve Belediye Reisiyle şehrin sıhhat işleri üze. rinde de bir müddet görüşmüştür. Behçet Uz'un ziyaretleri Şehrimizde bulunmakta olan İz- mir Blediye Reisi Behçet Uz, dün de Lütfi Kırdar, ziyaret ederek görüşmüştür. Bugün sant 14.30 da Ticaret O. dasında Behçet Uz'un da iştirakile | İ bir toplantı yapılacak ve 1940 mir Fuarına iştirak meselesi gö: şülecektir, İlelediyeyd, Otobüsler Takdirname Gönderdi | İçin Dört Teklif Yapıldı Belediyenin otobüs mübayaası için açmış olduğu münakasa müddeti bit miş, dün daimi encümende taliple. rin teklifleri açılmıştır. Şimdiye ka- dar otobüs mübayaası için yalnız dört firma müracaat etmiş ve tek- liflerini vermişlerdir. Bunlardan ü. çü İnigiliz, biri de Amerikandır. Bu firmaların, takdir edilen fiyatlara iki İmisli fiyat teklif ettikleri görülmüş. tür. Tekliflerin tetkiki bugün ikmal edilerek netice bugün Vali ve Beledi ye Reisine bildirilecektir. Otobüs mübayaasına fazla talip çıkmamasının sebebi, hem bharlce para çıkarmak, hem de otobüsleri bulundukları memleketten çıkarmak müskülâtı yüzündendir. Hattâ İzmir Belediyesinin de Almanyaya sipariş ettiği otobüslerden 40 1 İzmire geti. rildiği halde 13 ü Triyestede kalmış. tır. Bunların İstanbula celbine im- kân görülmemektedir. Otobüs komisyonunun faaliyeti Belediye otobüs komisyonu bugün öğleden sonra toplanarak otobüsçü- lerin son tekliflerini tetkik edecek. tir. Otobüsçüler, yaptıkları teklifte yedek parçaları ve makine aksamı nın pahalanmasından ve bir de ben.| firma çinili ia Mai stobüs fiyatlarına zam talebinde bulunmuşlardır. Bundan başka Fati- he kadar giden otobüslerin Edirne. kapı ve Eyübe kadar gitmelerine mü. saâde edilmesini istemektedirler, Yeni Radyo Kanunu Projesi Münakalât Vekâleti, şimdilik rad- yo kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine lüzum görerek, ye. ni bir kanun projesi hazırlamıştır Yeni projeye göre, yani radyo 8- İlan bir kimse, 16 gün içinde P.'. idaresine müracaatla ruhsatname almıya mecbur tutulacak ve senelik radyo taksiti de biri Haziranda, di- geri birincikânunda olmak üzere İ. ki seferde tahsil edilecektir. Muayyen ödeme zamanlarından sonra alınan radyoların ücretleri ruhsatiye müddetinden bir ay sonra. ya kadar tediye edilmiş olacaktır. Tesisatın: kullanmak İstemiyenler, P, T. T. idaresine müracaatla maki- pelerini mühürleteceklerdir. Muayyen müddet içinde taksitlerini vermiyenler, P.T.T. k daresinin tahriri tebligatı üzerine| taksiti yüzde on fazlasile ödeyecek- ler. Eğer yine ödemezlerse, bu sefer taksitler iki kat fazlasile alinacak ve mal memurları bu paraların tahsi, edeceklerdir. Maltızda Yandı Ferlköyde Batı caddesinde oturan Şerife, yaktığı maltızın üzerine düş. müş, muhtelif yerlerinden ağır su- kikata başlanmıştır. bası şartlar ve kayıtlara tâbi imiş, mo- 4ör kuvveti filân tahdit edilmiş bulunu- yarmuş, nereden malümat alabilirim? € — Liman hanında mıntaka iktisat mOdürin#üne müracaat ederek malüimat alabilirsiniz, . 8 — Her vatandaşın ankert vaziyetini nüfus tezkeresine kaydettirmesi hakkın- da Başvekâletin bir emri var, bu emir mükellefiyet harlelne çıkmış olanlara da yamli midir? Ç — Askeri bahisler etrafında mali- mat vermekte mazuruz, mensup olduğu- nuz şubeye müracaatla malimat alabi- Trim. rette yaralanmıştır. re ape şehre Edienekapıdan mu yokum Yedi kuleden mi girmiştir? C — Ne Edirnekepidan, ne de Yedi- kuleden girmiştir. Şehre ilk girenler Fatihin askerleridir ve bunlar Topkap ile Edirnekapı srasındaki şimdi “Sulu- kule” kapısı denilen kapıdan şehre gir- mişlerdir. Fatih, malyeti ile birlikte şeh- re Topkapıdan büyük bir alayla ve me- rasimle girmiştir. Ordu sancağı da Pa- #hle birlikte bu kapıdan şehre girdiği için Topkapıya ayni zamanda Saneek kapı da denilir. Fatihin İstanbul kapı- larını dövdüğü toplarda kullandığı tee güllelerden ikisi de bu kapının iki tara- #mdn bulunmaktadır. radyo | linde, tahsili emval kanununu tatbik | Zeytinyağ İhracatına İzin Verildi İzmirde iki gün evvel zeyt ih mn şehrimize gelen habe; İbu mıntaj yeniden ba etmektedir. Bürhaniyeden külliyetli miktarda Pirinç ve y İlik zeytinyağı yüklenmektedi İyemeklik yağların kilosu toptan 52 | isuruştan satılmıştır. Dahili piyasa, in normal keliteler 42 kuruştur. düşmemesi için Ziraat Bankası mühim miktarda zeytinyağı mübayaa etmektedir. Piyasalarda ihracat normal olarak devam etmektedir. İngiltereye beş vagon tiftik gönderilmiştir. İtalya ve Fransaya yüz bin liralık fındık, deri ve tütün satılmıştır. İtalyanların manımızdasi aldıkları torikleri işle. dikten sonra Varna yoluyla Alman. yaya gönderdikleri haber verilmek» tedir. İtalya ile yeni yapılan anlaşma &. zerine piyasamıza yeni teklifler gel. mektedir. İtalyan tüccarlar aldıkları permiler üzerine memleketimizden külliyetli miktarda mazı ve haşhaş tohumu ve kireç mürekkebatından istemektedirler. Fransa ile de mani. fatura, boya, yünlü mensucat gibi maddelerin memleketimize (ithali için tüccarlarla Fransız fabrikaları arasında hususi bir anlaşma yapıl. mıştır. Bu anlaşmayı yapan Türk tüc çarları Paristen şehrimize dönmüş. lerdir. İhtikâr komisyonu toplanıyor Bir müddettenberi toplanmıyan ihtikâr komisyonu yarın toplanacak- tır. Komisyon milli iktisadı koruma kanununun hükümlerine göre, şehri. va alınacak tedbirleri görüşecek. Esnaf teşkilâtı icaret Odasına bağlı bulunan es- | birlikte tearet mıntı ne raptedilmiştir. Esnaf bürosunun bundan böyle bütün muameleleri mıntaka müdürlüğünce idare oluna. caktır. Dün getirilen eşya Amerikan bandıralı Exmort vapu- ruyla dün makine aksamı, madeni yağ, radyo ve aksamı, otomobil aksa- mi, pamuk mensucat; Yunan bandı. ralı İrene vapuruyla da Dizel motğı aksamı gelmiştir. DENİZLERDE : Pirina Şiddetlendi Karadniz ve Marmaradan sönra Akdenizde de fırtına (o başlamıştır. Fırtına bilhassa Karadenizde şidde- tini arttırmış, yolda bulunan bütün vapurlar limanlara iltica etmek mec buriyetinde kalmışlardır. Vapurların işliyememesi yüzünden iskelelerde ticaret eşyaları birikmektedir. Bu a rada Giresunda da 208 çuval fındık | vapur beklemektedir. Manisadan Bandırmaya kadar olan İmıntakaya çok kar yağmıştır. Bali kesirde karın fazlalığı müstahsili memnun etmiştir. Bu havalide nadi- ren bu kadar fazla kar yağmaktadır. Her yağış senesi mahsul bereketli ol. duğundan dolayı köylüler sevinmiş. lerdir. Zonguldakta üç gündür kar yağ. maktadır. Denizde fırtına vardır. Almanyadaki Gemilerimiz Almanyada inşa edilen yeni gemi leri tesellüm için giden ve evvelki gün avdet eden fen heyeti hazırladığı raporu dün Denizyolları umum mü dürlüğüne vermiştir. Tesellim işinin sekteye uğramasına denizlerdeki em- niyetsizlikten başka Almanların ser. best döviz istemelerinin de sebep oL | #uğu bildirilmektedir TAKVİM 5 Mart 1940 SALI Gün zi (Kasımlı) Rumt 1356 Şubat: 21 2 18.05 4.50 3 Bine ay Arabi: 138 Muharrem: 25 Güneş: 623 — Öğle İkindi: 15.38 — Akşam: Yatsı : 10.33 — İmsök:

Bu sayıdan diğer sayfalar: