18 Temmuz 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEDELİ Ecnebi 1 sene “2206 : Ay 809 Ay sw » Miletleraramı sa Uühadına dahil olmıyan memleketler abüne bedeş deli müddet 30: 18,9, 35 yiyaç vap İçierma karuşluk pul ilş Hizimdir. Aciz ve Kıskançlık | Tezahürü 1 Di #abah güzetelerinden An” a kurşı mülecaviz bir edâ : - pimi a Gazete namına bu edâyı ta- iz wharir, hayretle karşılamak- end şu si, salır- “— Hüküm, “İ güzele süyfalarını in- ir, yo bütün anzeteler sabah gaza itleri halde, yulmz bir etiğe bap esİnİN eski harminde xrar me EX bir hayretle görüldü. İşin isi peki İsrafı şu Bu oyunu ya- sayfaların“ SİĞİL arkadaşları aranda, pk İD AZA alası kararında müz- liyan gaze eÜlmesi için imza top- müsağe tedir. Hüsümetin bu oyuna dair gp memesini bekliyoruz.” #CİD bir haset öt, araldığı ye anlatan bu yüz, bu ğin 1 me iç leket meselesi sünl Evvel Yarak devam edip gidiyor. © muharrire bu satırları yaz- i ve e MSlenee anlamak istemedik- eri basi al tamamen tahrit etilkleri basit na faa bildirelim. Gazele si in kanun maddesi — Sayfasının ebadı 0.42X0.58 se ii Satbı 0,2438 murabba set, dört ee Yük olan gareteldr, gün- Bir, <Oladan fazla çıkamazl: tarap min #badı, yukarıdaki mil dan gazı, © olanlar, eünde altı sayfa- va Dözredilem erleri yla adedi "a cbudı üzerinde $ “TAN” ın yaptığı çok| lar «budından fe- iü rek, nite sayfa çıkmakt, İbarettir. Nitekim, önler Ağ rte Ve başlarında seter olanlar, bareketindeki tereddüt © kavramak Bi ta meşruiyeti etmemişlerdir. me, bende diğer ariza imzalsttığımız kdığıt- TE SİİR yazılıdız; Koç olduğu tapıinasyon heyetinin yermiş Tevtniuz gaye Karatına ba ederek 16 ye a gününden itibaren , owkilinde intişar edeceğiz!” i a rülüyor ki, “TAN” ezim 4pak taahhüdü altna girmemiz, am €s83" ölçüleri içinde dav- ocağını bildirmişti. Ve hareketi de, rna — renmen verdiği söğe Akarı değidir, Bek “Tang Sayfa olarak Yüzde böyle yapinayıp da dört ia em ya bize leca- ii e misel b AB İçine rığınmak zeri inde ke Çünkü © gözetenin sayfa eba- ni a büyüktü, Nite- di AN” Bibi alta say. bü e gir ettiği güzlerde, sayfa- hş MliZI sayesinde, mündereceti sok fazlaydı. Pakat bu vas enin menfsatlerine uyduğu M ekonomi endişeleri etin kâğıt fictisat etmek yar, #öyfalarırın eba- m bile geçirmi- Bile çi Bözterdiği mt Bike ve bitiz- vatani endişeyle (1), o zaman. İ arasındaki ? z veremiyoruz. uyarak Böyünu a; — olarak intişar etmesine ne mâna vak, İ Va, Misin, büyün davra b ediyae Kurumun müd MMIYA tecavüzü hale edebileceği bi Yari, da, be hükmet e er Ayrı devrünmadığınız, ne Mes er Ne de hali aldatmadığı— bir oyun yapmak denez- bu derece x- Ya Ve tecavüze uğrayı- © Yazla tedsniğ ts eren nokta, bu döpn. ikide birde, küçük men- hestpların, Grtaya bir vatan, mij- meselesi müskesile sür- ine ade etmemesi Mzım ge- Helle gn Yekta da, ker zaman hür- tsi farz sayılan bu kelime- irde, bu şekilde istismar i ela aralruş bulunan dir. Halpu Gün olmayan terbiyesi. Malmamayız, PİM, Türk matbuatında miami temehni ettiğimiz şey de buh Miçbiz Teni her zaman geçebilir. Jaman, memlekete, buhrayı Kadkr sarar ete, terbiye İ Hasat timesut hava meydanını biraz geçtikten sonra oto. mobil sağa dündü. Tepeyi aştık- tan sonra geniş bir tarlada, “Bi. çer döğer,, makinesinin çalışma. sını seyre başladık. Tarlada ba- şakler, makinenin çalıştığı yerde birdenbire sap haline geliyor Makine bir yaylı araba süratile ilerliyor, Bu ilerleyiş ânında ba. şak biçiliyor, ambar gibi bir yer- de dövülüyor, ondan sonra kal, burlara gidiyor, eleniyor; sa- man arkaya atılıyor, ta- peler de kaldırıcı cihazlar vası- tasile depoya akıyor... Bir kolun haereketile depodaki buğdayı bir. denbire çuvalların içinde görü- yoruz. Bu hareketlerin hepsi bir dukika bile sürmüyor. Koştuk, makine harekette i. ken üzerine fırladık. Makine ön- de bir traktöre raptedilmiş, Trak törü bir adam kullanıyor. Maki- nenin üzerinde bir makinist, bir de muavini bulunuyor. Bir ya. rım saat içinde çuvallarla buğ. daylar yanyana siralanıyorlar, akinenin üzerinde geniş ha- M sır şapkalı, on sekiz, on dokuz Yaşlarında, sarışın o mek. tepli bir genç kız duruyor. Ma. kine fazla gürültü yaptığı için, bağırarak sordum; — Adınız ne? — Engin Tüzün. — Talebe misiniz? — Yüksek Ziraat Enstitüsü stajyerlerindenim, — Niçin bu mesleği intihap et- tiniz? — Memleketime bu sahada daha faydalı olacağımı düşün- düm, onun için... — Nerelisiniz? — İzmirliyim. — Orada araziniz. falan var mı? — Var, işleteceğim. — Kaç sene okuyacaksınız? — Ben bu sene Enstitüye gir. dim. Bir sene bu makinelerde stajyer olarak çalışacağım, ön- dan sonra üç sene de Enstilüde okuduktan sonra, ziraat mükhen. disi olacağım. — Stajyer olarak sizin gibi kaç kız talebe var? — Altı kişi, Erkek arkadaşlar köombineler hesabına Niğde, Po. Jatir, Ergazi gibi mmtakalarda çalışıyorlar. Biz de burada, bu makinelerde çalışıyoruz. Yine bu kısa muhavereyi ik- mal edinciye kadar tarlanın biri bitmiş, diğerine başlanmıştı. Nu. man Kiraç: — Bir makine, bin ailenin işi. ni görüyor, dedi «krar otomobile bindik. Makinelerin köylü besabi- na çalıştığı yere, Ergazi köyüne gittik, Görülecek şey: Bir tarafta pa. rası olan muhtar, tarlanm hesa. bni bu akşam görecek. Diğer ta- rafta fakir köylüler harman yap mak için tarladan harman yeri. ne taşımak üzere kağnılara bas Mümkün olursa onu Bütün mahsulünü 3 ay yerine, 3 santte kaldıran köylü, muharriri mize memnuniyetini anlatıyor Ankara Köylerinde Seferberl Nasıl Başarılıyor ? — YAZAN Emin Karakuş Buğday ambara böyle akıyor şakları yüklüyorlar. Köylü, kağ- nıyı harekete getirmek için ökü. zü bir dürttü: — Deh... Gıcırtılar arasında kağnı bare. ket etti. Biraz uzakta Dizel mo- törlerin sesi geliyor... Tarlasını (o biçtiren muhtarin yamna yaklaşarak sordum: — Bu tarla biçilmeğe ne zâ- man başlandı? — Biraz evvel. — Ne zaman bitecek” — Biraz sonra. — Kaç dönüm var? — Bilmiyorum, elli, altmış dö. aüm var. — Dönümünü kaça biçtiriyor- sun? — Dönümünü değil, kilosunu seksen santime, “ Hesap, kitap ettikten sonra devam etti; zi — Yüz kuruşluk buğdayıma, on üç kuruş masraf veriyorum. — Kârlı bir iş mi? »— Ne diyon Beyim, tabii kârlı. — Evvelce nasıl yapardın bu .şi? — Onu hiç sorma. Bir dönüm yeri iyi bir ameleye altmış ku. ruşa biçtirirdim. Boğazı da bana ait olurdt. Bu iş aylarca sürer, İşlerimiz biterdi ama, biz de be- raber biterdik. — Bu seneki mahsul nasıl? — Bu sene çok iyiyiz şükür. On senedenberi böyle olmamış. tı. Bu sene, geçen seneye naza. ran iki misli fazla mahsulüm var. — Bu tarladan ne kadar elde edöceğini tahmin ediyorsun? — On beş bin kilo kadar bi şey. — Ondan sönra — Ondan sonra yarın veya ö- bür gün pazara. JAN İM yn vi Mİ) | disinin o. wv. ıgı — Sizinkiler hangisi? — Orak, döven, bizim üâletle. Timiz, Numan Kıraç gülerek muka- bele etti: — Sakın bayanını da değiştir. | meyesin, Hep beraber gülüştük Köylü memnun, Adeta rüya görüyor gibi bir hali var. Eker. ken ne sıkıntılar çektiği bu tar- lanm, böyle birdenbire ortadan kalkması, onu hayretler içinde bırakıyor. Hattâ biraz da üzülü. yor gibi bir şey, Bu sırada yanımıza başka köy den bir köylü yanaşıyor. Selâm vererek diyor ki: — Beyim, benim ve bir de bir arkadaşımın iki yüz dönüm ka. dar bir tarlamız var. Bunuda biçer misiniz? Numan Kiraç cevap veriyor: — Çok âz bir şey. Bu bizim i- çin birkaç saatlik bir iş. Köyde başka biçilecek tarla yok mu? — Var Beyim. —E. İşte onlarlada anlaş. Biraz daha fazla olsun ki, köyü. müze kadar geldiğimize değsin. — Arpa ile buğday arasında fiyat farkı var mı Beyim? — Yok, ayni fiyat. — Kaç kuruşa? — Kilosu seksen santim. Köylü bir durdu. Elini şakağı. na koyup, bir düşündü, Memnun. Gülerek ayrıldı. — Yarın gelir haber veririm, Beyim, dedi, pe köyünde çalışan üç stajyer erkek talebe İle de konuştuk. Birinin elinde du. kine kataloğu, makine defteri ve birde katalogdaki ingilizce seçemediği kelimeler için ingi. lizce bir lügat. Tarla, stajyer talebe için bir lâboratuar hâlinde. Okuyor, tat. bik ediyor. Öğrendiği şeyleri defterine not alıyor. 5 Bu makineler yok iken talebe. nin stajı da tabii o kadar mü. kemmel olamazmış. Fakat bu. gün her türlü noksanl, edebilmek imkânı da temin edil. mis oluyor. Ergszi köyünden ayrıldık. Yol. da asizlta çıktığımız zaman, beş “döver, biçer,, makinenin önü. müzden ilerlediğini gördük. Numan Kıraç sordu: — Nereye, nereye? z> Balgat köyüne, Balgat kö. ine, ASKERLİK İŞLERİ : Şubeye Davet Eminânü As, Şubesinden; Yedek Btihkâm yüzbaşı (330 - C 5) kayit No. Hamza Remzi oğlu 1309 do- dumlu Reşit Ökçün kısa bir zamanda anımızda duran ihtiyar bir | subeye müracaati ilân olunur. köylü de söze karıştı: *. Şubemize 8/1486 sayıda kayıtlı emek- — Bu makineleri gördükten | ii 6'nci sınıf tüfekçi (327 - 18) Süley- sonra bizimkiler gözümden düş-| man oğlu Recep Aytaçlınn çok acele tü Beyim, dedi. ran üç kitabı alarak baktım. M şubemize mürâcasti, kese sokulan bu sevimli gece Sofyadaki bi gazinoda başına 4öY, gittiği bu gazinoya M tat elinde bastonu ile gitmiştir. Sefirin meraklarcıdan biri de baston mmektir. O gece, arkadaşlarıyle beraber gayet hoş bir vakit vakit evine getir, ver birer telefon eden sefir hepsine ay. ni suali sorar: l mü? Dün gece kaybetmişim, olmadığını, fakat bu kadar üzülmesine de sebep olmadığını bu bastonun onün için hususi bir kıyme, bir kılıç vardır. Yani baston sadece bir kılıca kıleflie etmekte: ka bir bastondür. Avusturyada çok iyi Başvekil Dolfus Hediye etmiştir. Böyle, e hiç bir yerde midini kesmek üzere iken telefon ça, lar. Arkadaşlarından biri yahu, der, ben demin böyle bir havadis sefırın Bastonu - Şoförlere Dikkat - di r, Her hemen her memleketin büyük adamıyla arkadaşlığı varı selirin geçen e bir vaka gelmiştir; O gece bir kaç arkadaşiyle beraber Earle bermi. biriktir. geçiren selir geç Ertesi sabah bütün arkadaşlarıma bi. — Yahs benim bastonumu gördünüz Arkadaşları biç bir şeyden haberleri bir bastondan bir ağını söylerler, Fakat sefirin kederi büyüktür. Zira Bir kere bu bastonun içinde ir. Böylece anti, Saniyen bu bastonu selirlik ettiği sıralarda arkadaşı olan merhum sabık ce manevi bir kıymeti vardır. Bütün gayretine rağmen bastonunu bulamıyan sefir artık $. — Senin bastonunu dün gece bir sen görmeden pardesünln içine, koluna tak, #aştık, Sem farkına varmadan tazıdın. Fakat kesenin içindeki ktlcı gazinonun plâjmda döşürmüşsün. Bunu bulan za. Mta şirdi harıl harıl dolaşmakta bu ecnebi kılıcını kimin taşıdığını, bu işte bir kast olup olmadığını aramaktadır. Biz şaka yaptık, işin ba safhaya girece, ini hiç düşünmedik. Artık sen çaresine bak, Ve sefirin söz söylemesine sıra ver, meden telefonu hemen kapatır. Bir sn için şaşıran sefir hemen pardesüsünü arar ve hakikaten bastonunu da orada bulur. Kılıç ta sapsağlam yerinde dür. Trende Bir Muhavere telerini geçirm. gahiplerinin mülk ridir, Benzin depolarının duvarlarında Şa tevhal rasizelinmektedi “Şoförlere dikkati” * Trende Bir Muhavere Ss olyadan İstanbula gelmekte olar trende iki kişi arasında şöyle bir mühavere geçmektedir. İhtiyarı genci- ne: e mâni olmak garaj m vazifelerinden bis motörlerden beriim kadar &n- Tıyamazsınız. — Öyle mi? &vet, ben Norveçten geliyorum ve orada gece gündüz motör sesi dinledim. Gevç sesini çıkarmamakla ve müte- bessim bir suretle dinlen tedir. Tam yarım sant motör ve tayyareler hakki da muhatabırın kulaktan dolma malü- matını dinliyen genç sonunda giyei Bazik bir tavırla: — Çok teşekkür ederim, demiştir. Bunlarin hiçbirisini bize Ameriikndaki tayyarecilik meklebinde öğretmediler. Üç senelik pilotluğum esnasında da ben bu vakalara rastgelmedim. Melürasti- nizdan istifade edeceğim muhaklsktır. Zira ben İngiliz fayyure kuvvetlerine işlirek elnek üzere şarka gidiyorum. Bunu söyliyen genç, Amerikanın Bulgaristan getirinin oğlüdür ve ken- dlsi fevkalâde bir pilot olinnkla meş- hurdur. Bugünkü Bulmacamız O Lİ SOLDAN SAĞA; 1 — Amik - Bir Füzgür. 2 — Takım - | maktadır. İşin yakadan ibaret olduğunu | Yışamaktan emir. 3 — Afrikadadır - anlıyan sefir simdi bu hikâyeyi gülerek | A9. körler. 4 — Ayının evi - Ezan anlatmaktadır, , . Şoförlere Dikkat ! on birkaç aydenheri benzin ös İngilterede vesika fle satılan maddeler arasmdadır. Otomobilini ga- Taj önünde durduran şoför, uncak vesi- ka gösterdiği takdirde muradına ere- bilir. Bütün bu tedbirlere rağmen lüzü- mundan farla benzin serfolunduğuna gören, hükümet, tahkikot | neticesinde ortalıkta sahte vesikaların dolaştığım görmüştür. Bilhema, gece, karanlık» tan istifade edenler pek çoktur. Şimdi garajda çalışanlâra hususi e- mir verilmiştir. Bu erire göre, bunlara hakiki vesikaların srkasına konacak Kirli bir işaret gösterilmiştir. Büfün ve» sikalara dikkatle bakın şoförlerin suh- okunan yer, 5 — Bir nehir - Cemi edatı. 8 — Bir sefahat yeri - Köpek. 7 — İren kralı - Avrupada bir nehir. 8 — Öbür dünya - Şart edatı, 9 — İçki bardağı - Pislik. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Etin üstündeki gar - xörmer ? — Mahsul - Kiymet. 3 — Afrikadi dır - Bir erkek ismi. 4 — Sicim » Emir « Bir nala, 5 — Mesafe ölçü: Yol. 6 — Kenar, canip » Kemik değil 7 — Bir yarımada, 8 «- Yemek - Kabul etmemek, inkâr - Bir nota, 9 — Anne - Geniş değil, Li DUNKU BULMACAN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ SOLDAN SAĞA: 1 — Gaga - Asri. 2 — Ev « Şen - En 3 — İkruh. 4 — Pek - Ala, 5 — Er - Ren. 6 — Ara « Aş. 7 — Meram. 8 — İp-Sır-ALO —Fi- LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ Dişlerden Gelen Rümatizma Müzmin rümatizma hastalığının en son moda şekli dişlerin çürümesinden dolayı vücudün başka taraflarında meydana çıkan ağrılardır. Bu moda, tabii, en meşhur diş hekimlerinin va, tanı olan Amerikadan çıkmıştır. Ora. daki hekimlerden bazılarının rivayeti, ne göre, müzmin o rümatizma ağrıları daima dişlerin çürümesinden, öyle ol. masa bile ağasi içinde bir hastalıkta ileri gelir ve rümstirma ağrılarma ti. tulan her in, dişlerinin hep. siri söktürüp ağzını iyice —yâni be. kimce— temizletmelidir.. Mürmin rü. matizma ağrılarından kurtulmanın €» mübim şartı budur. Zaten, çürük dişler kadar çok değil, se de boğazda, burunda ve Kulaklarda: ki hastalıklar da rümatirma ağrılarını sebep olurlar, Bilhassa bademciklerde bir iltihap bulunduğu vakit, yahut ba. demcikler şiştiği vakit, hele onlardan izinin üzerinde çıban olursa rümatiz. ma ağrıları meydana çıktığı çok olur. Bühların da hepsi mikroplu rümetir. malarm arama girerler, Dişlerde ya, but boğazda çıban o çıkmasına sebep olan mikrop —en çok defa istreptokok mikrobu maisallarda da orümatir. maya sebep olur. Bu mikrop, yahut dişlerdeki hastalığa sebep başka mik. rop, İyice ayırt edilerek onunla bir a. st yapılır ve rümatizmalı hastaya şe. rmga edilirse ağrılar da kuybolur. Ağızda ve boğazdaki mikreplarm rümatizmaya sebep oldukları anlaşı. hınca, hazım cihazının daha aşağı kı sımlarında © yerleşen o mikropların da rümatizma — yapabileceklerinin düşü. sülmesi tabiidir. Onun için, Amerika. da meydana çıkan modadan sonra, şimdi, ince ve kalm barsak iltihapla, rine, bilhassa apandisit hastalığın karaciğerin safra yollarındaki iltihap. larin da rümatizma ağtdarmı seber olabilecekleri ber yerde kabul edilir... Fakut barsaklarda yüzlerce çeşit ve milyarlarca sayıda mikroplar arasın. da iltibaba seböp olan mikrobu ayır etmek pek te kolay olmadığından orn bulup aşı yapmak ta güçleşir. Buna karşılık © uzuvların birinde yerleşen ve rümatirma. ağrılarına sebep olan müzmin iltihabı tedavi etmek zaruri. dir, Tenasil uzvunda marifetlerini sex dana çıkaran gonokok mikrobunun rü, matizma ağrıları yapması da buna benzer. Onun diz kapaklarının birinde yahut bileklerin birinde hâd rilmatiz mâ yaptığını çok İimseler bilir, fakat tenasül uzvundakl hastalık müzmin bale geldikten sonra müzmin rümatiz. ma ağrıları yapabileceği pek az hatrı gelir. Haluki insan müzmün rürmatizma ağ, sularına tutylunca, daha önce geçirdi. ği hastalıkların hepsini hatırlamalı ve onları, kendisini rümatizmadan tedavi edecek olan hekimine söylemeliir. $ kâyete sebep olan ağrılar. vüculünür. bir tarafında gizli kalmış bir iltihabın neticesi olmak ihtimali çoktur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: