5 Ağustos 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

5 Ağustos 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5.8.9040 AĞUSTOS 1940 ONE BEDELİ Ecnebi . 1 sene 2809 Kr. . SAY 80 * . BAY s0 tay 39 Hası posta Jitihadına “İmiyan memleketler için bedeli müddet sırssiyle | 35 liradır. Abone be- İndir. Adres değiştirmek iltüir, Cevap için mektup- İV kuruşluk pul iâvesi lizımdır, Yİ İİ © Bir Karar mize göre, ufacık sermaye Milmiş piyâzcı, köfteci dük- İİ lenen hepsi kapatılacaktır. İ | dükkanlarda satılan mevaddı İcin midesini bozmaktadır. dinlar, sehrin turistik gür M etmektedir. gilikçe artan bu dükkân kontrol altında bulunduru- ensiz. D.bunlardan hiçbirisine #t- değiliz. Fuket, bu dük- İnel, şehirde mevcut bulunan Mmaehsulüdür. Dışarıda ye- Merburiyetinde bulunan ve- ik Soğu, kezelerine en uygun İN ufak dükkânlarda bulmak» Ve bu dükkânları, büyük 10- etmeleri, çok tabildir inden değil, imkdnsizlıkim- İU dükkânlar kapatıldığı tek- ne yapacaklar? * bizi tatmin edecek bir cevap rkdnsızlığı da göstermektedir Mâtım gelen şey, © dükküm- tdan evvel icap eden teğbir- anından ibarettir. Belediye, v5 lokantam gibi müesseseleri, Yacmı kurşılıyabilecek #nik- Sbindan, mevcut küçük dük- I üatirsa: bugün oralarda ka- «İöyüran birçok O vatandaşlar, i i şüşiracaklardır. #9h, bekleriz ki, halkın mide- dan karumak gibi gâya- Ür hüma niyetle alinan bu çok baklı şikâyetlere yol > bir buhrana sebebiyet ver- Öl gehrinin manzârasını ber. Bir hale sokan bir çok mesnez Su mahut duvar afişleri de Yer almaya başlamıştır, İ çok büyük bir zevksizliğin k, © ba afişler, Türk dilini de (İL bariz hatalarla doludur. Afişlerin yapıştırılmadığı, asıl, ir yoktur. Bu yüzden, yebrin lerinde duvarlar, kırk yamalı birer dilenci manzarası ef. , davar afişlerinin muayyen şartlara tâbi tü. eek basit bir alüka ve himmet. hergün biraz daha berbatla. Mlnlerının artık gözlerimizi â. a başlıyan çirkin manza, Kamaz mı? UK UN SÜ çar- giderken, sol koldaki » Gükkâninn önüdefi. İ kadar kalabalık oluyor. evvelâ buradan bir ip tex * olan sonra fırına gelip dakika sonra çıkacağını Hi Beklemeğr başlıyor. İlay ararmda insan bazan g0- olduğu kadar da ser sah- iten gür, yaşı bir Kadın aldığı bir parça buz İskemlesinin üzerinde bir bağdaş kurmuş olan | 9lar ona da “Kırk dâklka İM verdi. İhtiyar, çammAcar N Buzdan veyü ekmek- İN da etmek icap ediyordu. Kz uk kadar kalar buzu kal- İrlatiı, Orun ipi ile ek- © Boynunu büküp fırındın 4 İL Sebinde veya çantasında ip ig, ire, Üsküdarm yabancısı i ön biliriz, Çünkü bu ka- a, İt, Vek yemekten de süratle “en ederim soym kayma» b vw “eğil PROPAGANDANIN İNCE ŞEKLİNE BİR MİSAL Aleyhte Bulunmak Suretile Lehte PROPAGANDA imdiye kadar yapılan pro. Pagandalarda bir adamı, veya eseri, doğrudan doğruya methetmenin menfi tesir yaptığı, propaganda, diye omuz silkip atıl. dığı görüldükten sonra, Alman propagandası yeni bir taktikle or- taya çıktı. Güya aleyhine yazıyor. Muş gibi, bazı hafif Küsurları or. taya koyup, esas divanın müdafa- asını ve reklâmını yapmak... Rauschning de, “Hitler Bara Dedi ki... eserinde bu taktiği kul. Janmıştır, Kitabı gayesi, Yitlerin bir superman, bir dâhi olduğunu, hâdiseleri evvelden gördüğünü ve birer birer tatbik ettiğini göster. mek, bu suretle efkârı umumiye. lerde bir hayret, takdir ve korku uyandırmaktır. Bu kitabı başından sonuna kadar okuyan bir adam, nasyonal sosyalizmin nazariyeleri. Me, siyasi gayesine taraftar olma. sa bile, Hitlerin azametini, büyük- lüğünü, kudretini, görüşteki İsa. betini teslim edecek bir vaziyete düşürülmektedir. Hitler bu fikirlerini Oyalnız Rauschning'e söylemiş değildir. “Kavgam,, İsimli kitabında yazdı. ğı gibi, senelerce konferansların- da da bu sözleri söyleyip durmuş- tur. Bu siyasetin ideolojisini ya. pan Rozenberg de, senelerdenberi kitaplarile bu fikirleri yaymıştır. Şimdi Rausehning bu kitabında, bu fikirleri bir daha tekrar ede rek, realitede bu fikirlerin nasil sürat ve kudretie tatbik edildiği. ni gösteriyor. “Büyük bir adammn isteri nöbetleri geçirmesini, leh- te de, -aleyhtede tevil “etmek mümkündür. Her büyük adamın fizyolojik, psikolojik O zaafları, hastalıkları olabilir. Fakat bu zaaflar, yaptıkları eserlerle mu- köyese edildikleri zaman gölgede alırlar, Bu kitapta da Hitlerin kusurları, yaptığı işin muvaceho. sinde bir hiç mesabesindedir. Bu sebeple bu kitabı, aleyhte yazl. rmş bir eser olmaktan ziyede, lehte yazılmış, bilhassa muayyen fikirleri yaymak emelile yazılmış bir kitap olarak kabul etmek mec- buriyetindeyiz. itlerin Rausehning'e söyle. diklerine taraftar ol meselesine gelince; bu da tel ye bağlıdır. Hitlerin dünyaya ve- receği yeni nizamı kabul edenler İçin, bu sözlerin her biri birer in &i tanesldir. Bü nizamın insanlığı esarete götüreceğine, bütün Av. Tüpayı bir tek millete hayat sa yapacağna, yıkılacak bir emperyalizmin yerine, daha kor- kuncunu getireceğine kani Olan. Jar için bu fikirler; aleyhte yazıl. mış fikirlerdir. Fakat yaldızlı pro- pagandalarla fikirlerin zehirlen. diği bir devirde bu kitabın ve bu fikirlerin geniş kari kütleleri ara- sında hasıl bir tesir yapacağı pek kestirilemez... Ancak bu fikirlerin hakiki mahiyeti tebarüz ettiril. melidir ki, okuyanlar hakiki mâ. pasını anlıyabilsinler. Bu kitabı okuyanların serbest bir fikir edi- nebilmeleri için, kitaptan bazı par çaları alıp, karilerin gözleri önü. me sermeyi faydadan hâli bulmu. yoruz. Nasyonal sosyalizmin iktidar mevkiine geldiği ilk günlerde, Hitlerin de bulunduğu gizli bir iç- timada, mütemetlerinden Darrö. nin, Almanyanın hayat sahası, veys Şark siyaseti hakkında söy- lediği şu sözlerin altını çizmek lâzımdir: “Geçen harpte inkişafa başlıyan, kü. cük devletlerin — birleşmesi siyasetine kuvvet vermeliyiz, Moravya, Avastut. ya, Bobemya, büyük birliğie içine gi. receği gibi, vesayet altında yaşıyacak küçük devletler de Büyük Alman İm- paratorluğunun İsikeletini teşkil ede. eeklerdir. Baltık (devletleri, Polonya, etnografik hatlarla o şekilde çizilme, lidir ki, Baltığa çıkacak biç bir yolları kalmamalıdır. Daha büyük bir Macs. ristan, Yugoslavya ve ondan ayrılmış Horvatistan, küçülmüş bir Romanya, müstakil mmtakalara ayrılmış bir Uk. ranya, Cenubi Rusya ve Kafkas devlet, YAZAN Sabiha Zekeriya SERTEL Teri, Reich birliğinin istikbalini, Büyük Alman kuvvetini teşkil eden bayat sa- hâlarığır, Şimali Şarkide Finlânda, Ce. mabu Şarkide Gürcistan, ve Gruzia da bu bi e dahil olacaklardır. Bunlar bir tek orduya sahip olacaklar, ticaret ve paraları müşterek olacak, harici si, yasetleri de bir olacaktır... . Ingilizce terelimesi: Sayfa; 32 aha aşağıda ayni nutuktan şu satırları okuyoruz: “Şark hayat sahası siyasetinin mühim münalarından biri de “Alman Efendi sınıfıni, meydana getirmektir. Avrupa ırklarının yiki bir tasnifi yerine, şakuli bir tasnifi kabul edilecektir. Bu © de- mektir ki, bir Alman güzide sınıfı Av. rupanm efendi sesft olacaktır, Bu gü. side smafa hakiki Alman İsmi olan Adel aristokrasi ismini verebiliriz, Sayfa: 35 *Ortâ köylü ve amele smulı kökün. den koparılmalıdır, Fakat bunun manevi neticeleri göz Önünde , tutulmalı, bu sebepie bunlar arasında cehaletin de, varız esas olmalıdır. Bunların okutul, ması, efendi smafı için büyük bir tebli. &edir. Umumi tahsil ideali zaman: çok. tan geçmiştir... “Bu aristokrasinin hususi (o vazilele, rinden biri de hudutları haricinde de bu Alman televvukunu temin etmektir. Eski Cermen İmparâtorluğunda olduğu Gibi, Almanya kendisine tâbi millet rin efendisi ve idarecisi ölecektir. Y. bir kan ve toprak aristokrasisi Alman, yaya bu hükimiyeti temin edecektir (Yabancı ırkların tasliyesinden sonra) bugün toprakla alâkası olmıyan Nasyo, nal Sosyalist liderleri de yarm büyük malikânelere sahip olacaklardır. Sayfa: 16 Bu sözletder ırkçılık nazariye- sinin sebep ve hikmetlerini de çı. karmak mümkündür, Gerek da. hildeki toprağa ve sanayle, gerek hariçteki milletlerin istihsal mem balarina sahip olmak için, Alman ırkının efendi ırk olduğu kabul e- dilmiş, diğer ırklar köle ırk mer. tebesine düşürülmüştür. Darr&'. nin sözleri bunun mahiyetini göstermeğe kâfi olduğu gibi, tat- bikat sahasında yapılan işler de, bunu ispat etmiştir. Almanyanın Şark siyaseti hakikaten dahu o zamandan bu şekilde tesbit edil. müştir. Efendi sınıf, faik irk telâk- ki edilen Almanyanm, tâbi mil let, ve aşağı ırk telâkki ettiği di. ger milletleri kendi cümlası için. de eritmesi yeni bir nizam olarak daha o zamandan kabul edilmiş- tir, Bugün gördüklerimiz bunla. rm tatbikatıdır. Hi bu içtimada Darrö'nin bu sözlerini dinledikten sonra, şu cümleleri ilâve odiyor; “Şark hayat sahast veya Şark siyase. vmiz bakkında Darrö'nin bu sözlerini eans olarak kabul ediyorum. Yalnız fr. ka arkadaşlarım şunu daima hatırların. da tutmalıdırlar, Merkezde çelik gibi kuvvetli bir nüvemiz olmadıkça büyük devlet adamları olamayız, Seksen veya 100 milyonluk kolonize edici Alman püvesi. Bu sebeple benim birinci vari, fem, bizi yenilemez hale getirerek ölan bü nüveyi meydana getirmektir. Bu nü, ve bize bir defa için değil, ebediyen Avrupa milletlerine televvak ve kâki. miyeti temin edecektir. Bir dela bunda muvaflak olursak, bundan sonra berşey kolaydır. Bu nüvenin bir parçası Avus, turyadır. Bohemya, Moravya, Polonya da ba nüveye dahildir. Baltık devler lerini de unatmamak liz. Eskiden Alman olan bu devletler baçün ecnebi #rklarsı hikimiyeti — alımdadır. Büyük Reich'i ebediyen yaşatmak istiyorsak bu »rklarr kovmak vazifemizdir. Bunu ihmalde bir mazeret yoktar... Almanya Südet mmntakasını fs. tediği zaman, birçokları Almanla rın istilâ emelleri olmadığını, yal. sız kendi ırkını kurtarmak iste. diğini söylüyorlar, hattâ hararet- le müdafaa ediyorlardı. Halbuki Alman ırkçılığı, istilâ rotasını daha o zamandan çizmişti. Dün bu ırkçılığı müdafaa edenler, bü. gün de yeni Avrupa nizamını öy- ni hararetle müdafaa ediyor, bü- nun sökımilamıyacak bir realite olduğunu söylüyor... Efkârı umu. möyeleri bu realiteyi kabule da. vet ediyorlar... Bu realiteyi kabul &mezden evvel, Hitlerin bu cüm- lelerini de dinlemek lâzım: “Böylece arkta ve Cenubn Şarkide ne General LüğerdorP'u, he de bir baş- kasını takip etmiyorum. Tarihi inkişa, fin demir kanınana takip ediyorum, Almanya silâhlanmıştır. Bütün küçük milletler kendi arzularile bize iltihak edeceklerdir. Faleat biz sülhpetver bir Pur — Avrupa yapmak niyetinde de, öilir. Mürabahacılarımızı besliyecek de- Bilir, Bir defa ve ebedi olmak üzere, siyaset ve biyoloji bakımından ebedi. yen kuvvetli kalabilecek bir Alman — Avrupanın temellerini kuracağız. “Hakiki stokrasi, hakiki tabiiyet olduğu yerde tecssüs eder. İnsanlar a. rarmdaki müsayatsızlığı kaldıracak de- filiz, Bilükis bunu derinleştirecek, eski olduğu gibi bu müsa, yatsızlığı kanan haline getireteğir. Bü, tün faaliyetimizde bu esas üzerinde yü. tüyeceğiz. Hiç bir milletin Almanlar, İn müsavi hakkı olmuyacaktır. Diğer milletleri bize tâbi hale getirmek vazi, temizdir. Alman milleti dünyaya yeni bit aristolerani getirecektir... medeniyetlerde H itlerin Rausehnirg'e" söyle. | diği bu sözleri ben, Hitle- rin aleyhine telâkki edebilirim. Çürkü dünyayı hâkimiyeti oltına alacak bir idareyi insanlık » için ir felâket telâkki ederim. Fakat Almanyadan gayri umum miller leri hâkimiyeti altına almak iddi. asmda olan bir adam için, bu söz- ler aleyhine değildir. bilâkis fi- kirlerini propaganda etmiş de. mektir: Hitler, bu sözleri Kitabın. da, yazılarında, konferanslarında söylemiş, hattâ son günlerde tat- bikat sahasma da o geçirmiştir. Bunları neden aleyhine telâkki etsin... Bilâkis bu fikirlerin pro paganda edilmesi, küçük milletle. , rin hazırlanması, bu muazzam kuvvetin önüne o geçemiyecekleri tehdidi ile uyuşturulmaları, içeri- den fethedilecek taraftarlarla bu zeminin hazırlanması lâzımdır. Bu kitabı okuduktan ve bugünkü ic. raata baktıktan sonra, birçokları. nın, “hakikaten Hitler çok büyük adammış. Bunları çok evvelden görmüş, plânlarını çizmiş, şimdi tatbik ediyor, dememesine im. kân yoktur, Halbuki Hitler plânı. nt Şarka doğru çizmiş iken Gar. ba dönmüştür, #skat birçok kari hunu nazarı itibara almadan bi le bir zehaba düşebilir. Ve dü. şenlere de rastladık. H itler, çok büyük bir adam ©- labilir. Bizi alâkadar eden küçük veya büyük milletlerin is. tikbal ve istiklâlidir. Bütün dün. yay» hâkim olan efendi bir mille. tir ve ırkın, tâbii olmak endişesi. dir. Bu sebepledir ki, bu kitabi okuyanların güya aleyhinde ya. zılmış gibi gösterilerek hayret, lakdir, korku telkin eden bü #a- tırların hekiki mânasını bilmele. ri lâzrmdir. Bu kitaptan lehte ve. ya aleyhte yazılmış daha pek çok alar alınabilir. Fakat ayni propagandaya vasitalık edecek de Ziliz. Altı çizilmesi icap eden nok. t4, hayat sahası, yeni nizam gibi, tarihi bir zaruret olarak gösteri. ien ve yüksek bir iradenin mut- lak azmile her gün tehakkuk et. tirilen muvaffakıyetlerin tarihi bir zsruret olmadığıdır. Tek ve faik bir devletin hâkimiyeti altında tee etmiş bir Avrupa, farihin iği bir nizam, esaret te, ebe. di bir kategori değildir. Bilâkis #on İki asrın bütün temayülü, €- sareli kökünden kaldırmaktır. Bu astrlardaki harpler, dahili harp. ler, ihtilâller, esarete, istismara, tahakküme karsı insan cemiyetle. rinin göslerdiği reaksiyonlardır. Bu harp te, bu buhran devirlerin- den biridir. Bu iki asır içinde dö. külen kanlar, hiçbir zaman esa. | ... iKÂYE İLK VİZİTE Yazan: Rüveyde Sinanoğlu ....... İH bidin, apartmanın kapısından daha girer girmez, kaçmayı düşündü: Meşhur doktorun soğuk, mâvi gözlerini göğüslemiye cesare. ti yoktu. Lâkin kendisini karşılıyan bembeyaz hastabakıcı kız, onu hük- mü altına aldı ve koridorda önüne düştü. Âbidin, mezbahaya götürü- len bir'hayvan gibi kendini teslim etmiş, bekleme odasına girdi. Has. tabakicı çekilip te kapıyı kapayn- ca Abidin, orada korkusu İle baş başa kaldı. Birkaç dakika böyle geçti; bir an, modern evin incecik duvarı ar. kasından prolesörün ağır ve derin Sesi duyuldu. Âbidin, alnının terini sildi. Ah, onun tutkunluğu meşhur doktorun ciddiliğini karşılıyamaz- dı; bunu biliyordu. Biliyordu, am- ma bir kere söz vermişti. Evet, söz vermişti: Profesörle görüşecekti. — Bir şey değil, bir şey değil Anladım zaten ben. Ehemmiyetli bir şey değil. Yalnız kendinizi dik- katle tedavi gitinda tutmanız lâzım. dir, Giyininiz! bidin bir yanda giyinedurur- ken, profesör yazı masasina oturdu, ve kâğıt parçasına acele a- cele bir şeyler yazdı. Sonra bu kâ. gıdı, artık giyinmiş olan o Âbidine uzatırken: — Bu kepsüllerden her sabah birer tane aç karnınıza alacaksınız, dedi, İşte o zaman Âbidin, bütün ce- saretini toplyarak söyledi: — Bay profesör, ben sizin kızı. nızı seviyorum. Onu sizden Tanri bin emri ile istemeğe geldimdi. Bir nefeste söyleyivermişti. Cüm leyi bitirince, denize düşmüş gibi Derin, derin içini çekti ve tut.| oldu; vücudünde bir üşüme ve bu kunluğuna lânet etti. run deliklerinde bir tkahma duy. Bu sırada ara kapı açıldı; bembe. | du. x yaz hastabakıcı Abidine: Doktor müthiş bir süküila susu. — Buyurun! dedi. yordu. Âbidin, kapıya doğru bir göz Delikanlı, makineleşmiş, ona doğr | attı, Hali, yaklaşan siklon karşısın. tu yürüdü; az sonrada kendini, | daki bir akasyayı andıriyofdu. kimbilir nasıl, profesörün karşısın. | Nihayet profesör sert bir sesk da buldu. çıkıştı; Bir an, kafasında kaç zamandır| —. Neden öyle ise İlkten söyle hazırlamış olduğu sözleri aradı; bir | medin, a delikanlı? Bana boş yer şeyler bulamadı. O zaman kekeles | kıymetli vakitlerimi kaybettirdin? di. Fakat doktor kısa bir emir verİ Abidin, ıstıraplı bir jestle kolle ve rınt açtı, — Soyununuz! Öyle ya, neden hemen söyleme AÂbidinin şaşkınlığını görünce det) mişti! — Çok az vaktim var, acele edi.İ Meşhur doklor, biran, soğu ey ae kim gözlerini, Âbidinin üstünde. on Abidin gözlerini büyüttü; güçlük | tartıyormuş gibi gezdirdi; sonra sâ çekerek bir yutkundu; nihayet mı-| kin bir tonla: rıldanabildi; en dll z — Pekâlâ.. Pekâlâ, dedi. Seçer — Doğrusu, Bay profesör, ben| ken kızımın aklı başında idi, uma buraya... Lee Lâkin eösünü bitiremedi. Meşk Ve gitti, masasına oturdu. Bi doktorun meşhur bakışı, icinin bü- zülüp yusyuvarlak olmasına yet. mişti, Karmakarışık hareketlerle soyundu. Sırtı çıplandığı zaman İ- se, profesör onu eline aldı; kati, süratli hareketlerle muayeneye baş- ladı. Âbidin birçok türlü öksürdü. Uzun, kısa nefesler aldi Nihayet profesör kendisini bıraktı, O zaman Âbidin söylemenin za. manı geldiğini düşünerek takım kâğıtları karıştırmıya başla. dı. AÂbidinin kulaklarında profesö- rün sözleri bir güzel operet parça. sı gibi hâlâ ötüyordu. Ulu bir tonla prolesöre teşekkür etmek istedi. Evet, kızının saadeti için her şeyi İda etmeğe hazır olduğunu söyle. mek istiyordu. — Size minnetimi nasıl göstete- Profesör, dedi; şunu arzet. | €€ğimi bilmiyorum, diye başladı. met isterim ki..... Fakat meşhur doktor, kâğıtları. Profesör kuru kuru sözünü kes-| ha dalmış, sözünü kesti: ti: — İlk vizite beş lira Yavrum OKMAN: HEKİMİN ÖĞÜTLER Anadan mı Gelir, Babadan mı? Arintisma Khstalıklarına — istldadın yok defa doğuştan geldiği şüphesizdir. Fukal bu istidağ çocuğun o ahnesinden mi, babasından mı gelir, ie cihet hes My anne tohumları, sonradan hasıl 0- lan hastalık tesirlerinden Kurtulmas o- lurlar., Kelbukt baba tohumlari her mür ve bunlar gilin milşenlarda hesi kimleri çok düşüsdürmüş bir şeydir. İlk — hayatın her günüde hastalıkların te hatıra gelen, bu hastaliklern istidat o siri linda kalırlar, çocuğun annesinden de babasından da İkinci sebep de, inne tohumunun han ayni derecede kal edeceği olmakla Beraber istatistikler bu düşünceyi tas dik elirmezler. İstatistiklere göze, Du Hastalıklara islidatin doğan çocuklara o İstidat en #iyade babadan gelir: Anne tarafından gelen istidada ninbetle baba tarafi dan gelen istidat üç mislinden fazladır. Tabii çoruğun önbesinde o istidat yek- 8». Paket çocuğun hem snnesinde, hem babasında o istidat bulunursa çocuğun da e istidatin doğması Ihtimal pele ço- dair. Babadan selen hastalık İstidadinin daha kuvvetli olmasında İki sehep var. dir: Birincisi avne tarafından gelen te- bumuh, kadın hayatının daha ilik sene- lerinde teşekkül etmesidir. Bundan do- rete sürüklenecek bir Avrupa i- deali arkasında değil, insanlari dahs hür, daha yüksek bir cemi- yete ulaştırmak iştiyakile dökül. müştür. Esareti yaldızlı haplarla insanlara yutturmak icin, silâh kuvveti kâfi değildir. Hele pro- pozanda hiç kâfi değ'idir. Yalnız şu ver ki, muvakkat bir zaman İ- çin dahi olsa, propagunda ile balk ütlelerinin © uyuşturulmesı, ve korkutulması © mümkündür. Ve muvaffakiyet Amillerinden biridir. “Hitler Bana Dedi ki, &itahi- nm gayesi de budur. Evvelâ, ya. prlâcak işe karşı, bilhassa Hitlere karşı bir takdir uyandırmak... Son ra da kudretin azameti karşısında ürkütme, ve korkutma... Kitap, ha tohuruna nisbetle pek büyük olma. sit: Belki Katığınızdadır, anne tohü- mu buba toburundan tiki yiz bin defa &üha büyüktür. Bundan dolayı setrıtik- ma çocuğun annesine de irsi olersk gel. miş olsa bile, arnenin tohumunu Te- çerken tesiri pek hafif kalır. Sörün Kısası, #nnenin z#len çocuklu Bunda teşekkül etmiş olan tohumlari sonradan da kanda hasıl olan bozukluk lardan daha az müteessir © tisma hastehiktarıma ist bir bozukluktan Seri getir İnsanın normal karakterleri yade annesinden gelir. Normal. nsan babüsinin iy nesinin çocuğudur... Fekat hastelik ins ükeline gelince iş değisir. Au ve baba larile çocuğa intikal eden hastam töhurnile dahı, kuvvetli 0 a1 ederler. Artiılismu birkac resil önceden intikal ettiği vakit to- kumla intikal ettiğinden baba taratın» dan gelen is daha kuvvetlidir. doğarken og ik stidntlari v öderler diğilir Çocuk annesinin ve behssmın tahum- larının birleşesinden — hasıl olduktar sonra annesinin karnında geçirdiği mör Bu atmaktan i Areik insanin ». tohumla intikal det içinde daima ânnesinin kanına ve onun kanında hasl olan değişmelerine Bağlı aldığından ermesinin. gehelikir secirdiği hastalıkların hepsinden e'üte- essir olur. Fakat artrıtisma hastabkla- rına istidat - yeri başladığı vakit « pek uzun zamanda yerleştiğinden gebelik müddeti buna yetişmez. ——————— bu iki işi de yapmaktadır. Zaten| YENİ NEŞRİYAT : küçük milletler, bu korku le ar. mut gibi Almanyanm ağzma düş- mediler mi?... SAVAŞ — 18 uncu sayın erk Fmeki General Kemal Koçer'in (15 günlük har din hulâsası), Aziz Hüdal'nin (Sus, içi ğ mizde casus var) &fili yazları vardir. e eş ii Propagandaların taktiğine dik. kat.. Pe

Bu sayıdan diğer sayfalar: