25 Şubat 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

25 Şubat 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

inyanın Yasi tanzarası Bölen haberler o Balkanlarda rar bulandığım 8 a diliyor, İn- İllerin de Bulkunlarda m İİ bir Alman taarruzunu #ğır bombardı tayyare İahişit elti dirilmektedi İkan Vaziyeti : İÇ an gelen haberler, Balkan- larda havanın tekrar bu- "ğını göstermektedir: İgaristanda ecnebilerin hu. Mıntakalarında oturmaları Alman istilâsına İN mukavemete teşvik eder İyette beyannameler dağı- uilgar vatanperverleri tev- #dilmiştir. İçar Başvekili ve nazırla- anya elçisi tarafından, tu sene garp cephesinde ce- eden harplere ait filmi ye davet edilmişlerdir. larında çıkan bir kavga ünden Amerika elçisi bir Al Nazisini yüzünden yarala» ir, anlşrın Romanyadaki ha- larını süratle tamamlamak dukları ve Sofya otellerin- Sivil kıyafette Alman subay- hin yerleştiği teyit edilmek- gazetesi, imzasiyle nesretti makalede Almanlar tara- Bulgaristana verilen te- ita bildirmektedir: — Almanya, Bulgar hükü- hin siyasetine ve dahili iş- asla müdahale etmiyecek © — Alman kıtaları, Yuna- tina gitmek için, Bulgar yol- dan ve demir yollarından hade edecektir. — Alman kıtaları, Sofya da sil olmak üzere, evvelce ta- *dilecek şehir ve kasabalar- lacaklardır. — İaşe maddeleri Bulgaris- W haricinden getirilecel ini gazete, Almanların bu Ka, Bulgaristanda >» korktu önlemek için, buzün riayet #eklerini, fakat bir kere Bul- tana tamamiyle yerleştik” | Sonra, Bulgaristanın da Ro-| od vaziyetine şeceğini, lan derhal mi, Mo- salı günü Sovyetler İğinin vaziyetini tasrih ettik Sonra mı, yoksa daha uzak Zamanda mı yapılacağı ma” #lmadiğını söylemektedir. İman diğer haberlere göre, üristanda dağ yollarında İon tesisatı yapılmış ve köy- Almanlara mukavemet leri takdirde | tecziye edi- leri bildirilmiştir. 'Yrut radyosunun verdiği ve gt etmeyen bir habere gö- » Bulgaristanda seferber- Başlamıştır. diğer cihetten İngilizlerin de. larda muhtemel Alman zum; önlemek maksadiyle ret surette hazırlan» am ve bilhassa derhal hare- Keçmeye müheyya Ameri- Mamülâtından bir çok ağır ardıman tayyareleri tahşit leri bildirilmektedir. Msız Generallerinden Du- h Le Journal gazetesinde ii bir makalede şayanı ittir, Genetal bu makalesin | Almanyanın Romanyada ika kadar asker tahşit fakat, bu kuvvetin »nh kalkacak tayyaralerin de i ile Selânliği istihdaf ede- bir taarruzu başarabi'rcek- Ni ve Almanlar buna muvaf» we 'dukları takdirde, İngiliz Eze denizinde ve bütün İyi Akdenizdeki hâkimiyetle- il, İdi bir surrc'e tehdit ede- Rşklerini söylemektedir. iş, haberlerden anlaşılıyor gergin vaziyeti v ini muhafaza etmektedir. İN ne zaman ve ne şekilde acını kestirmek giletür. ancak bütün harplerde ol- Bibi bunda da, muvaffak, M İlk teşehbüisü olan tarafta i i Li | i ie K “ lk b | | 200 Kr 1500 800 800 sene Ay Ay av olacağı tabiidir. Almanlar Selâ- niğe indikten sonra, İngiliz kuv- vetlerinin buraya çıkmaları güç olacaktır, Diğer cihetten İngilizlerin Balkanlarda Almanlara bir tah- rik fırss” vermek istemedikleri Selânik ile Girit nrasında 600, Selânikle İskenderiye arasında takriben 1,100 kilometrelik bir hava yolu olduğunu iyi bildikle* ibi, Almanlar da, Giyst ile Rumen petrol kuyuları arasında 1000 kilometreden fazl olmadığını düşünmektedirler. * Mussolini'nin Nutku: Nesövlininin, harp same nında pek sevdiği sükünu bozarak söylediği mutukta, e- hemmiyetli fikirler ve işaretler yoktur. İngiliz mahafili bu nutku, bir aczin ifadesi olarak telâkki et- mektedirler, Mussolininin, mağlâbivetleri- ni itiraf eden ve İçinde, istikbal hakkında kendi milleti icin ümit ve itimat verici bir sey bulun- tkunda, bazı tezat göze çarpiyor., harbe hazırlıksız yen Mussolini, en mühim stra- tejik nokta olarak telâkki etti- larla teçhiz edilmiş muazzam bir ordunun gönderilmiş oldu- ğunu bildiriyor. İtalyan milletini teskin etmek ve son zamanlarda ortaya çıkan sulh şayinlarım resmen tekzip etmek maksadiyle söylendiği zannedilen bu nutukta Musso- lini, Balkanlarda son İngiliz ka- lesi olan Yunanistana karşı ha- rekete gecmekte bütün kuman- anların müttehit olduğunu söy lemekle, bu avanfürdeki mesu- İiyetin kendine ve Faşist parti- sine sit olmadığını tebarüz et- tirmek ir todan beri harbin İtal- aleyhinde cerevan ettiği- vlemek mecburivetinde ka- Tan Mussolini, kuvveti gittikçe fazlalaşan ve silâhları İngiliz &i- lâhlarından üstün olan Alman ordusunun yardımı ile, Fraüsa- dan sonra bir numaralı düşman olan İngilterenin mağlün olaca- ğı kanaatini izhar etmiştir. Hitlerin de, Partisinin kuru» Tusunun yıldönümü münasebe. eh'te verdiği nutukta, r hadiselerine temas etmediğini, zamanın Almanya: nın lehinde veya aleyhinde ça- lıştığım yine zamanın göste- XXbaharda denizaltı harbinin bütün dehseti ile baş- lıyacağını söylediğini ajanslar bildirmektedir. M. ANTEN yanı SPOR: Voleybol Şampiyonası Maçları Dün Eminönü . Helkevi salo- nunda kız mektepleri arasında voleybol maçlarına devam &dil- miştir, İlk macı İstanbul ile Bo- ğaziçi takımları arasında oynan- mış ve ilk seti İstanbulun kazan- masına rağmen ikinci ve cinci seti alan Boğaziçi, oyunu 19 15-6 ve 15-5 kazanmıştır. Boğazici takımı; Nilüfer, Han- dan, Rebia, Solmaz. Lâmia, Z€- kiyeden ve İstanbul takımı ise, Selma, Neclâ, Ülker, Semahat. Güzin ve Melâhatten mürekkep- ti. İkinci oyun Erenköy ile Isık a- rasında yapılmış ve Erenköy ts- kımı çok üstün bir oyundan son- ra macı 15-2 ve 15-0 kazanmıstır. Erenköy takımı Süheylâ, Mü- beccel, Türkân, Nevmide, Bedia, Fazilet ve Işık takımı ise, Nurici- ban, Tirayo, Hilkat, Saliha, Nesi- me ve Zekiyeden müdekkepti. Son maçı Cümhuriyet ile İnö- nü takımları yaptılar, Oyunun her iki seti de çok he- yecenlı bir şekilde ovnanmis ve Cimhuriyet ekibi maçı 15-10 ve 15-13 kazanmıştır. eml eşi ET i suydu: Cüm- huriyet 1, Kadriye, Söma- hat, alanla, Belkis, Kâniye, Bidar. İni Güzin, Refan, Ze- kive, Ayhan, Maide, Neclâ, Hakem kursu imtihanları Güreş hakem kursuna devam edenlerin imtihanları Martın bi- rinci cumartesi günü saat 16 te bölge binasında yapılacaktır. Şimali Afrikada esir edilen İtalyan askerlerinden bir grup kam pa sevkedilmek üzere pu olmamak (için, Fransa, ikinci Vido'dan kaçtı, İngiltere ise, bu ikinci Vido'yu görerek oyuna devam etti, Bezik oyniyanlar bilirler Vido'dan kaçan, Vido'yu gör mek hafifliğinde bulunan arka- daşının #kseriyetle kaybetmesi- i ister. Bu suretle çünkü, kendi akıllılığı ve ihtiyatlılığı meyda- na çıkacaktır. Fakat oyun hiç te böyle inki- şal etmedi ve Vido'yu gören İn- Riltere, şimdi değil Rübikon'dan kurtulmak, açtığı Amerikan ko- zu ve bunun tamamlanmak üze- re bulunan tablosu ile, oyunu kazanmak üzeredir: Zira, Amerikan kozu Maça'- dır ve bunun üç kızı, nin elindedir. Binaenaleyh, $ı tarafın beziklere gitmek teh- likesi yoktur. Bunu gören Fransa, artık a- kıl ve ihtiyatın kendi tarafında olduğunu isbatlan ziyade, Vido-7—— dan neden kaçtım, diye üzülse gerektir. Az sonra İngilterenin kulağına eğilerek: “Üçüncü Vido desene!,, diye- cektir, Fransanın, bıraktığı kendi o- yununu, yeniden fakat artık an- cak plâtonik bir manada benim- seyeceği an, “yardım bâyihası,, nın senatodan geçtiği, yani İn- gilterenin Amerikan tablosunu tamamladığı an olacaktır. talyan* donanması, İtalyan harp limanlarında dahi barınamaz bir hale gelince, Mus solini onu, İtalyan harp tebliğ- lerinin muhafazası altına aldı: “Donanmamız. çıktı, “düşmanı aradı, fakat düşman kactı,, de- di, Yahut “Düşman hücumu ne- ticesinde bazı gemilerimizde u- fak hasar olmuşsa da, düşma- nin dediği gibi 'dir.. dedi Yahut “Akdenizde hâkimiz ve hükim olmakta devam ediyo- ruz., dedi. Bu esnada. İtalyanın tam kar- sısında, Trablus'ta tahşit edil miş İlalyan orduları, Mısırı fet- hetmeve hazırlanıvordu. Ancak, bu fetih orduları İskenderive ve Kahireye gireceğine, İngiliz or- duları, en nihayet o Bingaziye girdi. Bu hâkikati saklamak biraz gülünç olacağından, Trablus li- manlarımın düştüğü kabul edil di. Fakat İtalyan ordu tebliğle- SERLEVHASIZ Yazan:. i Burhan Belge rine, bu sefer de İtalyan ordusu- nu himaye etmeleri vazifesi ve- rildi. Tebliğlerde, ölü ve yaralı ların sayısı verildikten sonra “2-3000 askerimiz de kayıptır... dendi. İngilizler, «Anlaşılan e- sir düşenleri, kayıp saymıyor- ları diye alay ettiler, Filvaki, esir olanların saytsı 2-3000 değil 150,000 etrafındadır. Cenova bombardımanı ile, darbenin en büyğü İtalyan teb- and indirilmiştir. v GİRE,» LOKMAN: İKİ TÜRLÜ Sişmanların hemen hepsi 7a- yıflamak ister, bir çoğu -muradı- na ermek İçin. yemeklerini azal- zırhlıları büvük İtalvan limani- na yanaşıp 300 ton gülle savu- runca, İtalyan milleti, Duçe'den soracaktır; Şu bizim - Akdenize hâkim donanma nerede? Ve yarın, bizzat Trablus şeh- ri düşüp, Habeşistan Haile Se- lâse'sinin eline gecince, ayni İ- n milleti tekrar soracak- “Kayıpların sayısı hâlâ 2-300 ise, diğer 400,000 kişiye ne cl- du? Kestiler mi?,, Fakat İtalyan milleti, biraz daha gayret gösterip “tebliğ- ler, ne şimdiden girecek olursa, öyle sanmak lâzımdır ki, burada bir tek hakikat vani bet- baht bir Duçe bulacaktır, * * B' harbin kanlı ve ateşli mahşerinde nasıl davalar ve milletler Mene saril ise, mi çektiği rahatsızlıklarda kendisi- ni mesul tutmak âdettir. Çok yis vor da ondan rahatsız oluyor, der tır, Açlığa dayanır. Ya zayıflar,| ler, ya zayıflayamaz. türlü ilâçlar kullanır, bunlardan bazıları ilâçlardan zarar görürler, bazıları da zarar görmeseler bile zayıflayamazlar, Bir şişman zayıflamaya teşeb- e etmeden önce, şişmanlığının mesi münasip ve mümkün Sa cinsten olup olmadığını bil- melidir. Şişmanların hepsine uy- gun gelecek bir zayıflama usulü yoktur, Sismanlık sebebine göre tedavi edilir. Bir çok defa teda- visi mümkün olsa bile münasip değildir, sişmanlık geçirilirse vü- cuda zararlı olur. Şismanlık, bir kere, iki türlü 0- Tarak ayrılır; Dışardan gelen $iş- mayi ve İçerden gelen şişman- ik... Dışarıdan gelen şişmanlık ihti. yaçtan fazla yiyenlerin sismanla- masıdır, Hekim olmayanlar şis- manlığın daima böyle cok vemek- *en İleri geldiğini zannettiklerin- den sisman olanlarla eğlenmek isterler: Züğürtlerin zengin olan- lara az cok yan bakmaları gibi.. Bu türlü sişmanlıkta, sismanın Kimisi türlü! Halbuki şişmanlamayı gerçek- ten isteyenlerin bile hepsi çok yemekle şişmanlayamaz. Bazıları »z yedikleri haldeşişman olurlar, bazıları da çok yedikleri halde şişmanlıyamazlar, Keder bile kimisini zayıflatır, kimisini de şismanlatır. Demek kl, ber şeyde olduğu gibi, sişmi lıkta da, vücudün sişmanlamaya istidadı lâzımdır... Sişmanlamaya istidat ta -hir aralık burada an- latmaya çalıştığım. artritisme a- lâmetlerinden biridir. Bu istidadın asıl sebebi biline- mezse de, istidat mevcut olunca şişmanlığın nasl geldiği kolayca anlaşılır: Çok yemek ve az sar- fetmek.. Geçirilmesi münasip ve mim- kün olan şişmanlık bu türlüsü- ür, İcerden gelen şişmanlık bir çok türlü sebeplerden olur. Dışardan gelen şismanlığın nasıl geçirile- ceğini anlattıktan sonra, öteki türlüsünü de anlatmaya çalışaca- Eım. Garip Bir Broşür İlânı B” Amerikan gazetesinde gözüme ilisti: ““—Eğer harbi ka- zanmaktan bahse- derseniz o mühim sırlar faş etmiş 0- Tursunuz, — Eğer harbi kay betmekten bahsederseniz, tev- kif olunursunuz. — Eğer harbi nelerin takip ©- deceğinden bahsederseniz. boz- gunculmk yanmış olursunuz. — Eğer hükümeti tenkit €- derseniz halk arasına telâş ve endişe sokmuş olursunuz. Ve eğer bunu yaparsaniz bir vatan hainisiniz. — Eğer bir vatan han! değil seniz, O zamanı bir demokratsı- BiZ. — Eğer demokratsanız harbi kazanmaktan bahsedecek- siniz. Bu takdirde ise bu sırları ifşa etmis olabilirsiniz. — Eğer böyle bir şey olursa © zaman tevkif olunacaksinız. İyisi mi, bu büyük felâketin önüne geçmek için asağıdaki adrese yazarak bizden Telepaty ye dair cıkardığınız yeni bro şürümüzü isteyiniz!,, Bir deli saçması mı? Hayır? Bu, Amerikada bir müessesenin neşrettiği bir broşürü satmak ELİME (© Yazan: Sevim SERTEL icin evlere dağıttığı bir ilâm. dır. Su ilârcılar yaman adamlar vesselâm, bugünkü harbin do durduğu vaziyetlerden bile ne kurnazca istifade etmeye kal kıyorlar. ARR 3 Bazı Tâbirler yle kelimeler vardır ki, bunları her dün isitiri? ve hepsinin kafa- mızda (kendisine göre: bir manâsi vardır. Fakat du- rup fa bunların hakiki manalarını tahlil etmeye. kalkmayız. İste bu isi üzerine alan bir mizah mecmuasının bulduğu izah ş€ killeri: BEDBİN — İki felâketten bi- rini seçmesi icap ettiği vakit, kisini birden üzerine alınan a- dam... NİKBİN — Karanlıklar bakarak orada olmıyan bir ışığı gören adam, MÜZ'İÇ — Nezaketen sıhha- hatini sorduğunuz zaman olü- rüp size bu hususta uzun uzadi- ya malümat veren adam. BENLİK — Kimsenin sizi Körmediğine emin olduğunuz zamanki varlığınız. DİPLOMAT — Bir kadının yaş gününü hatırlayın ta vasmı unutan adam, kN Londrada Avusturya 6 milyon nüfusu olan A- vusturyanın Üçte birinin sol, üçte birinin sağ. diğer kalan nüfusun da müf- rit sağ olduğu söy- lenirdi. Bugünkü Avustur yada yaşıyanların ekserisi sade- ce müfrit sağdır. Kralcı, sol, ka- tolik elemanlar, ya memleket i- | ki, türlü yollar vardır. bunların temsil eden insanlar ve| bu insanların kullandığı lisanlar da karşı karşıyadır. Nutuklara kulak veriniz, ko- Duşanlar hakkında da, muhatap- lar hakkında da bir fikir edin miş olursunuz. | Meselâ Churchill'in son nut-| ku, bütün İngilizce konusan dün! yaya göre ayar edildiğinden, &n temiz İngilizce ile yazılmıstır. Bu nutuk, bir edebiyat nümu- nesidir. Kelimeleri, Byron'un, Shelley'in, Kipling'in ve Ame- rikalı Lonefellow'un eserlerin-| den alınmıştır; Hattâ. Tevrattan bile, bazı parcalar alınmıstır. Churehili, General Wavell'in Afrika zaferlerinden bahse ken, bu asker dahs Sidi - Barra- ni'yi zorlarken. Tevratın su par- çasını hatırladığını bildiriyor: İste ki, verilsin. Ara ki, bulunsun. Vur ki, açılsın. Ve Churehill devam ediyor: Wavell İstedi ve verdiler. Aradı ve buldu Vurdu ve açıldı, İngiliz başvekilinin bilhassa son cümlesi, unutlmıyacaktır. Nutkunda, Amerikadan yalnız Jâh ve vasıta yardımı istediği- ni tofsilâtı ile anlattıktan son- ra, yardım lâyihasını ve bunun temin edeceği silâhları kastede-| rek diyor ki: “Siz âletleri verin işin kendisini bitirelim!,, * » omanya, Yeni Nizam'a kendi rizasiyle iltihak et- ti. Arkasından, Alman eskeri kuvvetleri gelmeye başladı. Den di ki, bunler, Rumen ordusunu talim ve terbiye etmek icindir. Bugün Romanyada, bir Alman seferi ordusu, tahaşşüt etmiş gi- bidir, Acaba Rumen ordusu mu askerliği öğrendi, yoksa askerli- Ai öğrenmek sırası Bulgar ordu- suna mı geldi? Geçen yılın baharında, Al man orduları Belçika ve Fele- menk'i istilâ ediyordu. Maksat, Belçika ve Felemenk orduları- na askerlik dersi vermek değil, İngiliz ve Fransız istilâsına ma ni olmaktı. Balkanlarda böyle yapılmı- yor. Oraya askerliği öğretici or- dular gönderiliyor ve bu iş bir memlekette muvaffak oldu mu sıra komşu memlekete gelmiş oluyor. İstilâ ve fetih için, görülüyor- Ancak, bu sefer, İngiltere, oy- nanmakta olanı oyunu açığa vu- rTarak, Romanya'yı müstakil bir memleket — telâkki etmediğini bildirdi ve sefaretini oradan çekti. Ayrtca İngiliz başvekili Chur- chili, Bulgaristanın adresine ga- yet sarih bir ihtar gönderdi. Yani, ayni oyun Bulgaris- tanda,da tekerrür edecek olur- sa, Romanya petrol kuyularına giden hava yolunun ârılmış te- lâkki edileceği ilân edilmiş ol- du. Bu suretle, bakalım, yarın ne olacak 1 ik 4 1 Şubat 1941 tarihinde, öğ- le üzeri, Berlin radyosu- nun spikeri, bir hata yaptı; “Bu harbi İngiltere ilân etti, Almanya hitirecektir.,, Diyeceğine; u harbi Almanya ilân et- Gü Dedikten sonra af diledi ve â- ve edindiği cümleyi tekrar et- “takat 12 Şubat 1041 öğle e- misyonunda, zavallı spiker'in sesi duyulmadı. Acaba hastalanmış miydi? çinde gizliden gizlive çalışmak- tadır, yahut ta ecnebi memleket lerden birine hicret etmistir. Bu muhacirlerin büyük bir kismi Londradadır. Hattâ gecer lerde Londrada bf Avusturya- klar bir araya gelmisler ve veni bir teşkilât kurarak bir de ya- zihane açmış! . Bu bina şimdi ici bombos kalan Avus- turya sefarethanesine çok yakın biz de) E İYAKVIMDEN i& Paris'in Mat prim gelen gazeteler iş- gal altında bulunan mem leketleri için kan ağlıyorlar. gah sütunları, ev kirasım di nen dalkavuğun zoraki tuh etmesine benziyor. Hele Paris'in hali pek perisan. Bu perişanlık evvelâ gıda meselesinden baslı. yor, Fransada yüksek burjuvazi ığazına pek düşkündür. Bugüb yle bir lokma et için kasap kânlarının önünde nöhet bek lemek, bir avuç mercimek için bakkallara boyun eğmek o kadar fenasına gidiyor ki, mağlübiyetin belki daha âğır acılarını bile w- nutuyor. Halbuki bugün umumileşen bu f açlık derdi Pari müzmin bir maraz şeklin» “Canım Paris,,1Clel Parisci baslıklarivle makaleler yazan sinler; zamanlarda hiç bir şehirde Paris- te olduğu kadar bir aç ve sefil ordusu görülmemiştir. Fakat şeh rin bu hakiki çehresi Opera ma- hallesinden görülmez. Köprülerin altları, yeraltı tren. Tunmak icin ayaklarıma. vücutla. rma gazete kâğıtları saran bin lerce yersiz, yurtsuz sefillerle doludur. Cemiyet çerçevesinin dışmda yaşıyan ve sefaletten hayvanlara dönen bu adamların, kalplerinde her his silinmiş, yerinde insanla, İra karşı derin bir kinden başka bir sey kalmamıştır. Bu kin yavaş yavaş bütün bur. juvazi sınıfının haricindekilere de sirayet etti, Yevmiyesine bet kurus zam etmemek icin her ça“ reye baş vuran patronun, bir ge- eede metresine beş bin frank sar fettiğini gören iscinin kin ve nef ret rüyalariyle, köprü altlarında sürünen hemcinsinden hi> bir fav kı kalmamıstı. O dünyanın het tarafına zarafet ve zevk nümune si saçan mağazalarda, oturmak yasak olduğu için ayda on liraya günde on sant ayakta çalışmayı mecbur olan ipek (gibi kızlar bekliyen istikbal ya kaldırım, v2 sanatoryomZu. İ Simdi anlaşılıyor ki, bütün Pa | in et yemek bir lüks, kurt mercimek te bir ziyafet teşkil & İ diyor. Son gelen gazetelerin birinder anlaşıldığına göre, Pariste otomo bil o kadar azalmış ki, şehirde nakliye vasıtalarının seyrini tan zim eden polisler artık yol uğ raklarında yayaların üsler ile meşgul oluyorlarmış. Bisiklet li âsâyiş memurları, berkesir mutlaka çivili geçitlerden geçme si hususunda ısrar ediyorlarmış Civili geçitler otomobil olmamas yüzünden lüzumsuz görünmekl beraber, buna riayet etmeyen o! beş frank cezaya çarpiliyormus. Para cezaları da vaktiyle oldu ğu gibi yalnız adres alıp munme leye tâbi tatulmuyormus. Poli cebinden bir defter çıkarıp he men cezanın makbuzunu kesiyo muş. Parisliler “Et, ekmek, mel cimek vesikasından sonra bi de “sokak geçmek vesikası mi? diye bağrışıyorlar. Açlığa karşı bir tedbir olma üzere, şehrin bütün boş yerle: bellenip ekiliyormus, O milyor İar dönen yarış yerleri, bosta haline konmuş; Haberlerin en acıklısı sud Erzak satılan mahallelerin b risinde, birbirinin arkasında sir bekliyen yüzlerce halk, birdenb re bir geçit resmine yol veriyo) muş gibi ikiye ayrılarak mem nüniyetle bağırmaya baslamışlar İki keçeli halkın arasından, me babaya götürülen yirmi tane dı mux gecirilmiş. Üç milyon aç, yirmi domuz alkıslarsa, artık anlamalı... Bu bicare beldeye “Canım Pa ris,, değil, “Zavallı Paris,, deme daha doğru değil mi? Takrimei Bu yeni Avusturyalılar evi- nin dösenisinde bir hususiyet göze çarpmaktadır. Zira bu bi na baştan asağı kacan Avustur- yalıların memleketlerinden ka- cırmaya muvaffak oldukları ver Hi eşva ile dösenmistir. Ayvusturyahlar evi siyasi bir parti veya birlik nymına çahs- İş mamaktadır. Burada Avustur- yalılar bir araya toplanmışlar- dır ve memleketlerini mek uğrunda propaganda Yı maktadırlar. Başlarında Avus- turyanın sabık Londra matbuat stasesi vardır. 1933 te Hitler iktidar mevki- ine gecer geçmez İstifa eden Huyn, Avasturyanın en &ski â- ilelerinden birine mensuntur ve iyi Almanca bilir. Bu adam şim- di Londra radyosunun Almanca kurtar. | | Askerlik İzler | Tütün İkramiyeleri Eminönü Yer'i Askerlik oŞubesin deni İ — Eminönü askerlik | şubesind tütün İkzomiyesi alan malül acaat etmeleri ilân olunur 2 — Malül subaylar 2-3-94) 10-3-941 tsrihine kadar. Mall e 941 tarihinden 20 Mart 041 im Tihine kadar. Rapor ve resmi sere tüfus kâğıdı, İkrümiye cüzdlanlariyle müracaat edeceklerdir. 3“. Şehi. yetimleri İder 31 Mart #41 tarih racast edeceklerdir. 4 — Nüfus kâğrtlariyle Ücramiy. cüzdenlerini birlikle getireceklerdir Mili Emlâk M Ankara, 24 (TA) — tettişi Cemal Evüboğlu, m lâk müdürlüğüne terfian tayin e dilmiştir. 21 Mart 94 e kadar mü

Bu sayıdan diğer sayfalar: