3 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

3 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyanın Siyasi | Manzarası (Başı Sa. 3 te) mayesinde sefer yapacaklarını mani olacak İngiliz ge- ne ateş edileceğini büdir- Filhakika, o zamandanberi va ziyet değişmiştir. Şimdi Amiral ya ile işbirliği Artik Mösyö La- mucip bir surette 1 -asetini takip ef- tiği anlaşılıyor, kat bütü Mareşal tilmemistir. Amiral Darlan'ın, Fransa ile Ân- giltere ve Amerikanın arasını bozacik variyetler ihdasına mü- saade edeceği tahmin edilemez. Mukabele Bilmisi B mesele hakkında en son gelen haberlere göre bu- gün Londrada, işgal altında bu- İunmıyan Fransanın da, abloka altına alınması hakkında bir “ - ir. Bunda, müstakil bu hadiselerde in Fransiz gemilerini muaye- eye, hattâ müsadereye salâhi-| yettar olduğu ve müttefiklerine ait 250.000) ton hacmi istiabisindeki gemile- rin bugün Almanların elinde bulunduğu hatırlatılmaktadır. Yugoslavyada: yaya karşı Alman yikinin ve tehdidinin siddetle devam ettiği anlaşılı- yor. Alman ve İtalyan tebaala- rından sonra sefirlerinin de Bel gradı terketmeleri, bunun siya iy ifadesidir. Belgraddan gelen haberlere göre Almanyanın Yugoslav bir- liğini bozmak ve bu memleketi de Çekoslovakya vaziyetine sok- mak icin sarfettiği gayretlerin muvaffakıyetle neticelenmedi- ğine hükmetmek icap eder. Filhakika Belgrad kaynakları yeti şu sekilde tesbit et. mektedirler: Mösyö Maçek, siyasi değil, fa- kat sahsi sebeplerden dolayı ka- bineye girmiyecektir; fakat Hır- lü partisi kabinede Mös- Koubtehiteh tarafından tem- sil edilecektir ve esasen kabine- ye dahil bulunan üç Hırvat ma- zır da mevkilerini muhafaza €- Bundan baska, 1934 zi kayıtlar dermeyan eden râdi. kal, müstakil Sırp partilçfi de, aleni bir beyanname ile he an- Tasmayı tasdik eylemeyesmuva- fakat etmişlerdir. ber'doğru ise, Yu- geslav birliğinin son buhran. dan, Almanyanın arzsunun xd dına olarak, kuvvetlenmiş ola” yak çıktığı anlaşılıyor. Her seye rağmen tam bir bi- bildirilmekte ve | *İ7 Askeri Vaziyet Atlântik. Muharebesi Birleşik Amerikayı Harbe Sürükliyebilir | (Askeri Muharririmiz yazıyor) Churehill'in bundan bir müd- det önce haber verdiği -İnüz lere yardım kanunu tasvin edile rek meriyete geçtiği gündenheri kumandanlığı Atla. zerinden Amerikadan yamlacak mühimmat nakliyatım sekteve o uğratmak sadiyle bir takım hazırlikla bu islerde kullanı - mileriyle uzum yy rüzal ren maada, “Gneisenau., de acık deni. | Almân basku-! mandanlığınm bu kararı, olânk- ca cüretkârane telâkki edilebi. bilir. İngiliz donanmasının kuv vetli himayesi altında bulunan bu koca denizde korsanlık mace- Talarına atılan bu iki gemi. bir iki Lesadüfi o muvaffakıvetlerle ek üslerine doğru vak- mezlerse, erreç batırı- lacaktır. Belki bizzat Alman bas. kumandanlığı da bunları sek denize volllarken, böyle bir fe- dakârlığı göze almıs ve bi birer “fedailik,, vazifesini letmiştir. Fakat “Atlantik mu. harebesi,, nin ortaya attığı asıl ehemmivetli mesele, bunun val. nız İngiltereye karsı değil, fekat ayni zamanda İngilterev» her ne olursa olsun, yardım karar ve azminde bulunan Birleşik Ame- rika Cümhuriyetlerine de mü, teveccih olmasıdır. Ciddi Ar rikan gazetelerinden (“Ny - York 'Times,, , Alman kordanh. ğına karşı Amerikanın. esaslı tedbirler almak mecbrw#İyetinde kalacağını ve hattâ 1 “Mayıs ta- rihinden itibaren İnditereve ha- reket edecek gemildrin Ame: kan tayyare ve harp gemileri himayesi altınd4 yola cıkarı caklarını habe# vermiştir. Böyle bir karar. İâkikaten alınır ve tatbik edilirse, “Atlantik muha- rebesi,. Nia pek kısa bir zaman zarfında ve hattâ yukarıda tasrih &dilen tarihte — Ameri- kanın /harbe fiilen müdahale ve istiraki gibi Alınanlar için hiç sürhesiz feci bir neticeye mü £4r olması ımeldi prensiplerinden hiç bir fedakâr- lık yapmamaya azmetmis görü- nen Yugoslav hükümetinin, en fena ihtimalleri hesaba katarak, müdafaa hazırlıklarını tamam- lamakla meşgul olduğu anlaşılı- yor. Mösyö Matsuokayı cesaretlen dirmek maksadiyle Romada Yu- “Seharnhorst safi ve goslavya aleyhinde nümayisler tertip ettiren İtalyan zimamdar. MEŞHUR | TAN ADAMLAR | Galerisine Kimlerin il N e - Resimleri (Raşı 1 incide) «#ifümunculardan Ha Ya, Pikreti. İremi, S İt zi bettin Prensip vesıvanlar yer almamalı lar. Takdir edersiniz ki, muhtelif noktai r- bunun fakat Halit Ziya edebiyesini o yasamıştır. Ondan sonrası icin henüz pek yenidir, a l wdi galeride büvük adamların birer hevkelini bulun. durmak daha faydalı olurdu. Sistemli bir çalısma ile bunlar- «dan bireoklarının hevkelini vap. mak kabildir. Heykeli yapılamı- yanların yerlerine de ismini, doğ duğu tarihi ve diğer Tüzemlu malümatı ihtiva eden birer kita. be konulmalıdır. Avni zamanda galeriye heykel, resim veya ki - tabeleri konulacak olun sahsivet.. lerin eserleri hakkında da kâfi derecede malümat Aovlanmalı ve bunlar da bu gejeride bulundu- rulm ca bu galeriye merbut | yatın eserlarini ihtiva etmelidir. Tâ ki, esferide mümtaz bir sah. sivetin Beykelini veva kitabesini ören te önün hakkında az, çok ibir #fkir edinen herkes orum e seferini de #örmek ve tetkik e. 7bilmek imkânına malik olsun, 'Bu takdirde galeriden matlüâp faydaların çerçevesini genişlet. miş oluruz. * Adı Geçen Meşhurlar malümatı kaydediyoruz: Hicei 604 yılında, Rebiyülevvelin altmei günü Hevzemi şehrinde (1226) doğmuştur. Pederi Sultanülulemâ Ba- hu Veled ile birlikte Konyaya gelmiş ve orada tuvattun etmi Bütün dünyaca tanınan “Mesnevi, sini Çe- lebi Hüsameddin'in teşvilciyle İmaştır. Mevlâna, yalnız bir sair de- ğlir. En büyük Türk Memneviden başka — “Divan-ı Kebir: dahi birçok dillere çevrilmiğ bir Şe İ haserdir. 672 (1295) de 80 yaşında 0 larak Kouyada ölmüştür. Şeyh Galip : Osmanlı klâsik şairlerini, İsime setınıp dervinliğe başlan “bir aşik obilidir. 1 otuştur. Bab di. Şi iyor. M. ANTEN şöhreti İşte bundan sonra başlar r, Mesnevi tarzında yazdığı ve Cenap Şaha- -İ4895 de Bağdatta Hille'de | malı, bu kütğphane bütün bu ze- Hüseyin Cahit Yalçın'ın anke- timize verdiği cevapta adı geçen meşhurlar hakkında kısaca şu — adında bir kadının da bin Asılmalı? | Yunüs Emre: Nerede dnğduğu. ae kadar yaşsdı- ği ve nerede öldüğü hakkımda müge bet hiçbir bilgi elde edi k şair, Türk halk ş arındandır. “Fu uzuli (IV rinin gülünç âdetleri, ini, odalık satın & tleri, Abdülham din celâlet ve “vebii limize bir ibret levhası gösteren SAHESER ET MUHTAR'ın ESERİ mizin en sevdiği sinema Yıldızlarile çevrilmiştir vuk hülle gi Tini, dev Bayat Türk aşiretine mensuptur. Süme 0 Bağa, Lay Mum, edi Nedim: şi SERM Divan edebiyatının en yüksek sa- | adrazam Damat İbras| Paşanın biahmi'lerindendi. 1740 | ihtilâlinde vefat etmiştir. | Abdülhak Hâmüi Zamanmm o müverrihlerinden olan Hayrullah efendinin oğludur. 1851 de İsisbulda Bebekte doğmuştur. Gârp edebiyatından aldığı feyizle Türk ede Biyetımda inkılâpler ya mış ve çeşit çeşit pek çok erer mış olan Abdülhak Hürit daha Unğnda iken e , Müessir bir IM bir eden ve MA Ss Namık Kemal: Adı en çok anümeş ve eserleri en çok okunmuş ediplerimizden biridir Türk edebiyatına ilk yenilikleri geti- venlerdendir. aldır. gazeteci, &- yatro müellifi ve münekkittir, yüzük iakdlpçena aneririnin “ml: veri Vatan ve Hürriyet fikirleridir. 1840 da İstanbulda doğmuştur. Ba- | bası Müneccimbaşı Müsiaia Âsım Beydir. Meşhur eserleri “İntibah, “Rüya, , "Cezmi, , “Celâleddin Mer- zomşah,, , “Silistre, , “Âkif Bey, “Evrakı Perişan, , “Osmanlı Tarih “Barikei Zafer, dir. 1083 de 43 ya- sanda olarak vetai etmiştir. Tevfik Fikret: 1870 de Süper Filmi DİKKAT: İstanbulda doğmuş, 14| y şiir yazmıya başlamıştır. Türk edebiyatının en büyük müzea-| ditlerinden ve belli başlı zirvelerin dendir. 5 Ağustos 1914 de Eyüpe öl- | müş ve defnedilmiştir. Eserleri: “Rü-| babe Şikesse,, , Defteri. K 'Rübebın Cevabı “Tüm Skula de alük'un “Şermin, ve , dir, Halit Ziya ile Censp Şahabettin! Servetifünun edebiyatinm belli. ba Eyüplü Halidin Tahliy, esi Eyüplü Halid, Siranuş 4 dında birinin 10 lirasını, Hafize Bt aşıtmaklan muhakeme yordu. Yirmmu Eyüplü Halidin Hafizenin pa- Tasını aldığı sabit muş ve fa- kat Siranuşun 10 lirasım aşır dığı anlaşılmıştır. Bu suçtan do- layı suçlu 4 ay 19 gün hapse mah küm edilmiş ve bu kadar müd-| det mevkuf kalmış olduğundan tahliyesine karar verilmiştir. ADETT KAYNA Gördü; HALKEVLERİNDE Simdiye EĞLENCİ e münasebet Şanlı Cumhuriyet n. ve Memleketi Fevkalâde Saz Heyeti - Nefis Şarkılar Yakında ŞARK Bugün Matinelerden İtibaren Göstereceği KORA TERRİ Bu Akşam SEVGİLİMİN MİL Mürik ve yeni şarkılar Rağbet Üzerine Münir Nureddin Konseri 8 Nisan salı günü akşamı sanat l v0 kâr Münir Nureddin tarafından Bieden sonra Melek sinemasında bir konser u | verilecektir. Bu konserde Ttrinin, Tabi'nin H İcin eserleri geçilecektir. kadar yapılan filmlerin en güzeli — NEŞ'E — KAHKAHA IRCIK PAŞA cahil bir pâsanın (dalka pd R ve TAKSİM Sinemalarında Meftun edici bir Müzik.. Tes- Harikulâde ve Zengin Sahneler. içinde Yıldıslar Kraliçesi Gn e SİNEMASININ Aşk Menkıbesi Gânslar. inema Fi R İ nin Kozlarıdır. Suarelerde yerler numaralıdır. BUGÜN MATİNELERDEN İTİBARE © amaaan mms ez rar Sesi Bütün Dünya Radyolarında Dolaşan... Plâkları Her Yerde Dinlenen Yeni KARUZO: GİN LA TE ın göz kamaştıran salonlarında çe zaferi olan bu şaheseri alk v v v Taki İN K NUREDDİN gü Fevkalâde i p E K v v v v im ve Rifat Beyle - ilen ve Milâno Operasın amağa ko sunuz. Balıkçı Osman milkâ, lemeleri yapan YENİ NEŞRİYAT GENÇLİK HİKÂYELERİ — Girim PERDE ARKASINDAKİ ADAM — cera romanları serisinden ve In- FİRARİ — Hint filorofu Tagar'un eseriğ imi Kitasevi tarafından naşı SARAY ve ÖTESİ — Hel Ziya Uşaklıgil'in Son Hâtırlar İsmi altın» da Hilmi Kitabevi tarafmdan mep- redilmiş bir eseridir. KÖYE DOĞRU Köycülüklen en bu mecmuanm 17 inci sas yısı köye ait ekonami, terbiye, sağlık ve bayındırlık yazılariyle çı mar. DEVLET DENİZYOLLARI ve Lİ. MANLARI MECMUASI — Bu mes- lek mermuasıın 9 uncu sayın bir- earlârla çekmiştir. OLUGÖ Sinemasında SESİ varlak en İlâveten : En Son Gelen Türkçe (PARAMUNT JURNAL) Numaralı Yerlerinizi Evvelden Kapatmanızı Rica ederiz. Tel: 43595 ürkçe Sözlü ve Şark Efsanesinin En Güzel, Zengin ve İhtişamlı Saraylarda Çevrilen MV Prenses ŞENRAZAD M m yeni şarkılarımı v söyliyen VERDİ TAYFUR NV müzevven senar Sinemasında Daha Bir Kaç Gün Gösterilecektir. enez İ 7 Bu seferlik onbaşı bana bağışladı Kâmül, duy- dun mu, bana bağışladı. Sen, kızı Aliye verdin ml — Verdim. Öyleyse üst tarafını sen merak etme... Hüseyin Bey önde, Kâmille Ali arkasmda dışari çıktılar, ye sapılacak yol ağzma kadar konuşma- dan yürüdüler, » Zaman durakladı: in Bey... Bu iş oldu. Bak, kızı vermiye razı geldik. Sen de'adaletini göster. Beş, on hak buğday göntlersin Rıza Bey... Anbarda ekin kalmadı Sık sık burnunu çeki Hel biraz da para yollarsa.. Ellerini Hüseyin Bey... Ben köylünün Sözüne uydu: senden şikâyetçi oldum. Mavzerleri görünce akisi diye gülemedi, Gedler, > Kaka hep şa Bidiz., dedi alçaklar... Kan da zorladı Aman beyim ekin işini bir yoluna koyalım... Parayı da Unutma... Sen adale! m. Hüseyin Bey kaşlarını çatıp biraz düşündü: Para için biraz sabret. Sik babam erse beni bulsun. Kâmil dun ederek yürüdü. Sakalı hâlâ titriyordu. Alinin bir gülmesi tuttu * * Çiftliğe geldikleri zâman yatsı ezanı çoklan o Bir gülmesi tutt açan Şadiyeye sordu: — Babam içerde mi kız? — Yok ağa, oda; itti, Fatma ile ne konuştunuz? Razı oldu mu? Olmadı. — Beni Hüseyin Bey dilerse öldürsün... .Aliyi is- temem. Diyor. Ali, karanlıkta yüreği çarparak dinli diyeden utandığı için terini kurular gil mendil iiyle e yüzünü örtmüştü. ordu. Şa- yaparak n “doldurmuş Aklını çelmiş: “Elin pi ile Be yaparsın? Yarın ortakçı olur, beyin düşmanını vu- Tur, on yıl, on beş yıl mahpusta yatar. demiş. — Kandıramadın şuncacık kızı... Yazık... edim, kulak vermedi. “ani GÜL İNSANLARI Yazan: Cemalettin Mahir Kadınlar gittikten sonra Hüseyin Beyle Ali, Fatmanın tek başma oturduğu odaya girdiler. Bu- rası Rıza Beyin misafirlerine mahsustu. Her tarafı kilimle döşeliydi. Ocakta tezek yanıyor, kenara bı- üçük bir idarenin ışığı duvarda kımıldı- yordu Fatma küçük bir tiftik çuvalı gibi sedirin üstüne İbüzülmüştü. Hüseyin Bey hiddetle sordu: Kız, hâlâ razı değil misin Aliye? Fatma cevap vermeden ayağa kalktı. Siyah göz- leri ıslak ıslak parlıyordu. — Söylesene kız, Tazı olmadın mı? — Efertti ağa, öldür beni. Lt dirlemem, Olur, demezler kendin bi sin. Ali! Buna bak. işte Fatma, işte sen. Konujur sunuz... Razı olmazsa vur omuzuna, harmanda ho- vardalar var, Götür, hovardalara teslim et. Varsın- lar, dağda, bayırda oynatsınlar. Kötü olsun... İpsiz- lere rakı dağrtsın da görsün... Ben sana dilediğin yerden, dilediğin kızı kaldırırım. Hüseyin Bey dışını çıkmak koşup dizlerine sarıldı — Etme beyim, beni öldür. kanım sana olsun, Aliye verme... Hovardalara bırakma ! n dönünce Fatma helâl larında insanı öfkelendirmiyen müthiş bir sükü - netle boğuk boğuk ağlıyordu. | Hüseyin Bey çizmesini kurtarıp dışarı çıktı. Kapı örtülünce, Fatma çöktüğü yerden sıçrıyarak duvara kadar kaçtı, Aydınlıktan kurtulmak için köşeye sığındı. kımıldamadan datuyordu İdürenin ve oca- Zan ışığı vücudüne gGötesi; daha koca- man, 6ğzı ve gözleri daha kanlı, daha parlak görü- nüyordu. Neden sonra ağır ağır yürüyüp sedire o- turdu, Tabakasını çıkardı: — Domuzluk etme, gel şuraya, dedi, bak sana diyeceklerim var - öksürdü - Hüseyin Beyi kara - koldan istedilerdi. Onbaşı jandarma yollamış. - ci- gara kâğıdın: dikkatle ıslatıp yapıştırdı » “Ali de beraber in, demiş. Hüseyin Bey korkar mı? lı Ağlamıya bâşlamıştı. Yalnız bizim köylü kadın- No: 23 Kâlktık gittik, Baban Kümil de orada idi. “ yin Bey evimi bastı, kızımı kaldırdı. diy olmuş. | Ali yerinden kalktı. Ocağın önüne çömelerek ci- garayı yaktı: — Lâkin, aldığı parayı, aldığı ekini inkâr ede - medi. Hüseyin Beyden korkusuna “Ben evde yok- tum. Odunda idim. Karı söyledi... dedi Karzkol, kumandanı kızmaz mu arık? - Ali kalın kalın'gü dü - Babana “yalancı herif!,, dedi. Daha da çok çekişti ya... Bodruma attılar Kâmili... Sonunda fü- seyin Bey yalvardı da, bağışladı. Kâmil razı bu işe Görürsün... Yarın ekin almıya gelecek... Ya... böyle... Ali ocağın önünden kalktı: — Anladın mı? Baban seni bana verdi Fatma hiç ses çıkarmıyor. içini çeke çeke ağlı yordu. Alinin söylediklerine inanmıştı. Bübası yu- muşak adamdı. Fa Ali bir adım yaklaştı: — Razı gelmezsen kendin bilirsin. Seni hot dalara göttrürüm Fatma susuyor — Vallahi götürürüm. . Bak ağzmdan çıktı. Dağda oynatırlar. Yedi köyün bir kah köyden köye satılırsın. Geneler odasında o çıkarsın. Rakı dağıtırsın... © Yanına yaklaşıp ağır elini balta gibi İealdırdı: Haydi, yoksa omuzlar, hata, Tüse » davacı İşte yemin Daha başka sözler bulamayınca şaşırdı ve alışık olmadığı derecede hiddetlendi. Korkunç adımlarla ocağın önünden geçip dışarı çıktı. Uzun bir dev elini şiddetle çekip arkasına büktü. Vücudünü kin- le iterek yüzü koyun yere düşürdü. Bir dizini, ke- sik kesik haykıran kızın beline bastırıp bütün ağır- hiğıyle üstüne çökerek ellerini, syaklarını sıkı sıkı- ya bağladı. Kolayca omuzladı. Odanın ortasında durarak bir daha sordu: Domuzluk etme; ağzımdan yemin çıktı, — Götürme... Razı oldum. *İmeldi. urganiyle döndü. Fatmanın göğsü üzerinde duran)! Şöyle imana gel! Yanın karakolda kendim geldim diyeceksin - Diyeceğim Fatmayı yavaşça sedire bıraktı, çözdü Sos artık ağlama! Bir müddet konuşmacılar, — Sus kır!.. Bak şuna... Haydi jvardır. Ser sunu Alinin sesi titriyordu Fatma dolabı açtı. Üstüste du risini ocağın ününe getirdi. Çarşafı ö koydu. Yorganı ayak ucuna katladı. Ali bir cigara daha yakmıştı. Dim dik ocağa bak- halde yan gözle Fatmayı görüyordu. Du i dibinde elini göğsüne kavuşturmuştu. Parma! İda kına vardı. Kabalığını kaybe mahcup bir sesle, yavaşça Baksana Fatma ibrikler di hamami mu? Ocağın kapı tarafındaki dolap hamamlıktı, Fat - İma iki tane büyük bakır ibriği ocağa taşıdı. Ali, henüz iki nefi | elgarayı eğini çıkarırken odaya erkek ve ter koküsu 1. Yatağın kenarına Oturup ayaklarını tn Fatma, anasından gördüğü gibi önüne gelip çö- Alinin ayaklarını birer birer kucağına kı rak çorapların onra dudaklarını sıkıp pa- çaları daracık zıpkayı zorla çekti Kandil ve ocak inadma çok Ya! Erkeğin yetağa girip yorganı ö Ni İdikten sonru köşeye çekilerek #oyunmıya başladı. Dışarıda kalın ve kederli sesiyle bir köpek ulu- yordu 2 ml Üçüncü Hikâye —5 GELİN - KADIN OYUNU “Göl İnsanları,, nı teşkil eden hikâye- İllerin ikincisi bugün bitti. “Gelin - Ka- | İm Oyunu,, ismini taşıyan üçüncü hikâ- veyi yarınki nüshamızda neşre başlıyo- *' üfrederek ipi) üklükte döşek| ateşe | Askerlik İşleri | | Yerli Eminönü Askerlik Şubesin- den: Aşağıda ndları yazılı Yedek su- bayların kayıtları tetkik edilme ize. re Nüfüs cüzdunleri ve ellerindeki numara ile Şubeye meni (44934) Celâl oğlu 24 İstanbul, Tapçu Teğm m 317 İ e Teğmen gem Ah Abdurrahman. Soldan Sağa: 1 — Bildirmek - Asyada bir sda 2 — Bir kasaba - Insan $ — Bilgin - Bir erkuk is mi $ — Bir meyve - Bir sefahst yeri 5 — Damarda bulunur 6 — Zartın üstündedir - Bir devlet metkezi 7 — Akıl erdirme - Bi: yarımada 8 — Bir divan şairi - | Serbest bırakmak 9 — Ters oku- nursa: Dişte bulunur - Şahsi. Yukandan Aşağı: 1 — Tüciz etmek - Bir liman 2 — Amerika» da bir devlet - Kısa değil 3 — Malül - Bir devlet merkezi 4 — rs okünursa! Bele bağlanır - Yarı 5 — Bir Ingiliz dominyor İ|& — Ruh - Bir Müslüman ibede ti 7 — Usul, âdat, edepler - Bir ecnebi artist B — Hüdise - Ge- lir 9 — Emreden - Meşhur bir sark sair ve filozofu

Bu sayıdan diğer sayfalar: