7 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

7 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gö . ceği (Kitabı Kebiri musi Li 49 e ca l ie leri BÜYÜK ADAMLAR Galerisine Kimlerin Resimleri Asılmalı ? Konservatuar Müdürü Yusuf Ziya Demirci, Şu İsimleri Veriyor: Farabi, Abdülkadir Itri, Sadullah Efendi, Dede Efendi, Şakir Ağa, Zekâi Dede Konservatuar müdürü Yusuf Ziya De anketimize ver . /İdiği cevapta diyor ki: , “Üniversitenin ilim ve sanat İ vadisinde hizmetleri dokunmuş ve büyük eserler yaratmış Türk büyüklerinin resim ve heykelle. Tini bir galeride toplamak kara- rını, çok yerinde bir hareket bu. Jurum. Bu galeride büyük Türk “musiki tistadlarımızın da bir kö. #esi bulunacağı şüphesizdir. Bizde musiki mechul kalmış sahalardandır. Meslâ bir edeb yat tarihi tedris edildiği halde musikinin tarihi okutulmadığı i. cin musiki üstadları meçhul kak. mıslardır. Bu itibarla musikigin umumi bilgisine hizmeti doku - nacak her teşebi alkışlarla ksbul ederim, Baska üniversite. lerde musiki ilmini tedris eden profesörler ve dersler vardır. Ü- —-miversitenin büyük adamları ga. Terisinde Türk mus met etmi ve asırlardan! kın musiki ihtiyacın tatmin et miş büyük üstadların yer elma. sı pek tabiidir. Bizde musiki ile esaslı suretle ilk iştigal eden büyüklerden Fa rabi'yi görürüz. Yazmış olduğu ) ve (El medhelü fi sanâatül musiki) ad- hı eserleriyle onu tanıyoruz. Fa. kat Farabi'nin bu eserleri saz ve söz eserleri olmayıp o musikinir nazsrivatına aittir. Bundan son- ra "Abdülkadir Meraki) gelir. (Camiül elhan) od eseriyle meshurdur. Kendisinin olduğu iddia edilen besteleri ve (Maka- sidül elhan) ve (Fevaidi asere) adlı yüsiki nazariyatına git 6 serleri vardır. Daha sonra gelen (Itri) Türk muşikişinaslarının en değerlisi ve üstadidır. Eserlerindeki zevk ve azamet ifade itibariyle yük - sek bir musikişinas olduğu ka © Bul edilen Itri'nin 1000 i müle- <aviz eseri Varsa da, zamanımıza kadar elde, ancak 20 eseri kala. bilmiştir. Mephur (Nevakâr) 1 ve (A- ra#barkâr) gibi mühim, büyük e- serleriyle birçok peşrevleri, a. ğir semalleri konservatuar plâk kütüphanesinde tesbit edilmiştir. (ltçi) yi müteakip zikredilen musiki o üstadlarından Üçüncü Selimin hocası (Sadullah Ağa yardır. Fakat (Dede İsmall E- lendi) Türk musiki bestekirları rasında (Itri) den sonra yer a. öre bazılarında da ihti $im mevcutur. Cok eser bırak.| mış Türk bestekirlarından biri- dir ve devrini tamamen doyur - muştur. Musiki üstadlarımız a. rasında (Hafiz Post). © ğa), (DİL Hayat), (Zekâi Dede) gibi bircok şahsiyetler yetişmiş- tir ve Türk musikisi artık (Ze. kendisine ebedi bi: (Sakir A-| Yusuf Ziya Demirci başlamış ve üstad denecek bes- tekâr yetişmemiştir.., İsmi Geçen Musiki Üstatları | Dede Efendi (Hamami Zade İsmaili — Dede) 1845) — Şark musikisinin ik üstad ve beslekârlarından- İstanbulla Şehzadebaşında doğ- muştur. Tekke musikisine sit öy ilâhi, durak gibi şekillerden başka kür, murabba, nakış denen nevilerde ve şarkılarda en yüksek kudreti gös- termiştir, Zekâi Dede: — 1897) Eyüp'e doğru small Dede Efendiden musiki de almıştır, Derüşsafaka o meklebinde musiki müallimliği yapmıştır. Meş- hur Şark musiki üstedlarındandır. Sadullah Ağa: » (Hacı) (1789 — ler) — On seki zinci asır bestekârlarmdandır. İstan- bulda doğmuştur. Üçüncü Selimin baş musahipliğini yapmıştır... Beyati Araban, Hüseyni Aşiran, Sehnaz ve Tahir Buselik makamlarında semai- leri vardır. Itri Dede: İsmi Buhur Zade Mustafa Hilmi- dir. İstanbulda doğmuş ve Dördüncü Mehrmede nedim olmuştur. Doğduğu tarihe dair bir kayıda tesadüf oluna- cadı. Büyük üstad I7lt senesinde vefat etmiş ve Edirnekapı | haricine Itri göçüp gitmiş, fa- bayram tekbiri “le heykel dikmiştir. kat bestelediği Kurulduğu çocuk BAYRAMI ve bunu takip eden ÇOCUK HAFTASI'ndA o Çöcük saltanatı tesit edilir. ÇOCUK ÖLÜMÜNE KARŞI MÜGADELEDE EN DEĞERLİ VASITA DOĞURAN ANNENİN Milli küme deplasman maçları- na dün Şeref stadında devam €- dilmiştir. Her iki misafir takım dün de mağlüp olmustur. İstanbulspor 1 - D. Spor 0 İ İlk macı İstanbulspor ile De İ mirspor yapmışlardır. Bunlardan ilki bu senenin İstanbul dördün- cüsü, diğeri Türkiye şampiyonu bulunmaktadır. Ahmet Ademin idaresinde haş- Uyan oyunun İlk dakikalarında Demirspor ağır basmış ve çok se- ri bir tempo tutturmuştur. Be- sinci dakikada 801 acığın çektiği güzel bir şüt direğe vurmuz, bun- dan sonra İstanbulspor isin neza- ketini anlıyarak hâkimiyeti alma- ya baslamıstır. Derin paslarla â- cılan İstanbul takımının bu hâ- kimiyeti devrenin yarısına kadar sürmüş. bundan sonra oyun suur- suz bir mücadele halini almıştır. Arada sakatlanarak oyundan çı- kan Mükerrem devre sonuna ka- dar takımına iltihak edememiştir 33 üncü dakikada ileri bir pas alan Cihat, İstanbulsorun ilk go. lünü sıkı bir mücadeleden sonra yapmıstar. Hakem bu oyuncuya yanhslık- la ofsayd calmıstı. Maamafih İs- tanbulsporun hakkı olan bu #w Sarı - Sivah takımı 1-0 gelip va zivete sokmustur. İkinci devrede Demirspor çok seri bir oyun tutturmustu İlk o” beş dakika İstanbulspor kalesin cember icine almış olan Ekisehi takımı, tedricen artan bir sertli- ge doğru kaçıyordu. 15 inci daki- kada hakem İstanbulspordan Ni zamettin ile Demirspordan Celâl sahadan çıkardı. Bundan sonra oyun her iki ta- rafın da enerjik, fakat suursuz o vuniyle gecti ve İstanbulspor sa hadan 1-0 galip ayrıldı. İstanbulspor: Nevzat, Sefer Hayri, Muzaffer, Tarık, Celâl, Ni zamettir. Kadir, Mükerrem, Ci: hat, İsmet. Demirspor; Abdülkadir. Sinan Nuri, İbrahim, Fahri, Celâl, İs- kender, İsmail, Zeynel, Semih Murat, Beşiktaş 3 - Gençlerbirliği 2 İkinci macı İstanbul ve Anka- va samnivonları olan Besiktaş i- le Genelerbirliği vaptılar, Genelerbirtiği dün Cumartesi sünü cıkardığı ovundan daha dü» ün hir mac vaomıs, Besiktaş is€ Aün de bozuk hir ovun osteemi ve kazandığı iki solle rakip kale. sinin #avri tabii hatalar yapmas “eticesi salip gelm Samih Duransov'un idarasinde owranan bu ovma takımlar sr” Karirolarla evkmrearetı: Besiktas: Mehmet Ali, Yavuz Vevri, Ahmat Tiati Vani pi Mahir, Sakir. Seref Fare, Genelarh; Hal Mahmet Ahmet, Ömer Halit Kasfi Se m Rıza, Ali Mustafa, Suat İlk anlarda yaptığı a <ınlarla Ankar» #nlermini silneter mava haslıvan Besilet nen Canta birliği ovunenları vedinei dolike Aa wen peel ir ie mukabhe 'a ettiler, Sal peri nö nerön YAN Beşiktaş - Gençlerbiriliği taş ağlarını yaladı. Fakat iki da- kika içinde iki garip hadise, daha doğrusu iki garip gol oldu. Beşik. taş sol hafı Gençler kalesine u- zaktan bir şandel gönderdi. Ka. leci yumrukla karşıladı, fakat top geriye doğru havalanarak kaleyr virdi. Bir dakiks geçmemişti ki Eşref te bir sandel daha yolladı Kaleci bunu da tutamadı. M faa oyuncularından biri kafa ile topu kaleden çıkardı, Ani olan br hadiseler karsısında geride mıs olan hakem kaleye doğru ko- sarken, Şerefin göldür dive isare* etmesini tasdik etti ve Besikin birden 2-1 galip veziyete recti Bunu Serefin kaleye soktuğu © cüncü bir süt takin etti. Fak» karısıklık icinde kalan kaleci «it sekilmeden evvel bavılmietı. Ha va atısı bir netice vermedi. 25 inci dakikada Hakkının es nesine, önüne cıkarak müdahale *den beki hakem pensitı verer»" “ezalandırı. Fakat Yavuz topv havadan attı, İkinci devrede Genelerbiriği o yuncuları rakiplerine (nisbeter daha düzeün oynadılar. Fakat Re siktas bir an tazvikten kurtulur ca Seref ücüncü . golü de yantı dakika 14). Genelerbirliği bir mürrlet dah sıkıstırdıktan sonra nihayet 2* “ncü dak'kada 50) ic takımının * kinci “ savısını “cıkardı, * Meme sonra Arkarallar harshertik ipin Besiktashlar da malihiveti kacır mamak isin ealıstılar fakat bas ka go! wkmaedi. İzmirdeki Maçlar İzmir, 6 TAN) — Bugün sehri mizde yanılan Milli küme macla çında Altay klübü Harbiyeyi 1-0 venmiştir. Altnordu, Maskespor karsılasması her iki takımın dr dörder gol yapmasiyle berabert neticelenmiştir. G. Saray - Beyoğlugençlik Dün sabah Seref Stadında Ga- latasaray A ve B takımlarivle Be voğlu gençlik klübü A ve B ta- kımları arasında hususi bir mı yapılmış, ve Galatasaray her karerlssmayı da 2-1 karanmıstır. Ateletizm Müsabakaları Milli Küme Maçları İ. Spor Demirsporu | - 0, Beşiktaş ta Gençlerbirliğini 3 - 2 Yendiler maçından bir enstantane ları dün Fenerbahçe stadında ya- pılmıştır. Bayanlar arasında yüksek atla- mayı Sana 1.15 ile kazanmıs Selma ikinci, Fatma ücüncü ol muslardır. Gülle atmada Hile 8.13 ile birinci, Selma ikinci, Cs fa üçüncü olmuşlardır. Gülle at- mada Maltepeden Ali 13,12 ile bi rinci olmuş, Karamalor ikinci Nuri üçüneli gelm fxrdir. 1000 metre Rıza Türkiye reko ru yaparak 241.8 ile birinci ol r. Ahmet ikinci, Vlâdmi" olmuslardır. 10.000 met rede Artan rk gelmistir. 207 metrede 24 sani rinci olmustur. İri ni üncü Tirvaki oğludur. katadorinin 200 metresinde sevin. sırıkla atlamada Fikre' 100 metrede Yaşar birinci olmus lardır. Dördüncü katamoride yüksek ıtlamavı 1.16 ile Türkiye rekorr vaparak Güner kazanmıstır. 100 de Kvle'iden İsmeil. Gülle Ae İstenan tek adımda Seref bi rinei olmuslardır. Bayanlar ara “ndaki AN matratik varısı 12 sa nive ile Macide karanmıstır. Ner min ikinei. Selma ürineüdür. Kır Koşuları Mektepiiler arasındaki bölge kır koşusu birinciliği dün Sisiide vapılmıstır. 4000 metrelik mesa- feyi Ee» (İ. L) 13.48 ile birine olarak bitirmistir. —. İkinci Halil icüncü Abdullah. dördüncü Raif Besinci Namık gelrtislerdir. Puan itibarivle Havdarnasa bi- vinci. Kahatas ikinci. Sanat üçün â olmuslardır Kadıköy Ha'kevinin 5000 met- relik koşusu dı; Fener stadı ile Belvü arasında yapılmıstır. Bi- rinciliği Kostantinidis 173, ür almıs, ikinci İzak, öcüncü Recer| gelmişlerdir. Beşinciye ; kadar spor malzemesi hediye edilmistir Bisiklet Yarışı Ajanlığın tertip ettiği bisiklet seri müsabakalarının ilki dür Mecidiyeköy ile Kefeli köy & rasında İki defa gidip gelme sek; | linde yapılmıstır. Mi i İ atte Agop al lometre idi 1s, Haralambo i | rihi malâmat,, ma üstad? Rusya Tarihi,, Ve İlmi Eser Baş tarafı 2 ncide nci Çarlığının son miimessiline karşı duyduğunuz merhamet te: “Ta. Hem hakın, kitabınızın 459 uncu say. fasında bu hâdiseden nasıl bah. setmissiniz: we İmrüpatoriçe, eeriatlar tam üç asır born pisiren lâlenin sonumen o mümessiline m atan kahramana sizin lâ. — Nümerti,, Kitahınızın müellifi, eserinin #5& İnci sayfasında, xu satırları sazıvor: — İşte bu suretle, Rusyayı Bol- şevik derbel hükümetine ve simdiki sukuta sürükliyecek alan ihtilâl harp ink huyurduğunuz bu hük- me göre, Carlığın yıkılışı, Rusya icin, bir sukut olmustur, O hal de. ne durnluvor: Romanof Ha. »edanının Paris harlarında sürü. nen sarsak prensi iş başına geçi- rilse va? Görülüyor ki, terceme buyur. ığumuz eser. “tarihi,. ve “İlmi, sayılmak evsafından tamzmivle mahrumdur. Bunun içindir evvelâ kitahınırı okumusdum, simdi İse, kitahınıza okuyorum. namafih “Reva Tarihi, bana vik ve cok favdalı hir ders xdi; Ve hen. hir kitan almak im. tam 175 kurusn gözden ci- karmavı güze nldığı inden cok daha masını sizin “R izden öğrendim: Tu itihar. a, her seve rağmen, «iye minnet- sarım muhterem Sövlemezeğin! Askerlik İsleri İhtiyat Erat Yoklaması Tehir Edildi | Fatih Askerlik Şubesinden: Şudece devim &dilmekte olan ihti- yat erat yoklamalarının 5 Nisan 941 den 20 Nisun 941 e kadar tehir edil- | diği ve hangi doğümulürm ma vakit geleceklerinin syricu gazete ile bildi- üeceği ilân olunur, * Fatih Askerlik Bubesinden; Yedek Hint 8 Hesap memuru Mehmet oğlu Ahdülkuddüs (124 çok acele şu 'NKU P&Cüham J19,15 Müzük (PL, 1030 Haberler 19.45 Konuşma 19.50 Türküler 20,15 Radyo gaze tesi 2045 Klârnet sol 71,00 Dinleyici iz. sekeri 21.30 Konuşma 5 Radyo kestrası iaberler 3.45 Müzik (PL) (> kadan * 13.30 Program 1233 Fosil heyeti 1250 Haberler 18.09 Fusil hey 13,20 Müzik ( Bin Ev yi ar 18.00 Radyo Kestrus Dünyanın Siyasi Manzarası (Başı 3 üneiide) çin muazzanı bir askeri kudret, etmesine rağmen, nihaj zaferi kazanmasında ancak yüz de bir ihtimal mevcuttur, Farzı muhal olarak bunun ih timali tahakkuk etse dahi, sulk masasında Avrupa devletlerinir mukadderatı ve Avrupanın ye ni nizamı mevzuu bahsolacağ zaman, muazzam ve yıpranma mış bir iktisadi ve askeri kuy . vete dayanacak olan Sovyetle - rin, taahhütlerine muhalif ka . rarlar alınmasına muvafakat et miyeceği de muhakkaktır, Bundan dolayıdır ki, bugün Yugoslavyanın Sovyetlerle yap. ğı bu pakt, istikbalde kendi 4 tiklâli ve mülki tamamlığını ko rumıya kâfi gelecektir. Harp, yüzde doksan Yuyoslavya bugün Al ya mağlüp olsa dahi, is tikbalde yine istiklâl ve mülk tamamlığını temin edecektir. M. ANTEN ÖLÜM İzmit kâğıt fabrikası müdürü Sabri Pozamın tüccardan Mudanyalı Tokadi E, min Pozam. müp'elâ olduğu kalk hastalığından © kurtularmyarak dünkü Pazar günü vefat etmiş tir, Cenazesi bugün Tophanede Boğazksende 98 numaralı Ballık apartımanından osaat 11.30 da ikinci) babası | kaldırılarak Eyüpte aile kabris. tanma defneadilserktir, MÜNİR NUREDDİN KONSERİ Yarın Akşam MELEK Sinemasında Beye müracaatı ilân olunur LEV AYRES LİONEL BARRYMORE MUKADDER | LYNN CARVER VAZİFE Filminde Bir ŞAHESER Yaratmışlardır. Çarşamba Akşamı MELEK Sinemasında kas b bir ürik K 9 kâl Dede) den sonra tereddiye'İ,..MEMESİDİR. ivarır gibi yana eğmişti , Susadım kı Sen givurmusun? © Sıtkı şaşırarak bileğini bıraktı. Sultan dereye , koştu. Şalvarının kıvrımları titriyor, örtüsünün uçları dalgalanıyordu. Suyun kenarına çömeldi, Elbisesi gerildiği için kuşağının altında kalçaları - tan geniş yuvarlaklığı görünmüştü. Sitkı, ürkek bir hayvanı tutscakmış gibi, çarık- larının ucuna basarak yaklaştı. Sultan: — Bırak... Su içene yılan bile dokunmaz! Diye Tek doğrulmak istedi. Derenin hemen yanına, çimenlerin üstüne düş tüler. ” Dünya kekik ve çiğdem kokuyordu * * Sıtkı keyifle gülümsedi: — Bir cigara sarayım da gideriz Sultan! Sultan, başını yarım çevirip gözlerini saklamış, #imarık bir somurtkanlıkla susuyordu. Yumuşa - cık ve Fahat bir yorgunluk hissetmekteydi. Sıtkı, hem cigara sarıyor, hem de suları hâlâ deli deli akan Eğri Oluk deresini nasıl geçecek- lerini düşünüyordu. Kibrit çakmak için rüzgâra arkasını dönünee, geldikleri tarafta, ormanın içinde kımıldanan iki beyazlık gördü. Sultana bir şey söylemeden dik - kat etti, Peşlerine düşmüşlerdi. “© — Kibrit çöpünü küfrederek yere atlı. © “Ölürüm de gene karıyı vermem.,, Dedi Bir kere kuşağındaki bıçağa davri e bi en yalın. ağaştan sopa koparmıya iş göremiyecek kadar kopmak bilmiyordu. gövdeye dayayı bakan Sultana sesi Gel kız! İçinden: Sonra vu. Tuttuğu olduğu Büke - «li rek, çekerek, asılarak *“ uğraşırken hayreti ğ gel, a de asıl... — Ne yapacaksın sopayı — Allah, PAlahi Kız uyuyor musun, arkamız » pe dan çelen var. xecen top, güzel bir sörle Besik- Altın çivili atlelizm müsabaka- ci, Niyazi ücünci GÖL İNSANLARI Yazan: Cemalettin. Mahır fına baktı. Kısa bir çığlıkla: — Anam geliyor! Dedi. — Anan mı geliyor? — Bir anam değil. raber, — Deme! Sıtkı sopağı koparmaktan vazgeçmişti. Muhtar Reşit ağadan, küçüklüğündenberi korkardı. — Deme, muhtar Reşit ağa da beraber mi? — Beraber. — Ne halt ederiz, kız? Gelenler . yaklaşmışlardı. Muhtar Reşit a- ğânın heybetli gövdesi ağaçların arasından farke- diliyordu. Sıtkı, Sultanı kucaklayıp dereyi geçmeyi tasi ladı, Kızın dolgun vücudünü gözü kesmeyince da- ha fazla bekliyemedi. Gerilip, gerilip koştu, Dere yi atladı. Başını kısarak çayırlığı süratle geçti, or- mana girdi. Sultan şaşırmıştı. Sıtkının başındaki Iırmızı mendil, ağaçların arasında tamamiyle kaybolunca ya kadar biçbir şey düşünmeden baktı. Sonra, bir denbire, büyük bir dehşete kapıldı. Bir başına or. ta yerde kalmıştı. Kötü olmak, dağa kaldırılmak, köyden köye satılmak, korkusunu, artık hiçbir Z4- man unutamıyacağı derecede kuvvetli ia ür. pererek hissetti, Nefesi kesilir gibi olduğundan burun deliklerini bi ie büyük açarak soluyordu. Ağlamayı bile akıl edemeden elini yanağına götür dü. Bacakları kesilmiş gibi çimenlerin üstüne çöktü. Rezalet . Muhtar Reşit ağa da be- m (Cefa deresi) boyunda (Bayındır köyü) nün da- No: 27 Joyrıya yorulmuşlardı. İ “Suda yıkandıktan sonra, kıyıdaki buğday tarla- sına girip yüksek sapların arasına uzandılar, Karınlari acıkmıştı. Aç karnına içtikleri su, mi- delerinde guruldıyarak dolaşıyordu. Bir müddet hiç konuşmadan, kederli ve mış yattılar, Gökyüzü gittikçe kızarıyor, güneş batıyordu. Ağagillerin Mehmet: Dölleri çevirelim de gidelim, Dedi. Yüzünü çil basmış kabacaları, başını kaldırdı. — Sahi gidelim, haydi çevir şunları — Hep ben mi çevireceğim. Sen çevir! — Dur... Tek mi, çift mi oynıyalım. Kim yeni- lirse o gider. Çilli oğlan kaybetti. Belindeki şal taklidi kuşa- ğı sıkıştırıp küfrederek kalktı. Diğerleri arkasından baktılar. Burnunu karıştırarak gönülsüz, gönülsüz yürü- yordu. Derenin dirseğini geçmek için kalın bir sö-| Züdün topraktan dışımda duran köklerine basıp)” yükseldi. Fakat öte tarafa atlamadan öylece durdu. | Arkasından bakan arkadaşları bir şeyler seze- rek ses çıkarmadılar. Çilli oğlan biraz, gözetledikten sonra yav: geri döndü. Küçük, siyah gözleri parlıyordi — Gelin bakın neler oluyor... Vay anasını... — Ne oluyor, ne oluyor? Küçük çocuklara mahsus gizli bir şe y yapmak ihtiyaciyle fısıl Koca söğüdlr dibine kadar ayaklarının ucuna basarak geldiler, Hafız Muradın karısı Sultanla, marangoz Halil, ekinlerin arasında yatıyorlardı. Geri çekildikleri zaman, çilli oğlan yavaşça sor-! usan- vaş Sultan, hemen avaöa kalkarak korku İle otra -İnalarını güden çocuklar, saatlerdir, çomak oynya|du: “ ü olmuşlardır. — Taş atalım mı Halil ağama? Ağagillerin Mehmet, sıtma tuttuğu için kötüle- #mişti. Koşamıyordu Bizi döğer ulan! Diye cevap verdi. — Ks arız be, peşimize düşemez. — Düşemez olur mu? Yetişir, döver . - Sultanın anası Emineye söyliyelim, gelsin, kızımı alsın. kaya akıllarına gelenleri teklif ettiler; — Muhtar Reşit ağaya demeli, daha iyi — Marangoz Halil ağanın karısına haber vere- Tim, — Sultanın Hafıza diyelim. Tekrar baktıkları zaman, marangoz Halilin a- yağa kalktığını gördüler, Büyük bir gürültüyle kaçıştılar, Yüzü çilli çocuk, imamın gelini Şehimenin oğ- luydu. İmam vakayı torunundan dinleyince beyaz sa- kalını kaşıyarak düşündü. Evvelâ edepsiz bir şey seyrettiği için oğlanı bir temiz dövmek lâzımgel- diğine hükmetti. Sonra caydı: — Yanında kim vardı? — Kimin? Sultanın m — O kahbeyi sormadım. Senin yanında daha kim vardı. Yani seninle birlik rezaleti daha gören oldu mu? — Olmaz mı? Hidayetin küçük oğlan, ağagille - rin Mehmet, bir de Recai, bir de ben... — Seni anladık gözü çıkmayası... Dere boyun - da ne arıyordunuz akşam ezanı? Dedim ya, döl güdüyorduk. — Pekülâ, gel bakalım. Büyük baba ile torun, sıra ile diğer çocukların evlerine uğradılar. İmam, her u evde, kabahatli kendisi imiş gibi gözlerini yerden ayırmıyarak, hikâyeyi anlatıyor, küçük şahidi yanına alıyordu. Nihayet dört çocukla beraber, tepenin yamacında olan, Ha- fiz Muradın hanesine doğru yürüdü. 5 (Arkası var) BULMACA 123 4 5 6 15 9 — Bir küçük Avrupa /evleti 2 — Ad - Ziya - ret ea 3 — Bir harfi değişirse: Rız& olur - Abanmaktan emir 4— Garbi Trakyada bir şehir - Bir Peygamber 5 — Bir âlet 6 — De-) miryolu » Ters okunursa: Hay - vanın çıkardığı ses 7 — Lüzuml hâsıl olmak - Ters okunursa: Kov mak 8 — Eski değil . Ters oku- nursa: deva, 9 — Büyruk - Ters okunursa: Meydan. Yukardan aşağı: 1 — Istanbul da bir semt 2 — Yüz yıl - Irani 3 — Münazaa - Bir hıristiyan 8- dı 4 — Tesbihin ucunda bulunu”. Ihtiyar 5 — Eski bir likap 6 — Uzuvlar - Her gün Ingiliz tayya- Telerinin dövdüğü yer 7 — Dör. düncü - Bir harfi değişirse: Birl vilâyet merkezi 8 — Ters oku »| nursa: Sevkeden - Bir renk 9 —| Bir dil

Bu sayıdan diğer sayfalar: