22 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

22 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eze 22.4.1041 TAN Adren değiştir. mek (28) Keş, Türkiye 1400 Ke. 1 sane m0, SAy Almanyanın Tasarladığı Geniş Plân 1 — Almanyanın İngiltere adasını il teşebbüsünü en sona bırak- tağı hissediliyor, Çünkü bu, Al- Manya için en zor ve en tehlikeli bir hareket olacaktır. 3 — Japonyanm Almanyaya harp gemileri o vereceği haberi teeyüt €derse, Japonyann Bürbe girme- den müttefikine müessir surette Yardım etmek istediği neticesi de çıkarılabilir, Fakat böyle bir ha- reketin Amerika ile Japonya ara- sında bir harp sebebi teşkil etmi yeceği iddin edilemez, ilme İngiltere im- paratorluğunu yıkmak maksadiyle Atlantikte, Akdeniz- de ve Pasifikte tatbikine başla” dığı geniş plânın hergün yeni inkişaflarına şahit oluyoruz. Almanyanın bizzat İngiltere adasını istilâ teşebbüsünü en s0. na bıraktığı hissediliyor . Çünkü bu Almanya için en zor ve cn tehlikeli bir hareket olacaktır. Bu teşebbüsün akameti Al mahyanın vaziyetini ve nüfuzu. mu şiddetle sarsabi Bununla beraber, İngiliz hal- kanın inaneviyatını kırmak, pa. nik tevlit etmek ve ayni zaman- da harp sanşyii merkezlerini, tayyare üslerini ve limanları tahrip etmek maksadiyle adaya Yapılan hava tuarruzlari son günlerde — şiddetlenmiştir. Bu, yakın veya uzak bir istikbalde yapılacak istilâ hareketini ko- İaylaşlırınak gayesine matuf bir hazırlığa çok benziyor. Almanyanın bu istilâda İr- lândanın da yardımına güvendi. ği anlaşılıyor. Akdenizde İtalyanın başara- madığı vazifeyi üzerine almak mecburiyetinde kalan Alman- Yanın Mısıra ve İraka hakimiye- ti ancak Mısır hududunda lıyacak olan kati harbin netice. Sine göre taayyün edecekti harp sahasının son vaziye köre Alman kuvvetlerinin bur da büyük bir mağlübiyete uğ- ramaları İmkân dahilinde görül. mektedir, Almanyanın Cebelitarığa ve dolayısiyle şimali Afrikunın mü him bir kısmına hâkimiyeti ise üwcak İspenya ve Vichy hükü- metlerinin (ii yardımlariyle, i mesaileriyle temin Alman zimamdarlarının, aldi- İı bir mikdar yiyeceğe mukabil İngiltere aleyhinde hareket et- miveceği hissini vermeye çalı. şan General Franco'nun, zamanı elince Tancanın tahkimine ve Spanyanın muhtelif yerlerinde deniz ve hava üslerinin tesisine ve Cebelitarığa taarruz edecek Alman motörlü kıtalarının İs- Yanyaya geçmesine müsaade © Geceğini düşündükleri hissedi. Niyor. Fransaya gelince, Mareşal Petsin'in son nutkunda, Fran- $anin eski müttefiki olan İngil- tereye karşı harbe girmek seref» sizlik olduğunu söylemesine rağmen, Amiral Dorlanın gittik. «e daha fazla Almanyaya tema» vül ettiği görülmektedir. Ajans- ler, Amiralin dahiliye nazırı si fatiyle, hükümete muhalif bir | TEEN DIŞARIDA Mi Basur memeleri bazılarında dı- sırda, bazılarında (içerde olur. Fakat nerede olursa olsun ilk #âmetleri cok defa pek hafiftir. Orada biraz kasıntı, oturulduğu w biraz ağırlık. bine ise onn. hissedebilir. Fakat > Barmakin bastırılıncn hemen kav bolur, Böyle, kendi kendine bıra kılınen d a doğru sarkan Mnra hastırılmea kaybolan seyi “un sahibi giremezse onu gören Mwwlar, bacaklarda neyda olan Vorislere henretirler, Bu teşbih İenre de doğrudur. İcerde olurlarsa, onları me in Yan kendisi, ne de sadece oraya kan haskaları görebilirler. O Vakit ancak mütehassıs bir hekim rmağını oraya sokarak, yahut iha ivisi mahens âletle orasını ç Avearak artırabilir. Basur memeleri içerde olsun Ürarda olsun. inan kem 0 eken verdikleri acıdan baska büvük zararları kan kaybedil- ABONE & İİİ | Dışarda olurlarsa, insan eliyle| Yokladığı vakit onları -yabut, bir| “| kit basur memelerinin sal peLi Türkiye 400 Kr. 8 Ay 150 » TAY Ecnebi 2000 Ke, 100 vaziyet almalarından dolayı 22 belediye meclisini feshettirdiği. ni haber vermektedirler, Bu ha. dise, hir taraftan Fransada A ne kar- kön bulunduğunu göstermekte- dir, Fransanın şimali Afrika müs- temlekelerinin | vaziyetine ge- lince: General Weygand'm, hiç olmazsa sımni müsaadesi olmak sızın Alman kuvvetlerinin Lih- yadaki muvaffakıyetlerini ve Casablanca'da ve diğer mınta. kalarda üsler tesis etmek husu sundaki faaliyetlerini izah et- mek mümkün olamaz. Almanyanın, Süveyse hâkim olduğu takdirde, Amiral Darlan ve General Weygand'ın daha müessir askeri yardımlarmı te- min edeceğini tasavvur etmesi de muhtemeldir. Japon Yardımı: Ayam ayni zamanda Atlantik harbini kazan- mük ve Pasifikte İngilizleri sı- kıştırmak maksadivle yeni bazı teşebbüslere giriştiği, Japonya" ya vereceği harp malzemesine ve tayyarelere mukabil, Japon- yadan iki zırhlı. kruyazör, üc hafif kruvazör ve altı muhrip alacağı hakkındaki şayiadan anlaşılmaktadır. Almanyanın bu gemileri, hem simali Atlantikte İngiliz nakli. ye kafilelerine, bem de cenubi Atlantik ve Hint Okyanusu vo- İn ile Süveyşe kadar seyrüsefer etmiye başlıyan Amerikan nak- live gemilerine karsı kullanmak istiyeceği tahmin edileb'lir. AV manyanın, Fransanın Atlantik limanlarmdaki har» gemilerine de el kovarık ve Dakar. Casa. blanea limanlarından ve İsnan- yol adalarından istifade ederek Atlantik harbinin mukadderatı üzerine daha farla müesi mak tasavvurunda — bulunması da mümkiindür. Fakat, bu plânın tahakkuku icin, Almanyanın Japonyadan alacağı bu harp gemilerinin Ja. pon denizinden Hint Okyanu- suna ve Atlantiğe kadar geçebil. meleri lâzmmdir. Yolları üzerine de, Avustralya, Holanda adalı rı, Filipin ve Guam adaları, Sin: gapur üssü vardı Japonyanın, İngiltere ve A- merika ile harp halinde olmamı sı dolayısiyle, bu harp gemileri. ni kendi hayrakları altında bu denizlere kadar göndermesi ve orada Almanyaya teslim etmesi seklinde bir kombinezon akla gelebilir. Fakat İngiltere ve A: merikanm bövle bir teşebbüs karşısında seyirel kalamıyacak- ları muhakkak gibidi Japonyanın, esasen Amerikan donanmasından üstün olmıyan donanmasından bir çok ünite leri ayırarak tehlikeli bir vazi. yete düşmesi keyfiyeti, bu ha- herin doğruluğundan şilphe et- tirmektedir. Eğer bütün bu mülâhazalera rağmen bu haber İceyyüt eder. se, Jnponyanın harbe girmeksi. rin müttefikine müessir bir su- rette yardım etmek ö-tediği ne- ticesine varmak icap eder, Fa- kat böyle bir hareketin Ameri. ka ile Japonya arasında bir harp tereyi ve dolavisiyle erikayı | dört taraftan kuşat ve boğ-! (Devamı 4 üncü, Si A İÇERİDE Mİ? mesine sebep olmalarıdır. Dışar* da olanlar verdikleri ağırlıktan, sancıdan o anlaşıldıkları halde i- cerde olanlar urun zaman bilin- meden kalırlar. Sonra sebep ol. dukları kan akmasından teşhis €- dilirler. Z Bazılarında kan hafif ve arada sırada gelir, valnız sık sik gelir, Kimisinde haftalarca sürer, Kan geldi Faz rahat etse bile, kaybolan ka- nın çokluğundan insana kansızlık seli ıflik ve dermansızlık ver cir. İnsanın istahı kasar ve kan- sızlıkla zayıflıktan — gelebilecek türlü türlü hastalıklardan birine tutulahilir. Kan gelen yerde ha- sıl olabilecek iltihap tehlikesi de baska, Onun için oturduğu verde ka. smmadan, ağırlıktan, hele kan selmesinden dolavı basur meme terinden <iiphe edince, mütehas- «wx bir hekime kem söstererek deva aramak, wtanarak onları saklamaktım iyidir r | Zirai Kombinaların İş Sahasını Artitırmalıyız ; Zeriyat mevsimini geçirmiş bulunuyoruz.. Bir ay son. ra ilk defa olarak Adana mmta- kasında arpa, bunu takiben di- ğer mıntakalarda da arpa, buğ- day mahsulü idrak edilecektir. Ziraat umum müdürünün gaze- telere verdiği izahata göre, bu sene kışlık zeriyat mevsimi mü- sait şartlar altında geçmistir. Son vağan vağmurlar yüzünden yazlık zerlvat devresi de, zürrat memnun edecek bir şekilde idi. Mayıs icinde beklenen yağmur. lar yağdığı takdirde, bu seneki mahsulümüzün pek bereketli'o- lacağma süphe yoktur. Yine ziraat umum müdürü. nün verdiği izahata göre dısarı- ya bol mikdarda mal sattığımız halde yine silolarımızda kâfi de, recede stok vardır. Bu seneki zeriyatta, zirai kombinaların Tolü olduğu görülmüştür, Bir buruk ey sonra da harman makineleri faaliyete başlıyacak- Zimat makinelerinin köyde vücude Fetirdiği tahavvüller nelerdir? Bu hususta öğrendik- lerimizi aşağıya vazıyoruz: * Yurt ve dünya” mecmua- sinin mubharrirlerinden biri, Ankara civarında traktör- lerin. köv üzerinde yaptığı te- siri söyle izah ediyor: “Makinelerin — girdiği köyde çocuk vefiyatı azalmıstır.. Bu- nun sebebi de şudur: İptidal is- tihsal vastalarivle çalısan köy- lü kadınları, eocuklariyle bera- ber tarlalara gitmek mecburiye- tinde kalırdı, yahut çocuğunu evde beşiğe bırakarak tarlaya gitmeye macbur olurdu. Uzun müddet tarlalarda calışan köylü kadınlarının, cocuklarına iyi ha. kamadıkları, kazalar neticesin- de, çocuk vefivatının cok görülmüstür. Halbuki törün #irdiği kövde, bu gibi ha- diselerin önüne £ geelimistir. Çünkü köylü kadını, makineler sayesinde tarlada daha az 2a- man sarfederek, evine dönmiye, bu suretle cocuğu ile basbasa kalmıva imkân bulmaktadır. Bu itibarla traktör yalnız zirat is- tihsal sahasmdan değil köyde cocukları kazalardan kurtaran. ona ana seveisini ve bakımmı temin eden bir vasıtadır. Daha doğrusu çocuklarım kurtarıcısı. dır... Ankara köylerinde, müseh delere istinaden yapılan bu etü bize, yeni istihsal vasıtalarını köy ietimsiyatında ne kadar bü- yük bir rol oynadığına dair'kâ- fi bir misal teskil eder. #* irat kombinaların vücude getirdiği tahavvüllere da İr bir iki misal daha getirelim. Malümdur ki, kara sapan, onun biraz daha tekemmül etmiş ola- ni pulluk ve diğer vasıtalar, zi. raatte daha cok insanın calış- masını İcap ettiriyordu. Ortacağ da ziraat &letleri daha basit ol- duğu “icin, ziraat nüfusunun İki Eski Ahpap nthony, Liverpolda fa - kir bir ailenin 5 yaşında çok sevilen bir ço- cuğudur. Küçük Anthony gayet a- facan ve şirin bir çocuktur. Bu küçük yara- mazın en sevdiği şey mahallenin demircisi Johny'nin dükkânına gitmek ve orada bu güçlü kuv- vetli adamın çalışmasını seyret- mektir. Küçük Anthony boş 2: manlarını dalma Johny'nin dük kânında geçirir. Bu yüzden ih- tiyar demirciyle aralarında çok kuvvetli bir dostluk hâsl ol - mUştur. Bir gün Anthony dükkâna gelmese demircinin o gün keyfi kaçar, afacan da evde somur - tur durur, İşte bu 5 ile 55 ya- şındaki iki ahbabin arkadaşlık- ları bu vaziyettedir, Geçen aksam herkes evlerin. de otururken Liverpol 3alkı birdenbire ani bir hücuma uğ- Tadı. Alârmları çalmıya bile va- kit kalmamıştı. Herkesi bir telâş aldı. Küçük Anthony üst katta- ki yatak odasında uyuyordu. Annesiyle babası aşağıda ye. mek yiyorlardı. Bombardıman başlar başlamaz hemen yukarı çıkmak üzere yerlerinden fır - İndılar. Fakat yazık ki. buna sırâ kal madı, birden üzerlerine bir isa Yeni ziraat mak ineleri faaliyet mikdarı daha fazlaydı. Ortaçağ da ziraat ve arazi kanunları, zi- ral i köylünün topraklarını terket. mesine müsaade elmezdi. Os- manlı imparatorluğu arazi ka- nunnamelerinde, buna sit sid- detli hükümler vardı. “Riaya- dan biri, sipahi bevinin izin ve müsaadesini almadan, toprağını terkedemezdi. Bu gibilerden a. ğır ceza almmaktaydı. Bütün bü hükümler bize gös- teriyor ki, ziraat âletlerinin pek basit olduğu bir devrede, toprak üzerinde daha fazla insanın ca- ısmasına ihtiyaç hissedilmek- tevdi, Zirsat Aletlerinin tekemmülü; ziraatin inkisafı, insanların faz- la mikdarda torak üzerinde ca. usmasına ihtiyaç O hissettirme- miştir. Ziraatte, motörlü vasıtaların tatbiki, büyük traktörler, har- man makineleri gibi yüksek tek- Dik, köyde büyük bir tahavvül vücude getirmistir. Arlık köy- lerde genis mikyasta kalabalığa lüzum kalmamis, - bu kol kuv. vetlerinin verini makineler tut- muştur. Meselâ: Kanada, on milyon nüfuslu bir memleket ol- duğu halde, dünyanm en fazla buğday istihsal eden bir mem- leketi beline gelmiştir. Görülüyor ki. en yüksek zirai istihsali elde etmek icin, tarla- larda on binlerce insanın bah. tan aksama kadar calısmasina ihtiyaç yoktur. Bunların işini GOZ a bet vâki olmuştu. Duvarlar yı- kıldı, yangınlar çıktı, Bir saat sonra hücum bittiği zaman An- #hony'lerin evi baştan aşağı yı- kılmıştı. Gelen yardım ekipleri çocu ğun anasını ve babasını enkaz altında bulup çıkardılar, ikisi de ağır yaralıydı. Tabii derhal has taneye götürüldüler, Fakat Anthony'nin ne ölüsü- nü ne dirisini hiçbir yerde bu - lamamışlardı. 24 sast sonra ken disine geldiği zaman annesinin ilk sözü: — Anthony, Anthony nere - de? Olmuştu. Küçük afacanı bir türlü bu - lamıyorlardı, - Demirci Johuy yardım ekiplerinin başından ey- rı mütemadiyen onları vazifelerine devama teşvik © diyordu. 48 saatin sonunda ka). dırlmamış taş kalmı kat hâlâ çocuktan eser yoktu. Tahlisiye © ekipleri ümitlerini kestiler, artık yapılacak bir sey kalmamıştı, ve taharriyalı bı - raktılar. Hastanede ağır yaralarla ya - daha az insanla makineler gör- mektedir. ” izde de, Ziraat Vekâleti kombinalar o savesinde, modern zirsat tekniğini bir plân dahilinde köylere yerleştirmek- tedir. Gecen sene her biri on traktörden ibaret olan on ekip, memleketimizin muhtelif yerle- rine dağılmıştı. Zirast Vekâleti bundan müsbet neticeler elde ettiği için, Amerikava 3 milyon ingiliz Yiralık (ziraat makinesi siparis etmistir. Bu makineler Amerikadan Basraya kadar gel mistir. Yakında memleketimize gelerek muhtelif ziraat mmla. kalarına söre tevzi edilecektir. Kövlüler, traklörleri kendi! köylerine getirmek icin Ziraat! Vekâletine müracaat etmekte! dirler. Her köy, traktörün ken-| di kövüne gelmesini dört gözle beklemektedir. Cünkü hasat ma kineleri, buğdayın maliyetini vasati olarak vüzör virmi nisbe. tinde indirmektedir. Favda val- nız bundan ibaret değildir. Kâ ri kadim usullerle yapılan har- manlarda, muhtelif sekillerde zararlar vardır. Tam harman Ta; manı veömür yağması, hasara-| tın, kusların ve farelerin har- men yerlerine musallat olması gibi. Bütün bunlar köylüye ri avrı zararlar overmektevdi Halbuki harman makineleri, günlerce, bin bir zahmetle ya- plan bu isleri, bir kaç Saatte) görmektedir. ul İİ YAR Yazan: Sevim SERTEL Ci tan ana, baba gözleri iki çeşme zavallı Anthony'yi düşünüyoe - il Bu arada demirci Johny bâlâ ümidini kesmemişti. O işi- ni gücünü buraktı, Kazmaya kü- reğe sarıldı ve araştırmalara de- vam etti, Çırakları da ona yar» dım ediyorlardı. Mert demiri: — Bu işin sonunda ya ben de yorgunluktan öleceği: ya Anthony'yi bulacağım, diyot - du. Böylece, bir yirmi dört saat daha geçti. Hâlâ bir şey keş - fedememişlerdi. O gece Liver- pol'a bir hücum daha oldu Yine yerle gök birbirine karış tı. Ertesi sabah yardım ekipleri yeni kaza mahallerinde ri riyat yaparken demirci “Johny iariyle berabör syine (An- çarı thony'lerinvevirlin “enkazı “önü: ne geldi. Bir gece evvelki bombardı - man bu ev yığınının seklini bir bayli değiştirmiş, şimdiye ka - dar gözükmiyen bazı çukurları, dehlizleri meydana çıkarmıştı. O gün öğleye doğru Antho- »y'yi buldular. Yüzü gözü yara eylam eramil İbaren devam edilecektir. ) 160-941 alnız büyük makin .B giremediği topraklar var.| dır ki, bünler orta halli veya- hut fakir kücük köylülere ait mülk topraklardır. Bes, on dö- övlünün bir prağına davet etme- sine sebep yoktur. Bundan ba$- ka ayni köylünün, bir başka tar. lada hir veraset meselesinden dolayı beş. on dönüm toprağı vardır. Traktörlerin, tonrak $a hiplerinin vaziyetine , bir- birine aksi istikamette, veya) birbirinden pek uzak mesafeler deki topraklarda calışması pek müşküldür. Ziraf istihsalâtı art tırmak, traktörü bu kücük mülk parcaları icine sokmak i. cin neler yapmalı? Ziraat mü. tehassısları, bu müskülleri pöz- önünde tutarak, traktörlerin ç2- lısma sahasım © arttirmak içik çareler aramalıdırlar, | | Askerlik İsleri Yoklamaya Davet Fatih Aşkeriik Şubesinden: 1 Bütün şubeye mensup (337) doğum- rla ihtiyat erst yoklamaları ve ye yoklam - 941 Püzartesi gününden iü- na ZI 3 — İhtiyat yoklamalarma müra- caat edeceklerin behemebal — aşağıda| Gösteriler günlerde hes mükellef do-| Bumu itibariyle (Not) alarak mexkür günlerde müracaat edecek, aksi tak- dirde askerlik mükellefiyeti kanu: nun 94 Üncü maddesine tebfiken ceza görecektir. İHTİYAT ERAT: “YOKLAMALARI Pazartesi. o Bütün 322 değ Perşembe Cuma Puzurüesi Sah Çarşamba Cüma 1 Pazartesi, Salı Perşembe Çarşamba 13-3-041 $ 14-8-041 15-5-941 MAL Çarşamba Perşembe Cuma Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Pazartesi Salı Çurşamba Perşembe Cuma Pözurleri Sah Çarşamba Perşerabe Cuma Pazartesi Salı rarsaremasesasarsrğ Bovğı 3. arazı ass setssrsfı 17-6-041 18-6-941 Çarşamba 10-404) Perşembe 20-6-041 Cuma “ sazasız içindeydi. Açlıktan ve soğuktan! * büyılmıştı. Kalbi bafif hafif a yordu. Johny hemen ya ucakladı ve hastaneye koştu Derhal çocuğa var'iyet ede doktorlâr onu 24 saat içinde kendine getirdiler. l Dostu demirci sayesinde kü- çük Anthony'nin hayatı kurtul muşlu. * İsveç İle Danimarka Arasında Köprü H arp devam ederken, dün yada bircok eserler yıkı- e lirken yaratıcı © lan insan — dehası bir o yandan Son gelen haberlere göre, ya- kında İsveçin merkezi olan ekholm'da toplanacak bir he yet Danimarkayla Isveç srasın da bir köprü kurulması mesala sini münakaşa edeceklerdir. Bu köprünün Molmö ve Ko- Penhagen şehirlerini birbiri - ne bağlıyacağı ve 35 kilometre uzunluğunda olaca söylen - mektedir. Köprüyü öyle kura - bı Aman! Romaya | Dokunmayın... uharip devletlerde bir €n- dişe va © kadar e- | hemmiyetli ki, ateşe boğunlar bu endişenin vu- ku ibtimali ile âdeta tirtir titri- yorlar; birden en insani, en rahim hislerle mütehassis olarak bağrı» sıyorlar: — Aman bunu yapmayın! Nedir? Ne oluyor? Acaba ira” nium bombası, kuvvet hapları ka. dar ufaltılarak, herkesin öksürük seketi gibi, yeleğinin eel sayabileceği bir ülkenin canlı o maklüklarını yok ediverecek bir usul mü keş- fetti? Hayır. Üranium bombaları bir anda bir milyon adamı ber. haya ede kaşları orduların üzerine ar ar dökebilir; akla gelmiyen mikroplar, koskoca ülkeleri tâ- üunlarla kasar kavurur. Bunların hiç ehemmiyeti yok- tar, Herkesin çırpındığı, telâş etti- ği, korktuğu hadise şudur: Roma şehrinin bombardıman e. dilmesi ihtimali, Bu cihet hatıra gelince, bütün akan sular duruyor. Şehirleri top. rakla beraber eden müstevliler ihtimal karyısındı Sayım suyum yok'Diyorlar, eden? — Çünkü bu şehrin tarihi kıy. meti yardır. Cünkü bu şehir hris. tiyanlığın o kıblesidir. Çünkü bu sehir tarihi âbidelerle ve bir daha yerlerine konamıyacak ne“ fis eserlerle doludur. Çünkü bu şehir ilâh... Bütün bu sayılan sıfatlarn en ehemmiyetsizine karşı bile insan- ların lâkayt kalmamaları icap e» der, Hakiketen kurdun yavruları tarafından tesis edilen ve daha bidayetinde temeli kardeş kanı even bu şehir, harple- » Yangınlariyle eleriyle tam in- ışan bir âbide, iz seneden- sanlık tarihine y dir. İki bin dokuz | beri ayni yolda yürümekten bir kere inhiraf etmiyen insanların, bu senbolün bir taşına bile do- kunmamaları doğrudur. Bütün inkılâplara şahit olan Roma esatire karışan mazisinden beri dekorunu deği İmparatorların kanlı $; İnsanlara abbet” İ telkin eden, fakirlerle düşüp kal- kan, mabetlerden tefecileri kır. baçla kovan İsa peygamberin ve- killeri “horos ötmeden seyyidini üç defa inkâr eden” havari Pet- ronun heykelinin ayağını insanla» öptüre, öptüre kendilerine ö- yadakinden evvel bir cennet kurdular. Buradan her ta- ral, hancer, zehir ve ateş yay- İlâhi Neronlar gitti, yerine ve cizvitlik İnsanları altınperestlikten kur tarmak iseyen İsa, bugün vekil. lerinin oturdukları saraylara gir- İse, telefonları bile som altından olan bu arlamlarla kendisi arasım- da bir münasebet bulmakta mü- tehayvir kalır, Pelerat bombardımanında on iki hin kişi ölmüş. Londrada, istünde tas kalmı. sti var. Dünya kat Romaya dokunulması. Cünkü orada İsa- nın vekilleri oturuyorlar, Dah sosyalizm dokteinlerinin €yen bir asırda, baklm'i (Şeh birbirlerini; Bu itibarla en bülera bir köy- de heniz meme emen misimini r adam oğlunun hayatı yon Roma sehri Diyor. Tarihin ne garip ei'veleri var. Takvimei Bakırköyündeki Hâdise Tahkikat Bakırköy kazasınm Osmaniye inde karısı Tenziley düren Hasan a n de devam edilimiş- » Ces ne eden Adliye Doktoru Enver Ka d nda iki yam bul elinin parma rinin de k caklardır ki, bu hiçbir suretle denizdeki sevrüsefere mâni © mıyacaktır. Bu köprü hak'k olursa dünyanın en uzun &öpr sü olacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: