24 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

24 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21-4. 1947 mi / | TAN... Adren değiştir. — 1400 Kr. "ak 7s0 1 sene Say Key, 'unan Kralının veliahtı ve meşru hükümetle be: ber Atinayı terkederek hi met merke: Girit adasına nakletmesi ve Epir ordusunun teslimi ile Yunanistanda bir vaziyet hasıl olmuştur. Kralın Atinayı terketmeden evvel milletine hitaben neşret. tiği beyannamede, Epir ordusu- nun, kendisinin ve Başkuman - danlığın haberi ve müsaadı bu hareketin hı ahhüt altıma soki Jan kuvvetlerle dusunun teslim olması. en, harbin Yunanistan- da heniz bitmediğini göster. mektedir, Esasen, hangi şartlarla tes olduğu henüz malüm olmıyan Epir ordusunun vaziyeti hak kında kâfi derecede sarih mal mat alınsmamıstır. Bazı riva - yetlere göre, bu ordunun ancak bir kısmı, ricat hattı kesildiği İcin teslime mecbur kalmıştır fakat en bivtik kısmı eenup or. dusuna iltihaka muvaffak ol - muştur. Diğer cihetten, İngili kevvetleri de, Yunan kuvayi külliyesi ile beraber Lnmia'nın «enuhunda veni mi İaa mev» zilerine çekilmişlerdir. İngiliz ve Yunan ordula »z kuvvetle müdafaası müm- kün olan bu dağlık arszide bir müddet tutunmaları, ondan son ra da Morada müdafanva geç. meleri ve bu suretle Almanla- ra büyük t verdirmeleri imkân dahilinde görülmektedir. Yu: az, ço ve İngiliz ordularının uzun sürecek bir mü . dafaadan sonra, Dunkergue'te olduğu e tamamen yahat kısmen düşmanın elinden kut - tulabilmeleri de bir muvaffa, kıyet sayılabilir. oFilhakikn, yüzleree tank, birçok motörlü vasıtalarla beraber elli, altmış bin askerin Libya cephesini takviye etmesi, Mısır hudu- dunda taarruza gecmek Üzere hazırlanan Alman kuvvetlerini İLOKMAN BAŞ Baş dönmesi yanlış bir duygu dur, İnsan başı dönüyor dediği | vakit ya kendisi yer de | tirdiğini, yahut etrafında bulu - nan şeylerin yer değiştirdikle ni zanneder ve halbuki başı dö nen insanm ne kendisi, ne de et rafındaki şeyler yer değiştir ler... Sarhoşluktan başı döne insanm evine yaklaştığı vakit 1 anahtarını elinde tutarak, rini değiştirdiklerini zan ği başka evler gibi, kendi evinin de önüne gelmesini bek- lediği gi Bu yanlış duyu, kulağinızın tâ içerisinden küçük beyine gi derek, vücudümüzün durumun - dan bize haber veren, bu suret- le vücudün müvazenesini tem etmemize yarıyan sinirin i zulasından, ızürap çekmesin -| den gelir. Baş dönmesi esasen bir ıstırap demek olduğun. başı dönen insan bundan pek| Tahatsız olur, korkar ve içine si- kantı ar. Vücudümüzün — durumundan bize haber veren, müvazenemi - zin muhafazasına ) İm içinden giden ku sinirlerimiz de bunlerdan hiçbiri, vakit, kulağın i a) bozulduğu »den giden $i- ABONE | halde, İ sendelei BEDELİ, Ecnebi | Tü, 2800 e, Kr. 3 Ay - Ay “800 kı 300 ——# çok tehlikeli bir vaziyete düşü- Bg vkonlardaki son vaziyet İngiltere ve Amerika mathuatında ve siyasi mahafi. linde endise uyandırmıstır, Mister Cburehill, Avam Ka - marasında, Mister Eden'in Or. ta Sark sevahati, Bikunlarda ve Lihvadaki vaziyet hakkında İzmhat istiyen me! buğün icin hu kında söz söylemek doğru olmiy 'acağını bevan etmistir. Londra siyasi mahafilinin ka. masfine nöro, vasiyet vahim ol makla beraher, nn he metini takin eden günlerde kader fena değildir. Mister Roosevelt de gazeteci ler toplantısında şu beyanatta bulrnmustur; “Harp ne Balkanlarda, ne de Afrikada kazamlacaktır. Bun - lar, hüytik mücadele icinde (âli cenhelerdir. Harn İnsilterenin müdafaası ile kazanılıcaktır. Demokrasinin bü esas kalesini edileceğine kanaatim kü — İspanyada: adritte siyasi mesuliyet. M leri tetkik etmek üzere kurulmuş olan mahkemenin, eski hükümet şeflerini ağır ce. zalara mahköm etmesi ve İs -| panyol gazetelerinin, İlalyanın harbe girdiği zamandaki neşri- yatların andıran ve mihvere daha ziyade yaklaşmak lüzu - mundan bahseden yarıları, İs - panyanın burünkü zahiri bita- raflık vaziyetini terkederek Al. manyanın yanında İngiltereye karşı cephe almak üzere old ğu kanaatini teyit etmektedi : al Imanlara Mösyö Laval aratmıyan Amiral Dar lan'ın Pariste Mösvö Ahetz ile yaptığı müzakereler, Almanla. rın Fransız esirlerinden bir kıs. mını memleketlerine | indeye ve İsral altında olan ve olmi » yan iki Fransayı avrran m | ları kaldirmıva müsaade ettik- leri hakkındaki haberler, Fran- sanın da Almanva ile İnsiltere. ye karsı daha sıkı bir. İsbirliği yapmak #zere olduğu hissini vermektedir. Fransız kabinesinde hazı dı Hkler venılarnğı viva etmektedir. İngiliz math Dakar ve Kari melerine mü manyava İl harp malzer Almanların "da birles- eden ve Al maddeleri ve gönderen Vi . ehy htiküm. Tanenya AL manların gire de €- den General Franke hilkümeti- ne karşı siddetli tedhirler alın- masını istemektedirler. Bu iki hükümete karsı takip edilen uzlasma ve yatıstırma si. yasetinin, vaktiyle İlalvava kar sı takin edilmis olan ayni ma. hiyetteki siyaset gibi zararlı ve tehlikeli olduğunu sövliven İn- giliz #nretelerine göre, İnsilte- | re hükümeti, bu hükümetlere, hangi şartlarla kendilerinin bi.) EDEN ni nirin bozulması gibi rahatsızlık vermez... Onların iki kulaktan| «İgiden iki müvazene siniri bir «| den bozularak hiç işliyemedikle- ri vakit, hemen onun yerini tu- tarak vücudümüzün müvazene - sini temin etmektir, Meselâ ku - lağın içindeki müvazene siniri bo zularak artık işini göremediği insan aydınlıkt ken bunun hiç farkma varmaz, başı da hiç dönmez. halbuki ka » ranlıkta kabnea, yahut aydınlı ta gözlerini kapayınca hemen ve yıkılacak gibi olur, Gözlerini açınca müvazenesini kendi kendine düzeltir, Bundan da anlaşılır ki, vücudümüzün müvazenesini temin eden sinir - bereket versin - yalnız bula - mızın içindekinden ibaret de - Müvazeneyi temin eden lı hayvanlara nisbetle - güçlikle muhafaza edebilen insan oğlu - yaman olurdu.. azene sinii böbrek üstündeki guddelerin kardıkları hormon olduğundan başdönmesi de bu kormonün bozulmasından, azalması Yahut çoğalmasından geldiği -şimdilik. Yunanlılar, Almanyanın da Bel- kanlarda harekete geçmesi üze- be, beş y faik İtalyan kuv ine olduğu gibi. Alman derle muka- eti karış ka- 9 müdafa Selâniğ | buriyetinde ermiş bir lekeli kurtarmıya muvı mamışlardır. o Yunanlı yeni kahrsmanlı! in yeniden sık #tc ismi geçmesi üzerine, karile- e tarihe mal olan * kında bir fikir bu. makaleyi * Xx undan iki bin yıl küsur ön- cesidir. Koca Asya top- raklarında bir kiyamet, bir hereli meretir gidiyor. Gemi- ler techiz olunmakta, atlar toplanmakta, büyük İran İmpa- ratorluğu topraklarının her ta- alından feve fevç asker ceme- dilmekte anburlar dolusu erzak ithar olunmaktadır. Mısır, İran, Anadolu, Suriye; tâ İndus irmaklarma kadar As- yaya hükmeden Dara, Maraton hezimetini hazmedememekte ve kahraman Yunanlılardan İni kam almak için hazırlanmaktar dır, zi *4 şte tam Misir İsyanı pat miş, Dara ölmüş, oğlu Ser erxöi) onun (yerine » oEniştesi Mardo- Derhal sefere o başla- Yunanistan O©le ge b © zengin bir ün Avrupaya hâkim Diyor. Bir meclis akdolunmuş ve evvelee böyle bir seferin aleyhinde bulunmuş Olan Dara'nın kardeşi Artaban: Tıpkı ben de, Serhas gibi bize an ve ef vadeden rüyayı gördüm, mızraklar dalgalanma- lı, sefer başlamalıdır. Demişti. *# Jypilar yaraırıdı. Çanakka le Boğazında tâ Fenike ve Mısırdan getirilen halat- larla bağlanan: dubalarla köp- rüler kuruldu. 77 milletten insanm kırbacla çalıştırıldığı bir kanal yapıldı ki, tamam iki buçuk kilometre uzunluğun - daydı. İki büyük gemi, bu ka- naldan a geçebiliyordu. ini hırs bürü- amıştı. Hattâ, bir aralık, halatlarla bağlanan dubalar köprüsü fırtınayla bo- zulmuş ve mağrur hükümdar: — Canakkale sularına Üç yüz değnek vurunuz! Artık bu su- lara hiç kimse kurban adamıya. caktır, O, istese de, istemese de, ben onun üstünden gececeğim. Bu kara suların dağlanmasın vermek yazıyoruz TAN | Tarihten 'N “Termopil , İki bin küsur yıl önce emrediyorum... * rmopil'de vatanını müda- fas edecek olan Leonk yüz İspartalı kahrama- altı bin araba Diva- ye bağırmıştı. das'ın ü zimam eden bes kisilik kuvvetine karsı çekicisi, atlısı, mızraklısı desivle iki milvonu 8 orduları dağ gibi sald Ordu Trakyada ağır ağır ilerle- mektedir, Bir aralık. Serhar'ın vüre- Kinde hazin bir meltem eser gi- bi olur. Gözlerini mavi sularla sonsuz möke cevirerek: — Ağlıyorum, der, cünkü, bu yüz binlerle ordumun her #er- di, en gec yüz sene sonra top- rak olmus bulunacaktır. İranlı bir smvart, alabildiğine. Yunan ordugühına doğru kosu- yor. Bu, bir kesif askeridir. Gö- rüyor ki, Yunanlılara hic hir korku ve endise eseri vok. İlk isi gördüklerini Serhas'a anlat- mak oluyor. S man, Leoni ir: Yaşamanı ve bütün Y nanistana seni Kral yanma istiyorsan, benim kumandamın alta gir! Leonidas'ın cevabı şudur: — Vatanımızı esir görmek - tense, ölmeği tercih ediyoruz. Serhas ikinci son haberi yol- luyor: — Öyleyse silâhlarını teslim et! Ve meshur tarihi cevap: — Gelde al! ** je ordusu, Tsalya ovala- rında ilerlerken. Yunanis- tana civar memleketler ahalisi, büyük kuvvete serfüru etmis - tir. Amma bu serfürular da, kahraman. Yunanlıların cesare- tini kırmıyor. Bir kâhin, artık tas üstünde tas, omuz üstünde bas kalmıvacağını haber verdiği zaman, Taonidas'm. ölümden otl Termopil'de Leonidas kurtarmak icin haberci olarak geri vöndermek İstediği iki İs Partal; Biz buraya, mek icin değil, icin geldik! Diye cevap verivorlar. ** Yöranlılar. kuvvetlerini da. #ıtmaktansa, Tsalva emlak, sern kayalarla mul Aronâe daöivle | Maliamue âra- sındaki Termonil © geeidinde toplanmağı, düsmanı burada karsılsmağı kararlastırmıstır. Bu gerit Trahis'in sar. kında idi Lâmia'dan selen bir yol.. Trahis mevkiinden secer ve dağ eteklerinden dolastık- tem anmra Termanilta mbardi O karlar dardı ki. içinden an- o. tek araba, zorla geçebilir. İşte Iranlılar, Lömia körfezi- ne kadar sokulmustu. Deniz harbi kaybedilmiş, Yunan de - nanması ricat etmişti. Ve kah - Taman Leonidas, beş altı geçmiyen askeriyle dağ gibi sal- dıran “ azgın kuvvetlere » karşı koymıya hazırlanıyordu. * * erhas evvelâ Midyalıları #aldırttı. Bunlar derhal püskürtüldü. Bir taarruz. bir ta arruz daha.. Yine ayni kanlı ve dastani müdafaa, Binler. mil- yonları yenmek için çalışıyor. O gün de bugünü beşinci koluna ıvor. Efialt adhı bir coban, Serhasa koşmuştur. Meş'um ço: ban, gecidin. Yunanlıların arka- $ına çıkan tek yolunu ona ha - ber veriyor. Artık, Iran kuv - vetleri bu yoldam geçerek, kah» raman Yunanlıların arkasna sarkmış, onları sarmıştır. Adım adım yaklaşıyorlar. Yunanlılar» dan biri bağırıyor: Düşman cok yakınlarımıza geldi. Mağrur L&- Onidas'ın cevabı sudur — Hayır! Biz düşmana ya - garışip ölmek ar | Destanı kınlaştık! Korkak bir Trabisl neşi Vi Ve yığit bir Isparta veriyo cevap| tel Gölgede mu - harebe edeceğiz. Bir aralık, k das, yanındakilere: Siz artık g an Leoni -| niz! Ve, i muti olan siz.) cağız. Düşman, bi cumuzun ölüsüne o basmadıkça fı miş olmivacaktır rtık yüz binlere karş 1 €n sonün- duracak olan 84 3 “lardan talıdır.. afak tır. Iran orduları, dalgalar halinde, Isparta Tamanları yok etmek için üste saldınyor. Ispari yürekleri iman, gözleri ludur. onlar, yalnız şeref, tan, ve İsrartanın kanunla itaat etmiş olmak için döğüşü - yorlar. İşte artık geçit k tilar. Gö üst kişnemeleri geliyor. Mirzak ve kırbaç sesleri insan ulumaları - na karışı Mirzaklar Ker lunca sıra Iki bin yıldır, insanlığı na destanlar yazdığını a -İbir m man Leoni lere yuvarlanmıştır. Hu: rişmiş gözlerinde yapılan büyük » sevinci ile < mamış çarpışmanın kini na duruyor, Bir avuç Ispart al onun cesedi başındadır. O, tık, bütün vatan parçalarının sembolü olmuştur. Onun ölüsü- nü müdafaa ve muhafaza et mektedirler. Göğüsler ona siper etmişlerdir. Tü uzaklar - dan, hâlâ, düşman fevç fevç, 'Termopil'e doğru ilerlemekte - dir. Hâlâ geçit zorlanıyor. Ar - uk, Ispartalılar, geçidin en dar yerindedirler. Ellerinde miztak- tan, kılıçtan eser kalmamış Bir avuç kahraman mukaddes ölüleriyle kendilerini elleri a - yakları, dişleri ve tımaklariyle| müdafaa etmektedirler, Artık, üç yüz kahraman Is - partalının en son yiğiti de can vermiş, ve Iran ordusu, an bundan son bulabilmi; a ilerlemiye imk ** er der ki: Muhte şem Termopil müdat da harbinden sonra, büyük Leoni - dasla kahraman Ispartalıların ölülerinin kemikleri toplanmı ve bu kemiklerin fetina konu- lan mezar taşına şu satırlar ş zılmıştır:, — Yolcu! Git İspartaya var ve bizim onun kanunlarına fi at etmek için burada can verdiğimizi söyle! #* * iza Bir Deniz nerikalı gazeteci ar kadaş Yunanistanda harp muhabirliği yapı - yorlardı. £ Hepsi dünyanın en mü- him harplerinden biri olan oYuna- nistan omuhare - besini hakkivle görüp vazabil- mek için akla gelmez fedakâr- hıklara katlanmıslardı. En nihayet ateşin pek yaki- na geldiğini görünce bu üç ar- kadaş bir sünderci sandalına bi. nerek 48 saatlik bir sevahatten sonra, bitaraf bir memleketin na sığınmışlardır. Bu Kazetecilerden birinin ağzından maceralarmı söyle dinliyoruz: “Doğrusu Yunanistanda bu- lunduğumuz müddetçe daima Yunanlılarm kahraman bir a8- lan gibi döğüstüklerini gördük. Biz orada tam ön gün kaldık. tan son rtık yola çıkmağa ka. at. bu kararı vermek kalay bir is olmadı. Zira herkesin vo- la çıkmakta tereddüt icin ken- disine #öre bir sebep vardı, Life resim mecmuasının fa. toğraf muhabirinin fotoğraf a. lât ve edevatını sandala almak imkân haricindeydi. 12 saatlik bir arastırmadan son ra bulduğumuz sünger sandalı- nın sandalerst teknesine ancak bu makinelerin eitz'i bir kısmı: Bı alabileceğini söylüyordu. BL. zim ahbap buna bir türlü ya- Başmıyordu, — Yahu nasıl olur, diyordu. zannedilir. Bu benim sağ elimi kesmek gi- Yazan: Sevim SERTEL bi bir şey. Ben makinelerim ol. madan nasıl iş görürüm. Nevyork'un en büyük gazete- lerinden birinin muhabiri olan S5... 'in ise aklı fikri Atinadaki sevgilisindeydi, Tek başına kaç- mak istemiyor, kızla da temasa göçmenin imkânını bulamıyor. du. Bana gelince, Yunanistandan ayrılmam muhakkak “elzemdi. Zira henüz 27 yasında genç bir kadın olan karım da yanımda bulunuyordu. Onu burada ateş altında tutmak artık doğru de- ğildi. Fakat bir kadının bir süngerci sandalmda seyahati- ni de pek aklım almıyordu. Vaziyet fazla tereddüde mev. dân vermedi. Fotografeı maki: nelerinden, 5. de sevgilisinden vazgeçti. Ben de karımla bera- ber bu tehlikeli seyahate çık- mağa razi oldum. Se Mayin Tarlasında ye bir kaç tane keçe aldık ve akşam karanlı- ğında yola çıktık. Battaniye bulmak imkânsızdı. Bi - zim sandalcı dert yanıyordu. Su wangalda ateş ya. kardık, amma düşman kör ol- Sun yerimizi anlar, Ismmak için birbirimize sımsıkı sokulmak - tan başka care yoktu. Bir iki defa sigara yakacak olduk; sandalcı ona da müsaa- de etmedi. — Araan efendiler, divordu, ateş vakmayın canımızı yakar, Böylece bütün gece bası da karahlık bir gök, altımızda karanlık ve korkun bir deni, dalgaların ve motörün seslerini dinilyerek ilerledik. Ertesi günü hâdisesiz geçti. En büyük derdimiz susuzluktu. Yanımızda bulunam büyük bir sördük. Evvelâ kimse buna e hemmiyet vermedi. Fakat bir. denbire sandalemm küfrettiği ni duyduk: Kör olası, az kaldı ka; düşüyorduk.. Ve derhal dümeni kırdığını Rördük. Adadan uzaklasvor - duk. Sür'atimiz artmıştı. Epeyce açılınca: — Biliyor musunuz, deği, ya. nımızdan geçen o cisim çözül- müş mayin idi. Az kaldı bir yin tarlasına dahı tan bir tanesi yüzerek bura gelmis de... Üzerine de binc bilirdik yâni... Bu vakadan sonra b sinmiştik. O gece gözümüze hi uyku girmedi. Ancek e ü akşam vakti bitaraf bir topra çıkabildi. * * Sevgilinin Uğrunda ihtiyatla kullanıyorduk. Bir iki — defa İngiliz destroyerlerine Tas- geldik. Bize bayrak sallıyarak ler, Yolda bi adalara rasgeli. yorduk. Arkadaşlardan bir ta- nesi; — Yahu dedi, 24 santtir otu- Tuyoruz. Bir adava yanassak da Biraz cıkıp gezinsek. Ayakları. mız uyuştu. Sandalcr buna itiraz edecek oldu. Fakat biz israr ederek kendisini kandırdık. Saat gece- nin dokuzuydu. Karanlıkta gö- rülmiyeceğimize emindik. Sandalcı dümen kırdı adala- ra doğru yol sliyorduk. Bir a- ralık yanımızdan. siyah büyü bir cismin yüzerek geçtiğini ece hepimiz yorgunluk- tan yemek bi di uykudan sonra an cak ertesi karmlarımızı mak üzere Amerikan konsolos- hanesine Akşam otele döndüğümüz za-| man S... Meydanlarda yoktu. | Kendisini soruşturduğumuz 7a-) man aldığımız cevap bizi ha retler içinde bıraktı. Bifi getiren, sandalla Yuna nistana nis ulmağa dön. müştü. Allah yardımcısı ol sun!,, tarafın valarınm ehemmiyet mesafeli bir surette mağa * birdenbire en fazla yal yarak hepsini birer birer öldürü- | ellifleş ticesini bekliyor, da bunun bir cir | mn | zamanda bi Horas'lar ve Kürias'lar İnsanlarm kahramanlığı ma. kineye medyun olmadıkla rı devirlerde tarih unutulmaz bir kahramanlık menkıbesini şöy- le anlatır; Tullus Hos tı za Albe sehrini benimse üc kar. kardeşle nİs'in salt manda mek icin Horas isminde des Kürins isminde üç harhettiler, Ölümle neticelenecek muca dele iki ordunun m ivacehesinde çelirse olacaktı. genç meydana ordu, hilü mem Altı Rütüm müthiş Memlel crktılar. millet bu diyordu. m kırvvetli kabın n Kürias'lar dağ arı yerlerinden koparacak bir tank <avletivle hasımlarına #al dırdılar. kalkanlı çarpan kılıç- mşekler çaktı, Çarpı yı helecanla takin eden iki or- Awnun birinden alkış. ötekinden veis feryatları vüleldi. Horas kardeşlerin ikisi cansız yere uzanmıslar fakat üç Kürias'lar #a yaralanmışlardı, karsı hir Horas'ın dayana- € kimse inanmıyordu.. evvelâ © hasımlarının kaçtı, Kürias'lar 0- ni bitirmek Oicin ya- nisbetinde onu kovala" sadılar, O zaman Horas üyor ve kendisine mış olandan başlı» karşısınd: nun da yor, vatanmı kurtarıyor, Bu mevzu edebiyatta mühim ki tutar. Fransanın en büyük facia mü- nden olan Pierre Co neille 1640 senesinde “Horace? unvanı altında yazdığı meşhur bir eserde tarihe mal olmus bu- lunan bu kahramanlık menkıbe: i arak ele almıştır. serin diğer bir hususiyeti de vatan aşkının h hislerin fevkinde oldu termektir. Memleketin mukadderatı için yatların orta ların ihtivar babası da bütün millet gibi bu müthis sayasın ne- Kendisine ha- ber veriyorl — İki oğlun öldürüldü; üçtin. cüsü de kaçtı, Bu elim haber ihtiyarı peri. şan ediyor, Oğullarının öl yanmıyor. Vatanın elden tiğine kahrediyor, ücüncüsün hiyanetine | İsvan ediyor, O za- man haberi getiren kadın soru- vor: Üç düşmana karşı ne yap- İhtivar bütin tarihin simahın- a çınlıyan bir sayha ile gürlür vor: — Ölsün: Takvimet Beşiktaş Cinayetinir Failleri Bulundu evvel Beşikt bulunmuştu. Tik an» eseri ol « rda çorap bu a benzer sair de- rülen bir vü- ydana çe iveti ile ia aşlanmıştı. gövdesinin bu. etin tesbitinde 5, bu sebeple ahrnut adında bir adam olduğu anlaşılmıştır. Ayni klar si de yakalanmış. larcar biri kadın. lardan biri te- pejmürde arı Osman ve Kâ hun İST 4 de Fatma - ğu söylenmektedir. an altındadır. lün parasına ta- maan işlendiği ic ise de işin içinde lesinin bı irilizCiler Ks ni nız adı p duğunu söylem * müdürlüğü flerin

Bu sayıdan diğer sayfalar: