2 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

2 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<> gi TAN ... Adres değiştir. 1400 Kr 1 sene mek (3) Krş 2-5-1941 e “ Dünyanın Siyasi Manzarası 1— in yeni İnşiliz kuvvetle- a çıkmasına $ etmesi, İngiltere İle İrsk a- ciddi bir gerginlik tevlii iraktnki İngilizlerin tah- çin tedbir alınmıştır, — Ha kalarak kudretini çoğaltmak imkânını bu- lan Sovyet Rusyanın anlâhiyattar a etm) liye #skeri erkânı tarafından 1 Mayıs müna- sebetiyle söylenen sözler | busust ve derin bir mâna közanımıktadır. Irak'ta Bvüüntta Raşit Geylini hü kümetinin teessüsünden sonra İngiltere ile Irak arasın- daki münasebetler muhtelif saf- halardan geçmiştir. Evvelâ yeni hükümet, İngik tere ile olan muahedeye sadık kalacağını beyan etmekle bera- ber Bağdattaki İngiliz tayyare meydanına el koymuş; İnsilte- âfi mikdarda kuvveti ol. madığı için bu harekete ses çi- karmamıştı. Fakat bir müddet sonra, İraktaki münakale yolla. rını müdafaa etmek maksadiyle ikömetinin m ardımiyle, bir mikdar asker çıkarmıştı, Fakat İngiltere hükümeti, ha- diselerin Balkanlarda ve simali Afrikada kendi aleyhine inkişaf €tmesi neticesi İrakın ve Filis- tinin daha büyük ve hariçten gelecek bir tehlikeye de marux bulunduğunu düşünerek, Bas- raya yeni kuvvetler çikarmak i- çin İrak hükümetinden yeni bir müsunde istemiştir, Halbuki bu sefer İrak hükümeti de, hadise- lerin İngiltere aleyhine inkisa- fından kuvvet ve tesaret alarak, 7 - 18 Nisanda Basraya çıka” rilmis olan kuvvetler Filistine varmadan evvel yeni kuvvetle- rin İrak topraklarına çıkmasına müsaade etmiyeceğini rmiş Bu hadisenin İngiltere ile rak orasında ciddi bir geri tevlit ettiği, İraktaki İn; iyesi için tedbirler a- lındığı hakkındaki haberlerden anlaşılmaktadır. İrak hükümetinin bu hattı hareketi Londrada havret ve te- €ssür uyandırmıştır, İngiliz ma. hafili 1930 muahedesi mweihin- ce bir harp vukuunda iki mem- leketin birhirlerine yardım ede- ceklerini, İngilterenin İraktaki simendifer ve nehir yolları limanları, tayyare meydanlarını himaye etmekle mükellef bu- Junduğunu, binaenaleyh lüzum gördüğü mikdarda askeri hem İ- raka hem de Filistine göndere- bileceği, munahede ile temin et- tiği bu haklardan hiç bir suret- e vazgecmiyeceği kanaatini iz- har etmektedirler. Son gelen haberlere göre, ye. ii dik le- ASONE BEDELİ eb | Türkiye, Ecnebi 2800 e.| sc0 Kr 8 Ay 800 Kr 1809 , ' 186 TAy *6 . ni İngiliz kıtaları Basraya hadi- sesiz çıkmışlardır. Diğer cihetten, İrak propagan da müdürlüğü neşrettiği bir tebliğde şunları söylemektedir: “İrak hükümeti, İrak müna- kale yollarını himave maksadiy- le İngiliz etlerinin İraka çıkmalarına müshade etmek su. ni gösterm Fakat İngilizler hu müsanı Sui istimal etmek İstemislerdir. İrak hükümeti, mem: “in hu- kukunu korumak icin icap eden tedbirleri almıya mecbur kal- mıştır. asil İrak mil- nde hadisele- re intizar etmesini ve davasının haklı olduğuna İtimat etmesini rica eder... habere göre de 3 Mart 1940 da terhis edilen erler ve subaylar talim maksadivle hizmete çağısılmıslar ve 1916 sımfı ile bütün doktorlar vazi- feye davet edilmislerdir. Almanların kazandıkları son askeri muvaffakıyetler neticesi, Suriye, Filistin ve İrakı içten ve dıştan fethetmek için teseb- büslere girişecekleri tahmin e- dilen bir zamanda, de mühim hadisel intizar edilebilir, S. Rusyad oskova M beynelmilel amele hav- ramı münasebetiyle yaptığı nes rivatta, Sovvetlerin o muhtelif sahalarda tahakkuk ettirdiği muhtelif başarıları mevzuubah- etmiş, bu basarıların en mü- himlerinden birinin Sovyetlerin harp dısında kalmaları olduğu nu söylemiş ve buzün, Sovyet. lerin iştiraki olmaksızın bie bir dünva meselesinin halledilemi- yeceği noktasında ısrar etmiş! Sovyetler hariciye komiseri de su mealde bir nutuk söyle miştir: “İkinci emperyalist hal her tarafa sirayet etmek ihti- malini gösterdiği bu tehlikeli vukuuna günlerde, en modern silâklarla teçhiz edilmis ve harbin tecrü- belerinden istifade edilerek teş- Sosyalist vatanımı ya azmetmiş bir halde beklemek- tedir. Siyasetimiz bütün devletlerle sulh içinde vasamak siyasetidir. Fakat beynelmilel siyası vazi yetin çok gergin bulunduğu bu günlerde Kızılordu, bize teca- vüze etsaret edecek herhangi bir düşmanı ilk temasta ezecek bır kudrettedir. Hiç bir oyun bizi gafil avlıya- maz. Harp harici kalmıya muvaf- İnk olmus, iktisadi, askeri kud- retini mühim bir surette çoğalt. mak imkânını bulmus olan hbü- yük bir memleketin salâhiyetter mümessilinin bu sözleri, dil nın geçirdiği bugünkü > ran ve karanlık günlerde hu- susi ve derin bir mana kazan- matadır, M. ANTEN KOLU KOKULU KOKUTU BANYO Mikropları telef eden yalnız sarmısak kokusu değildir. Gül kokusunun bile mikropları telef etiğini geçenlerde burada yaz - mıştım, Onun gibi güzel kokula- rn birçoğu mikropları telef eder- suyu süründüğünüz nun sadece alkolünden değil, ko- kusundan dn istifade edersiniz... Güzel kokular, cinsine göre in- sanın sinirleri üzerine de (ayda- h surette tesirler ederler. Kimi: sinirlere kuvvet verir, kimi hlık getirir, kimisi yorulnaş irleri tenhih eder. Güzel koku- ların bu türlü tesirinden istifade etmek için en iyisi onları han. yonün suyuna karıştırarak içine girmekti Sinirleri kuvvetlendirecek ko- kulu banyo: Lâvanta çiçeklerini ezdikten sonra üç gün sirke ici E“çten çıkan güzel kokulu sirkeyi bir şişe içinde saklıyarak ondan münasip bir miktarını banyomu » zun suyuna karıştırırsınız... Sinirleri ferahlattırarak koku- lu banyo: Gül suyu 100 gram, €skiden mürrüsafi dedikteri ec > II ÖĞÜTLERİ a biberiye (romarini, pirinç unu, BANYO zacılar tabiriyle (myrrke) ruhu 50 gram, benjuan ruhu 50 gram, mon esansı $ gram. Hepsini 3ki buçuk litre su içinde karıştırarak banyonun suyuna dökersiniz, | u harbin bir makine ve tay- yare harbi olduğunda ar- İ tik kimsenin süphesi kalmamıs- İter, Fransa harbinde en büyük rolü oynıyan harp silâh tavva- re olmustu. İnciltereyi mütema- diyen döven silâh yine tavvare- idir. Denizlerde bile donanmala- İra nefes aldirmiyan tavvareler- | dir, Son Yunan harbinde dahi İn- zler. ellerinde kâfi derecede tayyare hulımmamasından şikâ- yet etmislerdir. Tavvarenin bugünkü bu üstün rolüi teslim edildiği icin- dir ki, simdi İnrilizler. Amperika- vın vardımivle Almanlara karşı have üstünlüğünü temine calıst- yorlar. Ve harbin kat"! ne'iresini ancak tavvare üstünlüğünün te- min edeeeğini iddia ediyorlar. Tevvsrenin oynadığı b büyük (rol dolavısivle iki tarafın hava | kuvvetleri, ve istikhalde wiende İ setirmevi wmdırklar hava üstün ikleri hakkında mnkaveseli hir l İğ faydadan hali kalmıvacak. ır. Bu mukaveseyi vanarkan iki poktamın dalma görünümde hü- 1 Twlması İâzımdır. Taveana sdedi. vetiemis tayyareci ve bun- arın kaliteleri, * * Aryan hava kuvvetleri hakkında şimdiye kadar bir cok tahminler yapılmıştır. Filvaki Almanlar bu hususta as- keri sırlarını herkesten iyi tutmi- ya muvaffak olmuşlardır. Fakat bugün bu artık bir sir olmaktan cıkmıştır. İngilterenin hava kuv- vetleri hakkında. bir fikir edin- mek kolaydır. Çünkü onlar paf- lâmentova hava kuvvetlerini bil diren bir rapor vermiye mecbur- durlar. Bu rakamlardan hakikati bulmak mümkündür. Almanlar ise bu rakamları fevkalâde itina ile gizlemislerdir. Hattâ birbirini nakzeden rakamlarla efkârı umu miyevi şaşırtma siyasetini taki, etmişlerdir. Onün fein Alman ha- ni tam bir isabetle bilmek müm- kün değildir ve bunun icindir ki. Zapılan tahminler arasında büyük farklar vardır, Alman hava kuvvetlerini 50 bin tahmin edenler olduğu gibi, “13000 farzedenler de mevcuttur. Tahminlerdeki bu büvlik farkın bir sebehi de hesaplarda tutulan esasın ayrılığıdır. * ava kuvvetlerini, birinci saffı harp tayyareleri ve ihtiyat hava kuvvetleri diye ikiye ayırmak Tâzimdır. Alman tayya- re mikdarımı az tahmin edenler, hesaplarına yalnız birinci safı harp tayyarelerini €sas tutanlar dır, Birinci saffı harp tayyareleri. “ derhal harbe girmiye hazır olan tayyarelerdir. Bunların mürette- bat ve levazımı hazırdır. Bu kuv- vetleri derhal harekete getirip harbe sokmak mümkündür. İhti- yat hava kuvvetleri de her bakim dan hazırdırlar. Fakat bunlar yalnız harpte kaybolan tayyare lerin yerlerini doldurmıya me- murdurlar. Bir de bunlarm bari- cinde depolarda bekliven ihtiyat tayyareler vardır ki, bunlar ha- valanmıya hazır vaziyette değil- dirler. Hazırlanmaları belki uzun bir zamana mütevakkıf değildir Fakat her halde karargâhta bek- liyen ihtiyat kuvvetleri kadar el altında değildirler, Binaenaleyh Almanyanın 3000 Yorulmuş sinirlere kuvvet ve. | t97Yaresi olduğunu söyliyenler recek banyo: Kekik otu, katır 0- tu, çürdük otu (hisop), ada çayı, arpa unu, Hepsinden yarımşar ki” lo, iki buçuk litre su içerisine ko- yar, bir tutam da tuz kaitıktan Sonra kaynatırsınız. Süzdükten | manlarda nesredilen hi sonra banyo suyunun içine karış. tırırsınız. En kolayı limon banyosu: Dört limon, kabuklarının sarısını kal - dıracak kadar balif soyduktan dilim kesmeli, çekir- deklerini çıkararak kaynar vü: atmalı... Bunu akşamdan hazıri yalnız birinci sınıf harp kuvvet- lerini nazarı dikkate alıyorlar. 50 bin tayyaresi mevcut oldu- Hunu söyliyenler de. Almanyanın kullanabileceği her türlü tayya- reyi hesaba katıyorlar. Son za- ikate en vakın rakamlara göre ise Al manyanın 40.000 kadar tayyaresi vardır, birinci sınıf harp tavyare mikdarı ise 6,000 kadar tahmin edilmektedir. Havada ucan her tayyareci icin karada otuz kırk kişinin çalışması lâzımdır. Yalnız şunu unutmamak lâzım“ Yıp suyun içinde bir gece burak -| 17 Ki Almanya, «ecen Eylülden- tıkta sonra söbahleyin süzüp) beri o vakte kadar kaybettiği banyo suyuna karıştırmalı... Li - #ayyarelerini telâfi için tayyare mon banyosu sinirlere ferahlık | ipslâtına daha büyük bir hiz ve kuvvet verir, hem de fazla şiş- manları zayıflatır, derler, Kokulu banyo, banyoya vermiştir. Bir taraftan da yeni tip tayyareler imaline baslamış- tır. Bu veni tip tavvareleri he- gire. nin sinirlerine fayda © verdikten | 90? kullanmıya başlamamıştır. sonra, o güzel kokuları kendisine sindirmiş olan nazik tenin ko - kusunu alabilenlere de, şüphesiz, büyük ferahlık verir, * * ğrsiz hava kuvvetleri geç vakit teşekkül etmiye baş Tamış olmakla beraber, az zaman- io Havacılık Bahisleri Almanya Ve İngiltere HavaKuvvetleri Arasında Mukayese Askeri Muharririmiz Yazıyor harplerinde büyük yararlık gösteren ve madalya alan bir İngiliz pilotu vazife başında Hava şi da büyük bir süratle inikşaf et va kuvvetlerinin hakiki mikdarı- | mistir. Harp baslamadan evvel Almanlar genis mikvasta tvyare imal etmislerdir. Harbe girdik'er: zaman sünhesiz ki hava kuvvetle. Ti bakımından İneiltereve çok üstün bir vazivette bulunuyorlar dı, Fakat burün manzara tama- men değismistir. Almanvanın istihsal kudreti azami haddine varmıstır. Filveki henüz mevcut fabrikalarından her av bir mikdar fazla tavvare Nüfus Mesel Süt Çocuğunun Yeri gsin dünyası gördüğü müz milletler arası kan- h savasların iç yüzünü bir a2 incelivecek olursak neticenin şu meşhur kurt ve kuzu hikâvesin- den baska bir sey olmadığını anlarız. Bir milletin hürrivet ve istiklâlini yalnız vüksek mede- nivet sevivesi ile koruv: ğını, bu emniyetin bü: duğu kadar varının dünyasında da ancak nüfus sevivesi ile bir- likte bir mana ifade edebilece- ğini cereyan etmekte olan son Avrupa harbinden bir defa daha öğrenmiş oluyoruz. Bunun icin. dir ki. nüfus isi Türk milletinin büyük bir alâka ile üzerinde durduğu mühim meselelerden biridir. Nüfus savaşında muvaffak ol- mâamiz' icin elimizde kuvvetli müsbet elemanlarımız vardır. Bunların başında kövlülerimiz gelir. Bu kısım vatandaslar mil- li bünyemizin özünü teskil leri icin bizdeki nüf'es tez; sanayilesmis. toprakla arı bir havli azalmıs bir cok dünya milletlerinde olduğu gihi cemi- vetin issizler sınıfını. sefaletini vücude getirmez. Bilâkis köy- lümüzün her doğan cocuğu vü- vanm taze bir kuvveti önemli bir sermayesi olur. Bu suretle topraklarımız artan ve calısan kol adedi ile daha cok islenir, istihsal kudretimiz vükselir. İkinci elemana pelince: Türk anası neslimizin havat kabili. yetini muhafaza etmive gsvret eden sonsuz bir enerli kaynağı- dır. Dünya milleleri ile aramız- da yapacağımız kısa bir muka- yese bizi bu cevherin kıymeti tıkarabilecek vaziyettedir. Yeni- den bir takım fabrikalar da inşa etmekte olduğuna şüphe yoktur. Fakat her isin bir hududu vardır. ve Almanya hududun sonuna varmak üzeredir. Halbuki İngiltere ve Amerlka- da tavvsre imalâtı ancak simdi hızlanmıva baslamıştır. Bu itibar la İngilterenin ise gec baslaması hir taraftan da lehine olmustur. Yarıslarda cabuk koşanlar cabuk vorulurlar. Almanya bu varısta ni Yazaiş Dr. Fehmi BELEN hakkında cok güzel aydınlatır. yirmi sene zarfındaki vasa- ti istatistiklere göre. doğum ci- hetinden Sovyet - Rusye ile Bulgaristan basta gelirler: bin- de hesabiyie Rusyada 40.9. Bul- garlstanda 406, İtalyada 299 İngilterede 32.3. Almanvada 23, bizde ise yapılan son nüfus sa- yımına göre doğum mikdarı binde 44 olarak tesbit edilmis- tir. Doğum kudretimizin vüksel. diği âsikârdır. Fakat nüfus işin- de doğum kudreti “başlı başma esinde yorulmak üzeredir. İngiltere ise henüz koşuya çıkmış gibi terüta- zedir. ** eçen yaz Alman hava kuv- vetleri İngiliz hava kuv- vetlerine kahir bir sürette üstün dü. Bu üstünlük her gecen rün biraz daha İneilizlerin lehine ola- rok yer değlstirmektedir. Bütün İngiliz. dominvonlar ve Amerika tavvare fabrikaları o#imdi tam randımanla tavvare imal etmek» tedir. Son verilen rakamlara gö- re bu ay İngiliz ve Amerikan sa- navii tavvare istihsali bakımın- dan Alman sansvii derecesine var mıstır. İki tarafın da aylık tavya re imalâtı müsavi dereceyi bul mustur. Harı basladığı zaman İneilte- renin hava kuvveti 3000 birinci sın'f harp teyyaresinden ibaret- ti. Tavvareci bakımından İse İn- gillere Almarzavs karsı derhal üstünlüğünü temin etmistir. Teminvonlarda her av bin'erer yeni tayvareci vetisirilmettedir Kanada. imparatorluğun hir tav. varr mektehi haline getiriimistir Onun icin İngiliz. Amerikan ve dominyonları sanayiinin cıkara- €sh tavvarelerin milotları hazir demektir. Almanva ise tevvareci bakımından İngiltere kadar zen şin kaynaklara sahin değildir. İn kiltere dominvon genelerinin tav yarecilik icin cok üstün evsafr; ship oldukları da sabit olmuş tur, İneilterenin simdilik o havacı ikta üstün olduğu nokta teknik Melle ki Gidi her iki taraf da yen tip tayyareler | imaliyle meşguldürler. Pek vakında bu yeni tip tayyareler faaliyete ge- çeceklerdir. Simdiye kadar Al manlar yapmakta oldukları veni tip tayyareler hakkında hiç bir sev ifsa etmemislerdir. Fakat: teknik mükemmelivet kolavca taklit edilemez. İngiliz. er, Amerikalılar ve dominvonlar İşe sonradan basladıkları icip on lar veni tip tayyarelere daha cok €hemmiyet vermislerdir. Maama- fih iki tarafın da bu harbin tes rübelerine göre bütün ihtivacları cevap veren mükemmel tayyare- ler mevdana çıkaracaklarına süp- he voktur. İste bu senenin hava harbini bu yeni Cip tayyareler tayin ede- cektir. meseleyi halletmez. Nüfus te- zayüdü ancak doğanlarla ölen- Jer arasındaki fark « excendent ile taayyün eder. Bu fark yani artma bizde 18. Rusyada 19.2. Bulgaristanda 19 dur. Su halde bizde ölenler 26, Rusyada 21.7 Bulgaristanda 21,6 dır. Her hal de yakın bir âtide bizdeki bu i- ki rakam birbirleriyle yerlerini değiştirmelidirler. ** lü yolda halkımıza da dü- vazile o mühimdir Pek âlâ biliriz ki, dünyaya ge len her insan tabiatin biyolojik kanumlarına tevfikan diğer mah Jüklar gibi büyür, kemale erer İnhitata vüztutar, sonunda ölür Bu hal tabii bir ömrün seyridir. Nüfus meselesine müsbet bir is- tikamet verebilmek icin herhal- de bu normal sevrin mümkün Gİ Lİ ir Solon ! Solon ! rezüs eski tarihin en sev- ketli © hükümdarlarından biri idi, Bir çok ülkeleri cebren kahren zaptetti. Firijya, | Marandi, Şalibya, Paflagonyu Tinya, Bitinya, Karya, İyoni Eoli, Pamfilya, devletlerini orta. dan kaldırdı; memleketine ilhak etti, Bütün bu milletlerin büyükle. Fi servet ve ziynet itibariyle dör yanım en mükemmel beldesi olar Sardes şehrine geldiler, Bu meş hur adamların arasında Yana - nistanm sayılı âkillerinden Ati. nalı Solon da vardı. Solon! Krezüs, kanun vaziini sarayın da misafir etti. Solon'u hüküm- darın hazinelerini gezdirdikten azan cetini göstermek için ordula- rın geçit resminde bulundurduk. tan sonra huzura çık. Krezüis: — Ey benim kıymetli misafi. im! Dedi. Sence en bahtiyar a- dam kimdir? Hükümdar bahtiyar adam ola rak kendisini söyliyeceğini ümül etmişti, Solon: — En bahtiyar adam Atinalı Tellüs'tür, Memleketinin mamur ve mesut zamanındu doğdu. tişti vatanını saadette görd na hizmet etti, Gürbüz çocuklar yetiştirdi. Onların evlâdım gör. mesine ömrü müsaade etti, Zen- gin değildi, fakat kimseye muh- taç olmadı. Son deminde harbe gitti ve vatanı uğruna hayatını teda etti, — Tellüs'ten sonra mesut a- idam olarak kimi tanıdın? İ — Ondan sonra analarının şe- İ refine hayatlarını feda eden Kle- obis ve Biton isminde iki kardeş tanırım, — O halde benim servetimi, şevketimi hiçe sayıyorsun ki bu mesut adamlarm arasında bang bir mevki vermiyorsun, | — Siz bugün dünyanm en zen. gin, en kuvvetli, en nüfuzlu bir hükümdarısımz. Hazinelerimiz al- tınla dolu, ülkeler fethetmişsiniz. Fakat yarın ne olacaksınız? Kim- »€ bilmiyor, Mesut o adamdır ki ö iye kadar saadet nddettiği. niz şeyleri muhafaza edebilir. Ser vet toplamak, memleketler zap- tetmek, milyonlarca & hükmetmek bir saadet teşkil et- (mez, Thtirasın hududu yoktur. In san yaşadıkça bhırstan kurtula. mazl, Yaşayan adam da mesut o lamaz. b Solon memleketine döndükten sonra seneler geçti. Krezüis, Si rüs'le harbe tutuştu. Muharebe- nin en şiddetlisi payıtahtın önlün- de cereyan etti, Lidya'lılar mağ- lâp oldular, Şehirlerine kapan dılar, Sardes muhasaraya daya- namadı, düştü. Krezüs katliâmda öldürülece- ini ümit ediyor ve bekliyordu, Ölüm onu esirlik zilletinden kur. tarmadı, Sirüs mağlüp hükümde. hn kumandanlariyle beraber di- ri diri ateşte yakılmasını emret Şehrin ortasına yağh odunlar yığdılar, Krezüs ile arkadaşlarını yığının üzerine bağladılar; odun- dar tutuşturdular. Odunlar çatır- damağa, dumanlar yükselmeğe başladığı zaman herkes Krezüs'ün acı çığlıklarmı işiteceklerini sans yorlardı. Bunun yerine elevlerin arasın- dan straptan başka her şeyi ifa de eden derin bir ses yükseldi: — Solon! Solon! Salon!,.. Kendini mesut sanan Krezüs, 0 anda Atinalı âkili kalırlamış ve Ona hak vermiştir. Takvimci kadar ârızidirler, 5 1927 senesinde Almanvada ya pilan bir istatiiğe göre, her sınıf yaşta onar bin kişilik grup- lardaki ölüm vakasından ilk olduğu kadar bütünlüğünü ko- rumak ve görünen arızalarla mücadele etmek zarureti vardır Su hale göre, muhtelif yaslarda- ki insanlardan vücude gelen nü- fus İsinin halline başlarken ce- mivetin bütün savas vasıtalarım hansi yaslarda daha cok arza” Jar varsa o noktalar üzerinde top Taması ve mücadeleye bu suretle girismesi lâzım gelir. Bütün me- deni ve ileri dünya milletlerinin istatiklerle tesbit ettikleri neti- ce sudur! Bir başlangıç ve bir sona ma- lik olan fnsan hayatının en çok ölümle karşılaştığı yaslar süt çocuğu devresiyle ibtiyarlıktır İkinci şekildeki ölümler ne ka- dar faniliğin bir neticesi ise, ilk yaştakiler de hemen hemen o yaşta yani süt çocuğunda (kız- oğlan) 1934, (1-5) vaşlarda: 129, (5-15) yaslarda: 31,7, (15-30) vüşlarda: 64,6, (30-60) yaşlarda: 113.8, (60-70) yaşlarda! 675,9; 70 den daha yukarı; 21791 ol- duğuna göre mektep çağından evvelki yaşların ne kadar çok himayeye muhtac oldukları gün gibi âşikârdır. Bundan dolayı dir ki. cemiyetin iktisadi, içti- mai, sıhhi, kültürel bünye sart- larına göre taayyün eden nüfus meselesinde süt çocuğunun yeri çok mühimdir, bu vastaki cocuk ölümüne karşı acılacak mücade le, nüfus seviyemizi bâriz hir se- kilde yükseltecektir. Tıpkı ârı- zaları tamir gören ve muslulları kapanan bir su haznesinde oldu- âu gibi

Bu sayıdan diğer sayfalar: