13 Haziran 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

13 Haziran 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 136-941 ii TN T aso N m Müren değiştir. İN vee res era 80. BAY İ | İDünyanın Siyasi i Manzarası —— ——— İ Amerikada 'vukun gelen grevlerin münhe edilmi İngiltereye yardır! maddi ve manevi re mu 7 ellerinde bütün w çalıştık. st grevle: it: tarafından re edilmektedir. Amerikada: merikada işçilerle patron- A Jar arasında çıkan ihtilâf lar, Mister Roosevelt'i müşkül Yaziyetlerde bırakmakta devam etmektedir. Bir hafta kadar evvel North Americain Aviation Company tayyare fabrikasında çalışan 8- mele, patronlar tarafını lepleri kabul edilmediği için, grev ilân etmişlerdi. i Bu grev, İngiltere ve Ameri- ya a harp siparişlerini £* tiktirdiği icin, harbiye ve bahri- Ye nezaretleriyle istihsalât ida- Tesinin, cezri tedbirler alınması. Bı ısrarla istemeleri Üzerine Mister Roosevelt bu müesseseyi #skeri kuvvetler tarafından İş- Kal ettirmiş ve imalât normal Salıştırmıya Hudutsuz hürriyet memleketi “lan Amerikada hemen ilk defa Yaki olan böyle mühim bir ha- diseyi müteakip Mister Roose- Velt ameleye hitaben neşrettiği bir beyannamede: Amelenin, mümessilleriyle Pılan müzakerelerin neticesini klemeksizin isi bırakmaları- "in Amerikanın milli müdafaa- Sina ciddi surette zarar verdi- Fine işaret ederek, tayyare ima- lâtında çalışan erkek ve kadın» ların memleket müdafaasında tok mühim bir hol oynadıkları- Dı ye zaruri bir vazife gördük- lerini söyliyerek, işçilerin bür Vatandaşlar sıfatiyle haiz olduk- ları hakları himaye edeceğini bildirmiştir. i İki gün evvel de, tayyare malâtında kullanlan — alümin- Yum fabrikasında o amelenin Erev yaptıkları bildirilmektedir. Amerikada hu grevlerden ba: 4, bilhassa harp malzemesi Malâtında çalışan fabrikalarda $ık sık bir çok kazaların vukua geldi Nümdur. Bütün bu grevlerin ve kaza- ların, münhasıran Naziler tara- ından tertip edilmis sabotaj ha Teketleri olarak telâkki edilemi- Yeceği kanaatindeyiz. Naailerin, Amerikayı harbe #okmamak ve Amerikanın İn. #İltereye yardımını azaltmak i- $in ellerindeki maddi ve manevi tün vasıtalarla çalıştıkları ko. ylıkla kabul edilen bir haki- attir. Ancak, bu grevleri hakiki Yebeplerini baska yerde arama- LOKMAN 55 Güneş banyosunun mide üze va tesiri hakkında biraz ihtilâf ti tarlarsa midel, gö>den rahatsızlık duyarlar, kimi- «g ksine rahat ederler ve daha abuk acıkırlar... Bu iht de, Pinyosüna alışmış veya alı- Mmamış olmamaktan ileri gelir. iy Sneş banyosuna başlanıldı günlerde, ihtiyatsız davrana- Uzun zaman güneşte kalınca e rahatsız olur. Günes banyo. un müddetini mid, ya derece derece tenilmesinin k budur. ve JÜN€ş hanyosum-, yolunda aş derece derece uzat 'rak yapın- ki midenin bozulmas'na bir se Yoktur. vek üzerine gü- mi, rsisına “ alsa bile hazım Hi, cabuk ve daha hafi olur. Meat geçmeden İnsanın karnı e di banyosu yolunda pilühca iyi bir iştah iller olur. akat yolunda yapılmayıp da kar la girilince, hazım güclesir, Da #zalır, hazım guddeleri. on- arasında karaciğer, pankre- Nİ 5 1400 Kr. 1 sene 2309 1300 HEKİMİN ALİR Güneş Banyosu ve Mide Eonebi 800 so . 400 Kr. B Ay “180. VAy v4 Amelenin Rolü: esele daha umumi olarak | tetkik edildiği takdirde, rikanın harp istihsalâtının | azami randımanla çalışmasına engel olanların, Mister Roose- velt iktidar mevkiine geldiği gündenberi kendine müskülât cıkaran büyük sermayedarlar ve sanayi adamları olduğu görü. Tür, Filhakika, Wall - Street ve A- merika sanayi muhitleri, Mister Roosevelt'in içtimai ıslahat ted. birlerine, New - Deal siyasetine karşı hasım bir cephe almıslar. | faaliyetlerini ve kârlarını tah- dit eden kanunların ilgasımı 15- rarla istemişlerdir. kanunu çıkıp ini tam randı. manla işliyen hir harp sana hali uu adamlar hükümetle iş- yapmak icin, en başta 40 saatlik mesai haftası kanımu ol. | duğu halde, Roosevelt'in işçile- | rin haklarını k ve ser. iy kürlarını tah. dit etmek maksadiyle aldığı ted. birlerin ilgasını istemişlerdir. Fakat, patronların ve sermi yedarların bu talepleri karşısı da amele teşkilâtları, işçilerin kâfi bile görmedikleri bu mük- tesep haklarını geri vermemek- te ısrar etmişler Amerikada bilhassa iki amele teşkilâtı vardır: Bunlardan, ihtiyar William Green tarafından idare edilen ve vaktiyle 14 milyon ameleyi toplamış olan, fakat mütehassıs işçilerin menfaatlerini ön plân- da tutması ve ıslahatçı siyaseti dolayısiyle amele kütleleri üze. rindeki nüfuzunu bugün çok kaybetmiş bulunan American Födöratisn of Labour, Mister Roosevelt'in siyasetine taraftar. dir ve amele - patron ihtilâfla- rinda daha ziyade uzlaşma siya- seti takip etmektedir. Fakat, Mister Roosevlt'in son intihabına kadar, amele kütle- leri tarafından çok sevilen ve çok kuvvetli ve dinamik bir li. der olan John Levvis tarafından idare edilmiş olan Confedera- tion of Industrial Organisation, daha ziyade ihtilâlei temayülde| bir amele teşkilâtıdır. Grevin Sebepleri: Givi. umumiyetle Mis- | ter Roosevelt'e karşı cephe alan ve intirattılık si setine taraftar bulunan hu teş- kilât tarafından idare edilmek- tedir. Bu teşkilât şefleri su esaslı noktalar üzerinde ısrar etmekte. dirler: “Patronlar, harp siparisleri U- zerinden muazzam kârlar temin edeceklerdir. Bundan, amelele- rin de hisselerini almaları meş- rudur. Hattâ onların, sanayi mü. €ssseselerini kontol etmeleri za. ruridir.., Levvis, geçen Eylül ayında A- merika ticaret nazırının: ”1940| da harp sanayii temettüleri “5 EF 25 çoğaldığı halde amele ücret- leri mahsüs derecede yükselme- miştir. şeklindeki | beyanatını cok mükemmel bir propaganda vasitası olarak kullanmıştı. İste, Amerikadaki | grevlerin hakiki sebebi budur, İktidar mevkiine geldiği za- man ve onu takip eden seneler- de, büyük sermayedarların kâi larını tahdit etmek, memleket- te iş hayatını az çok âdil esas- (Arkası 4 üncüdes ! İ İ as bozulur. Bunların sebebi hep, güneşin tesiri ifrat dereceye va. rınca vücutiaki suyun azalması. dır. Hazım âletlerinin ve hazım guddelerinin islemesi için vücu. dün icinde çokça Su bulunması lâzımdır. Güney banyosu yolunda yapıl. dığı vakit mide bozulmadıktan ska, banyo zamanından önce yenilen yemeklerden biraz daha fazla yemek lâzım olur. Bazıları, günes banyosunda İs-| tahsızlık hissettikleri vakit, gü- nes vücuda gıda oluyor, diye bundan dolayı tasa o cekmezler, Böyle düşünmek doğru olmaz. Günes yasamak için en lüzümlu seydir, fakat güneş bir gıda de- öildir. Güneş banyosunun iyi yapılıp yapılmadığını e alâmet- banyonun müddet bir kaç gin fasıla vererek yeni- den Sarlıyarak, derece derece art- | tırmalı, İstahszlık devam ederse güneş banyosundan vaz gecmeli, TAN BU HARBİN MEŞHURLARI SAKA EY e dk Yeni Bir Lawrence Kaymakam Glubb u ismi duymamış olanlar nek azdır. Fakat buna mukabil, onun acaip mesleğini bilenler de pek azdır. Evvelâ. sarkta, ve bilhassa A. rabistanda, yerliler arasında bir yarım ilâh nüfuzu tesis etmiş bulunan ve yakmları tarsfın. dan Latwrence'a benzetilen bu adamın adına sığınmadan İngil. tereden bahsetmek mümkün de- #ldir. Sima itibariyle, © Glubb'la Lawrence arasında bariz ben- zeyisler vardır. İkiside ayni boydadırlar, İkisinin simaları da &yni biçimdedir. İkisinin dudak. ları da incedir. İkisinin gözleri de nafizdir. Glubb da tıpkı Lawrence gibi, Arap dilini ve Arap örf ve ö- datını çok iyi bilir. Glubb da tıpkı Lawrence gibi, çöl emirle. ri kılığında dolaşmasını sever. Ve başında, altında kendi omuz- larından aşağıya sarkan, bövaz bir tül bulunan yaldızlı bir ke- fiye taşır. Kaymakam Glubb, Maveral Erdüne gönderildiği zaman, İn- gilterenin yakın şarktaki siyase- ti, cok nazik bir safhadavdı. O sırada, Filistinde, İrakta, Hicaz. da, Yemende, Alman ve İtalyan ajanları, İngiliz nüfuzunu kır- mak, halkı İngiltere aleyhine kışkırtmak icin, ellerinden ge- len her gayreti göstermektey- diler. Bütün bunlara karşı koy: bilmek için, sade arap dili © âlemin örf ve âdatını bilmek- le kalmıyan, ayni zamanda. bü- yük bir enerjiye sahip bulunan bir sahsiyet lâzımdı. “War Office”, ve “Eoreign Office” bu bahiste, Glubb adı üzerinde ittifak ettiler: Ve o, oradaki vazifesine, bu suretle gönderildi. *y B" #ssrın en meşhur İngiliz askerlerinden sayılan ve Kecen umumi harbin muvaffakı. yetleriyle temayüz eden erkâ- nı harp Generali Sir Frederic Manley'in oğlu olan ve 55 yaşın. da bulunan John Bagot Glubb, omuzlarına yüklenilen ağır vazi- fenin kendisinden bekledi tün cvsafa sahipti. Geçeh harp- te, büyük kıymette askeri vazl- feler başarmıştı, Büyük harekât sırasında şarka gönderilmiş ve sükünetin teessüsünden sonra orada kalarak; zamanını, Arap- larla temas etmekle, Arap dilini, ve Arabistan örf ve âdetlerini anlamıya uğraşarak çöl insanla- rının ruhlarına nüfuz etmiye ça- lışmakla geçirmiştir. Bu suret- le o bedeviler nezdinde büyük itibarı olan bir kabile şeyhine hülül etmekte göcikmemiştir. Bu adamın ismi, Abou Hnecht dir. Aradan geçen yıllar, Glubb. un, © muhitte kazandığı mevkii, büsbütün takviye etmiştir. Çöl sakinlerinden çoğu, zamanla ks- ni olmüslardır ki, kaymakam Glubb ile miralay Lawrence arasında sahsiyet mahiyeti bakı. mından büyük bir fark yoktur. Bu hadiselerden bir müddet sonra, kaymakam Glubb, İrak zsbıtasının şefliğine teyin oluri- du. O sirada, memlekette karı- İngiliz Ordusunun En En Genç As Askeri O Resraa Aspling, Nairobi- deki evinden bir gün an- sızın kayboldu. Reginald'ın ba - bası cenubi Afrika ordularından birinde zabittir, 14 yaşında olan Reginald küçüktenberi babasın- dan hep döğüşme hikâyeleri din lemiştir ve daha şimdiden yetiş- miş bir asker kadar ustadır. Reginald'ın annesi o gün ak- şama kadar oğlunu aramışsa da Nafile... Genç çocuk meydanlar - da yoktur. Aradan bir iki ay geçmiş an- nesi oğlundan hiçbir haber ala- mamıştır. Artık kaybolduğuna emin olduğu bir sırada bir gün evinin kapısı çalınmış ve Za- vallı kadıncağız hayretler içinde karşısında hem oğlunu, hem ko- casım bulmuştur. Reginald'ın hikâyesi şudur: Evinde dalma askerlik ve herp lâfı duyan Reginald düş- manın Afrikanın tâ içlerine ka - dar geldiğini görünce artık da- yanamamıştır. Bu fırsattan isti- Kaymakam Glubb, çöl Emirleri ülü omuzlrama sarkan bir kefiye tasir, sever ve başında, kılığında dolaşmasını Kaymakam Glubb, son senelerde Şarki Erdünde büyük bir faaliyet göstermiştir. Bu resimde, Şa n süvarilerinden müteşekkil bir kıtayı görüyoruz. şıklıklar mevcuttu, Fakat, kay- makam Glubb, içinde bulundu- ğu muhiti ve orada yaşıyanla- rin haleti ruhiyelerini “cok iyi tanıması sayesinde, muvaffakı- yetli neticeler veren tedbirler aldr: Kendisinden evvelkiler gi bi, cebir siyaseti takip etmiye, ikna yolundan vürümeyi mürec- cah buldu. Bu savede, sükünet ve emniyet tecessüs edebildi. Sü. künetin ve emniyetin sessiz s6- dasız töessüs etmesi is?, kayn kam Glubb'un zaten mevcut 0 lan itibarını biraz daha arttır. dı. fade ederek orduya iltihaka & rar vermiş ve işte bu düşüncey İe ortadan yok olmuştur. Yazılmak üzere gittiği karar göhta aslından iri yarı bir ço- cuk olan Reginald 17 yaşında olduğunu söylemiş ve kolaylıkla orduya yazılmıştır, Böylece aradan iki aya yakın zaman geçmiş; Reginald orduda yerleşmiştir. Kimse bir şeyden phelenmemiştir. Vebir gün Rlginald yeni bir bölüğe sevke- dilmiştir. Burada bölük kuman daniyle karşılaştığı zaman ço - cukcağız fena halde şaşırmış Zira karşısında babası durmaz- tadır. Adamcağızın şaşkınlığı oğlu - nunkinden fazladır. Biran için sessiz'duran bölük kumandanı SENLİ Yazan: Sevim SERTEL Kavmâkam Glubb, Maveri Erdün'e gidince yine La rence'a benziyen bir baska İn- gilizle karşılaştı, Frederic Ge- rard Peake adım taşivan bu #- dam, halk arasında Peuke Paşa ismiyle maruftu. Ve onun mace- ralı havatı da, kaymakam Glubb un hayatını andırıyardu. Fred- ric Gerard Peake, son yıllarda İngilterenin sarktaki menafiine cok hizmetkâr olmus bulunan “esker , diplomat” kategorisine mensuptu. Hindistanda, Mısır- da, Sudanda, muhtelif devirler. de, muhtelif vazifeler görmüş 0. sındaki genç askere birkaç Sual sorduktan sonra artık ken: di oğlu olduğuna şüphesi kal - mamıştır, Derhal icap eden makamlarla temasa geçen kumandan on dört yaşında olan bu askerin terbisi için emir almıştır. Zaten kendisi de“bir:iki güne kadar. izimli siri Oğlu - nun Vütüfi- TicalsrinarYağniğn* onu kolundan tuttuğu gibi, ge - riye evine getirmiştir. Şimdi Roginald'ın annesi çok memnundur. Fakat o ordudaki hayatı aramakta, şehirden şim- di âdeta nefret etmektedir. Lâ- kin Ingiliz kanunları müsibince genç Reginald orduya girebil - mek icin daha üç sene beklemek mecbüriyetindedir. lan Frederic Gerard Peake, 1886 da doğmuştu. Çöl İsyanla- rı imtidadınca, Lawrence'la teş- riki mesai etmişti. Osmanlı im- paratorluğunun vıkılısından son ra, Arap memleketlerinin istik baline müteallik her meselede onun da rolü olmuştu. Gâh Faysal'ım yanında yer al. dı. Gâh İbnissuud'a yaklaştı. E- mir Abdullahla tanıştıktan $0 ra, onun en samimi ve müessir arkadaşı oldu. Mekke Seriti de onunla istişarede bulunmada hiç bir karar veremiyordu. ** şte Glubb'un, Amman'da kendisiyle karşılaştığı in- san buydu. Bunlar arasında zâ- hiri bir müşabehet yoktu. Çün- kü, Glubb'un kısa boyuna mu- kabil, Peake gavet üzun bovlu bir adamdı. Fakat. davaları ve. nancları ârâsındaki tam mute bakat, onları az zamanda lerine bağlamıstı. Ve calıştılar. Ayni zamanda Arap kuvvetleri kumandanı olan kay. makam Glübb'un iki mühim va- zifesi vard: 1 — Mihverin manevralarını önlemek, 2 — Temeli Peuke tarafından atılmış bulunan Arap ordusu- nun teskilâtını modernize et- mek. O, bu vazifelerinde mu- vaffak olabilmek uğrunda. vo-|, rulmak bilmeden çalıştı. Muaz- zam mesafeler arasında mekik dokudu. Bu sayede, mükemmel bir binici, fevkalâde bir atler. ve galibi dikkat bir psikoloğ o- lan kaymakam Glubb, Maverai Erdün sekenesinin emniyetini de kazanmakta gecikmedi. Me- selâ, Arap dünyasının herhangi bir köşesinde kopan o harekâta lâkavt kalamıyan Maverai Er- dünlüleri, Filistin hadisatı kar- sısında bitaraf tutabilen insan, kaymakam Glubb'du. Halbuki, o sirada, bedevileri, “mukaddes bir cihat” şeklinde telkine cabaladıkları Filistin ha. disatına karışmaya tahrik eden- der az değildi. Sarktaki süküneti tesis eden kaymakam Glubb, bir çok yol Jarın telâki eylediği bir mevkide bulunan Maverai Erdün'ün, müs takbel bir harpte oynıyabileceği 'Hangi Dava, jişgale teşehi İtefikleri hesabına | Tenkit hakkını muhafaza ede m olum > i Hangi Tarih? Yazan: Sabiha SERTE, Misi Petain Suriyed Fransız kuvvetlerine hi ben neşrettiği bir mesajda: “1 lı bir dava için, tarihin * vat emanet ettiği arazinin tamam yeti davası için çarpışıyorsunu diyor. Haklı dava, Suriyelileri oldukları toprakları, ON Cemiyetine verdiği bir salâhiz le mandası altında bulundu) Fransanın, Almanya ile iş biri yaparak hür Fransızlarla bera| eden Ingilteri karşı kendi hesabına ve yeni n müdaiaası Fransanın işlerine müdahale © cek değiliz. Fakat Suriye raklan, Fransız vatanı değik Bu vatanda kendi sahipleri, k di davaları, ve üzerinde hâl için senelerdenberi gü tükleri bir istiklâl davaları va dır ki, haklı dava buna der! Suriyeliler bu istiklâli kurtarın için gâh mihvere, güh demok silere temayül ederek hür bir» tan yapmak için geçirdikleri ) cadeleler safhasında bu hamil den hiç bir gün zarardan baş bir şey görmemişlerdir. Suriyi ler bu son mücadele seyrinde, | millet kendi istiklâlini kendi tanır şarını kendilerine düsl edinerek, belki bu haklı dav İT-İ haşaracaklardır. haklı tarafı nerede? Suriye wi temlekesini muhafaza etmek Bu müstemlekede senelerden. Fransızlar aleyhine yapılan is; ların, hattâ Alman yardımına yun eğecek şekilde şuursuz Y; pılan mücadelelerin hedefi bu toprakları Fransanın #anı bu dava, tarihte misilsiz deği dir. Türk istiklâl harbi de, Im letlere âlet olanlarla milli ku vetler arasında cereyan etmişt Fakat Mustafa Kemal, düny taksim için harbe girişen tara lardan hiçbirinden yardım bel meden, yedi devlete karşı istik şuuriyle mücehhez bir mille tek yardımiyle çıktı, Bu tarih çok uzak değildir. nl Petain'e “tarih tiği arazi,, o zaman Osmanlı ir paratorluğunun toprakları ar sında idi, Mareşal Petain bu £ rihten bahsediyor değil mi? kadar kısa, ne kadar faciaf; e toprakla da Fransız emperyalizmi nâmu harcettiğimiz Mehmetçiklerin rihini biz unutmadık. #akat hı sız davalar peşinde rolü unutmadığı içindir ki, bö-| içi, tün kuvvetini Arap ordusunun tanzimine harcadı. Kazanmış bulunduğu büyük İtibar save sinde, bir çok gönüllüler bula- bildi, Bunun icindir ki, bugün onun emrinde, gayri kabili ih- mal bir kuvvet mevcuttur, Ve şimdi o, bu kuvvetin, mükem- mel bir şekilde teslih ve teçhi- zine çalışmaktadır. Bir çöl har- binde büyük Troller oynıyabile- cek olan bu kuvvet ayrıca, İn- £üterenin Maverai Erdün'de, ve bilhassa Amman'da bulundur duğu hava kuvvetlerine İstinat etmektedir. Temerküz Kampındaki Dansöz Kızlar Imanyada bulunan temer küz kamplarının bemen hepsi esir alnan düşman asker leri; nezaret altında tutulan düş man tebaasına mensup kadınlar ve yahudilerle doludur. Fakat bunlardap Münich'te bulunan kamplardan mahsus bir hususiyeti vardır, Burada tam 150 tane dansöz kız vardır. Bu Ingiliz artistleri; Almanlar tarafından işgal edil diği sırada Belçikada bir turne- ye çıkmışlardı. Hepsi burada düşman eline esir düşmüşler - dir. Fakat bu genç kızlar arada sırada, izin kopardıkça kamp halkına bedava danslar yapmak lar Böylece hem herkes va geçirmekte, hem onlar ma - baslar büsbütün unutma - nın önüne geçmektedirler. Bu - nun haricinde burada hayat tıp kı öteki kamplarda olduğu gi - bidir birinin kendine) , le dahi onu il düşünmedik. Fransanın hayat memat meselesi olan bu har İngiliz - Türk ittifakı mev bahsolduğu zaman Fraasızin çıkardığı müşkülüt, Türkiyen müdafaası bakımından füzem olan sancağı vermemek için y tıkları pazarlıkların ta unutmadık. Başkalarıma rakları cebren elinde için, dünkü düşmanlar b iyle, dünkü müttefikte nsız vatandaşlarını kr) dıran bu “Haklı dava?,, yı Fransa unutmıyacaktır. Ha hangi tarihten bahsodiy Şubeye Davet Beykoz Askerlik Şubesinden: 332 dahil bütün sakatlar yeni xe 20 Haziran Pil gününe kad şubeye müracasiları, ——5 Basın Birliği Azalarına Türk Basın Birliği İstanbul Mum kanı Retsliğinden; Mihtaka kongresinin 18 Hazl 1941 cuma günü (bugün) ssat 14 Eminönü Halkevi salonunda toplan cağızı, hesap ve Münmele, bütçe, lekler © eneilmenlerinin raporlar müzakere ile idare heyeti, ha divanı #zasiyle umumi kongre mi rahhasları ve sayın artcadı

Bu sayıdan diğer sayfalar: