24 Temmuz 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

24 Temmuz 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyanın Siyasi Manzarası Uzak Sarkta: U üir. Times'in diplomatik muhar - riri Japonyanm vaziyeti hak - kında tefsirlerde bulunarak di- yor kii “Japon gazeteleri, yeni hü - kümetin harici siyasette bir de- klik yapmıyacağım yazdıkla rı zaman muhakkak surette ha kikati söylemiyorlar. Çünkü Konoyenin ından evvel elde edilen malümat, Japonya ın Hindiçinide deniz ve hava »leri almıya hazırlandığını bil diriyordu. Konoye, daha kuv - vetli bir kabine İle iktidarı tek- rar eline aldığı gündenberi Ja - pon harp gemilerinin hareket - leri, evvelce alınan malüâmatı te yit etmektedir.,, Japon gazeteleri son günler - de Hindiçiniye karşı ateş püs kürmekte ve Fransiz makamla- rım, İngiliz - Amerikan tazyi- kine mukavemet ederek Japon yaya karşı mütezayit b e vaziyetlerini değiştirmiye da - vet etmektedir, Hindiçininin şarki Asyanın refah sahasına dahil olduğunu iddia eden. bu gazeteler, Hindiçininin bugün- m büyük bir cinnet anlamıya mecbur miami yazmaktadır lar, Londra kaynaklarından ge - len son bir habere göre: Vichy hükümeti Japonyaya Hind de üsler vermiye karar vermiş- tir. den bugün yaptığı beyanat- şunları söylemiştir “Almakta olduğumuz malü - aponların Hindiçinide üs- ler almak ştıklarını gös teriyordu. Japonyanm Vichy hükümeti ile müzakerelerde bu lunduğunu biliyorduk. Japon mahadili, Ingilizlerin Hindiçini ve Siyamı işgal etmek Gnde olduğunu iddia ediyorlar, Halbuki Ingiltere hükümetinin öyle bir tasavvuru yoktur. diçini ile müinasebetlerimiz normaldir, hattâ ticari münase. betlerimiz devam etmektedir. Siyam ile aramı vüz misakma riayet - sizlik edilmemiştir. Japonyanın tehdit altında olduğunu iddia et) diçini ve Siyamı işgal | etmek için, Hitler taktiğine uy- gun bir bahaneden başka bir| şey değildir.,, Birkaç gündenberi gelen ha berler, İaponyanın Hindiçini ve Siyamda üsler tesis etmek mak sadiyle harekete geçmek üzere olduğu kanaatini takviye etmek tedir. FEN Teri kesecek, yahut azaltacak ve içeriden alına dır. Böyle ilâçlar, tabii, hekim reçetesiyle ve: ten içeriden alımacak teri kesmek, hattâ azaltmak iyi olur mu, olmaz mı, önceden kes- tirilemez... Onun içi», çok teri meğe karsı dısarıd'ı baş vurmak saruridi zak Şarkta geçtikçe vahimleşmekte vaziyet, gün istifi çarelere a çok terlemesi- i kolonya suya turmak... Sonra risine yüzde Bütün vüc: ne karşı, vü ile sık sık © bir pudranın i ni © se vücude sürmek Aveç içinden çok terlem bir gram sülfat dö kinin (bildi imiz sülfato) karıştırarak onun İn iki günde bir svucun içerisini ——.u vanra da biraz evvelce da mevcuta-...... i karıştırarak onu) ki € BED Türkiye Ay LI Esnabi Tapa we 100 «00 mr. 3 Paso 1: oldukları; petrol, kauçuk, © pirinç, anganez ve diğ maddelere mebzulen Hindiçini ve Siyam ele geçir - mekle, Singapur ve Holunda Hindistanına karşı yapmayı ta- sarladığı daha büyük bir hare- ket için bir basamak temin et- mek suretiyle bir taşla iki kuş vurmak istedikleri anlaşılıyor. .Mukabil Tedbirler : ngiltere ve Amerikanın ya- pm bir istikbalde kendileri ni çok tehlikeli bir vaziyete dü- şürecek olan bir askeri hareke te lâkayıt kalmıyacağı kuvvetle tahmin edilebilir. Amerikanın Ingiltere ile müş tereken muhtemel bir harekete karşı icap eden tedbirleri aldık ları g maktadır. Roosevelt dün gazeteciler toplantısında yaptığı beyanalta Japonya ile telli, telsiz telgraf ve telefon muhaberatına sansür koyduğunu bildirmiştir. hir habere göre de Japonyanın bug fade bakır, kalay, antimuvan, kıymetli malik olan petrol kaynakların - bettiği yor: Dün Ayam Kamarasında hariciye müsteşarı, Anglo - 1 Taniyen petrol kumpanyasmın | Japonya ile yaptığı 1940 anlaş masının feshedilmiş olduğunu beyan etmiştir. Bu suretle Ja - ponya senede aldığı 1 milyon ton petrolden mahrum kalmış) oluyor demektir, Diğer bir habere göre de, Hin diçini umumi valisi general Do- cou Vichy hükümetinin kararını tasvip etmiyerek, Japonlara vermiye razı olmıyacaktır. Bu haber henüz teeyyüt etme mekle beraber, general Decou- nun, Vichy hükümetinin Fransız müstemlekelerini feda etmek hu #usundaki bu kararından müte- €ssir olarak hür Fransız hareke tine il ak etmesi ihtimali de| - fazla olmamakla Beraber - mevcuttur, anla, üs Amerikada : merikanın, son günlerde, A eabi Amerikadaki Ne zi tahrikâtı ile çok yakından alâ kadar olduğu görülmektedir, Roosevelt geçen gün kongre - ye gönderdiği mesajda bu teh - İikeye işaret etmiştir. Reisicüm- hur dün de, Nazilerin cenubi| Amerikadaki muhtemel hareket lerine karşı yeni tedbirler alma | cağını bildirmiştir. Hatırlardadır ki, 1917 de 4 merikayı Al a karşı har- be sokan sebeplerin en ba; Almanların Meksi 1 Amerika| ya karşı tahırik e mek için aldik İarı tedbirler vardı. Bir Ingiliz gazetesi, Birleşik Amerikaya nun, hemen heme olarak cenubi yapılacağını yazr ya Hitlerin taarruzu - muhakkak k noktai bazan teyit eder görünmekte - dir. Bütün hu hâdiseler, kanın harbin arifesi: hissini vermektedir. M, ANTEN Ame | de olduğu Verem Mücadele © Sie Teşekki ri İst yet Beyk dispanser! faki staların& ayda anbeşer lira verm diy 19 temin eden Tar hibi İsor n ibi. Kadri Cemal, Ayop Mikatl- yı ten Bayan Feride a tes) | hdi KN Pie İd söylediğim pudrayı sürmek, Koltuk altından çok terlemeğe karşı, yüz gram suyun içerisine bir kahve kasığı sirke karıstıra- rak onu sık sık koltuk altına sür- mek pek iyi gelir. Ayak altndan çok terlemeğe karsı, bir sünger köğidindean a- yaklarınzın şekline göre keserek onu, yilz gram su içerisinde bir gram" nisbetinde — permanganat dö potas mahlülüne batırır, son- ra ayaklarınızm altına koyarsı - - Vaktiniz olursa bu sünger 1 günde iki defa değiştir. mek iyi olur... Geceleri yvatma- dan önee, ayaklarımızı «cak su- yun içerisinde on dakikn kadar tutarsınız. Sıcak suya biraz sirke yahut hardal karıştırmak. daha iyi gelir. en haberlerden anlaşıl -| | dö tam | isti) -- © | Tam 18 Yıl Önce Lozan, Nasıl 1923 senesinin ii çarşamba günü Buntn içindir ki bu mes'ut ve tari zaferimizin on sekizinci yıl dö- Bümünü idrak etmekteyiz. Türk İ milletinin talihine ne parlak bir delildir 18 inci yıl münü, manı - nın Mili La sulhü, 24 ün yoru kurtuluş mücadelesin- kün fülen elde ettiği etler tarafından u yer İdeT neticenin, kabul olun Biz, hayatımız asma ettiğimiz #illi istiklâlimizi, Lo- ayni duygu ile, ayni azim e le köruduk. Muvaffak zanda ve ir olduk Bize istiklâl vermek © istem müstakil görmiye tı hammül edemiyenler çoktu. Ve onlar, bu emellerine kavusmak cin çok cabalsdılar. Fakat biz stiklâlsiz yaşayabilir miydik? Hürriyet ve istiklâlin değeri sizlm kadar iyi bilen mil - et yoktur. Nasıl gecenin zulme- tini bilmiyenler, gündüzün ve ısın kadrini lâyikiyle bilemez- lerse, ve nasıl hastalığın szabır miyenler, ve ölüm korkusu" nu iyice tatmıyanlar sağlığın shhatin ktymetini lâyikiyle bi- lemezlerse, hürriyetsizliği sını tatmıyanlar da, İstiklâllerini lâyikiyle sevemezler... Biz, Sevr, biz Mondros'u gör- müştük. Biz bunların azabı, sini tatmış, biz ölümle kaç de- İa burun buruna gelmiştik. İs. tiklâlin ve hürriyetin kadrini) bizden iyi hangi millet anlıyabi- irdi? Bunun icindir ki, bizim için Lonzan, kısaca ifade edilmek tenirse, hayat ve istiklâl demek- tir, *» ansı, ilk toplan- yılının o fkinel işkence | vapılan ilk ictimala birlike) siddetli münakaşalar da baş- ladı Büyük harbin felâketli senele sonrâ.huzura susamış bü tün bir dünva, gözlerini Lozan miş sulh bekliyordu. Tür. kiye de bittabi avni samimi arzu le konferansa isi Sulh, fakat mutlaka se- fsket hakikaten şerefli bir tiyorduk İmpara - torluğ İva, Japonya Romanya, Sirn - Hırvat - Sl, Krallığı murahhasları vardr. ei Harp İçindeki Moskovada e bulunan bir A- merikalı (gazeteci harp deki Moskovaya ait müşa - hedelerini şöyle anlatıyor: Alman Sovyet harbinin baş- ladığı 22 hazirandanberi Mos vada hayat değişmiştir. Yine Moskov nları ayni insan - » sinema ilânları ayni üânlar, içkiler o ickilerdir. Fa- Moskovadaki hayat değiş - Zira herkesin hayatına )ir arzu, yeni bir maksat miştir Herkes vatanınm hizmetine ktadır. Kimsenin boş rciyacak vakti yoktur. Sa seseleri bütün varlık- lariyle Azami İstihsal için uğ. raşıyorlar. Amele ve mühen- disler calışma zamanları bit! ği vakit yerlerinden bile kıpır. damamakta vatan icin lâzım 0- lan isleri yapmağa devam et- ektedirler, Gönüllü olarak bu vatandaşlar, ceheve giden arkadaslarının da yerini almak. tadırlar. Yeter ki cephe geri- sindeki ihtiyaçlar sekteye uğra masin!.,, Fabrikalarda kâtip, telefon- cu, daktilo olarak çalışmakta o. Jan kadınlar şimdi makineleri kullanmayı öğrenmektedirler. Tekaüde çıkan ihtiyarlar, ev- lendi! i için İs hayatından çe kilen kadınlar birer birer es ki islerinin basma dönmekte - dirler. Hattâ mektep talebe ve hocaları da fabrikalara akın et- mektedir, Hülâsa, bugünkü Mos kovada büyük, kücük herkes İ liyeceği İsmet Paşaya belesi | Eausanne konferansına İştirek eden ve Osmanlı İmparak viçre relsicümburu ile birlik te tarafta ise, yalnız başına Tür kiye I Dünya sulhü, bu büyüklü kü- çüklü “devletlerin. bizimle anlaş masiyle mümkün olabilecekti Yalnız bu-keyfiyet bile, mü cadelenin n6 kadar çetin olaca” ını göstermeğe yeter sanırız. İlk toplantı, Monbenon salo-| nunda yapılmıştı. Konfranar, bir cemile olarak, İsviçre devlet re. isi Mösyö Hab O günün sa- bahında, Britanya baş murahhası Lord Gürzon'un da bir nutuk söy haber ve Bu nutuk, İsviçre Cüm. burreisine bir teşekkür muka- olacak ri verdi “- O halde ben de bir nutuk söyliyeceğim!,, Araya : Fransanın © kt) Başvekil: meşhur Poincare gir- di, ve İsmet Paşayı bundan vaz: getirtmek “istedi. Fakat o, daha ilk günde, Türkiyenin ikinci plân da bırakılmış olmasına taham » mül-edemezdi. Kararında is ar etti: Lord Gürzon söylemekten vazgeçerse, - ben de geçerim!,, Fakat İsviçre Cümhurreisinden sonra, Lord Gürzon söz. aldığı ve konuştuğu için, İsmet Paşa da susamadı, ve Monbenon salonun| dan, bütün yeryüzüne, Türk milletinin erkek sesini hayran - lıkla dinletti | İsmet Paşa o gün, İ daki kürsüde, “Türk hangi gaye uğrunda şu tarihi cümlelerle çalıştığını anlatmıştı: İ ve en mümur ke | zaman yapılmış tahriba! imza Edildi? hağamun barak alından Ken- İtilâf De üzerinde İsmet Paşa lan “— Dört seneden ziyadedir, sr ve İmanı üzerine İnikat etmiş mütareke Osmanlı İrpa: girişmiş © olduğu resmiyede teyit lerinde: rum kalan “Türk mili rl, hak ve adalet istihsali için. yaptığı milirerrer sulh teşebbüs kifa - yetsizliğini, idrak ederek, ve artık hiç bir kurtuluş ü- ti sur ve “faydasızlığını midinin kalmadığını. anlıyarak, udiyetini müldafanya, ve maddi mâ. i, kendi vağıtalariyle istiklâlini te- mine muvaffak oldu, Bu yolda bir a katlandı. Hadsiz, hesap | irleklara' ra gösterdi milletler, “bu sız fedak “Hür bir gö yanda, dın ve ale, teveccüh- İmuşlardır. Her e her mevkide Türkler, ka) çocuk, bu müdafaa © harbine| istirak ettiler, | 1916 ti letinin mari ve wstürapları, burada hatıtlat - maktan © kendimi - menedemiyorum, Gerek bu hi ve ıstırapları, ge rek, hiç bir askeri mecburiyet olmak Türkiye a zengin, münha- ele şahit hinden sonra, Türk-mil. olduğu sonsuz hüc ları, sezmm, zisinin en ımlarında, rân imha ve tahrip fikriyle" munta- hiç bir veç. mazur göstermek kabil değildir. “Hâli bu dakikada bile, bir milyon. dan farla mâsum Türkün, küçük As- ya ovalarında ve yaylalarında mecal. ve ge serseri gibi dolaştık. nı da hatırlatmak İsterim, Türk milleti, bu insanlık östündeki fedakâr- lıkları katlanmak seretiyle, o medeni mda deri wbir hayat ku vetine malik milletlere kas olan mev. hi cudiyet ve istiklâl hakkiyle, sulh ve Yazan: Sevim SERTEL harbi kazanmak gteşiyle yan - maktadır. Bizim Ev Halk ben bomba ile Moskovada meşhur yangınından bir mucize kabi- İihden kurtulmuş olan üç kat- lı bir evde bir odada oturur - dum. Ayni evin diğer sakinle- rini size birer birer tanıtavım Yanındaki iki odada bir mühen disle karısı ve 16 yaşın Hulları oturur. Asağıdaki katta yanan erde olan bir kitapenın ka- bir daktilo, 20 yasında bir astabakicı yasamaktfdır. alt kattaysa ve orta mektepten henü bir oğlan kardesiyle genc bir dansöz otüzmaktadır. Tam 10 kişinin içinde vaşadı- # bu pansivon binasmda her- keş hava hllcumlarına karsı a- nacak tedbirlere mutidir ve yar *dım ekiplerinde vazife almıştır. “Her gece kitapcınn karısı, öda oda dolaşmaktadır ve pen- süküne bir faaliyet zere wasuru olmak &- ir mevki kazanmıştır. Türkü ye Büyük Millet Meclisinin kati ga yesi, kim etmekten ibarettir!,, * * ha ilk tonlantıda, konfe - ransın müzakere usulü konuşulurken, Türk milli men İaatinin çetin mücadelesi baş mıştı. Menbenon salonundan çi- karken, büyük devletlerin mu - rahhasları şunları öğrenmişlerdi: 1 — Türk baş murahhası bir büyük devi ından kendisini farklı memiş, göstermemiştir. sayede de, büyük bir saygı lamıştr. 2 — Türk baş mu bu mev top- 2 hası, Ir meselelerden olmıyan nekt larda bile tıpkı esaslı me: de olduğu gibi uyanık bulunm! 3 — Türk bas murahhası, da- ha ilk toplantıda, Türkiyenin müsavi muamele görmesini orta. va atarak bunu kabul ett tir. Ve Türk bas murahhası, bü - tün dünyanın gördüğü fıtri neza. ket ve tevazüüne rağmen, o gün, muzaffer bir kumandanın itimat, ve vekarı ile, hic kimseyi kendi sinden üstün görmemi milli menfaatlerinin görüsüldü- ğü bu yerde, çok gür koğuşmuş tur, Muzaffer kumandanın bu gür sesi, konferansın son gününe, sulh müuahedesinin imzası saati- De kadar ayni âhengi muhafaza etti. il münakaşalar olu - yor, konferans, zaman zaman ke silme tehlikelerine © uğruyordu Büyük devletler, belli baslı bir mesele üzerinde çek ısrarla dur dular: Türk murahhasları, asirlardan beri istiklâlimizi kemiren kapi- tülâsyonları kayıtsız ve şartsiz ilza etmek karariyle masaya o- turmuslardı Büyük devletler, görünüste bu nu kabul ediyor, fakat diploma- si hünerleri göstererek Kenti lâsyon ruhunu Türkiy di ettirmiye çalışıyorlardı. Bm ryalizmin bu keskin silâhını el lerinden kaçırmak onlara Bır geliyordu. Bir aralik da kanunlarımızın iptidai olduğundan, Türk hâkim. lerinin, Türkiyedeki yabancıl, rın hukukunu korumak ehliyetin den mahrum (bulunduğundan dem vurdular. Bu acayip iftiraya da, İsmet Pa sadan şu cevabi aldılar: (Arkası 4 üncüde) niş - miş cerelerdeki karartma n: teftiş etmektedir. Onun ne. zareti altında bütün ev halkı dışarıya ufak bir ışık bile sız- dırmamak için dikkat kesilm lerdir. “Küçük dansöz askeri eğlen- dirmek için bi rçok askeri meri kezlerde dansettiği gibi boş v kitlerini de askerin dikişlerin! dikerek geçirmektedir. Kardeşi geceleri nöbet gezmektedir. Hi tabakıcı yine bizim mahall oturan bir kaç arkadaşiyle be raber askeri hastahanelerde ca lışmaktadır. Daktilo kız gönü lü olarak kanını hastahaneye vermiştir, Muayyen günlerde hastahaneye gitmekte ve yat lara lâzim olan kani onlara kendi vücudünden naklettir - mektedir. Mühendis askerdi dir. Karısiyle oğlu, anaları ba- baları çalışan küçük mahalle çocuklarına bakmaktadırlar. İş te bugünkü harp Moskovasın da bir ev halkının hayatı Moskova Sığınaklarında haziranda sabahin çünde Moskovada & lar esidığı zaman herkes bunun rübe hareketi olduğunu Neler olacağını gör mek icin hemen sokağa fırla » dım. Fakat gece bekçiler be- nim meydanda dolaşmama mi saade etmediler. Derhal sığına Ka girmemi emrettiler. “Kendimi kanısı büyük bir itina ile kapatılmış geniş bir yeraltı odasında buldum. Oda- nin ber tarafına iskemleler kon mustu. Duvarda bir radyo bö- perlörü vardı. Odanın iki kö- sesinde işitilen sessiz vantilâ- törler sayesinde havası temizdi. muhafaza ve tah) çok aj JKANUNİ BAHİSLER | Borçların Teşekkülü Ve Sukutu Avukat Emcet Ağış Şvrs derince hatırmıza' ilkin birisine verilmesi lâzım gelen bir miktar para gelir. Bi - İraz daha düşününce borcun yal nız bir miktar para ödemekten ibaret olmayıp bir şey vermek, İbir şey yapmak, hattâ bir Şey yapmumak şeklinde dahi olabi ceğini anlarız. Meselâ bir inşaat. yle yaptığımız bir mukavelede müteahhit şu kadar zamanda bir İgaraj yapmayı biz de ona lâzim olan malzemeyi temin etmeyi ve bir miktar da para vermeyi k bul ederiz. Mütcahhidin mukavele ile borcu garajı tesbit edilen vasıfta inşa etmek, bizim de borcumuz ona lâzım olan mal zemeyi zamanında temin etmek ve tayin edilen parayı vermek tir. Şu halde borçların doğması na sebep olan muamelelerin ba şında akidler gelir, Iki taraf kar şılıklı ve iribirine uygun suret te rızalarmı beyan edince akid tay mam olur. Akidler gibi hakaz filler de borçların doğmasına sebep olur Haksız fiillerin muhakkak bir kasdi mahsus ile yapılmış olması sart değildir. Kanun şöyle der. Gerek kasden gerek ihmal ve te- seyyüp yahut tedbirsizlik ile hak sız bir surette diğer hir kimse - € bir zarar ika eden şahıs o zara » tazmine mecburdur, Zarar mâ la olduğu gibi cisme de olabilir, Demek oluyor ki, “zararı yapan şahsi hareketiyle borç altına gir- miştir, Diğer tarafın maddi mane vi zararı tazmin etmekle mü - kelle olur. Borçların meydana gelmesine üçüncü bir sebep de haksız bir fi. il ile mal iktısabıdır. Haklı bin sebep olmaksızın başkasının za - Tarıma mal iktisap eden şahıs onu iadeye mecburdur, Bir arziden geçit vermek hak kı gibi borçların kanundan doğ * duğu da vâkidir. Şimdi borçların sukutunu yani ortadan kalkması sebeplerini ele yapılan i, ilk akla gelen şey eda €sasında bir şeyin ve » rilmesi, bir şeyin yapılması ve ya hir şeyin yapılmaması şek »$ linde tecelli ettiğine göre borç * lu borcunu tediye veya ifa ettiği ği takdirde şüphesiz borç ortadanjı kalkmış olur. Ancak eda veya ifâğ, dan başka sebeplörle de borç su ği kut edebilir. Meselâ müruru 235 nandan dolayı sukut eder. Ka « İ nunda tayin edilmiş zaman geç * tikten sonra alacaklı parasını ter borçlu da bu mese Tu zaman olduğunu ileri sürerse 9 artık alacaklının bir şey alması ği na imkân yoktur, Borçların ortadan kalkmasına İdiğer bir sebep de kanuni tabiriefi tecdittir, Bu halde eski bir bol Jortaya yeni bir borç çıkması y İzünden sükut eder. Böyle bir va siyette şüphesiz ki, hem borçlu nün hem dı klının rızaları lâzımdır. bir oda takım al etmeyi üzerine alan bir moğ bily cı herh: layı bu yacağını anla yıp takımı smarlayann gönlünü Tazı eder ve ona tazminat olarâ yetmiş lira vermeyi bir taahhüt ederse, mobilyae: takımının imal borcu yetmiş Hü lık bir borç üstüne alması dola yısiyle sakıt olmuş olur. m borçlu ve alacaklı şahıs üzerinde birleşir bu suretle borç sakıt olmuş ol Böyle bir vaziyete en güzel mi sal, murisine, yani kendisindği miras yiteceği şahsa, borçlu olğj kimsenin murisinin ölmesiyle &İ mirasında tamamen kendisine ; | masiyle hem borçlu hem alac dır. Borç dir. Bu halde bir kendisine bore: limkün olmadığı için borç İletmiş yani düşmüş olur. Odaya bitişik ki nevcut “Hali Hepsini n şa dı. r ne baslırıyc dakika sonra bu ve içini ikram etti. S a bekl #nağın inden çıkardı vevi bizlere zımmın ba m Üzere mağa basladı e dışarıda olanları öğren da “Tehlike vok*,, İşareti verilip de dısarı tığımız zaman hayretle bU Taltı odasında tam üç sent ıs olduğumuzu gördüke İste 200 milyon nüfu üyük bir memleketin Ki olan Moskova sehrinde bd böyle bir ha; hüküm mektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: